28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 1 EYLÜL 2023 CUMA 2 olaylar ve görüşler bu yapıların farklı hızlarda ve hatta bazen farklı yönlerde Yeni adli yıl açılırken değişmelerinden dolayı ortaya çıkan Env Er Kumbasar son dönemde büyüyen uyumsuzluk ve sürtüşmelerden uyuşturucu sorunu ve diğer Yargıçlar SendikaSı oluşur. sorunların tetiklediği ceza ‘Şahsım Devleti’ genel Sekreteri Çok temelde, bir ve hukuk uyuşmazlıkları toplumdaki değer ve mahkemelerin iş yükünü ve ‘Anomi’ argının, çoğu ahlak çatışmalarından, olağanüstü artırmıştır. değerlerin ve ahlakın kronikleşmiş devasa ahsım Devleti”, tek Yargıda otomasyona toplumsal bütünlüğü Ysorunlarıyla birlikte bir kişinin bir ülkeyi, sağlama fonksiyonlarını geçilmesi, kadroların “Ş yeni adli yıl başlıyor. Önceki kendi duygularına, yitirmelerinden kaynaklanır. artırılması ve diğer fiziki adli yıldan devralınan düşüncelerine ve “Anomi”nin belirtileri müdahaleler ile alternatif sorunların tespiti ile çözüm kararlarına göre yönetmesi şunlardır: uyuşmazlık yöntemlerinin demektir. önerilerimizi ortaya koymak 1) Toplumdaki kurallar belli “Anomi” ise çok kısaca (arabuluculuk, uzlaşma olmadığı için, bireyler hayatta istiyoruz. “kuralsızlık” anlamına başarılı olma yollarının tıkalı vb.) uygulama alanlarının Anayasada yer alan hukuk geliyor. olduğunu görürler. genişletilmesine karşın, devleti (m.2), kuvvetler HHH 2) Bireyler, gelecek için uyuşmazlıkların makul ayrılığı (m.6, 7, 8, 9), yargı “Şahsım Devleti”, bir kendilerine koydukları gelişme sürede ve adil bir şekilde devletin birbirlerinden ayrı bağımsızlığı ve tarafsızlığı hedeflerinin gerçekleştirilme ilkeleri uyarınca bürokrat Gergerlioğlu ve Berberoğlu ve bağımsız olması gereken sonuca bağlanması, böylece olanaklarının arttığını değil, ile hâkimlik teminatı (m.138, olarak görülemezler. kararlarına karşın, Mayıs tüm yargı, yasama ve azaldığını düşünür. adaletin gerçekleşmesi 139, 140) ilkelerine karşın, yürütme güçlerinin tek bir Devletin diğer organları ve 2023 genel seçimlerinde 3) Toplumdaki başarı sağlanamamakta. yargının yönetiminden kişinin yönetimine verilmesi yollarını tıkalı gören, toplumla makamları karşısında da Hatay milletvekili seçilen ve sorumlu Hâkimler Savcılar ile ortaya çıkan otoriter bir değer ve ahlak bağları tarafsız ve bağımsızdırlar. cezaevinde tutuklu bulunan Güven sorunu yönetim biçimidir. Kurulu’nun (HSK) mevcut zayıflayan veya kopan Öyle görünmeleri yetmez Av. Can Atalay’ın ilk derece Sonuç, hak arama hürriyeti Böyle bir yönetimde insanlar, bir boşluk ve hiçlik yapısı (başkanlığını mahkemesi ve Yargıtay’ca öyle de olmak zorundadırlar. (anayasa m. 36) anayasal bir artık “Demokratik” bir duygusuna kapılırlar. adalet bakanının yaptığı yapıdan, “Temel Hak ve Bu bakımdan adaylık henüz tahliye edilmemesi ilke olarak orada durmakta. 4) Toplumda bütün kurul üyelerinin büyük Özgürlüklerden” söz etmek alanlarda güven duygusu dönemlerini bitiren yargıç suretiyle hak ihlali İnsanlar bu sonuçtan memnun çoğunluğu doğrudan ve olanağı yoktur. azalır. Bireyler destek için ve savcıların kura çekim sürdürülmekte. Milli iradenin değil ve o nedenle yargıya dolaylı yöntemlerle partili Hele hele devleti yöneten kurumlara da kişisel ilişkilere törenlerinin yürütme Meclis’te gerçekleşmesi yargı olan güven gittikçe azalmakta. o bir tek kişi, zaman içinde, cumhurbaşkanı tarafından de güvenemezler. organının (cumhurbaşkanlığı) yoluyla engellenmekte. Hakları ihlal edildiğini değişen konjonktüre göre 5) Böyle bir yapıda geleceğe belirlenmekte, m.159) yerleşkesinde yapılması bu Çoğunlukla yeterli birbirine zıt kararlar alıyorsa, düşünen yurttaşların ilk ilişkin umutlar yok olur. itibarıyla yargı bağımsızlığını müttefiklerini ve düşmanlarını tartışma yapılmadan ve torba 6) Mevcut siyasal liderlere ilkelerle bağdaşmamakta. derece, istinaf ve temyiz gerçekleştirmek, adeta çok sık değiştiriyorsa ve mevcut siyasal yapıya olan Avrupa İnsan Hakları yasalara eklenmek suretiyle mahkemeleri süreçlerinde olanaksız gözükmekte. birbirlerinin yerine geçiriyorsa güven kaybolur. Mahkemesi’nin hak çıkartılan düzenlemelerle, hak ihlallerini giderme artık ne adaletten ne hukuktan 7) Siyaseten tam geri infaz yasalarında yapılan ve adalete ulaşmada Yargının bağımsızlığı ihlali kararlarına karşın, ne de klasik anlamda bir çekilme, tam içine kapanma, özensiz değişiklikler sonucu devletten söz etmek olanağı anayasanın hukuk devleti yaşadıkları sıkıntıları ortadan tam küskünlük veya tam biat, Hukuk fakültelerinde kalır. tam bağlılık, tam bağımlılık adaletsizliklere yol açılmakta. ilkesi (m.2) göz ardı edilmek kaldırmak amacıyla Anayasa eğitim kalitesinin düştüğü HHH gibi demokratik rejimlerde Örneğin 15.07.2023 Mahkemesi’ne yaptıkları açık gerçekliği yanında, suretiyle Osman Kavala “Anomi”, genellikle pek sık görülmeyen tepkiler tarih 7456 sayılı yasayla bireysel başvuru sayısı yazılı sınavda başarılı olan ve Selahattin Demirtaş’ın toplumların hızlı değişme yaygınlaşma eğilimi gösterir. denetimli serbestlikten gittikçe artmakta, bu da tutuklu durumları ısrarlı genç meslek adaylarının zamanlarında ortaya çıkar. 8) Adalete karşı da güven yararlanma koşullarını Anayasa Mahkemesi’nin iş Toplumbilimin en eski yitirildiği için toplumda sorunlu mülakat yöntemiyle bir kararlılıkla devam kavramlarından biridir. anlaşmazlıkların hukuk dışı hükümlüler lehine yükünü olağanüstü boyutlara mesleğe kabullerinden sonra ettirilmekte. İlk kez Max Weber yollarla çözülme yolları değiştiren düzenlemeden taşımakta. Bu durum adaylık dönemlerinin çağdaş tarafından öne çıkarılmış aranmaya başlanır, şiddet Hak ihlalleri gazeteci Barış Pehlivan’ın mahkemelerin insanların niteliklerle donatılmış yargıç daha sonra Talcott Parsons yaygınlaşma eğilimi gösterir. Anayasanın, egemenliğin yararlandırılmaması. İnsan temel hak ve özgürlüklerini olarak değil, adeta birer ve Robert Merton gibi 9) Sonuç olarak toplum kayıtsız şartsız millete hakları çağında yargı, hukuk korumada yetersiz kaldığını bürokrat olarak yetiştirilip çağdaş bilim insanları dışına göç ve intiharlar artma tarafından yeniden toplumsal eğilimi gösterir. ait oluşu (m.6), seçme kurallarını özgürlükler lehine göstermekte. Demokratik bir kürsülere gönderilmeleri çözümlemelerde kullanılmaya HHH ve seçilme hakkı (m.67), geniş yorumlamalıdır. toplum için kaygı verici bir adalet hizmeti bekleyen başlanmıştır. Özet olarak “Şahsım yasama dokunulmazlığı Ülkede yaşanan derin yurttaşları asla tatmin gösterge. Esas olarak hızlı değişme Devleti”, “Anomi” yaratır etmemekte. (m.83) hükümlerini ihlal ekonomik sorunlar, toplumun Yargıdaki devasa sorunların zamanlarında toplumun ve sadece devletin değil, Özellikle yargıçlar görevleri eder nitelikte ve Anayasa geleceğini tehdit eden göç bir parçasına değinebildik, siyasal, toplumsal, ekonomik toplumun da gerilemesine ve kültürel yapıları arasında, hatta çökmesine yol açar. gereği ve elbette kuvvetler Mahkemesi’nin benzer sorunu, her düzeyde kimlik çözüm önerilerimiz başka bir ayrılığı ile yargı bağımsızlığı durumlarda verdiği bölünmeleri ve çatışmaları, yazı konusu. BARIŞTA ISRARCIYIZ! 1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu Olsun 1 Eylül Dünya Barış Gününde, savaşların ölümden başka bir şey getirmeyeceğini hatırlatıyor, savaşlarda yaşamını yitiren tüm masum insanları anıyor ve barışın hüküm sürdüğü bir dünya kurmak için mücadele ediyoruz. Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgal ettiği ve on milyonlarca insanın ölümüne neden olan 2. Dünya Savaşı’nı başlattığı 1 Eylül günü, Dünya Barış Günü olarak simgeleşti. Ne var ki “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” anlayışından uzaklaşılan günümüzde, yaşadığımız coğrafya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanı emperyalist çıkarlar uğruna daha fazla kana ve gözyaşına bulanıyor. Geçtiğimiz yıl ilk defa 2,24 trilyon doları aşan küresel askeri harcamalar, dünya ekonomisinin küçüldüğü, emekçilerin yoksullaştığı dönemlerde dahi artmaya devam ediyor. Dünya ekonomisi, bir savaş ekonomisine dönüşüyor. Dünya halklarını birbirine düşman eden savaşların kazananları emperyalist ülkeler ile silah ve petrol tekelleri oluyor. Silahlar sermaye için ateşlenirken, yoksul halkların, işçilerin, emekçilerin, yaşlıların, kadınların ve çocukların payına ölüm düşüyor. Savaş koşullarından sağ çıksalar dahi savaşın yarattığı yoksulluk, işsizlik, enflasyon, açlık, yerinden edilme ve nice yıkımdan etkilenenler yine onlar oluyor. Savaşların eşitsizlik ve adaletsizlik ürettiğini, milyonlar için en temel insan haklarını askıya aldığını, işçilerin birliğini bölerek emeğin haklarını gerilettiğini hatırlatıyor; 1 Eylül Dünya Barış Gününde savaştan söz etmeyeceğimiz yarınları yaratacak olanların işçi ve emekçiler olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Eşit, özgür ve demokratik bir yaşam, emek ve kardeşlikten yana bir dünya için barışta ısrarcıyız! Tez-Koop-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle