Katalog

9 MAYIS 2022 PAZARTESİ kültür 13 Baharda oda müziği Kimisi kar altındaydı, kimisi önemli toplantıların yanında. Elli yıl önce, elli Opus Amadeus Oda Müziği Festivali’nin 2. yarısı başlıyor. yıl sonra MÜZİSYEN Bu kez bahar havasında ve am 50 yıl oldu, yarım asır... 6 Mayıs yine özel mekânlarda. Festivali 1972’den bu yana biz yaşlandık, on- ÇOCUKLAR organize eden Mehmet Mesci Tlar hep o genç, o fütursuz halleriy- n Adalar Çocuk Orkestrası di- le kaldılar: Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, ile ayrıntıları konuştuk. ğer konserlerden biraz farklı gibi. Yusuf Aslan. n Bu sene onuncu yılında Rama- Bu konseri düzenlemeye nasıl ka- 12 Mart 1971’de gerçekleşen as- zan dolayısıyla ara verilerek keri darbenin hedeflerinden biri 1961 rar verdiniz? Sosyal sorumluluk alanında inan- Anayasası’ydı. O anayasanın sağladı- mart ve mayıs aylarına yayı- Trio Passacaglia ğı “nispi özgürlük” ortamında gelişen çok dığımız bir projeye elimizden gel- lan Opus Amadeus Oda Mü- yönlü toplumsal, sınıfsal, siyasal hare- diğince destek olmak ve geleceğin niz Müzesi’nde ya- zikal Çocuklar” konseriyle dinleyici- ziği Festivali’nin ikinci ya- ketlenme hem egemen sınıfları hem de müzisyenlerini festivalimizde ağırla- pılan İstanbul Ope- rısı yakında başlıyor. Mart lere pırıl pırıl enerjiler vaat ediyor. 1970’lerin sonuna kadar tüm dünyada mak bizim için büyük ayrıcalık. Opus ra Topluluğu konse- 28 Mayıs’ta Macaristan’ın en önde ayındaki konserleriniz na- (Cezayir, Küba, Vietnam, Filistin, Afrika…) Amadeus Oda Müziği Festivali 10. rinin kapalı gişe ger- sıl geçti? gelen oda müziği topluluklarından gerileyen emperyalist sistemi alarma ge- yaşında Adalar’ın müzikal seslerini çekleştiği gün hemen Trio Passacaglia, Beyoğlu Sen An- Mart konserlerimizin hepsi çirmişti. 12 Mart darbesinin başlattığını 12 Adalar’ın müzisyen çocukları eşliğin- yanımızda İstanbul’da çok iyi geçti. İki yıl süren mec- tuan Kilisesi’nin hem tılsımlı hem Eylül faşizmi tamamladı ve giderek daral- de sanatseverlere ulaştırmak istiyor. tılmış, pek çok maddesi fiilen kuşa çevril- Rus-Ukrayna barış gö- de gizemli atmosferinde klasik Ba- buri bir aradan sonra daha ilk Mehmet 17 yıldan bu yana binlerce çocuğun miş 61 Anayasası sonunda “ilga edildi.” Mesci rüşmeleri vardı ama hiç konserden başlayarak aksilikle- tı müziğinin en eski ve efsanevi çağ- müziğe erişimini sağlamış olan Barış sıkıntı olmadı. larından barok döneme dinleyicile- re rağmen öylesine yoğun bir buluş- İçin Müzik projesinin verdiği esinle Anayasayı ilga edenler kurulmuş Adalar Çocuk Orkestrası, ma coşkusu yaşadık ki... Hollanda- n Şimdi hangi toplulukları dinle- re nefes kesici ve bir o kadar ender Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yu- “Adalar Gelişim Derneği”nin inançlı yeceğiz? bir dinleti sunuyor. Festivalin Be- lı topluluk New Collegium’un konser suf Aslan’ın idam cezaları Türk Ceza ve adanmış çalışmasıyla gerçekleş- vereceği gün İstanbul son yıllarda- 15 Mayıs’ta Kadıköy’deki Surp Le- şiktaş Deniz Müzesi’nde gerçekleşe- Kanunu’nun ünlü 146/1 maddesinden ve- miş. Adalardaki çocuklara müzikal von Ermeni Katolik Kilisesi’nde Ze- cek 31 Mayıs’taki kapanış konserin- ki en yoğun kar yağışına maruz kal- rildi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bir hayat katan orkestra, bu konser- dı. O gün pek çok etkinlik iptal olma- lenka Ensemble İstanbul “Geçmişi de ise ülkemizin çok sevilen ve yol- “tamamını veya bir kısmını tağyir, teb- de seslendireceği birbirinden güzel Bugüne Bağlayan” konseriyle barok ları Viyana’da kesişen iki virtüözü sına rağmen biz risk alarak konse- dil veya ilgaya cebren teşebbüs” ile suç- parçaları sır gibi saklıyor. Konserden Tuluğ Tırpan ve Emre Yavuz “Dört landılar. 1930 tarihli faşist İtalyan Ceza ri yaptık. Masallara özgü, bembeyaz dönemden çağdaş müziğe iddialı bir elde edilecek tüm bilet gelirini Ada- Kanunu’ndan uyarlanmış bu maddeyi uy- program sunacak. 22 Mayıs’ta Adalar Elde Ustalıklar“ isimli konserde çok bir gecede ve beklediğimizden fazla lar Gelişim Derneği’ne bağışlayacak gulayan 12 Mart’ın sıkıyönetim mahkeme- sevilen eserler seslendirecek. dinleyiciyle çok keyifli bir Telemann Çocuk Orkestrası Büyükada Anado- olmaktan mutluyuz. lerine göre, 68 gençliğinin önemli bir kıs- lu Kulübü’nde “Martılar-Adalar-Mü- l Kültür Servisi akşamı gerçekleşti. Beşiktaş’taki De- mı, en başta da liderleri anayasayı (yani 1961 Anayasası’nı) “tağyir” (bozma), “teb- dil” (değiştirme) ve “ilga”ya (ortadan kal- İstanbul Küçük Çiftlik Park’taki Bahar Şenliği’nde binlerce kişi etnik müzikle coştu, saatlerce dans etti dırma) “cebren” (zor kullanarak) teşebbüs etmişlerdi. Oysa anayasal düzeni ortadan kaldır- ma işinde teşebbüs aşamasında kalmayıp bunu fiilen gerçekleştirmiş bir darbenin askeri mahkemelerinde yargılanıyorlardı. Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un idamları- On bin kişi beş saat zıpladı! nın nasıl korkunç bir haksızlık, adaletsizlik olduğu, ideallerini boğmak ve intikam al- mak için tamamen siyasi bir kararla asıl- li ufaklı saksafoncular müt- Beş yıl sonra yeniden dıkları, sayının bile buna göre ayarlandı- hiş. Davulun playback ol- ğı, Meclis’te ahlaksızca “Üçe üç” çığlık- İstanbul’a gelen Balkan ması ise şaşırtıcı? Oysa bu ları atıldığı konusunda, en azından biraz- müziğinin sevilen sesi Goran cık aklı ve vicdanı olan herkes nezdinde müzikte vurmalıların da Bregoviç ve Anadolu rock bir fikir birliği oluşmuş durumda. Onlar kı- etkisi çok. Neyse ki saha- sacık yaşamlarıyla öyle kalıcı bir iz bırak- grubu Baba Zula izleyicileri yı dolduran binler ezbe- tılar, Can Yücel’ce söylersek, öyle güzel re bildikleri parçalarla co- coşturdu. Sert poyraza rağmen bir yüz metre koştular ki 6 Mayıs’ı anar- şarken bunu önemsemi- ken duygular her şeyin önüne geçiyor. Yi- mangallarda pişen sokak yor, herkes bilye gibi zıp Goran ne de Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i bazı so- lezzetleriyle piknik yapıp bira Bregoviç zıp zıplıyor. Goran da bura- rularla anmak da yerinde olabilir diye dü- içerek eğlenenler şenliğin ya gelen bütün müzisyen- şünüyorum: Kuşakları içinde çeşitli vasıf- larıyla öne çıkmış bu gençler, muhteme- ler gibi yıllar sonra tekrar tadını çıkardı. len parlak bir gelecek onları beklerken, ni- İstanbul’da olmaktan mut- çin bu olanağı ellerinin tersiyle itip sonun- ahar Şenliği, Bal- lu. İstanbul seyircisi sıcak- da canlarını bile feda ettikleri bir yola ken- tır, sarıp sarmalar sevdiği- kan müziğinin ha- ve dansın ritmine kapılmışlardı. Ba- dilerini adamışlardı? Dertleri neydi? Sa- Breketli parçalarıy- ni, alkışlar, bırakmaz. Sahayı doldu- ba Zula ile iyice hareketlenen ve do- vundukları neydi? Baba Zula ran binlerce kişi, saatlerdir ayakta ol- la baharın tomurcuk- lan park, topluluk değişiminde ara- YAZGÜLÜ malarına, saatlerdir soğukta bekle- ları gibi şenliğe dönü- ları dolduran Arnavutköy’ün görme- Basit ve haklı iki soru ALDOĞAN melerine, saatlerdir dans edip yorul- şüp patladı Küçük Çift- Bence burada sözü onlara bırakmak- kıvrak melodileriyle gelenleri coştu- yen darbukacısıyla bile oynuyordu; muş olmalarına rağmen sanki biraz lik Park’ta. BabaZula’dan ta, anayasaya kasteden bir darbenin ana- rurdu. Pandemiyle her şey gibi toplu ki dj Shantel çıkınca iyice coştu. He- yasaya aykırı olarak kurulmuş sıkıyöne- önce gelmiş gibi enerjik, dans ediyor- Goran Bregoviç’e, canlı müziğe do- müzikli eğlencelere de ara verilmiş- le Shantel “Bu sahne tek başıma ba- tim mahkemesinde, “ilgaya teşebbüsle” lar. Çav Bella ve Kalaşnikof’la çığlık- yamayanlar dj Shantel’in parçalarıy- ti. Virüs ne kadar pes etti bilmiyoruz na çok büyük, siz de gelip burada suçlandıkları 61 Anayasası’na sahip çıka- lar Teşvikiye’ye kadar çıkıyor ve bir la coştular. Ondan öncesi ise Ahır- ama, insanlar çoktan pes etti yalnız- dans edin” deyince sahneye çıkan çı- rak 20’li yaşlarında yaptıkları savunma- festival daha böylece sona eriyor. Eve kapı Büyük Roman Orkestrası’ydı. lığa, sosyalleşememeye ve ilk fırsat- kana! Ama asıl heyecan, 2017’den ya kulak vermekte yarar var: “Türkiye em- kadar nasıl gelebildik, bacaklarımız Bu orkestranın kuruluşunu hatırlı- ta dip dibe eğlendi! beri hasret kaldığımız Balkan müzi- peryalizme karşı ilk Kurtuluş Savaşı ve- bizi nasıl taşıdı bilmiyorum. Bir bar- yorum. Pandemi öncesi, Hıdrellez’in ğinin akla gelen ilk ismi Goran Bre- ren ve onu dize getiren ülkedir. Bütün ezi- Parkta festival dağı 50 lira olan biralardan ne kadar Ahırkapı’da Armada Oteli’nin oto- len uluslara ışık tutan ve Kurtuluş Bayrağı- goviç ve ekibi sahne alınca zirveye tüketildi, festivalden kim ne kazandı, parkında ve civarında bölgenin lo- nı dalgalandıran Türkiye halkı, bundan 50 KüçükÇiftlik Park’ta cumartesi gü- çıktı. Koca park tıklım tıklım doldu, yıl önce görevini yapmıştır. Ne yazık ki o onu da bilmiyorum, ama güzeldi, çöp- kal müzisyenleriyle kutlandığı yıl- nü düzenlenen Bahar Şenliği, sert sahnenin önünde yığıldı. Goran’ın et- zaman yurdumuzu terk etmek ve yenilgi- lerini yerlere atmasalardı, itiş kakış lardı. Dilekler gül dallarına asılır, esen poyraza rağmen pazar kahval- nik kıyafetli iki kadın vokali de çok yi kabul etmek zorunda kalan emperyalist yapmasalardı daha da güzel olurdu sonda da hemen Marmara’nın sula- tısının ardından dolmaya başlamış. şeker tombul teyzeler, sesleri de na- ülkeler, sonradan bir avuç satılmışın men- ya, huyumuz kurusun işte! Hep yüz- rına bırakılır. Mahalle sakinleri Ro- Biz gittiğimizde öbek öbek toplanan sıl yakıcı? Bregoviç’in müzik grubu faatı uğruna tekrar yurdumuza girdiler. Ve de yüz müzik olsun hayatımızda! manlardan oluşuveren orkestra ise her yaştan gençler, çoktan müziğin daha çok nefeslilerden oluşuyor, iri- Kurtuluş Savaşı’nda gerçekleştiremedik- leri emellerini bugün gerçekleştiriyorlar. Ulusumuz, Amerikan emperyalizminin sö- mürüsü altında ezilmektedir. Kurtuluş Sa- vaşımızda şehit düşenlerin onurları ve ce- Ferda Art Platform’da ‘Şahmeran’ şehre geliyor setleri üzerinde yabancı pençesi cirit at- maktadır.” Sonra iki basit soru soruyorlar: 2 farklı sergi ehrin 34 farklı noktası, 34 sanatçı- “1- Türkiye 50 yıl önce Kurtuluş Savaşı Ş nın yorumladığı Şahmeran heykel- vermesine rağmen neden kalkınamamış- lerine ev sahipliği yapacak. Mecidi- tır? 2- Tekrar emperyalizmin sömürüsü al- yeköy ve Taksim meydanları ile Bağ- tına nasıl girmiştir?” (“THKO Davası”, Yay. yor. Sergi de sanatçıların üretim sü- dat Caddesi gibi şehrin simge nokta- Haz. Halit Çelenk). reçlerinde yola çıktıkları fikir ve hissi- larında 34 sanatçının imzasını taşıyan Onlar 50 yıl öncelerine bakıp, meşruiyet yatın hayal etme, kurgulama ve uygu- eserler, 13 Mayıs-13 Ağustos tarih- zeminlerini Kurtuluş Savaşı’nda, Mustafa lama sürecinde geçirdiği dönüşümü leri arasında üç ay boyunca sergile- Kemal’in mücadelesinde aradılar. Bizim temel alıyor. necek. Eserler, ekim ayında İstanbul bugün itibarıyla 50 yıl öncemizde ise De- Vakfı’nın “Büyüt Hayallerini” projesi niz, Hüseyin, Yusuf, biçilmiş 68 kuşağı ve Gizem Çeşmeci Emre Çelik sergisi... yararına düzenlenen müzayedede sa- onların soruları var. O soruları sormakta Emre Çelik’in “Peek-a-boo” başlığı- tılacak. Elde edilecek gelir kız çocuk- haklı mıymışlar, haksız mı? Bugünden ba- erda Art Platform, 6 Mayıs-10 Ha- larına burs olacak. nı taşıyan ilk kişisel sergisi de 6 Ma- kınca nasıl görünüyor? Fziran tarihleri arasında ana salo- yıs – 1 Haziran tarihleri arasında Fer- “Şahmeran 34”, İBB ile sanatı gele- nunda “Kayıp Mum” başlıklı grup ser- neksel alanların dışına taşıyan proje- da Art Platform Proje Alanı’nda ziya- gisine ev sahipliği yapıyor. Sadık Arı, retçilerle buluşuyor. Sanatçının örtü- ler geliştiren ArtPublik işbirliğiyle ger- Ekin Kano, Deniz Pasha, Kemal Özen, çekleşiyor. Serginin küratörlüğünü lü olanın yarattığı merak duygusunun Gizem Çeşmeci, Levent Aygül, Mert izini sürdüğü çalışmalar serisinden Marcus Graf üstleniyor. Öztekin ve Ateş Alpar’ın işlerini bir Projede, Ardan Özmenoğlu, Aslı oluşan sergi, merak duygusunun ya- araya getiren ‘‘Kayıp Mum’’ sergisi, nı sıra teşhir ve gözetleme kavramları Şarman, Ayla Turan, Baysan Yüksel, Maria Kılıçoğlu, Mehmet Sinan Kuran, başlığını aynı adı taşıyan üretim tek- Bubi, Celaset, Cins, Devrim Erbil, Din- Murat Germen, Nesren Jake, Nezih Ça- etrafında şekilleniyor. niğinden alıyor. “Kayıp Mum”u 10 Haziran tarihine çer Güngörür, Elif Tutka, Erdil Yaşaroğ- vuşoğlu, Ramazan Can, Reach Geblo, Teknik üretilecek nihai işin, mum- lu, Eser Tuncer, Fırat Engin, Fırat Nezi- Şahin Paksoy, Seydi Murat Koç, Tanju kadar, “Peek-a-boo”yu ise 1 Haziran’a dan bir kalıbının çıkarılması ve bu ka- kadar Salı-Cumartesi günleri 11.00- roğlu, Genco Gülan, Güneş Çınar, Ha- Babacan, Yiğit Yazıcı, Yunus Emre Su- lıbın döküm esnasında kaybolup yeri- mid Tolouei Fard, Haydar Akdağ, İsmet başı ve Yusuf Aygeç tasarımlarıyla yer 19.00 saatleri arasında Ferda Art ne sıvı metalin yerleşmesinden oluşu- Platform’da görebilirsiniz. Yedikardeş, Kadriye İnal, Kemal Tufan, alıyor. Nick Cave filmi Kadıköy’de... stanbul Film Festivali’nin ardından bahar ğü üzerinden kurgulanıyor. İnsanın kendin- İmevsiminin ilk İKSV Galası yeni Nick Cave fil- ARICI’DAN ‘MERHAMET’ den başka her şeye kabalığı, zorbalığı ken- mi, tüm dünyada 11 Mayıs günü gösterilecek üseyin Arıcı’nın Güzel Olan Hiçbir Şe- di çıkarları uğruna yaşamı agresif içgüdülerle “This Much I Know To Be True” olacak. Yönet- Hyi Hak Etmiyorsun! isimli kişisel sergisi 22 kontrol çabası daha önceki serilerde de ol- menliğini Andrew Dominik’in üstlendiği THIS Mayıs’a kadar CerModern’de. Sanatçının duğu gibi yer buluyor. Leylek, insanın bu tu- MUCH I KNOW TO BE TRUE, 11 Mayıs’ta saat “Merhamet” serisinin devamında üretimine tumu karşısında diğer kuşları örgütleyip in- 21.30’da Kadıköy Sineması’nda gösterilecek. dahil ettiği “İnsan Eli” isimli çalışmaları, “Gü- sanın güzeline saldırıyor ve ikili figürden olu- Film, Nick Cave ile Warren Ellis’in son iki stüd- zel Olan Hiçbir Şeyi Hak Etmiyorsun!” başlıklı şan ana parçanın temsil ettiği bugünün insa- yo albümleri Ghosteen (Nick Cave & the Bad sergisiyle devam ediyor. nına bir ders vermeyi amaçlıyor. Sonucunda Seeds) ile Carnage’dan (Nick Cave & Warren Dünyaya bebekler bırakan bir leyleğin dilin- leyleğin bu eylemindeki başarısızlığı insana Ellis) parçaları ekrana taşıyor. Çekimleri Lond- den yazılan sergi, masum ve günahsız bir be- olan umutsuzluğun kesin ve net bir yansıma- ra ve Brighton’da gerçekleşen film, bir yan- beğin büyüyüp nasıl bir canavara dönüştü- sını oluşturuyor. dan da ikilinin yaratıcı birlikteliklerinin perde arkasını göz önüne seriyor.