03 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2023 PAZAR 10 HABER/yo Rum ir ülkenin mimarisi, sınırları Atatürk’ün kurduğu 1950 yılından öteye din devlet coğrafyadan silinip Türkiye, millettir. yapısına girmiş ve ne tesadüf; Bvarlığı tarihe karıştığında, Milletin çimentosu da gecekonduculuk, çarpık kentleşme, uygarlığından geleceğe kalan son dil, bayrak birliği ve gasp edilen arazilerin üzerine ucube kanıttır. Ülkenin imar kalitesi, devlet toprak bütünlüğü. camiler kondurarak yıkılmasını yapısının niteliğini ve niceliğini de önlemek kurnazlıkları da aynı gösterir. Milattan önceki Roma’nın Betonun harcı tarihlerde başlamıştır. gücünü, devlet çöktükten iki bin yıl taşın gücü sonra ayakta kalan mimarisinden Yasa delmek devlet yıkar Bu yurt öyle Türkiye anlarız. Büyük Konstantin’in Türkiye’nin 1950’den sonraki Cumhuriyeti’nin MS 4. yüzyılda kurduğu Roma anarşik ve çürük mimarisine bakınız, uzaktan sevilmez! 1950’li yıllara kadar Çarpıt, çürüt, yık... İmparatorluğu’nun ilk çağındaki devletin nasıl yozlaştığını anlarsınız. mimarisine bakınız: Tüm kunt kesme taş yapılarında, devletin enim vazgeçilmez bir huyum Çarpık ve çürük kentleşme, olanaksızlıklara rağmen vardır, ne zaman yurtdışına taban sağlamlığını görürüz. tartışılmaz haşmetini işaret ederken; devletteki çarpılmanın ve çürümenin sağlam, kunt binalardır ve devletin İmparatorluk Doğu ve Batı Dolmabahçe Sarayı’nın Garp’ı taklit Bçıksam dönüşte mutlaka ağlarım. de göstergesidir. Gecekonduculuk, gücünü temsil eden yapılar, taştır, eden Şark mimarisi, Batılılaşmaya Elbette önce ülkeme döndüğüm için diye bölündükten sonra başkenti yalnız rasyonel şehirciliği ortadan taş... Ve bu yüzden hâlâ ayakta çalışan Doğulu devletin kafa ve en acısı gezip gördüğüm yerlerle Konstantinopolis olan Doğu kaldırmamış; yasaların delinmesini, durmaktadır, depreme bile en karışıklığını ifade eder. Yirmi bir kıyasladığımda, ülkemin uygarlıklar Roma’nın ilk çağ kalıntılarından rüşvetçiliği, dolandırıcılığı, dayanıklı olanlardır. Bin yıl sonra yıl önce “Türkiye’nin çimentosu açısından ne denli zengin olduğunu ve aparttığı kesme taşların arasını eyyamcılığı, hak edilmemiş mülkiyet Türkiye Cumhuriyeti döneminden dindir” ilanıyla iktidar koltuğuna bu zenginliğin kıymetini bilmediğimizi beslediği dantel gibi tuğla örgüden, gaspını meşrulaştırarak devleti de eğer bir şeyler kalırsa geriye, bu oturan siyasal İslamcılar, bu ülkeyi düşündüğümden ağlarım. Bunu küçülmeye başlayan devletin bozmuştur. yapıların kalıntıları olacak, eğer son yetmiş yıldır kemiren illete açıklamaya çalışacağım. Alınmak yok. entrikaya dayalı politikasını anlarız. Atatürk Orman Çiftliği’nden gasp kurulup yıkılan bir uygarlıktan söz parmak basmış, zaten çarpık Diyelim ki ben Peru’dan Machu Osmanlı İmparatorluğu’nun da edilen araziye ve imar yasaklı sit edilebilirse, bu kalıntılara bakarak kentleşmesinden ucube mimarisine Picchu’dan (kralların sayfiyesi) yeni yetkinliği, yine mimarisinde okunur. belirlenecektir önemi. Ne zaman alanlarına kurulan saraylar; bırakın kadar tüm göstergelerin kanıtladığı dönmüşüm. Machu Picchu'yu her gün devletin haşmetini göstermeyi, ki din, Türkiye’nin harcına çimento çürümeyi özetlemiştir, farkında dört bin turist geziyormuş. Gözlerimle Bayındırlığın imgesi, olarak karılmaya başlamıştır, işte o yokluğunu gösteriyor, çünkü olmadan... Atatürk, Türkiye gördüm. Evet ilgi odağı olması gereken devletin simgesi  hukuksuzluğu kanıtlıyor! zaman çürüme başlamıştır. Devlet Cumhuriyeti’ni tam da sağlam bir yer ama o kadar işte. Oysa yıllar Fatih Camisi Sultan II. ve devletin çürük temeller üzerine Türkiye’nin betonu din temellere oturtmak için harcına din önce ülkemizi doğudan batıya karış Mehmet’in savaşçı üstünlüğünü, katmamış, dini devlet işlerinden yapılanmasına paralel olarak çimentosuyla karıldıkça çatlıyor. karış gezmeye niyet eden gezgin Süleymaniye Camisi ise Kanuni mimarisi de çarpılmış, inşaatları da Deprem bile gerekmiyor. Kendi ayıran laikliği de çimentosu din bir çifte rastlamıştım. Adeta dehşet döneminde Osmanlı egemenliğinin olmasın diye yasalaştırmıştır. dayanıksızlaşmıştır. kendine ufalanıyor. içindeydiler, çünkü işlerinden üç aylık bir izin almışlardı ve iki ayda ancak Ağrı’dan Kapadokya’ya gelebilmişlerdi. Hakkâri’de rastladıkları 13 adet taşlara oyulmuş çıplak insan figürlerinin üyüdüğü semt bağırıp çağırırken kocası neden sadece bir şarap matarası insanın yazgısını da cep telefonundan bu taşıdıklarını çözememişlerdi. Biraz Betkiler. sahneyi çekmiş. Peker’e yardım ettim. Hakkâri, milattan Tayyip Bey’i etkileyen göndermiş. Peker de önce kurulmuş Huri kentlerinden Kasımpaşa olduğu gibi yayımlamış. Bayan vekil biriydi ve daha sonra Büyük Roma benzetmek gibi olmasın ev haliyle, yani başı İmparatorluğu’nun uç kalelerinden biri bendenizinkini de açık. Bu nedenle “aile Fikret Şenses olmuştu. Kralların neden sadece şarap Sultanahmet belirlemiş mahremiyetinin” ihlal matarası taşıdığını ben de bilmiyordum olabilir. edildiğini öne sürüyor. Davayı laklakiye ama Anadolu’nun ezelden beri bir şarap Dünya tarihinin iki- Oysa aynı sayın bayan Prof. Şenses’e veda ve bira ülkesi olduğunu biliyordum. üç bin, tarihimizin dört- vekilin bizzat açıkladığı sarktığı için de bu olaya ‘Vaka-i Çünkü öyle verimli bir toprak parçası beş yüzyılı da bizim mahallenin yığınla aile mahremiyeti var. Vakvakiye’ denmişti. Biraz da DTÜ İktisat Bölümü emekli öğretim üyesi, ki üzümün en âlâsı, arpanın en (Yerebatan Sarayı arka İlk kez elli yaşına yakın laklakiyat demek için olmalı.” verimlisi bu topraklarda yetişiyordu. Oiktisatçı Prof. Dr. Fikret Şenses bir süredir sokağı) üç-beş km çevresinde evlendiği halde “18 yaşında “Otur. On!” dedi. İlk Hıristiyanların düşmanlarından yazılmıştır. gibi olduğunu” basına kanser tedavisi görmesine karşın önceki gün HHH kaçıp yerleştikleri Kapadokya bir şarap Vefa Lisesi’nde tarih açıklamasını (Habertürk), yaşam mücadelesini kaybetti. Şenses, ODTÜ’de Dileyelim mektep anısı cennetiydi. Bizim en yakın atalarımız öğretmenimiz Reşad Ekrem belli ki yeterince mahremiyet yapılan törenin ardından Gölbaşı Mezarlığı’nda anlatmak, birilerine dil uzatmak 1000 Tanrılı Hititler sefa düşkünüydü ve Koçu idi. saymıyor. son yolculuğuna uğurlandı. Cenazede ODTÜ sayılmaz. birasız güne başlamazlardı. Ülkemiz TV ile tanışmadığı Basına açıkladığı başka HHH öğretim üyeleri ve Şenses’in öğrencileri Ne güzel zamanlarmış değil mi? için o yılların İlber Ortaylı’sı da “mahrem” bilgiler de var. Baş ekonomist tezgâhından Neyse ki Anadolu’da hâlâ evlerde şarap gözyaşlarını tutamadı. Şenses, sanayileşme, Reşad Ekrem idi. Tesettürlü bir hanım olarak geçmiş 6’lı masanın iki lideri yapma geleneği sürüyor, birada artık Dönemin efsanesi Eşref milyonluk değerde yat satın işgücü piyasaları, yoksulluk ve iktisat eğitimi de arada stratejik derinlikli evlerdeki irmiklerde demleniyor. Şimdi Şefik’in maç anlatması gibi alma nedenini, denize “rahat” gibi konularda yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. laflar edip duruyorlar. gene soruyorum: Biz bu ülkeyi hak ders anlatırdı. girebilmek diye açıklaması l ANKARA/Cumhuriyet İkisi de kafayı “Türklük” Arada sözlü sınav yerine örneğin. ediyor muyuz? ile bozmuş görünüyor. ilginç test soruları sorardı. Tesettürlü hanımların Bir şeye çok seviniyorum, paramız “Türkiyelilik” denilmesi gerekir pul oldu ya, artık halkımız ülkesini Bilene 10 verirdi. “haşema mayo” ile denize demeye getiriyorlar. “Bilmiyorum” demeyip de rahatça girdikleri herkesin tanımadan Paris, Roma, Singapur Hayalleri, Kürt ve sığınmacı uyduruk yanıt verene ertesi malumu. gezmeyi bıraktı, şimdi Güneydoğu Mağdur aileye oylarını zimmetlemek diyenler dönemin sıfırını da peşin Haşema yerine yat satın Anadolu turları tıklım tıklım dolu, Kars de var. verirdi. almak için iki neden olabilir.. yolculuğu kışın olmazsa olmazı oldu. İkisi de dışişleri bakanlığı dava üstüne dava Yazılı sınav beklediğimiz Satan kişi, ya yatı haşema Kars'a gittiğimde hemen herkesten yapmış. Fransızın Fransalı, bir gün sırayla sınıfı tahtaya kadar uygun bir fiyata vermiştir. duyduğum bir söz vardı: “Şu Ruslara Almanın Almanyalı, İngilizin ANKARA’DA çekmeye başladı. Ya da vekile hanımın çok kızıyoruz, 30 yıl kaldılar, kent İngiltereliyim diyenine elbette “Vaka-i Vakvakiye nedir?” haşemaya karşı alerjik bir 2020’de bisikletli dünya kenti oldu, niye gelmiyorlar ki hiç rastlamamışlardır. Birkaç kişi, “Boş konuşup bünyesi vardır. yapılacak daha çok iş var.” Kızmayın Umut Gündüz’e Bu kez şanslarını Hatay’da padişahı sinirlendirme olayıdır”, Ki bunlar da “aile Kars’taki o güzelim binalar, heykeller, çarparak ölümüne veya Fatih’te denesinler. “Saray havuzunda ördeklerin mahremiyeti”ne giren yollar Ruslar tarafından yapılmış. neden olan Önlerine çıkana “Nerelisin” ölü bulunmasıdır” gibi yanıtlar hususlardır. Yani Anadolu’da birkaç kent dışında sürücünün iyi hal diye sorsunlar. verince, “Oturun zevzek HHH ecdadımız olarak kabul edilen indirimi alarak Bir kişi de olsa hiç “Arabım!” budalalar!” diye azarladı. Müstesna özelliklere sahip Osmanlı buralara uğramamış, neyse Menderes - Asuman salıverilmesi sonrası diyene rastlayacaklar mı Gündüz Umut Gündüz Bu defa “Kim biliyor?” olduğu yaşamöyküsünden ki Selçuklular varmış da Erzurum, acaba? anne Asuman ve deyince, parmak kaldırdım. anlaşılıyor. Kayseri, Konya, Alanya güzelim oymalı Alacakları yanıt, Suriyeliyim, baba Menderes Gündüz, adalet ararken kendilerini Komşumuz “Kitabi Muhtar” Mesala “Swahili” dili bilmesi camilere,muhteşem medreselere, Iraklıyım, Ürdünlüyüm olacak! ayrı ayrı davaların sanık sandalyelerinde buldu. amca anlatmıştı. Mahalle sayesinde Tanzanya Dostlık kervansaraylara kavuşmuş. Ve iyi ki Oysa hepsi Arap. Arapım Karara tepki gösteren baba Menderes Gürbüz, Grubu başkanı seçilmiş. arasında top oynamayın bu topraklardan 42 uygarlık geçmiş. diyen yok. “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla yargılandığı nasihatı verirken anlatmıştı Parti içindeki gücünün Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir Sığınmacılardan alınacak davada 8 bin 450 TL para cezası aldı. Adalet arayışını Vaka-i Vakvakiye”yi... kaynağı Swahilice midir? geçmiş mirası yok! Ne yazık ki ecdat ders çok. Birinci de bu. Aklımda kalanları bir çırpıda Yoksa, anayasa değişikliği sürdüren anne Asuman Gündüz ise sürücünün Osmanlı için Anadolu, vergi toplanan söyledim. nedeniyle TBMM kürsüsünde fotoğrafını sosyal medyada paylaştığı gerekçesiyle ve askere çağrılan insanların ülkesi Garip bir aile “Rabbülalemin yüzyıldır “On yedinci yüzyıl ortalarında geçen perşembe sanık sandalyesine oturtuldu. olmuş. Sanayi Devrimi'ne sırtını dönen, mahremiyeti ekonomik durum bozulmuş. vurulan prangalardan matbaanın bu topraklara gelmesini 100 Anne Gündüz, “Yıldırma politikası uyguluyorlar. Yeniçerilere düşük ayarlı kurtulmayı bize nasip 13 Şubat’ta Sedat Peker yıl geciktiren, dünyanın saygı duyduğu Vazgeçmeyeceğiz. Sanık sadece 4 ay tutuklu kaldı. akçe ile ödeme yapılmıştı. eyledi...” yolunda yediği ile AKP’li hanım vekilin, Piri Reis’in kafasını uçuranlar da hep Oğlumun katili serbest” dedi. Baba Gündüz ise Yeniçeriler de sarayı basmışlar. herze midir? rektör-profesör olan eşinin Osmanlı. Bergama Zeus Tapınağı’nı dava Anayasa Mahkemesi'nde. İstediğimiz sonucu HHH Otuz kadar görevliyi teslim alıp mahkemesi Ankara’da Almanlara hediye eden de bir Osmanlı alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Ayasofya’nın karşısında dev Keşke, ilk duruşmada sayın başlıyor. padişahı: Abdülhamit. Neyse ki bu gideceğiz. İşin peşini asla bıraklamayacağız" şeklinde bir çınar ağacına asarak idam savcı bunu da gündeme Dava çok ilginç. Bayan vekil topraklardan bir Osman Hamdi Bey konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet etmişler. Asılanların dilleri dışarı getirebilse... evde resmi nikâhlı kocasına geçmiş. Arkeoloji Müzesi’ni kurup Anadolu’nun ve Ortadoğu’nun en muhteşem eserlerini toplamış. 22 OCAK 2023 SAYI: 35533 Ecdadımız Osmanlı diye övünenler KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] inatla yurdumuzdan gelip geçmiş 42 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına uygarlığı yok sayıyorlar. Tarih kitapları ALEV COŞKUN sadece Osmanlı’nın kazandığı savaşları Genel Yayın Yönetmeni anlatıyor, peki ya kaybettikleri? Tıpkı Tuncay Mollaveisoğlu Osman Hamdi Bey gibi bir başka ülke Yayın Koordinatörü vurgunu Halikarnas Balıkçısı’nın ve Ferda Öngün arkadaşlarının inanılmaz mücadelesi sonucu arkeolojinin en baba uygarlığı Yazıişleri Müdürleri antik Yunan uygarlığının yeşerdiği İklim Öngel Özgür Soyer toprakların artık Anadolu olduğu kabul (Sorumlu) edildi. Yani sadece bir başka yurtsever Yayın Danışmanı fotoğraf ustası Ara Güler’in keşfettiği Arif Kızılyalın Afrodisias ve Efes antik kentleri binlerce Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok gezgini, geçmişe meraklı insanları şaşırtmaya yeter. l l Gece : Aslan Yıldız Haber Merkezi : Can Uğur Tıpkı Mardin, Midyat, Diyarbakır l l Ekonomi: Jale Özgentürk Eğitim: Figen Atalay gibi. Oralara gittiğinizde Soğmatar l l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan Fotoğraf: Uğur Demir antik kentindeki Ay Tapınağı’na ve l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Dara harabelerine mutlaka gidin. Dara Çankaya/Ankara Tel: (0312) 442 30 50 harabeleri ilk mason toplantılarının l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 yapıldığı yer, muhteşem bir film mekânı Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), gibi. Soğmatar Antik Kenti ise benim ve Emre Kongar, Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Mine Kırıkkanat, birkaç arkadaşımın keşfi sonrası artık Zülâl Kalkandelen, Tuncay Mollaveisoğlu, Mustafa Büyüksipahi yol tabelası olan bir antik kent, dikkat l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer edin Ay çarpması olabilirsiniz.. Karadeniz yaylalarına gidip Sümela Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 e-posta: [email protected] Manastırı’nın zenci İsa’sını görmeden Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] dönmek olmaz. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: [email protected] Şimdi neden ağladığımı anladınız Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. mı, böylesine muhteşem bir ülkede 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. yaşarken ülkemizde büyük çoğunluk Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. yanı başındaki müzeyi ziyaret etmiyor, l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/ Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize büyük çoğunluğun yaşadığı bölgedeki sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. antik kentlerden haberi yok. İşte ben Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve buna ağlıyorum. kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Sözlerimi hep söylediğim bir sözle NAMAZ VAKİTLERİ bitirmek istiyorum. Bir marş var: İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı “Uzakta bir köy var, görmesek de İstanbul 06:47 08:16 13:20 15:51 18:15 19:38 gitmesek de o köy bizim köyümüzdür” Ankara 06:31 07:58 13:05 15:39 18:02 19:24 diye devam eder. İzmir 06:52 08:17 13:28 16:05 18:28 19:48
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle