03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 2021 PERŞEMBE KÜLTÜR 11 TÜRK SANAT MÜZIĞININ DUAYEN SANATÇILARINDAN INCI ÇAYIRLI, MÜZIKLE GEÇEN YAŞAMINI SESSIZCE NOKTALADI herkesin kafasına mıh gibi çakılır: “Dağlarda tek/ tek/ateşler yanı- yordu./Ve yıldız- İNCİ SESİ PLAKLARDA KALDI lar öyle ışıltılı, öy- le ferahtılar ki/şa- yak kalpaklı adam ir ilkbahar sabahı, let Klasik Türk Müzi- ler her şeye kolay sahip olunduğu- ği gibi İTÜ Mezunları Türk Müzi- Zafer haftası sürüyor... /nasıl ve ne za- “Bgüneşle uyandın ği korosunun kurucu nu sanıyor. Sanatçı yıllar içinde İs- ği Topluluğu’nun genel sanat yö- man geleceğini bil- mı hiç?” Onu radyoda şeflerinden olmuştu. tanbul Üniversitesi Devlet Konser- netmenliğini üstlenir uzun yıllar. urtuluşa, barışa, özgür- meden/güzel, rahat dinlememiş gençler pek vatuvarı Türk Müziği İcra Heyeti’nde 1995 yılına kadar da Kültür Ba- lüğe, Cumhuriyete, de- günlere inanıyordu...” Sanatla tanımıyor, sesi de adı gi- şef yardımcısı olarak görev yapar, kanlığı Bursa Devlet Klasik Türk Kmokrasiye, laikliğe ka- biydi, inci gibi. Türk sa- yurtiçinde ve yurtdışında çok sayı- müziği Korosu’nun kurucu şefliği- geçen ömür pı aralayan Büyük Zafer için ‘Kuvayı Milliye’nin nat müziğinin zarif hanı- da konserler verir, plakları yayım- ni sürdürür. Bir dönem, Tarihin Ar- İstanbul doğumlu İn- Zafer Bayramımızı evlerde, kuruluşu’ mefendisi, usta ismi, ko- lanır, altın plak sahibi bile olur. Se- ka Odası isimli programda sunu- ci Çayırlı, Çamlıca Kız denizlerde, yeryüzü ve gök- Nâzım Hikmet dışın- ro şefi ve devlet sanat- sinin çok yakıştığı tangoları Yeşil- culuk da yapar. İnci Çayırlı’nın se- Lisesi’ni bitirdikten son- yüzünde ve kalplerde coş- da Kurtuluş Savaşı’nı anla- çısı İnci Çayırlı, İstanbul çam filmlerini süsler. Kaybını öğre- si ve şarkıları elbette unutulma- ra bestekâr dayısı Fah- kuyla kutladık. Inci Çayırlı tan şairlerimiz de var kuşku- Radyosu’nun da unutul- nen Filiz Akın, acaba benim oynadı- yacak. Sanatçı için Kültür ve Tu- ri Kopuz’un teşvikiyle Kutlamayı sürdürüyoruz... suz. Bunlardan Fazıl Hüs- maz sesi melek oldu, uçtu gitti. ğım rollerde onun sesi var mıydı di- rizm Bakanlığı’nın düzenlediği tö- Gazi Mustafa Kemal müziğe başlayıp İstanbul Belediye nü Dağlarca, Ceyhun Atuf Son yıllarda sağlığı bozulmuş, gö- ye paylaşır üzüntüsünü. ren sonunda cenazesi Fener- Atatürk ve silah arkadaş- Konservatuvarı’na girer. 1954 yılında Kansu, Attilâ İlhan, Cahit larının emperyalizme kar- remez olmuştuk, onu da kaybet- İTÜ Türk Musikisi Devlet bahçe Camii’nde öğle namazı- da İstanbul Radyosu’na. Kendi söy- Külebi, Faruk Nafiz Çamlı- şı kazandığı bu büyük zafer, tik. Nasıl güzel bir kariyer, Münir lediği şarkıları bile komşu evin rad- Konservatuvarı’nda öğretim üye- nın ardından alınarak Nakkaştepe bel akla ilk gelenler. mazlum uluslara da ışık ol- Nurettin Selçuk’un korosunda yer yosunda duyup dinlediğini anlatmış- liği de yapan İnci Çayırlı, İTÜ Mezarlığı’na defnedilecek. Kuşlar Ülkemizi bugüne getiren, du. Bu zafer edebiyatımıza tı büyükler. Tabii ilk yıllarda. Genç- almış, Kültür Bakanlığı Bursa Dev- Türk Müziği Korosunu yönetti- ağlayacak... Nâzım Hikmet’e büyük bir da şiir, roman, öykü, tiyatro, yapıt yazdıran Kuvayı Milli- inceleme-araştırma yapıtları ye ne demek? kazandırdı, ölümsüzleşti. Kuvayı Milliye’yi Alev KONUK Bu yapıtlardan en baş- Coşkun, Kuvayı Milliye’nin YAZAR ta geleni Nâzım Hikmet’in Kuruluşu (Kırmızıkedi Ya- Kuvâyi Milliye destanıdır. yınları) adlı kitabında şöy- NECMİ Yazılma, yayımlanma öykü- le anlatıyor: “Kuvayı Milli- Ressam Tiraje’ye sünü Çağdaş Türk Şiiri -1 SÖNMEZ ye, Kurtuluş Savaşı’nı yürü- (Toros Kitaplığı, 2003) adlı ten ulusal direniş kuvvetle- kitabımdan kısaltarak anım- rinin genel adıdır. Kurtuluş satmaya çalışacağım. Savaşı’nda düzenli ordular Bu destanı Nâzım Hik- Bir sanat mirası, ilgisizlik ve yağmacılıkla yok kurulmadan önce düşmana met, 1939-1941 yıllarında ediliyor; İstanbul Üniversitesi’ne miras bırakılan karşı çetecilik kuralları içinde İstanbul Tutukevi’yle Çankırı mücadele veren direniş kuv- Dikmen Köşkü otel yapılmak üzere kiralanıyor. ve Bursa cezaevlerinde yaz- vetlerini simgeler. dı. Cezaevinde kaldığı yıllar- vefasızlık Yunanların İzmir’i işgali ve üyükada’da (1925) doğan la daha sonraki yıllarda des- Ege’de hızla ilerleyişleri üze- ressam Tiraje Dikmen’i tanın bazı parçaları çeşit- rine ivme kazanan bu hareket, B1 Eylül 2014’te kaybet- li dergi ve kitaplarda yayım- düzenli orduların kurulmasına landı, tamamı ilk kez Kur- tik. O günden bu yana İstanbul da önayak olur.” (s.79) tuluş Savaşı Destanı (1965) Üniversitesi’ne bıraktığı mira- Nutuk’tan; Nâzım Hik- adıyla basıldı. Daha sonra sına ne yazık ki sahip çıkılma- met, Dağlarca, Orhan üvey oğlu Memet Fuat, tüm ması, hatta Büyükada’daki koru- Asena’dan seçtiği metin- yayımlananları gözden geçi- ma altında olan art deco Dikmen lerle, şiirlerle, çeşitli ya- rip son şeklini verdi (1988). Köşkü’nün içindeki sanat eser- zarların görüşleriyle Ku- Kuvâyi Milliye adını taşıyan vayı Milliye’nin kuruluşu- lerine bile sahip çıkılmadan ki- bu kitapta ayrıca Saat 21-22 nu, kadrolarını, yerlerini, iş- ralanıp otel yapılmak istenmesi, Şiirleri, Dört Hapishaneden levini; bilimsel olarak irdeli- onun mirasının erimesi, yağma- Rubailer adını taşıyan kitap- yor Alev Coşkun. “İlkkurşun lanması Tiraje’nin ikinci kez ölü- ları da yer aldı. Tepesi”nde Yunan askeriyle Destan, Ergin Orbey tara- mü gibi. Tereke Hâkimliği, ada- olan ilk çarpışmayı aktarıyor. fından Devlet Tiyatroları’nda daki istismarcılarla birlikte akıl Kitaba önsöz yazan İlhan Tiraje Dikmen (1997 - 1999) sahnelendi. almaz kararlar alıyor. Tiraje Dik- Selçuk, Alev Coşkun’un yaz- men, bu köşk yüzünden Paris’te dığı kitabın önemini ve onun ‘Şayak kalpaklı kendisine Leopold Levy’den ka- edebiyatçı, bilim insanı yanı- aktöresine adamıştı. ni Tiraje’nin sorumluluğuna bı- 2000’li yıllarda sanatçı kendisini adam’ lan muhteşem atölyede bile is- nı da vurguluyor: “Elinizdeki Tiraje, 1956’da ünlü Galerie raktı. 1968’de Paris’teki öğren- evine, bahçesine kapatarak ko- kitap Yunan birlikleri İzmir’de tediği gibi çalışamadı. Beni asıl Nâzım Hikmet’in gerek ilk Edouard Loeb’da desenleriyle rumaya çalıştıysa da gözü gibi ci protestolarına tanıklık etme- Kordonboyu’na çıktıktan son- kitabı 835 Satır ve gerekse onun sanatsal mirasının kaybol- ilk kişisel sergini açtığında Max koruduğu köşkünü garip bir ge- si onun sanatını derinden etki- ra yaşanan yoğun sürecin kısa sonraki kitaplarından Kuvâyi ması üzüyor, sanatçıya sergi bile Ernst iki çalışmasını satın almış- lecek bekliyordu. ledi. Ailevi sorunlar nedeniy- tarihidir. (...) Alev Coşkun’un Milliye destanıyla şiire ge- yapılmıyor. siyasal yaşamda uzun bir geç- tı. Bu yıllarda Man Ray, George le 1970’lerin ortasından itibaren tirdiği yenilik, pek çok ede- mişi ve onurlu savaşımı var; Üniversite sahip çıkmadı biyatçıyı hayran bıraktı. İlk Braque, André Breton, Yves Tan- daha sık İstanbul’a gelen sanat- Yalnız sanatçı ama gerçek kişiliği edebiyat başta da ünlü yazar Yakup guy, George Herold, Victor Brau- Sanatçı kapsamlı mal varlığı- çı, 1990’lara dek göç etmek zo- Çizgiler, renklerle kurguladı- ve bilime aşılanmıştır” diyor. Kadri, “835 Satır Türk şii- ner başta olmak “Gerçeküstücü” nı, resimlerini, arşivini İstan - runda bırakılanlar üzerine çalış- ğı imgeleriyle pek az görsel sa- Nâzım Hikmet’in şiirinde rindeki, hatta Türk dilindeki çevrelere yakın olmasına rağ- bul Üniversitesi’ne bırakmıştı. tı. Bazen küçük bir leke, bazen natçının göze alabildiği patika- dile getirdiği gibi “güzel, ra- devrimin ilk satırıdır. (...) O, men çalışma- belli belir- Ancak üniversitenin ilgisizliği- hat günler” Büyük Zafer’le larda yürüyen sanatçı “farklı bir yalnız Türk şiirinde çığır aç- larında sür- siz bir çizgiy- ne, vurdumduymazlığına Tereke geldi. Şimdi “daha güzel da- mış bir edebiyat devrimcisi dünya” kurguladı. Çalışmalarını, realist dene- le göçmenle- Hâkimliği’ndeki gariplikler de ek- ha rahat günler” bizi bekli- değil, hiç görmeye alışık ol- yaşam tarzını korumak amacıy- melere girme- lenince filmlere konu olabilecek yor. Kuvayı Milliye ruhuyla rin dramını, madığımız yepyeni bir şair ti- la yalnızlığı tercih eden sanatçı çalışmak gerekiyor... miştir. İnsan gelişmeler oldu. Güya koruma al- pidir” diyordu. yaşam zor- ikisi Paris’te olmak üzere sadece O zaman Büyük Zafer’i Nâzım Hikmet’in destan- figürünü an- luklarını im- tındaki arşivden çalınan belgele- sekiz kişisel sergi açtı. yaratanlara, Zafer Bayramı- da Mustafa Kemal’i betim- latıcı olmayan geleştiren sa- rin müzayedelere düşmesiyle baş- Veteriner Cafer Dikmen’in kü- mızı yaşatanlara, yazanlara lemelerinden biri “şayak kal- öğelerle yo- natçı, Patrick layan skandallara yenileri eklendi. çük kızı olan sanatçı, tıpkı ab- selam olsun... paklı adam”dır. Bu dizeler rumlayan sa- Son bilgiler utanç verici: Dikmen Waldberg’in lası Şükriye gibi sanata çok kü- natçı, çalış- kendisi için Köşkü, otel olmak üzere kiraya ve- çük yaşta gönül vermişti. Işık malarında “bi- kaleme aldı- rilmiş! İstanbul Üniversitesi’nin iti- Lisesi’nin ardından İstanbul Üni- Altın Koza’nın jürisi belli oldu reyin dramı- ğı bir yazıda razda bulunma zahmetini gösterme- versitesi İktisat Fakültesi’ne ya- nı” derinleme- belirttiği gi- diği bu karar dehşet! Mal varlığını zılmasınsa rağmen İstanbul dana Büyükşehir Seray Şahiner ve sinema yazarı sine irdeleyen etkileyici bir tarz bi “Zamanın Hafızası”nı görsel- bir tarafa bırakalım Dikmen Arşivi Akademisi’nde Léopold Lévy ABelediyesi’nin bu yıl 28’in- Şenay Aydemir jüri üyesi olarak geliştirmeyi başardı. leştirdi. Adalar’ın sit alanı ilan Türk Modern Sanatı’nın 1900-50 (1882-1966) ile resim çalışma- cisini düzenleyeceği Uluslar- yer alacak. 1960 yılında bu kez yağlıboya- edilerek korunması için bir avuç dönemine tanıklık eden eşsiz mal- ya başladı. Lévy, Tiraje’nin haya- arası Adana Altın Koza Film Festivalde her yıl olduğu gi- larıyla Galerie Edouard Loeb’da gönüllüyle birlikte uğraşan Ti- zemelerle dolu bir hazineydi. Bu tında önce hocası, sonra da yol- Festivali’nde jüri üyeleri bel- bi bu yıl da yarışma kategorile- ikinci kişisel sergisini açan sa- raje, doğanın, tarihsel dokunun, durumda susmak değil haykırmak daşı olarak çok önemli bir rol oy- li oldu. Jüri başkanlığını Tilbe rinin yanı sıra dünya sinemasın- natçı destekleyici eleştiriler al- belleğin korunması için müca- gerekiyor. Ama Tiraje’nin hiç dilin- namıştı. 1949’da Fransız hükü- Saran’ın yapacağı festival 13- dan örnekler, özel gösterim bö- meti bursuyla Paris’e giden genç mıştı. Lévy 1966’da vefat etti- dele etti. Kültürel yozlaşmanın, den düşürmediği o zarif deyişiyle: 19 Eylül tarihlerinde düzenlene- lümleri, atölyeler, sergiler ve cek. Oyuncu Güven Kıraç, mü- söyleşiler yer alacak. Festivale sanatçı burada kendisini resmin ğinde atölyesini ve resimleri- lümpenleşmenin zirve yaptığı Kimin için, kime, kim duyar ki? zisyen Feridun Düzağaç, yönet- dair güncel bilgileri www.altin- men Kıvanç Sezer, görüntü yö- kozaff.org.tr adresinden takip Ayık Koleksiyonu’ndan Ar- ORHUN ATMIŞ netmeni Meryem Yavuz, yazar edilebilir. Mina’nın dan Özmenoğlu ve Feride Çocukları ürk Üniversiteli Kadınlar Der- İkiz Koleksiyonu’ndan Mario Ortak Tneği (TÜKD) İstanbul Şube- Klingemann’ın eserleri yer alıyor. Projesi si bünyesindeki Küratör Okay, sergiyi şu sözlerle Yiğit Yazıcı kapsamında Mina’nın Çocuk- anlatıyor: “Sergi, birlik olarak geç- açılan ları Projesi kap- mişin kötü anılarının dönüştürüle- hafıza ile samında Ramada rek iyileştirildiği ve geleceğe akta- Kolektif Bodrum’da Kolek- rıldığı yeni dünyamızı yaratma mo- “Hafıza” tif “Hafıza” sergi- tivasyonu veriyor... Bireyler bir anıyı sergisi, si dün açıldı. Ser- canlandırmakta yetersiz kaldığında pozitif gi, 11 Eylül’e ka- kolektif hafızaya başvurulur. Sergi- kötü anıları dar ziyaret edile- nin hazırlık sürecinde tesadüfen ya iyileştirmeyi bilecek. da planlı bir şekilde bir araya gelen amaçlıyor. toplum... Sergi, içeri- herkesin ortak birikimi ve anıları ser- sinde bulundu- ginin iskeletini, kavramsal çerçeve- ğumuz zorlu dö- si ve ruhunu oluşturuyor.” nemde ortak hafıza ile pozitif bir toplum tasarımı oluşturma fikriy- ‘Amaç kendilerine le yola çıkıyor. Kolektif hafızamızı güvenmeleri’ olumlu düşünceler ve geleneklerle Mina Başaran’ın annesi ve proje- temellendirerek hümanist ve sevgi nin destekçisi Beril Başaran dolu bir yaşam alanı ise şunları söylüyor: “Türk yaratmanın önemine Üniversiteli Kadınlar Derne- dikkat çeken karma ği İstanbul Şubesi Mina Ba- serginin küratörlüğü- şaran burslu kızlarla baş- nü Ayça Okay üstleni- lattığımız Türkiye’nin dört yor. 2018 yılında ha- bir yanından 10-14 yaş ara- yatını kaybeden Mi- sı ihtiyaç sahibi çocukların na Başaran ve arka- maddi ve manevi gelişimle- daşlarının anısını ya- rine destek olmak, kendile- şatan sergide resim, rine güven duymalarını, be- heykel, video ve ens- denlerini ve kimliklerini sev- talasyon dahil olmak melerini, her türlü ayrım- üzere farklı alanlar- cılığa karşı durabilmelerini da üretim yapan 11 amaçladığımız projemizde sanatçı Pınar Akkurt, üç yılı tamamladık. Bu yıl Ramazan Can, Fı- itibarıyla da bilim ve sana- rat Engin, Leyla Ema- tın bir arada yol almasının di, Didem Erk, Mert önünü açmak ve fayda sağ- Ege Köse, Ouchhh, lamak amacılığıyla Kolektif Erdil Yaşaroğlu, Yi- ‘Hafıza’ sergisi ile yolumuza Ouchhh ğit Yazıcı, Uğur devam ediyoruz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle