17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 29 MART 2020 PAZAR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK KÜLTÜR En eski Türk kültürü Şamanizm YouTube kanalından görebileceğimiz ‘Şaman İzleri Sergisi’nin yapımcısı Kadın Kültür Platformu kurucusu Nesrin Öcal, küratörü ise Denizhan Özer... Eyyy gençler! Eyyy 65 üstüler! SERFİRAZ ERGUN / KONUK YAZAR Kuruçeşme’de Galatasaray Adası’nın karşısına düşen ana cadde üzerinde tarihi bir hamam. Dışarıdan hamam olduğu belli değil, iyice restore edilmiş. Bir sanat mekânı olmuş, ismi de Hamam Arts Hub. İçeride Şamanizm ile ilgili bir sergi var: “Şaman İzleri Sergisi”. 5 Nisan’a kadar açık kalacakmış sergi ama o da na inanıyor Şamanlar. Aynaların olduğu bölümde sıra sıra boy aynalarının üzerinde Şaman figürleri çizili. Şamanlar aynada hem kendi ruhlarını görüyorlar hem de aynaların gelecekten haber verdiğine inanıyorlar. Tabii bir de saçtıkları ışıkla kötü ruhları uzaklaştırdığına... Şamanlar için davulun da sihirli özelliği var. Onun çıkardığı ritmik ses Şamanlarda trans hali yaratıyor ve bir Yaşasın! Hilkat garibesi bir uygulama yüzünden nur topu gibi bir ayrımcılığımız ve düşmanlığımız daha oldu! (Zeynep dikkat et, ciddiye alan olabilir... Bir kez Aziz Nesin, “Ne güzel, ne cici bir bomba bu; insanları öldürüyor ama binalara zarar vermiyor” gibilerinden bir yazı yazmıştı da anlı şanlı kimi yazarlarımız ciddiye alıp ona çullanmışlardı!) Ayrımcılıktan beslenen iktidar, dünyanın hiç ama hiçbir yerinde kimselerin akıl etmediği yönteme başvurarak sokağa çıkma yasağını sadece 65 koronavirüs salgını dolayısıyla şimdi yolculuğa başlıyorlar. Davul odundan yaş üstüne getirdi. Bizden olan biz kapalı. Serginin yapımcısı Kadın Kültür Platformu kurucusu Nesrin Öcal, küratörü ise Denizhan Özer. Şamanizm nedir diye şöyle bir baktım. En eski tarih dönemlerinden beri var olan, bir din değil ama vecde dayalı bir inanç. Şamanizm ritüel ve merasimler, semboller silsilesi. Sibirya ve Orta Asya’da yaygın. Orta Asya’daki Türk topluluklarınca da benimsenmiş. Kökü Paleolitik çağa kadar dayanıyor. Tabiat olaylarının birtakım ruhlarla ilişkili olduğunu düşünüyor Şamanlar. Bu ruhlarla bağlantıya geçerek hastaları iyileştiriyor, ölü ruhlarını öteki dünyaya gönderiyor, avcılar bu ruhlardan yardım istiyor. Türk halklarında “Kamlık” olarak adlandırılan Şamanlık anlayışı atalar kültüne bağlı ve doğayla bütün bir yaşamı esas alan bir inanç sistemi. KadınDoğaSağlık Sergi, Türklerin köküne ve Şamanizme referans vererek yorumlanan eser Sergide kostüm tasarımları... Sergide epey yapıtı olan 17 yıllık kostüm tasarımcısı Nigar Bilgen, İngiltere’de yaşıyor ve “Made in Love” isimli markanın da yaratıcısı. Sadece bu sergideki stilize giysileri değil, tüm tasarımlarını doğadan geri dönüşümlü organik malzeme ile üretiyor. Giysileri o kadar Şaman ki, aynı zaman da o kadar çağdaş ki, tak üstüne çık sokağa, bu ne şıklık diye bütün gözleri baktırır. Bu sergide yer alanlar içinde Şamanizmi en az bilenlerdenim ama sezgiyle ve özgürce bakınca bunlar çıktı ortaya diyor. Meğer benim tasarladığım birçok kostüm İyilik Tanrıçası, çocukların hamisi Umay Ana’nın etkisi altındaymış diye ekliyor. Bir Ak Şaman bluzu var yırtılmış eski beyaz ipekten, bir başka tasarımı bir ayetten ilhamlı, kadının eğri büğrü kaburga kemiğinden yapıldığı ayetinden. Üzeri kaburga kemikleri ve boncuklarla süslü. Ne kadar modern ve ne kadar göze güzel gözüküyor. Nigar Bilgen, bu çarpık kemikleri kim düzeltmeye kalkarsa kırar. Biz kadınların düzeltilecek bir tarafları yok diyor. yapıldığı için Şaman ölünce davulu ve giysileri de ormanda bir ağaca asılıyor, yani doğaya geri dönüyor. Bugünkü kültürümüzde üstüne basa basa tekrarladığımız geri dönüşüm ihtiyacımızın ne kadar eskilere dayandığını farkediyorum. Bir tasarımcı... Serginin ilginç bir bölümü Kevser Gürcan’ın başlıkları. Kevser Gürcan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde hoca ve araştırmacı. Doktora konusu “Şaman Giysileri üzerine bir tasarımcı. Macaristan, Rusya ve Almanya’da Şaman kültürü ile ilgili müzeleri gezmiş ve Şamanizmdeki ikonografik unsurları saptamış. Bu ikonografiyi de bu sergide başlıklar üzerinden yorumlamış. Kadın da olsa erkek de olsa bir şaman kutsal başlık olmadan ritüel yapamıyor. Festival ve gösteri başlıkları da farklı. Şamanlar ya atalarından Şaman olmayı veraset yoluyla alıyor den olmayan, biat eden biat etmeyen, laik şeriatçı, Sünni Alevi, Kürt Türk, kadın erkek derken... Şimdi de “Eyyy Gençler Eyyy 65 üstüler” dönemine girdik... Okuma yazma oranından, cehalet yaygınlığından bağımsız olarak, algılamada, duyduğunu kavramada, okuduğunu anlamakta muhteşem başarı gösteren milletimizin çoğunluğu, bu yasağı, bu ayrımcılığı 65 üstünü korumak için değil, cezalandırmak için konduğunu anında benimseyiverdi (!) ... Oysa virüs taşıyıcılıkta, riski en önde ve en önce yayanların gençler oldukları neredeyse gizlendi. Sonra yaşanan çirkin olayları hep birlikte gördük... Hem “evde kal, sakın çıkma” hem “git çalış” denilen bir ülkede, genç olmak da, 65 üzeri olup yaşamak da zor... En kolay olan ise ikisini birbirine düşman kılmak... Şu korona günlerinde iktidar bunu da başardı! Şaşırdık mı?! Güzelim yaşlılar leri sergiliyor. Resim, yerleştirme, takı, giysi ne isterseniz var, sizi en eski ya da ruh ataları var, onlar tarafından seçiliyor. Ruh ataları onlara giye Yaş almaya övgüler sunduğum bir yazı yazmak niyetindeyim, girizgâhı lere götürebilmek için. Sergiye eserle cekleri giysileri de dikte ediyor, ku kısa kesemedim... Sadede geliyorum: ri ile katkıda bulunan sanatçılar Hüsamettin Koçan, Tomur Atakök, Fevzi Karakoç, Murat İldem, Selçuk Fergökçe, Nesim Saydın, Nigar Bilgen, Hayri Emrah Ertaş, Akagu Cenk Sertdemir, Ahmet Özçetin, Serap Başol ve Yuka Sönmez. Sergide ayrıca Nesrin Öcal, Berrin Öztoprak, Sabiha Tansuğ ve Nigar Bilgen’in koleksiyonlarından çıkan Şaman kültürüne ait eserler de var. Sergi, Şamanizmi KadınDoğaSağlık şu simgeleyecek, geyiği simgeleyecek gibi. Kevser Gürcan’ın yeniden yorumladığı başlıklardan Şamanların da “Ak ŞamanKara Şaman, Büyük ŞamanKüçük Şaman” gibi sınıflandırıldıklarını öğreniyoruz. Aslında bir Şamanın üzerindeki giysiden onun mertebesini okumak gerektiğini de. O kadar çok simge var ki akılda tutulacak. Örneğin geyik boynuzunu gökyüzüne seyahat edebilen, sihir Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikâyesi” dörtlemesinin ilki, “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana” romanı yayımlandığında o 74 yaşındaydı... “Karıncanın Su İçtiği” ve “Tanyeri Horozları” kitaplarıyla devam eden ve dörtlünün son kitabı olan “Çıplak Deniz Çıplak Ada” yayımlandığında ise yaşı 89’du... Aziz Nesin, 80 yaşında sonsuzluğa göçünceye dek üretmekten, yazmaktan, barış eylemciliği, hak eylemciliği yapmaktan, sömürüye, despot üçlemesiyle anlatıyor. li uçuşu yapabilen Şamanın taktığı luğa, köktenciliğe karşı savaşmaktan Nesrin Öcal, Kadın Kültür Platformu’nu kadının tarihsel önemini vurgulamak ve kadınların da bu önemi içselleştirmelerine yardım etmek amacıyla bundan yedi yıl önce kurduğunu söylüyor. Eğer bu iş, kültür sanat üzerinden aktarılacaksa ve bir sergi açılacaksa kadının köklerine inmek için önce Şamanizme bakmak gerektiğini anlatıyor. Yani kadının evriminin Şaman olarak başladığını düşünüyor. Şamanlar yurt ya da ger denilen bağlantı kuran semboller var. Çadırın tepesindeki yuvarlak açıklık yakılan ateşin dumanına baca görevi görüyor. Dallarla, yapraklarla çevrili bir orman dekoru içerisinde bu ger ve etrafında da bu inancın kutsal saydığı ayı, geyik, kartal, baykuş gibi hayvanlar var. Akbaba ve kartal kutsanmış, onların yardımıyla doğuyorlar, onların yardımıyla ölünce ruhları gökyüzüne taşınıyor. Çadırın ke karan Fevzi Karakoç’un beyaz atıyla başladığını söylüyor. Her yapıtın önünde durarak ilerliyoruz. Video çalışmasının olduğu bir odaya giriyoruz, görüntüler bir kaleidoskop gibi akıyor, çemberler çiziyor. Çakraları açıyormuş. Başka bir odada Murat İrtem’in keçeden yapılmış rengârenk 88 beyin formu asılı. Şamanların ortak karar alırken kolektif bilince başvurduklarını anlatıyor. Bir başka oda nı, astral seyahatte de ellerine at başlı kamçı ve asa taşıdıklarını öğreniyorum: Bir başka şey daha öğreniyorum, Gök Tanrısı Ülgen’in dokuz kızı ve Er Tanrısı olan yedi oğlu olduğunu. Sergideki tüm başlıklar, eski veya yeni tüm kostümler aynalar, düğmeler, metaller, tüylerle bezeli. Şamanlık, Türklerin varoluşlarından bu yana bir inanç sistemi olarak gelişmiş, yazılı kuralları olmadığından da nesiller boyu sözlu aktarım geri durmadı. Dün, Genco Erkal’ın yaş günüydü. 82’yi bitirdi, 83’e girdi. Tüm tiyatrolar kapatılıncaya dek aynı hafta içinde Türkiye’nin her köşesine gidip dört oyun, dört farklı oyun oynuyordu! Ve dün Instagram’ından “Evde tiyatroya devam” dedi. Seyircisine oyunlarından bölümleri evden sundu. Bu yazıyı yazdığım cumartesi sabah saatlerinde 4 bini aşkın seyircisi onu izlemişti... Sofokles “Kral Oedipus”u yazdığında 80, Goethe “Faust”u bitirdiğinde çadırlarda yaşıyor. Mekânın bir köşesine kurulu koca bir Şaman çadırı var. Afyonlu bir keçe ustası yapmış ve üzerinde Gök Tanrısı Ülgen ile narında bir yerde de kısrak sütünden yapılan kımız tası da eksik değil... Küratör Denizhan Özer, bana serginin, Şaman’ı astral bir yolculuğa çı da Uzak Doğu kültürlerinde de bolca görülen kocaman bir hayat ağacı tavana doğru yükseliyor. Ve bu ağacın kendilerini Gök Tanrı’ya ulaştıracağı larla bize kadar gelmiş. Sergi keşke kapanmamış olsaydı da siz de gezerken taa binlerce yıl öncesine bir yolculuğa çıkmış olsaydınız. 80’ini aşmıştı... Michelangelo 80’inde hâlâ mermeri yontuyordu... Picasso 90’ında hâlâ âşık oluyor ve de resim yapıyordu. Gördüğünüz gibi, yaş 70 / iş bitmiş yok artık! ([email protected]) ATTİLÂ İLHAN EDEBİYAT ‘TİYATRO AK’LA KARA’ ÖDÜLLERİ’NE SON SEYİRCİYLE ONLINE İleri yaş yasası Hiç unutmuyorum, ileri yaş için kül Nükhet Duru ‘Hikâyesi Var’ (Poll Production / En Production) Nükhet Duru pop tarihimizin ehemmiyeti ortada, yorumculuğu ise tartışılmaz isimlerinden. Ayrıca geçmiş zaman kipine yeniklerden değil; yeniliklere, kendinden sonra gelenlerin anlayışlarına son derece açık biri. Klasikleşmiş şarkılarını yeni düzenlemeleriyle düetler şeklinde sunduğu 10 şarkılık yeni albümü “Hikâyesi Var” tam da bunu ispatlıyor. Burada eski Nükhet Duru ile günümüze uyarlanmış Nükhet Duru; bir de kendinden bir ya da birkaç kuşak sonraki (beğendiği ve tarzıyla uyuştuğunu düşündüğü) müzisyenlerle yan yana. Her şarkı düet ya Zeynep Öykü ‘1685’ (Blackpipe) Çocukken “Küçük Deniz kızı” filminde görüp âşık olmuş bu çalgıya, arp sanatçısı Zeynep Öykü. Yıllar sonra ilk kez İngiltere’de görmüş; İrlanda’da kelt arpı, Kaliforniya’da doğaçlama müzik üzerine, Fransa’da ve ülkemizde bu çalgının ustalarıyla çalışmış. Ses mühendisliği okumuş, Wolves in The Throne Room ve Imperia gibi metal topluluklarında çalmış. İstanbul’da yaşayan, eğitmenlik yapan Zeynep, Barok Arp isimli projesiyle çok sayıda konser vermiş. “1685” onun ilk solo albümü. Ağırlıklı olarak Bach, Handel ve Scarlatti’nin eserlerini çaldığı albümüne, bu bestecilerin doğum tarihini vermiş isim olarak. BilecikGölpazarı’nda Taşhan binasında kaydedilen, Barok döne BAŞVURU 20 HAZİRAN’DA Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı, “Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri”nin bu yıl beşincisine son başvuru tarihi 20 Haziran. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları desteğiyle düzenlenen yarışma kapsamında 2019 yılında yayımlanmış bir şiir kitabı ve bir romana “Attilâ İlhan Edebiyat Ödülü”,ayrıca 30 yaş altı erkek ve yaş sınırlaması olmaksızın kadın yazarlara da ilk roman ve ilk şiir kitabı için “Vakıf Özel Teşvik Ödülü” verilecek. Attilâ İlhan BULUŞUYOR Türkiye, salgınla mücadele edip eve kapandığı bu zor günlerde Tiyatro Ak’la Kara perdelerini online olarak seyircilerine açıyor. Tiyatro her gün yeni bir oyun yüklüyor sitesine. Sanatseverler her yeni günde yeni bir oyunu online olarak izleyebilecek. İlk olarak geçen günlerde hayatını kaybeden değerli sanatçı Levent Ünsal’ın da rol aldığı “Patron Kim” oyunu Tiyatro Ak’la Kara’nın internet sitesinde yer alıyor. tür insanı Talat Halman’ın 12 maddelik bir andı vardı... “Eyyy Gençler Eyyy 65 üstündekiler!” ayrımı yapmadan şu korona günlerinde herkese öneririm: 1. Yaşama dört elle, bin yürekle sarılacağım. 2. Aklımı ve aşkımı taptaze tutacağım. 3. Düne inanacağım, bugünü seveceğim, yarına güveneceğim. 4. Aynalara küsmeyeceğim. 5. Varlığımı yararlılığa, yaratıcılığa adayacağım. 6. Hastalığa direneceğim, yorgunluğa teslim olmayacağım. 7. Topluma, insanlığa, doğaya hizmeti sürdüreceğim. 8. Atıldan ve batıldan uzak duracağım. 9. Zevki ve şevki baş tacı edeceğim. 10. Zamanı etkenlikle, üretkenlikle değerlendireceğim. 11. Karanlığa ve karamsarlığa yenik düşmeyeceğim, keyif ve kahkahadan vazgeçmeyeceğim. 12. Son ana kadar sevgiyle, inançla, haysiyetle, iyimserlikle, umutla genç ve dinç yaşayacağım. pılan ismin kadrosuyla düzenlenmiş ve kaydedilmiş. min eserlerinin yorumlandığı albümde, de Bu tercih de misafirlere alabildiğine ev sahibi havası vermiş. Yorumlar, düzenlemeler iyi, şarkıların altya ğerli arp uzmanı George Howard Bryan tarafından restore edilmiş, 1917 yapımı ve çok TÜRKİYE GENÇLİK FİLARMONİ ORKESTRASI BAŞVURULARI BU YIL ONLINE pıları güçlü. Ayrıca Nükhet Duru’nun sesinden hiçbir şey kaybetmemiş olduğunu da söylemek gerek. Bu da bize bir kez daha gösteriyor ki, Nükhet Duru eski tozlu dergilerin arasında sıkışıp kalmış bir şarkıcı değil, halen burada ve dimdik ayakta. “Hikâyesi Var”, bu kulvarda yapılanlar arasında en kalitelilerden ve sanatçının tarihindeki özel albümlerinden biri. Dinlemesi her yönden keyifli bir şarkı albümü. Ancak illa ki eksiklik arayacaksanız, keşke “Melankoli” ile “Ben Sana Vurgunum” da olsaydı diyebilirsiniz. az sayıda üretilmiş olan bir Wurlitzer DDX kullanılmış. Sadece Zeynep’in sound’u ve arp tekniği açısından değil, basımı ve kayıt tekniği açısından da farklı bir albüm “1685”. Kutusu kumaştan dikilmiş ve albümün ismi üzerine işlenmiş. Böylece müziklerdeki yüzyılın havası verilmeye çalışılmış. Masallarda yaşayan bir denizkızı olarak, elinde bir arp, taşıyor duygularını bir kıyıdan ötekine Zeynep, şişenin içindeki mesaj misali... Türkiye’den genç müzisyenleri klasik müzik sevenlerle buluşturan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın (TUGFO) 2020 yılı başvuruları başladı. Sabancı Vakfı’nın kurulmasına öncülük ettiği ve ana destekçisi olduğu TUGFO, bu yılki seçmelerini yeni tip Koronavirüs (Covid19) nedeniyle ilk kez online başvuruyla gerçekleştire cek. Şef Cem Mansur yönetiminde bu yıl 14’üncü yaşını kutlayan orkestrada yer almak isteyen adaylar, 30 Nisan’a kadar başvuru yapabilecek. Seçmelerine başvuracak müzisyenlerden, yer aldıkları orkestra deneyimlerini anlattıkları, solo performans sergiledikleri ve kendilerini tanıttıkları 10 dakikalık bir video yollamaları isteniyor. Orkestranın bu se neki repertuvarında Dvorak’ın “7. Senfoni”si, Verdi’nin “Nabucco” uvertürü, Rahmaninof’un “3. Konçerto”su, Cemal Reşit Rey’in “Türkiye”sinden bölümler, Enescu’nun “2. Rapsodi”si ve Britten’in “Peter Grimes”ından Four Sea Interludes eserleri yer alıyor. TUGFO seçmelerine TUGFO’nun web sitesi ve Facebook sayfası üzerinden başvurulabilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle