23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 2023 PAZAR 6 inceleme Mustafa Kemal, Kürt konusu ve ‘Devletin dini olacak mı’ sorularını yanıtlıyor izmit Basın toplantısı CuMHuRİYETE GİDEN YOLDa GaZETECİLERLE Y aPIL aN T aRİHİ BuL uŞMaNIN 100. YILI illi mücadele tarihimizde önemli bir yeri olan azetemizin yazarı Özdemir ince, 2022’nin izmit Basın toplantısı, 100 yıl önce yapılmıştı. aralık ayında, izmit Basın toplantısı’nın m16 ocak 1923’te saat 21.30’da başlayıp sabaha Gönemini belirten dört yazı yazdı. Biz, karşı 03.00’e kadar süren bu toplantıda atatürk’e bugünkü yazımızda atatürk’ün üzerinde çok yakıcı sorular soruldu ve atatürk’ün yanıtları da durduğu, bugün de güncelliğini koruyan “Kürt çok kapsamlı ve önemliydi. toplantıya istanbul’da konusu” ve “Devletin dini olacak mı” sorularına yayımlanan önemli gazetelerin başyazarları katıldı. verdiği yanıtlar üzerinde duracağız. Eylül 1922’de Kuvayı Milliyeciler İzmir’e girdiler. Bu zaferden dört ay ‘HükümetİN 9 sonra 16 Ocak 1923’te önemli toplantı yapıldı. İstanbul, İngiliz askeri güçlerinin işgali altındaydı. Birçok konu henüz açıklığa dİNİ olamaz kavuşmamıştı. Lozan Konferansı devam ediyordu ama tartışmalar sertleşmişti. Konferans her dİyemedİm’ an kesintiye uğrayabilirdi. Atatürk, Batı tatürk yıllar sonra duruma açıklık Anadolu’daki askeri birlikleri denetlemek ve Agetiriyor: halkla görüşmek amacıyla 14 Ocak 1923’te “Gazetecinin sorusuna karşı “Hükümet yurt gezisine çıkmış ve 16 Ocak 1923 dini olamaz” diyemedim; tersini söyledim: tarihinde İzmit’te gazetecilerle buluşmuştu. “Vardır efendim, İslam dinidir” dedim. İstanbul basını Ama hemen “İslam dininde düşünce özgürlüğü vardır” diye sözlerimi açıklamak Cumhuriyetin ilanından dokuz ay önce ve yorumlamak gereğini duydum. Demek yapılan bu uzun toplantıda yeni Türk istedim ki hükümet, düşünce ve inançlara devletinin karşılaşacağı önemli toplumsal saygı göstermekle bağlı ve yükümlüdür. konular üzerinde duruldu. Bu toplantıda Gazeteci, verdiğim karşılığı elbette akla ayrıca “Devletin dini olacak mı”, “Başkent yatkın bulmadı ki yeniden şöyle bir soru sordu: neresi olacak”, “Kürtlere özerklik verilecek “Yani hükümet bir dine bağlı olacak mı?” mi” gibi hassas sorular da sorulmuş, Atatürk “Olacak mı, olmayacak mı bilmem” dedim. de bunlara açık yanıtlar vermiştir. İşi kapatmak istedim. Ama kapatamadım. “Öyleyse” dediler ve yeni sorular sordular. O gün İzmit’te bu konuda gazetecilerle daha çok konuşmayı uygun bulmadım. Kürtlere Laiklikten özerklik dinsizlik çıkarmak ürt azınlığa özerklik verilmesi tatürk bu konudaki kararlılığını Kkonusu daha sonraları tartışma ANutuk’ta şöyle belirtiyor: konusu yapılmış, a tatürk’ün İzmit Basın “Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, Toplantısı’nda Kürtlere özerklik verilmesini yeni Teşkilatı Esasiye Kanunu kabul ettiği belirtilmiştir. Oysa işin esası (Anayasa) yapılırken ‘laik hükümet’ şöyledir: Vakit gazetesi başyazarı ahmet Halide Edib Hanım ve arkasında gazeteci Mecdi Bey, sağda Bolu teriminden dinsizlik anlamını Emin (Yalman), “Kürt meselesine temas milletvekili ve Mustafa Kemal Paşa’nın yaveri Cevat Abbas Bey. buyurmuştunuz. Kürtlük meselesi nedir? Bir çıkarmaya eğilimli olanlara ve Eskişehir, 17 Ocak 1923 iç sorun olarak temas buyurursanız çok iyi bundan yararlanmak isteyenlere fırsat olur” diye bir soru sordu. vermemek amacıyla kanunun ikinci a tatürk’ün yanıtı şöyledir: “Kürt maddesini anlamsız kılan birtakım TOPl AnTıd A nElEr KOnuşuldu? meselesi; bizim yani Türklerin menfaatına terimin konulmasına göz yumulmuştur. olarak da katiyen söz konusu olamaz. İzmit Basın Toplantısı’nda Mustafa olacak mı, laiklik” gibi can alıcı sorular Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun Çünkü bildiğiniz gibi bizim milli sınırımız Kemal’e “Türkiye’de kurulacak yeni rejim, soruldu. Atatürk bu yakıcı sorulara ilk kez 2. ve 26. maddelerinde, gereksiz dahilinde mevcut Kürt unsurlar o surette Musul konusu, Kürt konusu, devletin dini çok açık ve kapsamlı yanıtlar verdi. görünen ve yeni Türkiye Devleti ile yerleşmiştir ki pek sınırlı yerlerde yoğunluğa Cumhuriyet yönetiminin ilerici niteliği sahiptir. Fakat yoğunluklarını kaybede ile bağdaşmayan terimler, devrim ve kaybede ve Türk unsurlarının içine gire gire cumhuriyet yönetimi bakımından, öyle bir sınır ortaya çıkmıştır ki Kürtlük ‘Devletin dini olacak mı’ o zaman için sakınca görülmeyen namına bir sınır çizmek istersek Türklüğü ve ödünlerdir. Millet, Teşkilatı Esasiye Türkiye’yi yok etmek lazımdır. Kanunu’ndan bu fazlalıkları ilk Örneğin, Erzurum’a kadar giden, elverişli zamanda kaldırmalıdır.” Erzincan’a, Sivas’a kadar giden, Harput’a sorusuna Atatürk’ten yanıt (Söylev, Cilt II, s. 350-353) kadar giden bir sınır aramak lazımdır. Ve hatta, Konya çöllerindeki Kürt aşiretlerini zmit Basın Atatürk daha de göz önüne almak lazım gelir. Dolayısıyla ATATÜrK’lE YAKın Ol An MİllİYET İToplantısı’ndaki sonra bu soru ile başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, gAzETEsİ BAşYAz Arı MAHMuT en önemli sorulardan ilgili olarak şunları sOYd An , İzmit Basın Toplantısı ile ilgili Teşkilatı Esasiye Kanunu (anayasa) Anayasadaki birisi, “Devletin söylemiştir: “Açıkça 17 Aralık 1929 tarihli Milliyet gazetesinde gereğince zaten bir tür yerel özerklikler dini olacak mı” söyleyeyim ki bu gözlemlerini şöyle anlatmaktadır: “Bu oluşacaktır. O halde hangi livanın (sancak) konuşmaları, salonun bir köşesine çekilmiş sorusuydu. 100 soruyla karşılaşmayı topluluğu (yerel halkı) Kürt ise onlar kendi değişiklikler sessizce takip ediyordum. Gazi Hazretleri’nin yıldır güncelliğini hiç istemiyordum. kendilerini muhtar (özerk) olarak idare Kılıçzade Hakkı Bey’e verdikleri cevaplarla Konunun anayasa yönünden gelişmesi koruyan bu konuyu Çünkü pek kısa edeceklerdir. Bundan başka Türkiye’nin yakından bildiğim asıl düşünceler arasında şöyledir: da özetleyelim. olması gereken halkı söz konusu olurken onları da beraber tam bir uygunluk yoktu. Görüşmeler bittikten, 1924 Anayasası’nın 2. maddesi “Türkiye İzmit Basın karşılığın o günkü misafirler gittikten sonra bunu bizzat kendileri ifade etmek lazımdır. İfade olunmadıkları Devleti’nin dini, İslamdır” cümlesini de belirttiler. Bu tarihten dört sene sonra Gazi koşullar içinde zaman bundan kendilerine ait sorun Toplantısı’nda İleri taşıyordu. Bu cümle ile 26. maddedeki Hazretleri, partide yaptıkları uzun ağzımdan çıkmasını çıkarmaları daima söz konusudur. gazetesi yazarı ve tarihi nutuklarında İzmit’teki “Ahkam-ı şeriye TBMM tarafından henüz istemiyordum. Kılıçzade Hakkı Bey, görüşmeyi hatırladılar ve yürütülür” cümleleri, 10 Nisan 1928 tarihinde ‘Ayrı bir sınır çizmeye Vatandaşlar arasında “Yeni hükümet bir olayı şu biçimde parti yapılan değişikliklerle kaldırılmıştır. kalkışmak doğru olmaz’ çeşitli dinlerden din ile bağlı olacak azasına anlattılar...” 1937 yılında laiklik ilkesi anayasaya girdi. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem mı” diye bir soru topluluklar bulunan Ayrıca 10.01.1937 tarih ve 3115 sayılı kanun Kürtlerin ve hem de Türklerin yetki sahibi yöneltmiş, Mustafa ve her dinden olanlar ile anayasanın 2. maddesi şu duruma geldi: vekillerinden meydana gelmiştir ve bu iki Kemal de buna için adaletli ve eşit “Türkiye Devleti, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, unsur bütün menfaatlarını ve geleceklerini karşılık “Edecek işlemler yapmak ve Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır. Resmi birleştirmiştir. Yani onlar bilirler ki bu mi, etmeyecek mi mahkemelerinde dili Türkçedir. Makarrı Ankara şehridir.” müşterek (ortak) bir şeydir. a yrı bir sınır bilmem. Bugün adaleti kendi Türk toplumu yüzyıllar boyunca din devleti çizmeye kalkışmak doğru olmaz.” mevcut olan uyruğuna ve Bu sözleriyle Mustafa Kemal, Kürtlerin modeliyle yönetilmiştir. Laik Cumhuriyetin yabancılara eşit olarak kanunlarda aksine yoğun olduğu il ve ilçelerde belediye ve il temelleri yüz yıl önce atılmasına karşın konu uygulamakla yükümlü bir şey yoktur. Millet genel meclisi yönetimlerinin yörenin halkı zaman zaman gündeme taşınmaktadır. Mahmut soydan ve Atatürk olan bir hükümet, dinsiz değildir, dine tarafından seçilerek belirleneceğine işaret Atatürk, açık ve din ve düşünce bağlıdır. Dini de ediyordu. doğruları söyleyen özgürlüğüne saygı göstermek zorundadır. İslamdır. Dini reddedecek ortada bir sebep Bu toplantıda ayrıca, Boğazlar konusu, bir liderdi. 100 yıl Hükümetin bu doğal niteliğini, şüpheli anlam yoktur” karşılığını vermişti. kapitülasyonlar, Musul, Türk-Rus, Türk-İran önce İzmit Basın çıkmasına yol açacak niteliklerle sınırlamak ve azerbaycan ilişkileri; asayiş, başkent Toplantısı’nda ‘din ve düşünce özgürlüğüne elbette doğru değildir.” neresi olacak, Meclis içindeki düşünce “Devletin dini olacak saygı göstermek...’ ayrılıkları, hilafet ve din devleti, hocaların mı” sorusuna verdiği ‘Türkiye d evleti’nin dini, statüsü, yeni kurulacak halk fırkası gibi İzmit Basın Toplantısı’nda Mustafa ilk yanıt için pişman sorular soruldu ve Mustafa Kemal bunları İslamdır’ cümlesi Kemal’in karargâh subaylarından “refakat olduğunu söyleyen çok açık bir biçimde yanıtladı. subayı” olarak hazır bulunmuş olan Mahmut “Türkiye Devleti’nin resmi dili Atatürk’ün konu ile Görüldüğü gibi bu toplantıda, laiklik, Soydan, bu konuşma ile ilgili olarak altı Türkçedir” dediğimiz zaman bunu herkes ilgili görüşünü bir halifelik, din ile devlet arasındaki ilişkiler yıl sonra, 17 Aralık 1929 tarihli Milliyet anlar. Hükümetle yapılacak resmi işlerde kez daha aktarmış gibi yüzyıl geçtiği halde hâlâ güncelliğini gazetesinde bir değerlendirme yaptı. Türk dilinin kullanılması gereğini herkes olduk. koruyan sorunlar ele alınmıştır. Sorulan Dikkat edileceği gibi Mustafa Kemal, doğal bulur. Ama “Türkiye Devleti’nin sorular ve a tatürk’ün verdiği yanıtlar 100 yıl “Devletin dini olmaz” demiyor, “Dini dini, İslamdır” cümlesinin elbette l Atatürk’ün İzmit Basın Toplantısı, Bugünkü Türkçeye uyarlanmış geçtiği halde güncelliğini koruyor. reddedecek bir sebep yoktur” diyor. açıklanması ve yorumlanması gerekir. yeni baskı, Cumhuriyet Kitapları, 2022.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle