Katalog

1 8 T E M M U Z 2 0 0 8 C U M A / Y I L : 4 / S A Y I : 1 9 8 ‘Suya politika bulaştı’ Bakanlığın, su üzerinden belediyeyi hedef alan açıklamalarını yanıtlayan Kocaoğlu, 'Arsenikten sonra bor iddialarının ortaya atılması manidardır. Sağlık Bakanlığı, sanki başka bir ülkenin vilayetiymiş gibi İzmir'e çifte standart uygulamaktadır' dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir'in suyuna yönelik tartışmalar, bilimsel boyuttan sıyrılarak politik boyuta kaydı. Merkezi hükümet, bilimsel tartışmaları bir yana bırakıp, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni köşeye sıkıştırmaya çalışırken, yerel yönetim, yapılan saldırıların “İzmirlileri belediyeye karşı tahrik etmeye yönelik” olduğunu vurguluyor. Kocaoğlu, İZSU laboratuvarlarında yaptıkları analizlerde İzmir'den çok daha yüksek arsenik oranların sahip iller bulunduğunu belirterek Sağlık Bakanlığı'nı bunları açıklamaya çağırdı. Aziz Kocaoğlu, Sağlık Bakanlığı'nı İzmir'e çifte standart uygulamak ve İzmirlileri tahrik etmekle suçladı ‘İZMİR HEDEF’ Arsenikten sonra İzmir'in suyunda yüksek oranda bor bulunduğu yönünde Sağlık Bakanlığı tarafından ortaya atılan iddialar, su tartışmalarını bir kez daha alevlendirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, dün ani bir kararla basın toplantısı düzenleyerek, bakanlığın iddialarını yanıtladı. Bakanlığın yaptığı ölçümlerle, İZSU labarotuvarla rında yapılan ölçümlerin farklılık gösterdiğini kaydederek, sudaki bor oranının standart değerlerin çok altında olduğunu vurguladı. Bakanlığın iddialarının altında “halk sağlığından öte amaçların” yattığını kaydeden Kocaoğlu, belediyenin aldığı önlemlere karşın İzmir'in özellikle “hedef” yapıldığını vurguladı. Bakanlığın İzmirlileri paniğe sevk edebilecek böylesi açıklamalar yaparken hangi ölçütleri baz aldığının merak konusu olduğunu dile getirerek, şun ları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, kuzey bölgesindeki bazı su kuyularında 2007 yaz aylarında ortaya çıkan, 2007 kış aylarında azalan ve 2008 yaz aylarıyla birlikte tırmanış gösteren arsenik değerlerine karşı süratle harekete geçerek gereken tedbirleri almıştır. Bu tedbirlerin başında da sorunlu kuyuların kapatılması, çözüm konusunda üniversite ile işbirliğine gidilmesi ve arıtma tesisi kurma çalışmalarının başlatılması gelmektedir. Ancak bun rağmen bakanlık, İzmir'in suyunda kanser riski bulunduğunu iddia edip belediyeyi zan altında bırakmakta ve İzmirli hemşehrilerimizi belediye karşı tahrike zorlamaktadır. Bakanlık, Türkiye'deki diğer illerde yaptırıldığı bilinen su analiz sonuçlarını 2 aydır açıklamazken, arsenik değerleri 2 gün içinde açıklanan İzmir'de şimdi de bor iddialarının ortaya atılması hayli manidardır. İzmir'in su kalitesine ve İzmirlilerin sağlığına gösterilen bu büyük ilgi de ayrıca her türlü takdirin üzerindedir! Sayın bakan, arsenik değerlerin yüksek olduğunu belirttiği 12 il ile başta Ankara olmak üzere diğer büyük kentlerimizin sularındaki insan sağlığına zararlı alüminyum, kadmiyum ve benzeri bileşenleri de içeren tam analiz sonuçlarını tıpkı İzmir'deki gibi nokta nokta açıklamak zorundadır. Akredite laboratuvarlarında yaptığı analizlerde, İzmir'den çok d aha yüksek arsenik oranlarına sahip illerin varlığını tespit eden belediyemiz, bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın sessizliğine bir anlam verememektedir. Sağlık Bakanlığı, nedenini bir türlü çözemediğimiz tavır ve açıklamalarıyla, sanki başka bir ülkenin vilayetiymiş gibi İzmir'e karşı çifte standart uygulamaktadır.” Kocaoğlu, İzmir İl Hıfzısıhha Müdürlüğü’nün de güvenirliliğini yitirdiğini vurgulayarak, “İzmir’e yönelik su bombardımanının altında kalamazdım. Bi şov yapmadan çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığı, siyasetin oyuncağı olmasın” diye konuştu. Muayeneler Aydın’da! İzmir ve Denizli'deki araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesinin ardından vize almanın güçleşmesi, Aydın'a rağbeti artırdı. Araçlarına muayene belgesi edinemeyenler, soluğu Aydın'da alıyor. Ancak burası da 1 Ağustos'ta özel sektöre devrediliyor. ¦ SAYFA 3 Şans ‘tanrısından’ geldi Yatağan Termik Santralı’nın kömür gereksinimin karşılanması için gözden çıkarılan Stratonikeaia’da, Şans Tanrıçası Tykhe’nin heykelinin ‘tesadüfen’ bulunmasıyla kazılar yeniden başladı. ¦ SAYFA 8 Datça’ya ‘temiz’ raporu MEHMET EM N BERBER DATÇABir yurttaşın isteği üzerine yapılan analiz çalışmalarında, Datça’daki deniz suyunun temiz olduğu, kıyılarında gönül rahatlığıyla denize girilebileceği ve yüzülebileceği belgelendi. Fulya Bayık adlı bir yurttaş, 30 Mayıs’ta, Datça İnsan Hakları Kurulu’na ilçedeki tüm plajların kıyısından alınacak deniz suyu örneklerinin tahlil edilmesini, sonuçlarının da yerel gazeteler aracılığıyla kamuoyuna duyurulmasını içeren bir dilekçe verdi. Kaymakam Mustafa Kaya başkanlığındaki kurul, Bayık’ın dilekçesini geçen ay başındaki aylık olağan toplantısında değerlendirdi ve Datça Sağlık Grup Başkanlığı’nı, ilçenin 17 plajından alınacak deniz suyu örneklerini incelemekle görevlendirdi. Grup Başkanlığı, Aktur, Karaincir, Perili Köşk, Kurucabük, Kösekesik, Kumlubük Orman Kampı, Club Datça Tatil Köyü, Hastanealtı, Kargı, Taşlık, Kumluk, Villa Datça, Palamutbükü, Hayıtbükü, Ovabükü ve Karaköy plajlarından alınan örnekleri, Marmaris’teki Ergül Yaylalı Halk Sağlığı Merkezi laboratuvarına gönderdi. Yapılan araştırmalar sonucunda, 6 Haziran’da hazırlanan raporda, Datça kıyılarından alınan deniz sularında mikrobiyolojik ve fizikokimyasal parametrelere rastlanmadığı belirtildi. Milattan önce birinci yüzyılda yaşayan coğrafya ve tarih bilgini Strabon’un, “Tanrı çok sevdiği kulunu uzun ömürlü olması için Datça’ya gönderir” sözleriyle anlattığı ilçenin kıyıların tertemiz olduğunu belgeleyen rapor, Datça İnsan Hakları Kurulu’nun temmuz ayı toplantısında gündeme geldi. Kurul, Bayık’ın isteği doğrultusunda raporu, yayımlanması amacıyla ilçedeki iki yerel gazeteye gönderdi. Perdede isyan var! 77. İEF kapsamında düzenlenen 'Sinema Burada' etkinliğinin teması 'başkaldırı' olarak belirlendi. Yılmaz Güney'in 'Sürü' ve 'Umut' filmlerinin gösterimiyle başlayacak festivalin onur konukları Hale Soygazi ve İzzet Günay olacak. ¦ SAYFA 7 EGE’DEN Travmanın Rövanşı SERDAR KIZIK En uçuk komplo teorilerinin, senaryoların da kendi içinde bir tutarlığı, dolayısıyla belli ölçülerde inandırıcılığı olması gerekir, değil mi? Yani okuyan da dinleyen de bir ölçüde mantıklı bulmalı. ¦ Devamı SAYFA 3’te C M Y B C MY B