19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 31 Mart 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN / ASLAN YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY Afrin’e de ‘valilik’ haber 11 Afrin Kurtuluş Kongresi Sözcüsü, kente Türkiye’nin vali yardımcısı atayacağını söyledi. Türmen: Egemenlik Ankara bu yönetim şeklini Cerablus, El Bab, Azez ve Mare’de hayata geçirmişti Afrin’de TSK ve ÖSO’nun kontrolü sağlamasının ardından yeniden yapılanma çalışmaları baş lik ve Dışişleri Bakanlığı’na verdiklerini söyleyerek, durumun bir hafta içinde netleşeceğini ifade etti. yacak” diyen Şindi, polis gücünün birkaç gün içinde faaliyete geçeceğini, ardından ÖSO’nun Afrin kent merkezin ladı. Deutsche Welle Türkçe’den Cengiz Özbek’in haberine göre Afrin Kurtuluş ‘Koordinasyon Hatay’dan’ den çıkacağını ifade etti. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakülte Kongresi Sözcüsü, “Afrin’in Antakya’ya Şindi’nin verdiği bilgiye göre, si öğretim üyesi Vahap Coşkun, İçiş ait olacağını” ve kentte 450 kişilik polis Afrin’in yönetiminde koordinasyon gö leri Bakanı Süleyman Soylu’nun ocak gücü oluşturulduğunu söyledi. revini ise Hatay Valiliği üstlenecek. ayında yaptığı “Azez’de, Cerablus’ta, Türkiye’nin Afrin kent merkezinde Türkiye’nin atayacağı bir vali yardım Mare’de bugün kaymakamımız var, Em kontrolü sağladığını duyurduğu gün, cısı, Afrin’de vali gibi hareket ede niyet müdürümüz var, bugün jandarma Gaziantep’te de Afrin’in geleceğine dair rek koordinasyonu sağlayacak. “Afrin, komutanımız var” açıklamasını hatırla bir kongre düzenlenmişti. Afrin’in ön Antakya’ya ait olacak” diyen Şindi, Ha tarak, “Bakan bahsettiği bürokratların de gelen isimlerinin katıldığı açıklanan tay Valisi ile “Afrin Valisi”nin koordi adeta Türkiye’nin bir beldesi ya da ilçe “Afrin Kurtuluş Kongresi”nde 5 yedek nasyon içinde olacağını sözlerine ek sini yönetir gibi mülki idare pozisyon üyeyle birlikte 35 kişilik bir meclis se ledi. Türkiye’nin Afrin’de vali yardım larında görevlerini ifa ettiklerini söy çildi. Kongre sözcüsü Hasan Şindi, yap cıları üzerinden yürütmeyi planladı lemişti. Benzer bir durum Afrin’de de tığı açıklamada, Afrin’in yeniden inşa ğı yönetim şekli daha önce Fırat Kalka olacak” dedi. Coşkun, “Hukuken bura sı ve kentte düzenin tesis edilmesi için nı Harekâtı ile ele geçirilen Cerablus, da hukuki bir durumdan ziyade, bir fi yetkileri kullanamaz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin eski yargıçlarından Rıza Türmen, Türkiye’nin başka bir ülkenin topraklarına yönelik atama yapması ile ilgili, 1907’de imzalanan Lahey’i hatırlatarak “Uluslararası hukuka göre, işgal eden devlet işgal edilen ülkenin toprak parçası içinde kamu düzenini sağlamak ve oradaki sivillerin yaşamını korumakla yükümlüdür. Ancak yükümlülüğü bununla sınırlıdır, egemenlik yetkileri kullanamaz” dedi. Türkiye destekli güçlerin kontrolü sağladığı bölgelerde egemenlik yetkilerinin halen Suriye devletinde olduğunu kaydeden Türmen, “Burada halen Suriye yasaları yürürlüktedir. Türkiye de bu yasaların geçerliliğini korumak zorundadır. Ama tabii kamu düzenini korumak ya da oradaki insanların ya çalışacak olan meclis üyeleri içinde 24 El Bab, Azez ve Mare gibi bölgelerde de Kürt, 8 Arap, bir Alevi, bir Ezidi ve bir hayata geçirilmişti. Türkmen olduğunu belirtti. Kent merkezinde görev yapmak üze Şu an için koordinasyonu re 450 kişilik bir polis gücünün oluştu Gaziantep’ten yürüttüklerini söyleyen rulduğu da açıklandı. “Güvenliği sade Fransa ileŞindi, seçilen isimlerin listesini vali ce polis sağlayacak. Asker gücü olma ili durum söz konusu. Türkiye kendi şamlarını, insan haklarını korumak için SDG krizineyöneliktehlikearzettiğinidüşündü ğü bölgelere operasyon yaptıktan sonra, orada hayatı normalleştirme misyonunu da üzerine almış ve bunu gerçekleştiriyor” dedi. l Haber Merkezi birtakım düzenlemeler yapabilir” diye ekledi. Türmen, ayrıca, söz konusu bölgelerde gerçekleşebilecek insan hakları ihlallerinden Türkiye’nin sorumlu tutulacağı konusunda uyarıda bulundu. Macron’un, Suriye Demokratik Güçleri temsilcileriyle görüşmesi Ankara’da tepki çekti Ankara ile Washington arasında Suriye’nin kuzeyine ilişkin süregiden gerginliğe, Elysee Sarayı’nda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) temsilcilerini ağırlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da etkin bir şekilde dahil oldu. ABD Başkanı Trump’la geçen salı günü Suriye’deki durum hakkında bir telefon görüşmesi yaptıktan birkaç gün sonra Ankara’nın terör örgütü saydığı PYD’nin temsilcisi Halid İsa ve Suriye’deki Kürt örgütlerinden biri olan TevDem Eşbaşkanı Asya Abdullah gibi isimlerin de bulunduğu 6 kişilik bir heyeti ağırlayan Macron, görüşmede “IŞİD’in geri dönüşünü engellemek için kapsayıcı ve dengeli bir yönetim oluşması çerçevesinde” garanti verdi. Türkiye’nin Afrin operasyonuna tepkisini her fırsatta dile getiren Fransa’nın bu adımının, Trump’ın Ohio’da seçmenlere yönelik yaptığı bir konuşmada “Suriye’den en kısa sürede çıkacağız, bırakalım başkaları uğraşsın” ifadeleriyle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti. Türkiye ile PYD/ YPG’ye verdiği destek nedeniyle ihtilaf yaşayan Beyaz Sa ray yönetiminden bir süredir Türkiye ile ilişkilerin düzeltilmesi yönünde mesajlar geliyordu. Trump’ın geçen hafta Macron’la yaptığı görüşmede de benzer bir yorumda bulunduğu gündeme yansımıştı. Öte yandan, WashingtonAnkara hattında tansiyonu azaltma çabalarının önündeki önemli engellerden birini, Ankara’nın Afrin operasyonunun ABD öncülüğündeki koalisyonun güçlerinin bulunduğu Mınbiç bölgesine doğru genişleyeceği yönündeki çıkışları oluşturuyor. Fransa’nın, ABD ile de iletişim halinde olduğu değerlendirmesi yapılan SDG hamlesinin, Mınbiç senaryolarını da etkilemesi bekleniyor. Her ne kadar Paris’in açıklamasında bölgeye asker gönderme vurgusu doğrudan yapılmasa da Elysee’de yapılan görüşmeyi yorumlayan Fransız Le Monde gazetesi Fransa’nın ABD’yle uzlaşarak Mınbiç’teki kuvvetlerini takviye edeceği iddiasında bulundu. Bu iddia, görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulunan SDG heyeti tarafından dile getirilmiş, “Afrin artık yalnız değil. Fransa terörle mücadele için üzerine düşeni yapacak” ifadeleri kullanılmıştı. Le Figaro gazetesi de haberinde “Fran Türkiye’nin tepkisini çeken Paris’teki Elysee Sarayı’nda gerçekleşen ziyarete, Suriye heyetinde eski PYD Eşbaşkanı ve Demokratik Halk Hareketi (TEVDEM) Eşbaşkanı Asya Abdullah, Afrin Kantonu Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Hevin Reşîd, Dışilişkiler Konseyi Eşbaşkanı Siham Qiryo, Yürütme Konseyi üyesi Faner Gaêt, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) dışilişkiler sorumlusu Redur Xelil, YPJ sözcüsü Nesrin Abdullah ve Kuzey Suriye Özerk Yönetimi Fransa temsilcisi Dr. Xalid İsa yer aldı. sa, Kürt müttefiklerini destekleme kararı aldı. Fransa ve ABD, sonunda kararını verdi ve Mınbiç’e askeri destek güç gönderme kararı aldı” ifadelerini kullandı. Elysee’deki görüşme ve ardından gelen yazılı açıklamadan sonra, ülkenin Suriye’ye yeni bir askeri operasyonda bulunması yorumlarıyla ilgili dün sabah yeni bir açıklamada daha bulundu. Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasında “Fransa, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun dışında Suriye’nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyon planlamamaktadır” denildi. l Dış Haberler Trump: Çekiliyoruz Dışişleri: Bilmiyoruz Trump’ın “Suriye’den çok yakında çıkıyoruz” şeklindeki çıkışı ise ABD’de farklı yorumlara neden oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Trump’ın Suriye’den çıkma açıklamasının hemen ardından “haberimiz yok” yorumunda bulunmuştu. Washington Post gazetesinden Aaron Blake ise Trump’ın açıklamalarına temkinli yaklaşmak gerektiğini vurgularken “daha önce de sözlerini geri aldığı dönemlerin olduğu” hatırlatmasında bulundu. Yazar, açıklamanın bir başka boyutuna daha dikkat çekerek seçim döneminde ABD’nin askeri adımlarını önceden duyurmaması gerektiği yönündeki söylemleriyle bu açıklamanın çeliştiğini savundu. FRANSA’DAN AÇIKLAMA Ankara bizi yanlış anladı DUYGU GÜVENÇ Ankara, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Suriye Demokratik Güçleri (SDG) temsilcileriyle yaptığı görüşmeye sert tepki verirken, Fransa’nın Türkiye’yi görüşmeyle ilgili anında bilgilendirdiği öğrenildi. Fransa Büyükelçisi’nin görüşmeyle ilgili anında Cumhurbaşkanlığı’na bilgi verdiğini belirten yetkili, Mınbiç veya Suriye’ye asker göndermeyi de planlamadıklarını, Ankara’nın yanlış anladığını söyledi. Macron’un, SDG heyeti ile önceki gün yaptığı görüşmenin ardından Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamanın Türkçesi ilk defa Büyükelçilik tarafından paylaşıldı. Cumhuriyet’e bilgi veren bir Fransız yetkili de Elysee’deki görüşmede Fransa’nın Mınbiç’e asker göndermesine yönelik bir görüşmenin ele alınmadığını, bunun görüşme sonrasında SDG’lilerin yaptığı basın toplantısında duyurulduğunu söyledi. Yetkili, Fransa’nın Mınbiç veya Suriye’nin herhangi bir bölgesine asker göndermeyi planlamadığını belirtirken, Büyükelçi Charles Fries’in Cumhurbaşkanlığı’nı görüşmeyle ilgili bilgilendirdiğini duyurdu. Ankara’dan peş peşe gelen tepkilerin ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, Fransız meslektaşı JeanYves Le Drian ile telefonla görüştüğü duyuruldu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un başdanışmanıyla görüştü. l ANKARA HHEMMESAMEMCRİRUKTOHTÇNİADI’KLAAETRFIET ‘BOYUNU AŞAN İŞE GİRME’ Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında arabulucuk öneren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, “Fransa ABD ile anlaştı, Mınbiç’e asker gönderecek” demesine iktidar tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında, geçen hafta Macron ile görüştüğünü belirterek “Baktım garip garip şeyler söylüyor. Tabii garip şeyler söyleyince de kendisine biraz frekansı yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldım. Bizi asla kabul etmeyeceğimiz bir yerde oturtmak kimsenin haddine değil. Eskiden beri ülkelerinde serbestçe faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarını dün bir kez daha en üst düzeyde ağırlayanlar, bunun Türkiye’ye karşı husumet ifadesinden başka bir anlamı olmadığını bilmelidir” diye konuştu. Macron’un arabuluculuk önerisini de değerlendiren Erdoğan, “Doğruysa, bunu söyleyen kişinin haddini ve boyunu çok aşan bir beyandır. Boyunu aşan işlere girme. Bizim arabulucuya ihtiyacımız yok. Siz terör örgütleriyle masaya oturabilirsiniz ama Türkiye, terör örgütleriyle mücadele sini Afrin’de olduğu gibi yapar” dedi. Bosna Hersek dönüşünde gazetecilere konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “ABD ile Fransa, Suriye’de vardiya değişimi yapıyor. Macron’un çıkışı kabul edilemez. Fransa’nın tutumu ağır tahrik” dedi. Yıldırım, Trump’ın “Suriye’den çekileceğiz” açıklaması için ise, “Farklı açıklamalar var ama ABD Başkanı’nın söylediği bizi bağlar. Tebrik ediyoruz. Doğru bir karar vermiştir” diye konuştu. Çavuşoğlu: Sen kimsin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, basın toplantısında, “Bir terör örgütünün en üst seviyede ağırlanması Fransa’nın terör örgütleri konusunda çifte standart içinde olduğunun göstergesidir. Fransa’nın bizimle teröristler arasında arabuluculuk yapma önerisi kabul edilemez. Terör örgütü ile Türkiye arasında sen kimsin arabuluculuk yapacaksın, bir terör örgütüyle Türkiye arasında arabuluculuk yapma cüretini nereden buluyorsun” dedi. Çavuşoğlu, “Fransa’nın açıklamalarını ciddiye almıyoruz, bu tür önerileri baştan reddediyoruz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Muhalefet: Haddini bil Macron’a muhalefet de tepki gösterdi. MHP lideri Devlet Bahçeli Twitter hesabından, “Fransa’nın PKK/PYD/YPG ile Türkiye arasında arabuluculuğa heves etmesi şuursuzluk olduğu kadar terör örgütleriyle egemen ve meşru bir devleti eşitlemeye cüret eden bir aymazlık ve ahlaki zayıflıktır” dedi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Erdoğan ile Macron’un 23 Mart’ta görüştüğünü anımsatarak, “Ne görüştünüz? Fransa Suriye’ye gelirse ‘Kandırıldım’ mı, ‘Bilgim vardı’ mı diyeceksin? Senin kandırılmandan millet bezdi. Sen kandırılıyorsun asker şehit oluyor. Türkiye seni daha ne kadar taşıyacak! Fransa, haddini bil. Senin Suriye’de yapabileceğin bir şey yok. Türkiye’ye yönelik terör örgütlerini himaye etmen, kol kanat germen Fransa’ya hiçbir şey sağlamaz” dedi. İYİ Parti Sözcüsü Aytun Çıray ise “Macron’un bu tutumunu şiddetle kınıyoruz. Özellikle Türkiye ile bir terör örgütü olan YPG arasında arabuluculuk teklifi doğruysa, Macron’un haddini aşmış demektir” dedi. Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu? 29Mart’ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ilk kez görüştüğü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) delegasyonuna tam ne dedi, ne vaatte bulundu? Rivayet muhtelif. Fransız cumhurbaşkanlığının dün yayımladığı basın bildirisinde, “SDG’nin DAEŞ’e karşı mücadelede oynadığı sonuç alıcı rolü ve yaptığı fedakârlıkları övdüğü, bu terörist tehlike devam ederken, bu mücadelenin önceliğine vurgu yaptığı” belirtiliyor. Macron “Suriye’de çatışmanın bir siyasal çözüme kavuşmasını beklerken, DAEŞ’in yeniden canlanmasını engellenmek için, dengeli ve herkesi dahil eden bir yönetişim çerçevesinde, özellikle Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenlik bölgesinin istikrara kavuşturulması konusunda Fransa’nın desteği için SDG’yi temin” etmiş. Burada iki önemli vurgu var. Birincisi, güven verilen alanın Suriye’nin kuzeydoğusu olması. Fırat’ın doğusunda ve Suriye’nin kuzeyinde kalan bölge, takriben, ikiüç yıl önceki Kobani ve Cezire kantonları sınırı demek. İkinci vurgu, SDG’ye olan desteğin IŞİD’le mücadele ile gerekçelendirilmesi. Ama bu SDG’nin Menbiç’te değil ama daha güneyde DeyrZor ve Rakka’da da bulunmasını gerektiriyor. Macron’un, YPG ile Arap, Kürt, Sünni ve Hıristiyan müttefiklerini, eşit sayıda kadın ve erkekle temsil eden SDG heyetine, “SDG ile Türkiye arasında, Fransa ve uluslararası topluluğun yardımıyla bir diyaloğun kurulması temennisinde bulunduğu” aynı basın bildirisinde yer alıyor. Aynı zamanda, “Fransa’nın PKK’ye karşı mücadele konusundaki taahhüdü ve Türkiye’nin güvenliğine verdiği önemi” de hatırlattığı belirtiliyor. Görüşme sonrasında Kuzey Suriye Federasyonu Paris Temsilcisi Halit İsa, “SDG’nin koruduğu bütün bölgelerin güvenlik altına alınması için Fransa’nın Menbiç’teki askeri varlığını artıracağını” iddia etti. Ne var ki bu askeri desteğin Menbiç’e Fransa’nın askeri birlikler yollaması anlamına geldiği, pek şüpheli. Macron’un basın bildirisinde yer almayan bu konu için, cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar, Afrika veya Yugoslavya’da olduğu gibi, Fransa’nın bölgeye askeri birlik yollamasının söz konusu olmadığını ısrarla söylüyorlar. SDG ile Fransa’nın askeri işbirliğinin IŞİD’e karşı mücadele için sürdürüldüğünü, Türkiye’ye karşı bir işbirliğini kapsamadığını vurguluyorlar. Macron’la SDG heyeti arasında Menbiç’te Fransız askeri varlığının güçlendirilmesi somut olarak konuşuldu mu? Fransa’nın Suriye’de esas olarak istihbarat ve eğitim için ve gayri resmi biçimde bulunan çok sınırlı sayıda özel kuvvetlerinin sayısının biraz arttırılacağı ve Menbiç’teki olası küçük varlığının güçlendirileceği ihtimalini Fransız basını dile getiriyor. Suriye devletinin çağrısına dayanmadığı için, Fransa’nın bu sınırlı askeri varlığı, uluslararası hukuk açısından sorunlu. Fransız makamları bu yüzden bunu açıkça dile getirmiyorlar. Ama görünen o ki Menbiç’in, ABD ve Fransız gözlemci askeri varlığı eşliğinde, TSK ve YPG’nin olmadığı bir ara bölge olmasını Batılı müttefikler tasarlıyor. Diğer bir konu, Afrin. Dikkat edilirse, Batılı güçlerin Afrin’le ilgili dikkati, bölgenin ÖSO ve TSK güçlerinin kontrolüne geçmesi sonrasında ortaya çıkan, Birleşmiş Milletler’in yüz binin üstünde olduğunu tahmin ettiği göçmenlere odaklanmış durumda. YPG’nin Afrin’den bütünüyle çekilmesinin veri olarak kabul edildiği, TSK ve ÖSO’nun girmemesi için alınan önlemlere paralel olarak YPG’nin Menbiç’ten de çekileceği, buna karşılık Batılı güçlerin Fırat’ın doğusunda SDG’ye güvenli bölge taahhüdünde bulunduğu iddiası giderek somutluk kazanıyor. Macron’un arabulucuk önerisine gelince. Bunun Fransa Cumhurbaşkanı’nın çok sık başvurduğu görüntü verme politikasının bir tezahürü olduğunu, pek sevdiği arabulucu rolünü burada da öne çıkarmak istediğini düşünmek mümkün. Bu önerinin nasıl gerçeklik kazanacağını kestirmek zor. Fransa Suriye’ye müdahale eden koalisyonun, ABD’nin arkasından çok uzak ara ikinci gücü. Emmanuel Macron’a Tayyip Erdoğan’ın bu arabuluculuk önerisi konusunda dün söylediklerini eksiksiz çevirip gösterdiler mi, bilmiyoruz? Ama görünen o ki, SDG ve özel olarak YPG’yi müttefik olarak tanımlayan Fransa ile, SDG’yi bütünüyle PKK’nin uzantısı olarak tanımlayan Erdoğan yönetimi arasında şimdi kim arabulucu olacak sorusunu sormak belki daha anlamlı olacak. Erdoğan, Trump’la görüştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile dün akşam telefonda görüştü. Suriye ve Irak’taki son gelişmelerin yanı sıra terörle mücadele konusunu ele alan iki lider, müttefiklik ruhuna uygun biçimde işbirliği ve koordinasyonu daha da artırma kararlılıklarını teyit etti. Görüşmede Gazze’de dün yaşanan olaylara da değinildi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle