22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MAYIS 2023 PAZAR HABER 3 Türk Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın istifa etmediği, iki ay izne çıktığı iddia edildi Elmanın hızını düşün Elini uzatsan elindedir yere düşerse çürür İstifa var resmi belgesi yok ayrışır ve çekirdekleri Çağdaş Bayraktar almıştır. Olağanüstü Genel çıkması olduğu iddia olarak açıkladı. Öte yandan yayılır toprağa Kurul’a kadar tüzüğümüz edildi. Cumhuriyet’e bu Kızılay’ın resmi sitesi Kızılay. şiir günü toprağın Kahramanmaraş gereği Birinci Genel Başkan iddiayı ileten yetkililer, org.tr adresinde yönetim dölyatağına merkezli depremler sonrası avun acısı Yardımcımız Prof. Dr. Fatma bu formülün nedenini ise kurulu ve başkana ait bilgilerin Elma çürür ama öcünü Bu kavun acısı para karşılığı çadır sattığı Meriç Yılmaz Yönetim Kurulu “Kemal Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu organizasyon içinde taşır Kgelecektir ortaya çıkan Kızılay Başkanı Başkanlığı’na vekâlet cumhurbaşkanı olması üst başlığının (https:// bir filiz olmanın bir ağaç bu kavun acısı geçecektir Kerem Kınık’ın istifa ettiği edecektir” denildi. Kınık’ın durumunda Kızılay’a organizasyon.kizilay.org. olmanın öcünü demir tavını bulacaktır açıklandı. Kızılay’ın sosyal istifasının kamuoyu ile kayyum atanmasının tr/) kaldırıldığı görülürken, Döllenmenin hızını düşün ağır kuru ve gebe bir sesle medya hesabından yapılan paylaşılmaması dikkat önüne geçilmesi, geçmişte aktif olan https:// yeşermenin hızını çekiç örse vuracaktır paylaşımda “Yönetim Kurulu, çekerken bunun nedeninin Kınık’ın ekibinden oluşan organizasyon.kizilay.org.tr/ yeşilin kırmızının mayhoş karımın devsel yeşil gözleri 12.05.2023 tarihinde yapmış Kınık’ın açıklanan yönetimin korunması. yonetim-kurulu uzantısına tadın ve kokunun öfkenin şiirini yazacaktır olduğu olağanüstü toplantıda istifasının işleme Böylece iki ay sonra tıklayanlar “sayfa bulunamadı” dalından düşmenin ve Kavun acısı oybirliği ile Olağanüstü konulmaması da Kınık’ın yeniden uyarısı ile karşılaşıyor. çürümenin hızını kışın ilk sesidir camlarda Genel Kurul’a gitme kararı ve iki ay izne aday olabilmesi” l İSTan BUL Saniyede 300.000 kilometre Kerem Kınık yazın boş bir okul avlusunda yol alan hız birikmesidir, benim dışımda benden ayrı unutulmuş bir kalemdir bana karşı Depremin üzerinden üç ay geçti, depremzedenin temel sorunları çözülemedi öğretmen masasında parmak uçlarımı gülen ayvadır ağlayan nardır karıncalandıran uygar sıcaklık bir umut sürgünüdür Dicle sevgilimin yeşil saçları gibi boyunda yığılan kavun acısı gelecektir ölümün sakladığı dirim kavun acısı geçecektir ertelenen dirim kırağı gibi dalların üzerinden benim yaşama tarzım bu bir al turna gibi tüfeğin benim direnmem önünden bu benim... değişmem TMMOB’nin deprem raporuna göre bir aileye ürk Mühendis ve Mi- dır” dedi. Hasarlı yapılar ile il- su gibi damlayacaktır delidumanlığım zorbalığım mar Odaları Birliği gili de ciddi sorunlar olduğu- ve dağlayacaktır yalım gibi haftalık sadece 5 litre içme suyu yardımı veriliyor. ölümsüz ve benden kavun acısı geçecektir T(TMMOB) Maden Mü- na vurgu yapılan raporda, “Yı- Su sıkıntısının yanı sıra barınma da çözülemedi. bağımsız bir başka şey kiraz zamanı gelecektir hendisleri Odası Yönetim Ku- kılan yapıların enkazları kal- bu beni saran beni sarsan Çünkü rulu üyesi Veyis Sır, depre- dırılırken bölgede birçok or- ma, içme suyu ve gıdaya eri- ların yardımların dağıtılma- bir bengi salgı saat çalışır ve tamamlar min üçüncü ayına ilişkin bir ta ve ağır hasarlı yapı halen şimde sorunlar yaşandığını sında belirleyici olduğu belir- Elmanın hızını düşün günü hazırladığı rapo- yıkılmayı beklemektedir. An- aktaran Sır, “İçme suyu için tildi” ifadeleri yer aldı. sevgilim bir kan damlar kaldırımın ru Cumhuriyet’le cak bu yapılarla ilgili herhan- seni beklememin hızını bir aileye haftalık sadece 5 lit- üzerine ‘hasarlı evde kalıyorlar’ düşün. paylaştı. gi bir çalışma yapıldığını gör- bir daha bir daha damlar relik bir su yardımı yapılıyor. (Muğla, 5.8.1968) Sır, “Evleri yıkılan veya za- acı yağmur suyuna karışır TMMOB’nin Ha- medik. Bu yapılar da can gü- Bu, günlük ihtiyacı bile karşı- HHH bir adam durur direğin rar gören ancak tarım ve hay- tay, Adıyaman ve venliği açısından risk taşıyor. lamaya yetmez. Ayrıca bu ihti- Cengiz Zorba ve Ozan dibinde vancılık faaliyetlerini sürdür- Malatya’da yürüt- Enkaz kaldırma işinin bitti- yaçların karşılanırken köyler karagöz 47. boynu kıldan ince bir adam mek için bahçesine konteyner tüğü dayanışma ği dile getiriliyor. Orta ve ağır ve mahalleler arasında fark- Size boyun eğmeyi saat vurur yürek atar kan isteyen vatandaşların taleple- faaliyetleri neticesinde ha- hasarlı yapıları kaderine terk lılıklar gözetildiği öğrettim, dedi Zorba, damlar ri dikkate alınmamış durum- zırlanan raporda, deprem edildiğine bakarsak bu ifade- ve adalet- atar sigarasını adam ezer sağır ve dilsiz aklın da. Bu nedenle kendi imkânı bölgesindeki birçok soru- ler gerçeği yansıtmıyor. Aci- li dav- böcek gibi uçurumlarında; olanlar bahçelerine kontey- atar sigarasını adam ezer boş yere acı çekmişsiniz bir len bu yapıların yıkım ve en- ranıl- na dikkat çekildi. yazgı gibi hayal için. ner alarak barınma ihtiyaç- kaz kaldırma çalışmaları ile il- madı- atar sigarasını adam, çünkü Gözyaşları her şeyi tan ‘Sorunlar artıyor’ larını karşılayabilmiş. Bu tu- gili planlamalar yapılma- ğı da bir- bir yerlerde beyaz mügeler rengine boyar sandınız, tum kendi imkânı ile kontey- Raporda, “Ulaştığımız lı ve süreç ile ilgili çok nok- açmaktadır bağış dilenmektir onun bir ner alamayan vatandaşlarımı- köylerde ve mahalleler- kamuoyu bil- tada arka- incir sütü biber gibi damlası bile, zı çadırlarda veya hasarlı ev- de halen temel yaşam ih- gilendi- daşlarımı- yakmaktadır ne işe yaradı ölümlere lâyık lerinde kalmaya zorlamıştır. tiyaçlarının karşılanma- rilme- za bildiril- ak döşekler diken gibi sevdanız? Olası bir artçıda bu evlerin sında büyük problemler lidir” batmaktadır di. Siyasi farklılık- Nuh’un ömrü, Eyüb’ün sabrı yıkılma riski var- dağlar dağlar dağlar olduğu ve yaşanan zor- denildi. mı var sizde? çağırmaktadır Fermansız adım attınız, yol lukların, olumsuzlukla- l İSTAN- Türkünün yurdu insanın bitti işte, rın artarak devam etti- BUL yüreğidir sınanma zamanı geldi, sustu ği görülmektedir” denil- türkünün yüreği insanın diliniz. di. Depremzede yurttaş- belleğidir Ölümümü bekliyorsunuz, ların barın- onlar senin türkünü kurtulmak için benden, anlamazlar vücudum çürüyecek ve türkün bütün sularda büyü bozulacak sanki, yıkanmıştır tatlı canınıza, gül teninize bütün otların ince tadını bilir kıymayacaksınız. bütün zindanları özgürlüğe Boş bunlar! Kulluktur çevirmiştir yapının biricik temeli, onlar senin türkünü sır budur ve yalnız bu seçilir anlamazlar âlemde; çünkü onlar isyan çare değil, secde gak deyince et edeceksiniz Nemrud’a. guk deyince su isteyen (Paris, 29. 5. 1986) Anka’dırlar 48. Sevdayı da karıncadan ZüBEyd E hanım Ka Br İ Başında anı Ldı Kavun acısı geçecektir öğrendim, dedi Ozan, kiraz zamanı gelecektir dikenlerle yırttım Ulu önder mustafa Kemal a tatürk’ün annesi Zübeyde h anım, a nneler bu kütük çiçeğe duracaktır gözlerimdeki perdeyi, g ünü nedeniyle İzmir Karşıyaka’daki kabri başında anıldı. a nma töreninde karımın devsel yeşil gözleri devlette bir ululuk görmedim konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bir anne, dünyayı de- öfkenin şiirini yazacaktır. sevda konusunda. ğiştirebilir. O olmasaydı, bugün Cumhuriyetin tatlı güneşi, demokrasinin (Aydın, 2.4.1967) d erya muslu Utanmadan kendini teraziye ışığı bizi aydınlatmayacaktı. Ona minnettarız. Bu ülkeye baharı, bir HHH koyuyorsun, dediler, kez daha anneler getirecek” dedi. l İZmİr /Cumhuriyet Elmanın Tarihi sen mi daha yücesin yoksa Eski eşin Elmanın hızını düşün köpek mi? Tomurcukları gördün bir Bunları bana değil Zorba’ya sabah saldırısından sormalılar. tomurcukları düşün Pas yapar, demiri eritir saniyede 300.000 kilometre gözyaşları, biber gazıyla yol alan hızda dağların yerini değiştirir sayısız güneşlere ufacık bir karınca; bölünüyordu kurtuldu sabrı, gayret kemerini sayısız su kabarcıklarına kuşananlar bilir. OLay 4 Mayıs’ta İstanbul Çiçeklerini gördün bir sabah Alay ediyorlar: Kılıç mı Sultangazi’de yaşandı. Bir çiçekleri düşün güneşin keskin, sözcük mü? gece önce eski eşinden inatçı gücünü Kılıca bakıp kederle silahlı tehdit mesajları alan erguvan tülünü ilkyazın gülümsüyor bir şiir: Derya Muslu (46) önce tutsak insanları ölü çocukları “Mum gibi başımı kesseler karakola gitti. Suç duyurusu hedefe giden merminin ne korkum var?” için savcılığa giderken ise hüznünü (Paris, 30.5.1986) Zübeyde h anım eşi Muzaffer Meral’in (63) köyleri kentleri kasabaları 50. silahlı saldırısına uğradı. düşün Düşlerim hiç Muslu, saldırı anında biber çiçekleri düşün hepsinin gerçekleşmeyecek sanıyorsun düşleri bir gazını Meral’in yüzüne - ama hepsinin düşleri ayrı sıkarak kendini korumaya En buruk Anneler Günü dedi ozan, yargı gecesi, son Yeşil tüylerini gördün ilk çalıştı. Ancak mermilerden söz olarak - patlamada BUgün, Anneler Günü... biri karnına isabet etti. d epremzede Saime Başal, ‘Keşke ayırabilir misin sen düşü yeşil tüyleri düşün Evlatların kimi kucak dolusu Meral, olay yerinden kaçtı. onları öpüp koklasaydım’ dedi. gerçekten? bir şey olmayacakmış gibi sevgisiyle kimisi de ufak Düşlerimle demir attım duran tüyler ‘Korkuyorum’ hediyeleriyle annelerine gidip dünyaya, dengeli bir coşkuyla mutlu edecek. Ancak bazı anneler Muslu yaşadığı korku dolu gördükten sonra ışıkla bekleyip kafa tutarak için bugün; buruk, yürek sızısıyla anları şöyle anlattı: “Gece gölgenin kavgasını yelin bağrına gümüş geçecek. Türkiye, 6 Şubat’ta bana silahlı fotoğraflar ne yapayım ben artık kakmalar döken deprem felaketi yaşadı. Nice attı. ‘Seni öldüreceğim, düşsüz hayatı? yeşil tüyler onları düşün anneler, evlatlar enkaz altında keseceğim’ diyordu. Hemen Geçen zaman kazandığım İlkyazda durumu bu elmanın kalarak can verdi. karakola gittim. Sabah topraktır benim, yeşil kırmızıya dönüşecek savcılığa gitmem gerektiğini yıktığın kent bir gün benim kırmızı tada dönüşecek ‘Evlatsız kaldılar’ söylediler. Savcılığa giderken kalem olacak, ve sonra doludizgin bir koku saldırdı. O an çocuklarım Anneler Günü deprem bölgesinde ölümümü gördün ve ve elmanın doruk noktası: aklıma geldi, bir daha hüznü daha da artırdı. Evlat acısı dirilişimi göreceksin. Yumruktan küçük ve onları göremeyeceğim yaşayan anneler, çocuklarıyla O gün, İsrafil’in Sûr’u üç kez yuvarlak sandım. Korkudan biber mezarlıkta buluştu. Onlardan Son hediyeleri yüzüktü. Ölene çalınca kabuğu parlak ve sert gazı almıştım. Yüzüne biri de Saime Başal. Depreme kadar parmağımda kalacak” geri döneceğim kanatlı kırmızıdan yeşile kadar türlü sıktım. Eğer sıkmasaydım Diyarbakır’da yakalanan Başal’ın dedi. Depremzede anneler gibi atımla birlikte; renkte yaşamayacaktım. Hastaneye 2 çocuğuyla çıktığı enkaz, eşi, yüreği yangın yeri olan bir başka diyeceksin, şaşkın gözlerle kokusu hoş tadı tatlı ve bakarak bana: koruma polisi verdiler. 2 oğlu, 4 torunu ve gelinine annelerimiz de şehit anneleri... mayhoş Hep buradaymış bu, hiçbir Korkuyorum. Ölmek mezar olmuştu. Mezarlığı Evlatlarını genç yaşta kara Dokusu gevrek ufak yere gitmemiş. istemiyorum. Çocuklarım ziyaret eden Başal, “Anneler toprağa koyan anneler, bugün de çekirdekli Gülgiller’den Elma. (Paris, 12.6.1986) küçük. Yakalansın, ağır ceza Günü’nde onları koklamak evlatlarına koştu, buz gibi mezar şehit anneleri, mezarlıklara gitti. alsın.” l DHA isterken mezar başındayım. taşlarına sarılıp öptü. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle