15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 25 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Dosya rafta tozlandı!Cumhuriyet yazar ve yöneticileri cezaevine giriyor, AYM 2 yıl 2 aydır neyi bekliyor? Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet davasında yargılanan 10 eski yazar ve yöneticimizin bireysel başvurularını 2 yıl 2 aydır gündemine almadı Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteciliğin yargılama konusu yapıldığı ve sonunda “mahkum” edildiği Cumhuriyet davasıyla ilgili bi reysel başvuruları kaplumbağa hızında inceliyor. Cumhuriyet’e yönelik 31 Ekim 2016’da düzenlenen operasyon sonAlican rası gerçekleşen tutukuludağ lamalar üzerine, 26 Aralık 2016’da AYM’ye bireysel başvuruda bulunulmuştu. Başvuruda bulunulan isimler, o tarihte tutuklu olan Murat Sabuncu, Akın Atalay, Önder Çelik, Turhan Günay, Hakan Kara, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Musa Kart, Güray Öz, Kadri Gürsel ile sonraki süreçte Ahmet Şık oldu. Dilekçede, tutuklamanın hukuka aykırı olduğu, bu nedenle anayasada güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği ile basın ve ifade özgürlüklerinin ihlal edildiği belirtildi. AYM Genel Kurulu, sadece Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın başvurusunu karara bağlayarak, tutuklamanın hukuki olmadığı gerekçesiyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermişti. Mahkeme, basın ve ifade özgürlüğü yönünden ise herhangi bir karar vermemişti. AYM İkinci Bölümü, diğer isim AYM Başkanı ‘hak eksenliyiz’ demişti Cumhuriyet davasındaki başvuruları gündeme alma konusunda tek yetkili olan AYM Başkanı Zühtü Arslan, 20 Şubat’ta üye Yıldız Seferinoğlu’nun yemin töreninde yaptığı konuşmada, yüksek mahkemenin bireysel başvurularda hak eksenli yaklaşım gösterdiğini söylemişti. Bu hak eksenli yaklaşımın temel hak ve hürriyetleri esas alan insanı yaşatma paradigmasına dayandığını belirten Arslan, anayasal adaletin te sisi için çaba gösterdiklerini kaydetmişti. Arslan, “Anayasanın ve temel hak ve hürriyetlerin tam olarak korunduğu ideal bir anayasallık denetiminin derdini ve arzusunu taşıyoruz. Zira biliyoruz ki etkili bir anayasallık denetimi demokratik hukuk devletinin devam ettirilmesinde hayati bir işlev görmektedir” demişti. Arslan’ın aynı hak eksenli yaklaşımı Cumhuriyet davası için ne zaman göstereceği soru işaretlerine neden oldu. l ANKARA ler yönünden ise başvuruları ancak 3 Temmuz 2018’de gündemi aldı. Bölüm, başvuruların esasına girmeyerek, dosyayı AYM Genel Kurulu’na sevk etti. AYM Genel Kurulu, aradan geçen 8 aya karşın dosyayı görüşmekten kaçınıyor. Oysa başvurularla ilgili daha önce AYM raportörü tarafından rapor hazırlandığı için, dosyada yapılacak bir işlem de bulunmuyor. Ancak AYM Genel Kurulu, istinaf tarafından mahkumiyet kararları onanan eski yazar ve yöneticilerimizin cezaevine girmesine seyirci kalmakla yetiniyor. Cezaevine girecekler İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Cumhuriyet davasında haberlerin “delil” olarak gösterilerek “terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım” suçundan verilen hapis cezalarını geçen hafta onamıştı. Kararla birlikte cezası 5 yılın altında kaldığı için Yargıtay yolu kapalı olan Kadri Gürsel, Güray Öz, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Emre İper, Önder Çelik, Bülent Utku ve Hakan Kara’nın cezaevine girmesi gündeme geldi. Hukukçular, Kadri Gürsel’in tutuklu kaldığı sürenin cezasını karşılayabileceğini belirtirken, diğer isimlerin, bu hafta infaz işlemlerinin gerçekleşmesi bekleniyor. ‘Dava düşürülmeliydi’ Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ali Timur Demirbaş, istinafın kararını eleştirirken, “Bu isimlerin FETÖ ile ilgisi olamaz. Gazeteci haber verme görevini yerine getirmiştir” dedi. Basın Yasası’nın 26. maddesine göre 4 ay içinde dava açılmadığı için Cumhuriyet davasının düşürülmesi gerektiğini belirten Demirbaş, geçen hafta Aydınlık çalışanları hakkında MİT TIR’ları davasının bu gerekçe ile düşürülmesine dikkat çekti. Demirbaş, istinaf tarafından cezaları kesinleşen isimler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yargıtay’a kanun yararına bozma talep edeceğini, böylece temyiz yolunun açılabileceğini kaydetti. l BARODAN AYM’YE UYARI: Avukatlık yasasına uyun! Ankara Barosu, avukat İsmail Sami Çakmak’ın bir dosyayı incelemesinin engellenmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yazı gönderdi; Avukatlık Yasası’na aykırı uygulamalara son verilmesini istedi. Avukat İsmail Çakmak, 12 Ocak 2018’de Suay Karaman’ın vekili olarak AYM’ye bir bireysel başvuruda bulunmuştu. Mahkeme, bu başvurunun 3 Ocak 2019’da 30 günlük başvuru süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Bunun üzerine avukat Çakmak, yanında müvekkili Karaman’ı da alarak, AYM’ye gitti. Kararda, 30 günlük sürenin “ne zaman, ne şekilde, hangi tarihte kime yapılan bildirim üzerine başlatıldığı ve bittiği konusunda bir gerekçe olmadığı”nı belirten Çakmak, nereden kaynaklandığını anlamak istedi. Ancak AYM’ye gelen Çakmak’ın istediği evraka ulaşması AYM çalışanlarınca engellendi. Çakmak, yaşadıklarını Ankara Barosu’na bildirerek, “Avukatım deyince 3. sınıf insan muamelesi yapılıyor. Avukatın mahkeme bölümüne girebilmesi fiilen engelleniyor” dedi. Bunun üzerine Ankara Barosu Başkanlığı, AYM’ye yazı yazarak, yüksek mahkemeden Avukatlık Yasası’nın 2. ve 46. maddesine aykırı uygulamalara son verilmesini ve avukatların dosya incelemesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. l ANKARA/Cumhuriyet Şentop Meclis BaşkanıMHP’nin aday çıkarmayarak destek verdiği AKP’li aday üçüncü turda kazandı Şentop, ilk iki turda yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle yapılan 3. tur oylamada Meclis Başkanı seçildi EMİNE KAPLAN / SELDA GÜNEYSU TBMM’nin yeni başkanı dün Meclis Genel Kurulu’nda yapılan seçimle, MHP’nin de desteğiyle 336 oy alan AKP Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop oldu. Şentop’un, seçim öncesinde AKP’lilerin tavır koyduğu HDP’ye destek ziyaretinde bulunması dikkat çekti. Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde Mustafa Şentop, AKP grup başkanvekilleri Özlem Zengin, Cahit Özkan ve bazı AKP’li milletvekilleriyle birlikte CHP ve İYİ Parti gruplarını ziyaret etti. Şentop, daha sonra da HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan ve TBMM Başkan Vekili Mithat Sancar ile görüştü. Şentop’un HDP grubuna yaptığı ziyaret, AKP ile HDP arasında uzun süre sonra kurulan ilk temas olması nedeniyle de dikkat çekti. Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Meclis Başkanlığı’ndan ayrılırken HDP’yi ziyaret etmemişti. Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde AKP Meclis Grubu, yeni TBMM başkan vekilini belirlemek üzere Naci Bostancı başkanlığında toplandı. Toplantı sonrasında Şentop’tan boşalan TBMM Başkan Vekilliği görevine AKP Isparta Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç getirildi. Bilgiç’ten boşalan komisyon üyeliğine de AKP Mersin Milletvekili Lütfü Elvan önerildi. Meclis Başkanlığı için, AKP’den Şentop, CHP’den Engin Altay, HDP’den Serpil Kemalbay, İYİ Parti’den İmam Hüseyin Filiz yarıştı. 3. turda Şentop İlk tur oylamada 528 milletvekili oy kullanırken, İYİ Parti adayı İmam Hüseyin Filiz 35, CHP adayı Engin Altay 120, HDP adayı Serpil Kemalbay 45, AKP’nin adayı Mustafa Şentop 322 oy aldı, 6 da geçersiz oy çıktı. İlk turda üçte iki çoğunluğu (400) hiçbir aday sağlayamayınca ikinci tur oylamaya geçildi. Hava muhalefeti nedeniyle ilk tura yetişemeyen, aralarında eski TBMM Başkanı ve AKP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın da bulunduğu milletvekillerinin katılımıyla ikinci turda Şentop’un oylarında artış oldu. İkinci tura 544 milletvekili katılırken, yine yeterli çoğunluk sağlanamadı ve üçüncü tur oylama yapıldı. Salt çoğunluk (301) gereken bu oylamada Şentop, 336 oyla yeni TBMM Başkanı seçildi. Şentop, teşekkür konuşmasının ardından önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile tokalaştı. Şentop, daha sonra CHP, İYİ Parti ve HDP grup sıralarına giderek temsilcileriyle tek tek tokalaştı. KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Şentop’u arayarak tebrik etti. Şentop, ilk yurtdışı ziyaretini KKTC’ye yapacağını bildirdi. l ANKARA Eski TBMM Başkanı ve İBB başkan adayı Binali Yıldırım, Mustafa Şentop ve AKP’liler seçimin ardından birlikte poz verdi. ‘Kayyım Atatürkatamalarında HİZMETİŞ GENEL KURULU portresi tepkisigeç kaldık’ AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Kayseri’de Cumhur İttifakı’nın adaylarının tanıtıldığı mitingde konuştu. Hatay’da da partililere seslenen Erdoğan’ın hedefinde yine muhalefet partileri vardı. Erdoğan önceki akşam katıldığı televizyon programında HDP’li belediyelere kayyım atanmasını beka meselesi olarak anlattı. Erdoğan şunları söyledi: “Yerelde beka olmayınca genelde de olmaz. Kayyım atamalarında geç kaldık biz geç. Daha zamanlı bu atamaları yapsaydık, Güneydoğu bugün çok daha farklı bir yerde olurdu.” l İç Politika MAHMUT LICALI İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Hizmet İş Sendikası’nın 13. Olağan Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiği salonda Atatürk’ün fotoğrafının olmamasını “Hani yerli ve milliyiz ya; şu salonda keşke Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi olsaydı” diye eleştirdi. Hizmetİş Sendikası’nın 13. Olağan Genel Kurulu önceki gün Kızılcahamam’da gerçekleştirildi. Sendikanın Genel Kurulu’na MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan katıldı. Genel kurulun gerçekleştirildiği salonda Atatürk’ün portresinin olmaması dikkat çekti. Yokuş, salonda yaptığı konuşma da, “Eksikliğini gördüğümüz için uyarıyorum: Hani yerliyiz ve milliyiz ya. Şu salonda keşke Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi olsaydı. Sayın Genel Başkan o resmi asınız lütfen” diye seslendi. İYİ Parti’li Yokuş, konuşmasının ardından bazı sendika temsilcilerinin kendisine, “Şimdi ne gereği vardı” diye karşı çıktığını belirtti. Yokuş, “Madem yerli ve millisiniz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun neden resmi yok” diye karşılık verdiğini, ancak sendika temsilcilerinin de “Bizim hiçbir etkinliğimizde Atatürk’ün resmi olmaz. Tüzüğümüzde öyle bir madde yok” yanıtını verdiğini ifade etti. Genel başkan değişmedi Hizmetİş’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, genel başkanlığa yeniden Mahmut Arslan seçildi. l ANKARA Adaletsizliğin ortağı olmak suçu... Bu suçu Alman düşünür Karl Jaspers tanımlamıştır: Adaletsizliği yapan suçludur. Ona bunu yaptıran da suçludur. Yapılan adaletsizliği doğrudan ya da dolaylı destekleyen de suçludur. Adaletsizliği yapanları iktidara taşıyanlar da suçludur. Böylece “adaletsizlik suçu” kişisel ölçekten toplumsal ölçeğe taşınmaktadır. Cumhuriyet gazetesinin eski vakıf yöneticileri ve yazarçizerleri ile ilgili mahkeme kararlarının “adaletsizlik örnekleri” olduğu “vicdanlı ve ahlaklı hukukçular” tarafından ortaya konulmuştur. Tek Adam yönetiminin hışmına uğrayarak zulme uğrayan gazeteciler bağımlı hukuk eliyle cezalandırılmaktadır. Beş yıldan az ceza verildiği için kararları kesinleşmiş olan Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara, Musa Kart yeniden hapse gireceklerdir. Cezaları beş yılın üstünde olanlar ise, Orhan Erinç, Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Ahmet Şık ise Yargıtay’ın kararını bekleyecekler. İşte, bu adaletsizliğin ortağı olmak suçtur. Adaletsizliğin canlı örnekleri olarak bu gazeteciler yeniden hapse girerler, yeniden hapisten çıkarlar. Ama bu ülkenin alnına sürülen “adaletsizlik lekesi” sonsuza kadar çıkmaz. Bu “adaletsizlik lekesi”nin ortakları da bu suçun lekesini yaşamları boyunca taşımaya mahkumdurlar. Tarihin değişmeyen hükmü budur. HHH Seçmen... Bu adaletsizlik gücünü nereden alıyor? Siyasal iktidardan alıyor. Siyasal iktidar gücünü kimlerden alıyor? Onu seçenlerden. Seçmen de oyunu verdiği iktidarın yanlışlarının ortağıdır. Karl Jaspers’in açıkladığı da budur. Çarşı pazarın pahalılığı mı? Sorumlusu iktidardır. Tren kazaları mı? Sorumlusu iktidardır. Çöken apartmanlar mı? Sorumlusu iktidardır. İşsizlik mi? Sorumlusu iktidardır. Üniversite mezunları işsiz mi? Sorumlusu iktidardır. Bu sorumluluğu pazarcıya, marketçiye, makiniste, ona buna atıp siyasal iktidarı görmezden gelmek “suçun ortağı olmak”tır. Yerel yönetim seçimlerinde bunlar dile getirilmiyor. “Herkesin oyunu almak” sanısı içinde hareket eden adaylar nedenlerden çok sonuçları değiştirmeye odaklanıyor. Ama gerçek şudur ki, nedenler değişmeden sonuçlar değişmez. AKP kendi seçmeninin “ne olursa olsun tutumunun değişmeyeceği şartlı reflekslerle hareket eden” yanına güveniyor. Ama bu güvenin sarsıldığına ilişkin kaygıları da var. Bu kaygılar nedeniyle de her önleme başvuruyorlar. Ya CHP seçmeni? CHP seçmeninin bu kritik seçimde her türlü itirazı, kimisi haklı eleştirileri geride bırakıp partisinin adaylarını desteklemesi gerekmez mi? CHP seçmeni bu seçimde olsun bu bilinçli tutumu göstermeli değil mi? Evet, elbette öyle olmalı. Ama ne görüyoruz? Yıllardır sesi soluğu çıkmayan, adı sanı geçmeyen DSP son anda ortaya çıkıyor, CHP’den aday gösterilmeyen kişileri aday göstererek seçime giriyor. Ne olacaktır? Eğer CHP seçmeninin bir bölümü bu adaylara oy verirse oylar bölünecek, AKP adayı seçimi kazanmış olacaktır. Geçmişte yaşanan bu tablo yeniden ortaya sürülüyor. Bu tutumla AKP’ye dolaylı yoldan bir destek sağlamış oluyor. Bir tarikatlar koalisyonu olan AKP iktidarı Tek Adam yönetiminde ülkeyi her türlü adaletsizliğin eline teslim ediyor. Bu iktidarı doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyenler de her türlü adaletsizliğin “suç ortağı” oluyorlar. Hapisane kimsenin mülkü değildir. Girenler günü gelir çıkar. Ama “adaletsizlik suçunun lekesi” ömür boyunca çıkmaz. Siyasetin tarihi bunu böyle yazar... Yazıcıoğlu soruşturması: 9 kamu görevlisine dava Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 Yılı Değerlendirme Toplantısı için gittiği Afyonkarahisar’da, BBP’nin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Akarca, “İlgili 5. Ceza Dairesi’nde dava açıldı. Dönemin Kahramanmaraş Valisi, bir vali yardımcısı, İl Jandarma Komutanı, eski İl Emniyet Müdürü ve İl Savunma Müdürü ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü, yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün TİB’deki (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) temsilcisi, Jandarma Genel Komutanlığı’nın TİB’deki temsilcisi ve Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi İşlem Sistemleri teknisyeni olmak üzere 9 kişi hakkında dava açtık” dedi. l AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle