28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 2 MAYIS 2020 CUMARTESİ Bilim Kurulu’ndan karar çıkarsa AVM’ler 11 Mayıs’tan itibaren faaliyete başlayacak AVM’lerde krizli açılış Salgın nedeniyle yaşanan kriz, açılış öncesinde perakendeci ve AVM sahiplerini karşı karşıya getirdi. Hukuki anlaşmazlıkların artması bekleniyor. Koronavirüs salgını nedeniyle mart sonunda kapanan alışveriş merkezleri (AVM), Bilim Kurulu’ndan onay çıkarsa 11 Mayıs’tan itibaren isteğe bağlı olarak açılacak. Ancak yeni dönem, virüs salgını nedeniyle zor günler yaşayan perakendeciler ile AVM sahipleri arasında hukuki sonuçlara gebe bir krizle başlıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren 453 AVM’de virüs sonrası için açılış çalışmaları sürüyor. Maske dağıtımı, tek kapıdan giriş, sosyal mesafeye uygun alanlar konusunda hazırlıklar sürüyor. Perakendecilerin yüzde 60’a yakınını temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği’nin başkanı Sinan Öncel, zaten kriz içinde salgına yakalanan perakendecinin zor durumda olduğunu söyleyerek şunları anlatıyor: “Perakendeci olarak plan yapamıyoruz. AVM sahiplerinden centilmence bir şey istiyoruz. Üç ay kira alınmasın, 1 yıl cirodan kira ödensin. Bir de ortak giderler konusunda şeffaflık istiyoruz. Bir uyarlama ve tahliye süresi yaşanacak. Bu süreçte perakendeci yüksek kiraların düşürülmesini isteyecek. Düşmüyorsa mağazadan çıkmak isteyecek. O zaman bıraksın çıkalım. Teminat mektupları ve depozitolarımızı yakmasınlar. Yoksa çare hukukta aranacak.” Zarar paylaşılmalı Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş da sıkıntılı bir sürece işaret ediyor. “Önemli olan iyi niyet. Toplum ve çalışanın sağlığı” diyen Altaş, şunları söylüyor: “İsteyen AVM kapılarını açacak, isteyen perakendeci gelecek. Kira ticari bir konu. AVM’ler bu konuda kendileri karar verecek. İstinye Park Mayıs’ta kira almayacağını, haziranda yüzde 30 alacağını, Zorlu, haziran için yüzde 20 alacağını açıkladı. Çıkmak isteyen perakendeci çıkabilir ancak sözleşmesindeki depozitoları ödeyerek çıkar. Teminat mektupları ise mücbir sebep nedeniyle çözülmez. Ortak giderleri ise alacağız. Zor bir süreç olacağı kesin. Ancak bizler de bu süreçte zarar ettik. Zarar da paylaşılmalı. Bizim görevimiz anlaşmazlığın en az olması.” Akiş ‘1 Haziran‘ dedi, Vakko randevulu başlıyor Akiş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı salgın nedeniyle 19 Mart 2020 tarihinde kapattıkları Akbatı ve Akasya alışveriş merkezlerini 1 Haziran’da açacağını duyurdu. Akiş, kararı kiracılardan aldığı görüşler neticesinde aldıklarını açıkladı. Açıklamada, “Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nca olumsuz bir görüş gelmesi duru munda bu tarih ötelenebilecektir” görüşüne de yer verildi. AVM’nin kapalı olduğu süre boyunca kira alınmayacağı, haziran için ise yüzde 50 oranını aşmayacak kira desteği sağlanacağına işaret edildi. Vakko da yaptığı açıklamada 19 Mart’ta mağaza ve üretim merkezinin kapatıldığını hatırlattı. Açıklamada, “6 Mayıs’tan itibaren VAKKO Nişantaşı, Suadiye ve VAKKO Esenyurt outlet mağazaları pilot mağaza olarak özel konumlandırma kararı alınmıştır. Söz konusu mağazalarda kontrollü olarak 12.0018.00 saatleri arasında randevulu hizmet verilmeye baslanacaktır” denildi. l Ekonomi Servisi ‘Milyoner’ zengini olduk İstanbul’da fiyatlar yüzde 1.04 arttı İstanbul Ticaret Odası (İTO), Nisan 2020 fiyat indekslerini açıkladı. Buna göre, nisanda İstanbul’da, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 1,04, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 0,83 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre artış oranı İTO’nun 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yüzde 10.53, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 8,09 olarak gerçekleşti. Dolar/TL tatil yapmadı: 7.04 Türkiye ve Avrupa piyasalarının kapalı olduğu haftanın son gününde dolar/ TL, işlem hacminin düştüğü bir ortamda, diğer gelişen ülke paralarında görülen satışlarla birlikte 7.00 seviyesinin üzerine, 7.04 liraya kadar yükseldi. Günü ise 7.03 seviyesinde kapadı. Küresel ekonominin koronavirüs salgınından hasar görmesi ve şirket kârlarının düşmesi, risk iştahını düşürerek risk varlıklarından çıkışı getirirken güvenli liman niteliğindeki doların yükselmesine neden oldu. Dolar bu alımlarla birlikte önemli para birimlerinin yanında gelişen paralar karşısında da yükseldi. Güney Afrika randı gelişen paralardaki kayıplara öncülük etti. Banka hesabında 1 milyon liranın üstünde mevduatı olan kişi sayısı 246 bini aştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı verilere göre, Mart 2020 itibarıyla 2019 sonuna kıyasla bankalarda 1 milyon liranın üstünde mevduatı olan toplam mudi sayısı 20 bin 605 kişi artarak 246 bin 46 kişiye ulaştı. Bu kapsamda yurtiçi yerleşik milyoner sayısı 18 bin 240 kişi artarak 220 bin 260 kişiye, yurtdışı yerleşik milyoner sayısı 2 bin 365 kişi artarak 25 bin 786 kişiye ulaştı: n Aralık 2919’a göre, yurtiçi yerleşik milyonerlerin toplam mevduatı yüzde 11.4 artarak 1 trilyon 443 milyar lira, bu kapsamda TL mevduatı yüzde 9.9 artarak 631.3 milyar lira, dö viz mevduatı yüzde 11.4 artarak 788.7 milyar lira oldu. Toplam kapsamında ayrıca kıymetli maden depo (KMD) hesapları yüzde 73.8 artarak 22.8 milyar liraya yükseldi. n Yurtdışı yerleşik milyonerlerin ise toplam mevduatı yüzde 7.9 artarak 104 milyar liraya, bu kapsamda TL mevduat yüzde 9.5 artarak 11.6 milyar liraya, döviz mevduat yüzde 7.5 artarak 91.7 milyar liraya ulaştı. KMD hesapları ise yüzde 40.1 artışla 697 milyon liraya çıktı. Ayrıca milyonerlerin toplam mevduattaki payları ise yüzde 54.2’den yüzde 55.3’e yükseldi. l Ekonomi Servisi Patronlar emekçilerin bayramını kutladı 1Mayıs Emek ve Dayanışma rak sağlık açısından güvenli Günü için patronlardan da bir iş ortamı sunabilmeyi ön kutlamalar geldi. TÜSİAD, de celikli görüyoruz. İfade özgür mokrasi vurgusu yaptığı kut lüğünün önemli simgelerin lama mesajında, “Nitelik den olan 1 Mayıs Emek ve Da li çalışma koşulları, yanışma Günü’nü kutluyo iş sağlığı ve güven ruz” dedi. liği standartları ve Türkiye Odalar ve Borsa toplumsal cinsiyet lar Birliği (TOBB) Başkanı eşitliği, çağdaş bir Rifat Hisarcıklıoğlu, 1 Ma iş hayatının vaz yıs kutlama mesajında, iş geçilmezle veren olmadan işçi, ridir. Sal işçi olmadan da gın dö işverenin tek ba nemin şına bir anlam de TÜSİAD ola Rifat Hisarcıklıoğlu ifade etmeyeceğini belirterek “Dolayısıyla aslında birinci hedefimiz üretmek. Üretmeden paylaşmak mümkün değil” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin, hedeflerine ancak emekçigirişimci dayanışmasıyla ulaşabileceğini bildirdi. İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da “Barış ve huzur içinde nice emek ve dayanışma günlerine ulaşmamız dileğiyle tüm emekçi kardeşlerimizin ve milletimizin Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” ifadesini kullandı. YATIRIM IÇIN ÜÇ ALAN SEÇILDI Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Covid19 ile mücadele sürecinde dijitalleşmenin öneminin bir kez daha anlaşıldığını belirterek “Gıda, sağlık ve dijitalleşme konusunda yapacağımız yatırımlar önümüzdeki dönemin öncelikleri olacak” dedi. Pekcan, “Türkiye bu süreçte sağlık konusunda başarılı bir ilerleme gösterdi, bütün ülkelerden ayrıştı. Ekonomi, ticaret ve ihracat konusunda da iş insanlarımızın destekleriyle pozitif ayrışan ülke olmak için gayret edeceğiz” diye konuştu. T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/809 Esas KARAR NO: 2020/127 Davacı ŞERİFE EZİCİ tarafından davalı NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davanın KABULÜNE, Osmaniye İli, Osmaniye Merkez İlçesi, Arslanlı Mahallesi, Cilt No 28, Hane No 44, BSN 108’de nüfusa kayıtlı 61780472982 T.C. Kimlik Numaralı, İskender ve Macide’den olma 12/10/1968 doğumlu Şerife EZİCİ’nin “ŞERİFE” olan adının “ŞERİFE MAVİ” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, karar verilmiş olduğu ilan olunur. 16/03/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1162943) Tüpraş ve Tofaş’ta yeni mola Koronavirüs salgınının etkileri nedeniyle belli sektörlerde duran üretimi yeniden başlatmak için çalışmalar yapılırken yeni mola kararları da alınıyor. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yapan Tüpraş, “iç ve dış piyasalarda devam eden genel ticari faaliyetlerin aksaması ve buna bağlı talepte meydana gelen azalış” nedeniyle İzmir Rafinerisi’ndeki üretimi 5 Mayıs1 Temmuz arasında kademeli olarak durduracak. Bu tesis şirketin rafine kapasitesinin yüzde 40’ını sağlıyor. Tofaş Türk Otomotiv de “yurtdışından gerçekleşen tedarik ve teslimat süreçlerindeki aksamalar” nedeniyle fabrikasındaki üretim molasını 4 Mayıs’tan 11 Mayıs’a uzattı. l Ekonomi Servisi Dış kaynak ve maskedeki sıkıntıların sebebi aynı Halk sağlığı açısından bir türlü halledilemeyen maske sıkıntısının altında da, acilleşen dış kaynak sorununun altında da aynı anlayış yatıyor. İyi düşünülmeden alınan kararlar, kamuoyuna aşırı özgüven ve hamaset üslubuyla yapılan açıklamalar ve yanlışlığı görüldüğü halde kararların değiştirilmemesi... Bu yönetim anlayışı ve üsluba sahip yöneticiler “dirayetli tavır koyup geri dönmeyen lider” edasında, halkını hem sağlık hem de ekonomik olarak zor durumda bırakıyor, zarar görmesine neden oluyorlar. İktidara yakın gazeteler son günlerde, canla başla, maske sıkıntısının aslında olmadığını söylemeye çalışıyorlar. Halbuki maske ciddi bir sıkıntı olmaya devam ediyor. Yanlış karar alındığı biline biline, bu yanlıştan rasyonel yöntemler bulunup geri dönülemiyor. Maske kullanılması gerektiği bilimsel kurullardan çıkmadan önce, isteyen maskeyi bulup takıyordu. Talep çok olunca fiyatlarda aşırı artış görülmüş, sağlık çalışanları maske bulamaz hale gelmişti ama vardı. Hükümet çıkıp da “maske ücretsiz olacak ve sadece ben dağıtacağım” diye, hesaplamadan bir karar verdi. Bu kararın önemli nedenlerinden biri belediyelerin hızla maske dağıtmaya başlaması ve CHP’li belediyelerin maske dahil halkın ihtiyaçlarını karşılamada öne çıkmasıydı. Yani halkın ihtiyaçlarının karşılanması değil siyasi çıkar anlayışı öne çıktı. “Devletim bana ücretsiz maske dağıtıyor” algısı yaratılmaya çalışıldı ama sonu hüsran oldu. Organize olunamadı, 2 ay geçmesine rağmen sistemi oluşturulamadı. PTT yoluyla maske dağıtımı organize edilemedi, iş eczanelere yıkılıp “mesaj gelene ücretsiz verilecek” dendi, hem mesajlarda hem eczanelerde ciddi sıkıntılar çıktı. Son olarak “çalışanlara kendi kurumları maske verecek” dendi, kuruluşlar telaşa düştüler. Özetle; maskede alınan kararlar yanlıştı, düzelteceğim diye yine yanlış kararlar verildi, iş kördüğüm oldu. “Türkiye’de maske yok mu?” derseniz bence bol bol var ama halkın kullanımına sunulamıyor. Şimdi karar alıp maske satışı serbest, ancak şu tür maskelerde şu fiyatın üstüne çıkılmayacak denilse 34 gün içinde sorun biter. O zaman belediyeler de hızla parasız dağıtım yapar. Ama bir kere “Ben ücretsiz dağıtacağım kimse dağıtmayacak” denildi ya, bunun üzerine söz söylenemiyor, sözü söyleyen de sıkıntıyı göre göre kararını değiştirmiyor. Dış kaynak ve IMF tartışması Aynı tavır ekonominin en acil sorunlarından olan dış kaynak meselesinde de geçerli. Dolar kurunu 7 TL’nin üzerine çıkarmayacağım diye zaten olmayan döviz rezervleri satılmaya devam ediyor. Net döviz rezervlerinde eksiye dönmemize rağmen yönetimden tık yok. Halbuki sorun belli; Türkiye’nin yüklü dış borç geri ödemeleri var ama dövizi yok. Bunun için bizim gibi ülkeler FED’den swap hakkı alıyor, kullanmasa bile böyle bir kaynak bulunduğu için, dövize hücum yaşanmıyor. Dış politikada yapılan büyük hatalar sonucu ABD ambargo koyacak diye ABD’nin tahvillerini altına çevirdik, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını elinden aldık, rezervleri harcadık ve bunları tüm dünya biliyor, standartlara uymadığımız için FED’den bu hakkı alamıyoruz. Buna rağmen dış kaynak bulma imkânı olduğu halde bunu da kullanmıyoruz. Çünkü zamanında IMF’ye çok söz söyledik, “bir daha IMF’den para almayacağız” dedik, bu sözden dönemiyoruz. Halbuki kotamızın yüzde 145’ine çıkarılan zaten hakkımız olan yaklaşık 10 milyar doları alabileceğimiz gibi, diğer ülkelerin yaptığı gibi, yeni oluşturulan hızlı finansman imkânı kullanıp yine IMF’den ek kaynak da bulabiliriz. Merkez Bankası Başkanı önceki gün çıkıp IMF’den talebimiz olmadığını, FED ile görüşmelerin hâlâ devam ettiğini, bu arada başka ülke merkez bankalarıyla swap yapılabileceğini söylüyor. Türkiye FED’den ya da IMF’den yüklü bir swap hakkı ya da kredi imkânı bulamazsa, Katar’dan birkaç milyor dolar swap imkânı bulsa bile, kurları artık tutamayacağını göremiyorlar. Ya da görüyor çok daha tehlikeli yöntemleri planlıyorlar. ABD yönetimine tavizler verip FED için baskı yapmayı deniyorlar ama ABD yönetimi ya da IMF, ne değişir?.. Çünkü anlayış aynı; iyi düşünülmeden yanlış kararlar veriliyor, halka hoş gelecek popülist tavır ve hamasi sözlere ağırlık verilip iktidarın bu şekilde devamı sağlanmaya çalışılıyor. Sonuçta duvara doğru gittiğimiz açıkça belli ama yanlış yolda ısrar ediliyor... Korkarım; yanlış yönetimlerin ve popülizmin bedelini, zaten sıkıntı içindeki geniş kesimlerin ödediği bir deneyimi daha yaşayacağız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle