27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1328 EYLÜL 2019 CUMARTESİ Erdemol Sarıyer’de edebiyat coşkusu Birdal 8. Sarıyer Edebiyat Günleri ikinci gü ğı gazetemiz yazarı Mustafa Kemal Ernünde de söyleşiler, imza günleri ve demol ve Akın Birdal’ın konuk olduğu sı Erdemol’a sürpriz yaptı. Senaryosunu Türkali’nin yazdığı, Yılmaz Güney’in şiir teknesi etkinliğiyle devam etti. Ki “Vedat Türkali 100 Yaşında” panelleri başrolünde oynadığı “Sokakta Kan reçburnu Haydar Aliyev Parkı’nı doldu nin ardından Hakan Gerçek’in İstanbul Var” filminin orijinal afişi, Taş tarafın ran okurlar edebiyat coşkusunu yaşa şiirlerini seslendirdiği “Şiir Teknesi” ile dan gazetemiz yazarına hediye edildi. dı. Çocuk edebiyatçısı Behiç Ak’ın “Kitapların Renkli Dünyası” isimli söyleşi son buldu. “Vedat Türkali 100 Yaşında” panelin Zeynep Oral ile söyleşi si ile başlayan program, Onur Bütün’ün de Altıparmak, Birdal ve Erdemol, Ve Sarıyer Edebiyat Günleri’nde bugün moderatörlüğünü yaptığı Şafak Baba dat Türkali’yi anlattı. Erdemol, aynı za gazetemiz yazarı Zeynep Oral’ın saat Pala ve Doç. Dr. Taçlı Yazıcıoğlu’nun manda sinemacı olan Vedat Türkali’nin 16.00’da söyleşisi olacak. “O Güzel ve konuk olduğu “Bir Varoluş Mücadelesi o yönüne değindi. Paneli izlemeye ge Büyülü İnsanlar” başlıklı söyleşi sonra Olarak Kadın ve Edebiyat” ile Sebahat lenler arasında yer alan sinema yazarı sı saat 17.00’de Oral, kitaplarını imza Taş Altıparmak’ın moderatörlüğünü yaptı ve arşivcisi Vadullah Taş, panel sonra layacak. l Kültür Servisi Bağlantılar sürüyor!Hollanda ile Türkiye arasında kültür ve sanat alanındaki işbirliği devam ediyor Hollanda Sarayı’nda yapılan “Devamlı Bağlantılar” etkinliklerinde kültür ve sanat aktörleri bir araya geldi. Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu, kültür sanat alanında halihazırda devam eden işbirliklerini sürdürülebilir kılmayı ve yeni bağlantıların kurulmasını hedefleyen etkinliklerin yer alacağı “Devamlı Bağlantılar” isimli iki günlük programını 25 ve 26 Eylül’de Hollanda Sarayı’nda gerçekleştirdi. Progra mın sonunda “Kültür Sezonu Açılış Resepsiyonu” da düzenlendi. “Devamlı Bağlantılar” Kültür İçin Alan ile birlikte Avcılar ve ŞişORHUN li belediyeleri işbirliğiyle ATMIŞ yapıldı. Bir araya geldiğimiz Hollanda Kraliyeti Ku¨ltu¨r Ataşesi / Basın ve Ku¨ltu¨r İşleri Başkanı Dr. Quirine van der Hoeven ve Hollanda Ankara Bu¨yu¨kelçiliği ve Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu Ku¨ltu¨r Başmu¨şaviri İpek Sur van Dijk projenin ana fikrini anlattı. Kültür Ataşesi van der Hoeven, araştırma projesinin Kasım 2017Şubat 2019 tarihleri arasında İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları, Hollanda Ankara Büyükelçiliği ve Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle gerçekleştiğini dile getirirken, proje kapsamında Türkiye’nin farklı bölgelerinden 19 şehre ziyaretler düzenlendiğini belirtti. Van der Hoeven, böylece kültür ve sanat alanında ihtiyaçları belirlemek, yeni yerel bağlantılar kurmak ve Türkiye ile Hollanda arasındaki kültürel bağı güçlendirmenin hedeflendiğini ifade etti. Projenin ardından haziran ayında “Sanat ve Kültür Yoluyla ‘Harika imkân’ Deneyimini aktaran Avusturya Kültür Ofisi Program Direktörü Halide Aktaş ve program koordinatörü Alexander Heinz, “Biraz yorucu, ama harika bir konsept” dedi. Aktaş, “Projelerini gerçekleştirmek isteyen, farklı alanlardan insanlarla bütçesi olan taraflar buluştu. Bence harika bir imkân. Çünkü bazıları normal şartlarda bizimle belki de hiç görüşme şansı bulamayacaktı. Bizim için de aynısı geçerli. İlgi duyduğumuz projeler de oldu” diye konuştu. Bağlantılar Kurmak” başlıklı iki günlük konferans düzenlenmiş ve gazetemizde de yer bulmuştu. İpek Sur van Dijk ise konferansla ilgili, “Biz ziyaret ettiğimiz şehirlerde bireysel olarak herkesle buluşmuştuk. Ama bu konferans, o kişileri birbirleriyle buluşturdu” diye konuştu. ‘Speed Dating’ nedir? “Devamlı Bağlantılar” programı da proje ve konferans ile temelleri atılan işbirliklerinin derinleşmesini ve yeni bağlantılar kurmasını amaçlıyor. Bu kapsamda Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve uluslararası kurumlardan gelen kültür sanat aktörleri bir araya geldi. “Speed Dating” adı verilen buluşma lar, yeni ve işbirliklerinin doğması için fırsat yarattı. Hollanda’da çokça kullanılan bir yöntem olan “Speed Dating”, birçok insanın aynı anda, kısa sürelerde diyalog kurmasını sağlıyor. Büyük olasılıkla Türkiye’de ilk kez önceki gün Hollanda Sarayı’nda kültür ve sanat aktörleri bu yöntemle bir araya geldi. Sanatçılar, kültür kurumları, yerel yönetimler ve fon sağlayan kamu kuruluşları yetkilileri yüz yüze görüşme şansı buldu. Etkinliğe katılanlar arasında Beşiktaş Belediyesi, ABD İstanbul Başkonsolosluğu, Anadolu Kültür, Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu, GoetheInstitute İstanbul, Saha Derneği, Kültür İçin Alan gibi toplam 17 “partner” vardı. Her kurum temsilcisi 7 dakika bo yunca karşısına geçen kişilerin kendileriyle ilgili projelerini dinledi. 7 dakika dolduğunda bir zil çalındı ve temsilcinin karşısına başka bir kişi daha oturarak kendi projesini anlattı. Bu şekilde 4 oturum yapılırken yukarıda sayılan temsilciler 3 saatte çok sayıda kişiyle görüştüler. Kültür Başmüşaviri İpek Sur van Dijk, hazirandaki konferans sonrası çok fazla olumlu geri dönüş aldıklarını dile getirirken, “Speed Dating” ile ilgili “Konferanstaki herkes tekrar bir araya gelmek istedi. Ama bu kadar çok sayıda organizasyonun bir araya gelmesi zaman açısından çok zor. O yüzden hepsini bir araya getirmenin en iyi yöntemi buydu” şeklinde konuştu. ‘Dil devrimi, üfürükçülerle bağı kopardı’ l İmamoğlu’nun yanı sıra, İnönü Vakfı’na, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne, Bursa Çağdaş Eğitim Kooperatifi’ne, yazar Aytül Akal’a ve Ali Kınacı’ya da onur ödülleri verildi. Ödüllerin verilmesinin ardından tören, yazar Sunay Akın’ın gösterisiyle sona erdi. Dil Derneği, 87. Dil Bayramı’nı Çankaya Belediyesi’yle ortak düzenlediği etkinlikle kutladı. Derneğin yönetim kurulu üyeleri, önceki gün sabah saatlerinde Anıtkabir’i ziyaret ederek, Atatürk’e saygılarını sundu ve mozoleye çelenk bıraktı. Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan ve sanatçı Ali Nihat Yavşan’ın sunduğu etkinliğin açış konuşmasını Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel yaptı. İlk Türk Dili Kurultayı’nın 26 Eylül 1932’de Dolmabahçe Sarayı’nda toplanması nedeniyle Dil Bayramı’nın kutlandığını belirten Özel, şunları kay detti: “Atatürk’ün siyasetin içine girmesin diye kurduğu Türk Dil Kurumu (TDK) ve Tarih Kurumu’nu başbakanlığın içine soktular. Bugün bu kurum Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir bakana bağlı. TDK, 36 yıldır iktidarlar ne istiyorsa onu yapıyor. Biz de dil devrimi’ni sürdürmek amacıyla Dil Derneği’ni kurduk. Kim ne derse desin, dil devrimi başarılı olmuştur. Bugün birileri, halkın bir gecede cahilleştiği masalını anlatıyor. Harf ve dil devrimi, aslında, mektup bile yazamayan halkı yobazlara ve üfürükçülere teslim eden lerin geçmişle bağlarını kopardı.” CHP Sözcüsü Öztrak da, “Dil devrimi bilgiye ulaşan, düşünen, sorgulayan bir bireyin ortaya çıkmasında önemli bir devrimdir. Tüm Atatürk devrimlerinin tamamlayıcısıdır” dedi. İmamoğlu katılamadı Dil Derneği tarafından onur ödülüne değer görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise İstanbul’da yaşanan deprem nedeniyle etkinliğe katılamadı. ANKARA/ Cumhuriyet Evin Galeri’de performans Evin Sanat Galerisi’nde, bugün saat 15.00’te “Bitimsiz!” sergisinin katalog tanıtımı ve sergi turunun yanı sıra kavramsal çerçeve ve yapısal kompozisyonu Tuğçe Ulugün Tuna tarafından oluşturulan “Dekompoze” isimli performans sergilenecek. Performansı sanatçı Ekin Ançel gerçekleştirecek. Tuna, ayrışmak, parçalanmak anlamına gelen tıp ve madencilik terimi “dekompoze” isimli performansında yerküre ve beden kavramına odaklanıyor. l Kültür Servisi Dil Bayramımız kutlu olsun Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül 1932’den beri her yıldönümünde Türk Dil Bayramı’nı kutluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki büyük dil devrimimiz, “Etrâkı bi’idrak” (anlayışsız Türkler) denilen bir ulusun görkemli uyanışını sağladı. Türkçeyi boyunduruklarından kurtaran, Türkçenin topraklarımızda kök salmasını, ortak dil olmasını, gürbüzleşip gelişmesini sağlayan, emekleriyle zenginliğini ve güzelliğini kuşaktan kuşağa aktaran, dil savaşımına yıllarca omuz veren ve şükranla anmamız gereken Türkçe tutkunu aydınlarımızı burada tek tek ele almanın olanağı yok. Dilimizin bugün yaşadığı Bugün yaşadığımız gerçeklik, insanın her bakımdan tüketildiği, kirletildiği bir gerçekliktir. Bu tüketim düzeninde “yükselen değerler”in yok ettiği şeylerden biri de dilimizdir. Dil savaşımımız, karşıdevrimin 1940’ların sonundan beri attığı adımlarla zaman zaman hızı kesilse de hep sürmüş, siyasal iktidarların, devletin çeşitli organlarının baskılarıyla karşı karşıya gelmiştir. Markalarla, etiketlerle, mağaza adlarıyla, ürün adlarıyla, hatta sanat yapıtı adlarıyla ve insanlığın bulduğu en etkin teknolojik araç olan medya aracılığıyla tutsak altına alınıp kirletilen, tüketilen dilimiz, ırkçı ve dinci bağnazlıklarla yüklü ideolojilerin, siyasal iktidarlar düzeninin kuşatması altındadır. Geleceğimiz olan çocuklarımızın yetiştirilmesinden başlayarak günlük yaşamda Türkçenin tutsak edilmesi, üvey evlat olarak görülmesi gibi gerçeklerle bugün dil kavgamız, siyasal alanda olduğu gibi karanlığın kuşatmasına girmiştir. Yazık ki bu kuşatmaya boyun eğen, Osmanlıca sevdasıyla yazan edebiyatçılarımız türedi... Dil kavgamız sürerken Dil kavgamızı, bu kuşatma altında neler yapmalıyız, kime ne görevler düşüyor sorularının yanıtlarını bularak sürdürmek zorundayız. “Bir köylü toprağını ve öküzünü, bir marangoz tahtasını ve rendesini nasıl severse ben de Türk dilini öyle seviyorum” diyen, Türkçenin en büyük ustası olmayı başaran Nâzım Hikmet, tüm yazarların örnek alması gereken dil sevgisi, dille ilgili tavrıyla yazın emekçilerine çok görev düştüğünü vurguluyor: “Her yazıcı elinden geleni yapsa taşlı tarla ayıklanırdı. O ayıklandı mı, ondan sonra dil toprağımızın verimliliği artardı... İyice ayıklanmış, sürülmüş, nadas edilmiş tarlaya dilediğimizi daha kolaylıkla ekebilirdik.” Yunus Emre’lerden beri yüzyıllardır direnenlerin Cumhuriyetle taçlandırdığı, Cumhuriyetin kul olmaktan çıkarıp insanlaştırdığı, özgürleştirdiği insanların sahiplenmesiyle temizlenen tarlamız var şimdi; dilimiz ve yurdumuz var. Toprağımız dilini sahiplendi, ortak dil durumuna yükseltti, özgürleştirdi. Sanatçılarının bu zenginliğe kattığı güzelliklerle görkemli bir tutku oldu Türkçemiz. Borçluluğumuzun bayramı Türkçemizi savunmak, “insanım ve bu yurt benim yurdum” diyen tüm sanatçılarımızın ortak görevidir. Bu görev, bu toprakları yurda, bu topraklarda yaşayanları ulusa dönüştüren atalarımıza ödeye ödeye bitiremeyeceğimiz sonsuz bir borçtur. Karamanoğlu Mehmet Bey’den dilimizde sadeleşmenin öncüsü Ömer Seyfettin’e, tek başına bir kurum gibi dil savaşımı veren Nurullah Ataç’tan Dil Derneği’ni yıllarca omuzlayan Ömer Asım Aksoy’a, “Bütün büyük uygarlıklar büyük dillerden sonra gelmiştir” diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan “Hacivatça”dan kurtulmaya ömrünü veren Aziz Nesin’e, dilimizin karıncası Tahsin Yücel’den Erdemin Başı Dil diyen dil öğretmenimiz Emin Özdemir’e ve tüm Türkçe sevdalılarına olan bu borçluluğu duyumsayarak Türkçemizin 87. Dil Bayramı’nı kutluyorum. Şarkı sözlerine hapis cezası! Rap sanatçısı Khontkar hakkında “uyuşturu cuya özendirme ve bulun durma” suçlamalarından 4 yıl 2 ay hapis cezası ve rildi. Yazdığı şarkı sözle ri nedeniyle cezalandırı lan Khontkar takma isimli Khontkar Onur Dinç, duruşma son rasında şu açıklamayı yaptı: “Bugün yaptı ğımız müzik yüzünden yargılanışımızın son duruşması vardı. Mahkeme anayasal özgür lüğümü ihlal eden hukuka aykırı bir karar verdi. 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldık.” Bunun üzerine sosyal medyada destek gö ren ünlü rap sanatçısına destek amaç lı “FreeHipHop (Hip hop’u özgür bırakın)” kampanyası başlatıldı. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle