Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MAYIS 2025 PAZAR
8 HABER/yo Rum
ürkiye’nin yalanları, Türklerin biçim ve sınırlarla yetinmezler. İnsanları soydular, sömürdüler,
tarihi kadar uzun, kalın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çaldılar, karşı geleni hapsettiler,
Tkuyrukludur. varlığını korumak için besleyip işkence ettiler, öldürdüler.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk büyüttüğü dindar milliyetçiler, Ezilen halklar arasında ancak
imparatorluğu olduğu öğretilir günümüzde ümmetçi ve ilk yalanı, Adem ve Havva’dan
bize. Oysa Osmanlı, İslamiyetin milletçi Müslümanlar olarak türediklerini reddedip bilime
zorla kabul ettirildiği Hıristiyan ayrışmış; birinci grup bizzat yönelenler ayaklandı, yalancıları
çocuklarının devlet adamı ya da yaratıcısının, devletin varlığını alaşağı edebildi ve özgürleşti.
asker yetiştirildiği; yani yönetimin tehdit etmektedir. Aklın özgürlüğü, bayındırlık,
24. yılını kutlayan
Yalanların öcü
vurucu gücünü ve seçkinlerini laik ahlak ve daha adil bir düzen
oluşturduğu, zaten sultanlarının çoğu İlk yalan demekti. Başardılar.
mürtecinin özü ve kimliğidir. Bu
Afyonkarahisar
da Hıristiyan analardan doğmuş ve Türkiye’de de son yalanlar
Yukarıdaki satırlar, 1 Mart
insanlar, kimlik ve özentiye dair
Türk insanını hakir gören bir ümmet söyleniyor. Acı çekeceğiz, bedel
1998 tarihli Radikal gazetesinde
“Batıcı” suçlamasıyla kendi
Klasik Müzik
devletidir. ödeyeceğiz ama yalanların sonu
yayımlanan bir yazımdan
Arapçı söylemleri arasındaki çelişkiyi
İmparatorluğun son yüzyılında, göründü gibime geliyor.
alıntıdır. Bazen 20, 30 yıl önce
göremeyecek kadar beyni yıkanmış,
Festivali’nde toplu
yine Batı’da ortaya çıkan milliyetçilik
düşündüklerimle kendimi bile
zekâsı sınırlı kişiler midir? Yoksa
akımına koşut doğan Türkçülüğün
şaşırtıyorum. Astrolog ya da falcı
Araplaşmayı Türklüğe yeğleyen ulus
ulus kavramına dönüşmesi için, laik anılar
olmadığıma göre, perşembenin
ve yurt düşmanları mıdır? Çıkar bir Köroğlu
Türkiye Cumhuriyeti’ni beklemek
gelişi çarşambadan belliymiş; bugün
evgili okurlarım her yıl olduğu gibi
Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda
Yüzyıllardır yoksul
gerekmiştir. Çünkü “millet”
yaşadığımız ölümcül atmosfere göz
bu yıl da çocukluğunu, ergenliğini
geçireceği çalkantılı dönemin nasıl
iftarımız, sahurumuz.
anlayışının temelidir, laiklik. Dinler
göre göre, adım adım giriş yapılmış.
Sve şimdilerde de gençliğini yaşayan
sonuçlanacağı, bu teşhisin doğru
Yakışır Ramazan’a
değişik, ulus aynı olabilir.
Tüm dünyada insan kitlelerini Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali
konulmasına bağlıdır.
fakirliğimiz.
Bugün kara çarşafları, sarıkları,
ezmek, sömürmek, uyutmak nedeniyle Afyon’dayım. Bu yıl bir de
Osmanlı’dan beri
poturları ve takkeleriyle kendilerinin
baktım sevgili arkadaşlarım Zeynep
ve hatta yok etmek için kurulan
Düşmanını üreten devlet
şükrümüz kaplar alemi
olmayan bir dilde, Arapça söylemli Oral ve Mehmet Aman da festivalde,
kumpas bir yalan, İLK yalanla
Türkiye Cumhuriyeti, 1970’li ve
beş vakit.
bir ideolojiyi savunanlar; din bayrağını öyleyse dedim bu yılın güzel yazılarını
başladı. Onları Adem ve Havva’nın
80’li yıllarda Süleyman Demirel Saraylar hiç bilmez
onlara bırakayım ve sıcak suların keyfini
sallayarak aslında “millet” kavramını
soyundan olduklarına inandırdılar.
ve Kenan Evren’in de mimarları halimiz.
yaşayayım. Üstelik gelirken sis, yağmur
yıkmak için yola çıkmışlardır.
Yalanı, dünya yalan ölüm gerçek
Teravihden sonra
arasında yer aldığı bir politikayla
ve fırtına, bizi hiç bilmediğimiz yollara
yalanı izledi.
geçim kavgamız.
“milliyetçi” saymadıkları sol ideolojiyi
attı. Adana’ya gitmiş kadar olduk ve bu
Özenti olan kim,
Bayram sabahları
yurt sathından silebilmek amacıyla
yaşını başını almış dostunuz dinlenmeye
Yaşayana günah, ölene
kimliksizlik ne? bükük boynumuz.
Osmanlı’yı örnek aldılar: bugünkü
hak kazandı. Hak verilmez alınır! Ama
Hepsinin üstüne
Laik Türkleri “Batı özentisi” ve sevap
“ümmetçilik” ideolojisine yaşam
içim elvermedi geçmiş festival yıllarındaki
ne kadar çoğaldı
“kimliksiz” olmakla suçlayan bu İnsanları yeryüzündeki güzellikleri
veren “din” eğitimini desteklediler.
anılarıma hep birlikte bir göz gezdirelim,
Bolu Beyleriniz!
kendini bilmezler, dillerini inkârla
koruyarak, doğayla uyum için
Devlet eliyle beslenen imam hatip diye düşündüm.
Çıkar bir Köroğlu.
yabancı bir dilde dua etmekte ve yaşamaktan koparıp canlıyken
okullarından üniversiteye atlayan Gencecik Praglı bir kız çello çalıyor ve
Kalkar ayağa yer sofralarımız.
Arapmış gibi davranmakta beis
“günah” diye yasakladıklarını ölünce ben anımsıyorum. Hani bir kız çocuğu
köşeli kafalar ve o yıllarda sokaklara
Ezer geçer zulmünüzü
görmezler. istedikleri kadar yapabileceklerine vardı, konser salonuna annesiyle
“milliyetçi Müslüman” olarak sürülen
sonsuz özgürlüğümüz.
Yani Batı’yı ölçü almak özenti birlikte gelirdi, piyano çalmak en büyük
inandırdılar.
paramiliter mangalar, işte bu
isteğiydi, annesi sonunda eve piyano
ve kimliksizliktir de Arapları ölçü Onları inandıranlar, güç ve paradan
politikanın yarattığı gudubetlerdir. A.Kadri Ergin
almıştı. Bir sonraki yıl benim yanıma
ve Arap ülkelerini örnek almak,
Ancak canavarlar, yaratıldıkları başka hiçbir şeye inanmıyordu.
gelerek bu müjdeyi vermişti. Acaba
şimdi nerelerdedir? Belki de ben bunları
yazarken piyanosunun başında yepyeni
bir melodi çalışıyordur.
4 Mayıs Uluslararası Şiddet Mağduru Çocuklar Günü’nde karne kötü:
‘Gençlerin
Galiba 10 yıl önceydi tambur çalan
bir dostumuzla bir okula gitmiştik.
Tambur zaten büyüleyici bir çalgıdır ve
ülkemizde yaşam
tambur çalan dostumuz tamburuyla
Dört dakikada bir şiddet
öyle bütünleşmişti ki tüm öğrenciler
kaygısı yüksek’
ve biz büyülenmiş gibiydik. Sonra bir
ocuklar istismara ve şiddete öğrenci, biraz da yüzü kızararak tambur
DAmLA PoLAt
çalmak istediğini söylemişti. Dostumuz
uğruyor. Ancak buna karşın
Ç
ona tamburunu uzatmıştı ve öğrenci
yetkililer önlem almıyor.
Tü RKİYE’DE gençlerin en büyük
gözleri ışıldayarak tamburu eline almış,
UNICEF’in geçen yıl paylaştığı
sorunlarından biri gelecek kaygısı. önce tedirgin sonra hepimizi hayretler
verilere göre dünyada her 4
içinde bırakan İzmir’in Kavakları şarkısını
Zorlaşan hayat şartları gençleri,
dakikada bir çocuk çalmaya başlamıştı. Ah nasıl bir gündü.
geleceğe karşı umutsuzluğa düşürüyor.
Sevgili okurlarım artık biliyorsunuz ben
şiddet eylemleri
Gelecek kaygısını oluşturan temel
herhangi bir yere gittiğimde illaki müzeleri
sebepleri ve bu sürecin gençleri nasıl sonucunda yaşamını
gezmeliyim. O yıl da dostlarımı da ikna
etkilediğini Cumhuriyet’e anlatan
yitiriyor. 1.6 milyar
ederek artık kapalı olan eski Afyon
Uzman psikolog ve pedagog Ebru
çocuğun yaşadıkları
Müzesi’ni (yenisi muhteşem) yalvararak
rengin
Şen, “Üniversite öğrencilerinin farklı
evde düzenli olarak açtırdığım günü anımsıyorum.
temoçin
değişkenlere bağlı olarak gelecek kaygısı
Müzenin açıldığını duyar duymaz yan
şiddet içeren cezalara
yaşamaları ve bu kaygıyla başa çıkmakta
taraftaki okulundan koşarak gelen ve
maruz bırakıldığı da veriler
zaman zaman zorlanmaları normal. tanrıçasıyla konuşmaya başlayan küçük
arasında yer aldı. 4 Mayıs
kız da ansızın belleğime düşüyor. Tanrıça
Ancak ülkemizde bu durum ciddi oranda
Uluslararası Şiddet Mağduru
lir çalıyordu. Ben şaşırıp tanrıçasıyla
yüksek” ifadelerini kullandı. ve kararlı bir yaklaşım gerekli” çocuklara yönelik orantısız
Çocuklar Günü dolayısıyla konuşan kızı en az 15 dakika dinlemiştim.
Buna sebep olan pek çok etkenin
diyen Ateşci, “Etkili bir çocuk müdahalesi ve gözaltı işlemleri,
Aklımda en çok, “Seni çok özledim”
konuşan uzmanlar her çocuğun
olduğunu belirten Şen, “Akademik
koruma politikası oluşturulmalı hem Anayasa hem de çocuk
sözleri kalmış.
şiddetten uzak, güvenli bir
stresin yanı sıra anne ve babanın
haklarına dair sözleşmesiyle
ve bu sistem çocuğun üstün
Dostlarım Afyon’un Nuh köyü ve Nuh
olumsuz tutumu, alınan eğitimin ortamda büyümesi gerektiğine
çelişmektedir” dedi. Devletin
yararı esas alınarak işletilmeli. İlkokulu’nu unutmam mümkün değil.
bıraktığı olumsuz etkiler ya da eğitimin
vurgu yaptı.
Araba okulun önünde durdu, okulun
çocuklara yönelik her türlü
Şiddet gördüğünü ifade eden bir
yetersiz olması, sağlam olmayan
İstanbul Barosu Çocuk Hakları öğretmenleri koşarak bizi karşıladılar.
şiddeti önleme yükümlülüğü
çocuğun yeniden aynı ortama
arkadaşlık ilişkileri sonucunda birey
Çocukların çok sevdiği Afyonlu yazar
Merkezi Başkanı Avukat
olduğuna vurgu yapan avukat
gönderilmesi, onu doğrudan
kendini geliştiremeyen, kendini Yalvaç Ural ve ben hep birlikte etkinlik
Kardelen Ateşci, “Her çocuğun
Çamur, “Bu yükümlülük; eğitim,
şiddet sarmalına hapsetmek
yapacağımız küçük salona doğru
tanıyamayan, hayat mücadelesine
şiddetten uzak yaşama hakkı
sağlık, sosyal hizmet, adalet ve
demek” diye konuştu. ilerledik. O da ne? Salonda Nâzım
ayak uydurmakta zorlanan bir insan
vardır ve bu hak, Türkiye’nin
Hikmet, Mehmet Akif Aksoy, Yunus
kolluk başta olmak üzere tüm
haline gelebilir” dedi. Geleceğe dair
taraf olduğu Çocuk Hakları Emre, Özdemir Asaf, Yahya Kemal,
‘Devletin yükümlülüğü’
kamu politikalarının çocuk
belirsizliklerin gençleri korkuttuğunu
Arif Nihat Asya, Âşık Veysel, Cahit
Sözleşmesi ile açıkça güvence
İstanbul Barosu Çocuk Hakları
söyleyen Şen, “Gelecekte geçim sıkıntısı haklarına duyarlı biçimde
Sıtkı Tarancı kocaman fotoğrafları
altına alınıyor. Ancak sözleşmeler
yaşama düşüncesi, işyerinde mutsuz Merkezi Yürütme Kurulu
yapılandırılmasını zorunlu
ve altlarında en güzel şiirleriyle bizi
yalnızca bir çerçeve sunar;
olma endişesi, çalışılacak sektörün
Üyesi Avukat Sıla Çamur ise kılar. Mevzuat düzeyinde yer
karşılıyorlar. Ve yerde küçücük masalar
durumunun kötüye gitme ihtimali hayata geçirilmediği sürece
“Türkiye’de son günlerde alan koruyucu düzenlemelere ve masaların çevresindeki minderlere
düşüncesi, iş bulamama endişesi,
gerçek bir değişim yaratmaları oturmuş kimi gök gözlü, kimi biblo gibi
yaşanan bazı somut gelişmeler, rağmen, uygulamada erken
ekonomik istikrarsızlık ve sorumluluk küçücük, kimi afilli 27 kız-erkek çocuk
mümkün değil. Bu sebeple,
çocukların korunmasına uyarı sistemlerinin işlememesi,
bize bakıp gülümsüyorlar.
duygusu gibi birçok etken gençlerde
uygulamadaki eksiklikler,
ilişkin yükümlülüklerin ne sosyal hizmet müdahalelerinin
Az sonra anneleri babaları da geliyor
gelecek kaygısına neden oluyor”
çocuk koruma sisteminde ciddi
denli ihlal edildiğini açıkça yetersizliği ve adli süreçlerde
ve bağdaş kurup oturuyorlar. Ben birden
ifadelerini kullandı. l İSTANBUL
açıklar doğuruyor ve çocukları
ortaya koymaktadır. 1 Mayıs’ta yaşanan gecikmeler, çocukların kendimi Uzakdoğu’da bir mabede girmiş
doğrudan şiddet sarmalının gibi hissediyorum. Şairlerin, şiirlerin ve
gerçekleştirilen Emek ve ikincil mağduriyetine yol
gülümseyen çocukların mabedine!
içine çekiyor” dedi. “Çözüm için
Dayanışma Günü etkinlikleri açmaktadır” ifadelerini kullandı.
Mevsim geçişleri
Şimdi gene Nuh köyü ve Nuh
yüzeysel tepkiler değil, bütüncül
sırasında kolluk kuvvetlerinin l İSTANBUL
İlkokulu’na dönelim. Efendim okuldaki
hastalıkları artırabiliyor
27 öğrencinin 8’i anaokulu öğrencisi
ve kendilerinin bir mutfakları var. O
ERc İYES Üniversitesi (ERÜ) İç
Katledilen Sinem Çeşim’in faili 25 gündür bulunamadı:
mutfakta yemek yapıyorlar. Kaytarmaca
KISA... KISA...KISA...
Hastalıkları Romatoloji Bilim Dalı
yok, börek, pasta, kurabiye artık canları
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Şenel,
ne isterse ama sadece kendileri için
halk arasında iltihaplı romatizma olarak l ORDU’DA 30 Nisan’dan beri kayıp
değil, o kurabiyeler, börekler köyde
bilinen hastalıkların bu mevsimlerde olarak aranan Gizem Sinanoğlu’nun
Ailenin adalet çağrısı
yaşayan kimseleri olmayan yaşlılar için
ve yağmurda arttığını belirtti. Şenel, cansız bedeni, Küpkaya Kanyonu’nun
de. Üstelik yaptıkları yemekleri hep
hastalık belirtisi gösterenlerden var, ormana doğru normal bir içinde, 5 metre derinlikte bulundu. birlikte götürüp onlarla sohbet ediyorlar.
rengin temoçin
Ve hepsi bu işi çok seviyor. Anneler
bir kısmının romatolojiye gitmesi şekilde yürüyüp gidiyor. Hiç telaşlı, Sinanoğlu’yla birlikte kaybolan
de okulun her işine koşuyor, tüm okul
stanbul Çatalca’da 9 Nisan’da
gerektiğinin farkına vardığını ya da koşarak da değil Ormanın içinde Süleyman Erdoğan ise aranıyor.
birlikte portakal toplayıp pazarda satıyor
İ27 yaşındaki Sinem Çeşim,
bir hekim tarafından yönlendirildiğini kaybolup gidiyor. Onun dışında l ADANA’DA bıçaklanarak
ve okulun ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Okul
Mehmet Şerif Tanrıkulu tarafından
dile getirerek “Spesifik hastalıklar hiçbir görüntü yok” dedi. öldürülen Mehmet Ayaz’ın yanında
da pırıl pırıl. Bir arkadaşım soruyor:
bıçaklanarak öldürüldü. Tanrıkulu
olduğu için öncelikle mutlaka bir iç Tanrıkulu’nun 9 aydır yakalama yaralı bulunan N.C., tedavisinin
“Neden erkek çocuklar da yemek işine
olay yerinden kaçarken 25 gün
hastalıkları ya da fizik tedavi uzmanının karar olduğunu da belirten ardından taburcu edildi. Olay
girişmiyor?” Anaokulu öğretmeni biraz
geçmesine karşın yakalanmadı.
değerlendirip gerçekten romatolojik Çeşim, “Hiçbir şekilde üstünde sırasında “Mehmet beni darp ediyor,
mahcup yanıtlıyor: “Burası anaokuluna
Aile failin bulunması için adalet
hastalıktan şüpheleniliyorsa ön tanıyla durulmamış belli ki. Bulsalardı bu polise haber verin” mesajı atan N.C.,
ait ve benim sadece sekiz kız öğrencim
çağrısında bulundu.
sevk etmeleri bizim daha efektif olay yaşanmayacaktı. Şu anda da taburcu sonrası “kasten öldürme”
var. Geçen yıl üç erkek öğrencimiz de
Çeşim’in kız kardeşi Didem
çalışmamız anlamına geliyor” diye kendisini arıyorlar ve bulamıyorlar. suçlamasıyla tutuklandı. hamur yoğurmayı ve kurabiyeleri özenle
Çeşim, “Daha önce bir şiddet yağlamayı öğrendi.”
konuştu. lAA Bir başkasına da zarar vermeyeceği l KAYSERİ’NİN İncesu ilçesinde
Festivalde sadece müzikçiler yok,
yoktu. Biz de kendisini
şu anda kesin değil. Sonuçta daha Kadir C., yaklaşık 1 yıldır ayrı yaşadığı
ressamsız, yazarsız, şairsiz festival olur mu?
tanımıyorduk” dedi. Tanrıkulu’nun
önce bir cinayet işlemiş ve bir eşi M.C’yi bıçakla yaraladıktan
1814 - I. Napolyon, Elba
Bu festivalin en büyük özelliği bütün
olay yerinden kaçmasına ilişkin
sürü suç dosyası olan bir insan” sonra kaçtı. Yaralı kadın hastaneye
Adasının Portoferraio
sanatçılara atom karınca gibi çalışmayı
konuşan Çeşim, “Olay yerinin
ifadelerini kullandı. kaldırılırken şüpheliyi yakalama
kasabasına vardı ve sürgün
şart koşması. Sevgili sendika başkanımız
olduğu evin arka tarafında orman
l İSTANBUL çalışmaları sürüyor.
hayatı başladı.
Adnan Özyalçıner’in “Işıl çocuklar beni
1994 - Filistin Kurtuluş bir kucakladı, bir kucakladı, kendimi
birkaç yaş gençleşmiş hissettim.
Örgütü ile İsrail, Batı Şeria ve
ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com
Şimdi daha çok çalışmak için İstanbul
Gazze’de yaşayan Filistinlilere özerklik
yolundayım” sözlerini hiç unutmadım.
verilmesini öngören antlaşmaya imza attı.
Bu arada gazete çıkaran liseliler bana
1997 - Irak’tan Avrupa ülkelerine gitmek
tüm etkinlikleri internetten takip ettiklerini
isteyen 25 kişiyi taşıyan iki tekne, Ege
söylediler. Çok sevindim. Haber vereyim.
Denizi’nde battı. 17 kişi boğuldu, yedi kişi
Artık yedi yıldır Afyon klasik müzik ve
kayboldu.
caz festivalleri muhteşem Frig Vadisi’nde
2002 - Nijerya’da bir yolcu uçağı kalkıştan
de etkinlik yapıyor. Kocaman dev aslan
hemen sonra düştü. 148 kişi öldü.
heykellerinin yanı başında özellikle coşan
cazcıları dinlemenin tadı başka. 20 yıl
önce geldiğimde ne yapıp edip Frig
NAMAZ VAKİTLERİ
Vadisi’ne gitmiş büyülenmiştim. Evet artık
İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
tur şirketleri Frig Vadisi’ni de o kocaman
İstanbul 04:11 05:51 13:06 16:58 20:10 21:44
aslanları da turlarına dahil ettiler. Yeni
Ankara 04:01 05:38 12:50 16:41 19:53 21:24
müzeyle birlikte Afyon’a çok yakışıyorlar.
İzmir 04:30 06:04 13:13 17:02 20:12 21:40