Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 K O N U K 19 EYLÜL 2008 CUMA İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şeker Bayramı öncesi 4.2 milyon YTL’lik yardım yapacak Prof. Dr. Serap Yılmaz (19492008) ZEKİ ARIKAN “Ölmek uyumak; belki de rüya görmek!..” Serap’ı son yolculuğuna uğurlarken aklıma Hamlet’in bu ünlü dizesi geliyor. Serap da “Sınırlarını aşan yolculardan hiçbirinin geri gelmediği” bir ülkeye doğru yolculuğa çıkıyor. Onun da geri gelmeyeceğini biliyoruz. 1979 yılında Ege Üniversitesi’nin Sosyal Bilimler Fakültesi’ne geldiğim zaman, Serap da tarih bölümünde birkaç asistandan biriydi. Genç, alımlı, enerjik, çalışkan, meraklı, sürekli kendini yenilemeye uğraşan biri... Yaşama bağlı, gelecekten umutluydu. Bütün bunların ötesinde oldukça heyecanlıydı. Bir konu üzerinde konuşurken bir başka konuya geçer, heyecanını yenemezdi. Fransız hükümetinden sağladığı bir bursla Paris’e gitti. Doktorasını tamamlayarak yine bölüme döndü. Çalışmalarını sürdürüyor, derslere giriyor, yurt içi ve yurt dışı bilimsel etkinliklere katılıyor, yolu Osmanlı arşivlerine kadar uzanıyordu. Ancak üzülerek belirteyim, akademik yükselmeleri başkalarının kurduğu tezgâhlar, engellemeler yüzünden kolay olmadı. Bu, 12 Eylül’den sonra üniversitelerimizde kaynamaya başlayan cadı kazanının fokurdamasıyla açıklanabilir ancak!.. Bütün bu engellemelere karşın akademik yaşamın son aşaması olan profesörlüğe kadar yükselebildi. Fakat bir gün ağlayarak geldi. Niçin? Çünkü çok genç yaşta emekliliğe karar vermişti. Bu belki de zorunlu bir karardı. Bunun gerçek nedenini de hiçbir zaman öğrenemeyecektik... Akademik yaşamın kurallarına alışmış olan Serap, emeklilik yaşamına bir türlü uyum sağlayamadı. Sonunda Adnan Menderes Üniversitesi’nde bir kadro buldu. Oraya yerleşti. Oradaki gençlere rehber oldu. Ancak yakalandığı menhus hastalık yakasını bir türlü bırakmadı. Son bir yıldır Ege Üniversitesi hastanesinde tedavi görüyor, sürekli gözetim altında yaşıyordu. İğneler, ilaçlar, ağrı kesiciler onun acılarını bir türlü dindiremiyordu. Serap artık bugün yaşamıyor. Bir ton ilacın dindiremediği acıyı, sonsuzluk uykusu dindirdi ancak... Serap, üzülerek belirteyim, yaşamında kimsesizliğin sıkıntılarını da çekti. Babasını, annesini, ablasını kısa aralıklarla yitirdi. Bu acılardan sonra daha çok yalnızlık çekti. Serap heyecanlarına rağmen, zaman zaman işlediği konuları dağıtmakla birlikte iyi bir tarihçi olarak yetişmişti ve kendisini sürekli olarak yeniliyordu. İnsanı günlük yaşamının ayrıntıları içinde sosyal, ekonomik, kültürel ve zihinsel yapısı içinde ele alan Fransız Annales okulundan etkilenmişti. Türk Fransız ekonomik ilişkileri özellikle iki ülke arasındaki XVIII. yüzyılda ipek ticareti bağlamında uzmanlaşmıştı. Fransız tarihçisi Daniel Panzac’ın Osmanlı İmparatorluğu’nda Veba başlıklı eserini Türkçeye kazandırarak kalıcı bir çeviriye imza attı. İzmir’e yerleşmiş Levanten ailelerinin tarihi de uğraştığı temel konular arasında yer almaktadır. Deniz ticareti temel uğraşıları arasındaydı. Yerel tarih çerçevesinde İzmir, Foça, Kuşadası vb. konular üzerinde çalıştı. Tekstil tarihi de ilgi alanına giriyordu. Tekstil ile ilgili terimler sözlüğü ne yazık ki tamamlanamadı. İnsanların yedikleri, içtikleri, kılık, kıyafetleri vb. onun ilgilendiği çekici konular olarak görülmektedir. Bu örnekler onun çalışma alanının genişliğine işaret etmektedir. Öğrencilerine yaptırdığı tezler, tarihçiliğimize önemli katkılar sağlamaktadır. Yılmaz, çağdaş bir bilim kadınıydı. Her yönüyle sıcak, içten bir insan ve arkadaş olarak anımsayacağız. Işıklar içinde yatsın... 4 milyon YTL’lik bayramlık İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sorunun ulusal gelirin artırılmasıyla çözülmesi gerektiğini belirterek, ‘Ancak kısa vadede yardıma muhtaç yurttaşlarımızı kaderine terk edemeyiz’ dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şeker Bayramı öncesinde 42 bin 590 aileye toplam 4.2 milyon YTL'lik maddi yardım yapma kararı aldı. Dağıtım sırasında izdiham yaşanmaması için, önceden tespit edilen ihtiyaç sahiplerinin adlarına banka hesabı açıldı ve paraların hesaplara aktarılmasına başlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında dar gelirli ailelere yardım etme uygulaması devam ediyor. Bu kapsamda yaklaşan Şeker Bayramı öncesinde de önceden tespit edilen ailelere destek veriliyor. Bu bayramda yardım yapılacak aile sayısı, 42 bin 590'a çıktı. Aile başına 100'er YTL ödeme yapılacağı bildirildi. Yardımların dağıtımı sırasında izdiham yaşanmaması için de önlem alındı. Önce belirlenen ailelerin adlarına birer banka hesabı açtırıldı ve 100’er YTL yatırıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu imzasıyla da bu yurttaşlara mektup gönderildi. Yurttaşlar, mektup ellerine ulaştığı andan itibaren, kendilerine en yakın banka şubesine giderek adlarına açtırılan hesaptan bayram yardımlarını çekebilecekler. Yardımlardan öncelikle muhtaç yaşlılar, engelliler, dar gelirliler ile şehit aileleri ve gazilerin yararlanacağı bildirildi. AYANIŞMA... Yardımların “dayanışma” amacıyla yapıldığını kaydeden Aziz Kocaoğlu, asıl çözümün ulusal gelirin artırılarak fakir ve yardıma muhtaç kişi bırakılmaması olduğunu söyledi. Kocaoğlu, “Yerel yönetim olarak imkanlarımız ölçüsünde kent ekonomisini Yardım dağıtımında izdiham yaşanmaması için ailelerin adlarına banka hesabı açıldı ve 100’er YTL yatırıldı. Yardım mektubu aileye ulaştığında, bu meblağ çekilebilecek. D hareketlendirecek, yatırımların önünü açacak çalışmalar yapıyoruz. Ancak kısa vadede yardıma muhtaç vatandaşlarımızı da kaderine terk edeme yiz. Büyük kentlerde unutulmaya yüz tutan yardımlaşma ve dayanışma ruhunu yeniden canlandırmak zorundayız. Bayramlar; barış, sevgi ve daya nışmanın güçlendirildiği günlerdir. Dar gelirli hemşehrilerimizi, bu anlamlı günler öncesinde bir nebze de olsa rahatlatmak istedik” diye konuştu. Ayasuluk’ta 50 gün... Selçuk’ta gerçekleştirilen kazı çalışmalarının 2008 yılı bölümü tamamlandı SELÇUK (Cumhuriyet)Selçuk'un tarihi Ayasuluk Kalesi’ndeki kazı ve restorasyon çalışmalarının bu yılki bölümü tamamlandı. Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Büyükkolancı başkanlığında, 10 kişiden oluşan arkeolog ve öğrenci ekibiyle 9 Temmuz'da başlanan 2008 kazılarında toplam 50 gün çalışma yapıldığı bildirildi. Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı Kazı Başkanı Büyükkolancı, çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi: “Geçen yıl Bakanlar Kurulu tarafından verilen Kale Hamamı’nın kazısı da tamamlandı. Bu yapı için de restorasyon projesi hazırlanabilir.” Kalenin önümüzdeki dört yıl içinde ziyarete açılabileceğini kaydeden Büyükkolancı, “Selçuk'a gelen ziyaretçilere Kale, St. Jean, İsabey Camisi ve mümkün olursa Artemision'u da içine alan yeni bir ziyaretçi güzergâhı yaratılabilir. Bu da ziyaretçilerin Selçuk'ta kalma sürelerini artıracaktır”dedi. Büyükkolancı, Selçuk Belediyesi'nin de tarihi alandaki çalışmalara önemli destek verdiğini dile getirdi. Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı Kazı Başkanı Büyükkolancı, ‘Selçuk’a gelen ziyaretçilere Kale, St. Jean, İsabey Camisi ve mümkün olursa Artemision’u da içine alan yeni bir ziyaretçi güzergâhı yaratılabilir. Bu da ziyaretçilerin Selçuk’ta kalma sürelerini artıracaktır’ dedi. izinle başlanan kale içindeki kazı çalışmaları, 2008 yılında daha önce planlandığı gibi gerçekleşti. Özellikle kalenin batı yanındaki sur duvarlarının onarımına başlandı. Kale Camisi’nin güneyindeki ya maçta yer alan ve toplam olarak 500 metrekarelik alanı kapsayan üç evin kazısı tamamlandı. Bu evler, kalede 18. yüzyıla kadar yaşayan askerlerin kaldıkları evlerdir. Ayrıca kalenin en yüksek noktasında bulunan C M Y B C MY B