Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK 2022 CUMARTESİ
KÜLTÜR 13
Fransız Devrimi’yle
motto olan “eşitlik,
kardeşlik, özgürlük”
Her yerde ezilen
doğduğu yerde
KONUK
YAZAR
de hayata
EMEL
geçmiyor!
Sanatçı düşmanlığı
SEÇEN
902 yılında Üsküdar’da dünyaya gel-
adın ile dostluğun harman-
di. Dört kız kardeşi vardı. Arnavut kö-
landığı ve dünyayı yöneten-
yine
kadın!
1kenliydi, ailesi mübadele yıllarında
Klerin aslında kim olduğunu,
İstanbul’a göç etmişti. Fırın işleten baba
sınıfsal farklılıklara rağmen gös-
vapurdan düşünce küçük yaşta omuzları-
filmde usta
termeye çalışan bir film: “Between
na büyük yük bindi. Buna rağmen yılma-
oyuncu Juliette
The Worlds / Ayrı Dünyalar”; bir-
dı. Bir süre sonra Bahriye Mızıka Okulu’na
Binoche başrolde.
kaç pencere açarak solunması ge-
girdi. Çalışkanlığı ve disiplini ile yıldız gi-
bi parladı; okuldan birincilikle mezun oldu.
reken bir film. İlki bir kadın yaza-
Bahriye’de kadro yoktu. Kara bandoların-
rın, üstelik tek başına, yaşama ba-
dan birine tayin istedi, oldu da... 1933 yı-
kışı, cesareti. İkincisi, çoğunluğu
lında Afganistan’da ordu bandosu kurmak
kadın olup, üretim çarkında, ken-
üzere görevlendirildi. Böylece Afganlara
dilerine ait dünyalarının içinde,
çok sesli müziği öğretti. Adı, Halit Recep
kocaman kara deliği olarak. Üçün-
Arman’dı. Ülkemizin alnı açık müzikolo-
cüsü, sosyal adaletsizlik. Dördün-
ğu Ersin Antep, yıllar önce Radikal’de,
cüsü, dünya kaynaklarının tükeni-
“Önce Heykeller Yıkılır, Sonra Sanatçı-
lar...” yazısında Halit Recep Arman’ı biz-
şinin son eşiğinde, nüfus ve işsiz-
lere yeniden hatırlatmış; Arman’ın kurdu-
liğe karşı, var olan meslekleri, bü-
ğu müzik okulunun Taliban tarafından na-
rokrasi kaldıracı ile kırk yamalı
sıl yerle bir edildiğini kaleme almıştı: “Ar-
bohça gibi sunmak. Mesela, temiz-
man, 6 Ekim 1981 tarihinde İstanbul’da
lik teknisyeni. Beşincisi ise öteki-
vefat etti. Onun vefatından sekiz yıl sonra
leştirerek, toplumsal sınıf farklı-
Taliban, Rusların geri çekilmesinin ardın-
lıkları yaratmak.
dan Afganistan’ı kontrolü altına aldı. Çok
İş, eğer yapay zekâ ise tam ona
geçmeden ülkenin tüm kültürel varlıkları-
geçitlerin alt boşluklarında yatıyorlar. dan çok önemli. Neden önemli? Çün- nın talanı, yıkımı, bombalanması haberle-
göre robot işi, ama kadının duygu Empati yapmak için
ri dünyaya yayılmaya başladı. Taliban’ın
Ayrıca İstanbul’a baktığınızda, Avrupa kü gazetecilerin ve bir kitap, eser
dünyasından bu kadar ağır tempo-
Tanınmış yazar Marianne Winckler
ilk hedeflerinden biri olarak Arman’ın kur-
Yakası’nda, Levent semti, seçkin, özel üretenlerin yaptıklarını küçümse-
yu sunmak, gerçekten izlerken bi-
(Juliette Binoche) yeni romanının ha-
duğu okul ve kurum bombalandı, yerle bir
villaları ile belli bir gelire sahip insan- yen kişiler için bunun aslında tama-
le yıpratıcı ve yorucu. Kendi ya-
zırlığı için soyunduğu yeni toplumsal
edildi. Öğrencileri ise tek tek bulunarak
lara ışık tutarken tam karşısı Kağıtha- men kişinin yaşama bakışı ve derin-
tağınızı bile toplamadan çıktığı-
rolde, aslında empatinin zirve yaptığı,
katledildi.
ne, emekçilerin mekânı. Yeter ki gezin, liği ile ilgili olduğunu vurguluyor.
nız günlerde, birileri ekmek para-
kendi kimliğini hiç deşifre etmeden,
HHH
görün, içine girin. Bir gün Yenibosna Her zaman büyüleyici olan Juli-
sı için ortalama bir buçuk dakika-
onlarla aynı şekilde tuvalet temizleye- Birkaç gün önce Afganistan’da Taliban
otobüsünde, rastlayabilirsiniz çalışan, ette Binoche’un başrolde oynadı-
da bir yatak düzeltip, çarşaf, nev- mensupları Paktiva vilayetinde bir müzis-
rek, herkes gibi işten atıldığında, feri-
ekmeğinin peşinde olan insana. Ve on- ğı filmde, kendisine Helene Lam- yenin müzik aletlerini yaktı. Müzisyenin
resim ve yastık kılıfı değiştiriyor.
botta işe başlayarak ama sonunda, ister
çaresizliğiyle bütünleşen gözyaşları pek
ları yüzyıllardır aşağılayan ve tüketen bert, Lea Carne ve Emily Madele-
AVM, otel, kısaca insana hizmet
çocuklu ister çocuksuz, hayatta kalma
çok ülkenin haber sitelerinde yer aldı. El-
sistemi kumanda edenler var oldukça ine eşlik ediyor. Yönetmen koltu-
sunan her yerde temizlik işinde ve
mücadelesini sırtlanmış kadınlarla bir-
bette Türkiye’de de... Taliban, daha önce
“düzen” sömürmeye devam edecek. ğunda, Emmanuel Carrere oturu-
sokakta çöp toplayanlar da dâhil
likte yaşıyor. Özel hayat, eğlence, tatil
1996 yılında ülkenin yönetimini ele geçi-
yor. Cannes’da Yönetmenlerin On-
olmak üzere var ama olmayan, gö-
ve sosyalleşme yok. Gelip buraları gör-
rir geçirmez müziği yasaklamıştı. Şimdi de
Cannes’da gösterildi
beş Günü bölümünde gösterilen Ay-
rülmeyen, sayılmayan, insanla-
seler, yurt bile bulamayan gençlerimizi
aynı yoldan yürümeye devam ediyor. Artık
Ve bir kadın yazar, bu soruna ışık
rı Dünyalar filmi, gazeteci Floren-
rın yaşamı. Yaşama tutunma hal-
görseler, yazacakları kitap için sonun- koca coğrafyada şarkı söylemek bile suç!
tutmaya çalışıyor, insanda ne ruh, ne ce Aubenas’nın kimliğini gizleye-
leri. Ve bir gün birini, parası yok Dolayısıyla bin yıllardır insan sesiyle bü-
da tedavi görebilirler. Küresel göç so-
beden özgürlüğü bırakan bir iş, ama tünleşen müzik aletlerini belki de yaşam-
rek çalıştığı günleri anlattığı kitabı
diye çantanızı karıştırırken görür-
runu Türkiye’de yaşanıyor, Fransa’da,
ları boyunca görmeyecek dünyalılarla ay-
aynı işi yapıp, sonra yaşadıklarını ya- Le Quai de Ouistreham’dan sinema-
seniz, direkt hırsız demeyin, bel-
polis tarafından Sudan vatandaşlarının
nı göğün altında yaşamaya devam edece-
zabilme gücü, hem duygusal hem zi-
ya aktarıldı.
ki size bir başka şeyi söylemek is-
sabaha karşı ayakkabılarının ve bat-
ğiz. Müzik yoksunluğu ile her gün karanlık
hinsel hem insanda derin izler bıra- Ve filmin finali, sözleri Melih Cev-
tiyordur. Ya da sabahın beşinde,
taniyelerinin toplandığını gösterirken
ruhlarla, zihinsel gelişimini tamamlayama-
kan bir süreç. Bu anlamda, yazarın
det Anday’a ait Sezen Aksu’nun, “Şi-
çöp toplarken türkü söyleyen biri-
bizde daha insaflı. Taksim metro giri-
mış milyonlarla karşılaşacağız!
da üretim sürecine gönderme yapa- nanay” adlı şarkısındaki gibi “Ada
ni sokakta duyarsanız, kulak ve-
şinin, İstiklal Caddesi’ne açılan yürü-
HHH
rak, içsel ve zihinsel olarak önce ka-
vapuru, yandan çarklı. Lüküs kama-
rin ve bir günaydın deyin. İnsan
yen merdivenlerin altı, onların evi. Sa- Sanat, ikili ilişkilerde olduğu gibi ülkeler
fasında, sonra bedeninde, ruhunda ve
rada kimler oturur”gibi, filmi bek-
olmanın yolu önce kendinin, insan arasındaki dostluğu da pekiştirir. Atatürk,
hil boyunca özellikle Samatya, Zeytin-
ruhundan taşarak üretmesi bakımın- ilk operamız olan “Özsoy”un librettosunun
lenmedik biçimde tamamlıyor.
olabilmesinden geçmekte.
burnu, Bakırköy istikametine doğru üst
yazılmasının ve bestelenmesinin ana fikrini
verirken amacı yalnızca İran Şahı’na bir eser
izlettirmek değildi. Besteci Ahmet Adnan
inema salonlarında bu hafta dördü yer- mal Danacı’nın yönettiği film- n Şarkını Söyle 2: Animasyon filmi-
film vizyon Da
Saygun şöyle anlatıyordu: “Öyle sanıyorum
8
Sli, 8 film vizyona girdi. “Ayrı Dünyalar” de Halil Balıkçı, Sanaz Zahra- nin yönetmenliğini Garth Jennings üst-
ki o sıralarda kendisinin İran ile yakınlaşma-
filmi dışında vizyona giren filmler şöyle: ei, Kyamran Aliyev, İrem Büğ- leniyor. Film, şovlarıyla yerel bir başarı-
yı, iki devlet arasında sağlam bir dostluk ku-
duğu film, iki okulun bir yarışmayla karşı
n Koloni: Yönetmenliğini Tim rüoğlu ve Erol Sertel oynuyor. Film, sos- ya ulaşan Buster Moon ve arkadaşları-
rulmasını istediği anlaşılıyordu. Biri çoğun-
karşıya gelmesini konu alıyor.
Fehlbaum’un üstlendiği film, gerilim ve yal medyaya içerik üreten Semih ve eşi nın, gözlerini daha büyük bir amaca di-
lukla Sünni, öteki çoğunlukla Şii mezhebine
n Cumali Ceber 666: Fuat
bilimkurgu türünde. Filmin başrollerinde Burcu’nun hafta sonu için gittikleri kamp- kip büyük bir sahne olan Crystal Tower
bağlı bu iki devlet, yüzyıllar boyu düşmanca
Kurtoğlu’nun yönettiği komedi filmi “Cu-
Nora Arnezeder, Lain Glen, Sarah-Sofie ta yaşadıkları olayları odağına alıyor. Tiyatrosu’nda yeni bir şov düzenleme ça-
bir komşuluğu sürdüregelmişlerdi.”
mali Ceber 666”da, Halil Söyletmez, Do-
Boussnina ve Sope Dirisu yer alıyor. n Masal Zamanı: Melez Pren- balarını anlatıyor.
Gerçekten de Atatürk, böyle bir düşün-
ğa Konakoğlu, Deniz Deliç, Serkan Şen-
n Şöhretler Okulu: Ediz Hun, Berna ses: Kubilay Güleçoğlu ile Burak n Afacan Felix: Bir diğer animasyon
ceyi, Şah ile karşılıklı nutuklar sırasında da
gül ve Özkan Sağın rol alıyor. Film, gör-
Üçkaleler, Nisa Sofiya Aksongur, Çınar Kahraman’ın yönettiği filmin başrolle- filmi olan Afacan Felix’i Nicola Lemay si-
ortaya atabilirdi. Ancak sahnenin hareke-
düğü bir kabus sonrası yüzünü dine dö-
Yükçeker ve Cemre Demircan’ın rol aldı- rini Lavinya Ünlüer, Kaan Yılmaz, Ebrar nemaya uyarladı. Film, kayıp babasını
tinden ve müziğin gücünden yararlanarak
nen bir adamın hikâyesini ele alıyor.
ğı “Şöhretler Okulu”, komedi türünde Ad- Demirbilek ve Özkan Sağın paylaşıyor. bulmak için macera dolu yolculuğa çıkan
daha büyük bir etki yaratacağına inan-
n Kara Neme: Gelin Deresi: Ke-
nan Önal’ın yönetmen koltuğunda otur- Film, fantastik aile komedisi türünde. bir çocuğun hikâyesini konu ediyor.
dı. Nitekim 19 Haziran 1934 tarihindeki ilk
temsilin hemen ardından iki devlet başka-
nı Türk-İran dostluğunun temelini attılar.
‘Karikatür Okulu’na
HHH
Çocuk kitapları illüstrasyonları
Oysa son yıllarda aydın ve sanatçı düş-
manlığı bir gelenek halini aldı. Ortak de-
kayıtlar başladı
stanbullu çocuklar, Bharunda Kuşu,
ğerlerimize saldırıyorlar, yerle bir etmek
iniatürk’te gerçekleşen Çizgi İ1993 Türkiye UNI- Tekmeleyen Kuş,
için adeta üstünde tepiniyorlar. Bel altı
MAtölyesi Karikatür Okulu’na yeni CEF sanatçısı, Kağan Kurt Masalları, Al-
vuruyorlar. Vefat etmiş sanatçıların ardın-
öğrenci kayıtları başladı. Güner’in çocuk kitapları tın Parmak, Yağ-
dan küfrediyorlar. Pek çoğunun yargılan-
İBB Kültür A.Ş tarafından organi- illüstrasyonlarından olu- mur Taşı ve Icarus
masını sağlıyorlar. Bıçaklıyorlar. Yetmiyor,
ze edilen Karikatür Okulu’na öğren- şan bir seçkiyi Beşiktaş (Hackney Lear-
yumruk sallıyorlar. Olmadı, bir otel oda-
ci kayıtları başladı. Miniatürk’te yer Belediyesi ev sahipliğin- ning Trust) adlı ki-
sında yakılan ozanların ardından gevrek
alan atölyede çizim ve espri bulma de izleme fırsatı bulu- tapların illüstras-
gevrek, “Yananlardan mısınız, yakılanlar-
tekniklerinin yanı sıra karakter ya- yor. 22 Ocak-13 Şubat yonlarından olu-
dan mı” sorusunu sorabiliyorlar. Şarkılara
ratma, karikatür analizi, ifade, hare- tarihleri arasında Akat- şuyor.
laf ediyorlar, giyim kuşamlara karışıyorlar.
ket çeşitlemesi gibi etkinlikler ger- lar Kültür Merkezi’nde Serginin yanı
Oysa sanatın alımlayıcısıyla ilişkisi bin
Müjdat ve Elif Gezen’den
çekleştiriliyor. Atölyelere 12 yaş üze- açık olacak sergi, sıra çocuklar ve yıllardır bellidir: Beğenirsen alırsın, beğen-
‘Baba Kız’ Trump Sahne’de
ri her düzeyden katılımcı başvuru ya- Güner’in 1993-2001 yıl- ebeveynleri 24-30 mezsen almaz, dinlemez, izlemezsin. Bu
kadar basit! Ama dur durak dinlemeden
pabiliyor. Atölyelerde cumartesi gün- ları arasında resimlediği 10 kitabın Ocak 2022 tarihleri arasında Akat-
sta sanatçı Müjdat Gezen’in yazdığı ve kı-
leri saat 10.00 - 11.30 arasında ga- illüstrasyonlarından oluşuyor. lar Kültür Merkezi Çocuk Etkinlik- hedef gösteriyorlar.
Uzı Elif Gezen ile oynadığı “Baba Kız” tiyatro
Çünkü sanat sayesinde yayılan düşün-
zetemiz karikatüristlerinden Zafer Hindistan, Bangladeş, Japonya, leri kapsamında “Kağan Güner’in
oyunu, 24 Ocak Pazartesi günü saat 20.30’da
meyi, anlamaya çalışmayı, “biz olma”yı is-
Temoçin, saat 12.00-13.30 arasında Çin, Irak gibi çeşitli ülkelerin ma- Eserleriyle Dünya Masalları” adlı ki-
Trump Sahne’de seyirci ile buluşuyor. Müjdat
temiyorlar; hatta tahammül edemiyorlar!
Suat Özkan ders veriyor. 4 Haziran sallarından 60 eserin yer aldığı ser- tap resimleme atölyesine katılabi-
Gezen’in anıları ve şiirlerinin oyunlaştırıldığı,
Ama unuttukları bir şey var: Afganistan’da-
tarihine kadar devam edecek atölye- gi; Kartal ve Balığın Dansı (Aziz Ne- lecek. Rehber eşliğinde sanatçının
eğlence ve duygu dolu gösteride, Elif Gezen’in
ki karanlığa, bağnazlığa biz hâlâ ışığız.
ye kayıt https://kultur.istanbul/ciz- sin/Milet Yayınevi), Üç Kardeş- pastel boya ve kolaj teknikleri hak-
kendi sesiyle besteleyip söylediği babasının
Bu topraklar, Yunus Emre’lerden, Pir
gi-atolyesi/ adresinden yapılıyor. ler (Refugee Council), Nung Guam, kında bilgi edinebilecekler.
şiirleri izleyiciyle buluşuyor.
Sultan’lardan, Karacaoğlan’lardan baş-
layarak bin yıllar boyu süre gelen bir kül-
türün mirasını taşıyor.
dalet ve Demokrasi Haftası’nda, Enstitüsü (Abdullah Özkucur), Hasa-
tiren F. Oğuz Bayır, M. Rauf
Sazla sözle yoğrulmuş, acısıyla tatlısıyla
geçtiğimiz yıllarda aramız- İnan, Hürrem Arman, S. Edip noğlan Yüksek Köy Enstitüsü (Niya-
türkülerini söylemiş, -çok sesli müziği kıs-
Adan koparılan Muammer Balkır, Şerif Tekben, Nazif Ev- zi Altunya-Ali Kınacı), Kara Çadırdan
men kavramış olsa bile- konservatuvarlar-
Aksoy’la Uğur Mumcu’yu anmaya ren gibi eğitimcilerin ve Fakir
Aksu Köy Enstitüsüne (Mustafa Şan-
la ve güzel sanat fakülteleriyle kökleşmiş ve
Baykurt, Talip Apaydın, Mah-
hazırlanırken tiyatro oyuncusu, yönet- lı), Öncesi ve Sonrasıyla Çifteler Köy
zenginleşmiş bir yapıyla bütünleşiyor.
meni Bozkurt Kuruç, Bilim ve Sosya- mut Makal, Mehmet Başaran, Enstitüsü (İlyas Küçükcan), Pamuk-
Ve sanatçılar her şeye rağmen üretme-
lizm Yayınları deyince akla gelen İvriz- Abdullah Özkucur, Pakize Tür-
pınar Yolcuları (Hasan Göztepe), Sa-
ye devam ediyor!
koğlu gibi onların öğrenciliğin-
li Süleyman Ege, şair, eleştirmen İs- vaştepe Köy Enstitülü Yıllar (Balıkesir
den gelen yazarların yanı sıra her yö-
mail Mert Başat, çocuk kitapları ya- YKEED), Toroslardan Doğan Güneş İv-
Değerbilirlik
zarı Hamdullah Köseoğlu, yüzler- remizden meşaleler tutuldu Köy Ensti-
riz Köy Enstitüsü (Dündar Aydoğdu -
Küçükçekmece’de
tülerine ve yaratanlara.
ce öğrenci yetiştiren edebiyat sevda- Mevlüt Kaplan), Türkiye’de Köy Ensti-
1940’lardan beri ve çığ gibi büyüye-
lısı öğretmenler Adabelenli Mustafa
runludur. Bir düşünüş ve önermenin tüleri ve Pazarören Köy Enstitüsü (Ra-
rek aktarıldı Köy Enstitüleri aydınlığı.
Topal ile Trabzonlu Orhan Sinan Ak- sim Pehlivanoğlu), Uygarlığın Tuğla- ‘Gençlik Festivali’
çoğullaştırılarak birçok insanca benim-
tuğ dostlarım hoşça kalın dedi kültü- sı Arifiye Köy Enstitüsü (Karabey Ay-
senmesi, evrenselleşmesi gerekir.
üçükçekmece’de 25-26-27 Ocak tarihle-
21 köy enstitüsünü
rümüze ve dünyaya.
Bir toplumun vicdanı olmak, o top- doğan)...
Krinde Gençlik Festivali yapılacak. Festival-
Toprağa düştü değerlerimiz.
luma katılan değerleri, değer katanları
anlatmak
de, Ceza, Tepki, Tuğkan, Vera, Sufle, Melike Şa-
çoğaltmakla, onları öznel bir değer ol- Bir değerbilirlik örneği
Son yıllarda yayımlanan birçok ki-
hin gibi ünlü isimler Yahya Kemal Beyatlı Göste-
Toplumun vicdanı maktan çıkarıp ulusaldan evrensele ta-
Uzun yıllar Yeni Kuşak Köy Enstitü-
tapta da tek tek serüvenini okuduk
ri Merkezi’nde konser verecek. Küçükçekmece
şıma çabasıyla söz konusu olur.
Değerbilirlik, insan olmanın, vicda- lüler Derneği’nin genel başkanlığını ya-
Köy Enstitülerimizin:
Belediye Başkanı Kemal Çebi, “Pandeminin göl-
Örneğin Köy Enstitülerinin bizim
nın gereğidir. Büyük insanlar değerbi- pan Prof. Dr. Kemal Kocabaş, derne-
Akçadağ Köy Enstitüsü ve Şerif Tek-
gesinde yaşadığımız şu günleri bir nebze olsun
toplumumuzun tartışmasız bir değeri
lir toplumlarda yetişir. Değerbilirlik ör- ğin sayısız etkinliğine yaptığı öncülü-
ben (H. Nedim Şahhüseyinoğlu), Ak-
renklendirmek ve gençlerimizi ara tatilde moti-
olması bu gerçekliğin sonucudur. Köy
neklerinin çoğalması, bütünleşmesiyle ğün yanı sıra Hasanoğlan Yüksek Köy
çadağ Köy Enstitüsü Yılları (Adnan
ve etmek için müziğin çatısı altında buluşuyor,
Enstitüleriyle ilgili sayısı 600’ü bulan
toplum değerbilir olmaya hak kazanır. Enstitüsü 70 Yaşında, Ortaklar Köy
Avcı), Cılavuz Köy Enstitüsü (Firdevs
Gençlik Festivali düzenliyoruz. Müziğin şifacı gü-
kitaplar, bu değerin toplumca dünden
Doğayı, toplumsal değerleri yağmala-
Gümüşoğlu), Düziçi Köy Enstitülü Yıl- Enstitüsü 70 Yaşında, Kızılçullu Köy
cüne inanıyor, bu festivalin gençlerimize iyi ge-
geleceğe taşınmasının göstergesidir.
yan toplumların gelecek kaygısı da ge- Enstitülü Yıllar, Trakya’daki Işık Kepir-
lar (İbrahim Bozkurt - Birgül Bozkurt
leceğini düşünüyorum” diye konuştu. Festival
leceği de olamaz. Değerbilir toplumla- tepe Köy Enstitüsü, Beşikdüzü Aydın-
- Nazlı Geylani), Gönen Köy Enstitü-
Programı: 25 OCAK: 18.30-Şerbet, 19.15-Rody
Köy Enstitüleri
rınsa ülkelerini gelecek kuşaklara bıra- sü ve Sonrası (İsmet Baş, Haz. Niya- lığı adlarıyla hazırladığı kitaplarına, bu
Dünyada, 20.00-Kendimden Hallice, 21.30-Tuğ-
kırken gözü arkada kalmaz. Hasan Âli Yücel’in, İ. Hak- zi Altunya), Beşikdüzü Köy Enstitüsü yıl iki köy enstitüsünü daha ekledi:
kan. 26 OCAK: 19.00-Hazel, 20.00-Tepki,
Kişilerin, yapıtların, olayların değer kı Tonguç’un yazdıkları ve onlar için / Hikâyesi Bitmedi (Güler Yalçın - Filiz Pamukpınar Aydınlığı, Akçadağ Ay-
21.30-Ceza. 27 OCAK: 18.30-Dengi Dengine,
haline gelmesi için çoğullaşması zo- yazılanlar, enstitüleri değer haline ge- Kamacıoğlu), Hasanoğlan Yüksek Köy dınlığı (YKKED Yayınları).
19.15-Vera, 20.00-Sufle, 21.30-Melike Şahin.