Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAYIS 2022 PAZARTESİ
10 HABER/YORUM
İnönü, Yen İ köY enst İtüler İn İn Yapılamaması Yla İlg İl İ tonguç ve Yücel’e şö Yle ded İ:
Savaştan sonra hiçbirini
Altmış yıllık
büyüme öyküsü
bize yaptırmayacaklardır
eden Türkiye ekonomisi sık sık
tekliyor? Neden küresel yarış-
Eğer bu köylüyü toprak sahi-
öy Enstitüleri-
Nta ve kişi başı gelirde hak etti-
nin Gücü” başlı- bi yapmayacak olursak, bu sa-
ğimiz yerde değiliz? Türkiye bundan
“Kğı ile çıkan son yazı- nayi fabrikalarını kim için, han-
sonra hangi fırsatları kullanırsa da-
mın (25 Nisan) odak noktası gi pazarlar için kuruyorsunuz?”
ha başarılı bir ülke olabilir? Reform
İnönü’nün, 1942’de yukarıda- (1936) (Biliyoruz, sanayi hare-
Enstitüsü’nün üç hafta önce yayımla-
ki sözüdür. Yenileyelim: 1942
keti 1934’te başladı).
dığı bir çalışma bu sorulara cevaplar
Temmuzu’nda Tonguç’u ala- Atatürk’ün kendi sesini de
arıyor ve Türkiye’nin geleceği için olası
rak köylerde ve enstitülerde-
ekleyelim. 1937 yılının ka-
bazı fırsatları değerlendiriyor.
ki “çalışma seferleri”nden bi- sım ayı, TBMM: “Memleket-
Devletin yayımladığı resmi istatistik
rinin dönüşünde Tonguç’la ve
te topraksız çiftçi bırakılma-
ve raporlarla Dünya Bankası ve IMF
yeni Tarım Bakanı Hatipoğlu
malıdır. Daha önemlisi, bir çift-
gibi uluslararası kuruluşların raporları-
ile toplantı yapıp hedef koyu-
çi ailesini geçindirebilen topra-
nı birlikte analiz eden çalışmaya göre,
yor: “Enstitü sayısı 60’a çıka-
ğın ‘hiçbir sebep ve suretle bö-
Türkiye, 1960 yılından bu yana milli ge-
rılmalı ve 200 bin tarımcı (çift-
lünemez’ bir mahiyet alması- lirini 50 katına çıkarmış! İlk bakışta bu
çi) yetiştirme hazırlığı yapılma-
dır. ‘Büyük çiftçi ve çiftlik sa- veri çok çarpıcı gelebilir. Lakin aynı ça-
lı.” Tonguç ciddi bir çalışma ya-
hiplerinin işletebilecekleri ara- lışma dünya ekonomisinin bizden daha
par. Fakat hedef eldeki kapa-
ziyi, yoğunluğuna ve toprak ve- hızlı büyüdüğünü ve aynı dönemde 60
Atatürk’ün, “Memlekette topraksız çiftçi
siteden çok büyüktür. Bakan
kat büyüdüğünü tespit ediyor.
rim derecesine göre sınırla-
bırakılmamalıdır” sözünün üzerine Köy
Yücel’le uzun uzun görüşürler. Çalışmanın ortaya çıkardığı en dra-
mak lazımdır...” Berrak. Bel-
Enstitülerinde yurttaşlar, toprakla bir aradaydı.
Yapamayacaklardır. İnönü’ye matik verilerden biri ise global yarış-
li ki teknik çalışma yapılmış,
giderler, “Olamayacak” derler. ta 60 yıl önce bizden çok daha geriler-
işin esası saptanmış. 1945’te,
de olan ülkelerin performansı: Örneğin
Tonguç şöyle demiştir: “Yanı-
Hatipoğlu’nun tasarısında da iş kolektivizasyona gider. Bun-
bizim 50 kat büyüdüğümüz sürede En-
tını yaşam boyu unutamadım:
bu esası bulacağız. Atatürk da tehlike görüyorum” diyordu.
donezya 186 kat, Çin 246 kat ve Gü-
‘İleride çok pişman olacaksı-
ile İnönü’nün ortak çizgisidir. Sonra M. Şeref Bey istifa etti.
ney Kore tam 413 kat büyümüş! Bi-
nız. Savaştan sonra bu işlerin
“Uzlaşmacı” rolü finans serma-
1937 anayasa değişikliğinde
ze benzer ülkeler arasında mukayese-
hiçbirini bize yaptırmayacak-
temele döşenmiştir. CHP’nin yesinden Celal Bey’e (Bayar)
li olarak daha iyi bir performansa sahip
lardır. En önemli olanağı kaçırı-
her kademesinde özümsenmiş verildi. İktisat vekili oldu. Fakat
olduğumuz tek ülke Arjantin olmuş.
yorsunuz!’”
midir? Hayır, gerçek başkadır. sermayenin karşı çıktığı sanayi
Dünyanın ortalama olarak bizden da-
Sonrasını biliyoruz.
Bu köylüler ülkesinde ekono- hareketini frenleyemedi. Cum-
ha hızlı büyümesinin doğal sonucu ola-
Hatipoğlu’nun “bağım-
huriyetin güçlü arzusu 1933’te
mik gücün sahipleri büyük top-
rak, dünya ekonomisi içindeki payımız
sız çiftçi”si, 1945 kışında,
raklılar, eşraf ve tüccardır. Ve Kadro dergisinde Başvekil İs-
düşmüş. 1960’ta yüzde 1.01 olan pa-
TBMM’deki karma komis-
değişmez “müttefik”tirler. Or- met imzalı, “Fırkamızın Devlet-
yımız, 2020’de yüzde 0.85’e gerilemiş.
yonda yok edildi. Doğamadı.
çilik Vasfı” yazısında noktayı
taçağdan gelen mülkiyet ve ba-
Neticede bu gerileme Türkiye’yi G20 li-
Tonguç’un, köyün “enstitü öğ-
sit üretim dokusuna el sürdür- koydu. Başka ne oluyor? Ser-
ginden de düşürmüş ve küresel sırala-
retmeni” ile buluşamadı. Kısa-
maye kendi gücünü sınarken,
memekte kararlıdırlar. Atatürk
mada 1960’ta 16. sırada olan yerimiz,
ca, toprak ve köy yerinden oy-
ve İnönü’nün önlerine koydu- Bayar’ın rolüyle eşzamanlı, par-
2021 sonunda 21.’liğe gerilemiş.
natılamadı. Ortaçağdan beri
ğu dava karşısında bir santim ti içinde bir damar oluşmaya
Kişi başına düşen milli gelir seviyesi-
yerleşmiş, katılaşmış mülkiyet
başlıyor: Uzlaşma damarı!
bile gerilemezler! Şaşırtıcı mı-
ne göre de durum çok farklı değil. Ör-
ve ilkel üretim dokusunu tas-
dır? Hayır. Ortaçağ 20. yüzyıl İkinci adım daha berrak.
neğin 1960 yılında dünya ortalama-
fiye edemeyince, Cumhuriyet
1938’in ikinci yarısı. İnönü si-
karşısında serttir. Ve karşıdev-
sı 458 dolar iken, Türkiye’de kişi başı
ayağındaki prangadan kurtula-
yaset dışında, Atatürk ağır
rimin çekirdeğini bağrında ko- milli gelir 509 dolarmış fakat, 2020 yı-
madı. O tarihi koşullardaki öz-
rur. Ancak 1940’ları ve deva- hasta. Bayar, kasım başın-
lında dünya ortalamasının oldukça altı-
lemi bugün iyi anlayabilmeliyiz.
da TBMM’deki konuşması için
mını yorumlamak için bu kadar na gerilemiş. Kişi başına milli gelir sıra-
Atatürk’e vekâlet eder, konuş- lamasında 1990 yılında 46. ve 2003 yı-
bilgi yetmez.
‘Kurun-u vustada
mayı o hazırlar. Dikkatle oku- lında 53. olan ülkemiz, 2020 yılında 78.
Doğamayan ‘bağımsız çiftçi’ için yasa taslağı, 1945.
Uzlaşma damarı
gibi esir!’ yalım: Bir yıl önce Atatürk’ün sıraya gerilemiş.
Siyaset tarihine girmeye- toprak üzerine kuvvetli vurgu-
“Bize yaptırmayacaklardır”ı tinin gitgide daralan devrimci rısında Muhtelit Encümen (Kar-
lim. Ancak, dikkatle bakalım.
larını, yeni başbakan olarak Yapısal dönüşüm olmayınca
biraz araştıralım. “Güç” me- ma Komisyon) zemininde orta-
damarı onun için siyasetin yo-
CHF (sonra CHP) en ileri (dev-
programında tek sözcük ak- Geride bıraktığımız 60 yıl boyun-
selesini vurguluyor. İpuçla- lu değildir. Bir santim bile ge- çağ mülkiyet sahiplerinin “sa-
rimci) çizgisine 1931’de eriş-
satmaksızın, “Şefin direktifle-
rı 1930’lardadır. Cumhuriye- ca ağırlıklı olarak sağ iktidarlar tarafın-
rilemeyen ortaçağ dokusu ek- vaş düzeni” ile uyumlu çizgisi-
ti. 1931 Kurultayı “Altı Ok” de-
ri” diyerek yinelemişti. 1938 dan yönetilmiş olan Türkiye, benzer ül-
tin toprak davasında ilk sözcü senine sırtını dayayacak olan ne bakalım. Uzlaşmacılar ora-
mek oldu. İnönü’nün 1932’de Kasımı’nda okuduğu metin- kelere göre neyi eksik ve yanlış yapıyor
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’dır.
“uzlaşma damarı”nın geniş- da “Savaştan sonra bize bun-
Sovyetler’deki “araştırma se- ki hem dünya ekonomisi içindeki payı
de ise değil çiftçinin topraklan-
Atatürk’ün sesiyle konuşuyor ların hiçbirini yaptırmayacak
leyeceğini 1930’lardan itiba-
feri” sonrasında başlatılan sa- hem de halkının refahı geriliyor?
sayılır: “Arazisini ve tarlasını dırılması, toprak sözcüğü bile
ren görmüştür. Köy Enstitüleri- olanlar” ile uyum içindedirler.
Çalışma, bizden geride olan hemen
nayi hareketinin kurgusunu en yoktur! Berrak değil mi? Kendi
kendisi işletmeyerek, oralarda O koşullarda “güç” hangi taraf-
nin 1940 ve 1942 yasalarında
her ülkenin “yapısal dönüşüm” süreç-
uzun okun, devletçiliğin mima-
‘kurun-u vustada (ortaçağda) siyasal kapasitesini aşarak ve
“yoklar” arasındadır. 1945’te ta görünüyorsa, uzlaşma buna
leri geçirerek ekonomik kalkınmayı ba-
rı İktisat Vekili Mustafa Şeref Atatürk adına konuşarak san-
gibi, yani esir gibi çalışan Türk ayarlanmaktadır. İlginçtir, ara-
siyasette yeni görev zamanı
şardıklarını ortaya koyarken Türkiye’nin
Bey (Özkan) yaptı. “Temmuz
ki günün artık “uzlaşma gü-
köylülerini ev ve arazi sahibi larında sonradan “demokrasi
gelecektir.
kısmi iyileştirmelerle yol aldığını tespit
yasaları”nı getirdi. Bir fiili eko-
yapmak amacımızdır.” (1933) nü” olduğunu söylemiştir. Top- mücadelesi”ne katılan isimler
ediyor ve benzer ülkelere göre düşük
‘Demokrasi içinde’
nomik gücün sahibi “sermaye” rak davasını rafa kaldırmakta-
“Bugün memleketin 5 milyon de az değildir! Uzlaşmacılık gü-
performansta yol alıyor olmamızı seçi-
(ve müttefikleri) hemen rahat-
nüfusu başkalarının toprağın- dır. Devrimci damarı “vitrin”e Uzlaşmacı damarın gelişme- venli koşullar arama sanatı ise
len “büyüme modeli”ne bağlıyor.
sız oldular. Devletçi birikim on- hapsederek yeni “yükselen sini, 1942’de Köy Enstitüleri
da çalışıyor... Ancak kara ek- bunlar artık “demokrasi içinde”
Özetle rapor, krizlerden sonra uygu-
mek yiyecek haldedirler. Türk ların basit üretime kilitlenmiş değer”i partiye gösteriyor: Fiili Teşkilat Yasası görüşmelerin- bulunacaktır. Ortaçağ dokusu-
lanan istikrar paketlerinin sadece kı-
kâr alanını daraltacaktı. Uzlaş- güce dokunmamalı, onunla uz- de, ortaçağın savunma çizgisi-
köylüsü Türk’ün efendisidir nu tasfiye hedefi ise 1950’den
sa dönemde makroekonomik denge-
demek, adeta bir süsten iba- mazlık yarattılar. Eski İttihatçı laşmalıyız! ne verdikleri destekle okuma- sonraki iktidarla yerini, orta-
sizlikleri gidermeye yönelik olarak yü-
Halil Bey (Menteşe) sözcülük
ret kalıyor. Bazı illerin yarısın- Bayar, fiili gücü koklayan, ya başlayabiliriz. Daha açık se- çağ ile “barışık yaşama”ya, on-
rürlüğe konduğunu, fakat sonrasında
dan fazlasında köylü başkaları- yaptı: “İktisadi zorunluluk ol- buna öncelik veren siyaset çik görmek istersek uzlaşma- dan destek almaya bırakacak-
yapısal reformlarla desteklenmediğini;
nın topraklarında çalışıyor. Bu madan müdahaleye gidiyorsu- adamıdır. O koşullarda kendi- cılığın 1945 Şubatı’ndan baş- tır. Gelişmelerin o aşaması bili-
kaynaklarımızın doğru yönetilmediğini,
toprağı ne suretle ele geçirmiş- nuz. Üretime, servet dağılımına sinde bir misyon arayamayız. layan “Çiftçiyi Topraklandırma niyor. O aşama günümüze ka-
kamu harcama politikalarında verim-
ler, şimdi ele alacak değiliz... devletin müdahalesine gelince Ancak tutarlıdır. Zamanla par- ve Çiftçi Ocakları Kurma” tasa- dar geliyor.
lik ve etkinlik yaratacak uzun dönem-
li programların uygulanamadığını orta-
ya koyuyor
3 trilyon 127 milyar dolar
‘Yapay bolluk’ içindeki kuşaklar kavrayamazlar
nereye gitti?
on yazı- mamış bir kır dünyasında be- enstitü, 200 bin çiftçi) bile ula- let yoksullaşırken, büyük top- oluşmasına bağlı oldu. Yaz-
Türkiye’yi son yirmi yılda yöneten
Smın baş- lirleyici güç olamıyor. Yetmi- şamıyor. Ulaşabilse olur muy- rak sahipleri ve tüccar ittifakı gı artık kentlerde belirlene-
Adalet ve Kalkınma Partisi hükümet-
lığında “Köy yor. Tonguç’un ve Köy Enstitü- du? Ortaçağ ve müttefiki güç- zenginleşmiştir. Siyasette uz- cekti. İşçi sınıfı sahneye çık-
lerinin, ülkeyi önceki sağ iktidarlardan
Enstitülerinin lü değerli Pakize Türkoğlu’nun ler o “muharebe”de dağıtılabi- laşma damarı bu zenginleşme- maya hazırlanıyor. Yeni “tari-
daha da palyatif yöntemlerle yönettiği-
Gücü” var- kitaplarında, o yıllarda ba- lir miydi? Oradan bir farklı de- yi hissederek genişlerken, top- hi zaman”da demokratik dev- ni kaydeden rapora göre bu dönemde,
dı. Evet, ora- zı yerlerde topraksız köylü- mokrasi dünyasına yol açıla- lumun ana enerjisi, yani siya- rimin belgesi CHP’nin 1959
2.8 trilyon dolar vergi, 66 milyar dolar
da bugün bile lerin İnönü’nün yoluna çıka- bilir miydi? Bilemeyiz. Bunları sal enerji de yavaş yavaş sön- Ocak ayındaki “İlk Hedefler özelleştirme geliri ve 252 milyar do-
hissedilen bir güç oluştu. Or- rak onunla konuştukları yazı- konuşmak kehanete girer. müştür. Beyannamesi”dir, yani 1961 lar dış borç olmak üzere 3 trilyon 127
milyar dolar gibi muazzam bir kaynak
taçağ çizgisini korkutan, uz- lıdır. Ama büyük kitle pasiftir. İkinci Dünya Savaşı’nın kıt- Yeni başlangıç gerekiyor- Anayasası’nın esasıdır. (Bunu
laşmacıları da tedirgin eden Bir demokratik devrimin “ol- lıklar ve enflasyonlu dünyasını, du. “Siyaset tarihine girmeye- bugünkü CHP kuşağı bilme- toplanmış.
Ancak toplanan kaynaklar üretime,
bir tarihi güç. Ancak henüz ba- mazsa olmaz”ı sayılacak yeni, bir “yapay bolluk” içinde ya- lim” dedik. Yalnız, şunu gör- yebilir.) 1960’lar ve 1970’ler
üretkenliği artıracak alanlara, sana-
ğımsız çiftçi olamamış ve kit- kitlesel enerji orada üretilemi- şayan bugünün kuşakları kav- mek zor değildir: Ülkenin yaz- ise yepyeni bir “tarihi zaman”
yi dönüşümüne veya teknolojiye değil,
lesel olarak henüz aydınlana- yor. Bir minimum ölçeğe (60 rayamazlar. O koşullarda dev- gısı başka bir “tarihi zaman”ın olacak. Şimdi konumuz değil.
betona harcanmış. Bu tercihin sonu-
cunda inşaat sektörü roket hızıyla yük-
selirken sanayi yerinde saymış. Bu dö-
nemde liyakat temelli bürokrasi döne-
Ya Yla a gro gıda başkanı gümüş, ş İrket İn ‘sıfır ka Yıp’ hedef İn İ ve planlamalarını anlattı
minin sona ermesine bağlı olarak eği-
tim, Ar-Ge ve yenilik alanları tümüyle
ihmal edilmiş.
‘Ar-Ge çalışmaları tamam, yatırım aşamasındayız’
Nasıl çıkabiliriz?
Son 60 yıldır uluslararası işbölümü
ayla Agro Gıda’nın kurucu- liyat işliyoruz. Olgunlaşma- yöne doğru yatırım yapıyo- dırıldığını ifade etti.
içinde kayda değer bir ilerleme kayde-
Ysu ve Yönetim Kurulu Baş- mış, buruşuk, deforme ol- ruz. Bireysel yaşantı ön pla-
demiyor olmamızın temel sebebinin,
Halka arz olacak
kanı Hasan Gümüş, bakliyat muş taneleri ayrıştırıyoruz. na çıktı. Pratik çözümlerle
ülkemizin yoğunlaştığı sanayi kolları
işlemede sıfır kayıp hedefi için Gıda tüketimine konu olma- insanların hayatına dokunu- Yayla Agro Gıda’nın 11-13
ve teknolojilerin geçmiş dönemlere ait
yaptıkları Ar-Ge çalışmaları yan yüzde 10 ile yüzde 40 yoruz” dedi. Ürünlerini “yeni Mayıs’ta halka arz edileceği-
olmasına bağlayan rapor, Türkiye’nin
ve yatırımlarını Cumhuriyet’e arasındaki kısımdan mısır, nesil ambalaj” olarak tanım- ni anımsatan Gümüş, “Halka
bu sarmaldan çıkabilmesi için şunla-
anlattı. fasulye, nohut, mercimek lanan, oksijen geçirgenliği arz, şirketimizin kurumsallaş-
rı öneriyor:
Gümüş, hayvan yemi ola- cipsi ürettik” dedi. Gümüş sıfır olan paketlerde, katkı ma, sürdürülebilir büyüme ve
1- Yapısal dönüşümü sağlayacak tu-
rak satılan ürünlerin atıştır- ayrıca humus da yaptıkları- ve koruyucu madde kullan- global marka olma yolunda
tarlı ve uzun dönemli politikalar uygula-
malık haline dönüştürüldü- nı belirtti. madan iki yıl saklayabildik- önemli bir aşaması olacak”
yarak sanayi ve teknoloji yapısını dijital
ğünü kaydederek “Ar-Ge’si lerini belirten Gümüş, “Eks- dedi. 25 yıla yönelik strate-
ve yeşil teknolojilere dönüştürmek
Yeni nesil ambalaj
tamamlanan ürünlerde yatı- tra bir enerjiye ihtiyaç du- jilerini yaşama geçirmek için
2- Yeşil ve dijital teknolojiler olarak
rım aşamasına geldik” dedi. Gümüş, daha sağlıklı bir yulmadan her ürün ambalaj- daha kurumsal bir yapı kazan-
tanımlanan yenilik politikalarını ekono-
Gümüş, şöyle konuştu: “Sa- gelecek inşa etmek için de- da taşınabiliyor. Bu ambalajı mayı hedeflediklerini de belir-
minin tüm alanları ile uyumlaştırarak,
tışlarımızın yüzde 65’i yurt- ğişen tüketim yapısına bağ- Türkiye’ye biz getirdik, son- ten Gümüş, şunları ekledi: “El-
refah artışı getiren bir büyüme ve adil
dışına yönelik ve toplam- lı gözlemlerle pratik ürün- ra ülkemizde üretilmesini de edilecek geliri, Niğde Orga-
bölüşüm modeline geçmek
da 65 ülkeye ihracat yapıyo- ler oluşturduklarını vurgu- destekledik, şu anda dışa- nize Sanayi Bölgesi’nde satın
3- Ekonomi yönetiminde, mevzuatta,
ruz ve 6-7 yıldır Ar-Ge yapı- layarak, “Sağlıklı fast-food rıya ihracatı yapılıyor” diye aldığımız 127 bin metrekare-
bütçe yapma ve uygulama anlayışında,
yoruz. Sektörümüzde ilk ve dediğimiz ürün dalını orta- konuştu. Gümüş, sıfır atık lik arazi üzerinde kuracağımız
destekleme mekanizmasında, yatırım
tek Ar-Ge yapan şirketiz.” ya koymuş oluyoruz. İki et- belgesine sahip olduklarını üçüncü fabrikamızda, fonksi-
planlanmasında, vergi sisteminde, ve-
İşledikleri bakliyat ürünlerin- li ürün dışındaki tüm ürün- da belirterek, tüm atıkları- yonel gıdaların da üretileceği
ri politikalarında kapsamlı bir iyileşme
de kaybı sıfıra indirmeyi he- lerimiz vegan, glütensiz çe- nın ayrıştırıldığını ve bakan- Ar-Ge odaklı yatırımlarda de-
sağlamaya yönelik olarak bir Ekonomik
deflediklerini belirten Gü- şitlerimiz var. İnsanların is- lık onaylı kurumlar aracılı- ğerlendirmeyi hedefliyoruz.” Hasan Gümüş
Reform Paketi uygulamak.
müş, “Yüz binlerce ton bak- tek ve ihtiyaçlarının evrildiği ğıyla doğaya yeniden kazan- l ANKARA/Cumhuriyet