22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Belediye Tiyatrosu, tiyatroseverleri “Tersine Dünya” adlı oyuna bekliyor. Orhan Kemal'in aynı adlı romanından Mustafa Gültekin tarafından tiyatroya uyarlanın oyunu, Zekeriya Hocalar sahneye koyuyor. Tersine Dünya, cumartesi akşamları saat 20.00'da Ziya Gökalp Kültür Merkezi'nde sahneleniyor. Karşıyaka Belediye Tiyatrosu, ayrıca pazar günleri saat 14.00'da da çocuk oyunlarını minik izleyicilerle buluşturuyor. Oyun ve biletlerle ilgili www.karsiyaka.bel.tr ile Ziya Gökalp Kültür Merkezi’nin 232 366 44 59 399 40 84 numaralı telefonlarından bilgi alınabilir. c TERSİNE DÜNYA... İ AKDENİZ'İ ÇALIŞIYORLAR ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Heykel Çalıştayı'na katılan sanatçılar, kestane ağacını sanata dönüştürüyor. “Akdeniz” temalı atölye çalışması, Fuar Kültürpark Uzun Havuz çevresinde gerçekleştiriliyor. etrafındaki “Akdeniz” temalı atölye çalışmalarında kestane ağacından yapılan eserler, kentin çeşitli merkezlerinde sergilenecek. İzmirlilerin heykel yapım çalışmalarını yerinde izleyebileceği çalıştay, 2 Kasım’da sona erecek.Resim Heykel Müzesi Kültürpark Sanat Galerisi’nde görücüye çıkacak heykeller, daha sonra kentin çeşitli merkezlerine yerleştirilecek. EGE EK M PAZARTES YIL : SAYI : İ Başhekimlerin de üstünde yetkilerle hastanelerin başına gelecek isimlerin kimler olacağı AKP içinde tartışma konusu oldu Sağlıkta ‘kamu’ kaosu! HİCRAN ÖZDAMAR Kamu Hastaneler Birliği, AKP’deki güç dengelerinde “dengesizlik” yarattı. 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre kasım ayına dek kamu hastane birliklerini oluşturması gereken Sağlık Bakanlığı, hangi isimleri hangi bölgeye yönetici olarak atayacağına karar veremiyor. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, sağlık alanında yeni bir kaosun oluşturulduğunu belirterek, “Karmaşık bir ortam var. Sağlık çalışanları yeni bir kaosun içinde İ zmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, Kamu Hastaneler Birliği kararnamesi'nin hastaneleri yeni bir karmaşaya sürükleyeceğini söyledi. oluşturan tüzük, yönetmelikler, yönergeler oluşturulmadı. İktidar, yine 'kervan yolda düzülür' mantığıyla hareket edecek. Hastane yöneticileri, sözleşmeli olacak. Üst yönetim sözleşmeli olduğunda alt kadrolara başarılı olunması için büyük baskı uygulayacaktır. Kriterler çok ağır” diye konuştu. Düzenleme, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarının kent düzeyinde kendilerini buluyor” dedi. Güzelant, hastanelere atanacak başhekimlere yönelik bir listeden söz edildiğini, atamaların hangi kriterlere göre yapılacağının şeffaf olmadığını, listelerin güç dengeleri üzerinden değiştirildiğine ilişkin bilgilerin dolandığını belirtti. Güzelant, “Kamu hastane birliklerinin kasım ayına dek oluşturulması gerekiyor. Genel sekreterler atanacak. Genel sekreterler, başhekimlerin üstünde yer alacak. Ancak genel sekterlerin görev tanımlarını SİSTEMİN GETİRDİKLERİ Kamu Hastaneleri Birlikleri kurularak işletilmesini öngörüyor. Birlik teşkilatı, genel sekreterlik ve hastane yöneticiliklerinden oluşacak. Genel sekreterlik birliğin en üst karar ve yürütme organı olacak. Genel sekreterlik bünyesinde tıbbi, idari ve mali hizmet başkanlıkları bulunacak. Birliğe bağlı hastaneleri hastane yöneticisi idare edecek. Hastane yöneticisine bağlı başhekimlik, idari ve mali işler ile sağlık bakım hizmetleri müdürlükleri kurulacak. Genel sekreterler, hastanelerin verimli olmadığına karar vermesi durumunda, bu kurumları kapatabilecek ya da bu kurumlar satılabilecek. AZİZ KOCAOĞLU ‘Demokratik hakkımızı kullanacağız’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Alsancak Limanı'na alışveriş merkezi yaptırmamaya kararlı olduklarını söyledi. Detayları henüz kamuoyuna açıklanmayan projeye ilişkin söylemlerinin yeterince ciddiye alınmadığını dile getiren Kocaoğlu, “Biz yanlışa dur diyeceğiz. Bu kentte ‘kalkınıyoruz’ diyerek başımıza dert olacak işe bugünden izin vermeyeceğiz. Demokratik yol ve yöntemleri kullanarak izin vermeyeceğiz. Yasal mücadelemizi vereceğiz. Biz limana otel yapılmasına karşı değiliz. Biz trafik yüküne, AVM yapılmasına karşıyız” dedi. ORDON'U TASARLADIK Belediyenin körfezin yeniden tasarlanmasına yönelik çalışma başlattığını kaydeden Kocaoğlu, “Bizim projemiz, limana AVM yapılmasını öngörmüyor. Tam tersi 210 hektar tarihi kentin ayağa kalkmasını öngörüyor. Kongreye, fuara nereye gelirse gelsin bu kente tedavi olmak için gelen insan 5 yıldızlı otel, 5 yıldızlı AVM’ye gitmez. Oralar, ona bir anlam ifade etmiyor. Zaten kendi geldiği yerde var olan oteli de AVM’yi ne yapsın? Adam tarih arıyor, değişiklik arıyor. Yaşamın içinde olmak istiyor. Farklı kültürü, gelenekleri, görenekleri görmek yaşamak istiyor. Limana niye AVM yapılıyor? Alsancak Kordon’unu biz tasarlamışız. Yeniden yapacağız. Uyumlu bir kimlik ile fonksiyonlar yükleyeceğiz. Oraya AVM yapılacak ve AVM Alsancak’ı yaşanmaz hale getirecek. Kordon’a araba girsin mi, girmesin mi tartışıyoruz. Zaten o zaman Kordona araba bile giremeyecek. Tartışmaya gerek kalmayacak bütün sistem kilitlenecek” dedi. UÇURUMUN KENARINDA.. K EGE’den SERDAR KIZIK serdarkizik@cumhuriyet.com.tr OZAN YAYMAN iyah ve beyazın birlikteliği, sınırda olan ile öteS sine geçeni, cesur ile ürkeği, özgür ile tutsağı, heyecana kanat çırpan ile umarsızı ve yanı sıra hazırlık halinde olanın merakını sunuyor. Duymasını bilene, çerçevenin içinden, bir dolu ses... Kanatların çırpınışı yankılanıyor, özgürlüğün hazzından; çığlıklar atılıyor. Ya da görmezden geliniyor, kulak tıkanıyor da, sessizliğe bırakılıyor ne varsa... Bu çerçevenin hikayesi de böyle biçimleniyor. Hangisiyle eşleşeceği, izleyene kalmış siyah beyaz bir hikaye sunuyor, fotoğraf karesindeki lekeler. En köşede, en kuytudan çerçevenin içine girmiş ama oralı değil. Ya da olan bitenin farkında da yok sayması korkularından. Yükseklik korkusu olmalı... Hazırlık halinde bir diğeri. Gitsen, sorsan: “Belirsizliğe uçmak da var” diyecek gibi ürkek duruyor. Onun az ötesinde duranı herşeye hazır gibi. Tünediği yerden ayrılmadığına, hala sınırda durduğuna bakmayın, çoktan geçmiş çizginin ötesini. Açılan kanatlarının uyumundan, rüzgarı kucaklamasından belli değil mi? Kanatları özgürlüğe açılmış, takla atıyor sanki en ortada duran. Rüzgarla, dans eder gibi. Oyun oynar, eski bir tanıdığı kucaklar gibi. Rüzgarla, sevişir gibi. Belli ki, daha yeni attı boşluğun kucağı na kendisini. Sonsuz sandığı keyif anları olmalı yaşadığı. Az ilerisinde, daha yüksekte olan tüm gibi gibi halleri bırakıp, devinimini almış; serüvenin. Kanatları rüzgar olmuş da, akıyor sanki. Ardına bakmadan, uçurumlara aldırmadan, nerede soluk alınacağını hesaplama gereksinimi duymadan, yönünü çevirmiş uzaklara. Bir diğeri çerçeveden çıkmak üzere. Belli ki, gözleri ufuk çizgisinin de ötesinde. “Uçurumları sevenlerin kanatları olmalı” dediyse bilge, çerçevemizdeki hikayede sadece onların yerinin olmasını isterdik. Ama, özgürlüğüne ve doğasına umarsız olanların bıraktığı lekeler de yerini aldı, çerçevede. (Fotoğraf: OĞUZ YILDIZ) Omuz Omuza Cumhuriyet Nazım diyordu ki Kuvayi Milliye Destanı'nda: “Dağlar aydınlanıyor. Bir yerlerde bir şeyler yanıyor. Gün ağardı ağaracak. Kokusu tütmeğe başladı: Anadolu toprağı uyanıyor. ¦ Devamı SAYFA 2’de C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle