01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 OCAK 2009 CUMA 5 D E N İ Z C İ İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bakanlar Kurulu'nun çevresini kamulaştırma kararı aldığı altın madenini kapatma kararı aldı Efemçukuru’nda kapışma AKP hükümetinin, yurt savunmasını gerektiren hallerde kullanılan acil kamulaştırma kararı aldığı altın madenine karşı yürütülen mücadeleye belediye de katıldı. Büyükşehir encümeni, ruhsat almasının mümkün olmadığı gerekçesiyle madeni kapatmayı kararlaştırdı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir'in en önemli içme suyu kaynağı Tahtalı Barajı'nın korum havzası içinde yer alan Efemçukuru'nda, AKP hükümetiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında “altın” üzerinden bir kapışma yaşanıyor. Bölgede Tüprag şirketi, altın madenciliği için çalışma yürütüyor. Bunun için de bölgedeki ağaçlar kesiliyor, çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar verildiği belirtiliyor. İzmir'in içme suyunu da korumaya çalışan kentteki sivil toplum örgütleri ve yöre halkı, madene karşı ortak mücadele yürütüyor. Ancak altın madenine karşı verilen mücadele, hükümet tarafından engellenmeye çalışılıyor. Mücadele sürecinde Bakanlar Kurulu, bölge için, ancak yurt savunmasını gerektiren hallerde kul Deniz Kültürü ÜNAL BENLİALPER Denizi sahiplenme konusunda ön yargılı olan toplumlarda tarih boyunca gelişen olumsuz etkileşim süreci, onları uluslararası ilişkilerde daha güçsüz bırakmakta ve yalnızlığa itmektedir. Denizci kimliğine tam anlamıyla sahip çıkarak onu asla vazgeçilmeyecek sosyal ve ekonomik güç olarak gören ulusların günümüzde sergilediği uluslararası alanlardaki etkinlikler bunun göstergesidir. Bu toplumlar, suyun inanılmaz gücünü ve bereketini kavramışlar, doğanın onlara sunduğu bu müthiş armağanı her alanda değerlendirmesini bilmişlerdir. Denizcilik kültürü, evrensel boyutlu açılımları ve verileriyle, o ülkenin siyasi, ekonomik, tarihsel ve sanat alanlarındaki gelişmelerinde yönlendirici ve belirleyici rol almaktadır. Denizcilik kültürü, kendine özgü, doğasında var olan misyon ile sahip olduğu toplumun kalkınmasında önemli bir itici güç oluşturur. Yüzyıllarca süren bu kültür tortusu, hiç şüphesiz gelecek kuşaklara armağan edilecek olan en değerli ve anlamlı mirastır. Bu anlayış kapsamında denizlerimizin korunması ve sonsuza dek mavi kalarak canlılığının devam ettirilmesi son derece önem kazanmaktadır. Türk toplumunun yüzü karaya dönük olduğundan yüz yıllardır sürekli denizden uzak durmuş ve onu keşfedememiştir. Bu nedenle de kaybettiği değerlerin farkına hiçbir dönemde varamamıştır. Ele geçen fırsatları da kullanamamıştır. Denizcilik bilincinin yayılması ve kalıcı bir biçimde gelişmesi için bu mavi dokulu dünya cennetinin kapılarını artık sonuna kadar açmasını öğrenmeliyiz. Denizlerin gücünden yararlanmasını bilirsek onların koruması içinde gerekli olan önlemlerin alınması gerektiğinin bilincine de varırız. Denizlerdeki biyoeşitliliğin korunması ve sürekli temiz kalması için denizlerimizde koruma alanları oluşturulmalıdır. Bu projenin gerçekleştirilip uygulaması için yerel yönetimler, bilimsel kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve çevre kurumları çok sıkı bir işbirliği içinde olmalıdırlar. Denizcilik kültürü ve bilincinin yavaş yavaş da olsa oluşmaya başlaması en azından hiç olmamasından daha iyidir. Bu anlayış çerçevesinde hepimizin yapması gereken çok önemli görevler vardır. Denizlerini çöplük gibi gören toplumların bireyleri, yaşadığı yer ister deniz kenarında olsun isterse ondan kilometrelerce uzakta, bunun cezasını çekecektir. Denizlerimizi kirletmeyelim. Onlara sahip çıkıp koruyalım. [email protected] lanılabileceği bilinen “acil kamulaştırma” kararı aldı. Köylüler, karara itiraz etti. İlk etapta başvuru reddedildi. Ancak hukuksal mücadele sürüyor. Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi de önemli bir karar aldı. Belediye encümeni, Tüprag'ın altın madeni işletmesini, ''ruhsat alması mümkün olmadığı'' gerekçesiyle kapatma kararı aldı. Buna göre, maden işletmesinin karardan itibaren bir hafta içinde bölgeyi boşaltması istenecek. Belediyenin karar süreci şöyle işledi. Sivil toplum örgütlerinin maden arama ve işletmesi için tüm süreçlerde iptal davası açtığı maden bölgesinde inceleme yapan belediye ekipleri, altın madeni işletmesinin Gayrı Sıhhi Müessese Ruhsatı olmadan faaliyet yürüttüğünü tespit etti. Büyükşehir belediyesinin, altın işletmesinin ''ağaçları kestiği, ormanlık alanda yollar ve arama faaliyetleri için galeriler açtığı'' gerekçesiyle tutanak tutmasının ardından, büyükşehir belediyesi planlama müdürlüğü de altın işletmesinin faaliyet gösterdiği alanın Tahtalı Barajı Koruma Havzası içinde kaldığını bildir di. İZSU Genel Müdürlüğü'nün altın madeni işletilmesine ilişkin olumsuz görüş bildirmesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi Encümeni, Tahtalı Barajı Koruma Havzası içinde kalan altın madenini kapatma kararı aldı. Belediyenin kararının ardından tıpkı bölgenin yakınındaki Çamlı Barajı'nın yapım aşamasında olduğu gibi hükümetle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin karşı karşıya gelmesi bekleniyor. Sivil toplum kuruluşları ise belediyenin kararının “yerinde” olduğunu bildirdi. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle