Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gorus@cumhuriyet.com.tr
28 EKİM 2025 SALI
2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
Diyarbakır
Cumhuriyet
Başsavcısı
Anadolu ihtilâli fikri Mustafa Çelenk,
Diyarbakır Bölge
Adliye Mahkemesi
olsa da Samsun’a ayak basıldığı
YÜKSEL IŞIK görülmüştür.” döndürdüğü ekonomi, bugün
ve Diyarbakır
gün, bu yolun varacağı yerin
Hiç kuşkusuz olup açlık sınırının altında kalan
YAZAR
Bölge İdare
bitenler, bir gecenin ürünü Cumhuriyet olacağı her adımda milyonlarca insanın pazar
Mahkemesi’nin yargı
Cumhuriyetin
değildir. Mustafa Kemal’in kendini hissettirir. O histir, atıkları arasında yiyecek
arihi günün bir
çevresinde bulunan
zihnindeki kıvılcımın bir “Anadolu ihtilalinin bildirisi”
aradığı bir işleyişe dönüşmüş
gün öncesidir;
il ve ilçelerde görevli
alaza dönüşmesinin uzun ile ayağa kalkan Ankaralıların koruyucusu
durumdadır. İktidar ise
TÇankaya’dadırlar. Sofra
hâkim ve Cumhuriyet
bir tarihsel geçmişi olduğu payitahtın gönderdiği valiyi
bağımsız yayın kuruluşlarına
kurulur; herkes toplanır savcıları.
kesindir. Suriye’den İstanbul’a kente sokmayıp kendi valilerini
el koymak, potansiyel adayları AYM! (mi?)
etrafına… Henüz başlanmıştır HHH
geldiğinde, boğazı işgal etmiş seçmelerinin nedeni. O histir,
elemine etmek ve toplumsal Toplantının
ki Mustafa Kemal söze girer;
arın CUMHURİYET
İngiliz gemilerini gördüğünde, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını
muhalefeti boğmak için her açılışında konuşan
“Efendiler, yarın Cumhuriyeti
Bayramı.
aklına ilk gelen “payitaht”ın Ankara girişinde Seymen
Avrupa Konseyi İnsan
yola başvuruyor.
ilan edeceğiz”.
Y CUMHURİYET:
zavallılığıdır. O zavallılığa Alayı ile karşılamalarının
Hakları, Adalet ve Hukuki
Mızrak çuvala sığıyor mu?
Herkes elindekini bırakır; Yönetim erkinin,
olan tepkisini, “Geldikleri gibi nedeni. Gelenektir; Seymen
İşbirliği Standartlarının
Hayır... Giderek ağırlaşan
yani iktidar gücünün,
kâğıda, kaleme sarılır.
giderler” şeklinde vermesi de Alayı, ancak yeni bir devlet Uygulanması Dairesi
ulusa, millete, topluma,
koşulları saptamak yetmez; asıl
Söylenecekler söylenir;
bundandır. kurulduğunda dizilir çünkü. Başkanı Lilja Gretarsdottir
halka, seçmene, yani
sorun, ülkenin içine düştüğü bu
görevler bölüşülür ve herkes
konuşmasında şunu
“Tek kişi”nin yönettiği ve Kurtuluş mücadelesine
yönetilenlere dayandığı,
olumsuz koşulları değiştirmek
üstlendiği görevi yapmak
söylemiş:
kimin kapalı kapılar ardında önderlik edenlerin, yeni bir
onları temsil ettiği
için yapılabileceklere
üzere işinin başına gider.
“Bilindiği üzere, Anayasa
hangi devletin elçileriyle devleti kurmaya ve bu devletin
ve MEŞRUİYETİNİ,
odaklanmaktır. Söz
Bir tek İsmet İnönü kalır
Mahkemesi bir karar
iş tuttuğunun bilinmediği şeklinin cumhuriyet olacağına
YÖNETİLENLERİN
konusu odaklanma için
Mustafa Kemal’in yanında.
verdiğinde, bu karar
bir sürecin sonucunda işgal karar verdiklerini biliyoruz. ONAYINDAN aldığı bir
İkisinin hazırlığının ne kadar gereksinimimiz, demokratik,
bağlayıcıdır.”
edilen Anadolu’nun çıkışının Kurdular da... rejimdir.
katılımcı, şeffaf ve hesap
sürdüğünü bilmiyoruz; büyük
HHH
Ülkeyi Tanrı adına, Allah
Cumhuriyet ile olacağına ilk
verebilir bir iktidarı
olasılıkla sabahlamışlardır. Yargıtay Başkanı Ömer
Bir güven inşası... adına, Gelenek adına, Aile
günden karar verdiği açıktır.
Ertesi gün, Meclis’te, gerçekleştirebilmek için Kerkez de şunları söylemiş:
adına, küçük bir sınıf ve/
Bunun belirgin kanıtlarından 102’nci yılını geride
“Anayasa Mahkememiz
öncelikle muhalefetin
başkanlığını İzmir milletvekili
veya grup adına, kaba
birinin de Sivas Kongresi’nden bıraktığımız Cumhuriyet, işte
bir ihlal kararı verdiği
bütün unsurlarıyla birlikte
Yunus Nadi’nin, kâtipliğini kuvvetle yöneten, Krallık,
dönüşte Alevi ve Bektaşilerin böyle bir sürecin sonucudur.
zaman tüm kurumların,
Dersim milletvekili Feridun olabileceğimiz bir hat İmparatorluk, Şahlık,
desteğini almak için uğradığı Tarih, kutupyıldızı gibidir;
tüm yargı organlarının
Padişahlık gibi yönetim
Fikri’nin yaptığı Anayasa oluşturulmalıdır. Bu hattın
Hacı Bektaş’ta Cumhuriyet isteyene yol gösterir. Tarihten
hepimizin buna uyması ve
biçimlerine karşı kurulmuştur!
yolu, örgütlü mücadeleden
Komisyonu’nun teklifi okunur.
sözcüğünü dillendirmesidir. alacağımız derslerdir,
gereğini yerine getirmesi
İktidarın, insanların Temel
geçer.
Özetle şöyledir o teklif:
“Anadolu ihtilalinin geleceğimizi aydınlatacak
gerekir.
Hak ve Özgürlüklerine,
“Egemenliğin kayıtsız Örgütlü mücadelenin ilk
bildirisi”ni okuduğu Amasya’da olan. Gereksinimimiz var mı?
Çünkü kesinlikle
yönetilenlerin onayına
adımı, güven vermektir. 102
koşulsuz millete ait olması
da katılımcı bir modelle direnişi Var; çünkü 103. yıla zorlu bir
şu cümleyi söylemek
dayanmasına bağlı olduğu
yıl sonra bugün yıpratılmak
ve yönetim biçiminin milleti
örgütlemek üzere toplanan süreçten geçerek giriyoruz.
istiyorum.
için CUMHURİYET:
bizzat ve bilfiil yönetme istenilen Cumhuriyetin
Erzurum ve Sivas kongrelerinde Bu ülkenin son çeyrek
İhlalin sonuçlarının
Bu ilkeleri güvence altına
esasına dayanıyor olması kuruşunun öncesinde verilen
de benimsediği en temel ilke, yüzyılı, Cumhuriyet fikrinden giderilmesi de
alan bir Anayasa’ya, bu
kurtuluş mücadelesinin
zaten Cumhuriyet demektir.
“egemenliğin kayıtsız koşulsuz rahatsız bir siyasal yaklaşımla vatandaşımızın bir temel
Anayasa’ya bağlı olan ve
Saltanata son verilmiş ve kaldıracı, halkın, kurtuluş hakkıdır.”
milletin” olduğu gerçeğidir. yönetiliyor. Ancak ekonomik,
onu koruyan Bağımsız
böylece Türkiye Devleti’nin savaşçılarına olan güvendir. HHH
Demem şu ki kuruluştan sosyal ve siyasal açıdan
bir Yargı’ya ve onun bir
Bugün de o güveni verecek Bu toplantıya katılanlara
Cumhuriyet ile yönetilmesi önce başlayan kurtuluş Türkiye’nin artık yönetilemediği parçası olan Bağımsız bir
ve orada konuşulanlara
hakkında anayasadaki sürecinin özü, Cumhuriyet açıkça görülüyor. örgütlü güçtür Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’ne,
rağmen...
ilgili maddenin buna göre fikrine dayanır. Cumhuriyet, 29 Başlangıçta Cumhuriyetin demokrasi ile taçlandıracak AYM’ye, dayalıdır.
