09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağnak 26 NİSAN 2023 ÇARŞAMBA 6 HABER ATATÜRK UYARMIŞTI Din, mezhep ve etnik ‘EGEMENLİĞİNİZİ ASLA BİR ŞAHSA VERMEYİN’ köken üzerinden bölücülük kıyameti “TBMM, yalnız ve yalnız milletindir. Milletin seçtiği milletvekillerinden oluşur. Bu Meclis yalnız ve yalnız milletin emrine boyun eğmek zorundadır. İsmi ve makamı ne olursa olsun arih 26 Mayıs 1978. O cuma günü Adalet Partisi’nin (AP) millet hakkını bir şahsa ve makama teslim edemez.” (M. K. Atatürk) TTaksim’de “Bayrağa Saygı” mitingi var. Miting olaysız geçmiş ama öncesinde ve sonrasında SINAN MEYDAN komandolar İstanbul’da adeta terör estirmiş, beş kişi yaralanmış. Beşiktaş’taki Sinan Paşa Tarihten Camisi’nde cuma namazından önce vaaz veren kişinin hoparlörden Günümüze dışarıya yansıyan konuşmasında, “Bugünkü iktidar komünist iktidardır. Allah bizi dinsizlerden korusun” dediği duyulmuş. AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Yenicami’de cuma Nisan Ulusal Egemenlik namazı kıldıktan sonra ve Çocuk Bayramı’nı yine Eminönü’nden hareket edip, 23 coşkuyla kutladık. Ancak Vakit, 4 Teşrinievvel 1930, s. 1. yanındaki milletvekilleriyle birlikte “Millet egemenliği ilelebet geçen haftaki yazımda da belirttiğim İstiklal Caddesi’nden Taksim’e VURAN ŞAHISLARA terk eden devam edecektir. (…) gibi, egemenliği “kayıtsız şartsız gitmiş. Tepebaşı’nda arabalarından milletler, O ŞAHISLARIN keyif Annemin mezarı önünde ve millete veren” cumhuriyet meclisi inmişler ve tüm caddeyi ellerinde ve emellerine oyuncak olmaya Allah’ın huzurunda yemin TBMM, başkanlık sistemi sonrası bayraklarla yürüyerek geçmişler. karar vermiş, razı olmuş sayılırlar. ediyorum: Bu kadar kan egemenliği sarayla paylaşan bir Demirel, Taksim’e büyük bir Bu türlü milletler, talihlerini dökerek milletin elde ettiği meşrutiyet meclisine dönüştü. gövde gösterisi ile girmiş, saat 16.00 ellerine bıraktığı insanlar başarılı egemenliğin korunması ve Oysa egemenliği saraydan civarında konuşmak üzere kürsüye oldukça, o insanların daha savunulması için gerekirse alıp millete veren Atatürk, milleti çıkmış. Kendisine verilen Kuran’ı kuvvetli baskısı altında kalırlar. validemin yanına gitmekte uyarmıştı. 14 Mayıs seçimleri öperek “İşte Kuran, işte Atatürk, Başarılı olamazlarsa felaket, asla tereddüt etmeyeceğim. öncesinde Atatürk’ün milli işte Fatih Sultan Mehmet!” yıkım, yalnız o insanların değil, Milletin egemenliği uğrunda egemenlik uyarılarını hatırlatmanın diyerek konuşmasına başlamış. onlara tabi olan toplumun başına canımı vermek benim için tam zamanıdır. O konuşurken alana giren Ülkü gelir. O halde her iki ihtimalde de Cumhuriyet, 4 Teşrinievvel 1930, s. 1. vicdan ve namus borcu Ocakları’na mensup kalabalık bir böyle bir millet felakete maruz ve olsun” demişti. (Atatürk’ün Saraydan Meclise grup, “Katil iktidar!”, “Satılmış TRT!” mahkûmdur.” Tek adamlığa ve Söylev ve Demeçleri, C. 2, Ankara, 23 Nisan 1920’de -egemenliği gibi sloganlar atıp yerlere üç hilal “Vatanınızda HERHANGİ BİR 1959, s. 76). diktatörlüğe karşıydı sarayla paylaşmayan ilk Meclisimiz- çizmiş. ŞAHSI, istediğinizi sevebilirsiniz; Atatürk, kayıtsız şartsız millete TBMM açıldı. 20 Ocak 1921’de Atatürk, “tek adamlığa” ve O sırada Demirel, kitleye, 1 kardeşiniz gibi, arkadaşınız ait olan egemenliğin hiçbir biçimde “Egemenlik kayıtsız şartsız “diktatörlüğe” yol açacak Mayıs’ta aynı meydanda yapılan gibi, babanız gibi, evladınız gibi, ortaklık kabul etmeyeceğini milletindir” diyen Teşkilatı Esasiye girişimlerden hep uzak durdu. kutlamalara atıfla, “1 Mayıs’ta bu sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat belirtiyordu. Egemenliği saraydan Kanunu (1921 Anayasası) kabul Örneğin kendisine ömür boyu meydanda alçakça kızıl ihanet bu sevgi sizi, milli varlığınızı, alıp millete veren adam, milletin, edildi. 1 Kasım 1922’de saltanat cumhurbaşkanlığı teklif edilmesi sergilenmiştir, Hz. Muhammed’in bütün sevgilerinize rağmen egemenliğine sahip çıkmasını istiyor, kaldırıldı. 29 Ekim 1923’te üzerine şu açıklamayı yaptı: ruhu muazzep olmuştur, Sultan HERHANGİ BİR ŞAHSA, her o günlerden bugünleri görmüşçesine Cumhuriyet ilan edildi. 3 Mart “Bana öteden beri bu ve buna hangi bir sevdiğinize vermeye Fatih’in ruhu muazzep olmuştur, milleti şöyle uyarıyordu: 1924’te halifelik kaldırıldı. Böylece benzer tekliflerde bulunanlar Ulubatlı Hasan’ın, onunla beraber sebep olmamalıdır. Bunun aksine “Kayıtsız şartsız tabiriyle belirtilen egemenlik saraydan; sultandan/ olmuştur. Siz ve kamuoyu hareket kadar büyük hata olmaz.” şehit düşenlerin ruhları muazzep egemenliği millete vermek demek, halifeden/tek adamdan alınıp bilmelisiniz ki, bu yoldaki teklifler “Esas kıymeti kendine veren ve olmuştur” diye seslenmiş. bu egemenliğin bir zerresini millete verildi. 1946’dan itibaren hoşuma gitmemiştir ve gitmez. mensup olduğu millet ve memleketi Anlaşılıyor ki 1 Mayıs 1978’de SIFATI, İSMİ NE OLURSA OLSUN Türk demokrasisi, bu temel Benim amacım Türkiye’de, Yeni ancak şahsiyeti ile ayakta gören Taksim’de yüz binden fazla kişinin HİÇBİR MAKAMA VERMEMEK, dönüşümün üstünde yükseldi. Türkiye Cumhuriyeti’nde millet adamlar milletlerin mutluluğuna katılımıyla İşçi Bayramı’nın görkemli VERDİRMEMEK demektir.” Atatürk, ülkede tek yetkinin hâkimiyetini takviye etmek ve hizmet etmiş sayılmazlar. bir şekilde kutlanması, Demirel’i “Millet, egemenliğini değil, Meclis’te olduğunu ve tüm ulusal ebedileştirmektir. Dediğiniz Ancak kendilerinden sonrakileri çok öfkelendirmiş; öylesine kendini EGEMENLİĞİN BİR ZERRESİNİ sorunların Meclis’te çözüleceğini gibi bir teklifi, benim idealimi düşünebilenler, milletlerini yaşamak kaybetmiş ki asıl bölücülüğü kendisi DAHİ başkasına terk edip söylüyordu: “Memleketin kaderinde cidden rencide eden bir anlamda ve ilerlemek imkânlarına eriştirirler. yapmış! bırakmanın neden olabileceği tek yetki ve kudret sahibi düşünürüm.” (Soyak, age, s. 435). KENDİ GİDİNCE İLERLEME VE felaketin, yok olmanın, zararın olan Büyük Millet Meclisi, bu Kendisine yapılan “tek adamlık” HAREKET DURUR ZANNETMEK Cami avlusunda miting elemini her an kalp ve vicdanında memleketin düzeni için iç ve dış tekliflerini “gülünç” ve “budalaca” GAFLETTİR.” Geçen hafta AKP’li hissetmektedir.” güvenliği ve dokunulmazlığı için en bulduğunu söyledi. Bir gün genel “Millete dost görünüp de ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı cami “Egemenlik hiçbir mana, hiçbir büyük kefildir. Büyük milli dertler, sekreteri Hasan Rıza Soyak’a fırsatta iktidar mevkiine geçtikten avlusundaki mitingde görünce şekil ve hiçbir renkte ve belirtide sonra onun gerçek ihtiyaçlarını şimdiye kadar ancak Büyük Millet şöyle dedi: “Şaşarım o efendilerin din üzerinden siyaset yapanları ortaklık kabul etmez.” Meclisi’nde çözüme kavuşarak son perişan akıllarına! Hep biliyoruz düşünecek yerde memleketi düşündüm. Demirel’in 45 yıl önceki “UNVANI İSTER HALİFE OLSUN, kendi istediği yola götüren, laf buldu. Gelecekte de yalnız orada ki memleketimizin başına Taksim mitinginden beri değişen pek İSTER BAŞKA BİR ŞEY OLSUN, HİÇ anlamayan, yetkili kimselerin yol kesin önlemlerini bulabilecektir…” gelen felaketlerin çoğu şahsi bir şey olmadı; Türkiye’de siyaset KİMSE bu milletin yazgısına ortak göstermesine kulak asmayan; diyordu. (Atatürk’ün Söylev ve idareden gelmiştir. Bu kadar geri hâlâ din, mezhep ve etnik köken çıkamaz. Millet hiç mi hiç buna göz MİLLETİN KUVVETLERİNİ ŞAHSINA Demeçleri, I, s. 352) kalmamızın başlıca nedenlerinden üzerinden yapılıyor. yummaz. Bunu önerecek hiçbir BAĞLAMAYA ÇALIŞAN kahraman biri de odur. Biz öteden beri böyle Eskiden meydanlarda arka milletvekili bulunamaz”. yüzlü insanlardan oldukça çok bir idareyi bertaraf etmek için Başkanlık sistemine kapağında “Adalet Partisi’nin “TBMM, yalnız ve yalnız zarar çekildi.” (Utkan Kocatürk, mücadele ettik. Şimdi nasıl olur hediyesidir” yazılı Kuranıkerim’ler karşıydı milletindir. Milletin seçtiği Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, da benim ayrı yoldan gitmekliğim, dağıtılırken bugün de kürsülerde Atatürk, başkanlık milletvekillerinden oluşur. Bu Meclis Ankara, 1999; Atatürk’ün Bütün yeniden devlet hayatında, Kuran gösterilip seccadeli mitingler sistemine karşıydı. Kendisinin, yalnız ve yalnız milletin emrine Eserleri, 30 cilt, Kaynak Yayınları) tarafımdan böyle bir çığır açılması yapılıyor. cumhurbaşkanlığıyla başbakanlığı boyun eğmek zorundadır. İSMİ “Devlet reisliğine gelen istenebilir.” (Soyak, age, s. 407) 2015’te Batman ve Hakkâri’deki birleştirip “başkan” olmasını VE MAKAMI NE OLURSA OLSUN (Cumhuriyet karşıtı) kişi, bilhassa O, zamanı gelince çok partili toplu açılış törenlerinde Diyanet isteyenlere, 2 Ekim 1930’da MİLLET BU HAKKINI BİR ŞAHSA VE güçlü, faal olur, devlet ve demokratik sistemin kurulmasını İşleri Başkanlığı’nın hazırlayıp yanıt vermişti. Eğer bir gün MAKAMA TESLİM EDEMEZ.” millete kendi şahsına muhabbet istiyordu. 13 Temmuz 1923’te The bastırdığı Kürtçe Kuran mealini halka başbakan olması gerekirse bu “Milletimizin refah ve mutluluğu kazandıracak büyük hizmetler Saturday Evening Post yazarı gösteren, Siirt’te eline Kuran’ı alarak görevi kabul edeceğini, ancak bu için; hayatımız, namusumuz, yaparsa, görünüşte Cumhuriyet Isaac F. Marcosson’a verdiği Kılıçdaroğlu’nu yuhalatan Erdoğan, durumda “cumhurbaşkanlığını şerefimiz için ve bütün kutsal şekline gayet hürmetkâr, mülakatta “Emperyalizm ölüme bu yıl da İstanbul’un Bağcılar bırakacağını” belirterek kavramlarımız ve nihayet her bağlı görünürse tehlike büyür. mahkûmdur. (…) Demokrasi ilçesindeki toplu açılış töreninde şöyle demişti: “Amerikan şeyimiz için mutlaka en kıskanç İstenmediği halde devletin gerçekte insan ırkının ümididir…” demişti. kürsüye çıkıp seccade gösterdi, sistemini (başkanlık) hislerimizle, bütün uyanıklığımızla şekli değişebilir. Bu yeni şeklin yeni (Atatürk’ün Bütün Eserleri, C. 16, “İnşallah 15 Mayıs’ta şükür namazını memleketimizde uygulamayı ve bütün kuvvetimizle MİLLİ ismini takınması zaman meselesi s. 37-38) 1930’da “Vatandaş İçin bu seccadede kılabiliriz” dedi. hiç hatırıma getirmedim. EGEMENLİĞİMİZİ muhafaza ve olur. (…) Milletin şahıslara, kendini Medeni Bilgiler” kitabında da Sistemsiz ve kanunsuz müdafaa edeceğiz.” unutacak ve kendini kaptıracak demokrasiyi “daima yükselen bir Kutuplaştırma siyaseti biçimde cumhurbaşkanlığıyla “Egemenliğini herhangi kadar mağlup olması iyi sonuç deniz” olarak adlandırmıştı. başbakanlığı birleştirmeyi asla vermez.” (Afet İnan, “Atatürk ve Sultanahmet Camisi’nin avlusuna birisine bırakan insan, kendi Cumhuriyet İdaresi”, Atatürkçülük düşünmedim ve düşünecek iradesinin kullanılacağından ve kürsü kurarak yaptığı mitingden Millet, egemenliğine adam olmadığım bütün milletçe Nedir? İstanbul, 1965, s. 68-69) uygulanacağından emin olamaz.” sonra Erdoğan’a, Demirel’in 1978’de sahip çıkmalı Keşke milletçe Atatürk’ün bu malumdur zannederim.” “Şimdiye kadar milletimizin Taksim’deki konuşmasından sadece uyarılarını dikkate alabilseydik bugün (Cumhuriyet, Vakit, 4 Teşrinievvel Atatürk, milli egemenliğe öylesine başına gelen bütün felaketler, iki cümleyi hatırlatmak gerekir: bambaşka şeyler konuşuyor olurduk. 1930; Atatürk’ün Bütün Eserleri, büyük önem veriyordu ki, 27 Ocak kendi kader ve alınyazısını “Bölücülük, yalnız bölücülere Ama yine de geç değil; 14 Mayıs’ta C. 24, s. 282; Hasan Rıza Soyak, 1923’te annesinin mezarı başında, BAŞKA BİRİSİNİN ELİNE TERK değil, bölünenlere de sadece sandığa giderken Atatürk’ün bu Atatürk’ten Hatıralar, C. 2, İstanbul, milli egemenlik uğruna gerekirse ETMESİNDEN kaynaklanmıştır.” felaket getirir. Bölücülük uyarılarını mutlaka hatırlayın. 1973, s. 435-436). canını vereceğini söylemişti: “Kaderini, KENDİNİ ZİNCİRE kıyametinin altından kimse sağ salim çıkamaz.” Demirel, o gün asıl bölücülük Depremzedelere çadır satan Kızılay’dan bir skandal daha yapan kendisi değilmiş gibi bunları söylemiş, emekçileri suçlamış. Oysa din, ezan, Kuran Bağış paralarıyla üzerinden siyasi kutuplaştırmayı kışkırtmak, laikliğe tamamen Kana yüzde 100 zam çikolata, kolonya aykırı olduğu gibi bölücülüğün de daniskasıdır. Çünkü bu ülkede DepReMze De kış günü sokakta bir doğal afet yaşamışken farklı inanç ve mezheplere mensup rahatsız etti. Çikolata beklerken parayla çadır satan ve 11 ilimizde en çok SEFA UYAR vatandaşlar olduğu gibi, inançsız ve kolonyayı evine Kızılay’dan tepki çeken bir hamle ihtiyaç olan şeyin kan DİyAne T İşleri Başkanı olanlar da var! götürmeyen personelin, daha... Depremde başarız sınav olduğu gerçeği gün Ali Erbaş, personeline Demirel’in sözlerini yönelttiği “Bağış paralarının bu veren Kızılay’a yurttaş tepki için gibi ortadayken böyle bayram dolayısıyla kitle tamamen yanlış olsa da şekilde verilmesi uygun kan bağışını kesmişti, kan stokları bir zamanda kana SGK çikolata ve kolonya o iki cümle bundan ayrı olarak değil”, “Çocuklarıma erimişti. Kızılay elinde kalan kana üzerinden zam yapmak, 1 poşet kan 980 lira. hediye gönderdi. Bazı değerlendirildiğinde anlamı bağış paralarından da zam yaptı. yağmur yağıyorken birimlerin doğrudan düşündürücüdür. çikolata yedirmem”, CHP Genel Başkan Yardımcısı ne kadar uzaklaştığının kanıtıdır. şemsiye satmaya personele verdiği, bazı Erdoğan kutuplaştırma kartını “Vakıf parasının bu Gamze Akkuş İlgezdi, Kızılay’ın Skandallarına yeni skandallar benzer. SGK’nın içini boşaltmak birimlerin de personel kullanırken Kılıçdaroğlu’nun şekilde hediyelerle 23 Mart itibarıyla 502 TL olan ekleyen Kızılay, kan saklama demek yurttaşı ücretsiz sağlık çağırarak teslim ettiği “Kürtler” ve “Alevi” başlıklı harcanması kul ve bir torba kanın fiyatını 980 TL’ye koşullarını bahane ederek hizmetlerinden de mahrum belirtilen bayram videolarının çok olumlu tepki kamu hakkı olur” yükselttiğini açıkladı. İlgezdi, yüzde 100’e yakın bir zamla bir bırakmak demektir. İnsan hayatını paketinde, başta alması da bu çerçevede sözleriyle eleştirdiği “155 yıllık devlet kurumu Kızılay torba kanın fiyatını 502 TL’den ticarileştiren, sağlık hizmetlerini camilerde toplananlar yorumlanmalı. öğrenildi. Öte yandan halktan bedava aldığı kanı KDV’si 980’e çıkararak Sosyal Güvenlik piyasalaştıran bu anlayışın tam da olmak üzere yurttaşların Halk, Demirel, Erdoğan ve dün Erbaş’ın da katıldığı sıfır ürün olarak hastanelere Kurumu’na (SGK) büyük bir maddi karşısındayız” ifadelerini kullandı. bağışlarıyla çalışmalarını onlar gibi birçok siyasetçinin bayramlaşmaya, satıyor. Kızılay Başkanı Kerem külfet yüklüyor. Bu durum kabul Kızılay’dan yapılan açıklamada yürüten Türkiye Diyanet din, mezhep ve etnik köken personelin büyük Kınık’ın ‘SGK’ye verdiğimiz kandan edilemez. Depremin açtığı yaralar ise SGK ile bağlantısı bulunan üzerinden sürdürdüğü bölücülük Vakfı’nın (TDV) logosu kısmının gelmemesi ise zarar ediyoruz’ açıklamaları henüz sarılamamışken yapılan bu hiçbir hastanede hastadan kan için kıyametinden yıldı! olması bazı personeli dikkat çekti. l An KARA insan hayatına bakış açılarının ve hamle vicdansızlıktır” dedi. ücret alınmadığı savunuldu. Kızılay’ın kurumsal kimliğinden İlgezdi, “Daha 2 ay önce büyük l An KARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle