04 Mayıs 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MAYIS 2025 PAZAR 8 HABER/yo Rum ürkiye’nin yalanları, Türklerin biçim ve sınırlarla yetinmezler. İnsanları soydular, sömürdüler, tarihi kadar uzun, kalın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çaldılar, karşı geleni hapsettiler, Tkuyrukludur. varlığını korumak için besleyip işkence ettiler, öldürdüler. Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk büyüttüğü dindar milliyetçiler, Ezilen halklar arasında ancak imparatorluğu olduğu öğretilir günümüzde ümmetçi ve ilk yalanı, Adem ve Havva’dan bize. Oysa Osmanlı, İslamiyetin milletçi Müslümanlar olarak türediklerini reddedip bilime zorla kabul ettirildiği Hıristiyan ayrışmış; birinci grup bizzat yönelenler ayaklandı, yalancıları çocuklarının devlet adamı ya da yaratıcısının, devletin varlığını alaşağı edebildi ve özgürleşti. asker yetiştirildiği; yani yönetimin tehdit etmektedir. Aklın özgürlüğü, bayındırlık, 24. yılını kutlayan Yalanların öcü vurucu gücünü ve seçkinlerini laik ahlak ve daha adil bir düzen oluşturduğu, zaten sultanlarının çoğu İlk yalan demekti. Başardılar. mürtecinin özü ve kimliğidir. Bu Afyonkarahisar da Hıristiyan analardan doğmuş ve Türkiye’de de son yalanlar Yukarıdaki satırlar, 1 Mart insanlar, kimlik ve özentiye dair Türk insanını hakir gören bir ümmet söyleniyor. Acı çekeceğiz, bedel 1998 tarihli Radikal gazetesinde “Batıcı” suçlamasıyla kendi Klasik Müzik devletidir. ödeyeceğiz ama yalanların sonu yayımlanan bir yazımdan Arapçı söylemleri arasındaki çelişkiyi İmparatorluğun son yüzyılında, göründü gibime geliyor. alıntıdır. Bazen 20, 30 yıl önce göremeyecek kadar beyni yıkanmış, Festivali’nde toplu yine Batı’da ortaya çıkan milliyetçilik düşündüklerimle kendimi bile zekâsı sınırlı kişiler midir? Yoksa akımına koşut doğan Türkçülüğün şaşırtıyorum. Astrolog ya da falcı Araplaşmayı Türklüğe yeğleyen ulus ulus kavramına dönüşmesi için, laik anılar olmadığıma göre, perşembenin ve yurt düşmanları mıdır? Çıkar bir Köroğlu Türkiye Cumhuriyeti’ni beklemek gelişi çarşambadan belliymiş; bugün evgili okurlarım her yıl olduğu gibi Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda Yüzyıllardır yoksul gerekmiştir. Çünkü “millet” yaşadığımız ölümcül atmosfere göz bu yıl da çocukluğunu, ergenliğini geçireceği çalkantılı dönemin nasıl iftarımız, sahurumuz. anlayışının temelidir, laiklik. Dinler göre göre, adım adım giriş yapılmış. Sve şimdilerde de gençliğini yaşayan sonuçlanacağı, bu teşhisin doğru Yakışır Ramazan’a değişik, ulus aynı olabilir. Tüm dünyada insan kitlelerini Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali konulmasına bağlıdır. fakirliğimiz. Bugün kara çarşafları, sarıkları, ezmek, sömürmek, uyutmak nedeniyle Afyon’dayım. Bu yıl bir de Osmanlı’dan beri poturları ve takkeleriyle kendilerinin baktım sevgili arkadaşlarım Zeynep ve hatta yok etmek için kurulan Düşmanını üreten devlet şükrümüz kaplar alemi olmayan bir dilde, Arapça söylemli Oral ve Mehmet Aman da festivalde, kumpas bir yalan, İLK yalanla Türkiye Cumhuriyeti, 1970’li ve beş vakit. bir ideolojiyi savunanlar; din bayrağını öyleyse dedim bu yılın güzel yazılarını başladı. Onları Adem ve Havva’nın 80’li yıllarda Süleyman Demirel Saraylar hiç bilmez onlara bırakayım ve sıcak suların keyfini sallayarak aslında “millet” kavramını soyundan olduklarına inandırdılar. ve Kenan Evren’in de mimarları halimiz. yaşayayım. Üstelik gelirken sis, yağmur yıkmak için yola çıkmışlardır. Yalanı, dünya yalan ölüm gerçek Teravihden sonra arasında yer aldığı bir politikayla ve fırtına, bizi hiç bilmediğimiz yollara yalanı izledi. geçim kavgamız. “milliyetçi” saymadıkları sol ideolojiyi attı. Adana’ya gitmiş kadar olduk ve bu Özenti olan kim, Bayram sabahları yurt sathından silebilmek amacıyla yaşını başını almış dostunuz dinlenmeye Yaşayana günah, ölene kimliksizlik ne? bükük boynumuz. Osmanlı’yı örnek aldılar: bugünkü hak kazandı. Hak verilmez alınır! Ama Hepsinin üstüne Laik Türkleri “Batı özentisi” ve sevap  “ümmetçilik” ideolojisine yaşam içim elvermedi geçmiş festival yıllarındaki ne kadar çoğaldı “kimliksiz” olmakla suçlayan bu İnsanları yeryüzündeki güzellikleri veren “din” eğitimini desteklediler. anılarıma hep birlikte bir göz gezdirelim, Bolu Beyleriniz! kendini bilmezler, dillerini inkârla koruyarak, doğayla uyum için Devlet eliyle beslenen imam hatip diye düşündüm. Çıkar bir Köroğlu. yabancı bir dilde dua etmekte ve yaşamaktan koparıp canlıyken okullarından üniversiteye atlayan Gencecik Praglı bir kız çello çalıyor ve Kalkar ayağa yer sofralarımız. Arapmış gibi davranmakta beis “günah” diye yasakladıklarını ölünce ben anımsıyorum. Hani bir kız çocuğu köşeli kafalar ve o yıllarda sokaklara Ezer geçer zulmünüzü görmezler. istedikleri kadar yapabileceklerine vardı, konser salonuna annesiyle “milliyetçi Müslüman” olarak sürülen sonsuz özgürlüğümüz. Yani Batı’yı ölçü almak özenti birlikte gelirdi, piyano çalmak en büyük inandırdılar. paramiliter mangalar, işte bu isteğiydi, annesi sonunda eve piyano ve kimliksizliktir de Arapları ölçü Onları inandıranlar, güç ve paradan politikanın yarattığı gudubetlerdir. A.Kadri Ergin almıştı. Bir sonraki yıl benim yanıma ve Arap ülkelerini örnek almak, Ancak canavarlar, yaratıldıkları başka hiçbir şeye inanmıyordu. gelerek bu müjdeyi vermişti. Acaba şimdi nerelerdedir? Belki de ben bunları yazarken piyanosunun başında yepyeni bir melodi çalışıyordur. 4 Mayıs Uluslararası Şiddet Mağduru Çocuklar Günü’nde karne kötü: ‘Gençlerin Galiba 10 yıl önceydi tambur çalan bir dostumuzla bir okula gitmiştik. Tambur zaten büyüleyici bir çalgıdır ve ülkemizde yaşam tambur çalan dostumuz tamburuyla Dört dakikada bir şiddet öyle bütünleşmişti ki tüm öğrenciler kaygısı yüksek’ ve biz büyülenmiş gibiydik. Sonra bir ocuklar istismara ve şiddete öğrenci, biraz da yüzü kızararak tambur DAmLA PoLAt çalmak istediğini söylemişti. Dostumuz uğruyor. Ancak buna karşın Ç ona tamburunu uzatmıştı ve öğrenci yetkililer önlem almıyor. Tü RKİYE’DE gençlerin en büyük gözleri ışıldayarak tamburu eline almış, UNICEF’in geçen yıl paylaştığı sorunlarından biri gelecek kaygısı. önce tedirgin sonra hepimizi hayretler verilere göre dünyada her 4 içinde bırakan İzmir’in Kavakları şarkısını Zorlaşan hayat şartları gençleri, dakikada bir çocuk çalmaya başlamıştı. Ah nasıl bir gündü. geleceğe karşı umutsuzluğa düşürüyor. Sevgili okurlarım artık biliyorsunuz ben şiddet eylemleri Gelecek kaygısını oluşturan temel herhangi bir yere gittiğimde illaki müzeleri sebepleri ve bu sürecin gençleri nasıl sonucunda yaşamını gezmeliyim. O yıl da dostlarımı da ikna etkilediğini Cumhuriyet’e anlatan yitiriyor. 1.6 milyar ederek artık kapalı olan eski Afyon Uzman psikolog ve pedagog Ebru çocuğun yaşadıkları Müzesi’ni (yenisi muhteşem) yalvararak rengin Şen, “Üniversite öğrencilerinin farklı evde düzenli olarak açtırdığım günü anımsıyorum. temoçin değişkenlere bağlı olarak gelecek kaygısı Müzenin açıldığını duyar duymaz yan şiddet içeren cezalara yaşamaları ve bu kaygıyla başa çıkmakta taraftaki okulundan koşarak gelen ve maruz bırakıldığı da veriler zaman zaman zorlanmaları normal. tanrıçasıyla konuşmaya başlayan küçük arasında yer aldı. 4 Mayıs kız da ansızın belleğime düşüyor. Tanrıça Ancak ülkemizde bu durum ciddi oranda Uluslararası Şiddet Mağduru lir çalıyordu. Ben şaşırıp tanrıçasıyla yüksek” ifadelerini kullandı. ve kararlı bir yaklaşım gerekli” çocuklara yönelik orantısız Çocuklar Günü dolayısıyla konuşan kızı en az 15 dakika dinlemiştim. Buna sebep olan pek çok etkenin diyen Ateşci, “Etkili bir çocuk müdahalesi ve gözaltı işlemleri, Aklımda en çok, “Seni çok özledim” konuşan uzmanlar her çocuğun olduğunu belirten Şen, “Akademik koruma politikası oluşturulmalı hem Anayasa hem de çocuk sözleri kalmış. şiddetten uzak, güvenli bir stresin yanı sıra anne ve babanın haklarına dair sözleşmesiyle ve bu sistem çocuğun üstün Dostlarım Afyon’un Nuh köyü ve Nuh olumsuz tutumu, alınan eğitimin ortamda büyümesi gerektiğine çelişmektedir” dedi. Devletin yararı esas alınarak işletilmeli. İlkokulu’nu unutmam mümkün değil. bıraktığı olumsuz etkiler ya da eğitimin vurgu yaptı. Araba okulun önünde durdu, okulun çocuklara yönelik her türlü Şiddet gördüğünü ifade eden bir yetersiz olması, sağlam olmayan İstanbul Barosu Çocuk Hakları öğretmenleri koşarak bizi karşıladılar. şiddeti önleme yükümlülüğü çocuğun yeniden aynı ortama arkadaşlık ilişkileri sonucunda birey Çocukların çok sevdiği Afyonlu yazar Merkezi Başkanı Avukat olduğuna vurgu yapan avukat gönderilmesi, onu doğrudan kendini geliştiremeyen, kendini Yalvaç Ural ve ben hep birlikte etkinlik Kardelen Ateşci, “Her çocuğun Çamur, “Bu yükümlülük; eğitim, şiddet sarmalına hapsetmek yapacağımız küçük salona doğru tanıyamayan, hayat mücadelesine şiddetten uzak yaşama hakkı sağlık, sosyal hizmet, adalet ve demek” diye konuştu. ilerledik. O da ne? Salonda Nâzım ayak uydurmakta zorlanan bir insan vardır ve bu hak, Türkiye’nin Hikmet, Mehmet Akif Aksoy, Yunus kolluk başta olmak üzere tüm haline gelebilir” dedi. Geleceğe dair taraf olduğu Çocuk Hakları Emre, Özdemir Asaf, Yahya Kemal, ‘Devletin yükümlülüğü’ kamu politikalarının çocuk belirsizliklerin gençleri korkuttuğunu Arif Nihat Asya, Âşık Veysel, Cahit Sözleşmesi ile açıkça güvence İstanbul Barosu Çocuk Hakları söyleyen Şen, “Gelecekte geçim sıkıntısı haklarına duyarlı biçimde Sıtkı Tarancı kocaman fotoğrafları altına alınıyor. Ancak sözleşmeler yaşama düşüncesi, işyerinde mutsuz Merkezi Yürütme Kurulu yapılandırılmasını zorunlu ve altlarında en güzel şiirleriyle bizi yalnızca bir çerçeve sunar; olma endişesi, çalışılacak sektörün Üyesi Avukat Sıla Çamur ise kılar. Mevzuat düzeyinde yer karşılıyorlar. Ve yerde küçücük masalar durumunun kötüye gitme ihtimali hayata geçirilmediği sürece “Türkiye’de son günlerde alan koruyucu düzenlemelere ve masaların çevresindeki minderlere düşüncesi, iş bulamama endişesi, gerçek bir değişim yaratmaları oturmuş kimi gök gözlü, kimi biblo gibi yaşanan bazı somut gelişmeler, rağmen, uygulamada erken ekonomik istikrarsızlık ve sorumluluk küçücük, kimi afilli 27 kız-erkek çocuk mümkün değil. Bu sebeple, çocukların korunmasına uyarı sistemlerinin işlememesi, bize bakıp gülümsüyorlar. duygusu gibi birçok etken gençlerde uygulamadaki eksiklikler, ilişkin yükümlülüklerin ne sosyal hizmet müdahalelerinin Az sonra anneleri babaları da geliyor gelecek kaygısına neden oluyor” çocuk koruma sisteminde ciddi denli ihlal edildiğini açıkça yetersizliği ve adli süreçlerde ve bağdaş kurup oturuyorlar. Ben birden ifadelerini kullandı. l İSTANBUL açıklar doğuruyor ve çocukları ortaya koymaktadır. 1 Mayıs’ta yaşanan gecikmeler, çocukların kendimi Uzakdoğu’da bir mabede girmiş doğrudan şiddet sarmalının gibi hissediyorum. Şairlerin, şiirlerin ve gerçekleştirilen Emek ve ikincil mağduriyetine yol gülümseyen çocukların mabedine! içine çekiyor” dedi. “Çözüm için Dayanışma Günü etkinlikleri açmaktadır” ifadelerini kullandı. Mevsim geçişleri Şimdi gene Nuh köyü ve Nuh yüzeysel tepkiler değil, bütüncül sırasında kolluk kuvvetlerinin l İSTANBUL İlkokulu’na dönelim. Efendim okuldaki hastalıkları artırabiliyor 27 öğrencinin 8’i anaokulu öğrencisi ve kendilerinin bir mutfakları var. O ERc İYES Üniversitesi (ERÜ) İç Katledilen Sinem Çeşim’in faili 25 gündür bulunamadı: mutfakta yemek yapıyorlar. Kaytarmaca KISA... KISA...KISA... Hastalıkları Romatoloji Bilim Dalı yok, börek, pasta, kurabiye artık canları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Şenel, ne isterse ama sadece kendileri için halk arasında iltihaplı romatizma olarak l ORDU’DA 30 Nisan’dan beri kayıp değil, o kurabiyeler, börekler köyde bilinen hastalıkların bu mevsimlerde olarak aranan Gizem Sinanoğlu’nun Ailenin adalet çağrısı yaşayan kimseleri olmayan yaşlılar için ve yağmurda arttığını belirtti. Şenel, cansız bedeni, Küpkaya Kanyonu’nun de. Üstelik yaptıkları yemekleri hep hastalık belirtisi gösterenlerden var, ormana doğru normal bir içinde, 5 metre derinlikte bulundu. birlikte götürüp onlarla sohbet ediyorlar. rengin temoçin Ve hepsi bu işi çok seviyor. Anneler bir kısmının romatolojiye gitmesi şekilde yürüyüp gidiyor. Hiç telaşlı, Sinanoğlu’yla birlikte kaybolan de okulun her işine koşuyor, tüm okul stanbul Çatalca’da 9 Nisan’da gerektiğinin farkına vardığını ya da koşarak da değil Ormanın içinde Süleyman Erdoğan ise aranıyor. birlikte portakal toplayıp pazarda satıyor İ27 yaşındaki Sinem Çeşim, bir hekim tarafından yönlendirildiğini kaybolup gidiyor. Onun dışında l ADANA’DA bıçaklanarak ve okulun ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Okul Mehmet Şerif Tanrıkulu tarafından dile getirerek “Spesifik hastalıklar hiçbir görüntü yok” dedi. öldürülen Mehmet Ayaz’ın yanında da pırıl pırıl. Bir arkadaşım soruyor: bıçaklanarak öldürüldü. Tanrıkulu olduğu için öncelikle mutlaka bir iç Tanrıkulu’nun 9 aydır yakalama yaralı bulunan N.C., tedavisinin “Neden erkek çocuklar da yemek işine olay yerinden kaçarken 25 gün hastalıkları ya da fizik tedavi uzmanının karar olduğunu da belirten ardından taburcu edildi. Olay girişmiyor?” Anaokulu öğretmeni biraz geçmesine karşın yakalanmadı. değerlendirip gerçekten romatolojik Çeşim, “Hiçbir şekilde üstünde sırasında “Mehmet beni darp ediyor, mahcup yanıtlıyor: “Burası anaokuluna Aile failin bulunması için adalet hastalıktan şüpheleniliyorsa ön tanıyla durulmamış belli ki. Bulsalardı bu polise haber verin” mesajı atan N.C., ait ve benim sadece sekiz kız öğrencim çağrısında bulundu. sevk etmeleri bizim daha efektif olay yaşanmayacaktı. Şu anda da taburcu sonrası “kasten öldürme” var. Geçen yıl üç erkek öğrencimiz de Çeşim’in kız kardeşi Didem çalışmamız anlamına geliyor” diye kendisini arıyorlar ve bulamıyorlar. suçlamasıyla tutuklandı. hamur yoğurmayı ve kurabiyeleri özenle Çeşim, “Daha önce bir şiddet yağlamayı öğrendi.” konuştu. lAA Bir başkasına da zarar vermeyeceği l KAYSERİ’NİN İncesu ilçesinde Festivalde sadece müzikçiler yok, yoktu. Biz de kendisini şu anda kesin değil. Sonuçta daha Kadir C., yaklaşık 1 yıldır ayrı yaşadığı ressamsız, yazarsız, şairsiz festival olur mu? tanımıyorduk” dedi. Tanrıkulu’nun önce bir cinayet işlemiş ve bir eşi M.C’yi bıçakla yaraladıktan 1814 - I. Napolyon, Elba Bu festivalin en büyük özelliği bütün olay yerinden kaçmasına ilişkin sürü suç dosyası olan bir insan” sonra kaçtı. Yaralı kadın hastaneye Adasının Portoferraio sanatçılara atom karınca gibi çalışmayı konuşan Çeşim, “Olay yerinin ifadelerini kullandı. kaldırılırken şüpheliyi yakalama kasabasına vardı ve sürgün şart koşması. Sevgili sendika başkanımız olduğu evin arka tarafında orman l İSTANBUL çalışmaları sürüyor. hayatı başladı. Adnan Özyalçıner’in “Işıl çocuklar beni 1994 - Filistin Kurtuluş bir kucakladı, bir kucakladı, kendimi birkaç yaş gençleşmiş hissettim. Örgütü ile İsrail, Batı Şeria ve ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Şimdi daha çok çalışmak için İstanbul Gazze’de yaşayan Filistinlilere özerklik yolundayım” sözlerini hiç unutmadım. verilmesini öngören antlaşmaya imza attı. Bu arada gazete çıkaran liseliler bana 1997 - Irak’tan Avrupa ülkelerine gitmek tüm etkinlikleri internetten takip ettiklerini isteyen 25 kişiyi taşıyan iki tekne, Ege söylediler. Çok sevindim. Haber vereyim. Denizi’nde battı. 17 kişi boğuldu, yedi kişi Artık yedi yıldır Afyon klasik müzik ve kayboldu. caz festivalleri muhteşem Frig Vadisi’nde 2002 - Nijerya’da bir yolcu uçağı kalkıştan de etkinlik yapıyor. Kocaman dev aslan hemen sonra düştü. 148 kişi öldü. heykellerinin yanı başında özellikle coşan cazcıları dinlemenin tadı başka. 20 yıl önce geldiğimde ne yapıp edip Frig NAMAZ VAKİTLERİ Vadisi’ne gitmiş büyülenmiştim. Evet artık İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı tur şirketleri Frig Vadisi’ni de o kocaman İstanbul 04:11 05:51 13:06 16:58 20:10 21:44 aslanları da turlarına dahil ettiler. Yeni Ankara 04:01 05:38 12:50 16:41 19:53 21:24 müzeyle birlikte Afyon’a çok yakışıyorlar. İzmir 04:30 06:04 13:13 17:02 20:12 21:40
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle