28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ 518 NİSAN 2019 PERŞEMBE His dolu itirazlar!AKP’li Yavuz, KHK’lilerin seçimlerde oy kullanmaması gerektiğini düşünüyormuş AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul seçimleriyle ilgili organize usulsüzlük yapıldığı iddialarını somut delil sunamamasına rağmen yenilerken, KHK ile kamudan atılanların seçmen olamayacağını savundu. Yavuz, dün AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, İstanbul seçimleriyle ilgili Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yaptıkları olağanüstü itiraz başvurusuna ilişkin bilgi verdi. Seçimde partilerin denetimine tabi olmayan “organize usulsüz ve kanunsuz işler” yapıldığını ileri süren Yavuz, bunun CHP tarafından kurgulandığı ve yaptırıldığı iddiasında olmadıklarını, ancak CHP’nin de bu iş ve işlemleri takip etmesi gerektiğini söyledi. Yavuz, “Hiçbir şey olmasa bile diyoruz ki kesinlikle bir şey oldu. Her ileri sürdüğünüz doğru olmayabilir. YSK incelesin diyoruz” ifadelerini kullandı. Yavuz, “CHP ne yaptı bilmiyorum ama bu iş sırf Ekrem İmamoğlu’nun lehine, ona yarasın diye yapıldı” dedi. Sandık kurulu başkanlıklarına ve memur üyeliğe yasaya aykırı olarak kamu görevlisi olmayan 19 bin 623 kişinin görevlendirildiğini belirten Yavuz, sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388’inin mühürsüz, 694’ünün imzasız, 214’ünün boş, 498 tanesinin eksik olduğunu savundu. 31 bin 280 sayım döküm cetvelinden 10 bine yakınının sorunlu olduğunu ileri süren Yavuz, seçimde oy kullanamayacak olan 2 bin 308 kısıtlıya oy kullandırıldığını ileri YSK’ye yaptıkları başvuruya ilişkin konuşan AKP’li Yavuz’un “Hiçbir şey olmasa bile diyoruz ki kesinlikle bir şey oldu. Her ileri sürdüğünüz doğru olmayabilir. YSK in celesin diyoruz” ifadeleri dikkat çekti Yavuz, AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, YSK’ye yaptıkları olağanüstü itiraz başvurusuna ilişkin bilgi verdi. sürdü. Kayıt dışı aktörlerin olduğunu, organize bir iş çevrildiğini ileri süren Yavuz, bunun sadece CHP’ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş olmadığını söyledi. “FETÖ unsurları bu işin içinde mi” sorusu üzerine Yavuz, “12 kişi FETÖ’den ihraç edilen bu sandık başında rol almıştır. 9’u sandık başkanı, 3’ü de memur üye olarak” dedi. İstanbul seçiminin iptal edilerek yenilenmesine karar verilmesi durumunda bu yapıyla seçime gidilip gidilmeyeceği sorusu üzerine Yavuz, “Yetkili kişilerin olduğu sandık başkanı kamu gö revlisidir, mani hali yoktur. Yasaya çok uygun belirlenmiştir. O sandık başkanlarıyla gidilsin, orada bir sakınca yok. Ancak kanuni çerçevenin dışına çıkarılarak görevlendirilen kişilerin seçim iptal edildiğinde orada görevlendirilmesi bizce mümkün değildir” diye konuştu. KHK ile ihraç edilen adayların “kamu hizmetinden yasaklı oldukları” gerekçesiyle mazbatasının iptal edildiğini anımsatan Yavuz, 298 sayılı yasada “kamu hizmetinden yasaklı olanlar seçme hakkına da sahip değildir” hükmünün yer aldığını, YSK’nin bu yönüy Kaftancıoğlu: Biz verileri açıkladık CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un “CHP neden kurguladıkları yeni sistemden veri aktarmadı” sorusuna ve CHP’de sandık sonuç tutanakları olmadığı yönündeki iddiasına sosyal medya hesabından video ile yanıt verdi. Kaftancıoğlu, “İstanbul’da sandık başlarından gelen verileri CHP’nin seçmen takip sistemini (intranet) kullanarak topladık ve an be an verileri 12 basın toplantısıyla açıkladık. Havuz medyası paylaşmadıysa biz ne yapalım? Asıl sorulması gereken; Anadolu Ajansı, oy oranlarını AKP lehine yüksekten açmasına rağmen bir noktadan sonra bu veri akışını neden durdurdu? Son olarak AA bizden veri istedi de vermedik mi?” dedi. le de düşünmesi gerektiğini söyledi. Yavuz, “Kamu hizmetinden yasaklı olanlar için illa bir mahkeme kararı gerekir mi? Bence hayır. KHK ‘kamu hizmetinden yasaklı’ demiş. Böyle bir şeyin fitilini de ateşlemiş oluyorum, bunun da tartışılması gerekiyor” dedi. Sandık kurulu başkan ve memur üyelerini kamu çalışanları yerine dışarıdan belirleyen ilçe seçim kurullarıyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını anlatan Yavuz, CHP’nin elinde de sanıldığı gibi sandık sonuç tutanağı olduğunu düşünmediğini söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet AKP, Maltepe’deki ilçe birleştirme tutanaklarının usulüne uygun düzenlenmediği gerekçesiyle İstanbul Seçim Kurulu’na iptal başvurusunda bulundu. Kurula verilen dilekçede, Maltepe 1. İlçe Seçim Kurulu’nca hazırlanan birleştirme tutanaklarına itiraz edilerek ilgili sandıkların yeniden sayılması talep edildi. AKP’nin talebi İl Se Maltepe’de AKP’ye ret çim Kurulu tarafından reddedildi. MHP’den YSK’ye itiraz MHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Maltepe İlçe Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali istemiyle YSK’ye gönderilmek üzere İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanlığı’na başvurdu. Başvuruda, “Tam kanunsuzluk nedeniyle olağanüstü itiraz hakkımızı kullanarak, İstanbul Büyükşehir Belediye ve İstanbul Maltepe İlçe Belediye Başkanlığı seçim sa yımına gölge düşmesi nedeniyle iptaline karar verilmesi amacıyla bu dilekçemizi ibraz ediyoruz” denildi. Dilekçede bağımsız ve tarafsız yapılması gereken seçime gölge düşürdüğü belirtilen başvuruda, ilçe seçim kurulu müdür vekili ve diğer görevliler hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu da bildirildi.l İç Politika Bomboş bir dilekçeCHP’li Muharrem Erkek, AKP’nin dilekçesindeki iddiaları verdiği yanıtlarla bir bir çürüttü CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, AKP’nin itiraz Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunduğu itirazdilekçesini değerlendire rek “AKP’nin dilekçesinde, seçimin yenilenmesini ge rektirecek hiçbir belge, bil gi, delil yok” dedi. Muhar ilayda kaya rem Erkek dün Sarıyer’deki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un açıklamalarına yanıt verdi. Yavuz’un yanlış bilgiler verdiğini an latan Erkek, “Biraz önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yavuz’un 2 saati aşkın açıklamalarını hep birlik te dinledik. Tekrar edelim, 31 Mart se çimlerinden birkaç gün önce ‘dünya nın en güvenli seçimlerini biz yapıyo ruz’ diyen Yavuz, bugün yine seçimler deki usulsüzlüklerden, kanunsuzluk lardan bahsetti. Ama açıklamaların ta mamına bakıldığında İstanbul seçimle rini kaybetmenin hezeyanı ile yapılan ve içeriğinde son derece yanlış bilgiler ihtiva eden bir açıklama ile karşı karşı ya kaldık” dedi. AKP’lilerin “tüm oylar sayılsa bazı şeyler değişir” sözlerini değerlendiren Muharrem Erkek, “İstanbul’da tüm ge çersiz oyların yeniden sayımı bitti. Ha ni diyorlar ya ‘tüm oylar sayılsa bazı şeyler değişir.’ Hayır değişemez. Çünkü 6 ilçede gördük bunu. Sonuç değişme di. Örneğin, Çekmeköy’de bizim lehimi ze arttı. YSK bir karar aldı, 22 ilçede 57 ‘YSK’Yİ VE BAKANLARI SUÇLAMIŞ OLUYORLAR’ Muharrem Erkek AKP’nin verdiği dilekçedeki iddia ve suçlamalarına bakıldığında ise YSK’nin, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın açıkça itham edildiğinin görüldüğünü söyledi. Erkek şöyle devam etti: “Usulsüzlük varsa en başta sorumlular YSK Başkanı, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’dır. Seçmen kütükleri ya da sandık listeleri son şeklini aldıktan sonra siyasi partilere 25 Mart’ta gönderildi. Biz sistemimize girdik, toplam 23 bin 165 kişinin karşısına oy kullanamaz şerhi düşmüş. Deniyor ki, bin 229 ölü seçmen var. 2531 Mart arasında İstanbul’da bin 229 kişinin ölmesi çok muhtemel. İstanbul’da ortalama 150200 kişi ölüyor. Sandık kurulu ve memur üyelerini biz belirlemiyoruz. Bu değişiklikleri ken dileri yaptılar, bizim itirazlarımıza rağmen. İlçe seçim kurulu başkanlarını yani en kıdemli yargıçlarını da suçladıklarını görüyoruz. YSK’nin seçim takvimine bir bakın. 26 Şubat arasında sandık kuruluyla ilgili itirazların başlangıcı. Niye itiraz etmediniz? Diyorlar ki, bildirilmiyor. Her ilçe seçim kurullarında siyasi parti üyeleri var. Onlar biliyor, niçin itiraz etmediniz? Seçimler bittikten sonra bunları gündeme taşıyorsunuz.” sandık belirledi. Bu 57 sandıkta ‘tümünü sayın’ dedi. Sondaj deniyor. 57 sandık tümü yeniden sayıldı. Yeniden yeniden sayım, seçim güvenliğini ve demokrasiyi yok eder. O yüzden YSK doğru bir kararla oyların tümünün sayılmasını kabul etmedi. Normalde geçersiz oylar sandık başında itiraz edilmediğinde sayılmaz. Daha önce olmadı bu, ama sayıldı” diye konuştu. ‘Süreci yürüteceğiz’ Muharrem Erkek, “Hukuku katlettiler, biz hukuk içerisinde kalarak süreci sürdüreceğiz. Diyorlar ki 5 bin 388 oy sayım döküm cetvelinde mühür yok. Ya siz referandumda YSK’ye dilekçe verdiniz, milyonlarca oy pusulasını geçerli kılın diye dilekçe verdiniz. Milyonlarca mühürsüz oylar geçerli sayılsın diye dilekçe verdiniz. AK Parti’nin açıklamaları böyle devam ederse Sayın Cumhurbaşkanı’nın mazbatası da iptal edilebilir. AKP’nin dilekçesinde, seçimin yenilenmesini gerektirecek hiçbir belge, bilgi, delil yok. İçi, altı bomboş bir hukuksuz taleple karşı karşıyayız. İtiraz tabii ki haktır. Ama bir hakkın kötüye kullanımını hukuk sistemi korumaz. Bir hakkı kötüye kullanarak siz, İstanbul’un iradesini zedeliyorsunuz. Milli iradeyi sakatlıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Seçimlerin sonucunun değişmesi için aradaki farkın üzerinde kısıtlının oy kullandığını ispat etmek gerektiğini kaydeden Erkek, “Tam kanunsuzlukla başvurdular. 4 yerde seçim yenilenecek bu dönemde mesela Yusufeli’nde 1 oy farkla bitti seçim. 2 kısıtlının oy kullandığı tespit edildi. Tekrarlanması doğru seçim. 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri kanununun 7. ve 8. maddeleridir burada önemli olan. Seçimin sonucunu etkileyecek haller budur. Bu 2 maddeye bakar YSK. Der ki kanuna göre oy kullanmaması gereken kişiler oy kullanmış mı? Seçmen olamayacak kişiler, bunlara bakar. Listede de olması yetmez. Farktan yüksek oy kullanmış olması gerekir" dedi. l İSTANBUL Nihal Olçok’tan AKP’li Yavuz’a ‘FETÖ’ tepkisi 15Temmuz darbe girişiminde eşi Erol Olçok ve oğlu Abdullah’ı kaybeden Nihal Olçok, Twitter’dan yaptığı paylaşımda 31 Mart’ta “FETÖ’den ihraç edilen kişiler, sandık başında rol aldı” açıklamasını yapan AKP’li Ali İhsan Yavuz’a tepki gösterdi. Olçok paylaşımında, “İki, kamu görevlisi olmayan FETÖ’den ihraç edilenlerin yakınları sandık görevlisiydi demiş Sayın Yavuz. Mazbata krizinde akrabalık bu kadar önemliyse Sayın Bakan Pakdemirli ve tutuklu kardeşi, Sayın İsmail Kahraman ve firari damat, Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli ve tutuklu kardeş?” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi CHP YSK Temsilcisi Yakupoğlu AKP’nin ileri sürdüğü iddiaları değerlendirdi ‘CHP’ye fatura edilemez’ CHP Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, AKP’nin İstanbul seçimlerinin iptali talebiyle YSK’ye yaptığı başvurular arasında gösterdiği cezaevindekilerin oy kullandığı iddiasına ilişkin olarak, “Cezaevi seçmen listeleri, Adalet Bakanlığı tarafından YSK’ye verilen listelerdir. CHP’ye bu fatura edilemez” dedi. Yakupoğlu, AKP’nin YSK’ye yaptığı olağanüstü itirazla ilgili yazılı açıklama yaptı. Yakupoğlu, YSK’nin sandık kurulunun kanuna aykırı oluşması halinde; yapılmış olan iş ve işlemlerin usulüne uygun olmaları halinde sandık sonucunun iptaline karar vermediğine de dikkat çekti. Yakupoğlu, tutuklular ve taksirli suçlardan hükümlülerin oy kullanmalarının YSK tarihinde ilk kez bu seçimde yasaklandığını anımsatarak şunları kaydetti: “Şimdi bu yasaklama kararına dayanarak cezaevi listesinde yer alan kimi kişilerin, kendi adreslerindeki seçmen listelerinde de isimlerinin yer aldığını ileri sürmek, Ada let Bakanlığı ve YSK Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü’nü suçlamaktır. Zira cezaevi seçmen listeleri, siyasi partilerle paylaşılmaz ve itiraz hakkı yoktur. Bu sebeple oy verme gününden üç gün öncesine kadar seçim takvimine göre 28 Mart 2019 tarihinde YSK, tüm cezaevi seçmen listelerini Adalet Bakanlığı verileri ile yeniledi. 28 Mart 2019 tarihindeki cezaevi seçmen listeleri, Adalet Bakanlığı tarafından YSK’ye verilen listelerdir. CHP’ye bu fatura edilemez.” l ANKARA Kadınların elinden kadınlar tutuyor! İmamoğlu diyor ya, “Verin şu mazbatamızı da işimize gücümüze bakalım!” Yıllardır yiye yiye semirdikleri İstanbul’un rantını kaptırmamak için kazanılmış belediye başkanlığını vermemek adına her türlü hukuksuzluğu yapmaları hak, hukuk ve adalete inanan herkesin canını fena halde sıkıyor ve işimize gücümüze bakamıyoruz! Ama bakmamız lazım. Bu satırların yazıldığı saatlerde henüz hiçbir şey netleşmiş değil. Ama belli olacağı saatlerde de yollarda olacağım için sadece “YETER ARTIK VERİN MAZBATAYI!” talebimi şuraya bırakıyor ve işime gücüme dönüyorum! Çünkü insanlar iş, aş bekliyor. Kadınlar üretime katılıyor Seçimler yüzünden epeydir ihmal ettiğim sosyal çalışmalardan ve kadınlardan bahsetmek istiyorum; kadınların elinden kadınlar tutuyor. İki örnek anlatacağım, ikisi de özel sektörden. Çünkü devlet yoksulluğu çözemiyor, yoksulluğu ve açlığı özel sektör çözebilir, “KAPSAYICI İŞ MODELİ” ile diyor, Gülden Yılmaz. Koton, eşi ile birlikte kurdukları ve bugün 30 ülkede 500 mağazaya ulaştıkları dev bir şirket. Bu şirketin 11 bin çalışanının yüzde 63’ü, yöneticilerinin yarısı kadın. Ama mesele sadece kendi çalışanlarının kadın olması değil, gelir üretmeyen ve tüketmeyen kadınları da üreten ve tüketen haline getirmek. Bu kadınları da GAP İdaresi altındaki ÇATOM’larda bulmuşlar. Gaziantep Kilis’deki ÇATOM’u kalabalık bir kadın gazeteci grubu olarak ziyaret ediyoruz. Daha önce hiç para kazanarak çalışmamış kadınlar, burada Koton El Emeği Koleksiyonu için hazırlanmış giysilere taş, stras, boncuk, pul işliyor, ayda 600’den 2 bin TL arası bir gelir elde ediyor. Sadece Kilis değil, 5 ilde 18 ÇATOM’da 6500 kadın, sadece para kazanmıyor, diğer kadınlarla birlikte sosyalleşiyor, eğitim programlarına katılıyor. Koton bu işlemeleri makinelerle de yapabilir ama bu çalışmayı kadınları ekonomiye kazandırma projesi olarak yapmakla kalmayıp başka şirketlerin de buna katılması için örnek olmayı, deneyimlerini paylaşmayı hedefliyor. 2016’da 13 bin parça ile başlayan ilk koleksiyon, bugün 350 bin adet satılarak projenin sürdürülebilir olması da sağlanmış ve proje, Birleşmiş Milletler UNDP ve GAP İdaresi’nin de katkısıyla büyüyüp serpilmiş. Koton’un içindeki Kadın Komitesi’nin de, patronun da kadınların çalışma hevesini gördükçe gözlerinin için gülüyor. Bu koleksiyona ilgi gösterip satın alan sizlerin sayesinde o kadınların da yüzü gülüyor! Şiddet mağduru kadınlar Türkiye’de 38 markadan 49 oteli şemsiyesi altında toplayan Accord Hotel’in merkez yöneticilerinden, Akıllı Oteller projesinin mimarlarından Maude Bailly ile yaptığımız toplantıda da 100 ülkedeki 4800 otellerindeki 300 milyon Avro’luk müşteri sadakat programı tanıtımı dışında bir konu ilgilendiriyor beni. Otelin oda hizmetleri bölümünde istihdam ettikleri kadın personele verdikleri imdat butonu! Çünkü bu personel, hiç beklemediği bir anda istismara yönelecek bir otel müşterisine muhatap olabiliyor. Dahası, kendisinin güvenlik gerekçesiyle pek de bahsetmek istemediği bir başka proje benim için daha önemli. Canan Güllü’yı bizden önce toplantı yaparken görüp ağzından lafı almıştım: şiddet mağduru kadınlar bu büyük sistemde, eğitilerek otel personeli olarak çalıştırılıyor. O kadınların hem ekonomik desteğe, hem işe, hem kendilerini güvende hissetmeye ihtiyacı var ve bu en iyi güvenli, korunaklı bir büyük kurumsal bünyede olabilir! Accord Oteller Grubu’nun RİİSE projesi ise “çeşitlilik ve cinsiyet eşitliği” demek. Grup, cinsiyet eşitliğine, He for She programına inanıyor. En tepe yönetimde kadın, erkek, her ülkeden yönetici var ve bu çeşitliliğin, farklılığın, en iyi ekibi oluşturduğunu düşünüyorlar. 100 ülkede 4800 otele sahip bir grup için Türkiye’de böyle bir projeye önem vermeleri ne kadar ilginç! Toplantının sonunda ilginç bir rastlantı, Dilek İmamoğlu ile karşılaşıyorum. Ne düşünüyorsunuz diye soruyorum, “Eşi olarak alıp kocamı gitmek geliyor içimden, ama bir yurttaş olarak herkesten fazla hak ettiği mazbatasının verilmesini ve İstanbul’a hizmet etmesini!” diyor. Tıpkı bizim gibi! PROF. ERGUN ÖZBUDUN: AKP’nin iddiaları seçim hukukuyla bağdaşmıyor 31Mart seçim sonuçlarına ilişkin AKP’nin yaptığı olağanüstü itirazı değerlendiren anayasa hukukçusu Prof. Ergun Özbudun, AKP’nin hiçbir iddiasının hukuki çerçevesinin olmadığını söyledi. DW Türkçe’ye konuşan Özbudun, YSK’nin 31 Mart öncesinde bir seçim takvimi açıkladığını, seçmen listelerinin askıya çıktığını ve itirazlar için tüm taraflara zaman verildiğini vurguladı. Özbudun, “AKP’nin yaptığı itirazlar için zaman çoktan geçmiştir. Olağanüstü itiraz, seçim günü seçmenin iradesinin sandığa yansımasını engellemiş olayları, durumları kapsar. AKP, seçim gününü değil de, öncesini sorguluyor ama bu sorgulamanın seçim hukukunda yeri yoktur” dedi. Özbudun, “Türkiye’de bugün herkes hukuk çerçevesinden olaylara bakmakta zorlanıyor ama YSK’nin AKP’nin iddialarından yola çıkarak büyük bir hukuksuzluğa izin vereceğini sanmıyorum. İtirazın reddedileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle