14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 2021 PERŞEMBE KÜLTÜR 11 Aziza Zadeh, çaldı ama söylemedi, Hani tek millettik Türkçe de konuşmadı! ? ürk Cumhuriyetle- yor, söylese ya? Caz piyanisti demiş- lerdi, çaldığı müzik daha çok füzyon, rinin bağımsızlık- Mustafa Kemal’in Tlarına kavuşmaları- pek caz da değildi bence. Çok seve- ni varmış, bir ben mi dinlememişim nın 30. yılı kutlamaları sivilleriyiz! çerçevesinde İstanbul’da YAZGÜLÜ daha önce? ALDOĞAN irilerinin başına taş düştü gali- düzenlenen haftada Aze- İBB Genel Sekreter Yardımcısı Ma- ba! Ne zamandır 10 Kasım’la- ri sanatçı Aziza Mustafa hir Polat, “üniversite yıllarımdan bu Brı, milli bayramları yok sayan- Zadeh, Cemal Reşit Rey’in sahnesin- yana müziğine tutkuyla bağlı oldu- lar, Atatürk’ün adını anmamak için de besteleriyle, piyanosuyla, sesiyle, ğum Bakû’nun samyeli” diye tanım- o günlerde hep “hastalanan” dev- oğluyla, tek kişilik dev bir kadroydu! lıyor onu, sosyal medyada kendisini let erkânı, otoriteye yaranma yarışın- Salon da tıka basa doluydu. Bu kut- İstanbul’da dinleme mutluluğunu be- da olan kurumlar ve zatlar, hatta onlara kul köle olmuş yandaş medya bile dün lamanın fikir babası İYİ Parti İstan- lirten belirtene. Bir daha geldiğinde Atatürk’ü baş tacı etmişti... bul İl Başkanı Buğra Kavuncu, ko- keşke biraz daha şarkı söylese? Bir Hayrola!? Bir parantezin, KARŞIDEV- nuk sanatçı ve partililerini getirmiş- de Türkçe konuşsa, burası da söyle- RİM PARANTEZİNİN kapanmakta ol- ti. Duyan da gelmişti. Partililerin ol- diği gibi, iki ülke, tek millet? Onun duğunu, onlar da mı fark etmeye baş- Aziza, küçük oğluna da duğu yerde herkes “başkan”dı, her- yerine küçük oğlunu çağırdı sahne- ladı! Dünya döndükçe ileri-geri savaşı piyano çaldırdı. kes birilerine “Başkanım” diye sesle- ye sanatçı. Ufaklık, ayakları pedalla- bitmez ki! Kutlamaların, bayram sevin- niyor, başkanlar kendilerine ayrılan ra yetişmediği halde, pek güzel bastı cinin, içimizdeki yasın, resmilikten kur- yerleri beğenmiyordu! tuşlara. Zaten sahneye de büyük bir tulup, devlet emrinden, mecburiyetin- den çıkıp, halkın, milletin hür iradesi- Herkes tıka basa yerleştirildi de özgüvenle çıktı, iki parça çalıp el sal- ne teslim edilmesinden çok mutluyum. saçları beline kadar salıverilmiş, be- muş. Ne Azerice konuştu, ne Türk- Türkiye sevgisini dile getirdi. Bir tek layarak aynı özgüvenle indi! Boşuna, Bu nedenle yazının tepesine bu başlı- yaz tuvaleti içinde peri kızı gibi bir çe. Kırık İngilizcesine salon ufak te- parça dışında şarkı söylemedi, oy- doğduğun ev, coğrafya kaderindir de- ğı koydum. genç kadın çıktı sahneye, siyah kuy- fek tepki bile koydu sonunda. Ama sa billur gibi bir ses, harika bir vo- miyorlar! Azeriler müziğe çok yete- ruklu piyanonun başına geçti ve çal- hep Bakû, hep Azerbaycan deyip çal- kal, müthiş bir performans, neden nekli. Sesleri de ayrı güzel. Aziza da Biz kimiz? dı, çaldı, çaldı! Almanya’da yaşıyor- dı, hep lokal ezgiler, hep İstanbul, mahrum ettiyse bizi? Sarı Gelin çalı- pek yahşiydi; Yahşi Balam! Mustafa Kemal Atatürk’ü, yılda bir gün, milli bayramlarda değil, soluk aldı- ğım her an minnetle, sevgiyle, saygıy- la anan bir insan, onun devrimlerinden güç alarak yaşamımı sürdüren bir kadın CSO, AKM’de olarak haykırıyorum: “Biz Mustafa Ke- mal Atatürk’ün Sivilleriyiz!” müzikseverlerle buluşacak Biz kim miyiz? Cehalete, kötülüğe, ihanete, yalana, talana karşı savaşmak- tan asla vazgeçmeyenleriz. Kadın erkek eşitliğine ve Cumhuriye- tin bir kadın devrimi olduğunun bilincin- de kadın ve erkekleriz. Kadınların her gün vahşice öldürüldüğü bir ortamda “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyenle- riz. Anayasaya saygımız olduğu için de bunu yok saymaya kimsenin yetkisi ol- 4. Levent’ten bindiğimiz madığını bilenleriz. 500T otobüsünde bir yandan Laiklik ve hukuk devleti kavramlarının diziyi izlerken, bir yandan da umhurbaşkanlığı Senfoni Or- tüözü Andrey Gorbachev eş- gerçek değerlerine dönüştürmek için GAİN’in Kuzguncuk’taki mer- Ckestrası, 14 Kasım’da Atatürk lik edecek. Konserde, Antonin seferberlik ilan edenleriz. kezine yolculuk yaptık. Kültür Merkezi’nde konser vere- Dvorak, Niccolo Paganini, Ale- Ümmet değil, akıl toplumu olma- cek. Can Okan’ın şefliğini üstlen- xander Tsygankov ve Pyotr İlyiç yı savunanlarız. Din ve inancın devle- diği konserde orkestraya, dün- Çaykovski’nin eserleri seslendi- tin, gösterişin itibarın değil, her bireyin yaca tanınmış Rus balalayka vir- rilecek. ahlak ve vicdanının bir parçası olduğu- GAİN’de yayımlanmaya başlayan fantastik dizi, efsane hattın nu biliriz. ortadan kaybolan aracıyla ilgili sır perdesini aralıyor (!) Biz hukukun üstünlüğüne, bağımsız Arşivden çıktı: Anıtkabir ve Mimarları olması gerektiğine inananlarız. Şahsın iki dudağı arasındaki yargı kararlarına, adaleti kin ve intikam aracı kılanlara, ül- ALT ve Kalebodur’un yedi keyi dünyanın en büyük gazeteci, ya- Syıla yayılan ortaklığı so- 500T otobüsü kaybolursa... zar, düşünür hapishanesine dönüştü- nucunda SALT Araştırma Mi- renlere düşmanız. marlık ve Tasarım Arşivi’nde çeye “sahte belgesel” olarak çevirilen bu türün ORHUN ATMIŞ Biz haksızlığa hukuksuzluğa isyan biriken kaynaklar, bu yıl “Ar- çok başarılı olan, “The Office”, “Modern Family”, eden; kadın gazetecilere belden aşağı şivden Çıktı” videolarında ürkiye’nin belki de en uzun şehiriçi oto- “Parks and Recreation” gibi dijital platformlarda vuranlara öfkelenen; Atatürk sayesin- ele alınıyor. Cumhuriyet dö- Tbüs hattının ismi 500T. Tek yön sefer süre- izleyebileceğiniz örnekleri var. Türkiye’de bugü- de Meclis’e girebilmiş bir kadın millet- neminin mimarlık, tasarım, si, İETT’nin internet sitesinde yazdığına göre ne kadar çok fazla rastlanılan bir tür değil. rine bir uygulama alanı sun- vekiline, “Bu iktidardan önce kadınların planlama ve koruma pratikle- 184 dakika sürüyor. Zeytinburnu’ndan başla- muş olan Anıtkabir, yapının sokağa çıkamadığını, AKP’nin iktidara rinde öne çıkan, yapılı çevre- yan hat, Tuzla’da son buluyor, yani kıtalarara- İnce espriler... gelmesiyle 2002’de seçilme hakkını el- 1944 ile 1953 yılları arasında- ye ilişkin beş hikâyenin ikinci- sı bir yolculuk. Tam 78 duraktan geçiyor. Özel- Dizinin ilk iki bölümünü 500T hattına ait bir de ettiğini” söylemesine sinirlenmekten ki inşa sürecinde ve gelişimin- si olan “Anıtkabir ve Mimarla- likle işe gidiş-dönüş saatlerinde boş olduğu otobüste, basın gösteriminde izledik. İlk iki bö- çok, acıyanlarız. de rol oynamış İstanbul Tek- rı” dün saltonline.org ve SALT pek yok. Sürekli kullananların bu otobüs hat- lümde olayın tanıklarıyla mağdurlarıyla, kaybo- Tehditle, baskıyla, gözdağıyla, vic- nik Üniversitesi öğretim gö- Online sosyal medya kanalla- tıyla aşk/nefret ilişkisi var, sağda solda anla- lan otobüsteki yolcuların yakınlarıyla yapılan, dansızlıkla, hoyratlıkla insanların yüzün- revlileri ve mimarlar Paul Bo- rında yayına girdi. tılan hikâyelerine denk gelmek çok olası. Çok- içinde komik öğeler barındıran röportajlar bulu- den gülümsemeyi silenleri affetmeye- natz, Nezih Eldem ve Kemali Videoda, Cumhuriyet döne- tan efsane haline gelmiş bir hat... nuyor. Röportajlarda yer alan isimler gerçek ha- cek olanlarız. minin etkin mimar, tasarım- Söylemezoğlu’na ait belgeler yatta örneklerine sıkça rastlanan, komik ayrıntı- Sevgili Okurlar, şair ve tiyatro insa- cı ve sanatçılarının pratikle- ışığında ele alınıyor. Malezya uçağını anımsattı... lar arındıran kişiler: Kimisi, otobüsle birlikte kay- nı Süleyman Apaydın, düşüncelerimi Şimdi bu hattın dijital platform GAİN’de bolan karısından boşanamadığı için yeniden ev- benden çok daha güzel söylemiş. “500T: Kayıp Otobüs” isimli fantastik bir mini di- lenememe gibi derdi olan bir erkek. Kimisi, do- İşte, ülkedeki her evde bulunması ge- zisi yayımlanmaya başladı. Kayıp Malezya uça- ğaüstü olayları araştıran, bu olaylar üzerine yap- reken o ünlü şiir: Pentagram tam kadro turnede! ğını hatırlayanlar olacaktır. Hint Okyanusu üze- tığı araştırmaların yer aldığı kitabını basacak bir ürkiye’nin köklü gruplarından Pen- rinde radardan kaybolduktan sonra bir daha izi- yayınevi bulamayan bir komplo teorisyeni. Ki- Ttagram, kasım ve aralık aylarında da YIKIN HEYKELLERİMİ ne rastlanılmayan ve onlarca yolcusuyla sırra ka- misi “büyük resmi” gören, sokak röportajların- konserlerine devam ediyor. Grubun 20 dem basan o uçak... Peki, bu, 500T’nin başına da sıkça karşılaştığımız “telefonunu göster” di- “Ey milletim/ Ben Mustafa Kasım’da İzmir Sold Out’ta başlayacak gelse neler olurdu? Diziyi Sinan Yabgu Ünal’la yen bir adamın arkadaşları... ve tabii ki Emniyet Kemal’im/ Çağın gerisinde kaldıysa konser serisi 24 Kasım’da Isparta Holly birlikte yöneten ve senaryosunu yazan Murat amirlerinin açıklamaları, televizyon haberleri de düşüncelerim /Hâlâ en hakiki mürşit Stone ve 1 Aralık’ta Bursa Jolly Joker’le değilse ilim/ Kurusun damağım di- Özsoy, bu efsane hattaki otobüsün içindeki yol- dizide kendine yer buluyor. devam edecek. 2 Aralık Perşembe ak- lim/ Özür dilerim/ Unutun tüm dedik- cularıyla ortadan kaybolmasına dair sır perdesi- “500T: Kayıp Otobüs”, yedi bölümden oluşuyor şamı Taksim’in yeni konser mekânı Do- lerimi/ Yıkın diktiğiniz heykellerimi ni aralıyor. Olayla ilgili esrarengiz teoriler, kayıp ve her perşembe ikişer bölüm halinde yayımlana- rock XL Venue’da sahneye çıkacak yakınları, görgü tanıkları, uzmanlar ve araştırma- cak. Böylece tadında bırakılması da dizinin avan- grup, 11 Aralık’taki Kocaeli Hayal Kahvesi konserinin ardından konser Özgürlük hâlâ/ En yüce değer/ De- cı-yazarların yorumlarıyla mercek altına alınıyor. tajlarından, çünkü güncel ve gündeme dair yapı- serisini 12 Aralık Pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde (BGM) ta- ğilse eğer/ Prangalı kalsın diyorsanız Yani bir belgesel gibi... Özellikle ABD’de yayımla- lan göndermeler yer yer zorlama izlenimi veriyor. mamlayacak. Pentagram’ın 2.5 saatlik özel bir setle sahne alacağı Bos- köleler/ Unutun tüm dediklerimi/ Yı- nan dizilerde sıklıkla karşılaştığımız “Mockumen- Ancak 20-30 dakika arasındaki süresiyle keyifli tancı Gösteri Merkezi konserinde 18 yaş sınırı da bulunmayacak. kın diktiğiniz heykellerimi tary (Mokümanter)” türünde bir yapım. Türk- vakit geçirtebilecek, tadımlık bir dizi olmuş. Yoksa çağdaş medeniyetin bir an- lamı/ Ortaçağa taşımak istiyorsanız yıllık sevgilisi, eşi, yol arkadaşı Rah- ne diyeceğini bilemiyor. raf çekti. (Söyleşi, 2018’de İş Banka- zamanı/ Baş tacı edebiliyorsanız/Sa- şan Ecevit’in 8 kilometrelik Devlet Sanırım on gün kadar geçmişti ki sı Kültür Yayınları’ndan çıkan Edebi- natın içine tüküren adamı /Unutun Mezarlığı’na kadar olan yolu cenaze bir öğleden sonra cep telefonum çal- yatımızdan Portreler kitabımda yer tüm dediklerimi/ Yıkın diktiğiniz hey- alıyor.) arabasına tutunarak yürümesi, “bir- dı, arayan Cem Avcı’ydı. Ecevit’in kellerimi likte büyüttükleri sevgi”nin büyüklü- iletişim danışmanıydı. Ecevit İstan- ğünü dünyaya gösteriyor, hayranlık Yaşasın Edebiyat bul’daydı, birkaç saat sonra uçakla Yetmediyse acısı şiddetin savaşın/ yaratıyordu. Ankara’ya dönecekti. Uygunsam Ata- kapanınca Anlamı kalmadıysa/ Yurtta sulh dün- Sevgi selinin içinde eşim Aysel türk Havalimanı’nda görüşebiliriz, di- yada barışın Ecevit’le iki kez de Çankaya’da Oran ile birlikte yürürken Ecevit’le olan yordu. Havalimanı, Milliyet’e yakındı. Ecevit, 15 yıl önce Eğer varsa ödülü silahlanmayla ya- Sitesi’ndeki evinde söyleşi yaptım. Bun- söyleşilerimi anımsadım, sizinle de Foto muhabiri arkadaşımla hemen yo- rışın/ Unutun tüm dediklerimi /Yıkın lar da TV 8 televizyonunda “Yıldız’da paylaşmak isterim. la çıktık. diktiğiniz heykellerimi Sohbet” programımda yayımlandı. Bi- bugün sonsuzluğa Buluşma saatine on dakika kala yi- rinde Rahşan Ecevit de yer aldı. Şair Ecevit’le tanışmam ne Cem Avcı aradı, “Trafik yoğunluğu Özlediyseniz fesi peçeyi/ Aydınlı- Dergim kapandı. Ecevit, dergiye ki- uğurlandı Henüz dört sayısı yayımlanan yüzünden birkaç dakika belki geç kalı- ğa yeğliyorsanız kara geceyi/ Hâlâ şisel olarak aboneydi. Kapandığını Milliyet Yayınları’nın aylık edebiyat nabileceğini Sayın Ecevit, iletmemi is- medet umuyorsanız/ Şıhtan şeyhten duymuş, doğru mu diye telefonla ara- dergisi Yaşasın Edebiyat’ın genel dervişten/ Şifa buluyorsanız/ Muska- tediler” dedi. dı. Şaşırdım, sevindim. Bir başbakan air, yazar, gazeteci, siyaset- yayın yönetmeniydim. Edebiyat dergi- dan üfürükçüden bir edebiyat dergisinin neden kapan- çi, Başbakan Bülent Ecevit, 172 Ş ciliğine yeni bir soluk getirmiştik. Us- Unutun tüm dediklerimi /Yıkın dik- dığını -yapabileceğim bir şey varsa di- gün yoğun bakım sonrası ne ya- talarla genç yetenekleri buluşturuyor- tiğiniz heykellerimi ye- soruyordu! “Yeni bir yapılanmaya zık ki 5 Kasım 2006 Pazar günü sa- duk. Dergimizin danışma kurulunda gidiyoruz, adı ve şekli değişecek, bir at 22.40’ta yaşama gözlerini yumdu. en önde gelen edebiyatçılar vardı. Her Eşit olmasın diyorsanız kadınla er- anlamda devam edecek” dedim. “Ama Türkiye büyük bir üzüntüye boğuldu. sayımız büyük ilgi görüyordu. kek/ Kara çarşafa girsin diyorsanız / Yaşasın Edebiyat çok güzel bir dergiy- 15 yıl önce de bugün, 11 Kasım’da Ecevit’in tüm şiirlerini içeren kita- Yobazın gazabından ürkerek/ Diyor- di. Bir başkasını yayımlasanız bile ben sonsuzluğa uğurlandı. sanız ki okumasın/ Kadınımız kızı- bı Bir Şeyler Olacak Yarın (Doğan onu arayacağım” diyerek yine incelikli O sabah GATA’nın “Cennet mız/ Budur bizim alın yazımız/ Unu- Kitap, 1998) çıkmış, yankı yaratmış- tavrını gösterdi. Kapısı”ndan alınan cenazesi önce tı. Ben de dergi için bir şöyleşi yap- tun tüm dediklerimi /Yıkın diktiğiniz Neden mi bunları anlattım? Bülent DSP’ye, ardından TBMM’ye getirildi. heykellerimi mak istedim. Başbakanlık’ı aradım, Ecevit’i gerçekten unutmadığımızı, Törenler yapıldı. Kocatepe Camisi’nde Hikmet Altınkaynak, Bülent Ecevit. özel kalem müdürü Zeynel Yeşilay’a sevgi ve saygıyla her zaman andığımı- öğle ve cenaze namazları kılındı ve Fazla geldiyse size/ Hürriyet cum- amacımı anlattım, söyleşi yapmak zı dile getirmek, bir de elbette nezake- Devlet Mezarlığı’na doğru yola çıkıl- huriyet /Özlemini çekiyorsanız/ Sal- Ecevit, VIP’i sevmiyordu, CIP’te bu- için randevu isteğimi ilettim. Anım- ti, yücegönüllülüğüyle seçkin bir dev- dı. Halk sokaklara dökülmüş, ağlı- luşacaktık. Çiçeklerle süslü bir köşede tanatın sultanın sadığım kadarıyla aynı gün biterken let adamı olduğunu vurgulamak için... yor, karanfiller güller atıyor, alkışlıyor, Hâlâ önemini anlayamadıysanız/ şu yanıt geldi. “Sayın Altınkaynak, karşı karşıya iki arkadaş gibi oturduk. Çünkü o, dün aramızdan ayrılışının 83. Millet olmanın/ Kul olun/ Ümmet ka- “Halkçı Ecevit”, “Türkiye seninle gu- Ses alma cihazımı açtım; ben sordum, Ankara’ya kadar gelip yorulmasın. Ya- yıldönümünde şükranla, sevgiyle, say- lın /Fetvasını bekleyin şeyhülislamın/ rur duyuyor”, “Türkiye laiktir, laik kala- kında İstanbul’a geleceğiz, kendisini o tane tane, güzel, arı Türkçesiyle ya- gıyla, özlemle andığımız Gazi Musta- Unutun tüm dediklerimi/ Yıkın diktiği- cak” diye haykırıyordu. Duygulanma- ararız, koşulları uygun olursa konuşu- nıtladı. Kimi konularda o da bana sor- fa Kemal Atatürk için Atatürk ve Dev- niz heykellerimi/ Rahat bırakın beni.” mak, ağlamamak zordu. Hele de 74 ruz.” Böyle bir incelik karşısında insan du. Muhabir arkadaşımız, bolca fotoğ- rimcilik (1970) kitabını yazandı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle