Katalog

5 ARALIK 2021 PAZAR 12 KÜLTÜR Bu Komet, bildiğiniz Neyi reddettiler? ugün 5 Aralık. Aklımda bu tarih, boyacılardan değil! birkaç gün öncesine bakıyorum: BBir kanun teklifi, tartışmalar eş- liğinde, (koskocaman puntolarla yaz- BEDRI BAYKAM Onun gerçek sanatçı kişiliğini algı- malıyım) AKP ve MHP’NİN OYLA- Dirimart’ta, 12 Aralık’a kadar sürecek bu sergiyi gezmeyi RIYLA REDDEDİLDİ! layabilmek için, Türkiye’de o değer- unutmayın ve Komet’i lütfen tüm boyutlarıyla keşfedin; Neydi “Hayır istemezük! Asla!” di- omet’le resmi ve sürekli dostlu- de bir resim, felsefe ve edebiyat kü- yüzeysel olarak değil. Onun beyninin, “Ben çok derin ye canla başla uğraştıkları mesele? ğumuz başlayalı 36 yıl olmuş. tüphanesine sahip olmasa bile, bu- Özetle “Biz ERKEKLER, asla ve as- KTanışıklığımız ise 58 yıl geriye kavramsal sanat yapıyorum ama kimse anlamıyor” diye nun en azından hayalini algılayabi- la gücü elimizden bırakmayız, iktidarı- gidiyor: Ankara’da açtığım ilk sergi- lecek çapta biri olmak lazım. Ya da ortada gezinen birçok gençten daha genç, daha kavramsal, mızdan eril güç dışında kimselere zır- nin defterine genç bir akademili ola- Komet’in o özgün ve çarpıcı şiirleri nık pay vermeyiz. KADINLAR hadle- daha katmanlı olduğunu fark edin... rak inanılmaz satırlar döşenmiş! San- yazdığını bilmek ve onları okumuş rini bilsin; siyasetten uzak dursun” di- ki “Sürrealizmin Papası” Andre Bre- ye geri çevirdikleri teklif CHP’den ge- olmak lazım. Onun içinden taşanla- ton, bu satırları Max Ernst’e yazıyor. liyor, tüm milletvekillerinin ortak imza- rı ortaya döken 2000 yılından kal- sını taşıyordu. Ve en önemlisi ta ge- Karşısındaki küçük çocuğu “adam ma “İdi-idim-idik” kataloğunu dik- çen 8 Mart’tan beri sayısız STK ve ka- yerine koyan”, inanılmaz felsefi ve katlice elden geçirmiş olmak lazım, dın hakları kuruluşuyla ortak çalış- içerikli bir metin; otobiyografimde o sergi ıskalanmış olsa bile... Me- mayla hazırlanmıştı. okuyanlar hatırlayabilir. sela o kitapta Paris’te Montparnas- se Mezarlığı’nda ateist Sartre ve Si- İstenen neydi? Bedri mone de Beauvoir’ın kabirlerinin ba- Bu teklif özetle, Siyasi Partiler Ka- Baykam şında avuçlarını açıp dua ederkenki nunu, milletvekili seçimi, mahalli ida- ve fotoğrafına dalıp gidebilmek lazım. reler, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri se- Komet çim kanununda değişik yapılmasını Onun göreceli olarak tutucu görünü- öngörüyordu. mü içinde gizli dadaist, sürrealist, - Milletvekili seçimlerinde, siya- devrimci kişiliğiyle sohbet etmeyi si partilerin aday listelerini; kadınlar göze alabilmek lazım. ve erkeklerin eşit temsilini sağlaya- Komet’in yaptıkları bu gerçek cak “yüzde 50 cinsiyet kotası” uygu- ötesi dünyada birer tiyatro sahnesi lamasını; gibi görünüyor! Bu, görsel düzen- - Kadınların seçilebilecekleri sıralar- lemeleri dekor olarak kullanmaya da olmasını sağlamak için, aday liste- Meçhul Ressam Anıtı sinde her iki cinsiyetin birbirini izlediği alışmış tiyatro sahnesi kavramının fermuar yöntemini, tersi oluyor. - Ayrıca il genel ve belediye meclisi Ressamlar... üyeliklerinde de yüzde 50 cinsiyet ko- Derin, kavramsal sanat Türkiye’de birçok koleksiyoner ma- tası uygulamasını öneriyordu. Dirimart’ta, 12 Aralık’a kadar sü- alesef dedikodu ile resim alır, ve- Böylece ülkemizde, nüfusun yarısını recek bu sergiyi gezmeyi unutma- ya elden çıkarır. Çoğunun özgüven- oluşturan kadınlar eşit temsil olanağı- yın ve Komet’i lütfen tüm boyutla- nı bulabileceklerdi. li kendi yargıları yoktur; maalesef ço- rıyla keşfedin; yüzeysel olarak de- ğu zaman birbirlerini kelimelere bo- ğil. Onun beyninin, “Ben çok derin Ne oldu? ğarak, sanat eserleri veya ressamlar Hiç Bitmeyecekmiş Gibi AKP ve MHP’nin “İstemezük!” kara- kavramsal sanat yapıyorum ama hakkında bilgiç edalarla konuşurlar. rından önce teklifi savunan Selin Sa- kimse anlamıyor” diye ortada gezi- İnanın bugüne kadar Komet’in eser- yek Böke, “5 Aralık’a günler kala kar- nen birçok gençten daha genç, da- lerini beğenenlerin çoğu, yanlış se- şımızda büyük bir sorumluluk ve tari- ha kavramsal daha katmanlı oldu- bepten beğendiler, beğenmeyenler de hi bir fırsat var” diyor ve soruyordu: yaloğumuz devam ediyor. Resim, sa- Komet sanki seyrettiğimiz hikâyeyi ğunu fark edin... tersine onun derinliğini algılayama- “Kadınların siyasette de temsilin ya- Beni çok etkileyen son sergisinin nat tarihi ve felsefe üzerinden siya- o ipuçlarından yola çıkarak bizim dıkları için tamamen yanlış yorum- rısını oluşturmasına ‘evet’ mi diyecek- sete, bazen güzel kadınlara, bazen tamamlamamızı ister. Yani anlaya- önemli işleri arasında “Gittin Gide- siniz yoksa ‘hayır’ mı diyeceksiniz? larla ondan uzak durdular. Bence şu li”, “Hiç Bitmeyecekmiş Gibi”, “Olu- Fenerbahçe’nin dertlerine uzanan cağınız, her faninin ayrı bir Komet Kadınların siyasette eşit temsil hak- anda yanımda olsaydı “Bu cümleden kının hukuken güvence altına alınma- zengin konular. dünyası vardır. yorduk” ve “Gölgemizin Gölgesi” sonra başka hiçbir şey yazmasan da sına, hukuka, yasalara ‘evet’ mi diye- var. Bunlar “zaman” konusuna çok Komet’i pek anlamayanlar bu eser- olur” derdi bana. Çünkü birbirimi- ceksiniz ‘hayır’ mı? Komet’in şahsına... lere tutucu gözlerle bakıp sadece es- değiyor değil mi? zi ve bu ortamları biraz fazla tanıyo- Yüksek Seçim Kurulu’nun listele- Yapıtlar sanki Komet’in şahsına Komet, ömrü boyunca Paris-İstan- rarengiz masal kahramanları göre- ruz. Her ressamın tercih ettiği birkaç rin yüzde 50 kota ve fermuar yöntemi- bilirler. Resimleri tabii ki o noktada ait özel bir uzamın içinden yeşer- bul hattında yaşamış bir sanat fe- meslektaşı, birkaç yazar, belki birkaç ne uygunluğunu denetlemesine, uy- miş sürrealist bir dünyanın esraren- neri. Bunu bilen ben, onun “Meçhul da çok zengindir, film karelerini an- da eski arkadaşı vardır. İstanbul’da gun değilse listeleri reddetmesine dırır veya acayip rüyaların orta ye- giz görüntüleridir. Ali Akay, bunla- Ressam Anıtı” isimli resminin önün- ‘evet’ mi diyeceksiniz, ‘hayır’ mı diye- ev ve atölye sohbetlerimizden, Asma- ra “Düşüncenin imajları” adını uy- de uzun uzun düşünceye daldım. O ceksiniz?” rinden ertesi gün hatırlanan bölük lı meyhaneleri veya Paris’te La Pa- Sonuç: AKP ve MHP “Hayır” dedi. pörçük izlere benzer bunlar. Bana gun görüyor. Türk resmi içinde bu meçhul ressam kesinlikle Komet ol- lette restoran-cafesi’ndeki uzun ye- “Hayır! Kadınların temsil gücü ve resimlere biraz yüzeysel bakanlar, mayacak! Komet, ileride müstehzi bazen İtalyan metafizik ressam de mek ve sanatsal besleyici tartışmala- yetkisi olmasın!” dedi. Chirico’yu, bazen Balthus’ü, bazen bunları çağdaş sanata uzak görebi- gülüşü ile en güzel meydanlara mer- rımıza kadar, birbirimizin sergileri- lirler. Onu beğenenleri küçümseyen mer heykeli dikilecek değerli bir şaşırtıcı şekilde Martial Raysse’in ne Fransa veya burada gitme keyfine Nedir bu korku? kalabalık resimlerini hatırlatırlar. yüzeysel çağdaşlara bile rastladım. meslektaşım. kadar, her yerde süren bir uzun di- Kanun teklifine hayır demekle AKP ve MHP milletvekilleri şunları demiş oldular: Şair Ceyhun Atuf Kansu’nun Daha çok kadın meclise girmesin! ‘Yunus’un hoşgörü dili, Hacı Bektaş’ın Sorumluluk gereken yerlere kadınlar gelmesin! Karar yetkileri kadınların ol- büstü, doğum gününde açılacak masın! Denetleme ve uygulama güç- tüm insanlığı kucaklayan felsefesi...’ leri olmasın! ankaya Beledi- Ve bunu, her gün en az bir ya da iki Ç yesi, şair, ya- stanbul Büyükşehir Belediye- belki de bugünün ekonomi tarif- kadının öldürüldüğü; en yakınları, ba- zar ve çocuk he- İsi, “Yunus Emre, Hacı Bektaş lerinin, teorilerinin daha ötesin- baları, kocaları, ağabeyleri, nişanlıla- kimi Ceyhun Atuf Veli ve Ahi Evran Sempozyumu” de birtakım temel zemin ifade- rı, sevgilileri tarafından öldürüldüğü; Kansu’yu doğum düzenledi. Sempozyumun açılış lerini, felsefesini oluşturan kav- katillerin cezalandırılmadığı; iyi hal- gününde adını ta- konuşmasını yapan İBB Başkanı ramlarıyla buluşmayı çok değer- den, ceza aşımından “yırttıkları”; bu şıyan parka büs- Ekrem İmamoğlu; Yunus’un hoş- İmamoğlu li buluyorum. Hele hele bugünün duruma hiç aldırmayan, bu durumdan tünü yerleştire- görü dili, Hacı Bektaş’ın tüm in- dünyasında, herkesin ‘Ben bili- hiç gocunmayan, utanmayan, umur- rek anacak. Ah- sanlığı kucaklayan felsefesi, Ahi rim’ dediği ortamda, aslında pay- samayan yaratıklarla dolu bir ülkenin met Taner Kışla- Evran’ın birlik ve dayanışma- laşmanın ne kadar derin bir zen- meclisinde yaptılar! Yazıklar olsun! Ceyhun Atuf Kansu’nun lı Mahallesi’nde Bugün 5 Aralık. 5 Aralık 1934’te yı merkeze alan anlayışıyla ha- ginlik yaratacağına örnek olaca- büstünü heykeltıraş Metin bulunan Cey- Türkiye’de kadınlar, milletvekilliği için reket etmeye özen gösterdikle- ğının da altını çizmek isterim. Bi- Yurdanur yaptı. hun Atuf Kan- seçme ve seçilme hakkını elde etti. rini vurguladı. Ahi Evran’ın eko- zim yöneticilerin, böyle bir de- su Parkı’na yer- Ama zaten 1930’dan başlayarak be- nomik öngörülerinin bugüne de ışık tuttuğunu rinlikten sürekli ders almaları gerektiğini ifade leştirilen büs- lanma yolundaki ilkeleri- lediyelerde, 1933’ten beri de köy he- ifade eden İmamoğlu, “En sıkıştığımız anda, etmek isterim” dedi. tün açılışını Kansu’nun ni durmadan, yorulma- yetleri ve muhtarlıklarda bu hakkı el- 102. doğum günü olan 7 dan savundu. O, her za- de etmişlerdi. Aralık’ta, Çankaya Bele- man laik, halkçı ve dev- Yani bakmayın kimilerinin hâlâ Mozart’ın ünlü operası ‘Cosi Fan Tutte’ Kadıköy’de diye Başkanı Alper Taş- rimci bir yazar olarak bu utanmadan “Bizden önce Meclis’te delen, Kansu’nun seven- toprakların insanını işle- kadın yoktu” diye yırtınmalarına; yol olfgang Amadeus terilecek. Sahne ve kos- Ceyhun Atuf leri ve aile üyeleri gerçek- di dizelerinde, öykülerin- yoktu, araç yoktu, şu yoktu, bu yok- WMozart’ın 1789 yılında tüm düzenleme Olcay En- Kansu leştirecek. de. Cumhuriyet aydını Cey- tu palavralarına tutunmalarına, bu da bestelediği hicivli ve komik gin Kaymaz’a, ışık tasarımı yalan! Ceyhun Atuf Kansu’nun, dö- hun Atuf Kansu’nun büstünün opera “Cosi Fan Tutte”, ise Taner Aydın’a ait eserin neminin en önde gelen, Anadolu de zaten adını taşıyan parkımız- “Pozitif ayrımcılık” ya da “olum- tekrar İstanbul sahnelerin- uvertür bölümünde ise Ay- lu ayrımcılık” denildi mi, yüzyılların er- insanının sevgisini kazanmış top- da yerini almasından büyük mutlu- de sanatseverlerle buluşa- şem Sunal Savaşkurt’un kek egemen düzeninde siyasetle ilgi- lumcu ve halkçı bir ozan olduğu- luk duyuyorum. Çankaya Cumhu- cak. İstanbul Devlet Ope- koreografisi ile hikâye, eğ- lenen erkeklerin kanları donar. Ama nu söyleyen Çankaya Belediye Baş- riyet ve Atatürk kentidir. Atatürk’e ra ve Balesi tarafından sah- lenceli bir bale ile anlatı- işin doğrusu şu ki: Olumlu ayrımcı- kanı Alper Taşdelen, “Yaşamı bo- ve Cumhuriyete sahip çıkan de- nelenecek eser, İstanbul lacak. lık yapılmadığı yerde “olumsuz -nega- yunca Atatürk ilke ve devrimle- ğerli aydınlarımızın adı ve anısı her Atatürk Kültür Merkezi’nde Temsillerde dönüşüm- tif- ayrımcılık” zaten süregeliyordur. rinden ödün vermeyen Ceyhun daim Çankaya’da yaşayacaktır. 7 (AKM) ve Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi’nde lü olarak “Fiordiligi” karakterini Gülbin Gü- Ve tüm çaba aman bu değişmesindir! Atuf Kansu’yu anmaktan ve adını Aralık’ta saat 14.00’te Kansu’nun sahnelenecek. nay ve Ceren Aydın, “Dorabella”yı Barbo- Bunu Atatürk biliyordu, kadınları yü- Çankaya’da yaşatıyor olmaktan bü- sevenleri, ailesi, belediyemiz ve açı- Sahne kurgusu Suat Arıkan tarafından, or- ra Hitay ve Dilan Saka, “Despina”yı Sevim celtmesi bundandı. yük bir onur duyuyoruz” dedi. Taş- lışa katılmak isteyen tüm halkımızla kestra şefliğini ise Murat Cem Orhan tarafın- Ateş ve Ayşenur Ayyıldız, “Ferrando”yu Caner Şimdikiler ise cahil cesaretleri bir delen, sözlerine şöyle devam etti: birlikte Kansu’yu anarak ve büstü- dan üstlenecek eser, 6 Aralık’ta AKM Tiyatro Akın ve Ufuk Toker, “Guglielmo”yu Caner Ak- yana, sadece kadından korkuyor- “Kansu, bağımsızlığımızı bizle- müzü açarak bir anlamlı görevimizi Sahnesi’nde 8, 11 ve 12 Aralık’ta ise Kadıköy gün ve Alper Göçeri, “Don Alfonso”yu ise N. Işık lar! Yasa tasarısını geri çevirmeleri de re armağan eden Atamızın aydın- daha yerine getirmiş olacağız...” Belediyesi Süreyya Operası Sahnesi’nde gös- Belen canlandıracak. bundandır! MARIO LEVI ILE YARATICI YAZARLIK ATÖLYESI DURU TIYATRO’DAN YENI OYUN: ‘OTELDE CINAYET’ tölye Modern, ilk kez dü- mamlamış ya da bir roman, nın sağlayabileceği olanakla- uru Tiyatro’nun yeni oyu- kaleme aldığı, Ekin Tun- bi seven bir çifttir. Ancak bir Azenlediği 2010 yılından beri hikâye kitabı yazmayı isteyen rı değerlendirmeyi ve katılım- Dnu “Otelde Cinayet”, Duru Ti- çay Turan’ın dilimize çevirdi- problem vardır: Arlene’nin ko- yoğun ilgi gören Mario Levi ile ve kendini geliştirmeyi hedef- cıların yazmakta oldukları ya da yatro Ataşehir Watergarden Per- ği “Otelde Cinayet”in genel sa- cası Paul Miller. İki sevgilinin Yaratıcı Yazarlık Atölyesi’ni ile- leyen herkes kayıt yaptırabi- yazmayı tasarladıkları çalışma- formans Merkezi’nde prömiyer nat yönetmenliğini Emre Kı- Paul’ü ortadan kaldırmak için ri seviyeye taşıyor. Roman ve liyor. Mario Levi ile Hikâye ve ları işliyor. yaptı. Kahkaha, ihanet ve cina- nay üstlenirken, oyunun yö- kurdukları cinayet planı, komik hikâye türüne odaklanan ye- Roman Atölyesi, sekiz hafta Katılımcılar, roman ve hikâye yet planlarıyla örülü bir aşk üç- netmen koltuğunda Cem Ya- ve bir o kadar da karmaşık bir ni atölye çalışması 8 Aralık’ta sürüyor. Program, yazın çalış- yazımında izleyebilecekleri genini sahneye taşıyan oyunda nılmaz oturuyor. duruma dönüşecektir. başlıyor. malarını, edebi eserlerin ve ya- yöntemleri Mario Levi’nin yön- Ayumi Takano, Cem Yanılmaz ve İki perdelik oyunun konusu Oyunda, Ayumi Takano, Cem Programa Atölye Modern’in zarlarının kendilerine özgü dil- lendirmesi ve desteğiyle arı- Ali Dağhan Balaban rol alıyor. ise şöyle: Mitchell Lovell ve Ar- Yanılmaz, Ali Dağhan Balaban temel seviye programı olan lerini, edebiyat akımlarını, fark- yor. Program kontenjanı 17 kişi yaratıcı yazarlık atölyesini ta- lı edebi türlerden ilham alma- ile sınırlıdır. Sam Bobrick ve Ron Clark’ın lene Miller, birbirlerini deliler gi- rol alıyor.