25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 3 Eylül 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bayramın gündemi Adaletsizliğin fotoğrafı Nâzım Hikmet, Abidin Dino’ya sorar bir şiirinde: Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? Mutluluk bir soyut kavram, resmi nasıl yapılsın? Nesneler ve renkler resmedilebilir, kavramlar resmedilebilir mi? Bir fotoğrafçıdan onurun, namusun fotoğrafını çekmesini isteyebilir misiniz? Ya da mutsuzluğun, onursuzluğun, namussuzluğun, boyun eğmenin, teslim olmanın ya da direnenin, kahramanlığın veya korkaklığın fotoğraflanması mümkün müdür? Soyut kavramlar fotoğraflanmazlar, ancak olaylar ve kişiler fotoğraflanabilir. Satılmışlığın fotoğrafı olmaz, ancak satılmış fotoğraflanabilir. Objektif soyutu yakalamaz, karşısındaki somutu kapabilir. Yukarıda iki kişiyi yansıtan bir fotoğraf var. Resimdeki kişiler, yasal olarak yürütmenin başı, fiilen tüm erklerin egemeni, Türkiye’nin hâkimi mutlakı Tayyip Erdoğan ile karşısında, hani neredeyse secdeye varırcasına, yarı beline kadar eğilmiş Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan. Resme iyi bakın! Ve söyleyin bu neyin fotoğrafı! HHH Onur, onursuzluk, teslim olmuşluk, esaret, özgürlük, cesaret gibi soyut kavramlar aramayın, dedik ya, objektif soyut kavramı algılamaz. Objektif bize yakaladığı bir olayı yansıtıyor. Egemenin karşısında yarı beline kadar eğilmiş yüksek yargı başkanı somut bir olay. Bu somut olaydan yola çıkarak kavramlara varmak ve fotoğraf adaletin yokluğunun gözle görünür kanıtıdır sonucuna varmak yine de mümkündür. Egemen gücün önünde bu kadar eğilmiş bir yüksek yargının yarattığı durumda artık objektif de soyutu yakalar ve yansıtır hale geliverir. Fotoğraf adaletsizliği yansıtıyor. Çünkü yargı bağımsız değilse eğer, adalet de yoktur. Yargının bağımsızlığı, adaletin önkoşuludur. Yargının bağımsız olduğu yerde yüksek yargı egemenin önünde eğilmez, başı dik durur. Yargının bağımsız olduğu yerde, yüksek yargı, saygı skalasında kendi üstünde bir makam tanımaz, hele hele yürütmenin karşısında hiç istifini bozmaz. Ama yukarıdaki fotoğrafta yüksek yargı adeta haykırıyor: Bağımsız değilim, egemen güç karşısında eğiliyorum! Bu fotoğrafın gazetelerde yayımlanmasından bir gün sonra Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün, yargıdan rahatsız olan CHP’ye cevabı sayfalara düştü. Cevap okununca görülüyor ki Zerrin Hanım CHP’nin rahatsızlığının, yakınmalarının nedenini hiç anlamamış. Sayın Güngör, Sayın Zühtü Arslan’ın Sayın Tayyip Erdoğan karşısındaki eğilmiş resmine bakarsa CHP’nin neden yakındığını çok açık biçimde anlayacaktır. Çünkü o sahne adaletsizliği öylesine açık biçimde ortaya seriyor ki ilk kez objektif bile elle tutulur hale gelen soyutu yansıtabiliyor. Bilmem Abidin mutluluğun resmini yapabildi mi? Ama 2017 Türkiye’sinde genç bir fotoğrafcı, objektifiyle adaletsizliğin fotoğrafını yakalamış. Her şey o kadar aşikâr ki!.. ‘Mesajlar HSYK seçimleri içindi’ Erzurum’da FETÖ’nün yargı yapılanmasına yönelik açılan davaların iddianamesinde ifadesine yer verilen gizli tanık ‘Atmaca’, örgütün şifreli haberleşme programı “ByLock”un telefonuna nasıl yüklendiğini anlattı. Eski hâkim olan ‘Atmaca’, “Yasin Güzel bizim telefonlarımızı elimizden aldı. Bir program indirdi. Programa baktığımda üzerinde ByLock yazıyordu. Bana ‘Artık buradan mesajlaşacağız’ dedi. Kendisine ‘Abi ben ceza hâkimiyim bu kadar gizli kapaklı ne var, neyi kimden saklıyoruz? Bu şekilde örgüt mensupları haberleşir’ dedim” diye konuştu. Bir iki defa buradan bana mesaj attı. Attığı mesajlar HSYK seçimleri ile ilgiliydi” dedi. l ERZURUM/DHA OHAL ve KHK’ler CHP, AKP ve MHP yaptığı bayram ziyaretlerinde OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin Meclis’e getirilmesi talebinde bulundu. MHP ise AKP’ye ‘Tek dil uyarısı’ yaptı Kurban Bayramı’nın ikinci gününde siyasi partiler arasında bayramlaşma ziyaretleri yapıldı. AKP’yi ilk olarak CHP Grup Başkanvekili Levent Gök başkanlığındaki heyet ziyaret etti. Gök, OHAL sürecinin bir an önce sonlandırılması gerektiğini söyledi. FETÖ ile mücadeleye destek veren bir parti olarak ülkenin kurum ve kurallarının KHK’lerle değiştirilmesini uygun görmediklerini vurgulayan Gök, “Bir an önce Meclis’te bu KHK’lerin görüşülmesinin yolunun açılmasını bekliyoruz. Meclis’in görev yapmadığı bir yerde kuralların ve kurumların değiştirilmesi çok daha başka sakıncaları doğurur. Cumhurbaşkanlığı sistemi yürürlüğe girmeden KHK’ler ile yapılan değişiklikler geleceğe bakışı zedeler. Bugüne kadar 28 KHK çıktı, bunlardan ancak 5’i görüşülebildi. Sizden talebimiz diğer KHK’lerin de Meclis gündemine gelerek görüşülmesi ve bize bunlarla ilgili Anayasa Mahkemesi önünde denetim yolunun açılması konusunda çaba sergileme fırsat verilmesi. Öncelikle olağanüstü halden olağan hale geçilmesi beklentimizdir” ifadelerini kullandı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, Gök’e KHK’lere ilişkin çalışmaların devam ettiği, Meclis açıldığında, günü geldikçe bunların bir şekilde Meclis’e geleceği yanıtını verdi. HDP’den SP’ye: Güç oluşturalım HDP, CHP, DSP ve Saadet Partisi bayramlaşma heyetlerini kabul etti. HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli, CHP heyetini kabulünde, Türkiye’de bütün muhaliflerin “istibdat” yönetimiyle karşı karşıya olduğunu, Kürtlerin dışlandığı bir siyasetin başarılı olamayacağını, demokrasi isteyenlerin ortak hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. CHP Grup Başkanvekili Gök ise “Şiddete karşı silahlı grupların yaptığı eylemlerin önlenmesi konusunda bütün partilerin ortak bir söylem dili içinde olması ve şiddete karşı durması gerekir. Bu yapıda bütün ortak değerler gözetilerek, her türlü sorunun konuşularak çözüleceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. HDP’li Becerikli, Saadet Partisi heyetini kabulünde, “Sizin gibi inanan, bizim gibi düşünen insanların birlikte hareket ederek, bir güç oluşturup bu yanlış gidişe, sisteme ‘dur’ demek gerekiyor” dedi. CHP’li Levent Gök, AKP’li Harun Karaca ile görüşmesinde KHK’lerin Meclis’e getirilmesini istedi. Gündem ‘keyfilik’ CHP’nin Gök başkanlığındaki heyetinin MHP ziyaretinde de gündem “keyfi yönetim” oldu. Türkiye’nin, Meclis’in yapması gereken pek çok konuda “iktidar partisinin keyfiliği ve kolaycılığı” seçerek Meclis’i devre dışı bıraktığı bir sürece doğru hızla götürüldüğünü belirten Gök, “Kanunla düzenlenmesi gereken konuların Meclis’ten kaçırılarak KHK ile çıkarılarak ülkenin yönetilmesi keyfi bir anlayıştır” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya ise “keyfi yönetimi kimsenin kabul etmesinin mümkün olmadığını, konuları değerlendirme ve bakış açılarının farklı olabileceğini” söyledi. Karakaya, Gök’e, “KHK ile ilgili keyfilik olarak ifade ettiğiniz şeyler, Allah’tan hükümet etme sistemi değişti, 2019’dan sonra böyle bir şey en azından söz konusu olmayacak” dedi. Gök ise bunun seçilecek cumhurbaşkanının niteliğine bağlı olduğunu ifade ederek, “Seçilecek cumhurbaşkanı CHP’nin oy verip kazanacağı bir aday olursa durum farklı olur, mevcut cumhurbaşkanı seçilirse farklı olur” karşılığını verdi. ‘Sulandırma’ uyarısı MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal başkanlığındaki MHP heyetinin CHP’yi ziyaretinde Günal, darbe teşebbüsüyle devletin bütün kurumlarının yıpratıldığını söyleyerek, “Adalet mekanizması da hukuk sistemi de bundan nasibini aldı. Bunlar ortada ama bunu bir an önce yeni ku tuplaşmalara yol açmadan sosyal yaraları da sararak mağduriyetleri önleyerek sonuçlandırılması lazım. Bunu yaparken de sulandırmadan bütün herkese aynı şekilde uygulamak lazım” dedi. ‘Tek dil’ uyarısı AKP ankara Milletvekili Murat Alparslan başkanlığındaki heyet, bayram için MHP’yi ziyaret etti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, “üç konuda hükümeti desteklediklerini” ifade ederek, bunları “terörle mücadele, dış politika ve anayasa değişikliğiyle yapılan yeni hükümet sistemine bağlı olarak uyum yasalarına katkı vermek” olarak sıraladı. Karakaya, AKP’nin “Tek devlet, tek vatan, tek millet, tek bayrak” ifadesinin eksik olduğunu da belirterek, “Biz bir de ‘tek dil’ diyoruz” dedi. AKP’li Alparslan, Karakaya’ya “Resmi dil malum, tek” karşılığını verdi. Karakaya ise “Konuşma ayrı. Resmi dil, eğitim dili haline getirdiğiniz zaman sıkıntı orada başlıyor zaten. O zaman okullar ayrılıyor, mahalleler ayrılır. O ayrışmalar kendiliğinden gelir ve onun arkası da tamamen yabancılaşma” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet BBP yasa değişikliği istedi Büyük Birlik Partisi’nde bayram tebriklerini ise Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler kabul etti. Şenliler, bayram ziyaretinde, AKP Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu’ya, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası’nın değişmesi gerektiğini, partilere yönelik hazine yardımı konusunda düzenlemelerin yapılması gerektiğini aktardı. Gündoğdu ise BBP’nin taleplerini ileteceğini söyledi. ‘Baraj için adımlar atılacak’ DSP Genel Başkan Yardımcısı Uğur Gürel, bayram ziyaretinde AKP’den seçim barajının düşürülmesini talep etti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan “2019 yılındaki seçimlere tabii ki herkesin girebilmesi lazım. Gerekli adımlar atılacaktır” karşılığını verdi. HÜDA PAR’ın talebi de ‘olağanhal’ AKP Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu’nun HÜDAPAR’ı ziyaretinde, HÜDAPAR İstanbul İl Başkanı Elibüyük “OHAL ile son zamanlarda kamuoyuna da yansıyan bir takım mağduriyetlerin ve suiistimallerin yaşandığını, artarak da devam ettiğini görüyoruz. Bu suiistimallerin, hükümeti ve ülkemizi zor durumda bırakacağını düşünüyoruz. O yüzden ülkenin normalleşmesi için de OHAL’in bir an önce sonlandırılıp, bu tür suiistimaller ortaya çıktığında da sorunlar hakkında kamuoyunu tatmin edecek adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. HÜDA Par Genel Sekreteri Şehzade Demir, AKP’yi ziyaretinde de “OHAL elbette terörün alt edilmesi, mağlup edilmesi açısından şarttı, zorunluydu ancak bu sürecin uzaması demek insani sıkıntıların, hak ihlallerinin de beraberinde doğduğu bir sürece dönüşebiliyor. Bu sürecin bir an önce bitmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Bahçeli ‘uyum’ istedi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Adalet Kurultayı’ sırasında Çanakkale’de alkol kullanan CHP’lilere gösterdiği tepkiden gazetemiz Cumhuriyet’i çıkardı. Bahçeli, bu kez ‘Kör Niko’ derken dili sürçüp meyhanenin adını ‘Kör Tiko’ olarak ifade etti ve “Cumhuriyet gazetesine bir sürpriz yapayım dedim. Telaffuzda zorluk çektiğimi öğrenirlerse Niko’yla bir alakamızın olmadığını da anlamış olurlar” dedi. Bahçeli, genel merkezde partilileriyle bayramlaştı. Daha önce “Bahçeli’nin istifasını istediği ve bayramlaşmaya katılmayacağı” yönünde hakkında haberlerin çıktığı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’in de bayramlaşmada olması dikkat çekti. Çetin’in bayramlaşma sırasında Bahçeli’nin tam yanında olması “haberlere bir mesaj niteliği taşıdığı” şeklinde yorumlara da neden oldu. Partisinin bayramlaşma töreninde uyum yasalarına hız verilmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, yaşadığı dil sürçmesi için ‘Cumhuriyet’e sürpriz’ dedi Bayramlaşmanın ardından açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Türkiye’nin cumhuriyet tarihinin en önemli bunalımlarından birini yaşadığını ve açık, riskli bir tehdit ve tehlike altında bulunduğunu” belirterek, “Başta terör olmak üzere bölgemizdeki gelişmeler Türkiye’yi kuşatmaktadır. Bunların aşılması, Türkiye’nin huzura, istikrara, güvene kavuşması ve İslam coğrafyasında lider ülke olması, önümüzdeki dönemlerde gösterilecek gayretlere bağlıdır” dedi. ‘Ayıklanmış olanlar’ Türkiye’nin 16 Nisan halkoylamasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiğini anımsa tan Bahçeli, “bu sistemin istikrarlı, kalıcı ve ülke yönetiminde etkin olabilmesi için bir an evvel uyum yasalarının çıkarılması gerektiğini” söyledi. Bahçeli, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. MHP’den ihraç edilen Meral Akşener’in kuracağı yeni partide ‘Bozkurt işareti’ yapılmasının yasaklanmasına yönelik haberlerin sorulması üzerine Bahçeli, “Bizlerden ayrılmış veya ayıklanmış olanların siyasi tercihleriyle nasıl bir yol izleyecekleri onların bileceği iştir. Bu süreci takip ediyoruz. Önümüzdeki günlerde millet olarak hep beraber göreceğiz” dedi. CHP’nin ‘Adalet Kurultayı’nda bazı partililerin alkol kullanmasıyla ilgili önceki gün söy lediği “Kör Niko’nun meyhanesinde içsinler” sözünün gündemde geniş olarak yer almasına ilişkin de Bahçeli, şunları söyledi: “Çanakkale Şehitliği’nde, ‘adalet’ ile ilgili bir toplantının yapıldığı bir dönemde, bazı CHP’lilerin çilingir sofrası kurarak, içki aldıklarına dair basında yer alan görüşler olmuştur. CHP’nin yöneticileri de bunu yapanları tespit etmek suretiyle gerekli tedbirleri alacaklarını ifade etmişlerdir. Türkiye’de, şehitlerimizin bulunduğu herhangi bir alanda, çilingir sofrası kurulması ve rakı, değişik içkilerin içilmesini doğru bulmamaktayız. Bu konuda Türkiye’de içki yasağı da yoktur. Herkes her yerde içki alabilir ama bunun şehitlerimizin mekânında değil, meyhanelerde olması lazımdır. İstanbul’da da çok sayıda tarihi meyhaneler vardır. Bu konu gündemin önüne geçti ona yanarım.” l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle