Katalog

HABER 5 1 EKİM 2020 PERŞEMBE Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı Kobani operasyonunu ikinci plana itti. 25 Eylül’de bırakılamaz. Böyle giderse Türkiye Suriye’ye değil, Suriye Türkiye’ye başlayan operasyon kapsamında girer... büyük bölümü HDP’li 82 kişi hakBunların hiçbiri dikkakında gözaltı kararı verildi. te alınmadığı gibi, iktiYasalara göre yakalama anındar katında alay konudan itibaren gözaltı süresi 24 saat. su oldu. Salih Müslim Ancak işin içine örgütlü suçlar, teKobani operasyonu rör suçları girince, “delil toplama” gerekçesiyle, her seferinde savcıkırmızı halıyla karşılandı. Irak’taki peşmergeler Türkiye’nin yardımıyterörü cesaretlendirir! nın vermesi gereken uzatmalarla 12 güne kadar varabiliyor. HDP’liler la Suriye’ye geçti. Bugün Suriye’nin kuiçin süre sürekli uzatılmakta. 6 yıl zeyi ABD’nin terör örsonra yeniden açılan soruşturma sonra Anayasa Mahkemesi’ne başgütleriyle anlaşmada, bu aşamada bile delil aranıyor vurdu. 20 bin lira tazminat kazandı. lar yaptığı bir alan haline geldi. sa demek ki bugüne kadar bulunaHHH Son gelen haberlere göre bölgede madı! Şimdi başa dönüldü! IŞİD’in ağırlığı yine artmaya, daha 2014 sonbaharında Suriye sınırla 2014 ve devamındaki 7 Haziran doğru anlatımla artırılmaya başladı. rı içindeki Kobani’nin IŞİD militanla 2015 seçimleri Türkiye’nin bir başAKP’nin buradaki politikası da firı tarafından ele geçirilmemesi için ka kırılma dönemdir. yaskoyla devam ediyor. Ucu belirsiz! başlayan girişim, Türkiye’ye alev O yıllarda AKP’nin Suriye politiHHH topu olarak yansıdı. Diyarbakır, İs kasını eleştirirken şu noktaların altı Yedi gün önce başlayan Kobatanbul, Ankara başta olmak üze nı çiziyorduk: ni operasyonunun elbette bu başare pek çok şehirde meydana gelen Ne olursa olsun Esad gitsin rısızlıklarla ilgisi yok. Baştan sona olaylarda 40’tan fazla ölüm, yüzler derseniz Suriye tümüyle istikrarsız HDP’yi “hizaya getirmenin” bir parce yaralanma oldu. laşır, terör örgütlerine teslim olur. çası olarak kokuyor. Açılan davalarda bugün yeniden Bölge planı olan büyük devletAKP bugüne dek Kürtleri seçimyargılananların çoğu tutuklandı, ak ler, terör örgütlerini kullanmayı ter ler bağlamında dokuz kez aldatlandı. Dönemin HDP sözcüsü, bu cih eder. İç güvenlik sorunumuz tı. Bazılarında “beni aldattılar” diyor günün Kars Belediye Başkanı Ay olan terör, çevremizi de kuşatabilir. ama son operasyon geçmişte yahan Bilgen, 8 ay tutuklu kaldıktan Suriyeli göçü bu kadar başıboş şanan her şeyin üzerine kurulu görünüyor. Kobani’nin açılım süreci devam ederken yaşandığını, sonrasında Dolmabahçe buluşması olduğunu anımsatalım! 7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına Meclis çoğunluğunu kaybeden AKP, “halk hatasını düzeltecek” dedi. Karanlık geçen dört aydan sonra 1 Kasım 2015’te seçimler yenilendi, HDP ve MHP oy kaybetti, AKP yeniden tek başına iktidar oldu. Benzer durum 2019 İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde yaşandı. Bu kez halk “hatasında” ısrar etti. AKP’nin siyaset dayatmacıları son operasyonla HDP’ye şunları diyorsa: Ya bizimlesin ya bizimlesin, ötesi yok. Hiç değilse Millet İttifakı’na karşı çık, bu da kabul. Bunlar olmazsa siyaset şansın yok! Gelinen noktada bu ters teper, bir yandan HDP’yi güçlendirir, bir yandan PKK şunu demeye başlar: Gördünüz işte, silahtan başka çare yok! Hukuk devletinden sapma, terörü cesaretlendirir! HDP EŞ GENEL BAŞKANI BULDAN, YÖNETİCİLERİN GÖZALTINA ALINMASINI DEĞERLENDİRDİ: Kars’a özel operasyon var Partisine yönelik operasyonun siyasi olduğunu belirten Buldan, “İktidar ve ortağı, Ayhan Bilgen’le özel olarak uğraşmaktadır. Nedeni açıktır: Belediye, HDP’ye geçtikten sonra Kars’taki soygun ve hırsızlık düzeni sona erdirildi” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kobani olayları gereklarımızın siyaset yapma hakkı elinden alınmaktadır. Gözaltında olması gerekenler çesiyle düzenlenen operasbelediye eşbaşkanları, deyon kapsamında HDP’li yö ILAYDA mokratik siyaset yürütenler, neticilerin gözaltına alınKAYA akademisyenler değildir. Bu masının siyasi olduğunu ülkeyi soyup soğana çeviren söyledi. 68 Ekim 2014 tarihinde hırsızların, çetecilerin, nefret suyaşananlarla ilgili Meclis Araştır çunu işleyenlerin, kadına şiddet ma Komisyonu kurulması için ik uygulayanların gözaltında olması tidara çağrı yapan Buldan, “Olay ve hesap vermesi gerekir. Bu kaları tüm boyutlarıyla araştıralım. dar hukuksuzluk, kanunsuzluk, Kamuoyu gerçekleri bilsin” de yolsuzluk varken, siyasi iktidar di. Kars Belediyesi’nin HDP’nin hesap vereceğine hesap sormaya kayyım atanmayan tek il bele yeltenmektedir. Elbet bugünler diyesi olduğunu anımsatan Bul de geçecek ve bu yapılanların hedan, “Kars’a yönelik özel bir ope sabını yargı önünde verecekler. rasyon yürütüyorlar. Kars halkı, n Kars Belediyesi, HDP’nin belediyesini soygunculara teslim kayyım atanmayan tek il beledietmeyecektir” diye konuştu. yesi. Kayyım sırası Kars’da mı? Son gelişmeleri Cumhuriyet’e İktidar ve ortağı başından bu değerlendiren Buldan, soruları yana tüm belediyelerimizde oldumızı yanıtladı: ğu gibi Kars Belediyesi’yle ve Eşn 6 yıl sonra Kobani olayla başkanımız Ayhan Bilgen’le de rı gerekçesiyle partinize operas özel olarak uğraşmaktadır. Kars’a yon düzenlendi. Bu operasyo yönelik özel bir operasyon yürünun amacı nedir? tüyorlar. Nedeni açıktır; Belediye Bu operasyon hukuki değil, si HDP’ye geçtikten sonra Kars’taki yasidir. AKPMHP ortaklığının si soygun ve hırsızlık düzeni sona yasi ajandasına göre yürütülen erdirildi. Eşbaşkanlarımız, yolsuzbir darbe operasyonudur. Parti luğun yolunu kapattı, hortumlamize yönelik 4 Kasım 2016’da ya rını kesti. HDP’nin almış olduğu pılan ve Selahattin Demirtaş, Fi bütün belediyelerde eşbaşkanlarıgen Yüksekdağ ve milletvekili ar mızın ilk icraatı, kayyımların kurkadaşlarımızın tutuklandığı ope duğu yolsuzluk düzeninin teşhirasyon ile 19 Kasım 2019 kayyım ri oldu. O yüzden belediyelerimizi darbesinin devamıdır. Öte yan gasp ederek, yeniden kayyım atadan iktidarın 400 milletvekilini dılar. Yolsuzluk çarkını yeniden bulamadığı 7 Haziran sonrasında kurdular. Kars Belediyesi’ne de ki, 1 Kasım, 24 Haziran genel se kayyım atamak için her türlü huçimleri ile 31 Mart ve 23 Haziran kuk dışı yolu deniyorlar. Kars halyerel seçimleri yenilgisinin siyasi kı asla belediyesini soygunculara intikamını HDP’den alma girişi teslim etmeyecektir. midir. HDP şahsında tüm demok n Diğer muhalefet partilerinin rasi güçlerine bir gözdağı verili ziyaretleri oldu... yor. İlk seçimde gideceklerini bil Muhalefet partilerinin yaşanan dikleri için muhalefete karşı dev hukuksuzluğa karşı tepki gösterlet gücünü devreye sokarak teh mesi anlamlı ve değerlidir. Hiç ditle sonuç almaya çalışıyorlar. kuşku yok ki bu operasyon san Bu arada HDP’li yöneticile dece HDP’yle sınırlı değildir. Derin gözaltı süresi uzatıldı. Nasıl mokrasiden, adaletten yana olan değerlendiriyorsunuz? herkes bu ülkede AKPMHP iktiGözaltı süresinin 4 gün daha darının hedefindedir. Muhalefet uzatılması tamamen keyfidir, hu blokunun, daha cesur ve kararlı kuk dışıdır, işkencedir. Avrupa olması, demokratik siyaseti tasİnsan Hakları Sözleşmesine aykı fiye girişimleri karşısında daha rı bir durumdur. Partili arkadaş güçlü ses vermesi gerekir. MHP LİDERİ BAHÇELİ, AYM’Yİ HEDEF ALDI Divanı Ali kurulsun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’a yönelik eleştirilerinin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de AYM’yi hedef aldı. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte AYM’nin yeni sisteme uygun şekilde kurulmasını istedi. Yazılı açıklama yapan Bahçeli, “27 Mayıs darbecilerinin, 12 Haziran 1960 tarihinde çıkardığı ‘1’ numaralı geçici kanun ile hem TBMM’nin hak ve yetkileri hem de Türk milleti adına yapılan yargılama yetkisi ‘Yüksek Adalet Divanı’ adı verilen icazetli ve boyunduruk altındaki yapı tarafından gasp edilmiştir. Yassıada’da millet iradesini yargılayan ve dönemin bakanları ile başbakanına idam kararı veren de bizzat bu gayrimeşru lekeli yapı olmuştur. Kaldı ki Yüksek Adalet Divanı Başkanlığı sıfatıyla 27 Mayıs darbesinin tetikçiliğini yapan Salim Başol, ilerleyen yıllarda AYM asıl üyeliğine seçilmiştir” ifadelerini kullandı. “Divanı Ali”nin kurulmasını öneren Bahçeli, AYM’nin son zamanlarda verdiği kararların da “sancılı ve sakat olduğunu” ileri sürdü. l ANKARA / Cumhuriyet AYHAN BİLGEN: İSTİFA EDECEĞİM Bilgen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 2014 yılındaki “Kobani eylemleri”ne yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, istifa edeceğini açıkladı. Bilgen sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Demokrasicilik oynanacak yaşı geçtim. Türkiye’nin koşulları da oyun oynanacak bir ortama sahip değil. İster tutuklayın, ister serbest bırakın, gözaltı sürem bitene kadar kayyım atanmamış olursa belediye başkanlığı görevimden istifa edeceğim. Kars, kendisini yönetecek liyakattedir. Meclis’te 5 parti uzlaşarak yeni bir yönetim oluşturabilir... Kadın belediye başkanı ile yola devam edilirse, sadece siyasal değil, toplumsal bir eşik aşılmış olur” dedi. Öte yandan, Hakkâri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yargılanan yerine kayyım atanan Hakkâri Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman’ın adli kontrolle tahliyesine karar verdi. Ancak savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucunda Karaman cezaevinden çıkmadan tekrar tutuklandı. Karayalçın’dan ziyaret Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, HDP’ye “geçmiş olsun” ziyaretinde bulundu. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’la görüşen Karayalçın, “Uzun süredir Sayın Sancar’ı kutlamak için ziyaret etmek istiyordum. Öncelikle kutlarım, sonra da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum” dedi. l İç Politika BAŞKANLIK DİVANI BELİRLEYİCİ OLACAK ‘Muhalifler’ Akşener’in hamlesini bekliyor SELDA GÜNEYSU 2.olağan kurultay sonrası “oy verilmeyecekler listesi” krizinin yaşandığı İYİ Parti’de bugün “kritik” gün. Genel Başkan Meral Akşener başkanlığında bugün, kurultay sonrası şekillenen genel idare kurulu (GİK) toplanacak. Ardından da partinin en yetkili karar organı olan başkanlık divanı belirlenecek. Kurultay sonrasında adı “oy verilmeyecekler listesinde” yer alan ve listeden Teşkilatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ı sorumlu tutan milletvekilleri, Akşener’in hamlesini bekliyor. 15’e yakın milletvekilinin, Akşener’in tercihini yeni oluşacak başkanlık divanında “Aydın’dan yana kullanması durumunda” partiden istifa edecekleri konuşuluyor. Vekillerin, “Ya tercihini bizden yana ya da Koray Aydın’dan yana kullanacak. Kalemi Akşener kıracak” dedikleri ifade edilirken, “oy verilmeyecekler listesinin Akşener’in yakın ekibinin tasfiye edilmesi” ve “partiyi bölmek” amacıyla yapıldığı görüşünde oldukları belirtildi. Görüşmelerde, Akşener’in söz konusu milletvekillerine “bir yanlışlık olduğunu kabul ettiğini, gereğinin yapılacağını da söylediği” ifade ediliyor. Kurultayda, delegelere, Aytun Çıray, Ümit Özdağ, Aylin Cesur, Ayhan Erel, Hayrettin Nuhoğlu, Feridun Bahşi, İsmail Koncuk, Adnan Sezgin gibi isimlerin bulunduğu liste gönderilerek “oy verilmemesi” yönünde baskı yapıldığı belirtilmişti. Bu arada, İYİ Parti Grup Başkanı Orhan Çakırlar’ın, parti yönetiminde görev alabileceği, yerine ise Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun geleceği, Dervişoğlu’ndan boşalan koltuğa da Erhan Usta’nın oturabileceği konuşuluyor. Gerginlik yaşandı Öte yandan dün İYİ Parti Genel Merkezi’ne gelen bir grup, Genel Başkan Akşener ile görüşmek istedi. İçeriye alınan ancak Akşener ile görüştürülmeyen grup, bir süre sonra görevliler tarafından binadan dışarıya çıkarıldı. Grup, içeride darp edildiklerini iddia etti. İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın da arbede sırasında gruptan birkaç kişiyi zarar görmemeleri için kollarına girerek, parti binasından çıkardığı görüldü. Grup adına açıklama yapan Serhat Yıldırım, Zonguldak kurucu merkez ilçe başkanı olduğunu belirterek “Usulsüzlükler sonucu delege seçimlerinde, ilçe kongrelerinde bizim haklarımızı gasp ettiler, bu haklarımızı istiyoruz. Gerekirse yargıya gideceğiz” dedi. l ANKARA Grup Yorum üyesi Gökçek ve Varan tahliye edildi İstanbul Okmeydanı’nda 29 Kasım 2019’da İdil Kültür Merkezi’nde gözaltına alınıp, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklu yargılanan Grup Yorum üyeleri Sultan Gökçek ve Bergün Varan, dün 4’üncü kez hâkim karşısına çıktı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Gökçek, ölüm orucunda hayatını kaybeden eşi ve Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in dün aynı zamanda doğum günü olduğunu belirterek, “Eşim yaşıyor olsaydı, 40 yaşında olacaktı. İddianamede tek bir olay yok. Tek bir kitap ve attığımız sloganları koymuşsunuz. Grup yorum 35 yıldır şarkı söylüyor, konser veriyor” dedi. Mahkeme, Gökçek ve Varan’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. l Haber Merkezi Doğduğun ev kaderin olmasın! Yoksulluk, doğduğun ev, doğduğun coğrafyanın, ülkenin de belirlediği, ne yazık ki kaderdir ve kimileri bu kaderin sürmesini ister. Çünkü yoksul, iyi eğitim göremez, iyi iş bulamaz, kolay maniple edilir, kolay istismar edilir, kolay yönetilir! Zorba iktidarlar, yoksulları hak vererek değil, iane vererek yönetir. Pandemi, en çok yoksul kesimleri vuruyor. Çünkü onlar her koşulda çalışmak zorunda ve kendilerini koruyamıyor; maskeye bile ulaşamıyor, sosyal mesafeyi koruyamıyor, hijyen mi, nerede? İyi beslenemiyor, iyi dinlenemiyor, bunalıma giriyor, çıkamıyor. Sağlığa en son erişen onlar! Ya eğitim? EBA, uzaktan eğitim de en çok yoksul kesimin çocuklarını vurdu. Onlar internete erişemiyor, o çocukların bilgisayarı, tableti, her yeni modelde değişen akıllı telefonu yok! Her odada bir televizyonu yok! Yoksulsun sen, yoksul kalıyorsun. İşçi olan seni değil, seni çalıştıran müteahhiti düşünen bir devlet var karşında. Ve en acıklısı ne biliyor musun, senin yoksul kalmanı istiyor. Sadece senin değil, senin çocuklarının da yoksul kalmasını. Başa gelir gelmez yaptıkları işlerden biri aile planlamasını ortadan kaldırmaktı. Bakabildiğin kadar çocuk yap mottosunu değiştirip yapabildiğin kadar çocuk yapa çevirdiler! Önce üç çocuk diye öğüt veren Reis, sanki kendi bakacakmış gibi o çocuklara, beşe kadar çıkardı. Neymiş, nüfus yaşlanıyormuş, genç nüfus zenginlik, güçmüş. Genç nüfusa eşit eğitim fırsatı, eşit iş, istihdam olanağı sağlıyorsan doğrudur bu dediğin, yoksa kurnazlıktır, sinsiliktir. Sen kendine bağımlı kılacağın, yoksul doğan, yoksul kalan bir teba yaratıyorsun demektir. İktidar yardımı doğuma Bak şimdi o baba, çağırmış televizyon kamerasını evine, dert yanıyor: 7 çocuğu var, hangi birine açsın televizyonu? Hangi biri hangi tabletten, hangi bilgisayardan, hangi telefondan dinlesin dersi? 7 çocuğu var çünkü ailenin! “Kâğıt toplayarak aileme bakıyorum” diyen baba, 7 çocuk yapmış, niye? Aile planlaması devreden çıkarıldı. Kürtaj kanunen yasak değil, ama pratikte mümkün değil. Git devlet hastanesine, kürtaj filan yok. Tecavüz sonrası bile o cenine çocuk diyor, kürtaja karşı çıkıyorlar. Aile planlaması için yapılan kampanyaları, eğitimleri durdurdular. Yapana adeta nüfusumuzun çoğalmasını önleyen bir casus gözüyle baktılar. Sosyal yardım adı altında mali desteklerle de teşvik ettiler bunu, en son Aile Bakanı Zümrüt’ün açıkladığı müjde; 25 Eylül’de 83 bin anneye para yattı, birinciye 300, ikinciye 400, üçüncüye 600 TL ödeme, toplamı 36.7 milyon TL! Bugüne kadar yaklaşık 5 milyon aileye 2.5 milyar doğum yardımı yapılmış, “Dinamik nüfus” hedefi için. Böylece sosyal dengeyi de bozdular: Zaten eğitimli ve şehirli kesim, çoktan çekirdek aileye yönelmişti, üstelik hangisi 600 lira için çocuk yapar? Şimdi beter oldu, eğitimsiz yoksullar daha da yoksul, üstelik daha da çoklar! Üstüne bir de Suriyeliler geldi, savaş ortamında bile ürediler. 2030’da bu doğum hızıyla nüfuslarının 15 milyona ulaşması bekleniyor! Bunlara T.C. kimliği de veriliyor. Suriye tamamen normalleşse bile dönmezler. Kürtler beşik savaşı yaptıkları için nüfuslarını artırmak adına çok çocuk yapıyordu, şimdi onu Arap nüfusla dengeliyorlar! Eğitimli, seküler, Batı’da yaşayan şehirliler de kahrolsun, çünkü onlar AKP’nin oy deposu değil! Böylece azınlıkta kalır, iktidarı değiştiremezler. Yoksulun çocuğu, Kuran kursunda, tarikat yurdunda dayak yer, istismara uğrar, örselenir, yanar, ölür, kimin umurunda, onlardan daha çok var! Bunların ülkeye yaptığı kötülük var ya, ağaca, doğaya, suya, nehre, ormana, şehre, insana, çocuğa... Ama en çok da çocuğa! Ve o çocuklar şimdi seslerini yükseltiyor: Okumak istiyoruz! Kaderimizi değiştirmek istiyoruz. Okulumuzu istiyoruz. Uzaktan eğitime yetişemiyoruz! İnternetimiz yok, bilgisayarımız yok, televizyonumuz yok, akıllı telefonumuz yok! Biz eğitimde geri kalmak istemiyoruz! Çocuklara internet Ne oldu pandemi döneminin başında toplanan yardım paraları? Gasp edilen, bankada duran paraları verin de çocuklara tablet alsın belediyeler. Mansur Yavaş, belediyenin bilgisayarlarını çocuklara açtı, köylere internet götürmek için kolları sıvadı. İmamoğlu ne yapsa engelleniyor! Aile planlamasını hep savundum. Dokuz çocuğum var, bakamıyorum, yardım et diyen aileye benim de olsaydı bakamazdım da dedim kızacağını bile bile. Ama o çocuğa bana ne, doğmasaydın deme hakkımız yok. O çocuk, doğduğu evin kaderini değiştirmek için diğerlerinden fazla çalışmak zorunda. Ona yardım etmek, iktidarın görevi, yapmıyor, MEB’in sanki umurunda değil, yapmak bize düştü! Sosyal medyada yardım çığlıkları yanı sıra yardım kampanyaları da yayılıyor. Gönüllüler çocuklara tablet ve bilgisayar için örgütleniyor. Belediyeler de Yavaş’ın örneğiyle internete ulaşım için harekete geçmeli. Olanı kurtarmak, olmayanı engellemek, benim mottom bu! İki ülke barolarından Ermenistan raporu Türkiye Barolar Birliği ve Azerbaycan Avukatlar Barosu, “Ermenistan’ın faaliyetlerine” dair raporlar hazırlayıp dünyadaki hukuk kurumlarına iletme kararı aldıklarını açıkladı. Azerbaycan Cumhuriyeti Avukatlar Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nden yapılan açıklamada, “Ermenistan’ın uluslararası hukukun norm ve ilkelerine aykırı olarak sivillere karşı terörist eylemleri hakkında” raporlar hazırlayacağı belirtildi. Raporların, uluslararası kuruluşlara ve tüm barolara iletileceği belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet