Katalog

29 EKİM 2021 CUMA kültür 21 de ve kafasında tuttuğu Athena, Nilüfer’de sahnede meşale müspet bilim- Atilla Volga’dan dir. Türk milletinin ta- rihsel bir niteliği de gü- ursa’da Nilüfer Belediyesi, 29 zel sanatları sevmek ve BEkim Cumhuriyet Bayramı’nı 29 Ekim konseri onda yükselmektir. Bu- birçok etkinliğin yanı sıra bu ak- nun içindir ki milletimi- şamki Athena konseriyle kutlaya- lternatif-bağımsız rock lan ilk rock tarzında marş ol- zin yüksek karakteri- cak. Hastane Alanı’nda verilecek Atüründeki parçalarıy- ma niteliğini taşıyan Cum- ni, yorulmaz çalışkanlı- konser öncesi 19.00’da Cumhu- Onuncu Yıl Nutku la yükselişe geçen fizik- huriyet Marşı’nı da orkest- ğını, yaradılıştan gelen riyet Yürüyüşü yapılacak. Nilü- çi müzisyen Atilla Volga, ra arkadaşları ile seslendire- zekâsını, bilime bağlı- umhuriyet Bayramları yaklaş- fer Belediye Başkanı Turgay Er- Sarıyer’de bu akşam Cum- cek. Atilla Volga’nın perfor- lığını, güzel sanatlara sevgisini, tıkça her yerde Atatürk’ün dem, Nilüfer Belediyespor’un mil- huriyet Bayramı coşkusunu mansı Sarıyer Meydanı’nda ulusal birlik duygusunu sürek- COnuncu Yıl Nutku’ndaki sesi- li sporcuları ile birlikte Cumhuri- müzikseverlerle yaşayacak. kurulan sahnede saat li ve her türlü araç ve önlemlerle nin yankısını duyar, düşünce dün- yet ateşini yakacak. Volga, 29 Ekim’e özel yapı- 18.00’de başlayacak. besleyerek geliştirmek ulusal ül- yamda sorular üretirim: kümüzdür.” “Halka yönelik konuşurken kültür konularına öncelik tanı- Zaman yan başka lider var mıdır?” Sordukça, o gür ses, içime işler: Askerliği, savaştaki başarıları, çağdaşlık yolundaki atılımlarıy- “Az zamanda çok ve büyük iş- la tam bir “zaman devrimcisi”dir ler yaptık. Bu işlerin en büyü - ğü, temeli Türk kahramanlığı ve Mustafa Kemal! Aklından geçe- Çocuk gelin dramı yüksek Türk kültürü olan Türkiye ni hemen dile getirmez, zamanı gelince açığa vurur. Onuncu Yıl Cumhuriyeti’dir. Buradaki başarıyı Nutku’nun girişinde, zaman kav- Türk milletinin ve onun değerli or- dusunun bir ve beraber olarak ke- ramına öncelik tanıması onun sin kararlı yürümesine borçluyuz.” devrimci karakterinin gereğidir: “Bizce zaman ölçüsü geçmiş yüzyılların gevşetici anlayışına Daha... göre değil, yüzyılımızın sürat ve Mustafa Kemal ulaştığı yer- sahnede: Lal hareket kavramına göre düşü- de durmamış, Fazıl Hüsnü nülmelidir. Geçen zamana oran- Dağlarca’nın şiirindeki gibi, aşarılı “Can etkilerine ilişkin toplumbilim- Sanatsever işadamları Seyit la daha çok çalışacağız. Daha az “Daha... Daha...” diyerek aydın- Ardıç ve Mete Çağlayan da ti- Kırıkları” ciler, kadın doğum uzmanları zamanda, daha büyük işler ya- lığa koşmuştur: pacağız. Bunda da başarılı ola- Boyununun ve eğitbilimcilerden bilgi aldı. yatro aşkına gerekli desteği Mustafa Kemal’i gördüm dü- cağımızdan kuşkum yoktur.” sağlayınca oyunun sahnelen- yazarlığından ta- Oyun metni, bu temellenme şümde, / Daha, diyordu. Uğruna nıdığımız Şirin üzerinde yükseldi. Ardından mesi için kollar sıvandı. Tek- şehit olasım geldi hemen, / Saba- IŞIK Kimsenin gücü KANSU ha diyordu. l Al bir kalpak giymiş- nik ekip kısıtlıydı. Bilet satı- Aktemur’un ka- sahneleme için ön çalışmalara ti, al, / Al bir ata binmişti, al, / Za- yetmez! leme aldığı ve yö- başlandı. Kurumlarla, besteci- şından dekor olarak kullanı- fer ırak mı dedim, / Aha diyordu. Atatürk’ün, adını verdiği Cum- lacak sandalyenin boyanma- nettiği bir çocuk gelin dramı lerle, müzisyenlerle görüşme- Kurtuluş Savaşı’nda, ulusla or- huriyet gazetesi, Osmanlı öz- olan “Lal” geçen hafta ilk kez ler yapıldı. Gaye Alacacı’nın sına, tüfeğin onarılmasına de- duyu bu “daha”larla birbirine ke- lemcilerinin örgütlenmelerini ğin her küçük ayrıntıyla oyu- Ankara’da sahnelendi. yanında, tirat ağırlıklı bir mü- netlemiş, işgale uğrayan ülkemi- anında açığa vuruyor: Oyunun yaratılış öykü- zikal düşünüldüğü için yurtiçi na gönül verenler tek tek ilgi- zi bağımsız kılmayı başarmıştır: - “Osmanlı özlemciliği ve ha- lendiler. sü birkaç yıl önceye dayanı- ve dışında birçok yapıtta gö- “Yaptıklarımızı asla yeterli gö- nedanlık seviciliğiyle örülü din- yor. Şirin Aktemur ve sanatı- rev almış çok değerli ve dene- Özel tiyatro böyle bir şey- remeyiz. Çünkü daha çok ve da- vicdan sömürüsü iliklerine iş- di. İçten gelen bir gizilgüç ile ha büyük işler yapmak zorunda na yıllardır emek veren Devlet yimli iki opera sanatçısı, sop- lemiş bir kadronun örgütlen- ve kararındayız.” Tiyatrosu’nun yetenekli oyun- rano Şule Köken ve tenor Şe- her sıkıntı ve engel aşılabili- me yöntemi, öteden beri vakıflar Hedefi belirtirken sesi evre- üzerinden olmuştu.” (Işık Kan- yor, acılar bal eylenebiliyor- cusu Gaye Alacacı’nın çıkış nol Talınlı ile yola devam et- ni sarar: su, Cumhuriyet, 23.10.21) noktaları bir çocuk gelin mü- me kararı alındı. du. Sonunda izleyici karşısına “Yurdumuzu en bayındır ve en - “Meclis’te SADAT hakkında Özer, Yunus Emre ve Hasan çıkıldı, beğenildi, alkışlandı, zikaliydi. Araya salgın ve engeller çık- uygar ülkelerin düzeyine çıka- konuşan CHP İzmir Milletveki- Özçırpan’ın bulunduğu oyun, Şirin Aktemur, oyunun ana tı. Provalar için sahne bul- mutlu olundu ve gelecek için racağız. Milletimizi en geniş re- li Murat Bakan, SADAT’ın ana- 30 Ekim’de Ankara’da Çanka- umutlanıldı. çatısını kurmak için Kilis, makta bile zorlanıldı. Özgün fah olanak ve kaynaklarına sahip yasa taslağında ‘Egemenlik şeri- ya Belediyesi’nin Yılmaz Gü- Adana ve Osmaniye’ye gitti; beste konusundaki girişimler Yönetmen yardımcılığını kılacağız. Ulusal kültürümüzü atındır’ dediğine dikkat çekerek, ney Sahnesi’nde, daha sonra Hakan Odabaşı, kostüm tasa- çağdaş uygarlık düzeyinin üstü- çocuk gelin ve çocuk damat- de sonuçsuz kalınca, dünya- ‘Egemenlik kayıtsız şartsız mil- da İzmir’de 9. Uluslararası İz- ne çıkaracağız.” letindir’ onu kaldırmaya kimse- larla konuştu. Ardından, ço- nın belki de en geniş ve varsıl rımını Sevgi Türkay, ışık ta- Safsatalara karşı çıkarken da- mir Tiyatro Festivali’nde izle- nin gücü yetmez! dedi.” (Cum- sarımını Osman Uzgören’in cuk gelin ve damatlığın kişiler hazinesine başvuruldu: Güze- marlarındaki aklın-bilimin-sana- huriyet, 23.10.21) yici karşısına çıkacak. üzerindeki bedensel ve ruhsal lim Anadolu türküleri. yaptığı, orkestrada Soner tın kanı daha hızlı dolaşır: Atatürk, Türkiye’nin geleceğini “Çünkü Türk milletinin karak- gençlere emanet ettikten sonra teri yüksektir. Türk milleti çalış- onlara görevlerini de bildirmiştir: stanbul sokaklarında mü- şitli mekânlarında geçen çıları Seçme ve Yerleştir- Sokak kandır. Türk milleti zekidir. Çün- “Ey Türk Gençliği! Birinci gö- İzik yapmak isteyen so- haziran ayında tamamlan- me Sınavı’na uyuyakaldığı kü Türk milleti ulusal birlik ve revin Türk bağımsızlığını, Türk kak müzisyenleri kısa film dı. “Çalgıcılar” filmi keman için sınava yetişememe- müzisyenleri beraberlikle güçlükleri yenme- Cumhuriyeti’ni sonsuza değin oldu. Yönetmenliği Toygar çalan küçük kızın, sokak- sini konu alıyor. Film, yur- sini bilmiştir. Çünkü Türk mil- korumak ve savunmaktır. Ge- kısa film Kabaş tarafından yapılan ta yasal olarak müzik yap- tiçi ve yurtdışı festivalle- letinin yürümekte olduğu yük- reksindiğin güç, damarlarındaki “Çalgıcılar” adlı kısa filmin mak isteyenlerin girme- rinde yolculuğuna devam oldu selme ve uygarlık yolunda, elin- soylu kanda vardır.” çekimleri İstanbul’un çe- si gereken Sokak Sanat- ediyor.