Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EKİM 2023 PAZAR
8 yorum/HABE r
nkara Temsilcimiz Sertaç Eş değiştirilmesini, devlet içinde
yazısını “5 Ekim’de Aliyev-
devlet kurmayı reddetmeye
APaşinyan görüşmesinde mecburdur. Doğal
barış umudu oluşursa ‘Biz niye ekonomik bütünlüklüklerin
savaştık’ diye düşünmelerine
canlandırılması siyasi
belki zaman kalır” diye bitirmişti.
sorunların tarihe terkine
Sertaç ile ne de olsa halef selefiz,
bağlıdır. Ekonomik işbirliği,
bitirdiği yerden devam edelim.
Türkiye (Kars, Iğdır),
Cumhuriyet’in diplomasi muhabirliği
Azerbaycan (Nahçıvan)
Celladın payı Altın Portakal’ı da
Kafdağı’nın arkası
günlerimden tanıştığımız, Türk
ve Ermenistan (Zengezur)
ransa’da idamların “zanaatkârca”
Konseyi Genel Sekreteri eski
arasında sınır aşan ticaretle
çürüttüler
yapıldığı krallık dönemiydi. Kelle
Kafkasya
Moskova Büyükelçisi Halil
başlamalı daha sonra
Fvurularak infaz edilen idamları ince
Akıncı’yı aradım. evgili okurlarım ben bu yazıyı
kurucusu bile kendi şehri dahil
Gürcistan sınır bölgeleri
el işi olmaktan çıkarıp sınai bir tekniğe
yazdıktan birkaç saat sonra
Akıncı, kariyerini NATO çatısı
Balkanlar’daki anavatan kaybını
sürece dahil edilmelidir. Alınacak
dönüşterecek giyotin aleti henüz icat
Skendi kentinde yapılan festivalin
altında sürdürmüş, “Sovyet
kabullenmiş, gasp edilen toprakların sonuç en kötümserleri bile memnun
edilmemişti. İdam cezası infazlarında seri
başında kara bulutlar dolaşırken sesini
uzmanı” olarak bilinen bir diplomat.
yeni sahipleri ile işbirliği yapmaktan
edebilecektir. Zafer ancak barışla
üretim, daha doğrusu tüketime geçilmemişti.
çıkarmayan Antalya Belediye Başkanı
1990’ların başında da NATO
Dolayısıyla kol gücüne daha çok ihtiyaç vardı çekinmemiştir. Bunun yararını da
perçinlenir. Bizim Lozan’ımız gibi.”
Muhittin Böcek kendileri dışında gelişen
Economic Colloqium’a Gürcistan,
ve cellatlar kol geziyordu ülkede. görmüştür.”
olaylardan ötürü festivali iptal ettiklerini
Ermenistan ve Azerbaycan üzerine
Kafa kesilerek idam cezası ve baltalı
Sovyetler sonrasındaki
duyurdu. Ve devam etti: “Şahsıma ve
infazcı bolluğuna karşın, cellatları maaşa
tebliğ sunduğu dönemden bu yana
Peki sizce kurtuluş
belediyemize malum film üzerinden isnat
en şanssız bölge
bağlamamıştı, Fransa kralları. Yani
mesleki kaderi, onu eski Sovyet
edilen suçlamaların tamamını da gerçek
nerede ve nasıl?
devlet bu mesleğe kadro açmamış, cellat
Kafkasya mı?
coğrafyasına bağlamış.
muhataplarına aynen iade ediyorum.”
“Dünya bölgesel ekonomik
beslemiyordu.
Kafkasya, geçmişin geleceği “Buradaki ülkelerin açmazı Ne bu şimdi? Sen muhalif bir belediye
düzenlemelerin refahı artırdığını
Cellatların geçimini “halk” sağlıyordu.
boğduğu bir coğrafya. Tıpkı başkanısın, “Tüm destekler çekilse
uzun vadeli düşünemeyişleridir.
Çok ince siyasal bir hesap vardı hatta milletleri geçmişin
de biz Antalya halkıyla birlikte sinema
Ortadoğu gibi. Hiç değilse tüm
İster Doğu ister Batılı olsun büyük
düzenekte: Kral idam cezasını kesiyor ama tasallutundan kurtarmayı
sektöründeki dayanışmayı destekleyen
peygamberler Ortadoğu’dan.
devletlerin piyonu olmaktan
infazından halkı sorumlu tutuyordu. Eğer
başarabildiğinin şahididir. Ortak
dostlarımızla, jürilerimizle festivali
Kafkasya’dan tek peygamber
kendilerini kurtaramadılar.
toplum, infazlardan yanaysa besliyordu
pazar anlaşması ile iki ebedi
yapacağız ve hiçbir film seçkiden
yok. (Bir dönem Stalin’i sayanları
Refah, millet kuran (ABD) milletleri
mahallenin celladını, yok karşıysa kendi
düşman Almanya ve Fransa’yı
çıkarılmayacak!” demek çok mu zordu?
saymazsak.)
bilirdi.
birleştiren (AB) bir etmendir.
Sevgili okurlarım AKP iktidarı, bir
ortak refah temelinde dosta
Kafkas halkları da seçici
Milletlerimiz refah yaratmaya
yandan eğitimde Türkiş şeriatı okullara
dönüştürmüştür.
hafızalarıyla kendileri için tarihin en
Beslemek kabullenmektir
odaklandıklarında barışın kalıcı
imam göndererek uygularken bir türlü
Kafkasya yüzlerce etnik grubun,
şanlı bölümlerinin tekerrür etmesini
Halk, cellat besleme geleneğini
olduğunu görecekler ve aralarındaki ele geçiremedikleri kültür alanında da
dilin mevcut olduğu bir coğrafyadır.
isterler. Koşulların değiştiğini
bozmadığı sürece kralın kararını onaylıyor
yepyeni stratejilerle ilerliyor. Bakanlıklar
düşmanlıkları körükleyen tarihi
Ancak büyük imparatorluk
ve devlet önünde boynunun kıldan ince görmek istemezler.
belgesel seçkisindeki KHK ile işlerinden
olayları ancak folklorik düzeyde
zamanlarında göreli barış içinde
olduğunu da kabulleniyordu.
çıkarılan bir doktor ve öğretmenin
Akıncı’yla selam kelamın
hatırlayacaklardır.”
yaşayabilmiştir. Bunun nasıl
Fransız halkı, yazılı olmayan bu kurala
hayatın içindeki mücadelesini anlatan
ardından Azerbaycan’ın Karabağ’ı
olabildiğini bugünkü bilgilerimizle
1775 yılına kadar uydu. Eliyle besledi
Kanun Hükmü adlı belgesel filmini
“geri alma savaşı” üzerine
Peki çözüm nerede?
anlayabiliyoruz. İmparatorluklar bir
saflarından kelle alan cellatlarını, yüzyıllar
“Çıkarın!” diye açıkça emir veriyor ve
söyleşiyoruz:
“Azerbaycan’ın da Türkiye’nin de
dini, bazen ulusal topluluğu diğerine
boyunca.
tehdit ediyor.
“Batılı tarihçiler bildikleri halde
mevcut koşullardan yararlanarak
Ama dışlardı, onları. karşı kullanarak bu işi becermişler.
Bu arada muhalefet partisi CHP,
sözünü etmeseler de Türkler,
Öylesine dışlardı ki Katolik kilisesi Ancak bu siyaset kinlerin de Ermenistan’la karşılıklı bağımlılık
kendi belediyesine arka çıkmıyor.
dünyada en çok katliama uğrayan
halktan kimsenin kız vermediği cellat
Parasal ve insan kaynaklarıyla kolayca
kalıcılığına katkı yapmıştır. Bölgeye kurmaları gerek. Nahçıvan, Kars,
milletlerden biridir. Ama geçmişte
soyunun tükenmemesi için, tüm müminlere
çözülebilecek festivalden aman da aman
elini atan her büyük devlet Iğdır, Ermenistan zaten doğal
uğradıkları haksızlıkların, katliamların,
yasakladığı aile içi evlilik ve çocuk
uzak duruyorlar. Festivalin ilk yıllarında
uyuşmazlıkları şu veya bu nedenle şartlarda birbirini tamamlar.
yapabilmek hakkını cellatlara tanımıştı. sürgünlerin hatırasının düşmanlıklara
da destek yoktu ve çalışanların, film
körüklemiş, bölge istikrarının
(Karşılıklı bir bağımlılık) yaratıldıktan
Yoksa bırakın kız vermeyi, cellatlarla dönüşmesine izin vermezler.
yönetmenlerinin bir kısmının Konyaaltı
bozulmasına katkıda bulunmuş, sonra iş daha ileri götürülebilir.
kimse konuşmazdı bile. Celladın geçtiği
Kendi doğduğu toprakları, her plajındaki şezlonglarda uyuduğunu
bölgesel işbirliğini engellemiştir. Bu
Böyle bir teklifin Azerbaycan ve
sokakta bir sessizlik olur, görünmez olana
anımsıyorum. Ben de uyumuştum.
özlediğinde gözleri yaşaran Atatürk,
da birçoğu bölge dışı devletlerce
Türkiye tarafından şimdilik ortaya
kadar da herkes başını öne eğerdi.
Üstelik o zamanlarda da sansür başa
bu duygularının düşmanlığa
kışkırtılan sorunların dış aktörlerin
atılması yeter. Ayrıntısı ve zamanı
belaydı.
dönüşmesine izin vermemiş;
sultasından arındırılarak bölge
konuşulur. Hedef Şevardnadze’nin
Ekmeğin tersi Bütün bunlar olurken beni üzen başka
aksine ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’
devletleri tarafından çözülmesi
dediğine varmaktır: ‘Türkiye bize bir şey var. Dostum, arkadaşım, Altın
Güneşin batmasına yakın çıkardı
demiştir. Niye biz komşularla bunu
gerektiğini göstermektedir. İlk önce
Portakal Festivali’nin yöneticisi Ahmet
Rusyasız yaşanabileceğini öğretti!’
mahallenin celladı ortaya. Pazaryerine
demeyelim? Ne diye yan yana
zararlı ile yararlı olanın ayrıştırılması Boyacıoğlu’nun çaresiz beyanları... Bir
gelir ve kasabın, manavın tezgâhın ucuna Vaktiyle işi karıştıran Rusya ile
yaşamaya mecbur gençlerimizi
köşe yazarı için sevdiklerine “Dur yapma,
gerekir. Savaşın zararını yaşadık.
bıraktığı “cellat payını”, şarapçının kenara
kanka olduk. Şimdi ise karşımızda
birbirlerine düşman yapalım!”
sana yakışmıyor” diye seslenmek çok
koyduğu testiyi sessizce alır, uzaklaşırdı. Yararını görmek için barış tek çare.”
çözümü önlemeye kararlı bir
zor bir şey. Üstelik onların kulaklarına
Fırında ise özel bir ekmek beklerdi
Amerika ve Avrupa var. Bir kapsamlı
Düşmanlığın nedeni, eski
fısıldamıyorum, herkesin okuyabileceği
kendisini. Fırıncının, tersine çevirdiği bir
Barış nasıl kalıcı hale
yeni düzen teklifi ile onları etkisiz
bir yerden sesleniyorum.
ekmek. Halka satılacak tüm somunlar, yarık
defterlerin kapanmamış
hale getirebiliriz. Eğer erken
gelebilir?
Onları neredeyse çocukluğundan
yüzleriyle sırtüstü sıralanırken tezgâha, biri
olması mı? davranabilirsek.”
“Bölgesel refahı sağlayarak.
beri tanırım, işe Gezici Film Festivali’yle
yüzüstü konulurdu köşeye.
HHH başlamışlardı. Kimden mi söz ediyorum?
“Evet... Devletler yıkılmış, Bunun yolu da ekonomik işbirliğidir,
“Celladın payı” demekti ters çevrilmiş
Bu yıl 28’incisi yapılacak Gezici
devletler kurulmuş ancak hesap doğal ekonomik bölgelerin Kafkasya, Farsçada Kafdağı
ekmek.
Festival’in neferleri Başak Emre ve
anlamına gelen Kafkûh (Koh-Kaf)
Fransız Devrimi’yle birlikte Doktor kapanmamıştır. Hesabın kapanması canlandırılmasıdır. Bölge ülkeleri,
Ahmet Boyacıoğlu’ndan. Pek çoğuna
Josephe Ignace Guillotin’in adını taşıyan
ancak gerçeklere dayalı bir yeni sözcüğünden türemiş.
potansiyellerini karşılıklı ve ortak
katıldığım film gezilerinde, özellikle
giyotin aleti devletin resmi infaz aracı
sayfa açma iradesinin ortaya yarara hizmet ederek sağlayabilirler. Dileyelim Azerbaycan-Ermenistan
Yunanistan, Sinop ve Kars’tan inanılmaz,
kabul edildikten öteye, cellatlar Fransa’da
çıkmasıyla olur. Örnek Cumhuriyet Kafkasya geldiği konjonktürde barışı ve huzuru bu kez Kafdağı’nın
insanın içini ısıtan anılarla dönmüştüm.
daima giyotinle infaz edilen idam cezasının
Türkiye’sidir. Cumhuriyetin sınırların dolaylı veya dolaysız ardında değil, önündedir.
Kim unutabilir Tuncel Kurtiz’in Kavala
kaldırıldığı 1981 yılına kadar maaşa
Belediye’sinde yapılan toplantının en
bağlandılar, memur oldular.
sıcak yerinde masaya fırlayıp Şeyh
Ama Fransa’daki ekmek fırınlarında,
Bedreddin oyununu oynamasını, kim
Amasya’da yolcu otobüsü devrildi: 6 ölü, 35 yaralı
evlerde, davetlerde, ekmeğin ters
unutabilir Sarıkamış’ta bir teleferikte
konulmamasına hâlâ dikkat edilir. Çünkü
her milletten sinemacıyla Enternasyonal
ekmeğin tersi uğursuzluk işareti, ölüm
l mİLLİ Savunma Bakanlığı,
söylediğimizi, kim unutabilir Tarık
habercisidir.
dün yasadışı yollarla
Akan’la, illaki Tarık Akan’ı görmek
Yunanistan’a geçmeye
isteyen engelli bir çocuğa, boyu
Cellatsever halktan
çalışan ikisi FETÖ mensubu,
iki metreyi bulan karları yara yara
ulus olur mu?
sekiz kişinin yakalandığını gittiğimizi? Tarık için kolaydı boyu bir
Bizim cellatlarımızı, geçmişten günümüze
seksenin üstündeydi, benim içinse
duyurdu.
hep devlet besledi, sevgili okurlar.
bir kar dövüşüydü. Kim unutabilir
l mEr SİN Tarsus’ta önceki
Osmanlı’nın resmi cellat kadrosu vardı, yolda kalan arabadan çıkardığımız film
akşam un fabrikasında
Türkiye Cumhuriyeti de infazcıların emeğini
kutularını en az beş kilometre uzaklıktaki
çalışan Mustafa Bodur (41),
hep devlet kesesinden ödedi. Halka
köy okulunun salonuna ulaştırdığımızı?
temizlik yaptığı sırada yedi
doğrudan besletmedi. Evet, Türkiye gibi bir ülkede azıcık
metre yükseklikten düşerek
Dolayısıyla halk arasında gezinen
paralarla film gezdirmek ve bunu 27 yıldır
Fren yapamadan devrildi
cellatlara da kız vermemezlik, yaşamını yitirdi.
yapmak kolay değildir. Ve her zaman
konuşmamazlık edilmedi. Âli devlet
l mUĞLA’nın sansür bekçileri iş başındadır. Ahmet’le
anlayışımız, celladını dışlamadı,
Başak bu sansür bekçileriyle o kadar
İzmİr’den Tokat’ın Erbaa ilçesine giden yol - liyle, sebebiyle alakalı hususlar tabii detay-
Bodrum ilçesine
ötekileştirmedi. Osmanlı’nın dilsizi,
haşır neşir oldular ki birkaç tanesine ben
cu otobüsü dün Amasya Merzifon’da yol- lı çalışma sonrası ortaya çıkacak. Olay ye-
yaklaşık 20 kilometre
Cumhuriyetin Çingenesi, cellat cellat
tanığım.
dan çıkarak şarampole devrildi, kazada 6 rine baktığınızda herhangi bir fren benzeri
mesafede Kalimnos Adası
yuvarlanıp gittiler aramızda.
Altın Portakal’ı çürüten olay şöyle
kişi öldü 35 yolcu da yaralandı. bir iz yok. 100-150 metre kadar yoldan çık-
yakınında dün saat 12.38’de
Hatta yuvalanıp çoğaldılar...
başladı: Festival yöneticisi Ahmet
Kaza bölgesinde inceleme yapan Amasya mış. Yolun kenarında bir kanal var. O kana-
Richter ölçeğine göre 4.1
İdam cezası kalkınca cellatlığa değgin ne
Boyacıoğlu sinema için bugüne kadar
Valisi Yılmaz Doruk, “Maalesef acı bir olay la çarpması sonucu otobüsün yan yatma-
büyüklüğünde deprem oldu.
toplumsal algı değişti zaten ne de cellatlık.
yaptığı olumlu çalışmalarını bir kalemde
İnsafsız cezalar verip infazını emredenlerin yaşadık. Kaza Merzifon ilçemize 5 kilomet- sını değerlendiriyoruz. Onun dışında ihmal
Derinliği 6.28 kilometre
silen, ona hiç yakışmayan bir metinle
vicdanı hep aynı karalıkta kaldı.
re kala meydana geldi. Yaralılardan durumu olayları, yapılacak soruşturmalar sonrası
olarak ölçülen deprem, Kanun Hükmü adlı belgesel filmin festival
Ama karaya “Ak” dediler, o ayrı.
ağır olanlar var. Trafik kazasının oluşu şek - ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı. l DHA seçkisinden çıkarıldığını duyurdu. Bu
Bodrum’da da hissedildi.
Salt infaz yöntemleri değişti. Kol
duyuru üstüne sinema sektörü daha
gücü, oldu size kolluk gücü. İnsan canı
önce de başlarına geldiği için “Artık
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr
alabilenlerin genetiği, kelle kesmek değil
yeter!” dedi ve önce belgeselciler,
de pompalı sıkmaya, cop vurmaya, gaz
ardından tüm jüri üyeleri ve ardından
sıkmaya, kafa göz yarmaya ve bazen
ulusal film seçkisinde bulunan filmler
işkence kazasıyla hacamata programlandı.
festivalden çekildiler. Bunun üstüne,
gene Ahmet Boyacıoğlu’nun yayımladığı
Bari yüceltmeseydik...
ne olduğu pek anlaşılmayan bir metinle
Ama bunları biliyorsunuz, siz.
Kanun Hükmü yeniden festival seçkisine
Ruhlar cellat kaldı, kollar uzmanlaştı:
alındı. Aynı anda Kültür ve Turizm
Sade memur, aculkuvvet, terörist tetikçi,
Bakanlığı ve devlete ait kurumlar, “terörü
antiterörist tetikçi, muhbir vatandaş,
kışkırtan!” bir filme destek verdiği için
ajan provokatör, özel muhaberatçı, sivil
Antalya Film Festivali’ndeki desteği
istihbaratçı, peşin hükümlü hukukçu falan
çektiler. Gençlik ve Spor Bakanlığı
oldular.
festival alanını vermeyeceğini açıkladı,
Hatta bunlardan biri, 1970’lerin deşifre
Ahmet de yeni bir metin yayımlayarak
muhbiri; dostluk kurduğu Madanoğlu,
filmi yeniden seçkiden çıkardı.
İlhan Selçuk, İlhami Soysal ve Doğan
Ah Ahmet çok mu zordu sinema
Avcıoğlu gibi solcuları “Fakülteli” kod
sektörüyle dayanışmak? Fedakârlık
adıyla ihbar eden Mahir Kaynak, profesör
istemek! Konyaaltı plajında yatanları
doktor unvanıyla işin bilgesi bile sayıldı...
unutmayıp belediye otellerini, tesislerini
1990’ların derin devlet destekli Kürt
sinemacılara açmak! Herkesin kendi
Hizbullah cellatları; yepyeni bir infaz
parasıyla festivale gelmesini istemek!
türü bile geliştirdiler: domuz bağı. Toplu
Her festivalde yapılan sektörle ilişkisi
mezarlarında binlerce ceset yatan bu
olmayan insanlara verilen ziyafetlerden
cellatlar, sığ devlet tarafından 2011’den
vazgeçmek! Şu anda benim aklıma
öteye serbest bırakılıp aramıza karıştılar.
gelmeyen birçok çözüm vardır ve
Hatta partikülleri, artık siyasal arenada ve
Ahmet’in bu çözümleri denememesi beni
şeriat istiyorlar.
şaşırttı.
Türkiye cellatlarını besleyen, büyüten ve
Ahmet’in açıklaması o kadar kendine
aman cellatsız kalırız korkusuyla, sığınmacı
aykırı ki ona seslenmek istiyorum: Eski
adı altında gelen ithal cellatlara da kucak ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com
güzel günleri anımsa! Sana yakışanı yap!
açan, kol kanat geren bir ülke.
Bu arada artık herkes şapkasını önüne
Çünkü biz, cellatlarını dışlamayan
koysun ve işi festivalleri desteklemek
bir millet olarak ekmeklerini hiç ters
olan Kültür Bakanlığı’nın gerçek yüzüyle
çevirmedik, çevirmiyoruz.
hesaplaşsın!
İşte bu yüzdendir ki cellatlarımızla paylaştığımız
Not: Haftanın bir diğer olayı da
her lokma ekmek ağulu ve uğursuz.
Yargıtay’ın Gezi davasında verilen
mahkûmiyetleri onamasıydı. Sadece
şunu yazabiliyorum. Onlar rehine ve
NAMAZ VAKİTLERİ
iktidar değişmediği sürece rehine
İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
kalacaklar. Bırakın hukuk demeyi,
İstanbul 05:29 06:53 12:59 16:17 18:55 20:14
bambaşka bir kumpasın içinde
Ankara 05:14 06:37 12:44 16:02 18:40 19:58
sürükleniyoruz.
İzmir 05:39 07:00 13:06 16:26 19:03 20:19