Katalog

25 EKİM 2023 ÇARŞAMBA 6 HABER 100. Yılında laik Cumhuriyet “Türk devleti laiktir... Devlet idaresinde bütün kanunlar, nizamlar ilmin, çağdaş SINAN MEYDAN medeniyete temin ettiği esas ve şekillere, dünya ihtiyaçlarına göre yapılır ve uygulanır… Cumhuriyet, din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı AKP’li milletvekili Tarihten tutmayı, milletin çağdaş ilerlemesinde başlıca başarı etkeni görür.” (Atatürk, 1930) Cumhuriyeti hedef Günümüze Laiklik ve demokrasi aldı: 100 yıllık narkoz 1923-1946 arasındaki “tek partili” Cumhuriyetin Türkiye’de demokrasiyi GAZİANTEP’TE Değerler Eğitimi ve Gönüllü engellediği iddia edilir. Oysa birincisi, Kuruluşlar Daire Başkanlığı ekipleri, 45 metre tek parti bir amaç değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni laikleştirecek devrimleri uzunluğunda 10 metre yüksekliğinden oluşan ört gün sonra Cumhuriyetimiz yapabilmek için bir araçtı. Çünkü Filistin bayrağını Gaziantep Kalesi’ne astı. 100. yaşına girecek; dile kolay! Türkiye’de gerçek demokrasiyi Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, kalenin Dİngilizlerin, “İki yıl yaşamaz” kurmak için önce siyaset, eğitim, fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı. dedikleri Türkiye Cumhuriyeti, içeriden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, medeni ve siyasi haklar verdiği Türk kadınlarıyla. sağlık, ekonomi ve kültür devrimine Bazı kullanıcıların duruma tepki vermesi ve dışarıdan saldırılara rağmen, ihtiyaç vardı. İkincisi, laik karakteriyle üzerine ise Şahin, Cumhuriyeti hedef alan 100 yıldır yaşıyor. Evet, görünürde tek partili cumhuriyet, demokrasinin açıklama yaptı. Şahin, “Cevap vermiyorum. gerçekleşmediği ve dinsel vesayetin eşit yurttaşlarına dönüştü. Dinsel- Cumhuriyetimiz 100 yıldır yaşıyor önündeki en büyük engele; dine dayalı Filistin’i yabancı görenleri İngiliz uykusundan sürdüğü bir ortamda Atatürk, mezhepsel bağa dayanan ümmet ancak, özellikle 12 Eylül 1980 askeri devlet düzenine son verip, toplumu Türkiye Cumhuriyeti’ni akılla, bilimle uyandırmaya çalışıyorum. Uyandırabilirsem bilincinin yerini aidiyet duygusu, darbesinden sonra toplumsal ve çağdaşlaştıracak devrimleri yaparak, şekillendirmek istiyor; her fırsatta akla birlikte yaşama arzusu, ortak tarih, 100 yıllık narkozdan, bitkisel hayattan siyasal muhalefetin susturulmasıyla kadınlara siyasal haklar vererek ve ve bilime vurgu yapıyordu. Örneğin, ortak dil gibi değerlere dayanan ulus uyandırmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı. önü açılan siyasal İslamcılığın parti içi tartışmalarıyla Türkiye’de 1924’te “Dünyada her şey için; bilinci aldı. (Ulusçuluk; din, mezhep, l Haber Merkezi pençesindeki Cumhuriyetimiz bugün demokratik dönüşüme zemin hazırladı. maddiyat için, maneviyat için, hayat etnik köken ayrımı gözetmeden tüm “özünü” kaybetmekle karşı karşıyadır. Yine Ahmet Taner Kışlalı’nın için başarı için en hakiki mürşit yurttaşların hukuki eşitliğini esas Cumhuriyetimizin özü, devlet ve deyişiyle “Laikliği kabul etmeyen, ilimdir, fendir. İlmin ve fennin dışında alır. Nitekim 1924 Anayasası’nda toplum yaşamının akla ve bilime dine dayalı bir devlet düzeninde, mürşit aramak gaflettir, cehalettir, Türk milleti “din ve ırk farkı dayanmasını sağlayan laikliktir. gerçek anlamda düşünce ve inanç sapkınlıktır” demişti. 1933’te 10. olmaksızın yurttaşlık bağı” olarak özgürlüğü olamaz. Demokrasi olamaz. yıl konuşmasında da halka, “Türk tanımlanır. (Madde 88) Bu hukuki Laiklik (…) Demokrasilerde sorunların eşitlik, toplumsal ayrıcalıkları milletinin yürümekte olduğu ilerleme En yaygın tanımı ile “din ve devlet çözümü, farklı düşüncelerin karşı ve medeniyet yolunda elinde ve ve ayrışmaları önleyerek ulusal karşıya gelmesiyle, tartışa tartışa işlerinin ayrılması” diye bilinen laiklik, bütünlüğü sağlar. Bu nedenle ulus kafasında tuttuğu meşale müspet oluşturulur. Oysa dine dayalı bir aslında toplum ve devlet yaşamının devletin çimentosu laikliktir.) ilimdir” diye seslenmişti. devlette, ‘tek doğru’ vardır. Hatta o herhangi bir dine değil, akla ve bilime 1924’te dinsel mahkemelerin Toplumu akıl ve bilimle ‘tek doğru’nun, sadece ‘tek yorumu’ dayanmasıdır. Prof. Ahmet Taner kaldırılması, Din İşleri Bakanlığı’na geçerlidir. (…) Batılı ülkeler, ancak din şekillendirebilmek, devleti Kışlalı’nın deyişiyle, “Toplumun, son verilmesi, 1925’te Ankara Hukuk çağdaşlaştırabilmek için Cumhuriyeti temeline dayalı devlet anlayışından din adına ve binlerce yıl önce Mektebi’nin açılması, 1926’da Türk uzaklaştıktan, laikliği kabul ettikten mutlaka laikleştirmek gerekiyordu. konmuş, o günün sorunlarına çözüm Kortej yürüyüşü renkli Ceza Kanunu’nun kabulü, vergi ve sonra demokratikleşebilmişlerdir. İnsan Çünkü akıl, mantık ve çağın gerekleri getiren kurallara göre yönetilme haklarına dayalı yönetim biçimleri toprak reformlarının yapılması. 1926’da laik Cumhuriyeti zorunlu kılıyordu. görüntülere sahne oldu zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Aklın, Türk Medeni Kanunu’nun kabulü ve oluşturabilmişlerdir. Bugün, temelde iman karşısında özgürleştirilmesidir.” AyDıN’ıN Koçarlı Cumhuriyet meydanından kadınlara en temel sosyal haklarının insan haklarını kabul etmiş, demokrasi Türk Devrimi’nin Laiklik, teolojik olarak dinin değil, başlayan “Cumhuriyet’in 100. Yılında ile yönetilen tek Müslüman ülkenin verilmesi ile çağdaş ve evrensel hukuk devlet ve toplum üstündeki “dinsel laik karakteri Hep Beraber” isimli korteje çok sayıda Türkiye oluşu bir rastlantı değildir. benimsendi. Böylece hukuk sistemi vesayetin” ortadan kaldırılmasıdır. Atatürk’ün ilke ve devrimleri devleti yurttaş ve öğrenciler katılırken, evlerinde Çünkü Türkiye, İslam dünyası içinde, laikleştirildi. Laiklik, farklı inanç ve düşünceye sahip ve toplumu laikleştirmeyi amaçlıyordu. açıktan ve kurumsal olarak ‘laik devlet’ olan yurttaşlar ise balkonlardan bayrak 1924’te Tevhidi-i Tedrisat Kanunu’nun insanların, bir arada ve barış içinde Prof. Ahmet Tener Kışlalı’nın şu anlayışını benimsemiş tek ülkedir.” sallayarak korteje destek vererek kabul edilmesi, medreselerin kapatılması, yaşayabilmelerinin de güvencesidir. değerlendirmesi çok önemlidir: (Bkz. Ahmet Taner Kışlalı, Kemalizm, okulların Eğitim Bakanlığı’na bağlanması Cumhuriyet coşkusunu yaşadı. Kortej “Laiklik, devletçilik dışındaki diğer Laiklik ve Demokrasi) ve karma eğitime geçilmesi, 1928’de sonrası ise Mehteran takımı Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerin hepsinin de önkoşulları Atatürk, demokrasinin önkoşulunun yeni Türk harflerinin kabul edilmesi, meydanında toplanan vatandaşlara gösteri içinde yer alır: Demokrasinin üç temel ayağı 1929’da halka yeni harfleri öğretmek için laiklik olduğunu iyi biliyordu. Bu sundu. Düzenlenen Korteje Koçarlı Belediye önkoşuludur; çünkü laiklik olmadan Atatürk’ün kurduğu Türkiye Millet Mektepleri’nin açılması, Arapça, nedenlerdir ki 1930’da çok partili Başkanı Nedim Kaplan başta olmak üzere, gerçek bir düşünce özgürlüğü de Cumhuriyeti üç temel ayak üstünde Farsça derslerine son verilmesi, 1933’te sisteme geçiş denemesi yapıp CHP’nin Kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Siyasi olamaz, gerçek bir özgür seçim yükselmiştir; “tam bağımsızlık”, üniversite reformunun yapılması, 1940’ta karşısında SCF’yi kurdururken, parti temsilcileri, Şehit Aileleri, muhtarlar, de. Milliyetçiliğin önkoşuludur; “ulusal egemenlik” ve “çağdaş Köy Enstitüleri’nin kurulması ile akılcı, SCF Genel Başkanı Fethi (Okyar) çeşitli spor dallarından sporcular, öğrenciler çünkü laiklik olmayan yerde önem uygarlık.” Bu ayaklardan birinin bilimsel, ulusal ve çağdaş eğitime geçildi. Bey’e “Memnuniyetle görüyorum taşıyan öğe ulus değil, inananların ve çok sayıda yurttaş katıldı. l İHA zarar görmesi ve aksaması Türkiye Böylece eğitim sistemi laikleştirildi. ki laik Cumhuriyet esasında oluşturduğu ümmettir. Devrimciliğin Cumhuriyeti’nin sarsılmasına, 1925’te tekke, zaviye ve türbelerin beraberiz. Benim siyasi hayatta bir önkoşuludur; çünkü laikliği kabul dengesini yitirmesine neden olacaktır. kapatılması, şapka (kılık kıyafet) etmemiş bir toplumda, bilimin taraflı olarak daima aradığım ve “Tam bağımsızlığın”, “ulusal devriminin yapılması. 1926’da ve ve çağın gereklerinin gerisinde arayacağım temel budur” demişti. egemenliğin” ve “çağdaş uygarlığın” 1931’de yeni takvim, saat ve ölçü kalmış kurumları değiştirmenin Tarih boyunca yapılan “din savaşları” güvencesi ise laikliktir. Çünkü ancak birimlerinin kabul edilmesi, 1930 ve tartışması bile genellikle yapılamaz. göz önüne alındığında, Atatürk’ün, akla, bilime uygun çağdaş bir anlayışla 1934’te kadınlara seçme ve seçilme Halkçılığın önkoşuludur; çünkü Cumhuriyetin temeline yerleştirdiği yönetilen devletler uzun vadede tam hakkının tanınması, 1931’de Türk bir din devletinde halkın istekleri “Yurtta barış dünyada barış” bağımsızlığını koruyabilirler. Ancak Tarih Kurumu, 1932’de Türk Dil değil, dinsel seçkinlerin düşünceleri felsefesinin de laik bir öz taşıdığı egemenliğin kaynağını dünyevileştirip Kurumu’nun kurulması, yine 1932’de önemlidir.” Kışlalı çok haklı, ancak kolayca anlaşılacaktır. uluslaşan toplumlarda ulusal din dilinin Türkçeleştirilmesi, 1934’te bence devletçiliğin de önkoşulu Kısacası bizim Cumhuriyetimiz, laik egemenlik söz konusu olabilir. Ancak Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesi, laikliktir. Çünkü devletçilik, bir karakteriyle, Türkiye’de sadece bir aklı özgürleştirmeyi başaran ve Kant’ın 1935’te hafta tatilinin pazara alınması ekonomik modeldir ve ekonomik rejim değişikliğine değil, aynı zamanda ifadesiyle “kendi aklını kullanma ile toplumsal, siyasal ve kültürel modelin “naslara” göre değil, piyasa Atatürk’ün doğduğu çok köklü bir düşünce, anlayış ve cesaretini gösteren” toplumlar hayat, çağdaş ve ulusal değerlerle koşullarına, ülkenin ve dünyanın hayat değişikliğine yol açmıştır. çağdaşlaşabilirler. biçimlendirilmeye başlandı. durumuna göre belirlenmesi akılcı, evde Cumhuriyet coşkusu Sonuç olarak Türkiye’de tam 1928’de “Devletin dini bilimsel, dolayısıyla tamamen laik bir bağımsızlığın, ulusal egemenliğin, Atatürk’ün laik Tür KİyE’NİN dört bir yanında İslamdır” maddesi anayasadan yaklaşımdır. çağdaş hukukun, yurttaşlığın, ulus Cumhuriyetin 100. yılı kapsamında bir hafta Cumhuriyet ısrarı çıkarıldı. Dinsel yemin yerine laik Devrimlere gelince; 1920’de bilincinin, özgür aklın, birey olmanın, sürecek olan kutlama ve etkinlikler tüm yemin kabul edildi. “Meclis dinsel Atatürk, 29 Ekim 1923’te üzerine padişah/halife gölgesi fırsat eşitliğinin, adaletin, liyakatin, hızıyla devam ediyor. Yunanistan’ın Selanik hükümleri yerine getirir” maddesi Cumhuriyeti ilan ederken Türkiye - düşmeyen TBMM’nin açılması, kadın haklarının, kültür-sanatın, bölgesinde bulunan ulu önder Mustafa Osmanlı modernleşmesine rağmen- 1921’de “Egemenlik kayıtsız şartsız anayasadan çıkarıldı. 1931’de CHP’nin akılcı ve bilimsel eğitimin, ekonomik Kemal Atatürk’ün doğduğu evde de renkli altı ilkesinden biri olarak kabul hâlâ bir din-tarım toplumuydu. Şeriat milletindir” diyen anayasanın kabulü, kalkınmanın, demokrasinin, uygar görüntüler meydana geldi. Ellerine bayrak hukukuyla, mecellesiyle, halifesiyle, 1922’de saltanatın kaldırılması, 1923’te edilen laikliğin 1937’de diğer beş yaşamın ve barışın güvencesi alan yüzlerce kişi her gün Ata’nın doğduğu tekke ve zaviyeleriyle, medreseleriyle Cumhuriyetin ilanı ve 1924’te halifeliğin ilkeyle birlikte anayasaya girmesiyle laik Cumhuriyettir. Türkiye’de laik eve gelerek tarihi mekânda Cumhuriyetin sistem dinsel temelliydi. Kadının en kaldırılması ile dinsel kaynaklı saray Türkiye Cumhuriyeti resmen laik Cumhuriyeti savunmak bütün bu 100. yılını kutluyor. temel haklarından yoksun olduğu, (sultan/halife) egemenliğinin yerini laik bir nitelik kazandı. Çağdaş Türk değerleri savunmaktır. demokrasisi bu laik siyasal dönüşümün okuma yazma oranın yüzde 10’u temelli “millet egemenliği” aldı. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. bile bulmadığı, sanayileşmenin Böylece sarayın kulları Cumhuriyetin (laik Cumhuriyetin) eseridir. Nice 100 yıllara… KÜÇÜKÇEKMECE 10. ASLİYE HUKUK T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2023/130 Esas KARAR NO: 2023/220 ESAS NO: 2023/294 Esas KARAR NO: 2023/341 Mahkememizin 2023/130 esas, 2023/220 karar sayılı ilamı gereğince; HÜKÜM:-Davanın KABULÜ ile; Iğdır ili, Tuzluca ilçesi, Aliköse Kö- Antalya İli, Gazipaşa İlçesi, Çakmak mah. Cilt No:12' de nüfusa kayıtlı yü/Mahallesi, Cilt No:13, Hane No:45BSN:33'de nüfusa kayıtlı, ***05237476 T.C. Kimlik no’lu Musa ve Ayşe'den olma, Gazipaşa 1996 19940851962 T.C. Kimlik numaralı, 15/08/2001-Tuzluca doğumlu, Ser- 100. yıl gençlerin d.lu davacının nüfus kaydında "RUKİYE" olarak yazılı olan adına "DEF- vet ve Kibare kızı davacı Mertem BAĞIŞ'ın"MERTEM" olan ön adının "MELTEM" olarak düzeltilmesine, nüfusta bu şekilde tesciline, karar NE" ismi de eklenerek "RUKİYE DEFNE" olarak tashihi ile nüfusa kayıt gösterisiyle kutlandı verildiği ilan olunur. 20/10/2023 ve tesciline karar verilmiştir. İLAN OLUNUR. 09/10/2023 İsTANbu L’DA Cumhuriyetin 100’üncü Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1915345) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1915344) yıldönümünü Cumhuriyet gençleri “100. Yıl Konseri” ile kutlandı. Bahçeşehir Koleji T.C. GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK BÜYÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK öğrencilerden oluşan 470 kişilik koronun yer aldığı gecede, marşlara bütün salon eşlik etti. MAHKEMESİ MAHKEMESİ’NDEN 100’üncü Yıl Konseri, saygı duruşu ve İstiklal Sayı: 2023/11 Esas 20/10/2023 ESAS NO: 2023/538 Esas KARAR NO: 2023/720 Marşı’nın tüm salon tarafından söylenmesinin Mahkememizin 20/09/2023T-2023/11E-2023/493K ilamıyla 50275665848 ardından, Bahçeşehir Koleji’nin Türkiye’nin 51607166316 T.C. kimlik no’lu davacı Cahit Akçay'ın nüfusta Cahit olan T.C. no’lu ŞÜKRİYE AYDIN'ın "ŞÜKRİYE" olan adının "ŞÜKRAN" olarak dört bir yanındaki yerleşkelerinden Ankara’ya adının "Cuma Cahit" olarak değiştirilmesine, karar verildi. 23/10/2023 tashihen nüfusa TESCİLİNE karar verilmiştir. İlan olunur. doğru yola çıkan 1923 metre uzunluğundaki Türk bayrağına da ev sahipliği yaptı. Bayrak, Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1915330) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1915325) salonda öğrenciler tarafından omuzlarda taşındı. Etkinlikte 100. yıla özel üç boyutlu İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK T.C. GÜROYMAK ASLİYE HUKUK dijital efektlerin kullanıldığı holografik açılış gösterisinin yanı sıra öğrencilerin yaptığı MAHKEMESİ’NDEN MAHKEMESİ’NDEN canlandırmalar izleyenlere duygusal anlar ESAS NO: 2023/438 Esas KARAR NO: 2023/485 ESAS NO: 2023/268 Esas yaşattı. l Haber Merkezi Davacı FİKRİYE OFLAZ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Dava konusu Bitlis ili, Güroymak İlçesi, Nist Köyü sınırları içerisinde Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; yer alan 106 ada 25 parsel sayılı taşınmaz ile karayolları arasında ka- Tarihi köşk 29 Ekim HÜKÜM: lan yaklaşık 8.000m² büyüklüğündeki taşınmaz ile ilgili olarak söz konu- Ayrıntısı yukarıda izah edildiği üzere; tarihinde ziyarete açılıyor su taşınmaz üzerinde itirazı bulunanların ya da hak iddia edenlerin son 1- Davanın KABULÜ ile Sivas, Akıncılar, Yünlüce Mahallesi, Hane No:17, ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde imar ihyaya dayalı tescile dair şart- Mus TAfA Kemal Atatürk’ün vasiyetini BSN:41'de nüfusa kayıtlı olan 1 İskender ve Semra kızı, 21/02/2000 do- ların oluşmadığına dair itirazlarını ya da hak iddialarını mahkememizin yazdığı yer olarak bilinen Trabzon’daki Atatürk ğumlu Fikriye Oflaz'ın nüfus kaydına "FİKRİYE" olan isminin "GİZEM" 2023/268 esas sayılı dosyalarına bildirmeleri, aksi halde davacının iddi- Köşkü’nde başlatılan restorasyon çalışmaları olarak TASHİHİNE ve bu şekilde NÜFUSA KAYIT VE TESCİLİNE ka- alarını kanıtlamaları halinde dava konusu taşınmazın davacı adına tes- tamamlandı. Cumhuriyetin 100. yılı olan 29 rar verildiği tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 16/10/2023 ciline karar verileceği ilan olunur. 16/10/2023 Ekim’de tekrar ziyaretçilerine açılacak olan Atatürk Köşkü aynı zamanda Cumhuriyet Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1915892) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1915437) resepsiyonuna da ev sahipliği yapacak. l İHA