Katalog

Pazartesi 9 Nisan 2018 4 HDP’nin hedefi ortak zemin oluşturmak HDP seçimlere yönelik olarak AKP ve MHP’nin muhalefete de dayattığı ittifak anlayışıyla değil; toplumsal muhalefetin bir araya gelmesi için çalışma yapacak HDP, seçimlere yönelik yol haritasında AKP ve MHP’nin muhalefete dayat tığı ittifak anlayışı yerine, toplum sal muhalefetin ortak zeminde bir araya gelmesini önceleyen bir anla yışla hareket etme ka rarı aldı. HDP’nin 2019 seçim lerine yönelik geçen ay parti içinde başlattı MAHMUT LICALI ğı hazırlık önceki gün ve dün art arda gerçekleşen PM ve MYK top lantılarında ayrıntılı bir şekilde ele alındı. HDP’de önceki gün Eş Genel Başkan Sezai Temelli başkanlığında başlayan PM dün de devam ederken, PM’nin sona ermesinin hemen ar dından başlayan MYK de dün geç sa atlere kadar sürdü. Edinilen bilgiye göre, art arda ya pılan toplantılarda HDP’nin 2019’a yönelik seçim stratejisi ve yol ha ritasına yönelik tartışmalar yapıl dı. Toplantıda AKP ve MHP’nin TBMM’den geçirdiği ittifak düzen lemesiyle, iktidar koalisyonunun seçim propagandası olarak kullana cağı bir kampanyayı da başlattığı yorumu yapıldı. Erken seçime hazırlık Bu kapsamda HDP’nin iktidarın dayattığı ittifak anlayışı içerisinde yer almayacağı, bu anlayışa karşı HDP’nin sol ve sosyalist kesimlerle görüşmeler yürütebileceği değerlendirmesi yapıldı. AKP ve MHP’nin olası bir erken seçimi gündeme getirebileceği ihtimaline karşı seçime yönelik hazırlıkların ivedi bir şekilde yapılması gerektiği vurgulanırken, parti örgütlerinin bu kapsamda erken seçim ihtimaline karşı hazırlıklı olması gerektiği görüşü ifade edildi. Toplantıda, seçimlere giden süre içerisinde toplumsal muhalefetin bir araya gelmesi için 1 Mayıs’ın çok önemli bir fırsat olduğu, toplumun farklı kesimlerinin bir araya geleceği 1 Mayıs’a yönelik yapılacak çalışmalara parti olarak destek Baydemir: Önceliğimiz Kürt partileri HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, 2019 seçimleri için CHP veya HÜDA PAR ile ittifak yapıp yapmayacaklarına ilişkin “Öncelikle Kürt partilerin kendi aralarında itti fak olması lazım. Eğer biz bunu başarırsak Türkiye’nin batı yakasında demokrasi güçleriyle ortaklaşmamızın veya ittifak kurmamızın anlamı olur” değerlendirmesi yaptı. HDP Şanlıurfa Milletvekili Baydemir, Eş Genel Baş Osman Baydemir kan Pervin Buldan başkanlığındaki heyetle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’e gitti. Burada eski IKBY Başkanı Mesud Barzani ve Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüşen HDP’li Baydemir, Rudaw’a açıklamalarda bulundu. Kürtlerin “ulusal ittifak” kurması gerektiğini söyleyen Baydemir, “Bizim ‘ulusal ittifak’tan kastımız; ‘Hepimiz toplanalım, tek bir parti olalım’ değildir. Hepimiz toplanalım ve ortak bir paydada, Kürt halkının da diğer halklar gibi eşitçe, özgürce, kendi kaderini diğer halklarla beraber tayin edebileceği adil düzenin kurulması için ‘Kürtler dünyadan ne istiyor, Kürtler bölge devletlerinden ne istiyor’ sorusuna ortak yanıt verebilmektir. Bölük pörçük olursak kimse bizimle barış masasına oturmaz; ancak Kürt halkının haklı davasında tekvücut olursak ve ortak stratejiyi ortaya koyabilirsek o zaman haklı taleplerimiz kabul görür” diye konuştu. Bahsettikleri ittifakın aynı zamanda korunma zırhı olduğunu da kaydeden Baydemir,“Bir kez daha söylüyorum. Kürtler arası ittifak, Türk halkının da demokrasiye ulaşmasının kapısını açar. Bu Fars halkı için de geçerli; çünkü Kürt halkının statüsünü kazanması demek, Ortadoğu coğrafyasına barışın gelmesi demek. Kürtler özgür olmadığı müddetçe Ortadoğu’ya demokrasi gelmez” dedi. l DHA verilmesi kararı da alındı. Kararsızları ikna... Türkiye’nin özellikle 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan pek çok olayla olağanüstü bir süreç yaşadığı vurgulanırken, bu nedenle önemli bir seçmenin kararsız kaldı ğı değerlendirmesi yapılan toplantılarda, HDP’nin kararsız seçmene de seslenecek politika yürütmesi gerektiği ifade edildi. Toplantıda HDP’nin hem ittifak konusunda hem de seçim güvenliği kapsamında ziyaret edeceği siyasi partilere yönelik tartışmalar da yapıldı. Bu kapsamda bölgedeki DBP’nin yanı sıra ÖDP ve EMEP gibi sol partilere yapılacak ziyaretlerle ilgili planlama yapılması kararı alındı. CHP ve Saadet Partisi gibi partilere de seçim güvenliği kapsamında ziyaretlerin yapılabileceği ifade edildi. l ANKARA EHREDDOEFĞİNADNE’INYİNE kadarCyeohluennunzemvaerBATIVARDI: Barış Yarkadaş YARKADAŞ’TAN AYM’YE ÇAĞRI: Berberoğlu için neyi bekliyorsunuz? CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Anayasa Mahkemesi’ne “Enis Berberoğlu’nun dosyasını sonuçlandırmak için daha kaç günün geçmesini bekleyeceksiniz? 300 gündür süren tutukluluk vicdanlarınızı rahatsız etmiyor mu” diye seslendi. CHP İstanbul Milletvekili, gazeteci Enis Berberoğlu’nun 300 gündür cezaevinde tutulduğunu anımsatan Yarkadaş, şöyle devam etti: “Berberoğlu tam 300 gündür tutuklu... Bu 300 günün her anı haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikle dolu... 300 gündür süren tutukluluk bile tek başına bir hak ihlali iken, AYM karar vermek için daha ne olmasını bekliyor? Anayasa Mahkemesi, milletvekilimiz, gazeteci ağabeyimiz Berberoğlu’nun ‘olmayan suç’tan dolayı süren tutukluluğuna derhal son vermelidir. Bu tutukluluk, Berberoğlu şahsında CHP’ye oy veren milyonlarca kişiye ve toplumun tamamına çektirilen bir cezaya dönüşmüştür. Anayasa Mahkemesi, bu kolektif cezalandırmayı bitirebilecek anayasal güce sahiptir... AİHM’nin gazeteci Şahin Alpay’la ilgili son kararı, Berberoğlu davası için de bir anahtardır... AYM yeter ki; o kararı önüne alsın ve dosyayı incelesin... Sayın üyeler de görecektir ki; dosyada ciddi bir ihlal vardır... Berberoğlu’nun AYM yoluyla tahliyesi, Türkiye’de adalet bekleyen milyonlara da umut ışığı olacaktır.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Afrin ve YPG konusundaki tutumunu eleştirdiği konuşmasında “Karşımıza geçip teröristlerin ağzıyla konuşanlara ise ‘cehenneme kadar yolunuz var’ diyoruz” diye konuştu. Erdoğan, dün Siirt ve Van’da partisinin il kongrelerine katıldı. Siirt’teki konuşmasında geçmişte spekülasyon yaparak Türk ekonomisini hedef alanların bugün 1020 katını ortaya sürmelerine karşın istediklerini alamadıklarını söyleyen Erdoğan, “Kuduruyorlar ve olmadık yerlerden saldırıyorlar. Terör örgütlerinin ağzı ve talepleriyle karşımıza dikiliyorlar. Türkiye söz konusu olunca demokrasiden, insan haklarından dem vuruyorlar. Kendi çıkarları söz konusu olunca terör örgütleriyle yan yana yürümekten geri durmuyorlar. Teröristleri saraylarda ağırlıyorlar. Mademki terör örgütlerine karşısın, bizim yanımızda olacaksın. Her gün ülkemizi hedef alan terör örgütleri konusunda tek bir samimi söz söylemeyen Batılılar, Türkiye’nin meşru gerekçelerle yürüttüğü operasyonları engellemek için 40 takla atıyorlar” dedi. Doğu Guta’da yaşananlara da dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ey Batı, Doğu Guta’da şehit edilen bu yavrulara ne zaman dönüp bakacaksınız da ‘bunlar adil davranıyor’ diyeceğiz. Artık bu ülkelerin hiçbirinin terör örgütlerinden, terörizmden, terör eylemlerinden şikâyet etmeye hakkı kalmamıştır. Türkiye olarak kendi mücadelemizi belirlediğimiz strateji doğrultusunda sonuna kadar sürdüreceğiz. Karşımıza geçip teröristlerin ağzıyla konuşanlara, ‘cehenneme kadar yolunuz var’ diyoruz.” l İHA BAKAN ALBAYRAK: Türkiye artık resmi bir savaşta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstan şan bu partilerin dilini görüyoruz öyle değil mi? Bunu anlatmamız bul Zeytinburnu’da düzenlenen lazım, bu ölüm kalım mücadele AKP İlçe Kongresi’nde konuştu. sidir, bu ülkenin beka mücade Albayrak, Türkiye’nin Zeytin Dalı lesidir” dedi. Harekâtı’na değinerek, “Türkiye AKP’nin Türkiye’yi kucakla artık fiili değil resmi bir savaşta. yan tek parti olduğunu savunan Afrin’de görüyorsunuz öyle değil mi? Biz sadece üç beş tane te Berat Albayrak Albayrak, “AK Parti Türkiye’nin şahdamarıdır, ana omurgasıdır. rör örgütü, çapulcuyla mı savaşıyoruz? Türkiye’de herkesi, başörtülüsünden Arkasında kimler var görüyoruz değil başı açığa, her inanç gurubundan her mi? Savaştığımız bu örgütlerle aynı saf kesi kucaklayan tek partidir” ifadelerini ta, aynı söylemde, ülkeyi bölmeye çalı kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Tehdit altında yaşamak... Direnen akademisyenlere adanmıştır Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan felaket neler anlatıyor? Öncelikle bir “şiddet toplumu”olduğumuzu anlatıyor. Şiddetin bir “sorun çözme yolu” olarak kabul edildiğini. Dört cinayeti işleyen katilin bir “iftiracı muhbir” olduğunu. “Muhbir” değil, “iftiracı muhbir”. Çünkü, “muhbir”, gizli bir olayı haber verir. Burada “iftiracı muhbir” var. Katil, daha önce üniversitede çalışan pek çok akademisyeni “FETÖ’cü” diye iftira ile ihbar etmiş. Bu “iftira ihbar”ı alanlar, “aman, işlem yapmazsam bena da FETÖ’cü’yü koruyor” derler diye işleme koyuyor. Soruşturma açılanların durumunu düşünür müsünüz? Siz “FETÖ”cü olmadığınızı ispat etmekle mükellefsiniz. Yaşamda en zor şey, suç işlemediğinizi kanıtlamaktır. Hukuk artık tersine işliyor. Normalde, ispat etmek, suçlayana düşen yükümlülüktür. Burada öyle olmuyor. Artık öyle olmuyor. Hukuk artık tersine işliyor. Hukuk artık nasıl işliyor, belli değil. Hukuk artık “yukarıdan gelen emirle işliyor”. Bu durum da cinayetlere zemin hazırlayan kötülükler. Şimdi durun. Cinayeti işleyen kişi Eğitim Fakültesi’nde doktora öğrencisi. Yani, işleri yolunda gitse “eğitim doktoru” olacak, akademisyen olmasının önü açılacak. İyi mi? Öğretim üyeleri defalarca şikâyet etmişler. İşleme konmamış. Katil rektörlük tarafından korunuyor izlenimi var. Neden korunuyor, belli değil. İftiracı muhbir tehdit ediyor. 24 şikâyetçi için “24 kurşuna bakar” dediği biliniyor. Bu akademisyenler daha ne yapsınlar? Bu nasıl bir çok yönlü tehdittir? hhh Cumhurbaşkanı, Barış Bildirisi imzalayan akademisyenler için “terörü destekliyorlar” dedi. İmzacılar işten atıldılar, haklarında dava açıldı. Uğraşıyorlar. Cumhurbaşkanı, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri için “bunlar terörü destekliyorlar” dedi, haydi soruşturmalar, dokuzu tutuklandı. Çocuklar yatıyorlar. Cumhurbaşkanı, şiddet yolunu siyasetinin yöntemi yaptı. Öfkeyle suçluyor, suçladığını cezalandırıyor, mahkum ediyor. Onun sözleri derhal yerine getirilmesi zorunlu emir oluyor. Bu toplum nasıl bu hale geldi diyenler gelişmeye baksınlar. Bu toplum böyle böyle bu hale geldi? İşte şimdi de OHAL içersindesiniz. Cumhurbaşkanınız şiddetten yana. Polisiniz şiddetten yana. Hukukunuz şiddetten yana. Vatandaşınız şiddetten yana. Kadın cinayetleri ne anlatıyor? Doktorların, hemşirelerin dövülmeleri, öldürülmeleri ne anlatıyor? Liselerde yaşanan bıçaklı kavgalar ne anlatıyor? Bütün bunlar neyi anlatıyorsa, Osmangazi Üniversitesi’nde olanlar da onu anlatıyor. Katil, silahını alıyor, sırayla insanları vurarak öldürüyor. Bireysel silahlanmaymış? Silah başına verilen yıllık 200 mermi bin mermiye çıkarılıyor. Demek ki 200 mermi yetmiyor, bin mermi gerekiyor. Bu mermileri kime karşı veriyorsunuz? Kim kime sıkacak kurşunları? Dizilerde görüyorsunuz. O buna sıkıyor, bu da ona. Sonuçta, sen bana sıkacaksın, ben de sana. Böyle mi oluyor bu işler? FETÖ’cülük kendi başına bir silah. Kızdığına sık. Soruşturma kendi başına bir silah. Hedefine sık. Hukuk artık bir silah. Emir aldığına sık. Vatandaş neresini sıksın da canını kurtarsın? hhh Bu böyle gitmez dostlarım. Bu böyle gitmez. Gelin, birlik olalım. “İnsanca yaşamak için” ortak paydasında buluşalım. Başka hiçbir önkoşul aramayalım. “İnsanca yaşamak için” birleşelim. İnsanca yaşayalım. Hep birlikte insanca yaşayalım. Bu vandal gidişe “HAYIR” diyelim. Bu barbarlık yarışına “HAYIR” diyelim... TUTUKLU YUNAN ASKERLERİ ‘Takas söz konusu değil’ Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Türkiye’de tutuklu bulunan Yunanistanlı askerlerin Yunanistan’da bulunan FETÖ’cü teröristlerle takası söz konusu değildir. Bunu biz defalarca söyledik. İster iade etsinler FETÖ’cü, darbeci teröristleri ister iade etmesinler; o konu ayrıdır, bu konu ayrıdır” dedi. l DHA C MY B