05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2021 PERŞEMBE KÜLTÜR 11 Sanatın kendi Siyle, izleyicinin dünya ile yüzleştiği Sergi bi ölümlerin doğallığı- na inansak da yokluğun yarattığı boşluğu hiçbir şey dolduramıyor. Tıpkı Nâzım Hikmet’in “Hoş Geldin” şiirinde dediği gibi “Kesilmiş bir kol gi- Yaratıcılığın bin bir hali bi omuz başımızda” o boşlukla kalıveriyoruz. Yeniden merhaba Ve herkes kendi yası- ERA Müzesi’nin ye- Kon UK nı kendince yaşıyor. evgili okurlar, ni sergisi Yüzleşme, ya Zar O gün bugün, ya- Eşim, yoldaşım, omuz- Pepideminin daha da şamaya çalışırken hayatın ça- GIla Sdaşım Ahmet Oral’ı (Ah- resi nedir diye sorarken yaka- etkilemiş olduğu memle- Benmayor medimi) yitirince, acımı sizlerle ladım kendimi... Yaşamak, öl- ketin sancılı ve fırtınalı dö- paylaşmış; izin isteyip yazıları- mekten bin kat daha zor, daha neminde sanat üretiminin ma ara vermiştim. meşakkatliydi. Ölümün çaresi hiç hız kesmediğinin kanıtı. Bugün “Yeniden merhaba” var. Ya yaşamın? Müze, bu sergiyle üniversitelerin gü- diyorum. Daha doğrusu deme- O gün bugün yangınlarla sel- ye çalışıyorum. zel sanatlar fakültelerine kucak açma ler arasında gidip gelirken... O gün bugün ölüm üzerine, yas Irkçılıkla mülteci akını arasına geleneğini sürdürüyor. üzerine, elime ne geçirdiysem oku- savrulurken... Daha önce Marmara, Hacettepe, Dokuz maya çalıştım. (O gün bugün ne Hoyratlık, açgözlülük, güç ve Eylül, Anadolu, Akdeniz gibi üniversite- çok değeri yitirdik. Hepsine ve- para hırsıyla doğa ve hayat yok lerin yanı sıra New York Güzel Sanatlar fa borcum baki.) Uzmanlar, psi- edilirken... Okulu’nu ağırlayan Pera Müzesi’ndeki kologlar, psikiyatrlar beni bağış- 20 yılda yedi eğitim bakanı de- Küratör Marcus Kraf Saliha bu kez Yeditepe öğrenci ve mezunları- lasın ama yasın beş evresi teo- ğiştirip, öğrenim yerine cehale- Yılmaz’ın “Van Gogh’un çiçek- risi üzerine ahkâm kesenlere si- nın işlerine yer veriyor. ti, liyakat yerine kayırmayı yüce- leri” eserinin önünde. nir oldum. lirken... Ve her alanda tüm refe- 25 yılını geride bırakan Yedi- ransları dinselleştirirken... tepe Üniversitesi Güzel Sanatlar mi Başkanı Marcus Kraf, pandemiyi, Yasın beş “Türkiye’nin Taliban’ın  Fakültesi’nden yetişen 80 kadar sa- Türkiye’nin maruz kaldığı afetleri ima inancıyla alakalı ters bir ya- evresi mi? natçı, tasarımcının 100’den fazla eseri ederek “özellikle bugünkü gibi kriz du- nı yok” açıklamasını; sahteliği İsviçreli psikiyatr Elizabeth müzenin üç katında ziyaret ediliyor. Olgun Kaşıkçı / rumlarında gerçeklerle yüzleşmek, he- çoktan ispatlanmış davalarla 80 Kübler Ross’un 60’lı yıllarda çok Aşk Tarafı Müzenin üç katı dediğimde sakın gö- yaş üstü generallerin hapse tı- saplaşmak gerekir” diyor. satan kitabı “Ölüm ve Ölmek Üze- zünüz korkmasın. kılmasını; yargının ceza ve inti- “Yüzleşmeden ilerleyemeyiz. Ancak rine” çıktı çıkalı, herkes yasın beş kam aracı olarak kullanılmasını Çünkü disiplinlerarası, farklı sanat evresinden söz eder oldu. kendimizle, toplumla, çevreyle, tabii ki lanetlerken... kariyer yapmış alanlarında sınırları kaldıran sergi me- Bilmeyenler için özetleyeyim: doğayla yüzleşerek daha iyi daha geliş- Bir de baktım kişisel yasımla, Beş evre şöyle: rak uyandırıcı, eğlenceli. miş, daha hümanist bir toplum inşa ede- toplumsal yasımı birbirinden ayı- l İnkâr, 2) Öfke, 3) Pazar- Serginin kürötürü, akademisyen, sanatçılar öğrencilerle biliriz” diye ilave ediyor. ramaz olmuşum... lık, 4) Depresyon, 5) Kabul- Prof. Dr. Marcus Graf, Güzel Sanat- Yüzleşmeyi pek de sevmeyen bir top- lenme. üzleşme sergisi, günümüzde iç içe geçmiş lar Fakültesi’nin çeşitli bölümlerinde Yürüyelim lum olarak bu serginin bir kırılma nok- Bu beş evre öyle popüler ol- Ysanat dallarını bir araya getirirken sa-nat- (Plastik Sanatlar ve Resim, Grafik Ta- Kendi yasımla baş etmeye tası oluşturabileceğini umut etmek faz- du ki Hamlet’in bir türlü eyleme çılar arasındaki hiyerarşiyi de ortadan sarım, Tekstil ve Moda, Tiyatro, Gast- çalışırken toplumsal yasımı na- geçemeyişi, Ofelya’nın intiharı, la büyük bir hayal mi? kaldırmayı başarıyor. sıl dindirecektim? ronomi ve Mutfak Sanatları) üretilen Antigone’nin baba ve bağımsız- Bilim ve sanat Kraf’a göre yüzleş- İstanbul’un ünlü galerileriyle çalı- Çocuklara, torunlara, dostlara lık sevdası, Oidipus’un kaderi da- farklı işleri birbirleriyle buluştur- mek için birer araç. şan, ülkenin önde gelen koleksi- sarılarak... “Allah bu acıyı unut- hi bu evrelerle açıklandı. Günü- muş ve hatta konuşturmuş. “Sanatçılar bilgi üreten, bilinenin yonlarda yer alan sanatçılarla ha- turmasın”, “sıralı ölüm” dilekleri- müz sineması bol bol yararlandı Graf’ın dediği gibi eserler uzaktan len Yeditepe’de eğitim gören sa- ötesinde gezinen insanlar. Bize yeni ne sığınarak... Gözyaşının tuzunu bu beş evreden. İlk akla gelen- baktığınızda, tiyatro mu, tasarım mı, natçı adaylarıyla yan yana. denizlerin tuzuna katarak... Acıyı açtıkları perspektiflerle bazı gerçekler- ler Kubrick’ın “Space Odysee” resim sanatı mı diye kafalarda soru Marcus Graf’ın önünde fotoğ- rüzgârlara haykırarak... le yüzleşmemizi sağlayabilirler” diyor. ve Bob Fosse’nin “All That Jazz” Halil Cibran’ın “Hatırlamak, bir raf çekmesini rica ettiğim Saliha işaretleri bırakıyor. filmleri... Modern sanat alanın- Serginin küratörü olarak Kraf, fakül- buluşma biçimidir” sözünü kucak- Yılmaz örneğin Merkur galerisinin da Damien Hirst, bu beş evre- tenin bölümlerinden 25 yılı kapsayan layarak... Aşkı hiçbir şeyin yok sanatçısı. Neden yüzleşme, nin İngilizce ilk harflerinden olu- eserler talep etmiş. edemeyeceğine inanarak... Bora Akıncıtürk Pilevneli, Rasim şan DABDA (denial, anger, bar- kiminle yüzleşme? “Öncelikle kendimizle yüzleştik. Na- Sonra bir de baktım yanmış gaining, depression, acceptan- Aksan Galerist ile çalışıyor. Ayaküstü sohbetimizde Graf’e neden sıl bir sanat eğitimi verdik? 25 yılda bir kütükten yeşil bir fidan uç ce) başlıklı bir dizi resim yapıp “Yaşa, unvana bakmadan “Yüzleşme” diye soruyorum. vermiş... Gönlümüzün sultan- kimler gelmiş, geçmiş? Sanat yaşamı- milyarlar kazandı... eserleri eşit koşullarda ser- ları, Atatürk’ün kızları bize se- Zira oldukça iddialı bir tema. mızda durdukları yer nedir?” Benim tepkim ise “Beş ev- giledik. Pera Müzesi gibi bir vinç üzerine sevinç yaşatmış... re mi dediniz? Hadi oradan, ne Saliha Yılmaz / 2003 yılından beri Yeditepe 25 yıllık bir süreyi kapsayınca sergi mekânda sanatsal kalitesi yük- Orada bir çocuk gülümsemiş... Kırmızı Kaktüs beş evresi, bir milyon beş yüz Üniversitesi’nde öğretim görevli- sek eserleri doğru bir plat- ister istemez güncel sanatın durumuy- Burada bir ışık karanlığı yar- bin evre” demek oldu. formda buluşturduğumuza inanı- si olan, halen Sanat ve Kültür Yöneti- la da yüzleşiyor. mış... Bugün 9 Eylül, dudakları- yorum” diyor, Kraf. ma “İzmir’in dağlarında çiçekler Ölmek kolay, ya açar” yerleşivermiş... yaşamak? Gerisini sizler anladınız işte! Buika, Carmen ve Rolando Villazon! Zorlu PSM’nin sezon açılışı için heyecan verici sürprizleri Günümüzde, yaşamakta oldu- “Hoş geldin” şiirinin sonu- ğumuz Covid salgınına tepkileri- nu anımsayın: “Dinleyip diyecek mizi bile bu beş evreyle açıkla- çok. Fakat uzun söze vaktimiz maya çalışanlar var... Ben yasımı yok. YÜRÜYELİM...” yaşarken o beş evreyi, hele yuka- Öyleyse... Haydi, yeniden rıdaki sıralamayı hiç tanımadım. merhaba... Omuz başımda o... eylül Sıcak geçecek Hazırlıklı olsak da doğumlar gi- Haydi yürüyelim... sahnede uluslararası bale prodüksiyonla- Yazgülü aldoğan rı her zaman heyecan verici. Carmen’in çağ- aBd mahkemesinden ‘yıldız avcısı’ orlu PSM, kapalı salon etkinliklerine daş yorumunu da bu yüzden merakla bekli- Zuluslararası üç etkinlikle başlıyor. 9. Se- yorum. İsveçli koreograf Johan İnger’in ye- heykelciği iadesine ret kararı zon açılışı 17 Eylül’de Türk müzikseverle- nilikçi bir bakış açısıyla yorumladığı söyle- BD’de Anadolu’dan kaçırılan bin- çıkarmadan hemen önce 2017 yılı rin çok sevdiği Buika konseri ile olacak. Bu- nen gösteri, umarım Carmen’i benim gibi Alerce yıllık heykelciklerin satı- nisan ayına kadar dava açmayarak ika, caz ve flamenkoyu karıştırdığı kendi- değişik gruplardan defalarca en klasik haliy- şa çıkarılması karşısında harekete hatalı davrandığına hükmetti. Eu- ne özgü tarzı ve buğulu sesi ile ülkemizde le izlemiş olanları düş kırıklığına uğratmaz. geçen Türkiye’nin, New York’taki ronews Türkçe’de yer alan habere iyi tanınan bir vokal. Ama asıl heyecan ve- Ama elbette yeniliklere açığız! Bu gösteri de Christie’s Müzayede Evi’nde tutu- göre yargıç Nathan, Türkiye’nin Os- rici olan, bir buçuk yıldır hasret kaldığımız lan “Guennol Stargazer” (Guennol manlı döneminde 1906 yılında ka- 24-25 Eylül tarihlerinde olacak. Eylülün son büyük prodüksiyonlar. İsveçli koreograf Jo- Yıldız Gözlemcisi ya da Yıldız Avcı- bul edilen Eski Eserler Kanunu’nun günü gerçekleşecek olan Gedik Filarmoni sı) diye bilinen heykelciğin iadesi yürürlüğe girmesinden sonra çalın- han Inger’in yorumladığı, Bizet’nin ünlü Car- Carmen ve Orkestrası’nın eşlik edeceği Rolando Villa- için verdiği mücadelede mahkeme, dığını duruşmalarda kanıtlayamadı- men balesini Compañía Nacional de Dan- Rolando Villazon zon ve Fatma Said konseri ise klasik sever- Türkiye’nin yaptığı başvuruyla ilgili ğı için bu kararın alındığı açıkladı. za de España’dan seyredebileceğiz! Üçüncü ler tarafından ilgiyle bekleniyor. olarak “zamanaşımını” gerekçe gös- Christie’s Müzayede Evi’nin gösteri ise yine bir vokal: Ünlü tenor Rolan- Pandemi koşullarında bunlar nasıl ger- Buika’yı fazla anlatmaya gerek yok. Mü- tererek biblonun iade talebini geri “Türk hukukunu tamamen ve ka- do Villazón ve genç sopranolarından Fatma çekleşecek diye tedirgin olanlar için Zorlu çevirdi. Manhattan’daki ABD Bölge bul edilemez şekilde hiçe saydı- zik izleyicisi onu artık bizden biri kabul edi- Said’in, Cemi’i Can Deliorman’ın şefliğin- PSM’nin her türlü önlemi aldığı, HES Kodu, Mahkemesi Yargıcı Alison Nathan, ğını” ileri süren Ankara, 23 santi- yor. Kendisini Antalya’nın dağlarında kurul- de Gedik Filarmoni Orkestrası eşliğinde ger- Türkiye’nin biblonun nerede olduğu- metre büyüklüğündeki mermer- maske, ateş ölçümü ve fiziki mesafe kuralı- muş bir sahnede bile izlemişliğim var, bü- çekleştirecekleri bir performans, Zorlu PSM nu onlarca yıl önce bilmesi gerekir- den heykelciğin Anadolu toprakla- na dikkat edildiği, şimdilik koltukların yarısı- tün Antalya yollara dökülmüş, trafik tıkan- ken Christie’nin bunu açık artırmaya rına geri dönmesini istiyor. Turkcell Sahnesi’nin eylül ayı için sanatse- nın boş bırakıldığı ve klimaların da taze ha- mıştı. O da kendini bizden biri kabul ediyor verlere vaat ettiği program içinde. va ile çalıştığını eklemeliyim. ve her koşulda çağrıldığında geliyor. Büyük Tüm bu yapıtlar düşünüldüğünde Ferhan  veriyordu! Şensoy’un tiyatro tarihimizdeki yeri tartış- Yaşamöyküsünü kendi roman tadında masız ilk sıralardır. Hem yazar olarak hem yazdı. Üçüncü kitabı Başkaldıran Kurşun de yönetmen ve oyuncu olarak... Gelenek- Kalem adını aldı. Aslında tüm kahramanlı- ğı da yaşamı da toplum içindi. sel tiyatroyu çağdaş Türk tiyatrosuna Şen- soyca bağlayan kuramcı olarak... Türk tiyatrosuna kendi mührünü bastı. Tiyatroya Galatasaray Bunda özellikle dili, yazarlığı öne çıktı. Lisesi’nde başladı Ferhan Şensoy, Ferhan Şensoy, toplum için savaşımı- ‘Kavuklu’ oldu na ilk adımını edebiyatla attı. 1969’da ön- Ferhan Şensoy, “Ortaoyunu”nun ce Yeni Ufuklar ve Soyut dergisinde şiir ve iyi ki yaşadı... “kavuk” geleneğini Münir Özkul’dan öyküler yayımladı. Gazetemiz Cumhuriyet’in 1989’da devraldı, “Kavuklu” oldu. Ses mizah eki Dinozor’da karikatürleri, Kitap-lık erhan Şensoy’u son yolculuğuna Tiyatrosu’nu “Ses 1885” adıyla kurum- dergisinde denemeleri çıktı. 1970’te yaz- uğurladık. sallaştırdı, böylece Ortaoyuncular’ı geniş dığı Je M’en Fous Bilader adlı yarı Fran- F Türkiye sarsıldı. Özellikle onun büyük bir özgürlüğe kavuşturdu. Sözünü, eleşti- sızca yarı Türkçe oyun, kurduğu Galata- ustalığını bilenler, sevenleri; sanki ailesin- risini sakınmadı. Her türlü saldırıya da gö- saray Oyuncuları isimli amatör topluluk- den birini yitirmişçesine üzüldüler, yürekleri ğüs gerdi. la Haldun Taner’in yardımıyla, Devekuşu  parçalandı, etkilendiler, etkilendik. Münir Özkul’dan aldığı kavuğu 2016’da Kabare Tiyatrosu’nda provası yapıldı, bir Son yolculuğuna katılanlardan İBB Baş- Rasim Öztekin’e emanet etmiş, o da bir yıl kez sergilendi. O kadar! kanı Ekrem İmamoğlu, “Hepimiz hüzünlü- önce Şevket Çoruh’a devretmişti ki geçen İlk kitabı Kazancı Yokuşu da 1978’de yüz, kendisini uğurluyoruz ama ismi, eserle- mart ayında Rasim Öztekin de aramızdan Yücel Yayınları’ndan çıktı. ri her zaman yaşayacaktır. Kadıköy’de ‘Mü- ayrıldı. Buna çok üzüldü. Cenazesine bile Sonra yarım yüzyıl “rüzgâr gibi geçti”, ze Gazhane’de çok özel bir sahnemiz var. katılamadı, çünkü hastaydı. Onunla veda- 25 kitaba ulaştı. İsmini orada yaşatmak isteriz” dedi. Fer- laşması şiirsel bir mektupla oldu. Bu mek- Yazdığı, oynadığı her oyun gündemi han Şensoy Tiyatrosu’nun müjdesini verdi. tubunda geçen “...Günü geldi, uçtu git- sarstı, siyasetçileri eleştiriyor, seyircinin Ferhan Şensoy, bunu ve bunun da- ti gökyüzüne, kavuklu fotoğrafı asılı durur kendine gelmesi bilinçli düşünmesi için, ha çoğunu çoktan hak etmişti, bana göre. Ses 1885’te. Bir gün ben de uçup gele- sanki onların yüzüne bir avuç su serpiyor- Çünkü tam 50 yıl sahnede kaldı. Yazdı- ceğim gökyüzüne, buluşuruz gökyüzünde, du. Onlara ışık oluyordu. Ama bir yandan ğı 56 oyun oynandı. Bu oyunlarla toplumu neşeli bir meyhanede” sözleri, herkesi çok da fanatiklerin saldırılarıyla karşılaşıyordu. aydınlattı. Tiyatroda bir ekol yarattı. Hem duygulandırmıştı. Şimdi bu mektup anım- O hiç korkmadı. Sanata saygısı olan si- güldürdü hem ilettiği gerçeklerle seyirciye sanıyor, sevenlerini üzüyor... yasetçiler alkışladı, gizli gizli gelip oyunla- yol gösterdi. Bu arada eşi, kızları, dostları, arkadaş- rını izledi. Bu oyunların çoğunu kendi yönet- ları, sevenleri unutulmaz anılarını paylaş- Mizah tiyatro sanat olmasaydı, Ferhan  ti ya da bunlarda oyunculuk, dekoratör- tı. Birlikte fotoğrafları, anıları yayımlandı. Şensoy olmasaydı, Ferhan Şensoylar ol- lük yaptı. 50’ye yakın çok önemli ödül al- Ben de sözlüğümdeki biyografisinin re- masaydı, dünya hoşgörüden uzak, kamp- dı. Bu süreçte 25 kitaba imza attı. 9 film- daksiyonu için buluştuğumuz günü anım- laşan, ilkel bir toplum olmaz mıydı? de, 10 TV dizisinde, 1 TV, 1 de reklam fil- sadım. O günlerde Türkiye’nin “Kahraman Türk tiyatrosunda bir ekol yaratan Ferhan  Bakkal”ıydı ve Süper Markete Karşı savaş Şensoy iyi ki vardı, yaşadı, yaşayacak... minde rol aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle