18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 24 EKİM 2020 CUMARTESİ HABER 15. AĞIR CEZA MAHKEMESI: İHLAL KARARININ GIDERILMESI GÖREVI BAM’IN 6 maddede İYİ Parti’nin artan önemi Seçimden önce “illet, zillet ittifakının parçası” olarak görüyorlardı; ne olduysa oldu, iktidar, İYİ Parti’yi “yerli ve milli” kategorisine yükseltti. Doğal olarak bu partinin Cumhur İttifakı’na katılması için basınç da arttı. İYİ Parti bir yandan da iç bölünmeleriyle daha fazla gündemde yer tutmaya başladı. Tesadüfi değil. Kriz, işsizlik, pahalılık ve adaletsizlikler iktidar koalisyonundaki partilerin toplam oylarını giderek düşürüyor. Önlerinde iki yol var: Ya bu sorunları çözer ve seçmen kitlelerini yeniden genişletirler ya da karşılarındaki siyasal rakiplerin birleşik bir seçeneğe dönüşmesini önlerler. İktidar, görünen o ki ikinci yolu izliyor. İYİ Parti’ye dönük tutum değişikliğinin nedenlerini de buradan okumak gerekiyor. Birincisi, İYİ Parti’nin muhalefet cephesinde yer alması, sağdan ve soldan neredeyse tüm milliyetçi siyasal aktörleri, partileri etrafında kenetleyen Saray’ın “milliyetçi cephe” stratejisinde boşluk yaratıyor. Dolayısıyla iktidar, İYİ Parti’yi kazanarak ya da etkisiz kılarak “milliyetçi sağ” siyasetleri firesiz etrafında kenetleme ve tutma arayışında. İkincisi, milliyetçi ve merkez sağ siyasetleri birleştirme arayışındaki İYİ Parti’nin muhalefetteki varlığı, her ideolojide/siyasette otoriter yeni sisteme karşıtlık temelinde bir yarılma olduğu tezinin iktidara ve ortağına karşı işlenmesine de olanak sağlıyor. Bu ideolojik yelpaze çeşitliliği sayesinde, yeni sisteme itirazın geniş bir ideolojiksiyasal temsil tabanına oturduğu görünür kılınabiliyor. Üçüncüsü, İYİ Parti son anketlere göre büyüyor. Bunda, İYİ Parti’nin milliyetçi siyaset tarzıyla iktidar koalisyonunun ülkeyi getirdiği ekonomik sefaletin eleştirisini tek çatıda birleştirebilmesinin ve Akşener’in uzun süredir sahada olmasının payı var. Ekonomik yoksullaşmanın milliyetçi seçmenleri iktidar ortağı partilerden koparma riskinin artması, MHP’nin “askıda ekmek” gibi kimi uygulamalarla ekonomik alanda kendisini iktidar partisinden az da olsa ayrıştırmaya çalışmasını da açıklıyor. Dolayısıyla İYİ Parti’nin büyümesinin önlenmesi ve iktidar ittifakına çekilmesi, iktidar içi partiler arasındaki oy kaymalarına göre daha önemli bir önceliğe dönüşüyor AKPMHP açısından. CHP’ye yalnızlaştırma taktiği Dördüncüsü, İYİ Parti’nin bir yandan Cumhur İttifakı’na karşı tutum geliştirirken diğer yandan da parlamenter sisteme dönüş için masaya hazır olduğu tezini işlemesi, iki ittifak kanadında da elini siyasi müzakere açısından güçlendiriyor. İktidar, kimi kısmi tavizlerle İYİ Parti’yi bu masaya oturtmaya çalışacak ve seçime ancak bu zemin oluştuktan sonra gidecektir. Böyle bir ortamın görünür hale gelmesi ise CHP ile İYİ Parti’nin arasını açar. İktidar bunu da hedefliyor. Beşincisi, yine anketlere göre CHP büyüyemiyor; bu ekonomik sefalet ortamında atılım yaparak tabanını istediği ölçüde genişletemiyor. Dolayısıyla CHP, kendisi bir seçenek olduğu için değil, yaptığı ittifaklar sayesinde yükseliyor. İktidar koalisyonu bunu görüyor, bu nedenle “havuç ve sopa” taktiğiyle CHP’nin tavan ve taban ittifaklarını dağıtmayı hedefliyor. Bunu da bir yandan İYİ Parti’yi yanına çekmeye çalışarak, diğer yandan da HDP’ye dönük baskıları artırarak, özetle rakipleri içindeki çelişkileri belirginleştirerek yapıyor. Elbette CHP içinden doğacak partilere de ellerini ovuşturarak baktıkları kesin. Altıncısı, İYİ Parti hem milliyetçi seçmenin iktidar partilerinden uzaklaştırılmasında hem de CHP solu ile İslamcı sağ muhalefet arasında merkezi bir denge kurulmasında kritik işlev görüyor. İYİ Parti’nin bu dengeden çekilmesiyle iktidar bir yandan CHP ile DEVA, Gelecek, Saadet gibi partiler arasındaki ideolojik uyuşmazlığa daha fazla vurgu yapabilecek, kültüreldinsel çelişkileri işleyebilecek; diğer yandan da CHP ile HDP’yi daha fazla yan yana gösterme, muhalefeti “gayri milli” olmakla itham etme siyasetini güçlendirebilecek. Bütün bu nedenler, İYİ Parti’nin siyasal belirleyiciliğinin ve öneminin düşünüldüğünden daha fazla artacağı bir döneme girdiğimizin işareti. İzleyip göreceğiz. Berberoğlu için top istinafta Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Enis Berberoğlu hakkında verdiği yeniden yargılama kararının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “yerindelik denetimi kapsamında kaldığı” gerekçesiyle reddetmesine ilişkin SEYHAN AVŞAR Berberoğlu’nun avukatının İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı başvuru dün karara bağlandı. Mahkeme, AYM’nin ihlal kararının giderilmesinde görevin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 2. Ceza Dairesi’nde olduğunu kaydetti. Mahkeme heyeti kararında Enis Berberoğlu halkında verilen ihlal kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 2017/2075 esas 2018/287 sayılı kararından kaynaklandığını belirtti. Mahkeme bu nedenle AYM kararının gereğinin yapılması hususunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nden talepte bulunulması gerektiğini belirtti. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin itiraza yönelik bu kararıyla dosya, daha önce “yeniden yargılamaya yer olmadığına” yönelik karar alan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına itiraz eden Berberoğlu’nun avukatları İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundukları itiraz dilekçesinde kararın gözden geçirilerek kaldırılmasını talep etmişti. l İSTANBUL Enis Berberoğlu ŞENTOP: AYM’NIN KARARINA UYULMALI TBMM Başkanı Mustafa Şentop bir televizyon kanalınyok? Berberoğlu’nun neden bilgisi yoktur, sadece TRT’nin vardır. da Berberoğlu kararına ilişkin, Bu milletvekilimiz açısından tek“AYM Berberoğlu için ‘ihlal kararar bir hak ihlali kararıdır. Bu bürı’ verdi. Anayasa Mahkemesi’nin yük bir rezillik” dedi. Özkoç, şunkararı bağlayıcıdır. Kesin hükları kaydetti: “AYM’nin aldığı karamü kaldırmaz. Bu karara murı hangi mahkeme karara bağlayahatapların uyması gerekir. İlgi Mustafa Şentop caksa bu karara bağlanmalı ve bu li mahkeme bu karara uymalıdır. İstinaf kriz ortadan kaldırılmalı.” Mahkemesi’nden kesin hükmü kaldıran CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharkarara ihtiyaç var” dedi. rem Erkek de “Yargı gereğini yapmak, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç hak ihlallerini tüm sonuçlarıyla birlikte ise karardan Berberoğlu’nun bilgisinin ortadan kaldırmak zorundadır. Aksi devolmamasının kaygı uyandırıcı olduğunu letin temeline dinamit koymaktır. Aksöyleyerek “Cuma mesai saatinin bitimi si anayasal düzene ihanettir” dedi. CHP ne yarım saat kala TRT, neye, kime da Grup Başkanvekili Engin Altay ise, “Bir yandırdığı belli olmayan bir kararı açıklı ülkede mahkemeler anayasamızı çiğyor. 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kara niyorsa, artık egemenlik millette değil, rı UYAP’ta yok. Berberoğlu’nun avukat otokratlarda ve jüristokratlardadır” diye larının haberi yok. Karar neden UYAP’ta konuştu. l Haber Merkezi/ANKARA AVUKAT CELAL ÜLGEN: TOPU OYUN DIŞINA ATTI Kararı değerlendiren avukat Celal Ülgen, “14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM kararını tanımama yönündeki kararı hukuk içinde değerlendirilebilecek bir karar değildir. Bu karara operasyonel hukuk dışı bir karar diyebiliriz. Bu karar ile hukuka operasyon yapılmıştır. Bu açılardan irdelediğimizde 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘karar vermeye yer olmadığına ilişkin kararının’ da topu oyun dışına atma olarak nitelendirebiliriz” dedi. “Burada en az günah İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne aittir” diyen Ülgen, “Çünkü AYM kararını tanımayan karara karşı derece mahkemesine itiraz yoluna gidilebilecek kararlardan değildir. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi kararında itiraz yolunu açmakla ve numara olarak bir üst mahkemeye başvuru yolunu işaret etmekle zaten hukuksal olmayan bir yolu işaret etmiştir. CMK 267. Maddesi ‘Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir’ şeklindedir. Ancak hukuk sisteminde AYM kararlarının reddi diye bir prosedür bulunmadığından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi bu gerçeği saptamak ve ret gerekçesinde belirtmek yerine ‘karar verilmesine yer olmadığına’ ilişkin bir karar vermiştir” diye konuştu. Ülgen, 14. ve 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararlarının yadırganması gereken kararlar olduğuna dikkat çekti. İBB Başkanı İmamoğlu, pandemi toplantısına çağrılmamasını değerlendirdi: Halk bunun hesabını sorar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın katılımıyla düzenlenen pandemi toplantısına çağrılmamasına ilişkin “Halkımız bunu görür, hesabını da sorar” dedi. İmamoğlu, dün gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, “Benim ne yazık ki haberim yoktu. Türkiye’de, neredeyse iki pandemi vakasından birisi İstanbul’da. Bazı meseleler vardır, milli meselelerdir. Deprem gibi pandemi de milli meselenin ötesinde milli bir seferberliktir. Yapılan şeyi, asgari tarifle büyük bir nezaketsizlik olarak kabul ediyorum. Halkımız bunu görür, hesabını da sorar” dedi. ‘Küsmek olmaz’ Gazetecilerin çağrılmama nedenini sorması üzerine ise İmamoğlu, “Sebebi ne olabilir? Düşünüyorum, bulamıyorum. Neymiş efendim, ani gelişti. İstanbul’da ani bir olay olduğunda İBB Başkanı olarak ilk ulaşılması gereken kişi benim” dedi. Vali ve Bakan ile görüşüp görüşmediği yönündeki soruya ise Ekrem İmamoğlu, “Bu işte küsmek olmaz” diye konuştu. Öte yandan Bakan Koca, dün tartışmaya değinmeden “5 gün İstanbul’da çalışma arkadaşlarımla olacağım. Bilim Kurulu toplantısını da İstanbul’da gerçekleştireceğiz. İstanbul Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Emniyet Müdürü ile görüşmeler yapmayı planlıyorum” dedi. l İç Politika IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP: TAM BIR REZALET CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki pandemi toplantısına çağrılmamasına tepki gösterdi. CHP’li Öztrak, “Kurulu topluyorsunuz, ama buraya İstanbul halkının seçtiği gerçek temsilcisi olan büyükşehir belediye başkanını çağırmıyorsunuz. Konuyla ilgili tabipleri temsil eden teşkilatı çağırmıyorsunuz. Ondan sonra o kurulun almış olduğu kararlardan hayır bekliyorsunuz. Ne yaparlarsa yapsınlar, belediyelerimiz gerçekten hemşerilerine bugün Saray’ın vermiş olduğu destekten çok daha fazlasını veriyor” dedi. CHP’li Özkoç da “Pandemi İstanbul’da almış başını gidiyor, insanlarımız ölüyor. Sayın Bakan toplantı yapıyor. Vali var, herkes var toplantıda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yok. Daha sonra ‘Ben ona uğrayacağım’ diye açıklama yapıyor. Bu tam bir rezalettir. Erdoğan, korku ve baskıyla milleti sindiriyor. Bu ülkeden çok Tayyip Erdoğan’lar geldi geçti, millet buna daha fazla izin vermeyecek” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’Lİ ÖZTRAK: Grip aşısı tele karneye bağlandı CHP Sözcüsü Faik Öztrak, koronavirüs salgını dolayısıyla risk grubunda yer alan kronik hastalığa sahip vatandaşlara aşının “tele karneye bağlandığına” işaret etti. Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Öztrak, “Koronavirüs salgınında kronik hasta ve yaşlılar, önemli bir risk grubu. Grip aşısı olmaları önemli. Ama ithal edilen aşı sayısı sınırlı. Saray, grip aşısını karneye bağlamış hem de tele karneye. Aşı olmaya hak kazananlar bunu eNabız üzerinden öğreniyor. Aşıyı ancak puanı tutanlar yaptırabilecekmiş. Ama vatandaş bu puanı nasıl tutturacağını bilmiyor. Karne ve kuyruktan siyaset üretmeyi çok seven, bir yıl önce kış günü milleti tanzim satış kuyruğuna sokan Saray yönetimi, şimdi de yaşlı başlı vatandaşlarımızı aşı kuyruğuna sokuyor” dedi. Yaptıkları hesaplara göre finans kesimi hariç devletin, şirketlerin ve vatandaşların toplam borcunun milli gelire oranının yüzde 118 ile tüm zamanları rekorunu kırdığını belirten Öztrak, “Yoklukta sabret diye millete akıl veren Saray, bu yıl 30’u makam arabası, gerisi minibüs, pikap, otobüs olmak üzere toplam 47 araç alacak. Cumhurbaşkanlığı’nın ödeneği, yani Saray’ın mesarifi, önümüzdeki yıl yüzde 28.1 artıyor. Özetle bu bütçe faiz lobilerinin ve Saray’ın bütçesi. Vatandaşa da askıda ekmek kalıyor” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet MHP’LI YALÇIN’DAN TEHDIT: Sıkıysa sokağa çıkın MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, “Başını CHP’nin çektiği zillet ittifakı, Gelecek ve DEVA partileri gibi iki mikroskobik oluşumu da yanına katarak politikanın ‘küçük altılısı’ haline gelmiştir” dedi. Gazeteci Necdet Saraç’ın “Sokak hazır, muhalefetin silkelenmesini bekliyor!” yazısına gönderme yapan Yalçın, şöyle konuştu: “Bu apaçık provokasyonun arkasında, demokrasiyi rafa kaldırıp gayri meşru yollardan iktidarı ele geçirerek bir sivil darbeyle CHP’yi işbaşına getirme hesapları vardır. MHP olarak, uslanmak bilmeyen bu demokrasi suikastçılarına davetiye çıkarıyoruz: Sıkıyorsa buyurun sokağa çıkın. 15 Temmuz’da darbeye teşebbüs edenlere milletimizin canı pahasına verdiği dersin daha güçlüsünü alacağınızdan şüpheniz olmasın.” l ANKARA/ Cumhuriyet İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Aytun Çıray’ı suçladı: Kongrede liste çıkarmadım İYİParti Teşkilat Başkanı Koray Aydın, partisinde yaşanan krizine ilişkin “Önceki kongrede liste çıkardım, Aytun Çıray da o dönem listemdeydi. Bizim listemizde olanların hepsi kazandı. Ama bu kongrede ben liste çıkarmadım” dedi. Kurultaydan sonra başlayan kavgada ismi ön plana çıkan Aydın, gazeteci Muharrem Sarıkaya’ya konuştu. Kendisine ait olduğu söylenen listenin il başkanları tarafından hazırlandığını belirten Aydın, “Çarşaf liste dediğiniz zaten böyle bir yarışın sonucudur. Zadın, “Seçilemeyenler ten ben organize etsem il kongrelerinde kazao liste öyle olmazdı ki namayanlardır. Şimdi çünkü Ümit Özdağ’ın, İsÜmit Özdağ ‘aday olmamail Koncuk’un aday oldım’ diyor; olmadın mı, madığını biliyorum. Bunolamadın mı? Olamaları bilip niye öyle bir lisdın... Çünkü İstanbul’da te yapayım ki o kadar taraf oldun kaybettin, acemi bir adam mıyım? Aydın FETÖ’cü diye suçladın Liste yapsaydım zenginseçilen adayı. Bursa’dalik adına muhalif olan isimleri ki adayı da yine FETÖ’cü dide koyardım” diye konuştu. ye suçladın, o da kazandı. Yine Ankara’da, Antalya’da aday ‘Özdağ hep kaybetti’ çıkardın, kaybettin, her yerde Ümit Özdağ’ın açıklamakaybettin” dedi. larına da tepki gösteren AyParti içindeki güç olayına da değinen Koray Aydın, “Partideki gücü Meral Akşener’den alıyorum. Bu gücün sahibi partinin lideri Meral Akşener’dir” dedi. Aytun Çıray’ı etkisiz eleman olmakla suçlayan Aydın, “Çıray, ‘Millet İttifakı’nı ben kurdum’ diyor. Bu ittifakı kuran Akşener. Kimsenin telefonuna çıkmıyorsun, medya üzerinden siyasal zemin hazırlıyorsun. Sonra diyor ki Koray Aydın oyun kurdu. Senin için oyun kurmama gerek yok, etkisiz elemansın ve yalan konuşuyorsun” dedi. l İç Politika YENI OLUŞUMLAR Sarıgül başladı, İnce yıl sonu 31 Mart seçimlerinden önce CHP’den istifa eden eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kurucusu olduğu Türkiye Değişim Hareketi’ni siyasi partiye dönüştürdü. Sarıgül, partisinin il başkanı olarak Yusuf Polat’ı atadı. Bir TV kanalında konuşan gazeteci Barış Yarkadaş da, “Mustafa Sarıgül, 25 kişilik bir kurucular kurulu oluşturdu. Partinin genel sekreterliğine Hasan Aydın getiriliyor. Sözcülük için de eski bir CHP milletvekiline teklif götürdü, ama o milletvekili CHP içinde kalmaya devam edeceğini söyledi” dedi. Yarkadaş, Muharrem İnce’nin de yıl sonunda parti kuracağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle