Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OSMAN ÖZGÜVEN cEGE 22 MART 2011 SALI Orhaniye köylüleri ve çevreciler, Martı Marina’nın yaptığı dolgunun ‘doğa katliamı’ olduğunu vurguladı Orhaniye’de dolgu cinayeti ‘Su insan hakkıdır’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Belirli metrekübe kadar suyu yurttaşlara ücretsiz kullandırdığı için yargılanan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, “Su, dünyamızdaki tüm insanların ortak malıdır. Özel mülkiyet olarak kullanamaz. Ancak kapitalizm suyu ekonomik gelir kaynağı olarak görmektedir” dedi. Özgüven, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, şu görüşleri dile getirdi: “Su insan hakkıdır. Dünyamızda temiz içme suyu bulamadığı için her 15 saniyede bir bebek gözlerini yumuyor. Doğamızı tahrip etmeden, doğal kaynaklarımızı koruyarak, su tasarrufumuzu olumlu olarak geliştirmeliyiz. İnsan sağlığının, yaşamın en önemli unsuru suyumuzun bir meta gibi satılmasına karşı durmalıyız. Suyun özelleştirilmesi ile su fiyatlarında yaşanan olumsuzluklar toplumun özellikle yoksul kesimini etkilemektedir. Su tröstlerinin kontörlü sayaçlarla şebeke yenileme uğraşları belediyelerimize cazip gelebilir. Ancak bu uygulama gelecekte parası olmadığı için su bulamayan insanlarımıza sağlık koşulları açısından zor günler yaşatacaktır. Parası olmadığı için su bulamayan insanımızın yaşam hakkını yok edemeyiz. Erişilebilir su hakkı yaşamın ta kendisidir. Herkes, kendine yetecek kadar temiz kullanma suyuna ücretsiz olarak ulaşabilmelidir.” Marmaris Turizm ve Çevre Gönüllüleri dolguyu AİHM’e götüreceklerini açıklarken, BAÇEP köylülerden yaklaşık bin imza topladıklarını bildirdi. MEHMET EMİN BERBER MARMARİS Orhaniye'de Martı Marina işletmesinin denize dolgu yapmasına çevrecilerin tepkisi giderek artıyor. Dolgu yapılan marina önünde toplanan Orhaniye köylüleri ve onlara destek vermek üzere Marmaris’ten giden çok sayıdaki çevreci, yasadışı dolgu yapıldığını vurguladı. Dolgu yapılan alan önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Marmaris Turizm ve Çevre Gönüllüleri Başkanı Filiz Ersan, Orhaniye köyünde doğa cinayeti işlendiğini söyledi. Ersan şöyle konuştu: “Marina bu dolguyla köylünün yerini işgal etmiştir. Atık malzeme ve paslı demirlerle denizi doldurarak ayrıca bir çevre suçu işlenmiştir. Kıyı kenar çizgisi ihlal edilerek halkın sahilden faydalanması engellendi. Bu kabul edilemez bir durum. Marina alanında iki tarihi kilise var. Bunlar talan edilmiş durumda. Hemitia su tanrıçasının kaynak suyu da marina alanı içerisinde bırakılarak üzeri betonla kapatılmış. Bütün bunlara seyirci kalınıyor. Hukuk yoluna başvurduk. Davalar çevre lehine sonuçlanmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvuracağız.” Batı Anadolu Çevre Platformu (BAÇEP) Sekreteri Hakkı Çopuroğlu da Orhaniye köyünden yaklaşık bin imza topladıklarını söyledi. Çopuroğlu “Çevreciler olarak açtığımız hiçbir davada bizim muhatabımız bu ticari işletme değil. Biz bu işletmeye izinleri veren kurumları mahkemeye verdik. Muğla İl Genel Meclisi daha önce bu dolgu alanında inceleme yapmıştı. Yapılan inceleme sonucu ilgili kurumların görevini yapmadığı tespit edilmiştir” dedi. Martı Marina Müdürü Ercan Güneştutar ise çevrecilerin iddialarına şöyle yanıt verdi: “Devletin kurumları var ve bu kumlardan izin alınarak inşaat yapılır. Tüm bu kurumlardan alınan izin ve ruhsatlar elimizde. Burada kaçak ya da yasadışı bir iş yapmıyoruz. Ayrıca çevrecilerin iddia ettiği gibi burada 68 dönüm deniz doldurmuyoruz. Bu rakam Milli Emlak Müdürlüğü'nden kiralanan toplam alandır. Bunun içerisinde kira ödediğimiz denizalanı da var. Burada sadece 2 dönümlük bir alan doldurulmuştur. MAVİ YOLCULUKTA ACİL İHTİYAÇ ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Gökova ve Güllük körfezlerinde teknelerden atık alımı yapılacak tesislerin acilen kurulması istendi. Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, “Haftada 800 yatın gezdiği Gökova’da ve ayrıca Güllük körfezinde birkaç ay içerisinde atık alım tesislerini kurmamız şart. Gökova ve sahillerimizi korumak gelecek nesillere aktarmak istiyorsak bunu yapmak zorundayız. Aksi takdirde mavi yolculuk büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak” dedi. Bodrum'da gerçekleştirilen “Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” toplantısında konuşan Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arif Yılmaz, “Mavi yolculuğun kalbi olan Bodrum ve Gökova’yı kapsayan bölgede teknelerin karada atıklarını bırakabileceği istasyon yok. Cezaların aşırı artması nedeniyle de bu yıl tekne sahipleri ve kaptanlar, atıklarını bırakacak tesis olmadığı için bir haftalık mavi yolculuk programından Gökova’yı çıkartabilirler. Bu nedenle Akyaka, Sedir Adası ve Çökertme bölgelerinde en az üç, Güllük körfezinde de en az iki atık istasyonu acilen kurulmalı” diye konuştu. Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz de, yasaların tesisler kurulmadan uygulamaya konulması ile yüzlerce denizcinin mağdur olduğunu ve binlerce liralık cezalarla karşı karşıya kaldığını belirtti. C M Y B C MY B