02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 31 TEMMUZ 2021 CUMARTESİ 2 olaylar ve görüşler Kanal İstanbul’un parası Sanatın S ‘söke söke’ alınabilir mi? üzerine klasik ister modern olsun, DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖRKEM sanatın özünün belirlenme- UTKU ALPARSLAN si konusunda önemli bir te- PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ mel atmış ve birçok düşünü- GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ rü bu bağlamda etkilemiştir. Kant, tin ve özdeğin birbir- ünümüzde sanatın başlı- lerini tamamladığını savu- Gca sorunlarından biri sı- narak ne salt Platoncu (tin) nırlarının belirsizleşmesi- ne de salt Aristotelesçi (öz- dir. İnsan, doğası gereği bi- dek) bir bakış açısıyla sana- limde, felsefede ve sanat- tın belirlenebileceği fikrinin ta kötüyü ve niteliksizliği oluşmasına zemin hazırla- savunma eğiliminde değil- mış ve kapsayıcı bir omur- dir. Ancak insanlar popüla- ganın temelini atmıştır. Kı- ritenin baskısı altında çeşit- saca, ona göre sanat, ussal- li alanlarda ve özellikle sa- lık ile yaratıcılık arasında- natta nitelik kaybını göz ar- ki özgür bir oyun, uyumdur. dı edebilmektedir. Bu bağ- Çağdaş sanat tarihçilerin- lamda iyi ve nitelikli sana- den Doorly de sanatı, “nite- tın insanlarla bütünleşmesi- likli bir uğraş” olarak ifade nin modern sonrası dönem- etmektedir. Ona göre sanat, de sanatın muğlaklaşması kanonlar (biçimsel birikim) Eğer mevcut hükümet, ülkenin ihtiyaçlarını karşılayarak kamusal ve yönlendirmeye açık ha- AV. DEVRİM NUR KAYABALI ile yaratıcılığın uyumun- le getirilmesi nedeniyle sek- menfaatı gözetmek yerine kendi rejimini güçlendirmek ve/ dan oluşmaktadır. Bu uyum 011 yılında Cumhurbaşkanı teye uğradığı görülmektedir. veya kendine menfaat sağlamak ya da kendisine yapılan baskıyı kanonların nitelikli bir ev- Bir kısım insanların bu an- Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak sonlandırmak için borçlanmaya gidiyorsa, o borç, o ülke ve halkı rimidir. Söz konusu evrim, ti-nitelikli, anti-sanata alış- 2kamuoyuna sunduğu andan iti- için tiksindirici borç/gayri meşru borç anlamına gelebilir ve bu Kant’ın “özgür oyun”unda tırılması ve bunun kullanış- baren Kanal İstanbul projesiyle il- olduğu gibi sonsuz bir serü- lı olması, başta sanat olmak borç devletin borcu olmaktan çıkarak imza atan hükümet yetkilileri gili tartışmalar sıcaklığını koruyor. vendir. Ancak bu serüven üzere birçok olumlu işlevine ile yasal mirasçılarının sorumluluğuna bırakılabilir. Meselenin en son gündeme gelmesi, temelsiz değildir. zarar vermektedir. CHP ve İYİ Parti’nin “İktidar olur- Tüm bu görüşlerin or- sak bu projeye giren şirketlere para Ortak kaygı tak kaygısı, sanatın gerçek- mazlık çözümüdür. Taraflar, ulusla- rarı taraflar için bağlayıcı olacak- ödemeyeceğiz” açıklamalarıyla ol- lik algısıyla bağlantısıdır. Yüzyıllar boyunca sana- rarası bir ihtilafın çözümünde yetkiyi tır. Hakem kararları da içerik yönün- Sanat tarihine baktığımız- du. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tın sınırları ve ne olduğu so- herhangi bir ülke mahkemesine ver- den temyize kapalı kararlardır, ba- da da başyapıtların gerçek- rusu ile ilgili tartışmalar sü- açıklamalara verdiği “Londra mah- mekte hürdürler. Cumhurbaşkanı’nın zı hallerde tenfizi (tanınması) günde- lik ile ciddi bağlantıları ol- regelmektedir. Sorun en çok kemelerinde sizden o parayı söke açıklamalarından anlaşılan, Kanal İs- me getirilebilir. Hakem kararına kar- duğunu görebiliriz. Ancak gerçeklik çerçevesinde yo- söke alırlar” yanıtı da, Kanal İstan- tanbul projesiyle ilgili ihtilaflarda şı yapılacak tek şey, usuli yönden günümüzde modern sonra- ğunlaşmaktadır: Sanat ya da bul hakkındaki tartışmaları yeniden yetkili mahkemenin Londra Uluslara- kararı veren ülkede iptal davası aç- sı popüler eğilimlerin etki- bir şey gerçeklikle bağlantı- alevlendirdi. rası Tahkim Mahkemeleri (LCIA) ola- mak olacaktır. Tabii, onun içinde ba- leri bu düşünürlerin gerçek- lı mı, değil mi? Bu tartışma- rak seçildiğidir. zı şartların gerçekleşmesi gerekir. lik bağlamındaki çabalarını lara en iyi yanıt “gerçek” ta- Tahkim’in yaptırım gücü haklı çıkarmaktadır. Onlar, rafında olmalıdır. Çünkü ta- Zihinlerde birçok soru, kamuoyun- ‘Tiksindirici borç’ nedir? Hukukta yaşayan kavram armoninin kakofoniye dön- rih bize gösterir ki tüm iler- da birçok kaotik “bilgi” mevcut. Bu Uluslararası hukukta, devletlerin me tehlikesini sezerek bel- Gelelim asli konuya. Kanal İstan- lemelerin ve gelişmelerin te- sorulardan bazıları şunlar: ki de sanat ve sınırları me- yatırımcılara adil ve eşit muamele melinde “gerçeğe sadakat” bul projesi devam ederken mev- l Neden Türk mahkemeleri değil selesi üzerine bu kadar eğil- vardır. Gerçeğin karşıtı olan borcu vardır. Bu nedenle, özel teşeb- cut hükümet değişir ve yatırımcı- mişlerdi. de iktidar tarafından çokça eleştiri- hurafe, insanlığa mutsuz- büsler sözleşmede kendileri lehleri- lara ödeme yapmayı reddederse! luktan başka bir şey getir- len İngiltere mahkemeleri yetkilen- ne klozların (koşulların, şartların) ol- Uluslararası hukukta, 1927 yılın- Özgünlüğe yönelmeli memiştir. dirildi? masını ve bunların kapsamlı düzen- da Rus hukukçu Alexander Nahum Sanatın sınırlarının muğ- Sanat ve gerçeklik ilişkisi l Olası hükümet değişikliği duru- lenmesini talep edebilirler. Eğer söz- Sack tarafından ortaya atılan “odi- laklaşmasının en önemli te- Platon’dan beri tartışılmak- munda sözleşme geçerli midir, değil leşmede bir tahkim klozu var ise ya- ous debt” (tiksindirici borç/ gayri- melini Duchamp atmıştır. tadır. Platon, estetiğini zi- midir? tırımcılar, sözleşmede yer alan şart- meşru borç) kavramı gündeme ge- Sanat yapıtı ortaya koydu- hinsellik çerçevesinde kur- l Tahkim kararları bağlayıcı karar- ların yerine getirilmemesi nedeniyle lebilir. Bu kavram ileri sürülmedi- ğunu kendisi de iddia etme- muştur. Bu düşünceyle, ben- lar mıdır? ihtilafı tahkime taşıyabilirler. Sözleş- ğinde bu borç üstlenilmek zorunda yerek oluşturduğu Çeşme zetmeci sanatı ciddi bir bi- l Şirketler bu parayı hakem önün- me tarafları sözleşmede açıkça yetki- adlı hazır yapıt, sanatın ka- çimde eleştirmiştir. Aristo- kalınır. Buna en iyi örnek Türkiye de “söke söke” alırlar mı? lendirdikleri hakem kararlarına uya- non boyutuna karşı ciddi bir teles, Platon’un tam tersi Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nin saldırı niteliğindeydi. Söz bir yönde gibi hareket ede- Öncelikle tahkim meselesini biraz caklarını kabul ettikleri için de böy- borçlarını üstlenmesidir. Sack’ın rek, sanatsal üretimde doğa- konusu anti-sanat nesne- açalım. Tahkim, alternatif bir uyuş- le bir durumda çıkacak hakem ka- kavramı, yakın tarih Meksika, İran, si çağdaş sanatta bir şekilde dan yola çıkıp onun aşılma- Ekvador, Haiti, ABD gibi bazı ülke- sı, daha güzelin ortaya kon- yerini aldı. Ancak her şeyin lerde karşımıza çıkmıştır. Böylece bu sanat olabilirliği sorununu ması gerekliğini savunmuş- ülkeler borç ödemekten kendilerini ortaya koydu. tur. Platon, doğrudan zih- kurtarmıştır. Yani tiksindirici borç/ Bu sorun, her şeye sanat ni, Aristoteles ise doğayı gayrimeşru borç kavramı, hukukta vasfı verilmesinin yolunu gerçekliğe ulaşmak için bir yaşayan bir kavramdır. açmış ve bu yolla insanların araç olarak görmüş, sanata popüler olma kaygısıyla ma- gerçeklik bağlamında etki- Kanal İstanbul’u kapsar mı? nipüle edilmesini kolaylaş- leri düşünceleri yönünde ol- tırmıştır. Kalıcı olmayan po- Devlet, kendisini oluşturan kişi/ muştur. Bu bağlamda “ger- pülariteye endeksli müzik çeğe sadakat” klasik dönem- kurumlardan ayrı, bağımsız bir tü- ya da görsel işler bunun en de doğayı aşma anlamın- zelkişidir. Hükümetler değişebilir bariz örneğidir. Bu sorunun da Aristoteles düşüncesiy- ancak devlet sabittir. “Devletin, yö- çözülmesi, sanatın omurga- le bağlantılı ilerlerken mo- netimin devamlılığı” ilkesi esastır. sının korunmasından geç- dern dönemde Platoncu zi- Yani hükümetler değişse de devlet, mektedir. Bu omurga da sa- hinsellikle bağlantılı ilerle- TC olarak girdiği borçlanmalardan natın belirliliği üzerine dü- miştir. Söz konusu iki kar- sorumludur. Ancak her kaidede ol- şünmekle mümkündür. Sa- şıt gibi görünen görüşü uz- duğu gibi bu hükmün de istisnai hal- natçılar popülariteden ve laştıran Kant, hem modern leri olabilir. Eğer mevcut hükümet, çok satandan ziyade, kendi sanatın Cézanne eliyle orta- ülkenin ihtiyaçlarını karşılayarak nitelikli özgün dillerini, sa- ya çıkmasını sağlamış hem natsal omurgadan kopma- kamusal menfaati gözetmek yerine de sanatın özgür evriminin dan kurmalıdırlar. yolunu açmıştır. Kant ister kendi rejimini güçlendirmek ve/ ve- ya kendine menfaat sağlamak ya da kendisine yapılan baskıyı sonlandır- mak için borçlanmaya gidiyorsa, o borç o ülke ve halkı için tiksindirici borç/ gayrimeşru borç anlamına ge- lebilir ve bu borç devletin borcu ol- maktan çıkarak imza atan hükümet yetkilileri ile yasal mirasçılarının so- rumluluğuna bırakılabilir. Tabii, bunun da belli şartları var. Borç, kamu yararına değil şahsi ya- rara kullanılacak, projenin kamu- sal kar-zarar dengesi, çevre hakkı, mülkiyet hakkı gibi anayasal haklar kapsamında değerlendirilerek eko- lojik denge ve vatandaş bakımından teknik akıbeti ortaya konulacak, ya- tırımcılar ne için ödeme yaptıkları- nı biliyor olacak ve halk da buna rı- za verecek. Yani proje devam eder- ken hükümetin değişmesi ve ödeme- yi reddetmesi halinde ihtilaf tahki- me taşınır ise yatırımcıların ödenek- lerini “söke söke almaları” çok da kolay olmayacak. ınırları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle