02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 16 ŞUBAT 2022 ÇARŞAMBA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER SİYASAL İSLAM VE Enerjide ekonomik CUMHURİYET LAİKLİĞİ Batı modernizmi nasıl kendi koşullarının ürünüyse; Türk modernizminin felsefi, sosyolojik, hukuksal içeriği de kendine özgüdür. Laiklik sadece felsefi ve siyasi bir tercih sonucu çözüme yönelmeli benimsenmemiş, sosyal yapının emrettiği toplumsal barışın temeli olacak sosyopolitik ve hukuksal bir yöntem olarak düşünülmüştür. HALİT PAYZA Çözüm doğalgaza bağımlılıktan kurtulmak, elektrik ictimaiye meydana getirmektir.” OSMAN SELİM KOCAHANOĞLU YAZAR enerjisi üretmek için doğalgaz tüketmekten kaçınmak, Laiklikliğin Osmanlı kültüründe kavramsal ARAŞTIRMACI - YAZAR elektrik enerjisi üretimini özel sektöre bırakmamak, karşılığı yoktur, Türkçeye doğru çevirilmedi- ürkiye Elektrik İletim AŞ elektrik enerjisi üretmek için bedel ödenerek satın ği için de dinsizlik şeklinde anlaşılmıştır. Tam verilerine göre Türkiye smanlı devlet adamları Batı’daki bilimsel karşılığı ise çağdaşlaşma/uygarlaşmadır. Uy- T2019’da 291 milyar 22 mil- alınmayacak doğal enerji üretimine yönelmek olmalıdır. Ove teknolojik gelişmeleri hayranlıkla iz- garlaşma, yalnız sanayi toplumu olmak değil, lediği, geri kalmışlığını Tanzimat’la ilan etti- yon 615 bin, 2020’de 291 milyar toplumsal ve psikolojik davranışların tümü- ği halde, modernizmi yakalamak şöyle dursun 551 milyon 921 bin kilovat saat dür. Yani, inanç ve ahlaki erdemler yönünden adapte bile olamadılar. Modernleşmeyi din ve elektrik enerjisi üretmiştir. Görü- insanın dogmalardan özgürleşmesi, akıl ve bi- inanç üzerinden algılayan bir toplumsal kültür leceği gibi elektrik enerjisi üre- limi yol gösterici saymasıdır. bu sosyokültürel adaptasyonu zamanla küfür timi artan gereksinime karşın l Cumhuriyet laisizmi Allah ile kul arasın- sayacaktır. İslam dinini kapalı bir sistem gö- yeterince artış göstermemiştir. daki Halife ve Şeyhülislam makamlarını kaldır- ren Max Weber’e göre, “Doğu ile Batı arasında 2019’da elektrik enerjisi tüketi- mış, şeri mahkemelerin yargı yetkisi millete dine dayalı kültür ve bilinç farklılığı olduğu sü- mi 290 milyar 445 milyon 456 devredilmiştir. İslamcı teorinin uygarlığa yenil- rece, İslam dünyasında rasyonalite doğamaz, me ve onu anlamadaki en büyük zaafı, dinde- bin, 2020’de 290 milyar 856 mil- bu toplumlar da cemaattan cemiyete, gele- ki temel kavramları yorumlayan içtihat kapısı- yon 21 bin olmuştur. 2020’de en nekten bilgi toplumuna evrilemezler.” nı kapatmış olmasıdır. Laik düşüncenin tarih- düşük elektrik enerjisinin tüke- l Batıdaki siyasal ahlak, bireysel bilinç ve sel/kavramsal boyutu doğru algılanamayınca, sosyo kültürel olgularının hiçbiri Osmanlı/İs- tildiği dönem nisan, en yoğun tü- siyasal İslamcı medrese kafası dinsizlik diye lam ikliminde yeşermemiş, sorgulama man- ketildiği dönem temmuz ayıdır. inkara yönelmiştir. “İnkâr” kavramını psikana- tığı gelişmemiş, ahlak ve din anlayışı eskiler- En düşük tüketim 27 milyar 352 lize taşıyan Freud, bunun “basit bir yok sayma de kalmıştır. Dolayısıyla bu kültürün bilinç ya- milyon 424 bin, en yüksek tüke- olmayıp ifade edenin arzusunu da barındırdı- pısı da modernleşmeye kapanmıştır. Dini, ras- tim 27 milyar 352 milyon 574 ğını” söyler. Küflenmiş İslamcı öğreti kutsal- yonellikten uzaklaştırıp doğrudan kendine gö- bin kilovat saattir. Türkiye hem ları sermaye yapılınca laiklik de modernizmin re bir dünya yaratan İslamcı toplumlar, şimdi elektrik dış satımı yapan hem dış “çocukluk hastalığı” olarak görülmüştür. kültürel şizofreni içindeler. Çağdaşlığa devam- yük pay sahibi ve en çok gelir el- taya koymaktadır. Temmuz ayı alımı yapan bir ülkedir. Buna gö- Dip dalgaları Tanzimat’a inen Cumhuriyet lı kutsal pompalayan bu toplumların modern de eden özel enerji üreten sant- baz alındığında bu dış alımın 2 laikliği ve Mustafa Kemal’in arkasında Dide- re 2019’da iki milyar 788 mil- veya muhafazakâr, liberal veya üniversal, din- rallar olmaktadır. Kamunun ak- milyar 305 milyon metreküpü- rot, Volter, Rousso gibi laik bir entelijansiya yon 989 bin, 2020’de iki milyar sel veya seküler oluş veya olamayışların te- sine özel sektörün tek bir ama- nün Rusya’dan, 633 milyon met- yoktu. Burjuva devrimi yapılıyor ama burjuva- 493 milyon 989 dokuz bin kilo- meli uygarlığa yenilme kompleksinde gizlidir. cı vardır, en düşük maliyetle en reküpünün İran’dan, 568.5 mil- sı yoktu. Burjuva devrimi, feodal egemenliğin Zihin yapıları da sorgulamaya kapalıdır. vat saat enerjiyi dışsatım yoluy- çok kârı elde etmek. Artı değer yon metreküpünün Cezayir kay- tasfiye edilip ulus-devletin kurulması demek- Bu toplumlar akıl çağına erişemediği için la dışarıya pazarlamış, buna kar- kavramı Adam Smith, Davit Ri- naklı olduğu görülecektir. Elekt- tir. Yeni Cumhuriyet iki temele oturtulmak is- feodal semboller ve fetişlerle kendini tatmi- şın 2019’da iki milyar 211 mil- cardo gibi klasik iktisatçılar tara- rik enerjisinin doğalgaz enerji- tenmişti. Biri ulusal boyutta sınırları belli bir ne çalışır, kıl ve sakalı imanın parçası görür- yon 506 bin, 2020’de bir milyar toprak parçası, diğeri yasalar karşısında eşit fından bilinmekteydi, ancak ona si ile üretilmesi zaten başlıca ga- ler. Batı dinleri kendi ortaçağını aşıp seküler- 888 milyon 92 bin kilovat elekt- yurttaşları olan demokrasi... asıl değerini Karl Marks vermiş- rabettir, Türkiye doğalgaz kay- leştiği halde, İslamcı softalık kıl ile (a)kıl ara- rik enerjisi satın almıştır. tir. Marks’a göre, kapitalist eko- naklarına sahip değildir, bütü- sındaki mesafeyi aşamaz. Halbuki bu iki keli- Özgün Türk modernleşmesi Görüleceği gibi Türkiye dış sa- me arasındaki mesafe bir harf kadardır.Bilgi nominin temel düzenleyici ilke- nüyle dış alıma bağımlıdır. Üs- l Mustafa Kemal doğru yoldaydı. tımının yarısı kadar enerjiyi dı- toplumunun standardını kavramamış cema- si, “emek-değer yasası’ olarak ad- telik dış alımı yapılan doğalga- 1920’lerde ulus-devletten başka yapılanma at/tarikat toplumları bilgiyi sadece kendi uf- şarıdan satın almak durumunda landırdığı kuramdır. zın yüzde 55’i elektrik enerjisi düşünülemezdi. Gelişmemiş köylü toplumu- kundan ve kendi kavramları ile anlarlar. Biz kalmıştır. Burada asıl kurulması Artı-değer başkaları tarafından üretmek için kullanılmaktadır. buna kapalı bilinç diyoruz. Donmuş bir dog- na radikalizm zorunluydu. Yarı bağımlı bir ül- gereken denklem elektriğin dışa- el konulmak üzere, emek gücü- Toplam elektrik enerjisinin yüz- ke emperyalizme karşı çıkarken yüzünü de maya inanan ve beşyüz kelime ile düşünen rıya satış bedeli ile dışarıdan alış nün gerekli-zorunlu-ürünün öte- de 45’inin doğalgazla üretim ya- bu hamaset toplumlarının laikliği algılaması uygarlığa çevirmek zorundaydı. Ortaçağın bedeli arasındaki makasın nasıl sinde fazla üretime yaslanmakta- pan elektrik üretim santralların- verili toplumu ve verili kültürü karşısında kı- elbette kolay değildir. oluştuğu, elektrik enerji üretimi- dır. Elektrik üretiminde de özel da kullanıldığı ortadadır. Hemen söyleyelim, laiklik veya sekülerlik yamet günü beklenemez, ağlayarak rahatla- nin ne kadarının kamuya ne ka- sektör santrallarının payının bü- ma yolu seçilemezdi. kavramları, siyasal İslamcılığın sandığı gibi Bağımlılık artıyor darının özel enerji üreten sektör- yük olması daha çok artı değere “dinsizlik veya dini inkar” olmayıp, dini her- l Cumhuriyet devrimlerinin en güçlü yanı Üstelik bu veri 2021 yılı verile- el konulduğunu, bunun için sık- kese ait ve kişisel bir sorun sayan sistemdir. uygarlık tasavvurudur. Tarih boyunca tezle- lere dağılımı ve bu alışverişin iç Laiklik, ne bir din ne bir ideolojidir; ne kutsal riyle gelmemiş hiçbir siyasal/kültürel devrim rini yansıtmaktadır. 2022’de do- lıkla fiyat ayarlamaları adı altın- tüketimde tüketiciye nasıl yan- kitabı ne peygamberi ne ideoloğu vardır. olmadığı gibi; Türk devrimi de kendi zama- ğalgaz kullanımının artmış oldu- da yapılan artışlarla yapıldığı gö- sıdığıdır. Eşitsiz gelir düzeyi göz nının duruşları açısından geçmişi tersinden ğu da gözetilirse daha fazla do- rülmektedir. önüne alındığında elektriği en Adı konmamış Laiklik okuyup belli duruş noktasından toplum inşa- ğalgaz gereksinimi ortaya çıka- Elektrik enerjisi fiyatlarındaki yüksek bedel ödeyerek kullanan sına yöneliktir. Tüm öznelliğiyle tarihsel ger- l Tanzimat’ta başlayan Osmanlı yenileş- caktır. Başta elektrik santralla- normal olmayan fiyatlandırma, yerel iç tüketiciler olmaktadır. çekliği bize bağlayan, bireyi ve aklı özgürleş- me hareketlerinin hepsinin zihin arkasında rında doğalgaz kullanarak elekt- elektrik üretiminin özel sektörce tirmek isteyen kurucu söylem günümüzde, adı konmamış bir laikleşme düşüncesi var- Büyük ihmal rik üretimi yapılması, diğer sek- yapılmasının yanı sıra elektrik yurttaşı değil cemaati özleyen çok kültürlü, dır. Tanzimat (1839) bizim gecikmiş Magna törlerde ve konutlarda da doğal- enerjisi üretmek için doğalgaz Elektrik enerjisinin yarıdan çok mezhepli ümmetçiliğin etnik şantajı ve Cartamızdır, ancak toplumun iç dinamikle- gaz kullanımının artması hem fazlası termik santrallardan kar- tüketmek gibi bir başka çarpık- emperyalizmin küresel kıskacına girmiştir. rinden gelmeyip padişahın lütfu sayıldığı için doğalgaz fiyatlarını, hem elektrik lıkla giderek her geçen gün art- şılanırken, bunu hidroelektrik, l Günümüz masa başından 100 sene ön- gelişememiştir. Tanzimat ve meşrutiyetin kı- fiyatlarını, hem de bunlara bağ- cesini eleştirmek sosyoloji ve tarih bilin- rüzgâr jeotermal elektrik ener- maktadır. Türkiye’nin doğalgaz sır çekişmeleri bir yana bırakılırsa, toplumu lı sektörlerdeki üretilen tüketim ci açısından ahmaklıktır. Onu paranteze al- ithalatı 2021 yılı Temmuz ayın- şoka sokan asıl köklü değişim Cumhuriyetle jisi üreten santrallar izlemekte- yaşandı. Saltanatın kaldırılması, Cumhuriye- ma histerisine kapılmak Katip Çelebi’nin mallarının fiyatlarını yukarı doğ- dir. Görüleceği gibi karşılığında da, geçen yılın aynı ayına göre ümmet-i bülehalığıdır. Türkiye Cumhuriye- tin ilanı ve hilafetin ilgasıyla, en büyük zihin- ru hareketlendirecektir. yüzde 30.1 artarak 4 milyar 47 bedel ödenmeden elektrik üreti- sel engeller kaldırılmış oldu. ti kendi özel koşullarında yapılanmış, baş- Çözüm doğalgaza bağımlılıktan lebilecek enerji santralları ihmal milyon metreküp’e ulaşmış du- ka şekilde işlemesi mümkün olmadığı için Biz buna tarihin doğurduğu adamın cumhu- kurtulmak, elektrik enerjisi üret- rumdadır. Enerji Piyasası Düzen- edilmekte, yatırım yapılmamak- böyle kurulabilmiştir. Kurucu irade evet ra- riyet laikliği diyoruz. Laiklik toplumsal bir he- mek için doğalgaz tüketmekten ta, aksine elektrik maliyetlerini leme Kurumu’nun temmuz ayı dikal davrandığı için Türkiye İslam dünyası- def yapılarak, tersine akan suların önü kesil- kaçınmak, elektrik enerjisi üre- Doğal Gaz Piyasası Sektör Rapo- artıracak üretim yöntemleri kul- nın en güçlü devleti olabilmiştir. Eğer günü- miş, Cumhuriyet modernizminin en köklü dev- timini özel sektöre bırakmamak, lanılmaktadır. ru, dış alımın yaklaşık 3 milyar rimi olmuştur. Cumhuriyet laikliği aslında ra- müz Afganistan’ı, İran’ı, Pakistan’ı olmamış- elektrik enerjisi üretmek için be- 479 milyon metreküpünün boru sa bunu laik devrimlere ve yapılınmaya borç- dikal müdahaledir. Nedeni Batı’nın üçyüz se- Özel sektörün önceliği del ödenerek satın alınmayacak hatlarıyla, 568 milyon metrekü- nede aldığı yolu kıyamete kadar beklemek is- ludur... Kısacası, Batı modernizmi nasıl ken- doğal enerji üretimine yönelmek Tablodan da anlaşılacağı gi- pü de sıvılaştırılmış doğalgaz te- di koşullarının ürünüyse; Türk modernizmi- temeyişimizdir. Laiklik, tarikatların yasak- bi elektrik üretiminde en bü- olmalıdır. lanması ve kıyafet devrimi ardından 5 Şubat nin felsefi, sosyolojik, hukuksal içeriği de sisleri aracılığıyla yapıldığını or- kendine özgüdür. Laiklik sadece felsefi ve si- 1937’de anayasaya da girmiştir. Atatürk’ün getirdiği laiklik aslında “muasır medeniyet se- yasi bir tercih sonucu benimsenmemiş, sos- viyesine” erişme hamlesidir. Yani, “cenkçi- yal yapının emrettiği toplumsal barışın teme- lik ve maceraperestlik değil insani ve mede- li olacak sosyopolitik ve hukuksal bir yön- ni mefkurecilik veya medeni ve asri bir heyet-i tem olarak düşünülmüştür... Çıkış kapısı kamucu politika NAZIM MUTLU Adları değişse de kafaları aynı tornadan çıkan koronun EMEKLI ÖĞRETMEN iktidar sarhoşluğuyla bol keseden attığı bu kaba saba lafların uğultusu kulaklarımızda duruyor hâlâ. Bundan eçen ay 10 binin üstünde es- sonra (kısa erimli, günü kurtaracak çözümler bir yana) Gnaf işyerinin kapısına kilit şoför koltuğunda kim olursa olsun toplumu bütünüyle vurmuş. Böyle giderse, ki öyle gö- rünüyor, çok değil, 2-3 ay için- üretim odaklı yapılandırmayı amaçlamayanların de bu sayı 100 bini aşar. Açık ola- ülkemizi yönetme olanağı yoktur. lım, bu bütünüyle sistemin sonu- cu. Akıldan, bilimden, ülkemizin, li bir kılavuzu var mı elinde? rip güzelleştireceğiz!”, “Son sosya- toplumun gerçeklerinden kopuk list devleti de tarihe gömeceğiz!”, ‘Babalar gibi’ satınca sistemin... Üretmenin, insanca bö- “Çağ atlıyoruz!”, “Tarımla kalkınan lüşmenin, adaletin, vicdanın, ah- Sürece, günlük siyasal çekişme- ülke mi kaldı?”, “Babalar gibi sata- lakın olmadığı kudurmuş bir “pa- lerin, sen-ben camından değil, her rım!”... ra sisteminin... Bilinen adıyla ka- yanından bakmakta yarar var. Adları değişse de kafaları ay- pitalizmin... Üstelik bizdeki bu- Yalnız 20 yıllık bir saltanat değil, nı tornadan çıkan koronun ikti- nun en vahşisi. Sıklıkla, bir baş- büyük bir yalan bitti, bitiyor. Şim- dar sarhoşluğuyla bol keseden at- ka şirinlik örtüsü olan liberalizm- dikiler Cumhuriyet için, “80 yıl- tığı bu kaba saba lafların uğultusu le süslenip servis edilse de. lık reklam arası” diyorlardı ya, ki- kulaklarımızda duruyor hâlâ. Bun- min, neyin “reklam arası” olduğu dan sonra (kısa erimli, günü kurta- Deniz bitti anlaşılıyor şimdi. Zaman öyle sa- racak çözümler bir yana) şoför kol- Duvara dayandı artık. Gitmiyor. bırlı, öyle oturaklı ki, sırası gelin- tuğunda kim olursa olsun; enerji- Sözde çok deneyimli şimdiki ce taşı gediğine koyuyor. Okka- den tarıma, eğitimden ulaşıma, ile- muktedirlerin elleri ayakları birbi- lı tokatlarla dersini almamışlara tişimden sağlığa, her iş için dos- rine dolaştı. Kıvranıp duruyorlar dersini veriyor. yasında dışa bağımlılıktan kurtul- işin içinden çıkmak için. Çıkamaz- Emeğiyle yaşayan çoğunluğun mayı sağlayacak çözümü bulunma- lar. Çıkamayacaklar. Çünkü zihin- şimdi gün gün artan iniltisini sı- yanların, toplumu bütünüyle üre- sel yapıları çıkışa açık değil. Ka- radan bir trajedi olarak görmeme- tim odaklı yapılandırmayı amaçla- mu yararına göre değil iç düzenek- li. Dolayısıyla konuyu yalnız bu mayanların ülkemizi yönetme ola- leri. Şirketlerin kâr-zarar kural- iktidarın bitişi diye de görmeme- nağı yoktur. larıyla biçimlenmiş kafa, kullana li. Bizdeki serüveni, İkinci Dün- “Kâr-zarar” odaklısının her tür- kullana haşat ettiği reçeteyle akar- ya Savaşı’nın bitiminden başlayıp lüsü denendi. Sonuç ortada. Sıra yakıtı, elektriği, çayı, şekeri, do- şimdikilere bağlanan akışı anımsa- “toplumcu-kamucu” yönetimde. Bu matesi nasıl ucuzlatacak? Ucuz ek- yalım: “Küçük Amerika olacağız!”, ara canımız yanacak biraz, yanlış- mek için saatlerce kuyrukta bekle- “Koskoca devlet ayakkabı yapmak- larımızın bedeli olarak. Ama tüne- yen emeklilere yönelik uzun erim- la mı uğraşır!”, “Her şeyi özelleşti- lin ucu görünüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle