01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CEGE 2 2 M A R T 2 0 1 1 S A L I / Y I L : 7 / S A Y I : 3 8 5 İzmir Barosu ‘ortak mücadeleye’ çağırdı, TMMOB ‘hazırız’ dedi, siyasiler ‘İzmir’i hedef haline getirmeyin’ açıklaması yaptı Füzeye karşı ortak kalkan HAKAN DİRİK Libya operasyonuyla Ortadoğu'dan sonra Kuzey Afrika yeniden şekillendirilirken, NATO füze kalkanı sisteminin Türkiye ayağına yönelik karşı çıkışlar daha yüksek sesle dile getiriliyor. Sistemin “muhtemel adresi” İzmir'de, siyaset ve hukuk çevrelerinin yanı sıra meslek örgütleri ortak bir mücadele platformu oluşturuyor. NATO'nun füze kalkanı sistemi, geçen Kasım'da Lizbon'da gerçekleştirilen NATO zirvesinde kabul edilmişti. Brüksel'deki son toplantıda ise NATO'nun İzmir'deki Hava Unsur Karargâhı'nın kapatılması öngörülmüş, ancak AKP hükümeti buna karşı çıkmıştı. Anlaşmazlıktan çıkış için füze kalkanının İzmir'e yerleştirilmesi formülünün gündeme gelebileceği vurgulanmıştı. NATO’nun Türkiye’ye kurmak istediği füze kalkanı sisteminin muhtemel adresi İzmir’de, Kuzey Afrika’da başlayan harekât sonrası itiraz sesleri daha gür çıkmaya başladı. AÇIK TEHDİT İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, füze kalkanı projesine karşı ortak mücadele platformu oluşturulması çağrısı yaptı. Pekdaş, “2001 yılından bu yana NATO bünyesinde tartışılan ancak ülkemiz kamuoyundan gizlenen NATO füze kalkanı radar tesislerinin ülkemizde konuşlanacağı ve muhtemelen İzmir’de faaliyette bulunan NATO Müttefik Hava Unsur Komutanlığı bünyesinde yer alacağı anlaşılmaktadır. Böylece ülkemiz ve İzmir kenti, ABDİsrail ile İran arasında olası bir savaş durumunda askeri hedef olacaktır. İzmir Barosu, ülkemizde ve İzmir'de NATO/ABD üslerinin bir an önce kaldırılması ile Ege Bölgesi'ndeki yurttaşların yaşam hakkını açık ve yakın tehdit altına sokan NATO Füze Kalkanı Projesi'nin önlenmesi amacıyla, belediyeler, sendikalar, barolar, meslek kurumları ve tüm demokratik kitle örgütlerinin müşterek bir mücadele platformu oluşturmasına yönelik çağrıda ve girişimlerde bulunmaya devam edecektir” dedi. Meslek örgütlerinin çatı kuruluşu TMMOB'un İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferdan Çiftçi, “TMMOB; anti Emperyalist, emekten ve halktan yana duruşuyla gerek NATO üssünün kaldırılması gerekse füze kalkanının kurulmaması konusunda İzmir’deki barıştan yana siyasi partiler, yerel yöneticiler, meslek odaları, sendikalar ve demokratik kitle ör gütleri ile birlikte mücadele etmeye hazırdır” mesajı yayınladı. Çiftçi, “İzmir'de, Kızılçullu Köy Enstitüsü alanına kurulu olan mevcut NATO üssü bir an önce kenti ve ülkeyi terk etmelidir. Sadece İzmir’i değil tüm ülkemizi savaşın merkezi haline getirecek füze kalkanı, yalnızca İzmir’de değil Türkiye’de kurulmamalıdır. Buca'daki üs, köy enstitüleriyle ilgili bir eğitim müzesi haline getirilmelidir. AKP hükümeti, bölgesinde askeri güç olmak gibi heveslerden bir an önce sıyrılmalı, komşuları ile barışı amaçlayan bir politikayı kendisine hedef olarak koymalıdır. NATO ile füze kalkanı pazarlıklarını reddederek bitirmelidir. Türkiye Amerikan emperyalizminin ileri karakolu olmamalıdır” diye konuştu. GÂVUR İZMİR'E CEZA CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, “İzmir, verdiği oylar nedeniyle mi hedef haline getirilmektedir?” diye sordu. Bayır, “Füze sistemi için Türkiye'de bir yer seçilecekse, AKP iktidarının 'gâvur İzmir'i' tercih etmesinden endişe ediyorum. Seçim arifesinde olduğumuz için çalışmaları gizli yürütüyor olabilirlir. Bu İzmir'i hedef yapmak olur. Oysa İzmir, herkesi kucaklayan bir kenttir ve böyle bir konumda olmayı hak etmemektedir” dedi. Daha önce konuyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergeleri yanıtsız kalan CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, NATO'nun yeni kuvvet yapılanmasında İzmir'in pazarlık konusu yapılmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. “İzmirliler olarak AKPABD pazarlığına karşı birlik olmalıyız” diyen Baratalı, “Türkiye’ye kurulacaksa bu kendi ulusal savunma sistemimize uygun bir şekilde olmalıdır. Komuta kademesinin ABD’de olacağı füze savunma sistemi Türkiye’nin ulusal savunmasına ne ölçüde katkı sağlayacaktır? Yeni güvenlik konsepti, bir yandan nükleer silahların azaltılmasını öngörmekte, diğer yandan nükleer füzelerin Türkiye’ye konuşlandırılmasını içermektedir. Türkiye bu oyunun bir aktörü olmamalıdır. İzmir üzerinde yapılan bu pazarlıkla ilgili vermiş olduğum soru önergesine bugüne kadar yanıt verilmemiş olması da bu yöndeki kuşkuları arttırmaktadır” diye konuştu. Öyküler Sivri için... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen “İsmail Sivri Çocuk Öyküleri Yarışması”nın ikincisine başvurular başladı. İlk ve orta öğretim öğrencileri, yarışmaya 1 Mayıs’a dek başvurabilecek. Yarışmanın seçici kurulu; Muzaffer İzgü, Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, Mavisel Yener, Yunus Bekir Yurdakul, Mehmet Atilla, Eşref Karadağ ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Misket Dikmen’den oluşuyor. Ayrıntılı bilgi için cemiyetin 0 232 463 32 15 16 numaralı telefonuna başvurulabilir. ŞEHİT AİLESİNE ‘GELİNCİK’ COŞKUN YAMAN BALIKESİR Balıkesir’de Şehit Jandarma Komando Er Bahattin Duman adına yaptırılan park törenle açıldı. Vali Yılmaz Arslan’la Belediye Başkanı İsmail Ok’un da katıldığı törende İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan’ın jesti, şehit ailesi MüzeyyenSadettin Duman çiftine duygulu anlar yaşattı. Sercan, VanBaşkale Bölük Komutanlığı’nda görevliyken Duman kendi bölüğünde olduğunu ve 16 Haziran 1994’te Sivritepe’de şehit düştüğünü anlattı. Ardından, “O çatışmadan bir gün sonra, Bahattin’in şehit düştüğü yerde bir gelincik çiçeği gördüm. ‘Bir askerimiz şehit oldu, onun yerine orada bir çiçek açtı’ diye düşündüm. Çiçeğin fotoğrafını çektim ve 17 yıl boyunca sakladım. Demek ki kaderde asıl sahiplerine rastlamak varmış. Bu fotoğrafı, şehit ailemize gururla armağan ediyorum” dedi. Sercan’ın Balıkesir’de göreve başladığı zaman da şehit askerin ailesini oturdukları Köseler köyünde ziyaret ettiği öğrenildi. CHP’den gönüllü harekâtı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Genel Merkezi’nin başlattığı gönüllü harekâtı kapsamında bugün Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 19.30’da toplantı gerçekleştirilecek. CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, toplantı çağrısında “Amacımız, partililerimiz ve gönüllülerimizle birlikte el ele vererek Türkiye’yi ayağa kaldırmak ve CHP’yi iktidara taşımaktır” dedi. Toplantıya, yaklaşık bin CHP gönüllüsünün katılması bekleniyor. TARİHİYLE TANIŞTI KARYA’DAN Cumhuriyete Marmaris kitabı, araştırmacıların kullanımına sunuldu. MARMARİS ORHANİYE’DE DOLGU CİNAYETİ MARTI Marina’nın Orhaniye’de yaptığı deniz dolgusu, çevrecilerin ve yöre köylülerinin yoğun tepkisi altında gerçekleştiriliyor. BAKANLIKTAN GÖZ GENELGESİ... SAĞLIK Bakanlığı ‘Tek kullanımlık malzemeyi bir kere kullanın’ diye genelge yayınladı. 2 4 3 Mesir karılıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 471. Uluslararası Manisa Mesir Festivali kapsamında Sultan Camisi bahçesinde yer alan Bimarhane'de mesir karma töreni yapıldı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki açılış töreninin ardından oluşturulan kortej, Mustafa Kemal Paşa Caddesi güzergahından Sultan Camisi Bimarhanesi'ne geldi. Kortejde yer alan Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, yerli ve yabancı konuklar ile Hafsa Sultan ve nedimelerini canlandıran genç kızlarla temsili Merkez Efendi, yürüyüş boyunca yurttaşları selamladı. Törende baharatlar kazana dökülerek mesir macunu karıldı. 1950 yılında 180 ton olan sığla yağı üretimi 127 kilograma geriledi SIĞLADA YÜKSEK TEHLİKE MUĞLA (Cumhuriyet) Ülkemizde daha çok Muğla bölgesinde bulunan günnük (sığla) ağaçlarının, her geçen yıl azaldığı ve bundan elde edilen ''sığla yağı'' üretiminin ise durma noktasına geldiği bildirildi. Muğla Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Belgin Göçmen Taşkın, günnük ağaçlarının, 65 milyon yıl öncesi jeolojik devre kadar uzanan bir tür olduğunu söyledi. Bu endemik ağaç türünün yörede çok önemli bir orman ekosistemi oluşturduğuna dikkat çeken Taşkın, 1950 yılında yaklaşık 180 ton olan sığla yağı üretiminin 1980'de 18 tona, 1990 yılında ise 1 tona kadar düştüğünü söyledi. 2006 yılında sadece 127 kilogram sığla yağı üretimi yapıldığını bildiren Taşkın, “Sığla ağaçlarının yakacak odun amaçlı kesilmeleri, otlatma sonucu oluşan tahribat, yörenin turistik olması nedeniyle turizm amaçlı yapılaşma faaliyetleri nedeniyle kesilmeleri ve sığla yağı için bilinçsiz işletilmeleri, alan daralmasını etkileyen önemli faktörlerdir. Bu durum nedeniyle sığla ağacı, Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tehlike kategorilerine göre hazırlanan listede 'Doğada Orta Vadeli Gelecekte Yüksek Tehdit Altında Olan Türler' kategorisinde yer almaktadır” diye konuştu. EGE’den SERDAR KIZIK Kuyu... Enerji, dünyanın derdi. Acımasız bir rekabet, uğruna çıkarılan savaşlar... Türkiye, çok büyük olanaklarına karşın güneş, rüzgâr, jeotermal gibi hem ucuz, hem temiz enerji kaynaklarından yararlanmıyor. Yoksa “yararlandırılmıyor” mu desek? Neden acaba? Enerjide neredeyse yüzde 80 oranında dışa bağımlıyız, ne yazık! Ülkeyi yönetenler, felaketlerden ¦ Devamı SAYFA 2’de C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle