28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 1121 HAZİRAN 2019 CUMA Ucuzluk bize uğramadıGeçen yıl dünyada gıda ürünleri ucuzladı. Türkiye’de ise her gün yeni zamlar geliyor 2018’de uluslararası süt ve süt ürünleri yüzde 4.6 ucuzladı, Türkiye’de yüzde 30 zamlandı. Dünya 2018’de yüzde 2.3 daha ucuza et yerken, Türkiye’deki et fiyatları yüzde 2338 arttı. Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) 2018 Sektör Değerlendirme Rapo fiyatları ise yüzde 11 artarak 44.33 TL/kg’a çıktı. Yılın ilk yarısının bitmesine ru, küresel gıda fiyatları rağmen, fiyatlar yükselme düşerken, Türkiye’deki gıda fiyatlarının yükseldiğini ortaya koydu. GAMZE BAL ye devam ediyor. ESK’nin haftalık piyasa bültenine göre, 19 Nisan19 Ma Raporda yer alan FAO Gıda yıs aralığındaki bir aylık süreçte Fiyat Endeksine göre, 2018’de kuzu eti tüketici fiyatı aylık yüz dünya genelinde yalnızca hubu de 1.1 artarak 52 TL’ye çıktı. Da bat ürünlerinin fiyatı arttı. Diğer na eti ise aylık yüzde 5.5 yükse tüm gıda ürünlerine ait fiyatlar lerek 48 TL oldu. Ancak TÜİK’in ise geriledi. 2017’den 2018’e ge hesapladığı enflasyon oranları çen bir yıllık dönemde dünyada ile TÜİK’in hesaplamalarını baz şeker fiyatları yüzde 22, yağ fi alan ESK’nin verdiği fiyatlar, yatları yüzde 14.7 düştü. Süt ve çarşı pazarın enflasyonundan süt ürünleri fiyatları yüzde 4.6 daha düşük çıkıyor. 2018 Ara gerilerken, et fiyatlarındaki dü lık itibarıyla kilosu 50 TL’yi bu şüş yüzde 2.3 oldu. Türkiye’nin lan kasaptaki kırmızı etin kilo gıda enflasyonuyla baş etmeye su, 2019 OcakHaziran arasında çalıştığı 2018’de, dünyada yal 60 TL’ye kadar yükseldi. nızca yüzde 9 ile hububat ürünlerinin fiyatı arttı. Döviz kaynaklı Türkiye’de ise bir türlü durdurulamayan gıda fiyatlarındaki artış oranı, enflasyon üzerinde ciddi baskı yaratmaya devam Türkiye’de gıda fiyatlarındaki zamların temel sebeplerinden biri TL’nin değer kaybetmesi. Döviz yükselince üretim maliye En pahalı alkol tüketen 5. ülke ediyor. Fiyatlar her geçen gün daha da zamlanıyor. Fiyat artışı sürüyor 2018’de yüzde 4.6 ucuzlayan uluslararası süt ve süt ürünleri fiyatlarının detaylarına bakıldığında, peynirin yüzde 5.2, tereyağının yüzde 4.4 gerilediği görüldü. Raporda, fiyatların 2018 Haziran’dan bu yana sürekli düştüğü ifade edildi. Türkiye’de ise geçen yıl yağ fiyatları yüzde 30 arttı. Aynı yıl süt ve süt ürünlerindeki zam da yüzde 30’u aştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2018’de tereyağı fiyatı yüzde 30.07 zamlandı. 2013’ten bu yana tereyağındaki fiyat artışı yüzde 152’yi buldu. Kutu süt yüzde 26.86, yoğurt yüzde 20.01, tulum peynir yüzde 29, kaşar peyniri yüzde 21.24 ve beyaz peynir yüzde 18.87 zamlandı. 2018’de ortalama kuzu eti tüketici fiyatı yüzde 23 artarak 49.65 TL/kg’a yükseldi. ti son bir yılda yüzde 100’ü aştı. Tarımsal girdilerin yaklaşık yüzde 90’ı ithal. Her geçen gün TTÜKETİM AZALDI ürkiye 2018’de 37 ülke arasında İzlan temel girdi kalemlerinden yem, da, İrlanda, Norveç ve gpzdpllsümtedbodlsşşsdkaaeeüeeüıatlüiaeieaaernmsranr.uEllneşnvhhlhfbıılrsdeYiztüşgnSiacaeaardyaıivrkeaeııırKnmeımnllekoaildentbnntakıanltkilt’evaısnaılinneaggludkevdiaieaesrzyaesiıösifcetenoldbrskniaernomiısmuefkyılendeaiıyistrnagztridnaybeüebıkyittaıiyeaıl.naotüsfarersiranaazolrıpR,iltkktbiünka,onyiladol,lomdaldaleimrenatyüamakaeaürüarıpnitiranlrtadunhr.tsraeınloab,efıtghineıneYadsüriünırdsğytieytkğıeedardüdareraabiialaiaıteukşcaağüalekrgkdabttrketiaki,mznenteösaiineftkkenaükmickgimktrlklfiüyznllieicçieaeüdienıeiciraiarraaündnürztürdypiteimttsikkyeekilnlüiolıekai.blşdlasmdaüorişenıaninhktymtoaüatteükkydtlüiirkğdtimzlüevkasyı.meikrdeumkaSdieü2kytae.ierneeeensz0eiiKlr2tmedtyekdt,yy3nt1iuR0ai7mmitakümeiüü.,ktrary12ö’zübkudü8tkzzkiıpEüi15şrsaçedd8üimkyeaetyorzytenüDet.tçeüeaktdıü3ıruöv.ilklüztezimmupçızet2e’7yBnnbiandtkğüem’da,.ünicidüola2ub7Seşkdhekebydzeiyşap.ntaüeneaır3yedü1a.küi7lşl8tel.ttnae3ü2yezıBdik.oil.btm8emıd0k1naybüüiğo,ip5si2tzdıe1ryşabtilı8re.iltan9iaümadüşeaertü3münkzgküietke.de7aeılbötenttüsetaüiraişioteşrlsuFiirlpikeiinşkçsaenplkereıa2hlnneıleitlcylnc2oa0nv,aİKddyeBGrüetzdçadl0na1denniıaıaefokkaiüelğriny1n8ıTitdiayryi.sylshrccıgi5asyaeÜ8n’aiblnaeBdedüa.kıtM,av.dr’’ddaİatkaküdeuoe,RKüavpParaaanldşanlAıloüH,ğeeİnalyakyk,üününv3ar‘ml,rruhareleeSÇkkenziga7iSsmaisvgrdteeaaeçagioseiüoıaellköoüytnnreıtkvruelNsyllnıabreduinlukikycnTyrkkiearroriebutyayaoeetüasaş(e,ealrnvaa.uG,t,kltltuıü,vsimüleüae’daySMnLsiakıdePültskdnnınrkeeiaüaşü,Kmaçtezoaaea,)ekttnu,ı, Türkiye ise, 2017’de gıda ve alkolsüz içecekler ana grubunda fiyat düzey endeksi en düşük 7. ülke iken, 2018’de 4. ülkeye geriledi. Ancak istatistiğin alt kırılımlarına bakıldığında Türkiye’nin özellikle alkollü içecekler ile süt ve süt ürünlerini, kıyaslandığı bazı ülkelere göre daha pahalıya tükettiği ortaya çıktı. Alkol ve süt ürünlerinin yanı sıra, Türkiye 2018’de Polonya, Romanya, Bulgaristan, Karadağ ve Kuzey Makedonya’dan da daha pahalıya et tüketti. Öte yandan, kurdaki artışın satınalma gücüne olan olumsuz etkisi, TÜİK’in açıkladığı bu veride de kendisini gösterdi. 28 AB ülkesi genelinde 100 Avro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetini Türkiye 2017’de 53 Avro’ya alırken, 2018’de 70 Avro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabilir hale geldi. Türkiye’de 2016 ve 2017’deki kişisel ulaşım araçları fiyat endeksi, AB ülkelerinin ortalamasının yüzde 5 üzerinde ol Ortalama dana kuşbaşı tüketici gerilediği ifade edildi. Kuzey Makedonya oldu. muştu. l Ekonomi Servisi Fitch: Merkez’in kredibilitesi zayıf Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Yönetici Direktörü Edward Parker, “Türkiye’de enflasyonun düşüşünün önümüzdeki aylarda baz etkileriyle hızlanmasını bekliyoruz” dedi. Merkez Bankası’nın kredibiletisinin zayıf olduğunu söyleyen Edward Parker, yeni politika hatalarının ihtimal dışı bırakılamayacağını aktardı. Parker, Türkiye’de cari açığın düştüğüne işaret ederek, “Türkiye”nin geçtiğimiz yazdan bu yana (cari açıkta) yaşadığı düzeltme dikkati çekici. Bununla birlikte Fitch’in pozitif görünüm belirlemesi için daha fazla ilerleme görmesi gerekiyor. Öte yandan Türkiye’de kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı düşük kalmayı sürdürecek” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Üreticinin maliyeti yüzde 30.66 arttı Ülke sınırları içinde üretimi yapılarak yurtdışına ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurtdışı üretici fiyat endeksi (YDÜFE), 2019 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 4.19, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13.09, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30.66 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 40.39 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 4.95, imalat sanayi sektöründe ise yüzde 4.17 artış olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla artış; yüzde 6.50 ile diğer madencilik ve taşocakçılığı ürünleri, yüzde 6.13 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler, yüzde 5.58 ile diğer ulaşım araçları sektöründe gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Bülent Eczacıbaşı: Enflasyon yatırımcının önünü görmesini engelliyor ‘Enflasyondan korkmalıyız’ Güven yüzde 23 düştü Tüketici güveni haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 düşüşle 57.6 seviyesine geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 4.3 oranında arttı. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi ise geçen yıl haziranda 89.1 iken 78.3’e düştü. Genel ekonomik durum beklentisi endeksi (ge lecek 12 aylık döneme ilişkin) haziranda bir önceki aya göre yüzde 5.4 artarak 73.9 oldu. Veri geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 24 geriledi. İşsiz sayısı beklentisi endeksi ise geçen yıl haziranda 75.4 seviyesindeyken bu haziranda 56.3’e geriledi. l Ekonomi Servisi Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ec zacıbaşı, Türkiye’nin bilinçli ve doğru bir sanayi politikası uy gulamadığını anlatarak, “Ders ler alınarak sağlıklı sanayi poli tikaları uygulayabiliriz. Türki ye hangi konularda öne çıkma lı, hangi teknolojilerde uzman laşmalı, geleceğin sektörleri ne olabilir, bu konularda devlet ve özel sektör işbirliğiyle böyle bir politika uygulamadık” dedi. Eczacıbaşı, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada Türkiye’yi cazip bir ülke durumuna getir mek için istikrar, eğitim konula rının önemli olduğunu söyledi. Sanayi yatırımları açısından Türkiye’nin cazip ülke olması gerektiğini anlatan Eczacıbaşı, “Bunun bazı koşulları var. Birin cisi istikrar. Enflasyon çok kö tü bir şey ve Türkiye enflasyo nun zararlarını on yıllar boyunca yaşadı. Enf lasyon gerçekten çok korkmamız gereken bir şey ve bu dönem lere geri dönmememiz lazım. Enflasyon ya tırımcının önünü görmesini engelli yor” dedi. Eczacıbaşı Moody’s 11 şirketin notunu indirdi Uluslararası derecelendirme kurumu Moody’s, son bir haftada Türkiye hakkında açıkladığı üçüncü raporda 11 Türk şirketinin kredi notunu düşürdü. Kurum tarafından yapılan açıklamada şirketlerinin notunun düşürülmesinin Türkiye’nin notunun düşürül mesiyle doğrudan bağlantılı olduğu belirtildi. Yazılı bildiride, “Notlandırılan şirketlerden birçoğu ihtiyatlı finansal politikaya, sağlıklı bilançoya ve döviz geliri içeren güçlü iş profiline sahip. Bu şirketlerin kredi göstergeleri daha yüksek notlara işaret ediyor. Ancak şirketlerin notları, yabancı para cinsi tahvil tavanı ile sınırlandırılıyor çünkü bu şirketler Türkiye’nin siyaseti, hukuku, maliyesi ve mevzuatı ile doğrudan ilişkili” ifadelerine yer verildi. Moody’s aralarında Türk Hava Yoları, OYAK, Koç Holding, Anadolu Efes Biracılık, CocaCola İçecek AŞ, Doğan Şirketler Grubu Holding’in de olduğu şirketlerin notunu indirirken Erdemir, Rönesans Gayrimenkul, Turkcell ve Şişecam ile ilgili incelemelerin de sürdüğünü açıkladı. l Ekonomi Servisi Hukuksuzluğun bedeli... Lokomotif raydan çıktı ve baş aşağı inişe geçti... Fren tutmuyor. Ve doğal olarak vagonları da sürüklüyor peşi sıra. Türkiye’nin durumu şu anda tam da bu. Tarımda, siyasette, dış politikada, eğitimde yanlış politikaların bedelini 80 milyon öderken İstanbul’u 25, Türkiye’yi tam 17 yıldır tek başına yöneten iktidarın, gösterecek tek doğru çıkış yolu bile kalmamış durumda. Böğürüyor durmadan... Tehditler savuruyor. İstanbul seçimini bir toplumsal kutuplaşmaya dönüştürmekten vazgeçmiyor. Her şeyin başının kendi yarattığı hukuksuzluk olduğunun ve aynı hukuksuzluğun bir gün kendi sonunu getireceğinin henüz farkında değil. Ama artık başkaları farkında: Siverek’te bir çocuğun gözleri önünde tüm ailesi katlediliyor. Ve o çocuk büyük acısı içinde ana babasının öldürülmesini izlerken bir yandan da kanıt olsun diye kaydediyor görüntüleri. O küçücük yaşında biliyor, bu vahşetin örtbas edilebileceğini, siyasal iktidara hizmet eden bir yargı gerçeğini... İstanbul’un göbeğinde anlı şanlı bir otel, savcılık izni olması gerekirken müşterilerinin giriş çıkış görüntülerini, kayıtlarını iktidar ile paylaşabiliyor umarsızca. Çünkü ilişkiler ağı, çıkarlar bunu gerektiriyor sahipleri için. Ama gizli kalmıyor, İBB’den onlarca ihale aldıkları ortaya çıkıyor. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil. Büyük kırılma başladı. AKP’nin kaleleri olan Sancaktepe’de, Sultanbeyli’de İmamoğlu’nun etrafındaki kitleler işte bu değişimin başladığını gösteriyor. Öte yandan teknoloji dediğimiz olgu, sosyal medya takkeleri savuruyor ve kel ortaya çıkıyor. 23 Haziran’daki demokrasi mücadelesi işte bu yüzden bir yandan da sonun başlangıcı anlamına geliyor. Bölgede yalnızlaşan Türkiye Dünya da aynı dünya değil. Ticaret savaşlarının kızıştığı, askeri hareketliliğin arttığı bir dönemin içindeyiz ve Türkiye giderek yalnızlaşıyor. Doğu Akdeniz ve bölgedeki doğalgaz yatakları son günlerin en önemli dış politika konusu. Türkiye Fatih’ten sonra ikinci sondaj arama gemisi Yavuz’u dün bölgeye gönderdi. Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün, Filistin ve Mısır, Doğu Akdeniz Gaz Forumu kurdu. Kıbrıs Rum Kesimi ayrıca, Yunanistan ile birlikte Mısır, İsrail ve Ürdün’le işbirliği içinde... ABD ve AB, bu işbirliklerine destek veriyor. Doğru bir dış politika izleyerek süreci yönetebilirdi; en azından eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel’in söylediği gibi önce bölgeyi “Münhasır Ekonomik Bölge” ilan edebilir, kayıtlara geçirebilir ve öyle petrol arama işlerine başlayabilirdi. Ancak AKP hukuksuzlukla ülkeyi yönetmeye o kadar alıştı ki, aynı şeyi dış politikada da yapıp başarılı olacağını sanıyor. Kısa vadeli borç 120 milyar dolar Nisan sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2018 yıl sonuna göre yüzde 3.4 oranında artışla 120.6 milyara yükseldi. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 0.6 artarak 57.5 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 7.7 artarak 57.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2018 yıl sonuna göre yüzde 6.2 oranında artarak 23.9 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 3.5 artarak 91.3 milyar dolara ulaştı. 2019 Nisan sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 175.3 milyar dolar olarak kaydedildi. l Ekonomi Servisi Merkezi yönetim borcu 1.2 trilyon TL Merkezi yönetim borç stoku mayısta 1 trilyon 221 milyar 83 milyon TL’ye ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre borç artışı, bir önceki yılın aynı ayına göre 262 milyar TL, yıl başına göre 154 milyar TL, bir önceki aya göre ise 10.5 milyar TL arttı. Borç stokunda bir yıllık artış oranı yüzde 27.3 oldu. Toplam borcun 620 milyar 133 milyon TL’si döviz cinsinden olurken, toplam borç içinde döviz cinden borcun oranı yüzde 50.78 olarak kaydedildi. Toplam borç içinde dış borcun miktarı 556 milyar 586 milyon TL oldu. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle