Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gorus@cumhuriyet.com.tr
21 NİSAN 2025 PAZARTESİ
2 olaylar ve görüşler
Cumhuriyetin ışığında büyümek
EKREM İMAMOĞLU için sorumluluk gezilerine gittim.
İmece ve
Kısacası, izci olmanın gururunu
yardımlaşma
ir köy çocuğu olarak dünyaya
yaşadım; bu, güzel çocukluk
Mevsimine göre
gelmek, yaşamımı şekillendiren
anılarımdan biri oldu. Minnetle
Seçmen iradesini
bıldırcın, ördek, dirvana
Bbir gerçeklik olmuştur. İçimdeki
andığım bir diğer öğretmenim
gibi çeşitli kuşlarıyla;
duyguyu hemen paylaşayım; dünyaya
Haydar Kazaz’ın katkılarıyla,
yok sayan
koyun, keçi, büyükbaş
bir daha gelsem, yine bir köy çocuğu
ilkokulum başarılı bir hentbol ocağı
hayvanlarıyla; tavukları,
olarak yaşama başlamak isterdim.
haline gelmişti. Hentbol oynadım
yok sayılır
kedileri, köpekleriyle;
Ailem, Trabzon’un Akçaabat
ve okul takımında okulumu temsil
tütün tarlaları, geniş
ilçesine bağlı Cevizli köyünde
eden bir çocuk oldum; hem de 11 ktidara karşı kitlesel protestolar
arazileriyle adeta bir
yaşıyordu. Kalabalık bir aile
yayılıyor. Ülkenin dört bir yanında
yaşında, macera gibi turnuvalarla.
film platosunu andıran
olarak üç ev yan yana yaşıyorduk. İemeklisi, işçisi, öğretmeni,
Düşünsenize, Trabzon şampiyonu
Yıldızlı köyü önümüzde
öğrencisi, çiftçisi pek çok kesim
Evlerimiz, arazimizi gören bir
olduk, bölge şampiyonu olduk; bu
uzanıyordu. İmece ve
izlenen yanlış politikalar sonucu
konumdaydı. Arazimizin iki
vesileyle 11 yaşında önce Ankara’ya
yardımlaşmanın yoğun
kendilerine ödetilen ağır faturaya
yanından akan ırmaklar, Söğütlü
giderek Anıtkabir’i ziyaret ettik.
karşı tepkisini dile getiriyor.
olduğu köyümüzde,
Deresi ile birleşiyordu. Köyümüzün
Ardından İzmir’e geçtik, bir gece
Kadınlar şiddete, ayrımcılığa,
meşakkatli tütün
doğusundaki ve güneyindeki
konaklayarak İzmir Fuarı’nı nasıl doğuracağına bile karışma
üretiminin en zevkli anı,
dağlardan gelen alüvyon, kumlu
arayışındaki siyasi akla karşı ayakta.
gezdik, sonra Aydın’a geçerek
tütünleri yağmurdan
ve verimli topraklar oluşturmuştu. Eğitimde gerici politikalarla birlikte
1982’de bir hafta Aydın’da kaldık.
korumak için raylarla
sürgün adımlarına karşı öğretmenler
Karadeniz’deki diğer köylere göre
Arkadaşlarımızla birlikte Türkiye
damlara taşırken üstüne
meydanlarda, öğrenciler Atatürk
düz sayılabilecek köyümüz, tarım
5’incisi olmayı başardık. O yıllarda ve
bindiğimizde, biz
Cumhuriyeti kazanımlarını
için elverişli arazilere sahipti.
o yaşta, Türkiye turu yapmak devri
vurgulayarak öğretmenlerine
çocukların uçma hissiyle
Ancak merkezi bir köy değildi.
âlem gibiydi.
destek için alanlarda. Derinleşen
yaşadığı doyumsuz
Çevremizdeki Şinik ve Polita
yoksulluğa karşı yurttaş isyanlarda.
eğlenceydi. Tabii,
Eşit çocukların yaşadığı
köyleri; sağlık ocağı, fırın, bakkal,
Bereketli tarım arazilerinin betona
büyüklerimizin izin
karakol ve okul gibi olanaklarıyla bir ülke gömülmesine, yandaşa cep
verdiği ölçüde.
doldurtmasına, sulak alanların yok
daha avantajlıydı. 4 yaşıma kadar
Muhteşem bir çocukluk deneyimi
Kadın ve erkekler, yan
edilmesine, doğayı katleden vahşi
annem ve babamla köyde en son
yaşadım; eşit çocukların yaşadığı bir
Ekrem İmamoğlu
yana tütün tarlalarını
madenciliğe, çevre kıyımına karşı
yapılan küçük bir evde yaşamışız.
ülkede, farklı kentlerden çocukların
annesi ile birlikte
toplumsal sorgulama, biz kime ne
belleme işleminde tempolu
Çocukluk yıllarımda köyümüzün ve
bir arada olduğu muhteşem bir
için oy verdik sorusu artmakta...
ve uyumlu bir şekilde,
evimizin olduğu bölümün yolu ve bir çocuk olarak, 5 yıl boyunca
deneyim yaşama şansını elde
Özetle yurttaş hakkı olan hesap
adeta horon oynar gibi çalışırdı;
elektriği yoktu. okul öncesinde işyerini açan ekibe
etmiştim. Cumhuriyete, okuluma,
verilebilirliğin, iktidar cephesi
bu, muhteşem bir tabloydu. Evimin
Evet, köy çocuğuydum ama katıldım, dükkân temizliğine katkı ise tepkileri, eleştirileri baskıyla
öğretmenlerime ve öğrenci
penceresinden, köyümün emekçi
susturma peşinde.
doğumum şehir merkezinde 3 sundum hatta ilk adımı sağ ayakla
arkadaşlarıma ne kadar teşekkür
kadın ve erkeklerini kol kola izleme
Tüm bu geniş yelpazeli kriz
Haziran 1971’de Trabzon Yenicuma atarak dükkâna besmeleyle girmeyi
etsem azdır. Sadece spor değil, hayat
fırsatını bulurdum. Bir tablo ya da
tablosunda CHP’nin hafta sonu
Doğum Hastanesi’nde gerçekleşmiş. ve siftah yapmayı öğrendim. Böylece
okulu, takım arkadaşlığı, takım ruhu
düzenlediği Yozgat mitingi önemli
film platosu gibi gördüğüm köyümde,
Dedem, ilk torun çocuğu olmam küçük bir esnaf çocuk deneyimiyle
ve birlikte başarmak gibi yaşam
bir viraja gelindiğini gösterdi.
kendimi çizgi filmlerdeki bir çocuk
nedeniyle titiz davranıp hastanede yaşamın bir başka eşiğine
öğretileriyle, Cumhuriyetin 50.
İktidara yakın kesimler tarafından
kahraman gibi hayal ederdim. Çizgi
doğmamı istemiş. 4 yaşıma kadar geçiyordum.
yılından sonra Atatürk’ün önümüze
da “Artık yeter” kartının çıkarıldığını,
film demişken, elektriksiz köyüm
yaşadığım Cevizli köyünden ve o ilk “Muhalefet ne diyor, çözümü ne?”
tuttuğu ışık, cesur ve yüksek becerili
Ailemin emeğine tanıklık
Cevizli’den, sahil yoluna ve denize
merakının yükseldiğini ortaya
çocukluk yıllarımdan pek anım yok
nesiller olmamızı sağlıyordu.
Okul öncesi deneyimlerim sadece
komşu, elektriği olan bir köye
koydu.
hafızamda. Fakat elbette ki sonraki
Bu anılar, beni 23 Nisan Ulusal
dükkânla sınırlı değildi. Bazı
taşınmak, 5 yaşındaki beni ve ailemi
yıllarda güzel köyümüzden birçok anı
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na
sabahlar, okulumuzun iki sokak
televizyonla tanıştırdı. İlk yıllarda
Çifte standart politikalar
benimle yaşamaya devam ediyor.
bağlayan en güçlü duyguların
doğusundaki kadınlar pazarına,
hayranı olduğum Heidi çizgi filminin
Seçilmiş İBB Başkanı İmamoğlu
temelini oluşturdu. 23 Nisan’da,
anneciğimin ürettiği sebzelerin,
kahramanının köyüne taş çıkartan ve yakın ekibine yönelik
Yıldız gibi parlayan bir köy:
farklı yıllarda ana kortejde yürüyen
operasyonların, tutuklamaların
meyvelerin, tereyağı ve peynir
bir köyde, şanslı bir çocuktum ben.
Yıldızlı bir çocuk, bando takımının ya da izci
ardından CHP’nin mücadele
çeşitlerinin çuvallarla taşınmasına
takımının bir ferdi olarak yürüyüşte
Ailemin ticari yaşamını geliştirmek Dört nesil bir arada stratejisinde milli irade vurgusuyla
yardım ederdim. Anneannem ve
bulunmaktan çok heyecan duyardım. halkla beraber yürüme kararlılığı
için uygun gördüğü Trabzon-
Bir başka deneyimim, yalnızca
babaannemin satış yapmak için
büyük bir demokratik eyleme
Rüya gibi Trabzon meydanında,
Akçaabat arasında bulunan Yıldızlı
annem ve babamla değil, dedem,
tezgâh kurmasına destek olurdum.
dönüşmekte. İstanbul’un ilçelerinde
inançla yaptığımız yürüyüşü dün gibi
köyüneyse 1975’te taşındık.
babaannem, büyük dedem ve ninemle
Onların satış yapmasını izler, bazen
ve farklı kentlerdeki mitinglerin
hatırlıyorum. Okulumuzdaki eğlenceli
Yıldızlı köyü gerçekten bir “yıldız”
aynı evde yaşamamdı. Dört nesil bir
okul sonrası onlara eşlik ederdim.
kalabalıkları dikkat çekici.
anlarda, şiir okumalarımızda ve
gibi parlayan muhteşem bir sahil
arada, büyükleri ziyarete gelenlerle
Muhalefetin “hemen sandık” çağrısı
Bu anılar, ailemin emeğine tanıklık
sınıfımızı süslediğimizde içimizin
köyüydü. Trabzon merkezde işyerleri
doyumsuz anılar dinlemek yaşamımı,
seçmende giderek daha fazla kabul
ettiğim ve dayanışmayı öğrendiğim
neşe dolduğu gün, 23 Nisan Ulusal
ve apartmanı olan dedem ile babamın görür halde.
zihnimi ve yaşama bakışımı
değerli zamanlardı.
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ydı. İktidarın bunu baskılama
köyde yaşamayı tercih etmesi,
şekillendiriyordu. Trabzon’un
yönündeki adımları ise geçmişte
benim birçok şeyi deneyimlememe
ve bölgenin gelişimini, Kurtuluş Empati duygusunu
Cumhuriyetin geleceği
başarıya ulaştığı toplumsal ayrışma
fırsat tanımıştır. Cevizli köyü başka
Savaşı’nı, Rus işgali döneminde
kazanmak
siyasetini etkisiz kılarken tersine
Bu bayram, yalnızca bir kutlama
bir tada ve yapıya sahip çok şirin
büyük göçlerin yaşandığı muhacirlik
Bu deneyimlerden sonra birleştirici oluyor. Bunun en büyük
değil, Cumhuriyetin bize kazandırdığı
bir köydü. Fakat yeni taşındığımız
dönemini birebir şahitlerinden
nedenlerinden biri de iktidarın dön
ilkokuluma adım attım ve okulumun
değerlerin bir yansımasıydı.
Yıldızlı köyü de diğer özellikleriyle
dinliyordum. Bu deneyimler, dolaş uyguladığı çifte standart
neşeli, iyi arkadaş ve başarılı bir
Televizyon açılırken ya da
çok renkli bir çehreye sahipti. Bu politikalarına karşı toplumsal
beni aileme, köyüme, şehrime,
öğrencisi olmanın keyfini yaşadım.
kapanırken ekranda okunan İstiklal
farkındalığın artması. İktidarın
köydeki evimiz tek katlıydı. Daha
vatanıma ve bayrağıma bağlı bir
İlk sınıfımda, ilk dönemde Naci
Marşı’na eşlik etmemiz, 10 Kasım’da
örneğin muhalefete “kent uzlaşısı”
sonra üç kat olacak olan evimize
birey, vatana hizmet etme borcu
Karadeniz, sonrasında Songül
Atatürk’ü anarken nemlenen suçlaması adı altında yargı sopasını
arazimizin içinden çıkarken dedeme
olduğunu bilen bir Trabzon evladı
Aytekin, minnetle andığım
gösterip “terörist” sandalyesine
gözlerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü
ait kereste deposu ile atölyemiz ve
ve sonrasında Türkiye’nin evladı
oturtma siyaseti izlerken kendisinin
öğretmenlerim oldu. Okulumun
Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ndaki
babamın işyerine ait büyük bir inşaat
bir bireye dönüştürecek yolculuğun
“barış” diyerek yürüttüğü terör
hemen karşısında Çocuk Esirgeme
coşkumuzla birleşen enerjimiz,
malzemesi deposu vardı. Çünkü
tohumlarını zihnime, ruhuma ve örgütü PKK ile İmralı süreci,
Kurumu’nun olması ve sınıfımın
29 Ekim’de büyük güç aldığımız,
hem dedem hem de babam Giresun, örneğin kendi belediyelerinde ihale
bedenime ekiyordu. İnsanımızı
öğrencilerinin bir kısmının oradan
yaşamımızın kaynağı Cumhuriyet
verdikleri isimlere gün gelip muhalif
Gümüşhane, Trabzon, Rize ve Artvin
sevdiren, milletime ve ülkeme olan
gelen yetim ve öksüz çocuklar
Bayramı’mız ve dünyanın tek çocuk
belediyelerle iş yapmaları üzerine
illerini kapsayan ticaretleriyle
güzel duygularımı geliştiren bu
olması, beni yaşama daha güçlü bayramı 23 Nisan bu yıl, TBMM’nin
görevi kötüye kullanma, rüşvet
gerçekten benim için ufuk açan, ticari
hayat okulu, çocukluğumun temelini
bağlıyor, sorumluluk hissimi kuruluşunun 105. yıldönümünde
suçlamalarını yöneltmesi, örneğin
yaşamı tanıtan ve bu anlamda yol
oluşturdu.
insanlığın ortak vicdanı Gazze için
artırıyor ve “çok çalışmalısın” kutladığımız Ulusal Egemenlik ve
gösteren bir deneyim kazandırırken
yapılan eylem hakkını muhaliflere
hissini kazandırıyordu. Çok güzel Çocuk Bayramı’mız, bu topraklardaki
Oyunların parçası haline
fırsatlar da sunuyordu.
yasak, kendilerine yakın olan
arkadaşlıklarım ve anne gibi olan asil duygu birliğimiz ve şansımızdır.
gelmek gruplara hak olarak görmesi...
İki gün sonra, 23 Nisan 2025.
öğretmenimin öğretileriyle ilkokul
İktidarın, “Ben yaptım oldu”
Muhteşem emekçi bir kadın:
Yıldızlı’daki çocukluğum,
Çocukluk anılarımı ve duygularımı,
yıllarım keyifli geçti. Kitap okumayı
örnekleri bilindik ama bu kez
Canım annem! arkadaşlarımla güzel oyunlar ve
bu güzel ve kutlu gün için, başta
sevmek, İş Bankası’nın kapısında
toplumsal karşı çıkışın ses
eğlenceli anlarla geçti. Sahil köyünde
Yıldızlı’da işyerimizin dışında
çocuklarımız ve gençlerimiz olmak
Kumbara dergisini almak için her
yükselttiği ortada. Meydanların
hemen yüzmeyi öğrenmiş bir çocuk
arazimizin kalanında tarım
üzere milletimizle paylaşmak ortak çağrısı demokrasi, hak,
ayın ilk haftası gidip beklemek,
olarak, köyün her yerine yayılmış
yapıyorduk. Tarım denince ailemin hukuk, adalet ve ekonomik
istedim. Bizi biz yapan tarihimizi
dükkânımıza gelen gazeteleri
oyunların parçası haline gelmek, darboğazdan kurtuluş. Yozgat’ta
en çok çalışan isminin canım iyi öğrenerek ve Cumhuriyetimizin
okuma alışkanlığı, tamamen güzel
CHP mitinginde konuşan bir
futbol oynadığımız sahaları kendi
anneciğimin olduğunu söylemek çocuklara verdiği öneme sahip
öğretmenimin bana kattığı değerli
çiftçinin “Devlet turpla, şalgamla
becerilerimizle düzenleyip turnuva
isterim. Muhteşem emekçi kadın, çıkarak, 21. yüzyılda güçlü bir
kazanımlardı.
yönetilmez, adaletle yönetilir” çıkışı
gibi maçlar yapmak çok eğlenceliydi.
canım annem; sabah erkenden demokrasi ve adalet sistemiyle
Okul, yalnızca derslerle sınırlı
bu açıdan dikkat çekiciydi.
Biraz büyük ağabeylerimizin yüksek
inekleriyle güne başlar, tütün ülkemizi taçlandıracak bir gelecek
değildi; aynı zamanda sosyal
Bu hafta çok önemli bir tarihi
beceriyle yaptığı tahta arabalarla
inşa etmek hepimizin evlatlarımıza
yetiştirmeye kadar evin ihtiyaçlarını
kutlamamız var; 23 Nisan Ulusal
ve sportif bir dünyaydı. Farklı
tepeden sahile sürüş keyfinin parçası
karşı görevidir.
karşılardı. Çeşit çeşit sebzelerin Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
kesimlerden çocuklar, köyden kente
olmak bana çok renkli bir çocukluk Büyük önder Atatürk liderliğinde,
Unutmayalım; Cumhuriyetimiz,
dikili olduğu bahçemizden bereket
insanlar, esnaflar, emekçiler, yetim
milletin egemenliğinin gücünü
yaşatıyordu. Aynı zamanda çelik
çocuklarımıza fırsat eşitliğini,
fışkırıyordu. Ticaret, üretim, imalat
arkadaşlar; her ortama ve her insana
gösteren, iradesini temsil
çomak, misket ve uçurtma keyfi, mutlu ve güvenli bir yaşamı, kaliteli
derken tarım, hayvancılık, çiftçilik
empati duygusunu kazandırıyordu.
eden TBMM’nin açıldığı günün
çoklu ve renkli oyun dünyamızın ve ücretsiz bir eğitimi sağladığı
ile çok çalışkan ve bereketli bir evde
Tarladan atölyeye, dükkândan
yıldönümü. Küresel çetrefilli
diğer parçalarıydı. Bu oyunlar, müddetçe payidar kalacaktır.
olmanın doyumsuz deneyimiyle
okula, spordan kütüphaneye,
süreçlerden geçerken ulusal
köyümün bereketli topraklarında Bu vesileyle, Türkiye
muhteşem bir hayat okulunun
birliğin önemi gibi halkın sesini
her şey yaşama zenginleşerek
özgürce koşup oynadığımız günlerin Cumhuriyeti’nin geleceği olan, gülen
içerisinde bulmuştum kendimi. duymayan, seçmen iradesine
bağlanmamı sağlıyordu. Doğru
yüzlerinden umut bulduğumuz bütün
neşesini yansıtıyordu. saygı göstermeyen siyasetin güçlü
Yıldızlı’ya taşınmak, annemin
öğütlerle büyümek, küçüklerini
çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal demokrasilerde yerinin olmadığını
ailesine, yani dedem ve
sevmek, büyüklerini saymak,
bir kez daha hatırlamakta fayda var.
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı
Artık okula başlamanın
anneanneme komşu olmamızı
otobüste yaşlıya yer vermek, yaş
Nice 23 Nisanlara, kutlu olsun.
kutluyor, evlatlarımızın gözlerinden
sağladı. Dedem kamyonuyla nakliye zamanı
almış birinin çantasını pazar
öpüyorum.
ve çiftçilik yapardı. Köyümüzün
Bu neşeli çocukluk anıları,
dönüşü evine kadar taşımak, güzel
sahili ve denizi çok özel bir
beni yavaş yavaş okul yaşamına
öğütlerin bana kazandırdıklarıydı.
noktaydı. “Doktor Evleri” diye
hazırladı. Artık okula başlamanın
Esnaf dayanışmasını öğrenmek,
anılan Trabzon’un ilk yazlık evleri
zamanı gelmişti. İlkokula, Trabzon
kentli olmanın ve şehrine özen
bu sahildeydi. Denize girerken
merkezde, Pazarkapı Mahallesi’nde
göstermenin ayrıntılarını yavaş
çok becerikli balıkçı aileleri ile
bulunan Kanuni Sultan Süleyman
yavaş öğrenmek, yaşamımın bir
komşu olmamız, soframızda sıklıkla
İlkokulu’nda başladım. Okulumun
parçası olmaya devam ediyordu.
balıkla, hamsiyle buluşmanın
adının özelliği, Kanuni Sultan
İzcilikten hentbola...
tadını çıkarmamıza vesile oluyordu.
Süleyman’ın doğduğu mahallede
Köyümüz aynı zamanda tatlı bir Okul yaşamım da heyecanlı
yapılmış olmasıydı. Okulum, dedemin
komşuluğun bol çocuklu, eğlenceli geçti. Yalnızca derslere girmekle
işyeriyle aynı sokakta, yani Islahane
fırsatlarını bize sunuyordu. Bazı yetinmedim; aynı zamanda izci
Sokağı’nda bulunuyordu; hemen
zamanlarda denizin ve sahilin oldum, her yıl Beşikdüzü’ne gidip
karşı köşesinde, Maraş Caddesi
bazı zamanlarda da köyümüzün öğretmen okulunda iki hafta
üzerinde ise babamın işyeri vardı.
güneye doğru uzanan tepelerindeki kamp yaptım. İzci elbiseleriyle
Bu nedenle, her sabah köyden
ormanlık alanın tadını çıkarırdık. yakın çevrede keşiflere ve şehir
şehir merkezine gelen 6 yaşındaki