Yetkileri zaten daraltılmış
BİR İKTİDARIN
düzenlenmesi uygun Ekim 1923’de resmileştirilmiş birikimlerini satıp savarak olan.
ve üyelerinin çoğunluğu
MEŞRUİYETİ, ÖNCE ADİL,
Cumhurbaşkanınca
ŞEFFAF VE PERİYODİK
seçilmiş olan AYM’nin
BİR SEÇİME, SONRA
UYGULANMAYAN önemli
DA TEMEL HAK VE
kararları özetle şunlar:
DEVRIM GERIYE IŞLE(TILE)MEZ! ÖZGÜRLÜKLERE UYGUN
1) Hakkında AYM’nin hak
DAVRANMASINA VE
ihlali kararı verdiği iş insanı
BUNLARI KORUYAN
rimler kısıtlıdır. Bunlara örnek ola- Arkasında Samsun, Amasya, tarafından daha doğduğu
DOÇ. DR. İHSAN TAYHANİ
Osman Kavala sekiz yıldır
ANAYASA’YA VE AYM
rak; 1642 İngiliz, 1775 Amerikan, Erzurum, Sivas, Ankara ve Lozan günden başlamak üzere 102 yıldır
cezaevinde.
KARARLARINA UYMASINA
“Benim için bir yandaşlık vardır.
1789 Fransız, 1917 Bolşevik devrim- gibi soylu, çileli ama devrim boğulmaya çalışılmasının nedeni
2) HDP’nin eski Eş
DAYANIR!
O da ‘Cumhuriyet’ yandaşlığı,
leri verilebilir. Anılan devrimlere odaklı durakları vardır. Atatürk, de bu niteliğidir! Günümüzde,
Genel Başkanı Selahattin
HHH
düşünsel, toplumsal devrim
öncülük eden liderler ve/veya sı- 1935 yılındaki CHP Kurultayının teokratik düzen isteklerini açıkça
Demirtaş, AYM kararlarına
Diyarbakır’da 20
yandaşlığı”
nıflar da hep toplumsal ilerleme - açılışında devrimi, şu sözlerle dile getiren kimi aymazları bir rağmen dokuz yıldır hapiste.
Ekim 2025 tarihinde
Gazi Mustafa Kemal / 1924
nin önünü açmışlardır. tanımlar: “Uçurum kenarında kenara alırsak siyasi erk sahipleri 3) Türkiye İşçi Partisi
Anayasa Mahkemesi ile
(TİP) Milletvekili Can Atalay
Ne ki yukarıdakiler de dahil, yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla arasında cumhuriyetçi olmayan da
Avrupa Birliği-Avrupa
üyük Atatürk, başyapıtı AYM’nin verdiği hak ihlali
devrimler tarihinin ayrılmaz kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren yok! Hepsi cumhuriyetçi! Devrimin Konseyi işbirliğinde
BCumhuriyete yüklediği anlamı, kararına rağmen cezaevinde.
parçası olarak bir “karşıdevrim” savaş... Ondan sonra, içeride ve özünü perdeleye perdeleye devrim yürütülen “ANAYASA
4) Üstelik Yargıtay’ın
derinlikli bir biçimde yukarıdaki MAHKEMESİNİN TEMEL
olgusu da siyasal literatürdeki dışarıda saygı ile tanınan yeni karşıtı uygulamalara yol veren
bir Dairesi, AYM kararına
özlü sözünde dile getirir. Buradaki HAKLAR ALANINDAKİ
yerini koruyor. Oysa, bize göre vatan, yeni sosyete (toplum), yeni cumhuriyetçiler!
uymamakla kalmamış bu
KARARLARININ
felsefi derinliğin ağırlığını devrim
“devrim karşıtlığı” daha doğru bir devlet ve bunları başarmak için Bu kadar saf olmayalım! Uzun
kararı veren AYM yargıçları
ETKİLİ ŞEKİLDE
kavramı taşır. Üç çeyrek yüzyılı
tanımlama olur. Çünkü “devrim” arasız, devrimler... İşte Türk genel yıllardır atılan her siyasal adım
hakkında suç duyurusunda
UYGULANMASININ
sağcı iktidarların yönetiminde
kavramının kendisi, ilericiliği ve devriminin bir kısa diyemi.” bilinçli atılmakta, dışarıdan
bile bulunmuştur.
DESTEKLENMESİ
geçen 102 yıllık Cumhuriyetimiz,
niteliği işaret eder. Bu bağlamda, Cumhuriyet Devrimi ve izleyen ve içeriden kurgulanan sinsi
5) Tayfun Kahraman
PROJESİ” kapsamında,
bilinçli olarak sürdürülmekte olan
yine bize göre örneğin, “İran İslam arasız devrimlerle çağdaş birey, bir plan, adım adım yaşama
hakkındaki hak ihlali kararının
daha önce İstanbul,
1923 devriminin özünü perdeleme
Devrimi” nitelemesi sorunludur! çağdaş toplum, akıl ve bilim geçirilmektedir. Ilımlı İslam
Gaziantep, Bursa, gereği yapılmamıştır.
politikaları nedeniyle giderek
Çağdaş dünyadan uzaklaşıp, ekseninde çağdaş bir devlet yakıştırmasıyla başlayıp,
HHH
Trabzon, Erzurum ve
aşınmaya ve kan kaybetmeye
kopmaya ve geriye doğru yaratıldığı açıktır. Gazi Mustafa şimdilerde İslam cumhuriyetine
İzmir’de düzenlenen bölge Tam bu sırada, muhalif
devam ediyor!
savrulmaya olumlu anlamda nasıl Kemal, bu yapıyı 1923’te şu yönelen ve çağdaş Türkiye
belediye başkanlarına
toplantılarının yedincisi
TDK, devrimi; “Belli bir alan-
bir nitelik yüklenebilir? sözlerle betimler: “Türkiye; ulusçu, Cumhuriyeti’nin sonunu
yapılmış. ilaveten, CHP’nin
da hızlı, köklü ve nitelikli değişik-
Gazi Mustafa Kemal’in, halkçı, devletçi, laik ve devrimci bir getirecek olan bir yolun taşları
Cumhurbaşkanı adayı,
“ADLİ VE İDARİ YARGIDA
lik; halkın yararı gözetilerek orta-
20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde cumhuriyettir.” Anılan yapı, halen döşenmekte ve inanç temelli bir
BİREYSEL BAŞVURU İstanbul Belediye Başkanı
ya çıkan gelişmeler...” olarak ta-
gerçekleştirdiği 1923 devrimi, yürürlükte olan anayasamızın düzen kurulmaktadır! Bu gidiş,
Ekrem İmamoğlu, pek
İHLAL KARARLARI VE
nımlar. Siyasal bir devrim, egemen
sarsıcı ve ilerlemeci bir devrim 2. maddesinde; “Türkiye gerçekten ürkütücüdür! Farkında
çok Belediye çalışanı ve
İHLALİN SONUÇLARININ
sınıf(lar)ın direncini kırıp, onun ye-
olup ezilmiş uluslara da örnek Cumhuriyeti, laik, demokratik mıyız? Eğer öyle ise ne yapıyoruz,
ORTADAN KALDIRILMASI” Necati Özkan hapse atıldı
rine yeni, daha ileri bir rejim kur-
olmuştur. Türkiye’nin, yaklaşık 300 ve sosyal bir hukuk devletidir.” ne yapacağız? Bu cumhuriyeti
ve sonradan Merdan
konulu bölge toplantısına
mak için yapılır. Zaten bu yapıl-
yıllık modernleşme serüveninin vurgusu ile tanımlanır. Bu tanım, göz göre göre yitirirsek, bir daha
Türkiye’deki yargı Yanardağ da bu iki kişiye
mazsa, ihtilal düzeyinde kalır ve
köktenci dönüşümüdür. sıklıkla sorulması gereken; “Nasıl ona ulaşmak için büyük bedeller eklenerek üçü hakkında
mekanizmasının bütün
toplumsal karmaşa ortamı doğu-
Devrimin, emperyalizme karşı bir cumhuriyet” sorusunun da ödenmesi gerektiği iyi bilinmelidir! yöneticileri katılmış: “casusluk suçlaması” yapıldı
rur. İnsanlığın tarihsel yürüyüşü ve Merdan Yanardağ da
verilen yaklaşık üç buçuk yıllık kusursuz yanıtıdır. Yarın özgür yaşam varlığımızın Anayasa Mahkemesi
içerisinde bir dizi devrime tanıklık Başkanı Kadir Özkaya, gözaltına alındı.
kanlı bir savaşımdan sonra kaynağı ve geleceğimizin onurlu
Haklarında henüz bir
edilmiştir. Ancak toplumsal iler- Yargıtay Başkanı Ömer
gerçekleştirilmiş olması ise onu, Farkında mıyız? güvencesi Cumhuriyetimizin 102.
Kerkez, Uyuşmazlık mahkeme kararı olmamasına
lemeye götüren, sarsıcı siyasi dev-
diğerleri arasında özgün kılar. yılı, kutlu olsun!
Cumhuriyetin, belirli çevreler
Mahkemesi Başkanı Rıdvan rağmen Yanardağ’ın
Güleç, Yargıtay Cumhuriyet kurucusu ve yöneticisi
Başsavcısı Muhsin Şentürk, olduğu TELE1 televizyon
Danıştay Başsavcısı Cevdet kanalına saatler içinde el
Erkan, Anayasa Mahkemesi konuldu.
CUMHURIYET KIMIN ÖYKÜSÜDÜR?
Başkanvekilleri ve üyeleri, Tutuklanmalarına bile daha
Alaydaki bir asker sıradan ayrılmaya evlenir; torunları olur, yaşama nimetleri
ABDULLAH YÜKSEL
Avrupa Konseyi İnsan sonra karar verildi.
yeltenir ve takım çavuşunun sesiyle devam ederler. I. Dünya Savaşı bizim sayesinde
Hakları, Adalet ve Hukuki HHH
EĞITIMCI, YAZAR
irkilir, “Ne yapıyorsun sen?” Asker, de içinde bulunduğumuz ülkelerin büyükşehre
İşbirliği Standartlarının İşlemeyen, işletilmeyen,
“Bu kadın benim karım, o çocuklar yenilgisiyle biter. Anadolu’nun gidip Uygulanması Dairesi
“Demokratik ve Laik
umhuriyetin nasıl kurulduğunu
da benim oğlum ve kızlarım. Ne olur çoğu bölgesi işgal edilir. Bir dâhi üniversitede Başkanı Lilja Gretarsdottir, Sosyal Hukuk Devleti”
Chepimiz çok iyi biliyoruz ancak
Avrupa Konseyi Ankara
bir dakika onları öpüp koklayayım! çıkar, Anadolu’ya geçer; kuruluşu, okuyan ve olan CUMHURİYET
neden kurulduğu belki daha önemli
Program Ofisi Başkanı REJİMİ’mizin BAYRAMI (!)
Söz, hemen sırama geçerim” der kurtuluşu gerçekleştirir. Cumhuriyet Cumhuriyet
bir soru. Kurulmasaydı Anadolu
William Massolin,
kutlu olsun!
çavuşa. Durum komutana bildirilir ve kurulur. Her şey değişir. değerleriyle
toprakları parçalanacak, İtilaf
bir yüz görümlüğü kadar izin çıkar. Iraz ananın torunu büyür; liseyi yetişen;
devletlerince paylaşılacak, Türk
Asker koşar, gölgede yatan yüzünde
bitirir. Sobasında tezek yanan iki yıllarca aydınlık, çağdaş, bilimden
milleti belki de asimile olup tarih
tülbent örtülü altı aylık oğlunu basar
odalı, dokuz kardeşin yaşadığı evden yana öğrenciler yetiştirmeye
sahnesinden silinecekti. Çünkü
CUMHURİYET’İN
kucağına, kızlarının saçlarını okşar.
çıkıp gelir Ankara’ya. Yol bilmez, iz çalışan, bir Cumhuriyet öğretmeni
benliği ezilmiş halk, bu sefer belki de
Eşi Iraz’a hasret ve sevgiyle bakar.
bulamaz; kime güveneceğini bilemez. olan Abdullah’tır o. İki Abdullah
102. YILI KUTLU OLSUN
padişah yerine bir başka güce “Çok
El sallar ve koşup girer sırasına.
Iraz ananın 18 yaşındaki torununun vardır: Biri cephede şehit düşmüş,
yaşa” diyecekti. Belki de bunu diyecek
Gözlerinden yaşlar akmaz, akamaz, Varlığı sona ermiş sanılan büyük bir
gözleri kazandığı üniversitenin diğeri Cumhuriyet sayesinde
gücü bile bulamayacaktı. Kim bilir...
ulusun, yüzyıllardır çektiği acıların
boğazı düğümlenir. Çünkü gidecekleri
yerini bilen birini arar. Aksakallı bir kendi öyküsünü yazabilmiştir.
29 Ekim’in önsözü elbette ki
yarattığı uyanıklıkla yurdun her
yer Çanakkale’dir.
dedenin yanına koşar tahta valizini İşte “Cumhuriyet neden kuruldu”
Çanakkale’dir. Cumhuriyetimizin
köşesini sulayan kanları dökerek
Arkada sevdaları, eşleri, aileleri…
sürükleyerek okulun yerini sorar. Ne sorusunun yanıtı...
öyküsü orada yazılmaya başlar ve
kazandığı Kurtuluş’un doğal sonucu
Yurdun dört bir yanından düşmana
yazık ki o da Ankara’nın yabancısıdır. Yüzlerce Anadolu insanı
olarak kurduğu, devletin karakteri
başarı dolu öyküler peşi sıra gelir.
siper olacak yiğitler… Yanıtı
Yüzündeki yalnızlığı ve ürkekliği memleketine sahip çıkmasaydı,
ilan edilen Cumhuriyetin 102.
28 yaşında, kocası Çanakkale’de, iki
yazılamayan mektuplar…
yıldönümünü başta Mustafa
hissetmiş gibi gelir elinde valizi Cumhuriyet kurulmasaydı halk
kayınbiraderi Yemen’de şehit düşmüş.
Neredeyse her haneye düşen şehit Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını
sağa sola korkak gözlerle bakınan çocuğu Abdullah’ın torunu kendi
Altı aylık oğlu, üç ve beş yaşlarında
derin saygıyla ve özlemle anarak
haberleri…
gence bir dakika beklemesini söyler. öyküsünü yazabilir miydi? Mustafa
iki kızıyla yalnız kalan; yokluğun,
yürekten kutluyoruz.
Gördüğü ilk büfeciye ODTÜ’nün yerini Kemal’in herkese eşit mesafede
yoksulluğun, tacizin, hırsızlığın
Kurtuluşun ve kuruluşun felsefesi.
Kurtuluştan kuruluşa...
sorar. Okul durağının ayrıntılı tarifini duran bir toplum özlemi duymasıyla
olağan hale geldiği o günlerin
yaşam nedenimiz Atatürk ilkelerinin
Iraz ana çocuklarıyla evine döner,
alıp delikanlıya anlatsa da içi rahat kuruldu Cumhuriyet.
Anadolu’sunun bir köyünde başlayan
temelini oluşturduğu Türk
hüzünlüdür. Günler gelir geçer bir haber
etmez. Iraz ananın torununu okul Cumhuriyet; 29 Ekim 1923’te
bir öyküyü paylaşalım. Devrimi’nin en büyüğü Cumhuriyet,
alamaz kocası Abdullah’tan. Çok sıkıntı
tarafına giden otobüse bindirir; sonra Anadolu topraklarına doğan güneş,
demokrasinin yönetimindeki adı
Yıl 1915, aylardan temmuz… Asker
çekerler ama yılgınlığa, umutsuzluğa olarak bizi yarınlara taşıyacak en
ellerini açar, dua eder. 600 yıl “Padişahım çok yaşa!” diyen
alayı, Aksaray’dan Ulukışla Tren Garı’na
yüce değerimizdir. Tekil devlet,
düşmezler. Bir gün haber gelir: Ahmet
halkın “Benim de haklarım var,
yaya ulaşmak için yol almaktadır. Yolun
ulusal yapı, kanla çizilmiş sınırlar
oğlu Topçu Onbaşı Abdullah, Çanakkale Memlekete sahip çıkmak
ben de bu toprakların sahibiyim”
kenarındaki harman yerinde bir erkek
bizim varlık ve yaşam nedenimizdir.
Cephesi’nde şehit düşmüştür. “Vatan
diyebildiği bir devrimdir. Yüzyıllarca
Bu genç üniversitelidir artık. Okulu
çocuğu ile üç ve beş yaşlarında iki kız
Saygılarımızla.
sağ olsun!” der. Başka diyecek de yoktur.
tebaa olarak yaşayan insanların;
başarıyla bitirir. Çalışır, iş sahibi olur,
çocuğu... Vakit öğle, güneş tam tepeden
Yetim üç çocuk ve dul kalmış bir kadın
eşitlikten, adaletten, özgürlükten Prof. Dr. GÜNGÖR ŞATIROĞLU
vurmuş. Elinde bir testi, bir maşrapa iyi bir yaşam yaratır ailesine. Okur,
vardır Hasan Dağı’nın eteğinde.
nasibini alamadığı bir coğrafyaya
“Su içen var mı?” diye yoldan geçen yazar, düşünür, sorar ve sorgular. O,
Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı
Yıllar geçer ve çocukları büyür,
yayılan aydınlıktır Cumhuriyet.
askerlere soran bir kadın… Iraz ananın torunudur. Cumhuriyetin

