03 Aralık 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 28 KASIM 2025 CUMA 2 olaylar ve görüşler her şey kötü, yanlış, çirkin ve İddianame hukukla bağlı mı? gerçekdışıdır. Bu Kişilik Yapıları, Av. DoğAn erKAn AİHM, Al-Khawaja ve genellikle, Tahery/Birleşik Krallık Endüstri Devrimi mamoğlu iddianamesi davasında, gizli tanığın öncesindeki İbaşından beri hukuk dili ifadesinin güvenilirliğini Faşistliğin dini Din-Tarım yerine tercih edilen siyasal Toplumlarında başka yollarla da test egemen olan retoriğiyle, delil boşluğuyla, etmek gereğine işaret mezhebi ırkı Feodal Erkek rivayet anlatımlarıyla etmiştir. Yine Ellis, Simms Egemen tartışılıyor. Bu bağlamlar ve Martin/Birleşik Krallık milliyeti yoktur kültürün önemli ancak dikkatten kaçan davasında verdiği karar ile ürünleridir. birkaç noktayı ele alalım. aşizm ve Faşistlik, AİHM gizli tanık ifadesinin Dogmatiktirler... gerek Rejim gerek Çünkü iddianame savcısı, Farklı ve Özgür güvenilirliğinin adil bir FKişilik yapısı Düşüncelere hem Ceza Muhakemesi şekilde değerlendirilmesi ve olarak Demokrasi ve dayanamazlar. Kanunu’nu(CMK), hem öğreti tarafların arasında eşitlik Demokratlık karşıtlığıdır. Çok sık olmasa da ve içtihat düzeyinde “örgüt sağlayacak yeterli unsurların Temelde Özgürlük fikir değiştirdikleri suçları” hukukunu doğrudan var olup olmadığının ve Özgürlükçülük zaman da herkesin reddettiğini söylüyor. düşmanlığıdır. incelenmesi kuralını ortaya kendileriyle birlikte fikir Ama Demokrasi Öncelikle, CMK 175. değiştirmelerini beklerler. koymuştur. Karara göre ve Demokratlık Din ve mezhep ya da maddeye göre, iddianamenin savunma makamı, gizli tanık karşıtlığının da Özgürlük milliyet değiştirenlerde kabulüyle, kamu davası ifadesini etkin bir şekilde ve Özgürlükçülük görülen bu aşırılık açılır ve kovuşturma evresi işlemiş olabileceği hususunda sorgulayabilmelidir. düşmanlığının da Frank formülü aslında içlerindeki Faşist başlar. Bu da geçen gün tatmin edecek kanıtların ya dereceleri vardır: veya Faşizan kimliğin Örgüt suçlarında, örgütün Düşman ceza hukuku gerçekleşti. Öncesinde Koyusuna ve su da bilginin mevcudiyetini dışa vurumudur. amaçladığı suçlar ile örgüt katılmamışına Totaliterlik, iddianame mahkemece Savunma makamına HHH öngörür” (Fox, Cambell ve arasındaki ilişkiye araç suçlar- sulandırılmışına ve kuzu Faşistlik ve Faşizanlık, kabul edilene kadar konu bu denetim olanağının Hartley/UK kararı). amaç suçlar zaviyesinden postuna bürünmüş kurt her din ve mezhep, her ırk soruşturma evresinde verilmemesi silahların eşitliği Dolayısıyla savcı 10 yıllık gibi halkı aldatmaya bakılması ise bir başka ve milliyet için yapılabilir. demektir. Soruşturma ilkesine ve adil yargılanma bir örgütü yeni fark ettiği çalışanına Otoriterlik Hangi din, mezhep, ırk zorunluluktur. Hatta Türk aşamasında temel usul kuralı hakkı ilkesine aykırılık teşkil anlamına gelen yorumuyla hem denir. ve milliyet için yapılırsa Ceza Hukuku’nun 60 yılı aşkın gizliliktir; bu kural CMK 157. eder. Diğer yandan gizli HHH inandırıcı olmaktan çıkmakta yapılsın kötü ve yanlış bir doktrinsel içtihadı, Yargıtay’ın Faşizm, otoriter değil maddesinde doğrudan yasayla tanık beyanları, CMK’nin tutum ve davranıştır. hem örgüt kavramının da çokça vurguladığı içtihadı totaliter bir rejimdir. Faşist ve Faşizan düzenlenmiştir. Buna karşın 100. maddesinde tutuklama hukuksal unsurlarında aranan Otoriter Rejim, sadece bu konuda “Frank formulü”nü Rejimler de hangi din, savcılığın iddianameyi kabul tedbiri için aranan yasal “devamlılık” unsurunun kamu alanındaki ve mezhep, ırk veya milliyet kabul etmektedir. Formüle göre edilmeden önce basına servis unsur bakımından da temel oluşmadığını göstermekte İktidarla (devletle) adına uygulanırlarsa özetle, araç suçlar ya da amaç etmesiyle, aslında hukuksal bir soruna delalet etmektedir. hem de adli teşkilatı bir ilişkilerdeki özgürlükleri uygulansınlar kötü ve suça yönelen icrai hareketler prosedürlere değil, algı Çünkü yasadaki düzenleme sınırlar ve kısıtlar. bütün olarak acz içinde yanlış rejimlerdir. amaç suça elverişli olmalıdır. Totaliter Rejim, özel operasyonuna yönelindiğinin açık biçimde tutuklama için HHH göstermektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 220. yaşamı da denetler, İnsanlar genellikle bir başka işaretini görüyoruz. “kuvvetli suç şüphesinin sınırlar, kısıtlar ve yok maddesinin gerekçesinde kendi mukaddes Savcının hem yasal hem Gizli tanık delili ve CMK varlığını gösteren somut eder; herkesi Rejimin kimliklerine (dinlerine, amaç suça elverişlilik doktrinsel olarak hukuk delillerin” varlığının gerektiğini Gizli tanık müessesesi askeri niteliğinde bir mezheplerine, ırklarına, ölçütü ortaya konmuştur. reddiyesi ise iddianamenin söyler. CMK’de ve Tanık Koruma robota dönüştürmek ister. milliyetlerine) uygun Hukuksallık kaygısı olmayan giriş bölümünde yer alıyor. Sonuç olarak denetlenmemiş Kanunu’nda düzenlenmiştir. Biz konuşma olan Faşizan ve Faşist iddianamenin bu kuraldan da ve siyaset dilinde Savcı iddianamede diyor gizli tanık beyanının ne Rejimleri ve Davranışları Ancak uygulamada kötüye açıkça zikrederek koptuğunu genellikle, Totaliter hoşgörüyle karşılamak ki “örgüt yapılanmasında kuvvetli suç şüphesine, ne kullanılmaktadır. Bu nedenle Rejimlere Faşist, ve hatta desteklemek görüyoruz. işlenmesi amaçlanan suçların de ceza adalet sisteminin bir başka inceleme, gizli tanık Otoriter Rejimlere eğilimindedirler... Sorunlardan biri de savcının konu veya mağdur itibarıyla aradığı somut delil kavramına meselesi ile CMK 100. maddede Faşizan diyoruz. Bu çok yanlıştır... “İmamoğlu örgütü”nün 2015’te somutlaştırılması zorunlu uygun olmadığı ortadadır. aranan tutuklama koşulları Bu kavram ve Faşizm, Faşistlik kurulduğunu iddia etmesi. Peki değildir.” Ancak CMK 170/3-c Bir soruşturmaya sebep arasında yapılmalı. terimler hakaret ya da ve Faşizanlık, ister neden bu soruşturma için 9 yıl küfür değil, bilimsel tam tersi, mağdur veya suçtan olabilecek şüphe delili Müslümanlık için, ister Gizli tanıklığın koşulu, ifadelerdir. beklendi ya da tespit edilemedi? Hıristiyanlık için yapılsın zarar görenin kim olduğunun olarak kabul edilebilse dahi, tanığın kimliğinin ortaya HHH yanlıştır ve kötüdür... Bu algısal dezenformasyon tespitini koşul koşuyor. Yine “tutuklamaya elvermeyeceği” çıkmasının ağır tehlike Konu, bu Rejimleri Faşizm, Faşistlik ve bir yana, Beylikdüzü’nde aynı maddenin 4. fıkrasında açıktır. Bu nedenlerle oluşturacak olmasıdır. Öğretiye savunan ve/veya Faşizanlık, ister Türklük 10 yıl önce kurulduğu iddia da “yüklenen suçu oluşturan dosyadaki tutukluluk göre kimliği saklı tutulan tanık, uygulayan Otoriter isterse Kürtlük için edilen organizasyonun örgüt olaylar, mevcut delillerle halleri kanunsuzdur. tanıklık ettiği olayları hangi ve Totaliter Kişilik yapılsın, iyi doğru ve niteliği taşıdığına inanılması Yapılarına gelince ilişkilendirilerek açıklanır; AİHM prensipleriyle ve güzel değildir... nedenle öğrenmiş olduğunu Faşizanlığın ve İyi, doğru ve güzel isteniyorsa, savcının AİHM’ye yüklenen suçu oluşturan ceza usul hukukuyla açıklamakla yükümlüdür. Faşistliğin ne kadar olan Rejim, herkesin göre asgari olarak “inandırıcı- olaylar ve suçun delilleriyle açıklayamadığımız durumda Bu bilgiyle tanığın beyanının hastalıklı olduğu iyice dinine, mezhebine, makul delil” sunması gerekir. ilgisi bulunmayan bilgilere kalan tek seçenek, siyasi gerçeğe uygunluğu denetlenir. belirginleşir: ırkını ve milliyetine İddianamedeki delillerin yer verilmez” düzenlemesi bir kararla bu operasyonun Ayrıca, sanığın da savunma Faşizan ya da Faşist, eşit davranan Laik ve ise rivayet anlatımlarına, mevcut. Dolayısıyla yasa yapılmış olmasıdır. Başa hakkını kullanmasına olanak Otoriter veya Totaliter Demokratik Hukuk bir kişilik, kendisinden Devleti olan Rejimdir. gereği, hem suçu oluşturan cezadan kurtulmak isteyerek dönerek bitirelim, Düşman sağlanmış ve çıkarlar arasında başkalarının, (öncelikle İyi, doğru ve olayların hem de mağdurun aylar sonra itirafçı olan kimi Ceza Hukuku’nun karşısına denge gözetilmiş olur. Sorularla de kendi aile bireylerinin) güzel olan Kişisel somutlaştırılması zorunlu. Bu sanıklara ve gizli tanıklara “yurttaş hukuku”nu tanığın beyanının güvenilirliği bağımsızlıklarını, Davranış ise herkesin durumda iddianamede yasal dayandığını görüyoruz. Oysa koymayı sürdüredeceğiz. test edilir. Bu süreç sonunda özgürlüklerini yok sayan dinine, mezhebine, davranılmayacağı, yasanın AİHM adil bir soruşturma da Unutulmamalıdır ki, düşman tanığın beyanına itibar edilip ve yok eden, hastalıklı bir ırkına, milliyetine, aradığı suçun unsurlarını ve inandırıcı dayanak/makul ceza hukukuna karşı edilmeyeceğine mahkeme karar kişilik yapısını belirler. kendininkilere istediğin Bu kişiler için, önemli saygıyı göstermektir. iddianamenin istediği usule şüphe konusunda şu ölçütü direnme hakkı kendiliğinden verir. Taraflara soru sorma olan kendi duyguları ve Faşist Kişilik de ister ve esasa ilişkin kurallarını ortaya koyar: “Makul bir oluşur. Hukuk, sonunda hakkı tanındığı için yüzyüzelik düşünceleridir; sadece Türkçülük yapsın ister bir kenara atıldığı söylenmiş şüphenin olması, objektif bir hep direnenlerce inşa edilir. ilkesi yerini bulacak ve adalet bunlar iyi, doğru, güzel ve Kürtçülük, kötüdür, oluyor. Özgürlük de öyle... gözlemciyi ilgili kişinin suçu duygusunu da tatmin edecektir. gerçektir; bunlar dışındaki yanlıştır ve çirkindir! ve ülkenin çok boyutlu toplumsal Dr. Hüseyin ÖZKAHrAMAn yapısı dikkate alındığında, bu CHP BaHçelievler eski ilçe tutum yalnızca ilkesel değil, aynı Başkanı zamanda siyasal olarak da rasyonel İmralı ziyareti ve TBMM bir tercihtir. ürkiye’de “Kürt meselesi”, Sonuç olarak CHP’nin Tetnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, İmralı’ya gitmeme yönündeki da indirgemeci biçimde “Kürt yol açmaktadır. Türkiye’nin geçmiş yönündeki akademik literatürle de konusu ilkesel çerçevenin siyasal pozisyonu, popülist söylemlerle siyasal katılım biçimlerini, karşıtlığı” şeklinde yorumlanmıştır. deneyimleri, şeffaf olmayan ve büyük ölçüde uyumludur. düzlemdeki somut yansımasıdır. demokratikleşme dinamiklerini açıklanamayacak kadar kurumsal, Oysa bu tür nitelemeler, hem kurumsal denetim dışı süreçlerin, CHP yönetimi, İmralı’ya İmamoğlu, demokratik meşruiyet ve meşruiyet tartışmalarını sosyolojik ve hukuki temellere toplumsal gerçekliği hem de barışın sürdürülebilirliğini yapılacak tekil bir ziyaretin çözümü temelinden yoksun, toplumsal doğrudan etkileyen çok katmanlı sahiptir. Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin demokratik meşruiyet zayıflattığını açık biçimde daraltacağı, süreci kişiselleştireceği onayı bulunmayan ve kurumsal bir olgudur. Bu nedenle meseleye ifadesiyle, barışın gerçek zemini; ve kurumsal siyaset eksenli göstermektedir. ve demokratik kurumları çerçeveden bağımsız yürütülecek ilişkin atılacak her adım, yalnızca şeffaflık, demokratik katılım, yaklaşımını kavrayamayan yüzeysel Bu bağlamda CHP’nin İmralı’ya işlevsizleştirme potansiyeli taşıdığı girişimlerin kalıcı bir barış güvenlik açısından değil, aynı hukukun üstünlüğü ve Meclis’in değerlendirmelerdir. gitmeme kararı, bir “geri duruş” kanaatindedir. Mevcut yargı üretemeyeceğini vurgulamaktadır. zamanda kurumsal demokrasi, kurucu rolünün güçlendirilmesi ile değil; bilakis çözümün kurumsal, düzeninin siyasal müdahalelere Ona göre çözümün doğal adresi, toplumsal meşruiyet ve hukuki olanaklı çözüm sürecinin yalnızca Hukuk ve demokratik hukuki ve demokratik zeminde açık olması, böylesi bir sürecin yürütme ile örgüt arasına sıkışmış zemin açısından bütünsel bir siyasal aktörler arasında değil, zemin inşa edilmesi gerektiğine ilişkin hukuki güvenceden yoksun kalacağı kapalı müzakere mekanizmaları değerlendirmeyi zorunlu kılar. toplumun tüm kesimleri arasında ilkesel bir yönelimdir. Parti, düşüncesini pekiştirmektedir. değil; millet iradesinin kristalleştiği “Kürt meselesi”nin tarihsel ve Son dönemde iktidarın yeni bir toplumsal sözleşme toplumsal meşruiyetin ancak Dolayısıyla parti, çözümün “kapalı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. sosyolojik arka planı, kimlik aidiyeti, “normalleşme” söylemi temelinde kurumsallaştırılması Meclis’in açık denetimi altında Bu yaklaşım, CHP’nin çözüm model” yerine, meşruiyet üretme çerçevesinde İmralı’ya yönelik toplumsal güven, devlet politikaları gerektiğini ortaya koymaktadır. yürütülecek müzakere süreçleriyle kapasitesi yüksek olan parlamenter sürecini dar bir ikili ilişki olmaktan olası temasların yeniden gündeme ve kolektif bellek unsurlarının Bu yönüyle CHP’nin yaklaşımı, sağlanabileceğini savunmaktadır. ve toplumsal zeminlerde çıkararak toplumsal katılım, gelmesi, siyasal aktörlerin iç içe geçtiği karmaşık bir yapıyı hem Türkiye’nin demokratikleşme Bu yaklaşım, barışın kişilere şekillenmesini savunmaktadır. şeffaflık, hukuki güvence ve pozisyonlarını kamuoyu nezdinde işaret eder. Bu nedenle çözüm hedefleri açısından tutarlı hem de tartışmaya açmıştır. Cumhuriyet süreçlerinin yalnızca hükümet- indirgenmiş kapalı temaslarla kurumsal denetim esaslarına dayalı Şeffaflık sağlanmalı toplumsal barışın sürdürülebilirliği Halk Partisi’nin İmralı’ya gitmeme örgüt ekseninde kapalı müzakereler değil; kurumsallaşmış, çok geniş tabanlı bir siyasal süreç olarak yönündeki kararı ise bazı çevreler üzerinden yürütülmesi, temsiliyet aktörlü ve toplumsal katılıma açık Ekrem İmamoğlu’nun bu kurguladığını göstermektedir. Parti bakımından stratejik bir önem taşımaktadır. tarafından “barış karşıtlığı” ya krizlerine ve toplumsal güvensizliğe mekanizmalarla ilerleyebileceği konudaki açıklamaları, söz tabanının sosyokültürel çeşitliliği Türkiye’nin varlığını tüm dünyaya …Lozan Antlaşmasına imza koymayan İttihat ve Terakki döneminden beri onaylattıran Lozan Barış Antlaşması; ABD, bugün yeni yeni sorunlar yaratıyor. Türkiye’de çok partili sistem mücadelesi, özgürlüğün, ulusal egemenliğin ve Türkiye 21. yüzyılın eşiğinde bir yol daha çok iktidardaki ve muhalefetteki bağımsızlığın açık ve net duyurusudur. kavşağına doğru hızla sürükleniyor. Bu partiler arasında sürdürülmesine Cephede süngüyle kazanılan zafer rağmen, siyasi mücadele aslında kavşağa açılan yollardan biri Sevr’e, öteki müzakere masasında kaybedilmemiş, de Lozan’a doğru gidiyor… karizmatik bir lidere karşı bir parti İsmet İnönü’nün müthiş diplomatik mensuplarının mücadelesi şeklinde yeteneği bu toprakları Türk ulusuna geçmiştir. Bunun ilk örneği Türkiye vatan yapmıştır. Cumhuriyeti’nin kurucularından İsmet yoruz. İnönü’ye karşı Demokrat Partililerin mücadelesidir. 13,5x23- 136 sayfa- İnceleme 13,5x20,5 – 276 sayfa- İnceleme 12,5x19,5- 384 sayfa- İnceleme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle