29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 ŞUBAT 2011 SALI c gecenin sırlarıyla coşturuyor. sabahı edeceğiz. Koyun dışındaki Belleğimizdeki dalgalar ise sanki bütün düşünce birbirleriyle tango artıklarından ve yapıyor. Denizin DE Nİ Z Cİ bizleri yaşamdan derinliklerinden ÜNAL BENLİALPER bezdiren bütün kopup gelen sorunlardan hasret yüklü bir uzaklaşmanın şarkının sözleri keyfi içindeyiz. gibi kayalıklarda Bayram çocukları patlayan gibi heyecanlı ve nağmeleri o kadar da teknenin mutluyuz. direklerinden Gökyüzünden kainata ıslak güvertemize yankılanıyor. sarkan her yıldızın Sanki parıltısında, sonsuzluğun Knidos'un o içinde gizemli antik tarih kokulu kaybolmuş gibiyiz. Bulutların gecelerine uzanırım sessizce. şöleninden fırsat bulan Ararım düşlerimde bütün bir dolunay o sevimli, gülen gece boyu, kralın kör yüzüyle bize göz kırpıyor. karanlığın içinde saklı kalmış Kent yaşamının acımasızca gizlerini. sönükleştirdiği gözlerimizde Gece çok hareketli. Gökyüzü yeni parıltılar canlanıyor. sanki üzerimize çökmüş. Bunlar çok farklı bir yaşam Bulutlar rakseden bir vücut anlayışının yansımaları olarak gibi kıpırdak. Deniz, rüzgar, yüreğimizi aydınlatıyor. yağmur, dolunay, bulutlar ve Uykusuz gececek uzun bir durmadan önümüzde çakan şimşekler. İşte, bütün duyguların süzgeçinden geçmiş inanılmaz boyutlarda yaşanan anlar. Zaman, yağmur tanelerinin arasına sıkışmış, mavi tenli sevgilinin koynunda kaybolup gidiyor. Karanlığın arda kalan son perdeleri de ufkun bilinmeyen derinliklerine doğru uzun sürecek bir yolculuğa hazırlanıyor. Güneş, denizin içinden doğuyormuşcasına otantik ve sevecen. Kıpkırmızı alev topu gibi olmuş bedeniyle sımsıcacık duygularını ilk bizimle paylaşıyor. Bulutlar göz yaşlarından arınmış, gökyüzünü terketmenin telaşı içindeler. Günaydın Ege'nin sevgi dolu, dost canlısı efsane suları. Merhaba, mitolojik tanrıların mavi düşler evi. Merhaba, Halikarnas Balıkçısı'nın ölümsüz medeniyet denizi. Selam sana Bozukkale. Hoşçakal kirlenmiş şehrin petrol kokulu sokakları. 3 Güneş kapris yaparcasına son ışıklarını da saklamaya hazırlanıyor. Koyu gümüş rengine bürünmüş koyun suları, meraklı evsahibi karabatağın sabırsızlıkla yolunu gözlüyor. Ağır ağır çökmeye başlayan karanlıkla birlikte, gökyüzünün ilk gözyaşları güvertemizde hayat buluyor. Uykuya dalmış koydaki derin sessizliği yırtarcasına, ahenk içinde çakan şimşekler bize doğanın senfonisini sunmaktan çok mutlular. Koydaki dingin sulara hasretle uzanan bulutlar bizi de sevgiyle kucaklıyor. Şehrin ironikleşen puslu yaşamından uzak bir köşesinde böylesine olağan üstü panaromik görüntüler bizlere inanılmaz keyif yaşatıyor. Teknenin buğulu penceresinden yağmur damlalarının denizle oynaşmasını izlemek ise çok ayrı bir zevk. Uzaklardan duyulmaya başlayan rüzgarın ıslık gibi sesi denizi SPOR GÜNDEMİ NÜVİT TOKDEMİR Çırpınış... Açıkça görülüyor ki, başarısızlığı içine sindiremeyen Samet Aybaba ve öğrencileri, Bucaspor'u bulunduğu noktadan kurtarmak için çok çalışıyorlar... Geçtiğimiz haftalarda yaptıkları hatalardan sıyrılmayı başaran bir ekip görüntüsüne kavuşmak kolay değil... Dikkat ediniz "ekip" diyoruz... Evet, takım olmak kolay iş değil. Hele ki, toplama bir kadrodan "takım" yapmak hiç kolay değil... Bucaspor, ligin ilk yarısındaki kötü gidişin ardından, ikinci yarıya Beşiktaş'tan 5 yiyerek başlamış olsa bile, Ziraat Türkiye Kupası'nda yakaladığı çıkışın "tesadüf" olmadığını ortaya koyuyor. Sarılacivertliler, Buca Arena'nın tamamlanmasıyla birlikte, çıktıkları ilk maçta Kasımpaşa'yı 40 gibi net bir skorla geçtiler... Bu sonuç, teknik direktör Samet Aybaba'yı da, yöneticileri de, taraftarları da mutlu etti. Maçı izleyenler arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı da vardı. Bucaspor için hem sonuç, hem de İzmir ile kenetlenmek, destek görmek büyük moral motivasyonu sağladı. İBB Başkanı Kocaoğlu'nun, statta yaptığı açıklamada Bucaspor'a verdikleri destek sözünü yerine getireceklerini açıklaması da yöneticilerin yüzünü güldürdü. Ekonomik açıdan gelecek her desteğe gereksinimi olan sarılacivertliler, önemli bir sorunu çözmüş olmanın da mutluluğunu yaşadılar... Tüm bu gelişmeler, bir çırpınışın eseridir... Bucaspor yukarıda belirttiğimiz gibi, tarihinde ilk kez yaşadığı Süper Lig gerçeğinde, bulunduğu yeri hazmedemedi, yaptığı yanlışların ayırdına vardı ve şimdi "nasıl kurtuluruz"un hesaplarını yapıyor... Bu yolda ilk ışık stadın yapılması oldu; Ardından Kasımpaşa maçı ile umut ışığı yakıldı... Önemli olan ışığı görmekti. Şimdi Aybaba'nın ekibiyle birlikte vereceği mücadeleye omuz vermek düşüyor yönetime de, taraftarlara da... Bundan böyle o hastalıklı günleri anımsamamalı, geleceğe bakmalı herkes!.. Yönetimin de gelen ekonomik desteği yadırgamaması, hesaplı kullanması gerek!.. "Bir kıvılcım yeter" diyordu Samet Aybaba... İşte o kıvılcım, umut ışığı oldu... Bir seviniyor, bir üzülüyor İzmir ne yazık ki... Kentin 97 yıllık çınarı Altay, her geçen gün eriyip gidiyor ve önlem alan da yok... Sezon başında yöneticileri tarafından "Şampiyonluğun gizli adayı" olarak nitelendirilen Altay, Bank Asya 1. Ligi'nin alt sıralarında çırpınıyor... Haftalardır 3 puan yüzü görmeyen takım, ekonomik sıkıntı içerisinde boğuluyor. 25.5 milyonu bulan borç, TFF'ye olan borç nedeniyle transfer yapılamaması, futbolcu borçlarının birikmesi sorunlar yumağını daha da büyütüyor... Ve ne yazık ki, Altay'ın bu sıkıntıları nasıl aşacağı konusunda da hiçbir umut verici gelişme yok... Başkan Ahmet Taşpınar'dan ses yok; Camia aynı biçimde suskun... "Ne olacak bu işin sonu?" derseniz... Bu soruya yanıtı, soyunma odasına girip futbolculara "kendinize gelin, ne yapacağımı bilirim" diyen başkan Taşpınar verecektir... Merhaba Halikarnas Balıkçısı [email protected] Büyükşehirin şirketlerinde ‘kadroya’ alınan işçiler, sendikal örgütlenme için de harekete geçti Taşerondan sendikaya... EMRE DÖKER Taşerona karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce başlatılan mücadelede, işçiler bir adım daha öteye geçerek sendikal örgütlenmeye başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “taşeronu bitireceğini” söylemesinin ardından harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu konuda ilk hamleyi yapmıştı. Büyükşehir belediyesi 2 bin 500 taşeron işçiyi belediye şirketlerinin kadrosuna alarak, taşeron işçi sayısını sıfırladı. Bunun ardından çalışanların birer birer sendikalı olmaya başladığı belirtildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım Park Bahçe Müdürlüğü'ndeki bin 300, sebze halindeki 80, Huzurevi Müdürlüğü'ndeki 110, Eşrefpaşa Hastanesi'ndeki 175, İZSU Sayaç Bakım Onarım Müdürlüğü'ndeki 265, ESHOT temizlik biriminde 250, Kent AŞ işçilerinden 270, İzenerji şirketindeki 600 kişi, DİSK Genel İş 3. No'lu şubede örgütlendi. ESHOT şoförlerinin de sendikalı olması için çözüm arayışının sürdüğü öğrenildi. MEK ŞENLİĞİ Bu hareketin ardından DİSK Genel İş Sendikası'yla İzmir Büyükşehir Belediyesi 4 Şubat günü “Taşeronlaşmaya Karşı Emek Şenliği” düzenleme kararı aldı. Halkapınar Spor Salonu'nda saat 19.30'da başlayacak “Emek Şenliği”ne, büyükşehir belediyesinde çalışan işçiler ve memurlarla aileleri katılacak. Büyükşehirde örgütlü tüm sendikaların destek verdiği etkinlikte halk müziği sanatçısı Öznur Kormaz'ın konserinin ardından Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü gösteri sunacak. Şenlikte sanatçı Şevval Sam da sahne alacak. E [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle