12 Kasım 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
’ R O Y l l l Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına l Reklam Genel Müdürü l l Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan l Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş ALEV COŞKUN l Evsun Sinem Alkan Fotoğraf: Uğur Demir l Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım 25 EKİM 2025 SAYI: 36540 l Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Reklam Yönetimi: Yenigün l Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş l mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST. Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul l Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611 Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.), no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yazıişleri Müdürleri l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara Faks: (0212) 251 98 68 Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma- Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen, Özlem Yüzak dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Çok disiplinli Ali Emre’den sanatçı Nihan Karanlığa ‘Sarnıç’ Belgin’in yeni teklisi ‘Ruhuna Bi’ Kadeh Koy’: karşı umut ihan Belgin, çok disiplinli Taylan’ın oraya kattığı anlam bir sanatçı. Sinema eğer ve mekânın dönüşmüş hali Nbir mahalleyse, Belgin bu bana şarkının ruhunu hatırlattı. mahallenin hemen her sokağını Çünkü “Ruhuna Bi’ Kadeh Koy” adımlamıştır dersek yanılmayız. da aslında biraz böyle; ne yaşamış Hem yönetmen hem yapımcı olursak olalım, kendimize hem oyuncu. Aynı zamanda söz yeniden şans verebilmekle ilgili. yazarı ve bir müzisyen. Ve Türk Bir daha var olmayacak bir sinemasının önemli isimlerinden evde, son kez bir sahne kurmak İBB Kültür ve İBB Miras’ın İstanbul’un tarih boyunca Biket İlhan ile Türk fikri çok etkileyiciydi. O evde katkılarıyla Ali Emre’nin biriken çok katmanlı belleğini “Sarnıç” başlıklı kişisel sergisi, buluşturuyor. Buluşmanın tiyatrosunun önemli geçmişe, kırgınlıklara ve hayata Klip, kentsel dönüşüme giren 18 Ocak’a kadar Gülhane merkezinde ise sanatçının isimlerinden Metin aynı anda kadeh kaldırdık. Şarkı gerçek bir evin mimari bir Sanat’ta sanatseverlerle çocukluğunun kimi anılarından Belgin’in kızları... o mekânla birlikte farklı bir müdahaleyle dönüştürülmesi buluşuyor. Ali Emre, süzülen mekândaki balık Belgin, anlam daha kazanmış oldu. sonucu ortaya çıkan özel bir sergisinde kendi hafızasıyla imgeleri yer alıyor. mehmet S. kulaklarımızın n Sinema ile ilgili bir proje mekânda çekilmiş. aman Erkin Koray’dan var mı yakın zamanda? duymaya çok alıştığı aslında tam da böyle bir yoktu ama ister istemez o Sinemayı çok özledim, artık “Çöpçüler” şarkısını yeniden dönemdeyim. Kendimi yeniden düşünce biçimi bir yerlerde açığa orada da bir şey üretmem Attilâ İlhan 100 yaşında yorumladı ve “Gece Oldu”, ayağa kaldırdığım, üzerimdeki çıkıyor sanırım. gerektiğini hissediyorum. Bu “Zeus Çok Kızgın”, “Kozmos”, yükleri bırakıp nefes almaya yaz bir uzun metraj senaryo Eğ İt İM-İŞ’İn; biçimde ele alındı. 'Farklı bir anlam kazandı' “Jüpiter Fırtınası”, “Ayık Olmak çalıştığım bir süreç. Artık hayata yazdım, kasım ayında çekilecek. kültür, sanat ve Kaan Eminoğlu İstemem”, “Bu Bir Cinayet” daha motive eden bir yerden n Klibin çekildiği yer yıkık bir Yönetmenliğini Biket İlhan edebiyat dergisi editörlüğünde şarkılarının yanına, “Ruhuna bakıyorum. O yüzden “Evet” ev. Şarkı ile nasıl bir bağı var? yapıyor. Bir kasaba öyküsü, Ekenek; sonbahar yayımlanan Bi’ Kadeh Koy” şarkısını ekledi. dedim, “Anlatacak bir şeylerim Şarkı yeni tamamlanmıştı, klip kadın dayanışması üzerine. 2025 tarihli 10. dergide; Ozan Şarkıyla Belgin, dinleyiciye hem var”. Ve düşündüm; son dönemde içinse aklımda henüz net bir fikir Bir yandan da kendi filmimi sayısında 10 Öner, M. Sadi içsel bir hikâye hem de günlük içimiz öyle karardı ki belki de yoktu. Her şey aslında tesadüfen yazıyorum. İki yıldır aklımda Ekim 2005’te Karademir, yaşantımızın kaosuna karşı bir hepimizin biraz kendine kadeh başladı. Bir gün arkadaşım dönen bir proje bu. Varoluş, aramızdan ayrılan Zekeriya Çavuşoğlu umut alanı yaratma gayreti kaldırmaya ihtiyacı var. Taylan Mutafoğlu bana, kendi sistem içinde sıkışmışlık ve Türk şiirinin usta ve Kaan Eminoğlu, içerisine giriyor. Şarkı da cesareti, n Bir umut ışığı arayanlara gerçekleştirdiği bir mimari bireyin ağırlığı üzerine. Kısaca, ismi Attilâ İlhan’ı, İlhan’ın sanat kendine dürüstlüğü ve yeniden merhem, diyebilir miyiz? projeye dair sergi davetiyesini “var olmanın dayanılmaz ölümünün 20’nci evrenini farklı başlama arzusunu odağına alıyor, Evet, gerçekten de bazen gönderdi. Davetiyedeki görseller hafifliği”nin tam tersini yıldönümünde andı. yönleriyle inceledi. Dergi, bu yanıyla düşündürüyor, enerjik karalar bağladığımızda, bir kişi beni hemen içine çekti; tanıdık anlatıyor diyebilirim. Derginin yeni sayısında Eğitim-İş’in internet atmosferiyle de ayağa kaldırmaya bile bu şarkıyı açtığında içinde ama başka bir ruha bürünmüş n Hafifliği mi, ağırlığı mı? İlhan’ın düşünsel mirası, sitesinden ücretsiz olanak tanıyor. küçük bir umut ışığı yanarsa ne bir yer gibiydi. Sonra öğrendim Yani ağırlığı aslında. Bir tür toplumcu gerçekçi duruşu okunabiliyor. l An KARA/ Belgin, şarkının klibinin mutlu bana. Sanatın o tarafını ki orası Taylan’ın babaannesinin, ters okuma gibi, hafifliğin değil, ve estetik anlayışı kapsamlı Cumhuriyet yönetmenliğini de üstleniyor. özellikle müzikte daha çok kentsel dönüşüm nedeniyle ağırlığın hikâyesi bu. Klip, kentsel dönüşüme giren hissediyorum. Sinemada belki bu yıkılmak üzere olan eviymiş. gerçek bir evin mimari bir kadar belirgin bir şey değil ama O hikâyeyi duyunca içim müdahaleyle dönüştürülmesi müzik çok anlık bir şey, o anda kıpırdadı. O evin ‘LE TRİO JOuBRAN’DAN sonucu ortaya çıkan özel bir dinliyorsun ve hemen bir duygu geçmişle mekânda çekilmiş. yaratıyor. kurduğu n Türkiye’de sanat hiçbir zaman Belgin ile hem yeni şarkısını ANKARA’DA KONSER n “Korkma sakın bağ, kolay olmadı, hem maddi olarak hem de hem de yeni projelerini konuştuk. yenilmekten/ kırılmaktan, manevi olarak. Sanatın ve sanatçının bu kadar Fİl İSt İnl İ üç kardeş dökülmekten.” Samuel Beckett baskılandığı ortamda bir şeyler üretebilmek size Samir, Wissam ve Adnan 'Anlatacaklarım var' söz konusu. Felsefenin nasıl hissettiriyor? Joubran’dan oluşan müzik n Yeni şarkınızdan başlayalım, üretimlerinize nasıl bir Bazen gerçekten çok kötü hissediyorum ama bir yandan grubu “Le Trio Joubran”, 13 ilhamı nereden doğdu? katkısı var? da bu durum beni daha da kamçılıyor. Çünkü baskı, aynı Aslında fikri prodüktörüm Kasım saat 21.00’de CSO Aslında siz söyleyince zamanda bir mücadele alanı yaratıyor. O mücadele isteği Ada Ankara’daAnkara’da Yiğit Keven ortaya attı. “Bir fark ettim, gerçekten insanın içinden çıkıyor. “tamam, o zaman daha çok üretmeliyiz” motivasyon şarkısı yapsak ya” müzikseverlerle buluşacak. var. Felsefe ve dedirtiyor bana. “Baskı geldi, dükkânı kapatalım” gibi değil; tam dedi. Müzik hayatına farklı konser salonlarında mitolojiye her zaman tersine, “Madem böyle bir dönemden geçiyoruz, o zaman tam İlk başta yadırgadım çünkü 2004’te başlayan grup, ilgim oldu, özellikle çok sayıda konser verdi. Film karşısında durmalıyız” diye düşünüyorum. Son yıllarda bunun en genelde daha karanlık öğelerden ud ile geleneksel Filistinli varoluşçuluk müzikleri de besteleyen grup, güçlü yolunun üretmek olduğuna inandım. Belki daha huzurlu bir besleniyorum. Aydınlık bir şey müzikleri çalıyor. Grup, düşüncesi beni çok 2009’da Dubai Festivali’nde dönemde olsak daha sakin üretirdim ama bugün üretmek bile başlı anlatacaksam bile, oraya hep o besliyor. Bu şarkıyı Paris Olympia’dan New “en iyi beste” dalında ödüle başına bir direniş biçimi bence. karanlıktan geçerek varıyorum. yazarken özel bir York Carnegie Hall’a uzanan değer görüldü. Ama sonra fark ettim ki felsefi referansım olding’in “Sineklerin bize. Yine aynı rapora göre, Tanrısı” romanı, dünyanın bu çocukların yarısı sağlıklarını Gen güzel adalarından birinde ve gelişimlerini etkileyen geçer: Mercan. Bir avuç okul bedensel işlerde çalışmak çocuğunun yolu zorunlu olarak mecburiyetinde kalıyor. Dahası bu cennetten fırlamış ıssız adaya çocuk işçi sayısının yarısından düşer. Çocuklar başlangıçta fazlasını oluşturan beş ila on uygar toplumun baskılarından bir yaşlarındaki çocukların uzak, örnek bir düzen kurmak sayısında ise her yıl çok Bir Davanın ister. Ancak iki çocuğun başlattığı büyük bir artış olduğuna iktidar savaşı kısa sürede her dikkat çekiliyor. 2024 yılında şeyi değiştirir. Hepsi giderek Düşündürdükleri: TÜİK ülkemiz nüfusunun hayvanlaşır, korkunç bir kişiliğe yüzde 26’sının çocukların bürünür. Kendi sonlarına oluşturduğu, çocuklarda toplumsal Cinayet yine kendileri kararlarını verir: işgücüne katıldığını açıkladı. “İnsandan başka bir canavar yok H hayali vardır: Bir gün oyuncakçı belki de...” Oysa çocuk işçi sorunu dükkânındaki püsküllü devenin H sahibi olmak! Her gün oyuncakçı karşımızda dağ gibi dururken bir de Golding insanların çocukluktan dükkânının önünde hayallere dalıp çeteleşmiş çocukların adeta “suç başlayarak canavarca hislerinin kampı”nda yetişmelerine göz yumar gider. Derken zengin ve şımarık bir olduğunu bir roman üzerinden hale geldik. İşledikleri her suç onlar çocuk deveyi kucağına koyar, gider. kanıtlamaya çalışıyordu. Gerçekten tarafından, bir kariyer basamağı Yoksul çocukların düşleri bile yetim çocuk ve çocuklukla ilgili hepimizin kalmaya mecburdur. olarak yorumlanıyor. Cinayet, gasp, genel bir yargısı vardır. Her şeyden H uyuşturucu, hırsızlık sıradanlaşıyor. önce onlar küçük bedenleri Her sabıka bir terfi gibi görülüyor. Ülkemizde özellikle 80 nedeniyle korumasız, savunmasız, Böylece suç makineleri resmileşiyor. sonrasındaki büyük dönüşümle masum, su katılmamış iyilikle dolu, Mattia Minguzzi’nin ardından toplum, yeşilçamda çokça en önemlisi de dinsel bir bakış gördüğümüz, çalışmaya cinayet işleyen çocukların sosyal açısıyla günahsızdır. O zaman bu mahkûm kederli çocuklara medyada gülerek poz vermesini küçücük çocukların bedenine kötü bu sayede suçu prestijli bir alan yapılan eziyetlerden çok çabuk ruh filan mı girmiştir? İnsanların olarak sunmalarını gördük. Kaldı sıyırdı kendini. Horlanmış ama kötü ruhlar tarafından ele geçirilme bu fotoğraftaki dört çocuktan ikisi kalbi tertemiz çocukları sadece fikri üzerine çok sayıda yorum ve melodramlarda seyrede seyrede serbest bırakıldı. Peki hapse girenler uygulama vardır. Nitekim ortaçağda sıkıldı onlardan. Çok geçmeden dahil onları gelecekte ne bekliyor? ve hatta 18. yüzyıl Avrupa kırsalına Temiz bir toplum inşa etmek adına köyden kente taşınmış ama köylü kadar insanların, özellikle de cadı çocukları suçtan tam olarak nasıl ne de kentli olmayı başarabilmiş olduğu savıyla kadınların yakılması arındıracağız? “acıların çocukları”na kapıldı. Küçük buna örnektir. Mesele çocukların Emrah’tan Ceylan’a onların yanık H içine kötü ruh girme fikri olunca seslerindeki hayatların zavallılığına Marx, “Toplum insanları yaşatmak işler değişir. Acımayla karışık için gerekli koşullardan mahrum ağladı. Şimdiyse ise gören gözler bir nefret duygusu içimizi sarar. bırakıldığında -yetersiz beslenmeye, lümpen yığınların çocuklarına bile Kötülüğün insanın doğasında bakmıyor. Hatta uzun zamandır sağlıksız konutlara, ağır çalışma olmadığına, neredeyse yabancı bir toplum kendi çocuklarını unuttu! koşullarına ve umutsuzluğa istilacı tarafından ele geçirildiğine H sürüklendiğinde- onlar da yavaş ilişkin faydasız önermeler vardır. yavaş ölürler. Bu da bir cinayettir Bir kesim, steril hayatlarını H hem de toplumsal cinayet” der. yaşarken çocuklar ya erken yaşta Oysa sınıfsal uçurumun büyük çalışmaya da zorlanıyor ya da Meselenin sınıfsallığına bir kere olduğu dönemlere çocuklar çetelerin eline düşüyor. Uluslararası daha bakmamızı sağlar bu sözler. kefeniyle dolaşır. Samed Çalışma Örgütü (İLO) raporlarına H Behrengi’nin o çok sevdiğim Bugün öfke ve suç ilişkisi, göre, dünyada 97 milyonu erkek, “Püsküllü Deve” kitabında, Tahran’ın barbarlık ve medeniyeti birlikte 63 milyonu kız olmak üzere, 160 yoksul mahallelerinde yaşayan, milyon çocuk çalışıyor. Bu ise her on yaşadığımız şu dönemde çok şey babası pazarcılık yapan bir çocuğun çocuktan birinin halihazırda çocuk söylüyor. Ya ilkel kalacağız ya da hikâyesi anlatılır. Çocuğun tek işçi olarak çalıştığını gösteriyor bilinci seçeceğiz! I t A R A Y I n A L A E L E D A C Ü M , I K S A B ‘
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle