23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EkonoMi ekonomi@cumhuriyet.com.tr 9 1 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ 2017’de 2 milyon 100 bin olan çiftçi sayısı, 2020’de 2 milyona geriledi Tarımdan kopuş hızlandı Türkiye Ziraatçılar Derneği’ne göre pandemi, ülke tarımının mevcut sorunlarını derinleştirdi. Yanlış tarım politikaları yüzünden bu yıl 40 bin çiftçinin tarımı bırakacağı öngörülüyor. Yanlış tarım politikalarının etkisiyle ülke genelinde son yıllarda hızla azalan çiftçi sayısınının, Co vid19 salgının tarımda yarat tığı tahribatla birlikte daha da azalması bekleniyor. Türkiye Ziraatçılar Der neği (TZD) Başkanı Hüse yin Demirtaş, “Türkiye’de kayıt lı çiftçi sayısı son 10 yılda yüzde 38 GAMZE BAL oranında azaldı. Bu azalmanın ko ronavirüs salgını nın etkisiyle daha da hızlan ması bekleniyor” dedi. “Ülke genelindeki çiftçi sayısı bu yıl pandeminin de eklendiği ge nel sorunlardan dolayı en az yüzde 2 düşer” diyen Demir taş, “Son 1011 yılda azalan çiftçi sayısının yüzde 40’la rın üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu. Asıl sorun seneye Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üretici sayısı 2017’de 2 milyon 100 bin idi. 2017’den sonraki veriler resmi olarak açıklanmadı ancak tarım uzmanları bu sayının 2020 itibarıyla 2 milyona gerilediğinin söylendiğini belirtiyor. TZD’nin öngörüsüyle birlikte 2 milyon çiftçinin de en az yüzde 2’si pandeminin derinleştirdiği kronik tarım sorunları ve yanlış tarım politikaları yüzünden bu yıl tarımı bırakacak. Yani bu yıl 40 bin üretici, çiftçilikten ko pacak. Kırsaldaki çiftçinin yaş or talamasının 55 olmasından dolayı pandeminin ilk ayla rında ya tarlaya gidemediği ni ya da işçi sorunu yaşadığı nı anımsatan Demirtaş, “Bu yıl için gıda krizi çıkmaya cak. Tarlalar bir şekilde ekil di. Ancak ekmek yeterli de ğil. Tarımsal girdi maliyetle rinin yaklaşık yüzde 90’ın da dışa bağımlıyız. Dövizde ki her hareketlilik maliyet lerimizi artırıp, üretimi da ha da zorlaştırıyor. Bu yüz 5.4 milyar liralık batık den tarlasını ekip, gübre ata mayan çok çiftçi oldu. Kimse önünü göremiyor. Bu virüsün asıl seneye tarımsal üretimi etkileme ihtimali var” diye konuştu. Tüm bunların sonucunda kazancı günden güne B Et fiyatları Avrupa’dan ucuzmuş! ankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verileri, çiftçilerin batık kredi 122.1 milyar liraya çıkmış oldu. Takipteki borçların miktarı ise 5 yıl önce 1.7 milyar TL iken, 2020 Haziran itibarıyla 5.4 milyar lira eriyen çiftçinin tarımı bı miktarlarının son bir yıl ya ulaşmış durumda. raktığına, tüketici tarafında ise gıda enflas Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’deki et fiyatla da yüzde 23.8 artarak Tüm çiftçi birlikleri ve ziraat 5.4 milyar TL’ye çıktı odaları, gübresinden yemine, ma yonun giderek arttığı rının Avrupa seviyesinin altında kal ğını ortaya koydu. zotundan elektrik giderlerine ka na dikkat çeken Demirtaş, bazı üreticilerin de gıda üretiminde maliyeti düşürmek için hile ve tağşiş olaylarına başvurmak durumunda kaldığına dikkat çekti. Demirtaş, “Ucuz gıda ihtiyacı bu pazarın gelişmesine yol açıyor” dığını ileri sürdü. Pakdemirli, “Et fiyat Buna göre üretici ları yüksek değil, ürünlere baktığımız nin bankalardan çek zaman Avrupa seviyesinin altında kal tiği kredilerin bor mış durumda” diye konuştu. Ancak Türkiye’de bir kilo kıyma İngiltere’den, Almanya’dan daha pahalıya tüketiliyor. Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) verilerine göre Türkiye’de 1317 Temmuz haftasında peraken cu da 2020 Haziran itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12.4 artışla 122.1 milyar liraya de kıyma fiyatları 48 TL iken, ulaştı. Son 5 yılda çift İngiltere’de 5.48 Avro ya çinin bankalardan kul ni 42 TL. Almanya’da ise landığı kredilerin mik dar tüm girdi maliyetlerinin günden güne zamlanmasının, çiftçinin üretim yapabilmek için borçlanmak zorunda kaldığına işaret ediyor. Buna göre çiftçilerin çoğu, ekim zamanı geldiğinde girdi maliyetlerini bankalardan aldığı borçlarla karşılıyor. Hasat zamanı geldiğinde ise istediği geliri sağlayamadığı için borcunu ödeyemiyor. Bankaların elinde bin diye konuştu. 4.49 Avro. tarı, 70.8 milyar liradan lerce tarım arazisi bulunuyor. Büyüme ve kârlılık daraldı Salgın kaybına KDV umudu İş dünyası, önceki gün yapılan KDV indirimlerini memnuniyetle karşıladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bazı sektörlerde dün başlayan KDV indirimlerinin son iki çeyrek büyümesini güçlendireceğini belirterek “KDV müjdesi, büyümede pandemi kaybının kayda değer şekilde telafisini sağlayacak” dedi. Avdagiç, “KDV indirimi, koronavirüsle yaşanan büyük talep düşüşüne karşı iş dünyasının birinci derecede destekçisi olacaktır” diye konuştu. İndirim sinyali Stopaj ve kiralamalarda KDV indirimi konusundaki taleplerini değişik zamanlarda gündeme getirdiklerini anımsatan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel de bunun zor bir dönemden geçen markalar için çok önemli olduğunu kaydetti. Restoranlarda KDV indirimiyle birlikte yüzde 7’lik indirim uygulayacaklarını dile getiren Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl ise “Bu indirimimiz sayesinde cirolarımızda yüzde 2030 aralığında artış bekliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Wall Street Journal gazetesi, TL’deki oynaklığın önüne geçmek için Türkiye’nin elinde olan seçeneklerin tükendiğini yazdı. Financial Times gazetesinin başyazısında ise “TL’deki kayıp hükümet ve Merkez Bankası’nın politikalarının sonuç vermediğini gösteriyor” denildi. Kamunun kur riski arttı Üç kamu mevduat bankasının döviz açığı 10 milyar doları aştı. Açığın özkaynaklara oranı yüzde 30.9’a ulaştı. İlk kez 26 Haziran’da özkaynaklara oranla yüzde 20’lik yasal döviz açığı sınırını aşan kamu bankaları, yasal düzenlemelere açığı yasal sınırın altına çekmek yerine büyüttü. Uzmanlar, dolar kurunu belli bir seviyede tutmak, frenlemek için yapılan satışların açığı büyüttüğünü, kur artışıyla birlikte kamu bankalarının açık kaynaklı ciddi zarara uğradığını belirtiyor. Öte yandan, son günlerde TL’deki değer kaybı tekrar hızlanırken, kredi iflas riski ni gösteren CDS’ler de 600 puanı aşarak tekrar nisanmayıs dönemi seviyelerine yükseldi. Artan enflasyon, yükselen bütçe ve dış ticaret açığına jeopolitik risklerin de eklenmesinin CDS’leri artırdığı belirtildi. Analitsler, salgının şiddetini artırmasıyla baş gösteren makro etkilerin yanı sıra rezervlerdeki hızlı erime finansal piyasa kırılganlığını artırdığını belirtiyor. Son günlerde kurda yaşanan dalgalanmanın da birikmiş kırılganlıkların ekonomik dengeler açısından taşınamaz hale geldiğinin kanıtı olarak gösteriliyor. l Ekonomi Servisi Capital500 şirketlerinin kârları 2019’da yüzde 6.2 daraldı. 500 şirketten 80’i ciroda küçülmüş oldu. 2018’de bu sayı 25’ti. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin yer aldığı Capital500 araştırması, şirketlerin kârlılıklarındaki erimeyi gözler önüne serdi. Araştırma, 2019’da düşen talep ve artan maliyetlerin şirketleri kârlılık konusunda ciddi şekilde baskıladığını ortaya koydu. Buna göre: 4 2018’de Capital500’de nominal olarak kârlılık yüzde 19 artarken, 2019’da bu artış yüzde 6.9 oldu. Reele bakıldığında ise kârdaki tahribat net olarak ortaya çıktı. 4 2018’de reelde yüzde 2.4 oranında yükselen Capital500 şirketlerinin toplam kârı, 2019’da yüzde 6.2 küçüldü. 4 2018’de nominal olarak yüzde 36.9 büyüme yaşayan Capital500 şirketlerinin toplam cirosu ise 2019’da yüzde 16.3 büyüdü. Ancak cirosal büyüme hızı reelde daha keskin bir düşüş yaşadı. *Reel olarak 2018’de yüzde 17.8’lik büyüyen Capital500 cirosu, 2019’da yüzde 2.1’lik büyüme yakalayabildi. 4 2017’de kârını açıklayan 311 şirketten 34’ü zarar ederken, 2018’de kâr açıklayan 251 şirketten 37’si zarar yazmıştı. 2019’da ise kârını paylaşan 265 şirketten 39’u zarar açıkladı. 4 2019’da 7 şirket üç ha neli büyüdü. 2018’de 9 şirket üç haneli büyümüştü. 4 500 şirketten 80’i ciroda küçülmüş oldu. 2018’de bu sayı 25’ti. 4 2019’da kâr bilgisi veren 267 şirketten 39’u zarar açıkladı. 4 2009’da Capital500’e girmek için aşılması gereken bariyer 92.9 milyon dolardı. Bu yılki Capital500 listesine ise 2019 sonuçlarına göre 151.9 milyon dolar ve üzeri cirosu olan şirketler girebildi. l Ekonomi Servisi Tüpraş birinciliği bırakmadı Capital500 araştırmasının sonuçlarına göre 500 büyük şirketin sıralandığı listenin zirvesindeki Tüpraş yine ciroda en büyük şirket olarak birinciliği bırakmadı. İkinci Türk Hava Yolları ve üçüncü ise Petrol Ofisi oldu. Onu dördüncü sırada Opet izledi. 2019 cirolarına göre Capital500 araştırmasında listenin ilk 10’unda yer alan şirketlerden dördünün yeri değişirken, altısı yerini korudu. 2018 yılında yedinci olan BİM Birleşik Mağazalar beşinciliğe, beşinci olan Ford Otosan yedinciliğe geldi. Şekere zam talebi Avrupa’da tarihi çöküş Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; çiftçinin maliyetlerini karşılayabilmek için şekere en az yüzde 20 zam gelmesi gerektiğini savundu. Akay, çiftçinin en büyük beklentisinin girdi zamlarını karşılayabilecek bir zammın, pancar taban fiyatına yapılması gerektiğini vurguladı. Pancar hasat mevsimine 1.5 aylık bir süre olduğunu anımsatan Akay, “Girdilere oldukça yüksek oranlarda zamlar geldi. Bunları karşılayabilecek bir zammın pancar taban fiyatına yapılması çiftçini en yüksek beklentisidir. En az yüzde 20 zam gelmesi halinde sadece geçen seneki pancar zammından kaynaklanan maliyeti karşılıyor” dedi. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) ekonomisi, koronavirüs salgını nedeniyle bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 11.9 küçüldü. Euro Bölgesi’nde GSYH, 2020’nin ikinci çeyreğinde 2019’un aynı dönemine göre de yüzde 15 geriledi. Covid19 salgınından ekonomisi en fazla zarar gören ülkelerin başında gelen İspanya ise ilk çeyrekteki yüzde 5.2’lik küçülmenin ardından ikinci çeyrekte de yüzde 18.5 küçüldü. Bu, ülke ekonomisinde Hazırgiyimde rota Çin Bu yıl yurtiçi perakendede yüzde 2025 küçülme bekleyen hazırgiyimci, gözünü Çin’e dikti. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hadi Karasu, “Nakit sıkışıklığı çekiyoruz. İlk yılı ödemesiz 34 yıl vadeli kredi sağlanırsa Çin’in 170 milyar dolarlık hazırgiyim pastasından büyük bir pay alabiliriz” dedi. 1970’ten bu yana görülen en tüketim yüzde 21.2, sermaye büyük “düşüş” olarak kayıtla birikimi ise yüzde 21.9 azaldı. ra geçti. Ülkede, hane başına l Ekonomi Servisi Gidişat kötü, bayram sonrası daha zor Bayram gününde söylenmez belki ama ekonomide gidişat kötü. Bayram öncesi piyasalarda yaşanan hareketin bir öncü olduğunu, önümüzdeki dönemin çok daha zor geçeceğini söylemek gerekiyor. Geçen hafta piyasalarda önemli bir hareketlilik yaşandı ve ekonomi yönetimi Merkez Bankası ve kamu bankalarını devreye sokarak kurları tutmaya çalıştı. Ancak hem döviz rezervlerinde gelinen nokta, hem de kamu bankalarının açık pozisyonlarında sınırlarına gelmeleri, müdahalenin bundan sonra giderek zorlaşacağının da göstergesi sayılıyor. Avro’nun uluslararası piyasalarda dolara karşı değer kazanması nedeniyle tüm ülkelerde dolar zayıfladı, Avro ve altın fiyatları arttı. Buna karşılık Türkiye’de bunlarla birlikte dolar talebinin de artması, tüm fiyatların birden artmasına neden oldu. Çünkü uluslararası piyasalardaki koşulların yanında Türkiye ekonomisinin var olan kendine özgü sıkıntıları iyice görünür hale geldi. Döviz rezervlerindeki gerilemenin devam etmesi, swap hariç tutulduğunda eksi rezervlerin belirgin hale gelmesi, bu harekette en önemli nedendi. Bunun yanında uluslararası basında yoğun olarak, rezervlere bağlı olarak Türkiye ekonomisinde uygulanan yanlış politikalar ve bu politikaların ekonomiyi iyice zora sokacağı yorumlarının yayımlanması, işin tuzu biberi oldu. Bu yorumlarla birlikte hükümetin bir süredir devam ettirdiği düşük kurdüşük faiz politikasının artık sonuna gelindiği de daha fazla konuşulur oldu. Buna karşılık ekonomi yönetimi, elindeki araçların zayıflamasına rağmen, bayram öncesinde de bu politikayı devam ettiren adımlar attı. Enflasyon beklentilerinin iyice yükselmesi, Merkez Bankası’nın enflasyon tahminini revize ederek bu gidişatı artık kabul etmesi, faizlerde biraz kıpırdanma yarattı. Merkez Bankası’nın piyasayı fonlama faizi artış gösterdi ama henüz bankaların mevduat ve kredi faizlerine bu artış yansıtılmış değil. Kamu bankaları otomobil kredilerindeki düşük faiz uygulamasının kapsamını daralttı ama konut kredilerindeki sübvansiyonlu oranlar devam ediyor. Faizlerin yetersiz kalması dövize talebini artırırken, ekonomi yönetimi bu taleple birlikte kurlardaki yükselmeye izin vermek istemedi. Bunun için son haftada yaklaşık 2 milyar dolarlık döviz satıldığı tahminleri piyasa analizlerinde yer aldı. Bayrama girilirken döviz satışıyla kurların durdurulması hareketinin bundan sonra sürdürülebilmesi pek mümkün görülmüyor. Piyasaların bayram tatili sonrası kurlarda yukarı hareketi tekrar denemesi bekleniyor. Ancak ekonomi yönetiminin bundan sonra düşük kurdüşük faiz politikasından geri dönüşe razı olup olmayacağı henüz bilinmiyor. İşte bu nedenle bayramdan sonra kur ve faiz üzerindeki baskıların yeniden artması beklenirken, belirsiz bir sürecin bizi beklediği açıkça görülüyor. KDV indirimleri Piyasalarda bunlar yaşanırken, tam bayram öncesi bazı KDV oranlarında önemli indirimler yapıldı. Bununla birlikte kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasağı birer ay daha uzatıldı. 2020 yıl sonuna kadar uygulanacak KDV indirimleri iş âleminde sevinçle karşılandı. Kira stopajındaki indirimler ile hizmet ve ulaştırma sektörlerinde yoğunlaşan KDV indirimlerinin özellikle bu sektörlerde çalışan işletmeler ile esnafları rahatlatacağı belirtiliyor. Buna karşılık zaten pandemi sonrası normalleşmeyle birlikte ekonomide başlayan ama dengeleri şimdiden zorlamaya başlayan canlanmanın bu indirimlerle birlikte daha da alevlenmesi beklenebilir. Bu da Merkez Bankası’nın, “Bundan sonra talebin azalmasının enflasyonla mücadeleye katkı yapacağı” tezine aykırı düşüyor. Çünkü daha önce yaşandığı gibi, KDV’de yapılan indirimlerin fiyatlarda önemli bir indirim yaratmayacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki günlerde ekonomi yönetiminden “KDV’yi indirdik, fiyatları indirmeniz lazım” baskısının gelmesi beklenebilir. Ancak hizmetler sektörü ve esnafın durumunun zaten çok ağırlaştığı göz önüne alındığında, indirimler pek mümkün görünmüyor. Kira stopajı ve KDV oranlarındaki indirimin, pandemi nedeniyle zor durumda kalan kesimlere rahatlık sağlamak için yapıldığı belirtiliyor. Ancak bu kararın ardında, Maliye’nin KDV ve diğer vergilerde tahsilat sıkıntısı çekeceğinin belli olmasının etkisi olduğunu düşünüyorum. Düşürülen KDV oranları üzerinden, az da olsa, vergi tahsilatı yapılması amaçlanmış olabilir. Özetle; enflasyonun artış trendi devam ederken, bir yandan kamu harcamaları artıp gelirlerin tahsilatında sıkıntı yaşanıyor, öte yandan faiz ve kurları düşük tutarak hükümetin ekonomiyi canlandırma çabaları devam ediyor. Bütün bunların birlikte yürümesi mümkün değil ve doğal olarak bu uygulamanın artık sonuna geliyoruz. Bu politikaya devam etmek ise ekonomideki dengeleri zorlayıp riski büyütmek anlamına gelecek. Bu noktaya gelineceği zaten biliniyordu, son günlerde tablo daha açık biçimde kendini göstermeye başladı. Bu nedenle bayram sonrası piyasada hareketli günler bizi bekliyor. Herkese sağlıklı, huzurlu, geleceğe güvenle bakabildiği nice bayramlar..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle