02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 2021 CUMARTESİ 10 KÜLTÜR KeçiFest, bugün birbirinden ünlü sanatçıları müzikseverlerle buluşturuyor İşte biz tam da yaratmak istedikleri ORHUN ATMIŞ karanlığa inat ‘biz buradayız ve sandı- üçükÇiflik Park’ta bu akşam saat ğınızdan çok daha kalabalığız’ demek K18.30’dan itibaren KeçiFest düzen- için girdik bu işe. ‘Biat değil inat!’ lenecek. Türkiye İşçi Partisi yararına ya- Biz Türkiye İşçi Partisi olarak sanat- pılan ve sloganı “Biat Değil çılara reva görülen bu zulmü de üze- la konuk olacak. Mobilet üze- etkinlikle ilgili şunları söyledi: Anadolu’nun İnat” olan konserde Deniz rimizde kurmaya çalıştıkları tahakkü- rinden satışa çıkan biletlerde, “İki yıldır ‘hayat damarlarımızdan’ bi- Tekin, Ediz Hafızoğlu “Kas- mü de kabul etmiyoruz! Aslında bu standart konser biletlerinin ya- ri koptu. Kendine benzetemediğini yok toplumsal bilinci kadyori”, Feridun Düzağaç, festivali hem yalnız olmadığımızı gör- nında dayanışma amaçlı des- etmeye adeta ant içmiş olan Saray reji- Jehan Barbur, Kutlu Özma- mek hem de bu kadar önemli müzis- tek biletleri de yer alıyor. mi mevcut pandemiyi dahi, ele geçire- nlarca uygarlığı bağrında barın- kinacı (Yüksek Sadakat), yen bize gönüllü olarak desteklerini mediği ve geçiremeyeceğini çok iyi bil- dırmış, Çatalhöyük, Çayönü, Gö- Mengene ve Redd şarkıla- sunmuşken sesimizi daha gür duyura- diği sanat alanlarını kurutmak için ade- Obeklitepe gibi en eski yerleşkele- ‘Tahakkümü kabul rıyla sahnede olacak. Su- cak yolları finanse etmek için düzen- ta fırsata çevirdi. rin yurdu olan Anadolu zamandır, tarih- etmiyoruz’ nuculuğunu Öykü Serter’in ledik... Bu düzen siyasetinde ayak- Sahneler kapandı, Talibanvari bir öz- tir, coğrafyadır. KeçiFest Basın Sözcüsü, İs- üstleneceği konsere Zül- ta durmak için daha fazlasına ihtiya- İşgal, istila, fetih, göç dalgalarıyla ya- lemle geceleri müzik yasaklandı, müzis- tanbul milletvekili Sera Kadıgil fü Livaneli ise anlatımlarıy- cımız var!” şadı ama Ekrem Akurgal’ın “Her kim yenler intihara sürüklendi. ki Anadolu’yu fethetmeye çalıştı, kendi fethedildi” sözü kalbimizin derinindedir. İnsan olalım diye binlerce yıldır çığlık Dünyayı müzikle Barıştıran sanatçıya ve Da atar Anadolu. Çünkü ırk değildir o, aşi- ret, kavim, kabile değildir. Din, mezhep, tarikat değildir. İnsandır, emektir, barış- tır, özgürlüktür, direniştir Anadolu. Anadolu’nun meyvesi: Cumhuriyet İki kıyının da dostuydu! Emperyalistlerce işgal edilince çağdışı- lığa, ümmetleştirilmeye geçit vermemek için direndi Anadolu. Bu direniş, Anado- ikis Theodorakis’in ölümünün ardın- luk kurmuştu” hatırlatması yapıldı. lululuk bilincinin ulusal/toplumsal bilinç- dan Yunanistan’da üç günlük yas sü- le, çağdaş değerlerle donanan dirilişiydi. Türkiye’de anılar Mrerken dünyadan da anma mesajla- Samsun’da doğan güneş, Amasya Genel- gesi, Erzurum ve Sivas kongreleri, TBMM, rı yağıyor. Yunan Kültür Bakanı Lina Mendo- Albaylar cuntasına direnişin sembolü olmuş, Büyük Taarruz, yıldönümünü yeni kutladı- ni “Yunanistan’ın ruhunun bir parçasını kay- 20. yüzyıl Yunan müziğini “Zorba” filmi ile bü- ğımız 30 Ağustos, Cumhuriyet ve devrim- bettik. Öğretmen, entelektüel, radikal, Mikisi- tün dünyaya tanıtıp sevdirmiş, besteci, müzis- ler Anadolu’nun meyveleriydi. Cumhuriyet miz gitti” derken Yunanistan Başbakanı Kir- yen Theodorakis, ülkemizde de iki kıyı arasın- değerleri toplumsal bilincimizi oluşturdu yakos Miçotakis, “Evrensel bir Yunan” dedi- da dostluk ve barış sembolü olmuş, çok sevi- ve Türkiye Cumhuriyeti ile Atatürk sev- ği Theodorakis’i sonsuzluğa uğurladıklarını len bir sanatçıydı. Ölümünün ardından onu ta- dasının Trakya’yla bütünleştirdiği bir des- söyledi. nımış ve birlikte olmuş yazarımız Zeynep Oral, tan toprak, bir yurt oldu Anadolu. Küba ve Çin de Theodorakis için başsağlı- sanatçı Zülfü Livaneli birlikte fotoğraflarını ve ğı mesajları yayımladı. Çin’in Yunanistan Bü- anılarını paylaştı. Aziz Nesin’le fotoğrafları, Anadolu’nun gerçeği yükelçiliği mesajında, “Hatırası sonsuza ka- Acerakis’in anıları, Kardeş Türküler’le sahne- İşte bu yurt yıllardır, bilim ve sanat- dar yaşasın, Çin’de de çok sevildi” denilirken de sosyal medyada paylaşılanlar arasında. Bel- la ulaşılacak olan çağdaş aydınlığın ye- Küba’nın Atina Büyükelçiliği de “Savaş sonra- lek İzmir ise şu sözlerle veda ediyor kendisi- rine çağdışı, bağnaz ve barbar karanlık- sı Yunanistan’ın kültürel rönesansına katkıda ne: “Annesi Çeşmeli, babası Sakızlı olduğundan Mikis Theodorakis ları özleyenler elinde hırpalanıyor. So- bulunduğu düşünülen sayısız başyapıtın beste- mastika kokar şarkıları. Karşı kıyıyı buraya ge- ğuk Savaş’la, Yeşil Kuşakla, ılımlı İslam- cisiydi. Başkomutan Fidel Castro ve kahraman tirdi, burayı oraya götürdü, hepimizi karıştırdı. la, BOP’la süren saldırı bu yurdun insa- nına yüklenmeye devam ediyor. gerilla Ernesto Che Guevara’yla büyük bir dost- Karıştırdı gitti. İyi ki vardın büyük usta.” Bugünlerini umutsuzluk, çaresizlik, kimsesizlik kuşatması altında yaşayan yurdumuz, umudunu yitirmeden “Na- İNCİ ÇAyıRlı’y A So N gö REv muslu, genç ellerle” yeniden yaratıl- mayı, “kitap ile, iş ile, tırnak ile, diş ile, umut ile, sevda ile, düş ile” dayanarak ürk sanat müziğinin nat camiasının tanınmış isimleri, ailesi neye sahip olduğum için gurur duyu- bekliyor. Tusta isimlerinden, ve sevenleri katıldı. yorum. Kendisinin sesinden büyük bir Umudunu dalga dalga saklayarak bek- koro şefi ve devlet sa- Cenaze töreninde konuşan Meh- keyifle dinlediğimiz ve ‘Sana vasiye- lerken doğru örgütlenmelerin, doğru ön- natçısı İnci Çayırlı son met Nuri Ersoy, “Bu zamanlarda çok timdir’ dediği ‘Bir tanem’in sözlerinde- derlerin güven veren rüzgârını arıyor. Bi- yolculuğuna uğurlan- değerli sanatçılarımızı birer birer kay- ki gibi bir sabah baktım ki bir tanem lim ve sanatın ışıklarından yoksun yaşa- dı. Usta isim için ilk tö- bediyoruz. Büyük ustaları kaybediyo- sen yoksun. Bana bıraktığın bu onurlu ren Beyoğlu’ndaki Ce- ruz. Daha Ferhan Şensoy’un acısı din- miras ve öğrettiğin her şey için min- mamak, değerlerini korumak için direniyor. İnci Çayırlı mal Reşit Rey Konser meden bugün de İnci Hanım’ı uğurlu- nettarım. Sen yeri hiç doldurulama- Yeter ki bu rüzgâr esmeye başlasın, Salonu’nda düzenlendi. yoruz. Sanat camiamızın başı sağ ol- yacak bir seda bıraktın ve geçtin ha- o, olanca bilgeliğiyle yüce değerlerin Düzenlenen törene Kültür ve Tu- sun” dedi. Annesini gözyaşları ile uğur- yatımızdan. Hoşça kal annem, huzur- yeşerdiği bir yurt olduğunu bir kez da- rizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile sa- layan Canan Atalay ise “Böyle bir an- la uyu” diye konuştu. ha gösterir. Toplumsal bilincin öncüleri İKSV’nin İstanbul müzik ve caz festivali, farklı gruplar ve Geçen hafta ölüm yıldönümlerinde an- 78. vENEDİK Fİl M dığımız Sabiha Sertel’i, Azra Erhat’ı, Tu- Bir başyapıtın konserleriyle dinleyicilerini büyülü bir dünyaya uçuruyor! ran Dursun’u, Oktay Akbal’ı düşündüm. FESTİv Al İ’NDEN Cumhuriyet değerleriyle yoğurulan toplum- sal bilincin öncüsüydü hepsi de. No Tl AR: Yeni kaybettiğimiz tiyatromuzun us- kucaklayıcılığı... Ben ne izledim öyle? tası, hep ses olan, hep insana dokunan Ferhan Şensoy da o değerlerin yiğit bir ırk yılda bir bulunur veren üvey amcanın (Benedict temsilcisiydi. “Kböylesi” denilen tür- Cumberbatch) oluşturabileceği Dört yıl önce 1 Eylül Dünya Barış den bir başyapıtı izleme- tehlikeye karşı annesini koru- Günü’nde aramızdan aydınlanma öğret- nin getirdiği yoğun etkiden makla yükümlü hisseder ken- meni, hocam Emin Özdemir’i düşün- sıyrılmak uzun zaman aldı. dini... düm. Bir dersinde Vedat Günyol’un Ye- Jane Campion (1954), si- Ancak Jane Campion’un dün- ni Türkiye Ardında adlı kitabından “Yurt- nemayı çelişkili boyutlarıy- yasında, hiçbir şey sanıldığı ka- severlik Deyince” başlıklı yazısını (s.109- la kucaklayıp, dört dörtlük dar basit ve iki boyutlu değil- 111) okuyup tartışmaya açmıştı. Borusan İstanbul Filarmoni bir sanat dalı olduğunu kanıtlayan olağanüstü dir.... o rkestrası, konuk şef Tabita yaratıcı yönetmenler arasındaki yerini bir basa- Avustralya’nın uçsuz bucaksız görkemli do- Berglund ve solist Martynas Yurtseverlik deyince mak daha yukarılara çıkarıyor... ğası, Montana yöresini aratmayan haşmetiyle, l evickis, Piazzola çalıyor. “...Yurtseverlik çetin bir iştir, ucu bir çe- Yeni Zelandalı yönetmen, ne moda akımla- Jane Campion’un en anlamlı ışığı yakalamayı şit kahramanlığa varan bir iş. Çünkü yur- rın ne de güncel konuların tuzağına düşmeyen, beceren duyarlı kamerası gerisinde filmin baş du sevmek sadece bir gönül, bir duygu o kendine özgü farklı estetiğin ayrılmaz bir par- karakterlerinden birine dönüşüveriyor. Kla- ta yeniden icat ediyor” tanımlama- işi değil, bir kafa işidir de. Doğrusu insan YAZGÜLÜ ALDOĞAN çası yapmayı başardığı yalın şiirsel diliyle, eş- sik kovboy filmlerinde sıradan bir dekor olarak için yurdunu sevmenin yolu tektir: O da sının hakkını veriyor, çalmıyor, ko- siz bir hikâye anlatıcısı her şeyden kullanılan edilgin do- hem yüreğiyle hem kafasıyla sevmek. (...) orusan İstanbul Filarmoni Or- nuşturuyor! Orkestra ikinci par- önce. Sonra, temel olanı yakalayıp, ğa, burada baş aktörler Yurdumu seviyorum diyen kimse, ak- Bkestrası siyahlar içinde, arala- çada Piazzola’yı ayakta yorumlu- önemli ayrıntıların sonsuzluğu or- arasında.. lıyla yüreğini birleştirecektir ister iste- rında kıpkırmızı pantolon ceketiy- yor, akordeon da en iyi ayakta ça- tasındaki doğru yere, inanılmaz bir Jane Campion’un, mez. Yani hem yurdunu olduğu gibi se- le kurşun asker gibi parlıyor Mart- lınıyor! Tamamen tangoya ayrılmış önsezgiyle, usulca oturtuveren has Cannes’da 1993’te al- vecek hem de onu değiştirmeye, aklın ynas Levickis, kocaman akordeo- bu olağanüstü konserde neye hay- bir mizansen sihirbazı... dığı Altın Palmiye’den ışığında, doğruluktan, özgürlükten ya- nuyla! Maestro ise genç bir kadın: ran olacağımı şaşırıyorum, tango- sonra, gelecek hafta so- na geliştirmeye çalışacaktır. Kısacası, Tabita Berglund, elleri ve batonuy- ya mı, Piazzola’ya mı, Tabita’ya mı, Altın Aslan’ın favorisi... nu Altın Aslan almak J. Paulhan’ın deyimiyle yurtsever, ‘yur- la, mimikleriyle yönetmiyor, ade- Martynas’a mı, orkestraya mı? Be- için Lido Adası’nda sah- Thomas Savage imzasıyla 1967 duna tapınacak ama hiçbir zaman ona ta çalıyor! İKSV Müzik Festivali’nin denim soğuktan titrerken ruhum neye davet edilece- yılında yayımlanan romanın öz- katlanmayacak’, yani sırasında haksız- Uniq Açıkhava’daki konserinde, As- sıcacık! Kırmızı kostümlü adam, so- Dram türündeki “The Power of the ğinden nasıl bu kadar gün uyarlaması olan “The Power lıklara ‘hayır’ diyebilecek. (...) tor Piazzolla’nın 100. yaşını özel bir ğuk sarışınla birlikte selama durur- Dog” filminde Benedict Cumber- emin olabiliriz? Üste- of the Dog” izleyicisini 1920’lerin Yurtsever olabilmek için önce, insan ol- programla kutluyoruz. Norveçli Ta- ken, bir daha çal ne olur! batch, Kirsten Dunst, Jesse Ple- lik, sinema düzeyi çok Amerikası’na, Montana bölgesinde- mak gerek. Önce de insan, sonra da in- bita Berglund, Avrupa’nın en he- Bir gece önce Fransız Lisesi St mons, Kodi Smit-McPhee, Thoma- yükseklerde seyreden ki küçük bir kasabanın yakınların- san...” yecan verici ve yetenekli sanatçısı Benoit’nın büyük avlusunda izledi- sin McKenzie gibi isimler yer alıyor. La Mostra’nın daha ilk H daki çiftliğe davet ediyor. Mizaçları olarak kabul ediliyor. Büyük ekran- ğim Ufuk ve Bahar Dördüncü’nün günlerindeyiz... Hep bağnazlıkla, barbarlıkla, bilgisiz- ve kişilikleri birbirine zıt, toprak sa- daki görüntüsünden kendimi ala- Fabrice Aragno’nun görsel şovu eş- Çünkü, “The Power of the Dog”, topraktan ye- likle savaşan, insanın birliği ile uygarlık- hibi iki kardeş arasındaki hassas denge, sosyal mıyor, önü kesilmiş kadın maest- liğinde çaldıkları Müziğin İsyanı te- ni çıkarılmış kocaman saf pırlanta görünümü ge- ları yaratan emeğin birliğinin bileşkesidir sınıf atlama derdindeki yumuşak ve gelenek- roların tarihteki mücadelesini an- malı Stravinsky’nin Bahar Ayini, sa- risinde, onlarca yüzü incelikle, uzun uzun işlen- Cumhuriyet. sel kimliğiyle öne çıkan ağabeyin güzel bir dul- latan bir film izliyormuş gibi bakı- natçıların sahne üslubu gibi hay- Onu çağlar ötesine taşımak da onun miş, özenle parlatılmış bir mücevher... Bu pırlan- la evlenmesiyle bozulur... Kirsten Dunst’un yo- yorum! Makyajsız solgun yüzün- li sert ve soğuk. Ama mükemmel. kulluktan kurtarıp özgürleştirdiği, insan- tanın her düzlemine yansıyan gizemli insan ger- rumladığı yeni gelinin içine dönük, zeki ve şa- de aniden soğuyan havaya rağmen Müzik, farklılıklarıyla güzel. Hava laştırdığı bize düşüyor. çeğinin farklı boyutları, o ıssız doğada yaşanan ir ruhlu bir üniversite öğrencisi olan oğlu, ka- boncuk boncuk ter, öyle kaptırı- bozdu ama konserler açık havada iç fırtınalarla birlikte berraklaşıveriyor... ranlık ruhlu, kaba ve ters bir kovboy izlenimi yor. Martynas ise “akordeonu ade- devam ediyor, kalın giyinin! [email protected] Türkü Pop Caz Bitlis (Güneş Plak) Olcay Bayır ‘Inside/İçerde’ (Dream) zun hava yöresi Bitlis, folkloru en zen- çadan oluşan albümde sekiz türkü yorumlanı- 019 yılında çıkan “Rüya” albümünün ardın- ko çizgili “Asude”nin sözleri Engin Sagun, Ugin şehirlerimizden biri. Doğa, tarih ve yor; ilk yarı vokalli, ikinci yarı enstrümantal ver- 2dan salgın günlerinde de boş durmayan Ol- müziği Erdoğan Bayır’a ait. Karacaoğlan’dan toplumsal yaşamının izlerini doğrudan ta- siyonlar. Prodüksiyonu Bülent Cenkci, müzik di- cay Bayır, “Inside/İçerde” adını taşıyan dört şar- bestelenen “Ela”, güçlü bir new-age soun- şıyan bu kültür, bilhassa müziğinde çok be- rektörlüğü A. Semih Erdoğan’a ait. Vokallerde kılık bir EP (kısaçalar) yayımladı. duna sahip. Sözleri Olcay’a ait “Yalnızlık”, lirgindir. Hareketli, sıcak, duyarlı ezgilerin- Bülent Cenkci, Cansu Koç, Ceren Atakurt, Cen- Hatırlatmak babından: Yaşamını İngiltere’de buranın en yavaş ve hüzünlü şarkısı. Söz de çoğunlukla nefesli sazlar kullanılır. Gü- giz Kürem, Selçuk Sercan Bulut yer alırken tuş- sürdüren Gaziantep doğumlu şarkıcı, besteci ve müziği Olcay Bayır’a ait olan “Kayıp Ço- nümüzde Bitlis türkülerinin envai türlü yo- lu çalgıları Erdoğan, bağlamayı Haluk Gazez, da- 2014’te ilk albümü “Neva - Harmony”yi çıkar- cuk” ise sessiz bir feryat. rumuna rastlıyoruz ancak bu kez karşımıza çıkan ör- vulu İlker Arson, vurmalıları İsmail Peşluk, saksofon ve mıştı, beş dilde söylediği Anadolu halk ezgilerinin der- Flütü Serdar Barçın, piyanoyu Christian Prior ve Alis- nek epey farklı. klarneti Metin Can Sarı, çelloyu Özel Deniz Çömez, gita- lemesinden oluşan... 2016’da ikinci albüm “Rüya - Dre- tair Mac Sween, vurmalı çalgıları Kostas Kopanaris ve “Türkü Pop Caz Bitlis”, şehrin türkülerini güncel bir rı Özgür Çalı, bası Deniz Beydili ve Turgay Çelik çalıyor. am” dört yılının acı tatlı birikiminin emeğiydi. Burada ilk Memed Baycan, bası Tom McCredie, duduğu Erdi Ars- anlayışla ele alıyor, adında da ifade edildiği üzere pop- Türkülerin özünü bilhassa okumalarda bozmayan defa özgün bestelerini repertuvara almış; ayrıca Kara- lan, kavalı Deniz Mahir Kartal, gitarı Ignacio Lusar- caz müziğiyle yorumluyor. Güneş Plak ile BETAV (Bitlis albümde “Bitlis’te Beş Minare” ve “Atem Tutem Ben caoğlan, Âşık Veysel ve Şiwan Perver şarkılarının yeni di Monteverde, bağlamayı Hüseyin M. Sığırcı çalıyor. Eğitim ve Tanıtma Vakfı) ortaklığında yapılan, 16 par- Seni” tabii ki var; onlarsız olur mu? düzenlemelerine yer vermişti. Yeni çalışmada Flamen- Etnik Kate Bush bizimle, durun, kulak verin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle