19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 2022 SALI BÜYÜK ZAFER’İN 100. YILI 15 MILLI EGEMENLIĞI VURGULADI, DEMOKRASI MÜCADELESINI ANLATTI yine başaracağız!... azının bu bölümünde artık sulhun tatlı güneşi gecikme- nin zaferinden dolayı tebrik edi- tin kurulması gerektiğini aktaran Halide Edip Hanım’ın yecektir...” yorum...” ve bu devletin de “Hâkimiyetin YTürk’ün Ateşle İmtihanı Türkiye Büyük Millet Meclisi kayıtsız şartsız milletindir” temel Atatürk’ün bağlılığı adlı eserinde yer alan bir baş- Ordularından nezaketle dile ge- ilkesi üzerinden yükselmesi ge- Demem o ki Mustafa Kemal’e ka anısını da paylaşmak istiyo- tirilen istek ve sulhun tatlı gü- rektiğini savunan kendisi değil baktığımızda, kişiliği ve karakteri rum. Halide Edip Hanım, -muh- neşinin gecikmeyeceğine duydu- midir? Mustafa Kemal, 1906’dan itibarıyla milli egemenliğe ve mil- temelen 31 Ağustos 1922’de- ğu inanç birlikte düşünüldüğün- TBMM’nin açıldığı 1920’ye ka- li egemenliğin yaşama geçtiği yer savaş bölgesinde bir yüzbaşıy- de, Mustafa Kemal’in milli ege- dar, “Millet hâkimiyetini sağ- olan TBMM’ye bağlı, baş- Kılıçdaroğlu, Milli Mücadele müzesinde... la karşılaşır. Yüzbaşı, şehit düş- menliğe duyduğu sarsılmaz bağ- lama” gayesinden geri adım at- komutan olarak emri al- müş ikiz kardeşini defnetmek- lılık karşımıza çıkar. Mustafa mamış, 29 Ekim 1923’de Cum- tındakilere karşı dahi tedir. Halide Edip, şehidi, “Yer- Kemal bu inancını, 4 Ekim 1922 huriyeti ilan ederek millet alçakgönüllü ve na- de yatan Yüzbaşı Celal, kardeşi- tarihli konuşmasında kendisi- hâkimiyetini kalıcılaştırmıştır. HALK DEVLETI zik, düşmanlarına nin portresi gibiydi... Siyah kaş- ni TBMM’nin ordularının başın- İlerlediğimiz yol karşı saygılı ve bağışla- larının birinin orta yerinde bü- da ve ancak TBMM’nin kararla- yıcı bir kişilik görürüz; Büyük Taarruz’un ve yük bir yara vardı. Fakat yü- rını yerine getiren bir asker ola- HALKIN DEVLETI bu kişiliğin yüzü mil- Başkomutanlık Meydan zü mutlak bir sükûn içindeydi,” rak tanımlayarak, bundan li egemenliğe dönük- sözcükleriyle tasvir eder. Def- duyduğu memnuniye- Muharebesi’nin 100. yılında, ünkü Mustafa Kemal cak. Çünkü Cumhuriyetimi- Ç Atatürk, 13 Ağustos zi demokrasiyle taçlandır- tür. Dünya tarihinin Mustafa Kemal’in “Hâkimiyetin nin ardından Halide Edip, şehi- ti ifade ederek de pe- 1923 tarihli TBMM konuş- dığımızda, bu taçlandırmayı en önemli komutanla- din mezarının başında dua eder kiştirir. Mustafa Ke- kayıtsız şartsız millete ait oldu- masında “Yeni Türkiye dev- kimseyi dışlamadan, öteki- rından olan Mustafa ve içinden şu dilekte bulunur: mal konuşmasında, ğu” ilkesine, bu ilke üzerine in- leti, bir halk devletidir, hal- leştirmeden ve hep birlikte Kemal’in askeri kişi- tebrikleri kabul eden şa ettiği TBMM’nin varlığına, da- kın devletidir... Bir ulusun başardığımızda, birbirimi- Kardeşliği öğrenmek liği, bu sivil haliyle değil, TBMM’yi teb- ha çok ihtiyaç duyuyoruz. Mus- dünyadan tümüyle silinme- zin kardeşi olduğumuz ger- “Ey Allah’ım, bütün insanlara, çevrelenmiş, sivil rik eden bir askerdir: tafa Kemal, yaşamı boyunca en si, bir ulusun insanlık top- çeğine bir adım daha yak- onların senin çocukların ve bir- haliyle şekillen- “...Pek aziz ve muh- önemli hedef olarak demokrasi luluğundan tümüyle yok laşmış olacağız. Bizim bu birlerinin kardeşi olduklarını öğ- dirilmiş ve be- terem arkadaşlarımı, mücadelesini kalıcı bir aşamaya edilebilmesi için Nuh tu- başarımız tüm mazlum mil- retmenin zamanı gelmedi mi?” lirlenmiştir. bütün dünyaya karşı taşımak olduğunu biliyoruz. Bu- fanı kadar olağanüstü güç letlere ve çağdaş uygarlığa Halide Edip’in, annesinin iki 25 yaşın- temsil eyledikleri hür- olayların gerçekleşmiş ol- da örnek olacak; bu ülkele- nun içindir ki Cumhuriyetimizi yıldır görmediği Şehit Yüzbaşı da genç bir su- ması gerekir. Fakat kişi- rin mensupları arasında ye- riyet ve İstiklal fikri- demokrasiyle taçlandırmanın so- ler, kendiliğinden alçalma- ni bir kardeşlik hukukunun Celal’in mezarının başındaki di- bayken dahi; rumluluğunu taşıyoruz. ya mahkûmdur. Bu nedenle oluşmasına da katkı sağla- leği, Mustafa Kemal’in zaferden 1906’da ar- Çünkü Mustafa Kemal’in, Bü- halk yönetimi ile kişi yöne- yacaktır. yaklaşık bir ay sonra TBMM’de kadaşlarına yük Taarruzun II. Yıldönümün- timi arasında yaşam ve yok Bu duygularla, Büyük Ön- yapacağı konuşmasının son bölü- yeni bir de ve üstelik Dumlupınar’da olma oranları da bunun- derimiz Mustafa Kemal’in münde kendisine yer bulmuş gi- devle- yaptığı, “Efendiler, hâkimiyeti la aynıdır” derken bize bu- 4 Ekim 1922 tarihli ko- bidir. Atatürk, 4 Ekim 1922 tarih- milliye öyle bir nurdur ki onun güne dair sorumluluğumu- nuşmasından feyz alarak, li ve “Başkumandan Gazi Musta- Atatürk, 4 karşısında zincirler erir, taç ve zu hatırlatıyor. Yani Türkiye başta kendisini ve Büyük fa Kemal Paşa Hazretlerinin Son Cumhuriyetimizi, yeniden Taarruz’da görev üstlenmiş Ekim 1922’de tahtlar yanar, mahvolur” tari- Harbin Tafsilatına (ayrıntılı açık- halk devleti, halkımızın dev- dönemin Genelkurmay Baş- fine uygun olarak, temel prob- TBMM’de yaptığı lama) Dair Beyanatı” başlıklı ko- leti yapmanın zorunluluğu kanı Fevzi Çakmak’ı, döne- lemlerin millet hâkimiyetinin konuşmada büyük nuşmasının finalinde şöyle der: bizim omuzlarımızdadır. min Garp (Batı) Cephesi Ko- ve demokrasinin tesisiyle çözü- İnanın; Türkiye mutanı İsmet İnönü’yü, dö- zaferi anlatırken, “...Düşman elleriyle viran leceğini görüyoruz. Şüphe duy- Cumhuriyeti’ni yeniden hal- nemin Milli Savunma Ba- olmuş ve milletimiz tarafın- “Yurdumuzun muyorum ki sivil bir kişilik ola- kın devleti yapacak olan de- kanı Kazım Özalp’i ve Mil- dan her köşesini kurtar- ufkunda artık rak Mustafa Kemal’den öğren- mokrasiye tam manasıyla li Mücadelemizin tüm or- mak için seve seve can ve- diklerimiz ve bu kişiliğinin ulaştığımızda, Halide Edip du mensuplarını, TBMM’nin sulhun tatlı güneşi rilmiş ve çocuklarımızın aydınlığında ilerlediğimiz Hanım’ın Yüzbaşı Celal’in değerli vekillerini ve Halide gecikmeyecektir...” kanı ile sulanmış olan mezarı başında dile gelen Edip Adıvar’ı sevgi, saygı ve yol, bizi gerçek demokrasi- yurdumuzun ufkunda dedi. dileği de gerçekleşmiş ola- şükranla anıyorum. ye ulaştıracaktır. BÜYÜK ZAFERİN 100. YILI KUTLU OLSUN 1922 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasındaki Türk ordusunun “Büyük Zafer”iyle sonuçlanan 30 Ağustos “Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi”nin 100. yıldönümünü büyük bir coşkuyla ve gururla kutluyoruz. 19 Mayıs 1919 tarihinde başlatılan “Milli Mücadele”de ve “Kurtuluş Savaşı”nın kazanılmasında destansı bir yeri olan 30 Ağustos “Zafer Bayramı”. Türk milletinin emperyalizme karşı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde sadece milletimizin tarihinde değil, aynı zamanda tüm mazlum milletlerin tarihinde altın bir sayfa oluşturmaktadır. İşçiler ve sendikalar olarak, 30 Ağustos “Zafer Bayramı”nın ve tüm ulusal bayramların taşıdığı; ulusal egemenlik, cumhuriyet, demokrasi ve çağdaşlaşma değerlerinin idraki, bilinci ve sorumluluğuyla, başta Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizi kuranları ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla anıyoruz. Türkiye YOL-İŞ Sendikası Yönetim Kurulu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle