02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 TEMMUZ 2008 CUMA 3 EGE’DEN SERDAR KIZIK I Baştarafı 1. Sayfa’da Suda ‘adalet’ çağrısı SÖKE (Cumhuriyet) Büyük kentlerde “içme suyu” tartışması yaşanırken, tarımsal bölgelerde de sulama suyu sorunu gündemde. Söke Ovası'nda geçen yıl doruğa ulaşan sulama sorunu, bu yıl da üreticileri endişelendiriyor. Söke Belediyesi ve Sulama Birliği Başkanı Necdet Özekmekçi, “Çok su istemiyoruz, sadece adalet istiyoruz” dedi. Susuzluk nedeniyle geçen yıl Söke Ovası’ndaki ürün kaybı 70 milyon YTL’yi buldu Söke Belediyesi ve Sulama Birliği Başkanı Necdet Özekmekçi, 'Çok su istemiyoruz, sadece adalet istiyoruz' dedi. BANKALAR DEVREDE Bölgedeki su sorunu Söke Ziraat Odası'nda gerçekleştirilen toplantıda ele alındı. Özekmekçi, geçen yıl kuraklık nedeniyle yaşadıkları sulama suyu sıkıntısını kuraklık olmamasına rağmen bu yıl da yaşamaya başladıklarını söyledi. Geçen yıl susuzluk nedeniyle Söke Ovası'ndaki ürün kaybı tutarının yaklaşık 70 milyon YTL'yi bulduğunu belirten Özekmekçi, susuzluğun Söke ekonomisine etkisinin üreticilerin bankalara olan borçlarının da eklenmesiyle 200 milyon YTL'ye yaklaştığını kaydetti. Sıkıntıların geçen yılki düzeyde yaşanması durumunda Söke Ovası'ndaki yaklaşık 100 bin dekarlık alanın bankaların eline geçeceğini kaydeden Özekmekçi, şunları söyledi: “DSİ geçen yıl 370 bin dekarı Söke Ovası'nda olmak üzere Aydın'da 970 bin dekar alanı sulamayı planladı. Bu hesapla barajlardan tahsis edilen suyun yüzde 30'unun Söke'ye verilmesi gerekir. Yani Söke'ye 120 milyon metreküp civarında su verilme Söke'deki üreticiler, geçen yıl yaşadıkları sulama suyu sıkıntısını bu yıl da yaşamak istemiyor. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) liydi. Ama geçen yıl bize sadece 68 milyon metreküp su tahsis edildi. Bu yıl rakam 88 milyon metreküpe çıkarıldı. Bu rakamın da Söke'nin sulama ihtiyacını karşılamayacağını düşünüyoruz. DSİ'nin ne yapmak istediğini anlamış değiliz. Biz çok su istemiyoruz, sadece adalet istiyoruz.'' DSİ tarafından Söke'ye tahsis edilen suyun adaletli olmadığını belirten Özekmekçi, “Aydın'da geçen yıl hektar başına 3 bin 760 metreküp su kullandırıldı. Oysa biz üreticimizden tasarruflu su kullanmasını istedik ve bu oran Söke'de bin 978 metreküpe düş tü. 2001 yılından bugüne kadar DSİ'nin kime ne kadar su verdiğine bakılırsa, hangi sulama birliğinin çok su kullandığı rahatça görülür. Kimse bir şeylerin bedelini Söke'ye ödetmeye kalkmasın. DSİ adil tahsis ve dağıtım yaptığını söylüyorsa da bize dağıtım kriterlerini anlatsın?” Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman da geçen yıl yaşadıkları sulama suyu sıkıntısını bu yıl da yaşamak istemediklerini dile getirerek, ilçedeki bütün sivil toplum örgütlerinin su sıkıntısının aşılması için mücadele verdiğini söyledi. En az kendile ri kadar diğer üreticilerin de suya ihtiyaç duyduğunu bildiklerini vurgulayan Tanman, “Kimsenin suyunda gözümüz yok. Ama yapılan adaletsizliğin ortadan kaldırılmasını istemeye hakkımız var. Bizim bütün çabamız suyun belli ilçelere fazla, belli ilçelere de az verilmesinin önüne geçmek. Biz tüm bu sıkıntıların asıl sebebinin bölgemizde sulama amaçlı barajların sayıca yetersiz olmasına bağlıyoruz. İnşaat halindeki Çine ve İkizdere barajlarının tamamlanıp, bu barajlarda su tutulmaya başlanması sorunun çözümü olacaktır” diye konuştu. vermeye gitmeyecekmiş gibi, kolundan tutularak, çekiştirilerek emniyet müdürlüğünün merdivenlerinden koşar adım götürülüyor. ADD Başkanı Şener Eruygur, Hurşit Tolon polis ordusuyla çember içinde! Ne dedi ATO Başkanı Sinan Aygün gözaltına alınırken: “Suçum Atatürk’ü, Cumhuriyeti sevmek...” Dondurucu, ürkütücü bir yanıt değil mi? Daha ne söylenebilir ki? Ülkemizi nereye getirdiler! Ne dedi bugünkü iktidara yakın sayılan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu: “Böyle bir uygulama ancak darbe dönemlerinde olur... Darbeler sadece hükümetlere karşı olmaz...” AKP’li bir işadamı önceki gün telefonla aradı. “Balbay’ı tanıyorum, bu olamaz” dedi. İş bu noktaya uzandı... Ortada açık bir gerçek var. Atatürk’ü, cumhuriyetin değerlerini savunanlara karşı korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor. Bu boş bir çabadır. Şimdi herkesin merak ettiği “Yoksa sivil bir darbe mi oluyor?” sorusununa nasıl yanıt verirsiniz? BOP devrede. Eşbaşkan devrede. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde, temsilci AKP’li milletvekilleri, ülkelerini şikayet ettiler. Türkiye dışardan içerden kuşatıldı.. Yaşadığımız süreç, salt Türkiye’nin kendi iç dinamikleriyle ilgili değil. Küresel bir plan yürütülüyor. Yani emperyalizm, işbirlikçileriyle yükleniyor. Tıpkı Kurtuluş Savaşı öncesi gibi. Ancak bu çaba boşunadır. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve emanetini her koşulda koruyacak ve savunacak milyonlar var. [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle