Katalog

l Zafer Temoçin l Murat Sayın 14 8 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ l Burak Ergin l Kürşat Coşgun YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Günde üç öğün bir damla gözyaşı, bizim ilacımız! H “İyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta, aile içi şiddette, kadın cinayetinde...” sizi karıkoca ilan ediyorum! H Avro 8 dolar 7... Maçı kaybeden lira... H Eskiden okullarda tabiat bilgisi dersleri vardı. Şimdi BİAT BİLGİSİ dersleri... l İbrahim Tuncay l Birol Çün l Ercan Baysal l Kadir Doğruer l Mehmet Selçuk l Musa Keklik l Oğuz Gürel l Ahmet Öztürklevent l İsmet Lokman HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Fikret, Asım, Eskil Denizci 5 AĞUSTOS: Genç dostum Mahir Delibayır, Ankaragücü’nün kümede kalmasını “2. Evren Hadisesi” olarak tanımladı, bayramın ikinci günü sohbet ederken. Gerçi bu defa Ankaragücü tek değil, Mahir de “Old Mariner”daki kadar genç; fakat Karagümrük’ün “süper” ligimize intikal etmiş olması da 80’ler hissine kesif bir ton katıyor sanki. “Kibariye, Ahmet Altan ve Turgut Özal... Liberal, alaturka, hicaz taksim darbuka... Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ve Zeki Müren, Kahır Mektubu... Milton Friedman, piyasa, bebeler ve Seda Sayan… Ahh Madonna, like a virgin...” Karagümrük aklıma hep Abdülkerim’i getirir; sansasyonel bir topçuydu; 80’ler simitresini tamamlamak adına seneye Fener’in başına geçebilir, ama Emre Belözoğlu da tavır ve tutumları ile epeyce 80’ler bir karakter. Metris’te gardiyan olmak da onu tatmin ve mesut edebilirdi belki de; o denli adanmış, öyle mütevazı… Gladyo imamı “ağlak vaiz”in şakirti Torinolu Şaban mı söylemişti geçenlerde, “stratejik derinlik”in beyanlarından sonra… “Ben neredeysem Emre benden önce oradaydı.” Zamanlar ve şahıslar arasındaki örgü, çürüyüşün aritmetiği, yazların topolojisi... Aslında sadece Ankaragücü’nü böyle çok severken bu durumdan hicap duyduğumu söylemek istemiştim, derken bunlar geldi aklıma, dilimin ayarı kaçtı… Oldu olacak “süper”le 1’inciyi birleştirsinler, 36 takım oynasın… 70 hafta su gibi geçer. (Güngör Bayrak kontes mi olmuştu?.) 6 AĞUSTOS: Old Mariner, Bülten Sokak’la Bestekâr’ın köşesindeydi. Coleridge’nin şiirinden mi ilham almıştı bilmiyorum. Güzel dükkândı, severdik, kapandı. “Resmedilmiş bir gemi gibi resmedilmiş bir denizin üzerinde…” İşte öyle bir cumartesi öğle vakti, Fikret Tuncer, Asım Aksoy, ben LiverpoolArsenal maçı seyrediyorduk. Keşke bugün o gün olsaydı, “Fikret, sen hatırlarsın kardeş, Güngör Bayrak barones miydi?” “Yalnız, yalnız, hep yapayalnız,” diye yazmış Coleridge. Asım şimdi Peru’da, Fikret rahmetli, “Eskil Denizci” yok artık. Bari Belhanda’dan kurtulabilirse Galatasaray. l Cem Koç l Cemalettin Güzeloğlu l Zeki Bol