02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 15 ARALIK 2020 SALI HABER Esenler’de eğitim arazisi Emniyet’e verildi, karşılığında Anadolu yakasında yer gösterildi Yasalar kimi koruyor? Sapık, hayvana tecavüz ederken yakalanıyor. Yani olayın tanığı var. Hayvanın sahibi şikâyetçi oluyor. Olay yargıya yansıyor. Cinsel saldırı belgeleniyor. Ama savcılık, sapığın “mala zarar verme suçunu” işlemediğini belirterek kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar veriyor! Hayvanları Koruma Kanunu’na göre, sembolik bir idari para cezası verilerek, tecavüzcü cinsel saldırı siciline işlenmeden serbest bırakılıyor. Sürekli tekrarlanan bu olay, bu kez Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde yaşandı. Medyaya da yansıyan habere göre, 67 yaşındaki Gasım Erdoğan, 2 aylık buzağıya ahırda cinsel saldırıda bulunurken çiftlik sahibi Abdulkerim Gürbüz tarafından yakalandı. Hayvandan alınan DNA ile failin DNA’sı eşleşti. Bu durumda suç belgelendiği, hayvanın sahibi şikâyetçi olduğu ve görgü tanığı bulunduğu halde, Gazipaşa Cumhuriyet Savcılığı neye dayanarak “mala zarar verilmediğine” karar verebiliyor? Tecavüz her durumda suçtur! 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14. maddesinde “Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır” denildikten sonra j bendinde açıkça yazıyor: “Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, işkence yapmak.” O zaman açıkça sormak zorundayız: Türkiye’de zoofili serbest mi bırakıldı?! Hayvanın zarar görmediğine karar verilirken sadece beden bütünlüğünün bozulmaması mı kriter olarak alınıyor? Ya hayvanın yaşadığı istismar, duygusal sarsıntı, korku ne olacak? Tecavüz şiddettir; kabahat olarak geçiştirilemez çünkü her durumda suçtur! İnsana ya da hayvana, kime yapılırsa yapılsın, hayvanın sahibi olsun ya da olmasın, sahibi şikâyetçi olsun ya da olmasın, bu suç en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Hayvana tecavüz olduğunda da bu eylem sadece toplumda ahlaksızlık olarak görüldüğü için değil, şiddete maruz kalan hayvanın bedeninde dıştan görünen fiziksel bir iz olmasa da onda yıkıma neden olduğu için de cezalandırılmalıdır. Çünkü hayvanlar da insanlar gibi bilinç sahibi duyarlı canlılardır. Yasa maddesindeki ifade de yanlıştır. Cinsel ilişki, her iki tarafın da rızasıyla kurulur. İnsan ile hayvan arasında yaşananlar, hiçbir durumda cinsel ilişki değil, her zaman TECAVÜZDÜR. Tecavüze uğramış bir hayvana bakıp, “O hayvan” diyen varsa, ona da felsefeci Theodor Adorno’nun bir sözünü hatırlatmak gerekir: “Auschwitz, bir insan mezbahaya bakıp ‘ama onlar hayvan’ dediği zaman başlar.” Saldırı yoksa ‘meşru müdafaa’ olmaz Bugünlerde hayvan hakları savunucularını çileden çıkaran bir diğer olay ise İstanbul Sarıyer’de meydana geldi. Alp Erkin adlı iş insanı, komşuları Deniz ve Can Özula çiftinin köpeği Nero’yu öldürdü. Köpeğin eşini ısırdığını iddia edip, hayvanı silahla başından vurarak canını aldı. Bu vahim olayın anbean görüntülü kaydı var. Nero, herhangi bir saldırıda bulunmuyor. Alp Erkin’in eşi Özula çiftinin özel mülkünün kapısını zorlayarak içeri girince, köpek sadece koruma içgüdüsü ortaya koyuyor. O ana kadar da bahçede sakin bir şekilde dolaşıyor. İsteyen bu kaydı internette bulup izleyebilir. Sosyal medyada birçok kişi paylaştı. Olayın nasıl meydana geldiği kanıtlanmasına karşın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “meşru müdafaa” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi! Bu şu demek mi oluyor: “Bir insan canını sıktı diye bir köpeği silahla öldürebilir ama ceza almaz.” Birisi bunu açıklamak zorunda. Ortada saldırı yokken nasıl “meşru müdafaa” oluyor? Kıtalar arası arsa takası AKP’li Esenler Belediyesi Meclisi, eğitim alanını, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün itirazına karşın “Emniyet hizmet alanına” dönüştürdü. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne aynı bölgede eşdeğer bir eğitim alanı sunulması gerekirken yeni yerin Anadolu yakaHAZAL sında gösterildiği ortaya çıktı. OCAK Müdürlük yeni yere itiraz etti. CHP’li meclis üyesi Kemal Şahin, “Esenler’de okullar ikili eğitim veriyor. Sınıf mevcutları yoğun. İlçedeki öğrenciler çevre ilçelerdeki okulları tercih ediyor. Gelecekteki umudumuz olan çocuk ve gençlere eğitim ortamlarının hazırlanması engelleniyor. Esenler’in çocukları Anadolu yakasına mı gidecek eğitim almaya” diye sordu. ‘Etki alanında olmalı’ Esenler Belediyesi’nin aralık ayı meclis oturumu gündemine gelen teklifte Menderes Mahallesi’ndeki alanın “ilköğretim eğitim alanı”ndan çıkarılarak “Emniyet hizmet alanı”na alınması istendi. Teklifte söz konusu arazilerin bir kısmının da yeşil alana dönüştürülmesi talep edildi. İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü, yönetmeliğe atıfta bulunarak eğitim alanlarının kaldırılması veya küçültülmesinin ancak aynı bölge içinde eşdeğer yeni bir alan ayrılmasıyla mümkün olabileceğini vurguladı. Müdürlük yazısında “İçişleri Bakanlığı’nca tahsisi talep edilen taşınmazlar ile eşdeğer olarak sunulan alan farklı ilçelerde yer almaktadır. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26. Maddesi gereği eşdeğer aksın aynı hizmet etki alanı içerisinde olması gerekmektedir. Bu kapsamda ‘İlköğretim alanı’ fonksiyonunda yer alan taşınmazlar karşılığında sunulan parsel eşdeğer alan olarak değerlendirilememektedir” denildi. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün görüşüne karşın “bölgedeki yeşil alan ve güvenlik ihtiyacına yönelik çözüm getirilmesinin amaçlandığı” gerekçe gösterilerek teklif AKP’li ve MHP’li meclis üyelerinın oluruyla kabul edildi. CHP’li ve İYİ Partili meclis üyeleri ise “ret” oyu kullandı. Şahin, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün plan değişikliğiyle ilgili görüşü olumsuz. Eğitim için ayrılan bir yeri bu olumsuz görüşe rağmen ve Esenler’de okul eksikliği de varken nasıl uygun görebiliyorsunuz? Ayrıca eşdeğer olarak gösterdiğiniz arazi hangi ilçede açıklar mısınız” diye sordu. Şahin’e yanıt veren ilçe belediyesinin imar komisyonu başkanı AKP’li Meclis üyesi Hakan Ciner, “Eşdeğer alan oluşturulması gerekir, yönetmelikte açıktır fakat bizim Esenlerimizde Emniyet alanına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da kamu yararınadır” dedi. IĞNELI FIRÇA MEHMET ÖNER, YAZILI SINAVDA 18 BİN KİŞİ ARASINDAN 96. OLDU ZAFER TEMOÇIN 3 dakikada gerekçesiz eleme KHK’lilerden ‘adalet nöbeti’ 1017 Aralık Dünya İnsan Hakları Haftası nedeniyle Kadıköy’de “adalet nöbeti”ne başlayan İstanbul KHK’liler Platformu, yetkililere seslenerek haksız uygulamalara son verilmesini istedi. Beşiktaş İskele Meydanı’nda yapılan eyleme, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da destek verdi. Platform adına açıklama yapan Kenan Güngördü, KHK ile ihraç edilen 132 bin kişinin sesi olduklarını belirterek işe iade edilen birçok kişinin ihraç edilenlerin suçsuz olduğunun kanıtladığını söyledi. Güngördü, cuma gününe kadar her gün 14.00’te aynı yerde “adalet nöbeti” yapacaklarını duyurdu. l İSTANBUL/Cumhuriyet ÇAKIRÖZER’DEN KAVALA’YA ZİYARET Reform özgürlüklerle olur CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, iş insanı Osman Kavala’yı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Çakırözer, “Türkiye bir hukuk devleti olacaksa, gerçek anlamda reform olacaksa Osman Kavala Osman Kavala haksız, hukuksuz cezaevinde tutulmamalı” dedi. Anayasa Mahkemesi (AYM) 1140 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın tutuklanmasına ilişkin yaptığı ikinci bireysel başvuruyu bugün görüşecek. Kavala, hakkında açılan üçüncü dava için de 18 Aralık’ta duruşma olacak. CHP’li Çakırözer, bu gelişmelerden önce Kavala’yı ziyaret etti. Çakırözer, Kavala’nın, AYM ve yerel mahkeme kararlarına ilişkin, “Anayasa Mahkemesi ve yerel mahkemenin Utku Çakırözer hukuk normlarına uygun kararlar vereceğini ümit ediyorum. Benimle ilgili alınacak hukuk normlarına uygun kararların yargı için olumlu örnek olmasını diliyorum” dediğini aktardı. Kavala içinde bulunduğu duruma ilişkin de, “Paralel bir cezalandırma yöntemi haline gelen uzun ve gerekçesiz tutuklamaların, özgürlükler için büyük bir tehlike olduğunu düşünüyorum” yorumunu yaptı. Haksız yere cezaevinde Kavala’yı ziyareti sonrasında açıklamalarda bulunan Çakırözer, iktidarın reform söylemlerine dikkat çekerek “Osman Kavala, bir beraat, iki tahliye, bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen 1140 gündür haksız, hukuksuz cezaevinde. İktidarda olanlar hukuktan, yargıdan reformdan bahsetmekte. Eğer ülkede gerçek anlamda bir reform yapılacaksa Osman Kavala ve düşüncesi, ifadesi nedeniyle haksız, hukuksuz cezaevlerinde tutulan gazeteciler, siyasiler, hak savunucuları özgürlüğüne kavuşmalıdır” diye konuştu. l ANKARA/ Cumhuriyet ZEHRA ÖZDİLEK ÖSYM tarafından geçen yıl 29 Aralık’taki Adli Hâkimlik ve Savcılık sınavında 18 bin 887 kişinin içinde “91.92” puan alarak 96. olan Hakkârili Mehmet Öner, 3 dakikalık mülakatın ardından “başarısız” bulunarak elenmesinin ardından itiraz ettiği Adalet Bakanlığı’ndan ret yanıtını aldı. Bakanlığın ret yazısında, “Bakanlığımızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır” denildi. Öner, “Ret, bakanlığın bünyesinde çalışan hâkimlerce yazılmış. Doğru düzgün bir gerekçe yok” dedi. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan 10 çocuklu bir ailenin üyesi Mehmet Öner (28), çalışarak okuduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni mezuniyeti sonrası hâkimlik hayalini gerçekleştirmek için girdiği yazılı sınavda 96. oldu. Öner’in hayali 3 dakika süren mülakatta sonlandırıldı. Neden gerekçe yok? Adayların ad ve soyadının sağ tarafında yazılan referansları, dilleri, memleketleri, kimlikleri dikkate alınarak değerlendirme yapıldığını dile getiren Öner, ailesinin ve kendisinin kamu hizmetine girme hakkının kaybına sebep olacak hiçbir suça karışmadıklarını anlattı. Herhangi bir tarikata ve cemaate mensup olmadığını ifade eden Öner, “Hayatım boyunca bu ülkenin bütünlüğü, insanların eşitliği ve halkların kardeşliğine inanarak bir mücadele verdim... Üniversite yıllarımızda hocalarımızın bize sorduğu bir soruya adı geçen bakanlık hâkimlerinin cevabına benzer bir cevap verseydik yani sadece kanun hükmünü cevap olarak yazsaydık o sınavdan asla geçer not alamazdık. Bize sorulan soruya, bir gerekçe yazmamız gerektiği her ders ayrıca vurgulanır ve gerekçenin önemi defalarca anlatılırdı. Nitekim bir hâkim tarafından kaleme alınan bir yazıda itiraz eden tarafından ileri sürülen itirazların kabul edilebilir bir gerekçe içermesi bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL TAKİPSİZLİK KARARI VERİLEN SUÇLAMADAN 10 YIL İSTENDİ Kaftancıoğlu’na dava Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evinin fotoğraflanmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında “suç işlemeye tahrik”, “suçu ve suçluyu övmek” suçlamalarıyla dava açıldı. Kaftancıoğlu, 9 aydan 10.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaftancıoğlu hakkında dava açtı. İddianamede, Altun’un Kuzguncuk’taki evinin fotoğraflanmasında, CHP Üsküdar İl Başkanı Suat Özçağdaş’ı azmettirdiği iddia edildi. Hakkında “özel hayatın gizliliği ihlal etmek” suçlamasıyla geçen haftalarda dava açılan Özçağdaş, ifadesinde il başkanının talimatıyla eylemi gerçekleştirdiğini söylemişti. Kaftancıoğlu hakkında daha önce aynı suçlamayla ilgili takipsizlik kararı verilmişti. Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmişti. Altun’un avukatının itirazı üzerine İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Sulh Ceza Hâkimliği, takipsizlik kararını kaldırılmıştı. İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği, dosyanın yeniden soruşturma savcılığına gönderilmesine karar vermişti. İddianamede takipsizlik kararını kaldırılması nedeniyle kamu davası açılması gerektiği belirtilmişti. CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın dünkü açıklamasında “Hapis istemiyle dava açıldığına yönelik elimize ulaşmış bir tebligat bulunmamaktadır” denilirken Kaftancıoğlu, “Benim için en yetkili mahkeme toplumun vicdan mahkemesidir ve Saray’ın pergolacısı da dahil hiç kimse beni haklı mücadelemden vazgeçiremeyecektir” dedi. l İç Politika YARGITAY TOPLANIYOR Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimi 17 Aralık’ta Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliği için 17 Aralık’ta seçim yapılacak. Şu ana kadar 6 kişi adaylık dilekçesi verdi. AYM’nin Yargıtay kontenjanından üyesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüten Burhan Üstün’ün 10 Ocak’ta yaş haddinden emekliye ayrılacak olması nedeniyle boşalacak üyelik için seçime gidilecek. Kurulca gösterilecek bu adaylar arasından bir kişi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından AYM üyeliğine seçilecek. Üyelik için şu ana kadar İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı iken Yargıtay üyeliğine atanan İrfan Fidan, 17. Hukuk üyesi Mustafa Erol, 11. Hukuk üyeleri Mikail Özdemir ve Şaban Kazdal, 8. Ceza Dairesi üyesi Nevzat Özsoy ile 8. Hukuk Dairesi üyesi Nazmiye Beyazıtoğlu Kuşçuoğlu adaylığını açıkladı. AYM üyeliği için aday olan Fidan, 27 Kasım’da Yargıtay’a atanmış ve görevine başlamadan adaylığını açıklamıştı. Üyelik seçiminin ise 1 Aralık’ta gerçekleştirileceği ancak Fidan’ın adaylığı için 17 Aralık’a ertelendiği iddia edilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet HRANT DINK DAVASINDA SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI Müebbet talep edildi AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin, FETÖ lideri Fethullah Gülen, jandarma ve eski Emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada, savcı celse arasında mütalaasını açıkladı. 68 sayfalık mütalaada, eski Emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in “tasarlayarak adam öldürmek” suçuna iştirak etmekten ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Mütalaada 13 firari sanığın dosyasının ise ayrılması istendi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülecek dava öncesi savcı, esasa ilişkin mütalaasında Dink’in öldürüldüğü dönemki Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay hakkında “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından cezalandırılması talep edildi. Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Faruk Sarı hakkında ise “silahlı örgüt üyeliği”, “tasarlayarak kasten öldürme”, “resmi belgeyi bozmak” suçlarından cezalandırılmaları istendi. Dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün Trabzon ve İstanbul jandarmasından sanıklarla cinayetin planlanması ve icrası ile ilgili müşterek hareket ettiği belirtildi. TGRT televizyonu muhabiri Ercan Gün’ün hakkında ise “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan cezalandırılması talep edildi. Mütalaada diğer sanıklarla ilgili de çeşitli oranlarda hapis cezaları istenirken bazı sanıkların bazı suçlardan beraatları öngörüldü. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle