23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 6 AĞUSTOS 2022 CUMARTESİ 2 olaylar ve görüşler Sahne senin ulus devlet Ulus devlet PROF. DR. MİTHAT BAYDUR vasa şirketler, para akışına hükmedeme- du. Dünya genelinde, demokrasi ve bir AB de öyle. Polonya, Ukraynalıları kov- yeniden yen merkez bankaları, titreşimleri dünya arada yaşayabilme istek ve direncinin lo- mak istiyor. İngiltere artık yeter dedi. Oy- AKADEMİSYEN sahneye genelinde hissedilen rekabet sarsıntıları, komotifi olan orta sınıf kazandığı mevzi- sa 80’ler dünyası, sermaye, emek, bilgi ve slında Ukrayna’daki sa- o dönemin iktisat ve sosyal tarih açısın- leri kaybediyor. Artık çok zengin ve yok- zekânın sınır tanımadan dolaşmasını ön- çıktı. O çok vaş, dev bir buzdağının dan akılda kalan travmatik tortularıydı. sullar var. görüyor ve bunun fiili altyapısını oluştu- törpülenen, Asadece görünen yüzü... Küreselleşme dalgası 1980’lerde başla- ruyordu. Küreselleşme dalgası tokatlanmak istenen Mesele çok daha derinlerde. dı. 40 yıl boyunca örneğin ABD, çoğu üre- Bugün ABD, Hollandalı firmaya Çin’e ABD’yi, AB’yi ve bizim gibi Önceleri “tarihin sonu”nu, ardından tim tesislerini Çin’e taşıdı. Onun devasa çip makineleri satmaması için uyarıda bu- devlet, düzenleyici, “coğrafya”nın sonunu ilan etmişken bu- ülkeleri büyük ölçüde sarsan, işgücünden, ucuz emek istihdamından ya- lunuyor. AB ülkeleri, (özellikle Almanya kural koyucu ve enflasyonist dalga (Bana gö- günlerde ise tarihin devam ettiğini ve İbn rarlandı. Çinli öğrencileri ABD’deki Ivy ve Fransa) Rus doğalgazına bağımlılıktan adalet dağıtıcı Haldun’a atfen, “coğrafyanın bir kader re bizim enflasyon oranımızın League üniversitelerine kabul ettiler ve kurtulunması için ABD tarafından yine 3/4’ü yerli ve milli!...) daha olduğu”nun yeniden altını çiziyoruz. Çin dünya piyasalarında kazandığı edi- uyarılıyor ve yeni çareler aranıyor. misyon ve rolüyle Küreselleşme dünya ticaret hacmini 20 uzun seneler sürecek gibi. nim, transfer ettiği teknoloji ve know-how Ve bütün bunlar olurken Almanya sene- perde arkasından Bir tarihsel kırılma anını res- kat artırdı. Ancak dünyadaki tüm devlet- yoluyla ABD’yi tehdit eder hale geldi. ler sonra dış ticaret açığı veriyor. sahneye geri lerin GSYH’leri toplamı yaklaşık 80 tril- meden Berlin Duvarı’nın yıkılışı, Başta ABD olmak üzere, çoğu ülke dışa- Coğrafyanın sonu iktisadi ve sosyal dinamikleri de yon dolar iken ülkelerin birbirlerine borç rıda ürettirdikleri çoğu ürünü kendi top- geldi. toplamı yaklaşık 250 trilyon doları buldu. Trump veya Biden fark etmeyecek. ateşliyordu. Küresel çapta markalaş- raklarına getirtme politikasına döndü. ma, ulus devletlerin ötesine uzanan de- Ve gelir dağılımı dramatik biçimde bozul- ABD kapılarını göçmenlere kapatıyor. İşte bu coğrafyanın sonunun sonu. Hoş geldin yerelleşme Şimdi yeniden kamplara bölünen bir dünya... Herkes evine kapanıyor. Nihaye- tinde bu “eve kapanma” olayı, küreselleş- menin kapanma evresinin ivme artırıcı- sı oldu. Covid-19 ve pandemi süreci ile birlikte çaresiz kalan uluslar, aslında devasa bir- liklerin kurgusal bir üst şemsiye olduğu- nu fark ettiler. AB, İtalya ve Fransa’yı çaresiz seyretti ve ulus devletler kendi esnaf ve tüccarla- rına “Evine git, parayı biz sana vereceğiz” dediler. Evet, ulus devlet yeniden sahne- ye çıktı. O çok törpülenen, tokatlanmak istenen devlet, düzenleyici, kural koyucu ve adalet dağıtıcı misyon ve rolüyle perde arkasından sahneye geri geldi. Yaşlı Avrupa’da üretim maliyetleri artı- yor. İşgücü bulunamıyor ve anlaşılıyor ki o görünmez el buna derman olamıyor. Hoş geldin yerelleşme, sahne senin ulus devlet!... Doğruluktan ayrılmayınız PROF. DR. ÇAĞATAY ÜSTÜN EGE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ oğrunun nitelendirilmesinde kimi- Dsinin “doğruca”, kimisinin “dosdoğ- ru” gibi kelimeleri kullandığını görüyo- ruz. Bu yaklaşım biçimi bizlerin eğriden ve yalandan uzaklaşması içindir. O halde niçin doğru bir yaşam kurgusu oluştur- makta zorlanıyoruz? Belli ki bazı dış etki- ler doğrunun uygulanış ve benimsenme tarzı üzerinde olumsuz etkilerde bulunu- yor. Bir diğer deyişle kolaycılıkla eşde- ğer bir tutum takip ediliyor. Çünkü doğru ve doğruluk zormuş gibi algılanmaktadır. Çevremizdeki yanlış işlerin özünde aslın- da hep bir doğrunun yapılmamış olduğu- na ilişkin bir çıkış noktası bulunduğunu fark etmiyoruz. Yani, doğruyla hareket edilecekken birden farklı bir tesirle doğ- rudan uzaklaşılarak yanlışlar ortaya çık- maya başlıyor. Bu ironik kısır döngü doğ- ruluğun savunucularının üzüntüsüdür. Etik ve ahlak Doğru söylemenin sınavı çocukluk ça- ğında başlıyor ve yalana yakınlaşan bir tavır yüzünden yalana dönmüş kitlele- rin ilk tohumları atılıyor. Daha ileriki zaman dilimlerinde yalandan bir yaşam biçimi siyaset ve politika, hatta fark- lı meslek gruplarıyla uzlaşabiliyor. Boş vaatlerin olmayacak, şeylerin hayalleri süslemesine yol açmak ne kadar doğru, ne kadar etik ve ahlakidir. Yanlış ve yalan Doğrudan, doğruca, doğrulukla yapıla- cakların kestirme bir yol üzerinden ya- lanla ifade edilmesi, bireysel ve ruhsal hafızanın deposunu karmaşık şeyler- le dolduruyor. Burada hatırlanması ge- reken, yanlışın ve yalanın yeniden doğ- ruyla buluşturulmasının zorluğudur. Çocukluk çağımıza kadar uzanan eğitim dönemlerinde genel bir kullanımla ifade edilmiş “Üç yanlış bir doğruyu götürür” ibaresinin mantığı nedir? Yanlış nasıl olur da doğruyu götürür ve etkisiz kılardı. Tam tersine doğru ya- pan daha çok doğruyla buluşturulma- lıydı. Kazanımlar, yaşanmışlıklar odak noktasını yalana ve yanlışa yöneltmişse bunu düzeltmek ve silmek o kadar zor- dur ki! Bu nedenle kesinlikle “Doğru- luktan ayrılmayınız.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle