18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 28 Mayıs 2018 2 Özge Köse 1985’te İskenderun’da, erken doğum olma Özge’nin boyunu gören genel müdür, saat 16.00 civarında masına rağmen prematüre haber gönderip per bebek boyutunda doğdu. sonele ihtiyacı olma Fiziksel gelişimi yaşıtları dığını söyledi. Öz na kıyasla geriden geliyor ge, Kemer’e geçti ve du. Başta üniversite has ağabeyinin otelcilik taneleri olmak üzere, çe ten emekli bir tanı şitli hastanelerde durumu dığıyla otel otel ge araştırıldı. En son 2013’te zip iş aradı. Girdik Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapı Ayrımcılığın böylesi!lan araştırma sonucunda leri 10’uncu otel olan Simena Otel’de Özge’yi boyuna bak bir hastalık tanısı konul madan işe aldılar: madığı gibi, herhangi bir bir şey çıkmadı. “Bana insan oldu anomali de bulunmadı. İskenderun ğum için iş veren bir tek onlardı.” Özge 32 yaşında ol Belediyesi’nde bir iş fır Özge, geçen yaz Bodrum’daki masına rağmen boyu satı yakaladı. Özge, bir bir otele iş görüşmesine gitti, ona 1.34. kaç saat içinde belgele “Kadro doldu, seni işe alamaya Saçları, kaşları ve kir rini teslim etse de, “Dip cağız” dediklerinin akşamına ye pikleri seyrek. Dışarıda loman bu iş için uygun ni iş ilanı verdiler. İstanbul’a gel peruk takıyor. Bir has değil” denerek geri çev di, birkaç otelle görüştü, yine bo talık tanısı konmadığı, rildi. Oysa garsonluk ya yu yüzünden olmadı. sağlığı yerinde olduğu için engelli raporu ala Özge Köse pacaktı ve en uygun diploma elindeydi. ‘Kimsenin hakkını yemedim, mıyor. Özge 2012’de Anado lu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik İşletmeciliği bölümünden mezun oldu. 2016’da Mustafa Kemal Üniversitesi Pedagojik Formasyon eğitimini tamamladı. Halen İskenderun Teknik Üniversitesi’nde Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünde yüksek lisans yapıyor. Mezuniyetinden sonra İskenderun’da otelcilik sektöründe çalışmaya karar verdi. Ama kalifiye olup olmadığına bakılmaksızın, her iş başvurusundan olumsuz yanıt aldı. İŞKUR kayıtlarından da Otellere iş başvurusu yaptı; aynı otele bir ay içinde 3 kez gidip “İş ilanınıza geldim” dediği oldu. İş ilanı vermiş olmalarına rağmen “İhtiyacımız yok” dediler hep. 2015’te bir tanıdığı aracı oldu, Özge iş garantisiyle Alanya’ya bir otele barda çalışmak üzere çağrıldı. Aracılık eden, otelin yiyecek içecek müdürüydü. Özge ona boyunun çok kısa olduğunu anlatmış ama o sorun etmemiş, “Gel çalış” demişti. 13 saatlik otobüs yolculuğunun ardından sabah saat 09.00’da görüşmeye alınması gerekirken, torpil istemedim’ Dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya mektup yazdı, dönüş alamadı. BİMER’e başvurdu. Cevapta İŞKUR’a gitmesi söylendi. İŞKUR’daki şube müdürü “BİMER’e de cimere de yazsan bir şey çıkmaz” diyerek, Özge’yi dinlemeden gönderdi: “O gün üzülen babamın çektiği ‘Offf’ ile bile dalga geçen bir şube müdürü vardı karşımızda.” Özge baktı ki ona Türkiye’de iş yok, yurtdışına gitmeye karar verdi. ‘İş ve seyahat’ deneyi mi sunan bir şirketle telefon görüşmesinde yaşının 32 olduğunu ama fazla iş tecrübesi olmadığından bahsetmiş, “Sorun değil” cevabını almıştı. Şirket, ABD’de 1 yıl süresince 5 yıldızlı otellerde çalışma imkânı sağlıyordu. Özge’nin ailesi staj programının ücreti ve uçak bileti için 6 bin dolar kredi çekmeye razıydı, “Yeter ki sen git, çalış, mutlu ol” diyorlardı. Şirketle görüşmeye giden Özge, “Kapıdan girdiğim anda danışmanın boyuma nasıl baktığını bir ben bilirim” diyor. Özge’nin telefonda sorun olmayan tecrübesizliği burada bahane olarak sunuldu. Ha bir de şöyle dendi: “Boyunuzun kısa olması ABD’liler için sorun. Onlar dış görünüşe önem verirler.” Bu öyle bir yalandı ki! ABD’de boyunu bahane ederek birine ayrımcılık uygulayın da, görün neler oluyor! Bu yazdıklarım, Özge’nin “fiziksel görünümü” nedeniyle bugüne kadar yaşadıklarının binde biri: “Çalışmayı, kendimi geliştirmeyi çok severim. Ama bana hiçbir zaman adil davranılmadı. Yine de umudumu yitirmedim, yitirmeyeceğim. Tek derdim aileme, vatanıma hayırlı bir birey olabilmekti. Kimsenin hakkını yemedim, torpil istemedim. Sadece çalışma hakkımı istedim. En verimli çağım bana yönelik ayrımcılık ve önyargılarla geçti gitti. Ne yapmalıyım? Kimi atanamayan öğretmenler veya işsiz insanlar gibi canıma mı kıymalıyım?” TEİS Başkanı Saydan: İlaç fiyatlandırmasında En pahalısıkullanılan kur, yurtdışından getirilen ilaç sorununu bulunamayanıçözmüyor Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Eczacı Nurten Saydan, ilaç fiyatlandırmasında kullanılan, 1 Avro için 2.69 lira olan ilaç kurunun değiş tirilmediğini, 31 Mayıs’tan iti baren geçerli olmak üzere Ba kanlar Kurulu kararı ile tüm ilaçlarda TL bazında yüzde 2.5 artış gerçekleştirileceği ni anımsatarak “Güncel Avro SİBEL BAHÇETEPE kuru 5.55 TL, ilaçla Avro kuru hâlâ 2.69 TL. Yüzde 2.5’lik fiyat artışı bulunamayan ilaç lara deva olmayacak, Avro kuru yüzünden hastalarımız yine eczanelerimizde ilaç soru nu ile karşı karşıya kalacaktır” dedi. Saydan, ilaç fiyatlarında yapılan yüzde 2.5’lik artışın kur bazında 7 kuruşluk bir artışa denk geldiğini belirterek “İlaç fiyatla rının belirlenmesinde kullanılan resmi Avro kuru hâlâ 2.69TL olarak hesaplanıyor. Yapı lan yüzde 2.5’lik artışı hesaba katarsak kur göreceli olarak 2.76 TL’ye yükseldi. Ancak ilaçta kullanılan kur seviyesinin güncel ku run çok altında olmasından kaynaklı olarak piyasada bulunamayan ilaç sorununun de vam edeceğini düşünüyoruz. Güncel kura göre, Avro bugün itibarıyla 5.55 seviyesinde bulunuyor. İthal edilen ilaçların güncel ku ra göre ithalatında sıkıntılar yaşanmaya de vam edecektir” diye konuştu. Göz damlaları bile yok Saydan şöyle devam etti: “Özellikle güncel sorun olarak göz damlaları eczanelerde bulunamamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı düşük kur yüzünden ilaç firmaları bu ilaçları getiremiyor. İthalatçı firmalar yurtdışında satılan ilacı buraya getirdiğinde yarı fiyatından da aşağıda satmak zorunda kalıyor. Üretim maliyeti ve Türkiye’deki fiyat politikası yüzünden ilacını ya az getiriyor ya da hiç getirmiyor. Bulunamayan ilaç en pahalı ilaçtır. Yerli ilaç üretimi ve kullanımı özendirme çalışmaları hızlandırılmalıdır.” l İSTANBUL Sigarayı bırak, yürü “Egzersizin net bir şekilde en ca bitkiyi milyonlarca gün ye az 10 kanser tipinde yüzde seniz, içseniz de düzenli eg 40’a varan risk azalmasını sağ zersiz yapmanın sağladığı ya ladığını net olarak biliyoruz” rarı asla sağlayamazsınız. Kalp diyen Özcan, “Sigaradan sonra hastalığı, alzheimer, bağırsak kanserin çok önemli ikinci ne ve kemik sorunlarına olan kat deni obezitedir. Televizyon kısını saymıyorum bile” dedi. PROTEZDEKİ RİSKlardasizesöylenenmilyonlarMEME LENFOMASINA NEDEN OLABİLİR ‘Kan kanserlerinin tedavisinde gelişmeler yaşandığını söyleyen Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR) Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, “Şu anda olgunlaşma aşamasında olan 300 civarında yeni ilaç var. Bunlar önümüzdeki 1 ile 8 yıl arasında kullanımda olacak” dedi. Özcan meme protezlerinin lenfoma riski taşıdığı uyarısında da bulundu. Özcan, kan kanserlerinin tedavisinde gelişmelerin yaşandığını belirterek “Bazı hastalıklarda tedavi başarısı yüzde 10’lar dan yüzde 90’lara çıktı. Bizim için en önemlisi lösemi, lenfomayı önlemek. Burada da ‘sigarasız bir hayat, yürüyen bir hayat’ diyoruz” diye konuştu. Özcan, meme protezlerinin memede özel bir kanser olan meme lenfomasına yol açtığını da kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) de bu konuyu raporlarına koyduğunu anımsatan Öz can, şöyle devam etti: “Burada bilinmesi gereken şu ki; meme protezleri lenfoma riski taşımaktadır. Ancak şu anda var olan protezlerin çıkartılması gerekmiyor. Protezli memede şişlik, ağrı veya o bölgeyle yeni bir yakınma olduğunda mutlaka kontrol yaptırılmalı. Erken tanındığında da protezin çıkarılması bile yeterli olabilmekte. ” l ANKARA/İHA haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 5kodpamğacsııdsaonnbiurci uipiönldü Kaçkar’da facia Kaçkar Dağları’na tırmanan ve hava şartlarının kötü olması nedeniyle inişe geçen 5 dağcıdan biri, ipin kopması sonucu yaşamını yitirdi. İstanbul’dan gelen 9 kişilik bir dağcı grubu gece 02.00 sıralarında Kavron Yaylası’na ulaştı. Kaçkar zirvesine doğru hareket eden grup havanın kötü olması nedeniyle tırmanışı iptal et ti. Hava şartlarının dün elverişli olması üzerine 9 kişilik ekipten 5’i tırmanışa geçti ancak son 300 metre kala tırmanışı sonlandırarak aşağıya inmeye başladılar. İpin kopması sonucu 5 kişiden biri yuvarlanarak başını taşa vurdu. Yardım istendi. Ancak geçen 4 saatte durum ağırlaşan Mustafa Okan İnceer (41) kurtarılamadı. l İHA Datça’da Kent Park’ta düzenlenen şenlikte çocuk Oyuncak bahanekorosunun konseri beğeni topladı. Muğla’nın Datça ilçesinde bu yıl 12’ncisi düzenlenen, ‘Oyuncak ve Çocuk Şenliği’, renkli görüntülere sahne oldu. Datça Belediyesi ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinde Kent Park’ta gerçekleştirilen şenlikte bir araya gelen yüzlerce çocuk, birbirinden ilginç oyunlar ve oyuncaklar eşliğinde unutamayacakları bir gün yaşadı. Şenlik kapsamında parkın çeşitli noktalarında kurulan atölyelerde çocuklar, keçe, ahşap, bez çanta boyama, resim, geri dönüşüm, mozaik çalışmaları yaptı. Yüz boyama standı miniklerin ilgi odağı oldu. Dans Grubu’nun dans ve jimnastik gösterisi ise büyük beğeni topladı. Datça Yerel Tohum Derneği ise her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukları eğlendirirken, doğa bilincini öğretti. Minik doğaseverler, tanıtım çizelgesinde görüp özelliklerini öğrendikleri tohumları, onlarcasının arasında arayıp bularak hem oynadılar hem de tohumları tanıdı. l DHA Göç başladı Doğu Karadeniz’de, yeşile bürünen yaylalara göç başladı. Hayvanları ve yükleri ile patika yollardan yürüyen vatandaşlar zorlu bir yolculukla yaylalara ulaşıyor. Yayla evlerine yerleşen yaylacılar eylül ayına kadar burada kalıyor. Bölgede yeşeren yaylalar da doğal güzellikleri ile görenleri büyülüyor. l DHA bakanlık ‘Deli dana’yı yalanlarken doğruladı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gazete ma açıldığı doğrulandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Ve mizde dün yayımlanan, “De teriner hekimlerimizin, Polon li Dana Yedirmişler” başlıklı, ya dilinde olması sebebiyle ra Polonya’nın Türkiye’ye gönder porda ne yazıldığını anlamadık diği etlerde insanların sinir sis ları gibi bir durum asla söz ko temini tahrip eden hastalık tes nusu olmamıştır” ifadeleri kul pit edildiğine ilişkin habere iliş lanıldı. Açıklamada, ithal edilen kin açıklama yaptı. Açıklama etlerin bilimsel olarak hastalı da Polonya’dan ithal edilen et ğa ilişkin klinik belirtiler taşı lerle ilgili bu ülkede, belgelerin madığı belirtildi. l ANKARA / sahteliğine ilişkin bir soruştur Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle