05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MAYIS 2022 CUMA KÜLTÜR 13 Müzikolog ve yazar, son yolculuğuna ailesi, sevenleri ve siyasilerin katıldığı törenle uğurlandı Ahmet Say’a müzikle veda üzikolog ve yazar Ahmet direngenlikle eylemli- şılardı böyle bir şeyi... Onu tanıyanlar Ahlaklı olmak MSay için Ankara’da veda tö- likle mümkün olduğu- bilir, sevinirdi bir yandan da bir yan- irbirinin tamamlayıcısı olan “ahlak”la reni düzenlendi. Törende oğlu pi- nu dillendiren biriydi dan da ‘Ne gerek vardı’ diye azarlaya- “erdem” anlamca da örtüşür. Birine yanist Fazıl Say, babası için bes- ve hayatı da öyle yaşa- bilirdi de” ifadelerini kullandı. Berdemli deniyorsa ahlaklı, ahlaklı de- telediği “Babam Ahmet Say” dı. Eylemleri ve fikirle- Kocatepe’de cenaze töreni niyorsa erdemlidir. Ne acı ki toplumda öy- eserini ilk kez seslendirdi. Şa- ri nedeniyle hapis yat- Törenin ardından, Ankara Kocatepe lesine her çağda az rastlanmıştır. ir Ahmet Telli ise “Onun bıraktığı tı. Hapiste açlık grev- Camisi’nde Say’ın cenaze namazı kılın- Ahlakını kendi öz değerlerinin yanın- yerden yıldızlara karşı ıslık çal- lerine de katıldı. Onun dı. Cenazeye CHP Genel Başkanı Kemal da; yaşam deneyimleriyle, gördükle- mayı unutmayalım” dedi. Ahmet bıraktığı yerden yıldız- Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mit- riyle, okuduklarıyla bütünleştiremeyen- Say dün son yolculuğuna uğur- lara karşı ıslık çalmayı hat Sancar, CHP Genel Başkan Yardım- ler, “insan” olamadıkları gibi, yaşamları landı. Say için Ankara’da; Çan- unutmayalım” dedi. boyunca kendilerini insansı kalmaktan cısı Bülent Kuşoğlu, Ankara Büyükşehir kaya Belediyesi Doğan Taşde- Babası için beste- kurtaramayacaktır. Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP len Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde lediği “Babam Ahmet İnsan, yanılgılarla sarmalanmış bir ya- milletvekilleri Yıldırım Kaya, Ali Şeker, veda töreni düzenlendi. Törene, Say” adlı eserine iliş- ratıktır, kimin erdemli, kimin erdem yok- HDP İstanbul Milletvekili Filiz Keresteci- Say’ın ailesinin yanı sıra CHP İs- kin konuşan Fazıl Say, sunu olduğunu başlangıçta anlayamıyor. oğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet tanbul İl Başkanı Canan Kaftan- “Bunu ilk kez dinleye- Üst düzeyde görevlere geldiklerinde ipli- Akıllı ile siyaset ve sanat dünyasının cıoğlu, Türkiye İşçi Partisi İstan- ceksiniz. Ben ği pazara çıkıyor erdem yoksunlarının... Fazıl Say ve eşi Ece Dağıstan Say bir arada. bul Milletvekili Ahmet Şık, Ge- birçok ismi katıldı. Cenaze aralık ayın- namazının ardından Say’ın lecek Partisi İnsan Haklarından da bes- Ahlak nedir? uğurlama töreninde açılış konuşma- Sorumlu Genel Başkan Yardımcı- tabutu Kılıçdaroğlu, teledim. Kaydını mart Ahlak sözlüklerde “insanın doğuştan sını şair Ahmet Telli yaptı. Say’ı son- Sancar, Yavaş ve aile- sı Serap Yazıcı, Çankaya Belediye Baş- ayında yaptım. Kay- getirip sonradan kazandığı davranışların suzluğa gönderdiklerini söyleyen Tel- kanı Alper Taşdelen, oyuncu Fırat Ta- si tarafından omuzla- dının tamamı da he- tümü, huy olarak bilinen iyi-güzel nitelik- li, “İnsan sevdiklerini yitirince tökez- narak cenaze aracına nış ve şair Ahmet Telli ile sanatçılar ve nüz hazır değil. Kay- ler, toplum içinde bireylerin uyması ge- liyor biraz, hatta kekemeleşiyor. Ah- müzikseverler katıldı. Törende Say’ın konuldu. Say’ın ce- dı hazır olsaydı, ba- reken davranış biçimi” diye tanımlanıyor. met Say, haysiyetli bir aydın kuşağı- nazesi, Ankara Karşı- fotoğraflarının yer aldığı sinevizyon bama dinletir miy- Hemen akla geliveren bu kavramları ye- nın temsilcisi olarak, bu dünyaya veda gösterimi yapıldı. Piyanist Fazıl Say, yaka Mezarlığı’na def- dim, dinletmeye ce- terli bulmayıp, ahlaka yönelik başka söz- ederken Türkiye’de ağaçların çiçekle- nedildi. l ANKARA/ babası için bestelediği “Babam Ahmet saret edebilir miydim cükler de akla gelebilir. Ama kavram ço- ri solgundur biraz. Devrimci olmanın Cenazeye Kılıçdaroğlu Say” eserini ilk kez seslendirdi. Say’ın Cumhuriyet ya da babam nasıl kar- ğaltmakla ahlakın ne olduğu kavranamaz. ve Yavaş da katıldı. Ahlakın özü ancak yaşanarak kavranıyor... Yerinde verilen kararları insanlık adı- na uygulamaktır ahlakın ölçüsü. Örneğin Bülen Eczacıbaşı’nın şantiyede çektiği fotoğraflar sergi oldu uluslararası bir üst mahkemenin kurulu- şunda bir devletin imzası varsa, o dev- let, bunu evrensel ahlakın gereği sayar, mahkemesinde alınan kararları, ken- di mahkemelerinin verdiğini varsayarak hemen uygulamaya geçirir. Yargı erkini üstlenme onuruna eren yargıçlar, bu bağlamda, devlet adamla- Işçi dostu fotoğraflar rıyla içli dışlı olmamalı, onlarla konuşur- ken ağızlarından çıkan sözcükleri aklının şaşmaz tartımından geçirmelidir. İş insanı Bülent Görevleri adaleti eşit yerine geti- Eczacıbaşı, İstanbul ren savcılarla yargıçlar, yasaların ilgili Modern binasının maddeleri doğrultusunda gerçekleşti- recekleri kararları, hukukun temel ilke- inşaatına elinde si sayarak kendi adlarına değil, kamu fotoğraf makinesiyle, yararına verdiklerini bir an olsun akıl- yeleğini baretini larından çıkarmamalı... giyip gitti ve Ahlakın özü günbegün, inşaatı Ahlak, yüzlerce yıllık soylu ağaç- lar gibi, köküyle, göğe tırmanan yap- fotoğrafladı. raklarıyla direnerek sürdürür diriliği- Ortaya bir arşiv ve ni. Ne acıdır ki köklerin uçları ne den- şantiye değil, sanat li ulaşmaya çalışsa, değer bilmezler- Bülent Eczacıbaşı de vicdan yoksunlarında, hak yiyenler- fotoğrafları çıktı. de, sömürgenlerde, çıkarcılarda, kitle- ler açlıktan yerlerde sürünürken, ken- ülent Eczacıbaşı, amcası Şakir siyle bunları İstanbul Modern’in ge- boruların kesişmesi, metaller değil, olmayacak, fotoğraflar ise tarihe ka- dini patlarcasına besleyen duyarsızlar- Eczacıbaşı gibi fotoğraf sanatı- çici olarak kaldığı ve şimdi boşalttı- fotoğraflardaki işçilerdi. Kendisine lacak. Eline sağlık Bülent Eczacıbaşı, da sığınacak hiçbir yer bulamamıştır. Ahlakın içeriği değerlerle doludur. Ço- Bna meraklı. Daha önce de çek- ğı yerde sergilemeye karar vermiş. de söyledim, bu kadar işçi dostu bir fotoğraf çekmeye devam. Fotoğraf sa- cuk, genç, yaşlı ayırmadan etkisini du- tiği fotoğrafları “Yoldan” adıyla ki- Eş dost, basın ve fotoğraf sanatçıları- patron olduğunu bilmiyordum! Zaten natçısı Lütfü Özgünaydın da sergiyi yurur. İzmir depreminde 65 saat çaba- tap yaptı. Bu kez ise serüven başka. nın akın ettiği açılış davetinde kim- fotoğrafları çekerken işçiler de onun gezmiş, çok etkilenmiş, “Ülkemizin layarak enkazın altından çıkarılan üç ya- Eşi Oya Eczacıbaşı’nın se böylesine çarpıcı fotoğraflar bek- patronları olduğunu bilmiyormuş, öy- önemli bir iş insanının fotoğraf sa- şındaki Elif, önce kurtarıcısı AFAD’lının başında olduğu İstanbul lemiyordu sanırım! Ama Bülent Bey, le güzel gülümsüyorlar ki! Fotoğraf- natı için yoğun çaba vermesi ve ser- parmağını tutmuştur. Bu, küçücük kı- Modern’in Galata Antre- işi şansa bırakmamış, fotoğrafları, lar şantiye fotoğrafı ama odak nok- giler açması bizi çok sevindirdi, bu zın özünde taşıdığı ahlak yüceliğinin ca- poları’ndaki binası yıkılıp usta bir grafik ve fotoğraf sanatçısı tası, asıl konu işçiler, emekçiler. Ki- sergide çok önemli fotoğrafları var, na gelmesidir. yerine ünlü mimar Ren- Menderes Coşkun’un asistanlığında minde çalışırken, kiminde dinlenir- mutlaka gezilmelidir” diyor. Meşru- Elifçik, hastane yatağında minik el- YAZGÜLÜ leriyle oyuncak bebeğiyle oynarken, zo Piano’nun çizdiği yeni- çekmesinin yanı sıra, yine duayen ken kiminde sadece bir kenara astı- tiyet Caddesi 99 numaralı binada fo- ALDOĞAN bir yandan da hayata kavuşma ışığının si yapılırken boş durma- bir sanatçı Bülent Erkmen’e göster- ğı baretiyle varlar. Bence İnşaat Mü- toğraflar üç katta birden 3 Temmuz’a gözlerinde parlayan bakışlarla çevresin- mış, inşaatın aşamalarını tek tek fo- miş, onayını aldıktan sonra onun hendisleri Odası da serginin kitabı- kadar pazartesi hariç her gün ser- de ona gözyaşı döken yürekleri yaralı toğraflamış. İşçileri, demirleri, harf- küratörlüğünde hazırlatmış “Dönü- na bir teşekkür yazmalı; Bir inşaatın gileniyor. Bu arada biz de heyecan- anaları babaları selamlar. leri, boruları, baretleri sanatçı gözüy- şümden Yansımalar: Yeni İstanbul serüveni bu kadar mı sanatsal anlatı- la bekliyoruz İstanbul Modern’in açı- le fotoğraflarken aslında bir arşiv de Modern’e Doğru” adlı sergiyi. lır diye. Çekilen fotoğrafların bir öne- lışını. Oya Eczacıbaşı’na sordum: Kötü söz sahibinin... oluşturmuş! Fotoğrafları çok beğenen Şantiye fotoğraflarına niye bu ka- mi de tanıklık. Bu görüntüler, inşa- Ekim ayını işaret etti. 19 Mayıs he- Birkaç ay sonra seçim havasına giri- Oya Eczacıbaşı’nın cesaretlendirme- dar bayıldın derseniz, beni çarpan, at yapılırken çekildi ve bitti. Bir daha vesim suya düştü! lecek. Politikacılar, karşıtlarına ağza alı- namayacak, neredeyse küfür sayılacak sözlerle saldırmaya başladı bile! Oysa bir halk bilgesi, yüzyıllar önce bir ULUSLARARASI FILM FESTIVALI, SEYIR DERNEĞI ÇATISI ALTINDA YOLA DEVAM EDECEK ahlak öğüdü olarak beyinlere kazımıştır şu erdemli sözü: “Kötü söz, sahibinindir!” Son günlerde bakanla partili arasında geçen çatışmada kullanılan sözler, iki tarafın da basit düzeyini açığa vuruyor. Hangi alanda olursa olsun, kullandıkla- Ayvalık artık tam bağımsız rı kaba sözlerle zafer kazanmıyorlar, ter- sine, kendilerini küçültüyorlar. Türkiye’yi daha iyi bir konuma getirmekse amaç- 2018 yılında başlayan festival Azize Tan, derneğin etkinlik alanı- rim programını biz düzenleyeceğiz. ları, önce ağızlarını temizleyip öfkelerini Başka Sinema ile yollarını nı şöyle özetledi: “Seyir Derneği sa- Bunun dışında Kültür İçin Alan’la çok dizginlesinler... dece festivali yapmayacak. Özel- iyi ilişkimiz var. Diyarbarkır Mor Dem Çatışmak istiyorlarsa da Namık ayırırken, direktör Azize Tan ve likle, önce Ege Bölgesi olmak üze- ile işbirliğimiz olacak. İki günlüğü- Kemal’in “Gerçeğin güneşi düşüncele- aynı ekip tarafından 16-21 Eylül re Türkiye’nin farklı yerlerinde de et- ne Diyarbakır’a gideceğiz, yanımız- rin çatışmasıyla doğacaktır!” sözü onlara tarihleri arasında düzenlenecek. kinlikler yapmak istiyoruz. Örneğin, da 10 film ve 10 konuk götüreceğiz. rehber olsun... yazın yaptığımız açık hava gösterim- Orada atölye çalışmaları yapaca- Barış sağlanmadıkça da o “güneş” yvalık Uluslararası Film Fes- lerimiz var Ayvalık’ta, onu bu yıl 8-17 ğız. Nesin Köyü’yle bir şeyler yapa- doğamayacak... Ativali, düzenlenmeye baş- Temmuz tarihleri arasında yapaca- bilmek için konuşuyoruz. İkinci se- ladığı ilk yıldan itibaren bir- ğız. Aynı tarihlerde Urla’da, Ercan ve nemizde tüm filmleri İngilizce altya- çok sinemacı ve sinemaseve- Nazan Kesal’ın yeni açacağı mekân zılı yapmıştık, çünkü Midilli’den ge- rin hayatını değiştirdi. Festiva- olan Damurla’da da gösterimlerimi- lenler oluyordu. Salgın bittiği, kapı- le gelip Ayvalık’a taşınan yö- Hilmi Bulunmaz ORHUN zi yapacağız. Gümüşlük Klasik Müzik lar açıldığı için yine o tarafla ilişkile- ATMIŞ netmenler de var, sanatsever- Festivali’inin içerisindeki film göste- rimizi tesis edeceğiz.” ler de. Bugünlerde festivalde yaşamını yitirdi bazı değişiklikler var. Aslında organizasyo- çok teşekkür etmek gerekiyor. Bu festi- likte festivali yapmış olmak için yapmayız. nun, kurumsal tasarımın ve ismin bütünüy- air ve tiyatro sanat- val onların desteği olmasa hayata geç- Kendi standartlarımızı tutturarak ve içi- le değiştiği festivalin bu değişimi izleyiciye Ş Azize Tan çısı Hilmi Bulunmaz, mezdi.” Kırgınlık olup olmadığı sorusuna mize sinecek şekilde yaparız. Biz Ayvalık’ı pek yansımayacak. Festivalin başında yine 10 Mayıs’ta 66 yaşın- Azize Tan var, festival ekibi de aynı kalıyor. ise “Farklı beklentiler ve farklı bir vizyon ilk yılından itibaren imece usulü yaptık, da hayatını kaybetti. 10 ka Sinema’dan izin istedim ve tam bağım- var diyelim” yanıtını veriyor. yine öyle devam edeceğiz. Biz bu festiva- Ana sponsorlu bir festivalden çıkıp dernek Temmuz 1955 yılında sız bir yapı olarak festival ekibimizle birlik- li yapacak kaynakları yarata- çatısı altına girmenin festivale nasıl etki ede- İstanbul’un Beykoz ilçe- te bir dernek kurduk: Seyir Derneği.” ceğini ve değişimleri Azize Tan’la konuştuk. ‘Ruhu aynı kalacak’ cağımıza inanmasak böyle bir sinde doğan Bulunmaz, Böyle bir değişim sonrası her- yola çıkmazdık.” 3 Aralık 1972 tarihin- Kamu yararına Festivalin yolu... Azize Tan, Cannes Film kesin aklına aynı sorular gelir: neler de Bayrampaşa’da İsma- Tan, daha önce İKSV çatısı altında ça- Festivali’nin seçkisi açıklan- “Salgın süreci bu kararı almamıza neden değişecek, ana sponsor olacak mı, il Dümbüllü ile aynı sah- lıştığı için kâr amacı gütmemeye alışık ol- kalite düşecek mi gibi soruları biz dığında Twitter hesabından oldu” diyen Tan, şöyle anlatıyor: “Çekince- neyi paylaştı. Bulunmaz, 1974 yılında ar- duğundan “Benim için zarar etmemek ba- Cannes’da gösterilecek filmler- ler salgında festivali bir kez iptal etmemi- de Tan’a yönelttik. Festival direktö- kadaşlarıyla birlikte Bayrampaşa Genç- şarı” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: rü şunları söylüyor: “Zaten o festi- den bazılarının Ayvalık’a gele- ze, bir kez de festivali bir ay kala yapma- lik Sahnesi’ni kurdu. 1 Mayıs 1989 yılın- ya karar vermemize neden oldu. Ona rağ- “Kültür sanat işlerinden para kazanmayı vali yapan insanlar yapmaya devam ede- bileceğinin sinyalini vermiş, heyecan ya- da İstanbul Beyoğlu Han’da Bulunmaz hedeflediğiniz zaman yaptığınız işin doğru ratmıştı, son olarak şunları söylüyor: “Ta- men çok iyi bir festival geçirdik ama bu bi- cek. Ayvalık’ın ve festivalin ruhunu koru- Tiyatro’yu kurdu. 1995-2000 yılları ara- dürüst olduğunu düşünmüyorum. Bir nevi yan, uluslararası açılımının daha fazla ol- bii ki en iyi filmleri getirmeye çalışacağız. sında Galatasaray Aznavur Pasajında Bu- zi zorladı. Ben de Ayvalık’ta daha çok vakit geçiren bir insan olarak, hayatımın bun- kamu bilinciyle yapıyoruz bu işi. Ayvalık’ta duğu, belki yabancı öğrencileri de ağırla- Hemen yazışmalara başladık. Gelen film- lunmaz Kültür Merkezi’nde tiyatro oyunla- oluşan ruhu, o havayı seviyoruz... Çok hız- lerin bizim festivalin programı içinde ne rı sergiledi, çeşitli kültürel etkinlikler dü- dan sonraki aşamasında burada biraz da- yabildiğimiz, festivalimizin atölyelerine ka- ha kalıp, festivali başka bir yerlere götür- lı hareket ettik. Ocakta Başka Sinema’dan tılan öğrencileri yurtdışına gönderebildiği- ifade ettiği bizim için daha önemli. Ayva- zenledi. “Dalgaların Sesi Kulak Deliyor” (1992), “Yalnız Değilsin” (1993) ve “Taş me motivasyonumun daha fazla olduğu- ayrıldım, şubat ayında derneğimizin kuru- miz, çocuklarla ilgili yaptığımız etkinlikle- lık Uluslararası Film Festivali’ni küçük bir luş çalışmalarını gerçekleştirdik. Bu fes- ekiple yapıyoruz, çok fazla parayla yapmı- Bebek Ağlamaz ki” (1994) adlı şiir kitapları nu hissettim. Bu işi de ekip arkadaşlarım- ri yıla yaydığımız bir festival olacak... Ana olan Bulunmaz, pek çok dergide tiyatro ve la birlikte bağımsız bir yapı içerisinde da- tivalin başlamasına neden olan Başka sponsorumuz olacak mı bilmiyorum. Ol- yoruz ama çok zengin gösteriyoruz. Onu şiir üzerine yazılar yayımladı. ha rahat yapabileceğimizi düşündüm. Baş- Sinema’ya ve Kariyo Ababay Vakfı’na da masa da biz zaten ekip arkadaşlarımla bir- da söyleyeyim.” Fotoğraf: Yücel Kurşun SEYİR DERNEĞİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle