Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağnak
31 OCAK 2024 ÇARŞAMBA
6 HABER
34 yıl önce suikastla katledilen gazetemiz yazarı Ankara’daki mezarı başında anılacak
Muammer Aksoy’u unutmadık
TÜRKİYE’NİN en ilerici ve özgürlükçü tutuklandı, daha sonra tahliye edildi. Derneği’ni (ADD) kurdu. ADD’nin ardındaki sır perdesi aradan geçen 34 2. Cumhuriyetçilerin
anayasası olarak bilinen 1961 Bu süreçte görevden uzaklaştırılan kuruluş gerekçesinde, “Atatürk devrim yıla karşın aralanamadı.
ibretlik öyküsü
Anayasası’nın altında imzası olan Atatürkçü öğretmenlerin ücretsiz ve ilkelerine karşı açık ya da kapalı
saygın hukukçu, ödünsüz Kemalist, şekilde avukatlığını yaptı. 1977’de saldırıların doruğa ulaştığı, planlı ve
Üç kurumdan ortak tören
00 yılın sonunda neden hâlâ
Aydınlanma savaşçısı Prof. Dr. CHP’den milletvekili seçilen ve 12 Eylül sinsi bir çalışma ile devrim ve ilkeleri
Aksoy, bugün, Ankara Cebeci
‘demokratik Cumhuriyet’
Muammer Aksoy, katledilişinin 34. 1980’deki darbeye kadar bu görevini gelecekte yok etmek çabası içinde
Asri Mezarlığı’ndaki mezarı başında
“1olamadık?
yılında unutulmadı. sürdüren Aksoy, 1980’lerden itibaren olunduğu” vurgulandı.
anılacak. ADD, THK ve Ankara Barosu
Bırakın demokratik Cumhuriyeti,
Yaşamı boyunca tam bağımsız devletin “laik” ve “hukuk” niteliklerine Tehditler alan Aksoy, 31 Ocak
tarafından düzenlenecek anma, saat
siyasal İslamcı otoriter bir rejime nasıl
Türkiye mücadelesi veren Prof. Dr. saldırıların artması üzerine 1990’da, Ankara Bahçelievler’deki
13.00’te olacak. Ardından üç kurum
savrulduk?
Aksoy, 1950’lerde Demokrat Parti’nin mücadelesini bu alanda yoğunlaştırdı. evinin önünde kurşunlanarak
tarafından saat 14.30’da Çağdaş
Rejim inşasında basının rolü nedir?”
hukuksuzluklarına karşı çıktı. Aksoy, öldürüldü. Cenazesine laik ve
Sanatlar Merkezi’nde “100. yılında
Bu satırları yazan kim biliyor
her fırsatta basın özgürlüğü üzerinde demokratik Cumhuriyeti savunan
‘Ulusal birliğin yolu’
yeniden Atatürk cumhuriyeti” başlıklı
musunuz?
durdu. Sadece eleştirmedi; demokratik yurttaşlar akın etti. Gazetemizin
32 yıl boyunca Türk Hukuku söyleşi düzenlenecek. Söyleşide
Siyasal İslamcı AKP’ye yıllarca
ve laik hukuk devletinin gerekliliğini yazarı ve öğrencisi olan
Kurumu’nun (THK) başkanlığı ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt,
büyük destek veren hem Türkiye’de
her fırsatta haykırdı ve bunları yaşama Uğur Mumcu, cenazenin
üstlenen Aksoy, bir dönem THK Başkanı Nail Gürman ve Ankara
hem de AB ve ABD’de onu
geçirmek için de her zaman mücadele en önünde Aksoy’un
Ankara Barosu’nun başkanlığını Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu
“muhafazakâr demokrat” maskesiyle
içinde oldu. 1961 Anayasası’nın fotoğrafını taşıdı.
da yaptı. “Atatürk laikliği, konuşmacı olacak. Ankara Cumhuriyet
pazarlayan yetmez ama evetçi, 2.
hazırlanmasında payı olan Aksoy, 1990’da Aksoy ile
yalnız uygarlığın, demokrasinin Okurları (CUMOK) ve Cumhuriyet
Cumhuriyetçi Mehmet Altan!
Meclis’te komisyon sözcüsü olarak başlayan Atatürkçü
ve özgürlüğün değil, aynı Kitapları da Aksoy’u, Cumhuriyet
O satırları yazarken hiç mi
görev yaptı. Ulusal Petrol Davası’nda aydınlara yönelik
zamanda iç barışın ve ulusal Kültür Merkezi’nde (CKM) anacak.
utanmamıştır, yoksa hafızası güçlü
Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savundu cinayetler, Türkiye’yi
birliğin de yolu ve güvencesidir” “Muammer Aksoy’a saygıyla” başlıklı
olmayan bir topluma seslendiğini
ve emperyalizme karşı durdu. karanlığa götüren
diyen Aksoy, 1989’da, söyleşide siyaset bilimci Mahmut
düşünerek başını kuma mı
“Tam bağımsızlıktan yoksun bir taşları da
gazetemizin yazarı ve Arslan konuşmacı olacak. Söyleşi, saat
gömmüştür?
devlet, siyasal rejim sorunu dahil döşemiş
hocası Hıfzı Veldet 17.00’de başlayacak. Son olarak ADD,
Altan, Artı Gerçek adlı haber
hiçbir sorunu halk yararına çözüme oldu.
Velidedeoğlu, Bahriye saat 18.00’de, ADD Genel Merkezi’nde
sitesinde 25 Ocak Perşembe günü
kavuşturamaz. Sömürgen devletlerin Aksoy’un
Üçok ve Münci Kapani Prof. Dr. Muammer Aksoy’u Anma ve
“Muhalefet istemiyorum” başlıklı
uşağı haline gelir” diyen Aksoy, 12 katledil-
gibi isimlerle birlikte 2023 Yılın Atatürkçü Ödülü” töreni
yazısında her zamanki gibi Atatürk
Mart 1971 Muhtırası’nın ardından mesinin
Atatürkçü Düşünce düzenleyecek. l ANKARA/Cumhuriyet
ve 1923 Devrimi’ne nefretini kusmuş.
Muammer Aksoy
Ona göre baştan demokratik olarak
oluşmayan devlet yapısı nedeniyle
Türkiye bugün de demokratik değil.
Devrimler kendinden önce var olan
düzeni yıkıp yerine yeni bir düzen kurar.
Türkiye’de de öyle oldu. Daha Kurtuluş
Savaşı verilirken açılan TBMM devreye
sokuldu.1923 Cumhuriyet Devrimi’nin,
HANGİ CUMHURİYET?
ülke içinde emperyalistler ile işbirliği
yapan saltanat ve hilafete karşı
mücadele edilirken bir yandan da dört
bir yanı işgal edilen toprakları korumak
için verilen çok zorlu bir bağımsızlık
savaşının sonucunda gerçekleştiğini
‘Yaşasın laik Cumhuriyet’
burada uzun uzun anlatacak değilim.
Ama Altan’ın yazısındaki sorulara
yanıt vermek isterim.
“Memnuniyetle tekrar görüyorum ki laik Cumhuriyet esasında beraberiz.
SINAN MEYDAN
Siyasal İslamcı otoriter bir
Zaten benim siyasi hayatta bir taraflı olarak daima aradığım ve
rejime nasıl mı savrulduk?
arayacağım temel budur.” (Atatürk, Hâkimiyeti Milliye, 12 Ağustos 1930)
Sizin gibi 2. Cumhuriyetçiler, daha
Tarihten
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı
Anayasanın ve Cumhuriyetin
Günümüze
iken “Demokrasi bir tramvaydır,
laikleştirilmesi gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz”
diyen, şeriatçı olduğunu söyleyen
Atatürk, 1921’de kabul edilen
Erdoğan’ı sanki bir demokrasi
Teşkilatı Esasiye Kanunu’nu
havarisiymiş gibi tanıtıp, her akşam
(anayasayı) ve 1923’te ilan edilen
kanal kanal dolaşıp AKP’ye toplumsal
cumhuriyeti adım adım laikleştirdi.
rıza yarattığınız için!
eçenlerde adliyede “şeriat” Bunun için; 1924’te halifelik
“Askeri vesayet gidecek, demokratik-
sloganları atıldıktan sonra kaldırıldı. Hanedan sürgün edildi.
leşeceğiz” diyerek halkı kandırdığınız
GCumhurbaşkanı Erdoğan, Şeriat Bakanlığı ve Şeriat
için!
“Kimsenin cumhuriyetle ilgili
Mahkemeleri kapatıldı. Eğitim
12 Eylül beslemesi liberaller, 1923
tereddüdü yoktur!” dedi. Peki,
öğretim birleştirildi. Medreseler
Cumhuriyet Devrimi ile güçlenen
gerçekten öyle mi? kapatıldı. Akılcı ve bilimsel eğitime
Aydınlanma mücadelesine destek
Örneğin, adliyede “şeriat” sloganları
geçildi. 1925’te tekke, zaviye, türbe
vermek yerine ortaçağ gericiliğini
atanların da Cumhuriyetle ilgili bir
ve tarikatlar kapatıldı. Kılık kıyafet
savunanlara özgürlük istemeyi
tereddüdü yok mudur? Eğer öyleyse,
devrimi yapıldı. Çağdaş hukukçular
Laik Cumhuriyet her şeyden önce kadın haklarının ve
demokratlık sandığı için!
onların anladığı Cumhuriyet nasıl
kadın özgürlüklerinin güvencesidir. yetiştirmek için Ankara Hukuk
Saltanat ve hilafeti kaldırıp
bir cumhuriyettir? Şeriatçıların
Mektebi kuruldu. 1926’da Türk
egemenliği kayıtsız şartsız halka
cumhuriyeti hangi Cumhuriyettir? deyişiyle- “çürük bir diş gibi söküp
olduğunu belirtiyor. Atatürk bunu Medeni Kanunu kabul edildi. Kadınlar
veren Cumhuriyeti ilan eden, şeriat
atacaktı.”
da şöyle açıklıyor: “Çünkü ‘şeri’ medeni haklarına kavuştu. Çağdaş
hukuku yerine laik hukuku getiren,
Sultansız/halifesiz demek kanun demektir. ‘Şeri
Ceza Kanunu kabul edildi. 1927’de
çağdışı medreseleri kapatıp yerine
Anayasa ve Cumhuriyetin
hükümlerin uygulanması’ demek medeni nikâh zorunluluğu getirildi.
Meclis ve anayasa
laik ve bilimsel eğitimi başlatan,
‘kanun hükümleri’ demekten başka 1928’de “Devletin dini İslam’dır” ve
laik olmadığı zamanlar
Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında
kadının olması gerektiği gibi toplumsal
bir şey değildir ve olamaz. Başka
“Meclis, şeri hükümleri uygular”
adım adım ülkeyi Cumhuriyete taşıdı. TBMM, 29 Ekim 1923’te
hayatta öne çıkmasını sağlayan
türlüsü çağdaş hukuk anlayışıyla maddeleri anayasadan çıkarıldı. Ayrıca
Cumhuriyeti ilan etti. Ancak 29 Ekim
1919’da Samsun’a çıktıktan sonra attığı
yasaları çıkaran, tam bağımsızlıkçı
bağdaşmaz. Bu böyle olunca, ‘şeri dinsel yemin yerine “şeref-namus”
her adımda “milli iradeye” (ulusal 1923’te cumhuriyet ilan edilirken
bir devrimi değil, ona karşı feodal
hükümler’ tabiriyle anlatılan anlam
üstüne yemin kabul edildi. Arap
yürürlükte olan 20 Ocak 1921
egemenliğe) vurgu yaptı. Örneğin
zihniyeti savunanların yanında durmayı
ve kavramın büsbütün başka bir şey
Harfleri kaldırıldı, Yeni Türk Harfleri
Anayasası henüz “laik” değildi.
1919’daki Amasya Genelgesi’nde
demokratlık diye gösterip halkı
olması gerekir”. (Nutuk/Söylev, TTK, kabul edildi. Uluslararası rakamlar
“Milletin istiklalini yine milletin azim Anayasanın 7. maddesinde, “Şeriat
aldattığınız için!
Ankara, 1989, C.II, s. 952-953) kabul edildi. 1929’da okullardan
hükümlerinin uygulanması Büyük
ve kararı kurtaracaktır” dedi.
“Aydın” sanılan pek çok
Atatürk, ilk anayasayı hazırlayan
Arapça ve Farsça dersleri kaldırıldı.
Atatürk’ün 23 Nisan 1920’de Millet Meclisi’nin görevidir”
emperyalizm aparatı liboş gibi,
komisyona kendisinin başkanlık 1931’de “laiklik” CHP Parti Tüzüğü’ne
deniliyordu. 29 Ekim 1923’te
Ankara’da açtığı TBMM’nin aldığı
“numaracı cumhuriyetçilik” ile
ettiğini; yaptıkları yasayla “şeri girdi. 1931 ve 1932’de Türk Tarih
anayasada yapılan değişiklikle
ilk kararlarından biri “Meclis’in karşıdevrim saflarına geçenler
hükümler” tabirinin bir ilgisi olmadığını
Kurumu ve Türk Dil Kurumu kuruldu.
“Türkiye Devleti’nin hükümet
üstünde hiçbir güç ve kuvvet
arasında yer aldığınız için!
anlatmaya çok çalıştıklarını, fakat 1932’de din dili Türkçeleştirildi.
şeklinin cumhuriyet” olduğu
yoktur” şeklindeydi. Milleti, artık bu “İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri”
bu tabirden, kendilerince bambaşka 1933’te üniversite reformu yapıldı.
(madde 1) belirtilirken anayasanın
Meclis’in temsil edeceği belirtiliyordu. adlı kitabımın alt başlığında belirttiğim
bir anlam çıkaranları ikna etmenin
1934’te Soyadı Kanunu kabul edildi.
2. maddesine, “Türkiye Devleti’nin
Bu Meclis’e bir “padişah vekili gibi, “İkinci Grup’tan Yetmez Ama
mümkün olmadığını belirtiyor. (Nutuk/ Ayasofya müzeye dönüştürüldü. 1930-
resmi dini, İslam dinidir” cümlesi
atanması” da kabul edilmemişti. Evetçi Liberallere 90 Yıllık İhanetin
Söylev, C.II, s. 952-953) 1934 arasında kadınlara seçme ve
eklendi. Bunun yanında halifelik
Ayrıca sultan/halifenin geleceğini, Mirası” kuşaktan kuşağa aktarıldığı
Atatürk, aynı şekilde, anayasanın
seçilme hakkı verildi. 1935’te hafta
de henüz yerli yerinde duruyordu.
ileride bu Meclis’in belirlemesine için!
2. maddesinin başındaki “Türkiye tatili cumadan pazara alındı. Din
Dolayısıyla 1923’te ilan edilen
karar verilmişti. Böylece tarihimizde
Devleti’nin dini, İslam dinidir” adamlarının ibadethaneler dışında dini
cumhuriyet henüz laik bir Cumhuriyet
ilk kez, halkın temsilcilerinden oluşan Tarikatları ve cemaatleri
değildi. Ayrıca anayasaya göre ifadesinin de aslında anayasada kıyafet giymeleri yasaklandı. 1937’de
bir meclis, dolayısıyla halk, saraydan;
desteklediğiniz için!
olmaması gerektiğini söylüyor. Atatürk,
henüz kadınların medeni ve siyasi laiklik -diğer Atatürk ilkeleriyle birlikte-
sultandan/halifeden bağımsız olarak
Devletin tepesinde Nakşibendi
hakları da yoktu. 1921 Anayasası’nda Nutuk’ta, bu maddenin anayasaya nasıl anayasaya girdi. 1924-1937 arasındaki
fiilen kendi kaderini kendi eline
tarikatını örgütlerken neoliberal
“Egemenlik kayıtsız şartsız girdiğini şöyle anlatıyor: “Cumhuriyetin bütün bu devrimlerle anayasa ve
alıyordu.
politikalarla gericiliği buluşturup
milletindir” denilirken o sırada milletin kuruluşundan sonra da yeni anayasa
Cumhuriyet laikleştirildi.
20 Ocak 1921 Anayasası’nın
emekçileri silindir gibi ezen Turgut
yarıdan fazlasını oluşturan kadınlar yapılırken, ‘laik hükümet’ tabirinden Gerçek şu ki Atatürk, sıradan
(Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun) ilk
Özal’a, 1960’larda sosyalist bir aydın
henüz egemenliklerine sahip değildi.
‘dinsizlik’ anlamı çıkarmaya eğilimli bir Cumhuriyet kurmadı, o laik bir
maddesinde de “Egemenlik kayıtsız
olarak tanınan ama 1980 sonrası
Dolayısıyla Cumhuriyet, bu haliyle olanlara ve bundan yararlanmak
Cumhuriyet kurdu. Onun siyasetteki
şartsız milletindir” deniliyordu.
“artık rahat yaşamak için” destek
tamamlanmış değildi.
isteyenlere fırsat vermemek kırmızı çizgisi laik Cumhuriyetti.
Anayasada sultandan/halifeden ise hiç
verdiğini söyleyen babanız gibi 2.
Atatürk, ilk fırsatta halifeliği kaldırıp,
amacıyla, kanunun ikinci maddesini Bu nedenledir ki Atatürk, Serbest
söz edilmiyordu.
Cumhuriyetçiler de arka çıktığı için!
anayasayı laikleştirip, kadınlara,
anlamsız kılan bir tabirin (anayasaya) Cumhuriyet Fırkası’nı kuran Fethi
Üzerine sultan/halife gölgesi
Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını
medeni ve siyasi haklar vererek
konulmasına göz yumulmuştur. Okyar’a, 10 Ağustos 1930’da
düşmeyen ilk meclisimizin kabul ettiği
“devlet elitinin parsellediği halk
cumhuriyeti tamamlamayı planlıyordu:
Anayasanın 2. ve 26. maddelerinde gönderdiği mektupta, “Memnuniyetle
sultansız/halifesiz ilk anayasamız,
arazisine, gerçek halkın binasını kurma
Cumhuriyet tamamlandığında “laik”
gereksiz görünen, yeni Türkiye tekrar görüyorum ki laik Cumhuriyet
“Egemenlik kayıtsız şartsız
girişimi” diye nitelediğiniz için!
olacaktı.
Devleti ile cumhuriyet yönetiminin
esasında beraberiz. Zaten benim
milletindir” diyerek aslında
FETÖ, devletin tüm hücrelerine
çağdaş karakteriyle bağdaşmayan siyasi hayatta bir taraflı olarak
-adını koymadan- devletin rejiminin
sızarken Türkiye Gazeteciler ve
Atatürk’ün laik anayasa ve
tabirler, inkılap ve Cumhuriyetin daima aradığım ve arayacağım
cumhuriyet olacağını açıklamış ve
Yazarlar Vakfı’nın etkinliklerinde boy
o zaman için sakınca görmediği
temel budur” demişti. (Hâkimiyeti
ulusal egemenliğin önündeki kayıt laik Cumhuriyet ısrarı
gösterdiğiniz için!
tavizlerdir. Millet, anayasamızdan, Milliye, 12 Ağustos 1930)
ve şartları (saltanatı ve halifeliği)
Atatürk, aslında anayasanın laik
Siyasal İslamcılar FETÖ ile
bu fazlalıkları ilk uygun zamanda Bugün Türkiye’nin farkı laik
tanımadığını ilan etmişti. Atatürk,
olmasını istemiş, bunun için çaba
işbirliği yaparak, ordu, üniversite,
zamanı geldiğinde ulusal egemenliğin kaldırmalıdır.” (Nutuk/Söylev, C.II, s. Cumhuriyettir. Türkiye’de ulusal
harcamış, ancak 1921 koşullarında
yargı ve medyada önce üslenip
954-957) Görüldüğü gibi Atatürk, 1927 egemenliğin, kadın haklarının, bilimin,
önündeki bu “kayıt ve şartları” da
bunu başarmak mümkün olmamıştı.
sonra kumpaslarla hepsini yerle
yılında Nutuk’ta, çok açıkça, anayasanın sanatın, uygar yaşamın garantisi
ortadan kaldırıp ülkeyi cumhuriyete
Atatürk, Nutuk’ta bu konuyu detaylı
bir ederken, insanlar uydurma
taşıyacaktı. 2. ve 26 maddelerindeki “Devletin dini işte bu laik Cumhuriyettir. Laik
olarak anlatıyor. 1921 Anayasası’nın
belgelerle yıllarca hapsedilip
İslamdır” ve “Meclis’in, şeri hükümleri niteliğini yitirmiş bir Cumhuriyetin
TBMM, 1 Kasım 1922’de halifelikle
7. maddesiyle 1924 Anayasası’nın
bazılarının ölüleri hapisten çıkarken
uygulaması” ifadelerinin “laik demokratikleşmesi, kadın
saltanatı birbirinden ayırıp saltanatı 26. maddesinin TBMM’nin
liboşlar ellerini ovuşturduğu için!
kaldırdı. Halife Vahdettin’in hükümet” tabirinden “dinsizlik” anlamı özgürlüklerinin ve diğer özgürlüklerin,
görevlerini saptadığını belirten
Ağabeyiniz Ahmet Altan, FETÖ
çıkarmak isteyenlere engel olmak akla ve bilime dayalı çağdaş bir
İngilizlere sığınıp ülkeden Atatürk, “maddenin başında ‘şeri
kumpaslarının borazanlığını yapmak
kaçması üzerine TBMM, Osmanlı için anayasaya koyulan “fazlalıklar” düzenin güvencesi olması olanaksızdır.
hükümlerin uygulanması’ vardır”
için Taraf adlı günlük bir yayın
hanedanından Abdülmecit Efendi’yi diyerek TBMM’nin görevlerinin çok olduğunu ve “bu fazlalıkların” ilk Laik Cumhuriyet Atatürk’ün eseridir.
çıkararak “1923’te kuruldu, 2008’de
halife seçti. Atatürk, zamanı gelince, geniş ve açık bir şekilde tanımlandığı uygun zamanda anayasadan çıkarılması “Şeriat isteriz” diye bağıranların karşı
arınıyor” diye manşet attığı için!
ulusal egemenliğin önündeki kayıt gerektiğini belirtiyor. Gerçekten de ilk oldukları Cumhuriyet de işte Atatürk’ün
söz konusu maddeye, ayrıca “şeri
Herhalde bunlar da basının rolünü
ve şartlardan biri durumundaki hükümlerin uygulanması” diye bir fırsatta “bu fazlalıklar” anayasadan kurduğu bu laik Cumhuriyettir. Yaşasın
açıklayan yanıtlardır!
halifeliği de -Uğur Mumcu’nun cümlenin eklenmesinin “gereksiz” çıkarılarak anayasa laikleştirildi. laik Cumhuriyet.